CHP Konya İl Kongresi’nde Blok Liste Krizi: Taraflar Birbirinin Üzerine Yürüdü

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Konya 38. Olağan İl Kongresi’nde blok liste nedeniyle gerginlik yaşandı. Büyüyen gerginlik fiziksel arbedeye dönüşürken, taraflar birbirinin üzerine yürüdü.

Haber Merkezi / Cumhuriyet Halk Partisi’nde (CHP) 14 ve 28 Mayıs’ta yapılan Cumhurbaşkanlığı ve Milletvekilliği seçimlerinin ardından il ve ilçe kongreleri devam ediyor.

3 adayın başkanlık için yarıştığı CHP Konya İl Kongresi’nde blok liste krizi çıktı. Tartışma sonrası taraflar birbirinin üzerine yürürken, yaşanan arbede bazı partililerin araya girmesiyle sonlandı. Tuzlukçu Belediye Başkanı Nurettin Akbuğa, tartışma nedeniyle fenalık geçirirken, bazı ilçe teşkilatları da tepki olarak salonu terk etti.

Kongrede mevcut İl Başkanı Bekir Yaman, CHP Konya eski Kadın Kolları Başkanı Deniz İndibi, CHP Konya 28. Dönem Milletvekili Adayı Dursun Kaplan başkanlık için yarışıyor.

Dün de İzmir’de yapılan CHP kongresinde benzer tartışmalar yaşanmıştı. İzmir’deki kongrede divana 152 il delegesi tarafından ‘blok liste’ önergesi verilmesinin ardından bazı delegeler blok listeye itiraz etmiş, büyüyen gerginlik fiziksel arbedeye dönmüştü. Tartışma, polisin araya girmesiyle sona ermişti.

Öte yandan Cumhuriyet Halk Partisi Grup Başkanı, Genel Başkan Adayı Özgür Özel de kongrede yer alan isimler arasında yer aldı. Özel, burada yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı:

“Birilerinin göstermek istediği gibi kongrelerde, kurultayda, onun karşısında, bunun yanında değiliz, biz Cumhuriyet Halk Partisinin üyelerinin kalbinde, vicdanında yer almaya, meselemizi, derdimizi, hikayemizi anlatmaya geliyoruz. İlk yola çıkarken şunu dedim: Kaybeden tarafın santrforuyum ben, keyfim yerinde, en iyi mevkideyim ama bir karar verdim.

İki gece uyumadım seçimden sonra ve bir karar verdim. Madem ki bu takımın adı CHP’dir, bu takım kaybedemez. Ben kaybeden takımda santrfor olacağıma şampiyon takımda her mevkiye talibim. Bu partinin evladıyım. Bu partinin ana damarını, bu altıoku, Atatürk sevgisini şah damarı gibi hisseden bir evladıyım. Diyorsanız ki ‘Özgür yedek otur’, yedek otururum. Ama diyorsanız ki, ‘Özgür vazife sana düştü’.

Ben bu takımı şampiyon yapmaya varım. Mezar taşına kazınan Cumhuriyet ve Cumhuriyet Halk Partisi sevdasından bahsediyoruz. Buna hepimiz inanırsak, Konya inanırsa, Manisa inanırsa, Muş inanırsa, Edirne inanırsa, Bayburt inanırsa… Biz ikna kabiliyeti en yüksek partilileriyiz. Bizim her bir partilimiz, okumaya, anlamaya, anladığını anlatandan daha iyi savunmaya muktedirdir.

Sizler bu salondan çıkıp köylerinize, mahallelerinize gittiğinizde bu salondaki ruhu, 5 Kasım’da Ankara’da doğacak ve yükselecek ruhu, değişimden gelen enerjiyi ve o enerjinin bize getirdiği özgüveni ilçenize, köyünüze taşıdığınızda değişim başlayacak. Biz kazanmaya olan inançla meşgul olmalıyız. Ben inanıyorum, sizin inandığınızı biliyorum, hep beraber bunu başaracağımıza yürekten inanıyorum. Siz de inanıyor musunuz?”

Paylaşın

Erdoğan’dan Dikkat Çeken Avrupa Birliği Açıklaması: Gerekirse Yolları Ayırabiliriz

ABD ziyareti öncesi havalimanında açıklamalarda bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Avrupa Birliği katılım sürecine ilişkin hazırlanan son rapora değinerek, “Avrupa Birliği, Türkiye’den kopmanın gayreti içerisindedir. Bu dönem içerisinde biz de bu gelişmeler karşısında değerlendirmelerimizi yaparız. Bu değerlendirmeden sonra gerekirse Avrupa Birliği ile yolları ayırabiliriz” dedi.

Haber Merkezi / İsveç’in NATO üyeliği içinde değerlendirmelerde bulunan Erdoğan, “Batı ikide bir İsveç, İsveç, İsveç diyor. Biz de diyoruz ki bizim parlamentomuz kararı vermedikten sonra, evet veya hayır dememiz mümkün değil. Öncelikle İsveç’in üzerine düşeni yerine getirmesi lazım. Peki şu an üzerine düşeni yerine getiriyorlar mı? Diyorlar ki yasa hazırladık. Yasayı hazırlamak yetmez” ifadelerini kullandı ve ekledi:

“Kalkıp teröristleri İsveç polisinin koruması altında gösteriye sevk ediyorlarsa bu ne demektir? Görevi yerine getirmiyorlar demektir. O zaman bize verilen sözler tutulmuyor. Bize verilen sözler tutulmadığı zaman parlamentom nasıl tavır takınır? Bunu herkes takdir etsin. F16 ile ilgili ne deniyor? ‘Temsilciler Meclisi karar vermeden olmaz.’ Orada Temsilciler Meclisi varsa benim de parlamentom var. Sevk etmeyse biz böyle bir talebi parlamentomuza sevk ederiz. Ama buradan nasıl karar çıkar o parlamentomuzun takdiridir.”

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Birleşmiş Milletler (BM) 78. Genel Kurulu genel görüşmelerine katılmak üzere bugün Amerika Birleşik Devletleri’ne (ABD) gidecek. Cumhurbaşkanı Erdoğan ziyaret öncesinde havalimanında açıklamalarda bulundu. Erdoğan’ın konuşmasından öne çıkanlar şöyle:

“Dünya 5’ten büyüktür tespitimizin daha çok kabul görmesinden memnuniyet duyuyoruz. Sayın BÖ Genel Sekreteri Guterres bu konuda çok net bir tavır ortaya koydu. Genel Kurul marjında Guterres dışında çok sayıda kişiler ile de görüşmeler gerçekleştireceğim. Ziyaretimde düşünce kuruluşu temsilcileri ile de bir araya geleceğim.

ABD’deki önde gelen iş dünyası temsilcileri ile de görüşeceğiz. Ülkemizde 14-28 Mayıs seçimlerinin demokratik olgunluk içinde tamamlanmasının iş çevrelerinin Türkiye’ye yönelik ilgisini artırdığını görüyoruz. Dünya Bankası’nın geçen hafta yaptığı açıklama ülkemize duyulan güvenin bir göstergesidir.

Azerbaycan – Ermenistan

Bizim öncülüğümüzde üçlü görüşme teklifimizi kendilerine ilettik. Ama bu konuda bir dörtlü bir teklifte bulunduk. Değişik buralarla ilgisi alakası olmayan liderlerle değil, şu anda işin içinde olan Sayın Putin, Sayın Aliyev, şahsım ve Paşinyan birlikte toplantı yapalım. Adımı da ona göre atalım teklifinde bulunduk. Henüz bize olumlu veya olumsuz bir geri dönüş olmadı. Bu konuyu Sayın Aliyev ile görüşeceğiz.

İsveç’in NATO üyeliği

Batı ikide bir İsveç, İsveç, İsveç diyor. Biz de diyoruz ki bizim parlamentomuz kararı vermedikten sonra, evet veya hayır dememiz mümkün değil. Öncelikle İsveç’in üzerine düşeni yerine getirmesi lazım. Peki şu an üzerine düşeni yerine getiriyorlar mı? Diyorlar ki yasa hazırladık. Yasayı hazırlamak yetmez. Kalkıp teröristleri İsveç polisinin koruması altında gösteriye sevk ediyorlarsa bu ne demektir?

Görevi yerine getirmiyorlar demektir. O zaman bize verilen sözler tutulmuyor. Bize verilen sözler tutulmadığı zaman parlamentom nasıl tavır takınır? Bunu herkes takdir etsin. F16 ile ilgili ne deniyor? ‘Temsilciler Meclisi karar vermeden olmaz.’ Orada Temsilciler Meclisi varsa benim de parlamentom var. Sevk etmeyse biz böyle bir talebi parlamentomuza sevk ederiz. Ama buradan nasıl karar çıkar o parlamentomuzun takdiridir.

Avrupa Birliği

Avrupa Birliği Türkiye’den kopmanın gayreti içerisindedir. Bu dönem içerisinde biz de bu gelişmeler karşısında değerlendirmelerimizi yaparız. Bu değerlendirmeden sonra gerekirse Avrupa Birliği ile yolları ayırabiliriz.”

Paylaşın

Ekonomistlerden “Merkez Bankası Faizi Yüzde 30’a Yükseltecek” Tahmini

Merkez Bankası’nın (TCMB) bu ay faiz oranlarını yüzde 30’a çekileceği tahmin ediliyor. Banka, geçen ay enflasyonla mücadelede yeni bir kararlılık sinyali olarak görülen 750 puanlık bir artışa gitmişti.

Standard Chartered ekonomisti Farooq Pasha bir müşteri notunda, şu ana kadarki sıkılaştırma döngüsünün “para politikası yoluyla ekonomiyi istikrara kavuşturma kararlılığına işaret ettiğini” söyledi ve 500 puanlık bir artış öngördü.

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) önümüzdeki hafta 500 baz puanlık bir faiz artışı daha yapması bekleniyor.

Merkez Bankası Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısına ilişkin ankete katılan yerli ve yabancı ekonomistler, faiz oranlarının yüzde 30’a çekileceğini tahmin ediyor.

Reuters anketine katılan 16 finans kurumunun yaptığı tahminlerin ortalamasına göre faiz oranı yüzde 25’ten yüzde 30’a yükseliyor.

AA Finans’ın 21 Eylül Perşembe günü düzenlenecek MB’nin PPK toplantısına yönelik beklenti anketi de 19 ekonomistin katılımıyla sonuçlandı ve tahminlerin ortalaması 500 baz puan artış yönünde oldu.

TCMB, geçen ay enflasyonla mücadelede yeni bir kararlılık sinyali olarak görülen 750 puanlık bir artış yapmıştı.

Türkiye’de faizleri düşürme politikası, 2021’in sonlarında lirada tarihi bir değer kaybına yol açmış ve geçen yıl enflasyonun yüzde 85’e kadar yükselmesine neden olmuştu.

Seçimlerden sonra ekonomi ve faiz politikaları Mehmet Şimşek yönetiminde değişti. Faizler o zamandan bu yana 1.650 baz puan arttı ve Merkez Bankası Başkanı Hafize Gaye Erkan enflasyona karşı daha fazla sıkılaştırma sözü verdi.

Reuters anketine göre, ekonomistler devam eden parasal sıkılaştırmanın politika faizini yıl sonuna kadar yüzde 35’e yükseltmesini beklerken, tahminler yüzde 30 ile yüzde 40 arasında değişiyor.

Standard Chartered ekonomisti Farooq Pasha bir müşteri notunda, şu ana kadarki sıkılaştırma döngüsünün “para politikası yoluyla ekonomiyi istikrara kavuşturma kararlılığına işaret ettiğini” söyledi ve 500 puanlık bir artış öngördü.

Türkiye yılsonu enflasyon tahminini yüzde 65’e yükselterek ekonomik büyüme tahminlerini düşürmüştü. Merkez Bankası faiz kararını 21 Eylül’de Türkiye saati ile 1200’de açıklayacak.

(Kaynak Euronews Türkçe)

Paylaşın

CHP Genel Başkanlık Yarışı: Örsan Öymen De Aday

Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin kaybedilmesinin ardından CHP’de liderlik tartışmaları alevlenirken genel başkanlık için ikinci aday da belli oldu. Özgür Özel’in ardından Prof. Dr. Örsan Öymen de CHP genel başkanlığına aday olduğunu açıkladı.

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Merkezi’nde düzenlediği basın toplantısında konuşan Örsan Öymen, “Ne yazık ki partimiz statükocularla sahte değişimciler arasında sıkışıp kalmıştır. CHP çıkmaz sokağın içindedir. Bizim üçüncü yol açmamız gerekiyor” dedi.

CHP yönetiminde bir değişiklik olmaması durumunda, 2024’te yapılacak yerel seçimlerde başarı olasılığının oldukça düşük olduğunu kaydeden Öymen, “demokratik bir ülkede, bir ya da iki seçim kaybedenlerin istifa ettiğini” dile getirdi ve ekledi:

“Ne yazık ki partimizde böyle bir dönem yaşamadık. CHP Ortadoğu’yu değil Batı ülkelerini örnek alan, onlardan etkilenen bir parti. Dolayısıyla 13 yılda 12 seçimi kaybedip bu kadar uzun süre genel başkanlık görevine devam eden başka bir örnek gelişmiş ülkelerde var mı ben baktım bulamadım.”

CHP’nin kimliğini yitirdiğini ve ilkelerinden uzaklaştığını savunan Örsan Öymen, “CHP’nin temel ilkesinin Altı Ok olduğunu” ve “Bunlara bütün olarak sahip çıkılması gerektiğini”, ancak gelinen noktada “partinin neyi temsil ettiğinin belirsiz” hale geldiğini belirtti.

Basın toplantısında, kendinden önce adaylığını açıklayan Özgür Özel ile ilgili bir soruya da yanıt veren Öymen, “Sayın Özgür Özel değerli bir milletvekilidir. Çok çalışkan en etkili vekillerimizden biridir. Nezaket çerçevesinde bu sürecin yürütülmesini istiyorum” dedi. Örsan Öymen ayrıca, genel başkan adaylığı ile ilgili olarak CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu ile görüşmediğini aktardı.

Örsan  Öymen’in açıklamaları şöyle:

“CHP’de bir yönetim değişikliğinin olmaması durumunda önümüzdeki yerel seçimde başarılı olma ihtimali oldukça düşüktür. Ne yazık ki CHP tabanında da çok ciddi bir tepki oluşmuş durumda CHP yönetim değişikliği gerçekleşmediği için. Demokratik bir ülkede 1 veya 2 seçimi kaybettiğinde istifa eder, ne yazık ki partimizde böyle bir dönem yaşamadık.

CHP Ortadoğu’yu değil Batı ülkelerini örnek alan, onlardan etkilenen bir parti. Dolayısıyla 13 yılda 12 seçimi kaybedip bu kadar uzun süre genel başkanlık görevine devam eden başka bir örnek gelişmiş ülkelerde var mı ben baktım bulamadım.”

CHP kimliğini yitirmiştir. İlkelerinden uzaklaşmıştır. Bir siyasi partinin üyesi kurultay tarafından belirlenen partinin temel ilkelerine uymakla yükümlüdür. CHP’nin temel ilkeleri bellidir. Altı ok. Bunlara bütün olarak sahip çıkılması gerekir. İdeolojik bütünlük sağlanamamaktır. Partinin neyi temsil ettiği belirsizdir. ”

Acaba bu arkadaşlarımız daha önce bu ideolojik hatalar yapıldığında seslerini çıkarmışlar mıydı? Sorunun parçası olurlar, sorunu nasıl çözecekler? Zaman zaman altına imza attılar birçok kararın. Değişim taleplerinde bir umut göremiyorum ben.

Siyaset bir dava işi, kariyer işi değil. Ne yazık ki partimiz statükocularla sahte değişimciler arasında sıkışıp kalmıştır. CHP çıkmaz sokağın içindedir. Bizim üçüncü yol açmamız gerekiyor. Bu yol M. K. Atatürk’ün yolu, altı okun yoludur. Bu yolu açmak için 38 . olağan kurultay CHP Genel Başkanlığı’na aday adayı olmaya karar verdim ve ilan ediyorum.”

Ben sıradan işlerle klişe şablonlardan uzak durdum hayatım boyunca. Bunlar yapıma aykırı. Bende özgürlük ve bağımsızlık bir tutku. Bir şeye adaysam bir işe giriştiysem o statükonun içinde kesinlikle yapmam. Dava için mücadele vermek doğrudur. Genel Başkanlık bir araç, amaç olduysa burada bir sorun vardır. Amaç devrim yapmaktır, amaç önce CHP’ne sonra TC’ye devrim yapmaktır.

Örsan Öymen kimdir?

1987 yılında hayatını kaybeden gazeteci Örsan Öymen’in oğlu, Eski CHP Genel Başkanı ve gazeteci Altan Öymen ile Eski Büyükelçi Onur Öymen’in yeğeni olan 1965 doğumlu Prof Dr. Örsan Öymen, Orta Doğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) felsefe bölümünden mezun oldu.

Yüksek lisansını aynı alanda, New York Üniversitesi’nde yapan Öymen, daha sonra doktorasını yine ODTÜ’de tamamladı. Öymen şu anda, Feyziye Mektepler Vakfı Işık Üniversitesi ve Işık Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi’nde, Uluslararası İlişkiler dalında öğretim üyeliği yapıyor.

CHP Genel Merkezi’nde son seçimde ’39 vekilin başka partilere verilmesinin partide büyük yara açtığını’ söyleyen Özgür Özel, CHP liderliğine adaylığını açıklamıştı. Özel, açıklamasında  “Atatürk’ün partisini iktidar yapmak için Cumhuriyet Halk Partisi adaylığımı ilan ediyorum.” demişti.

Özel, kaybetmesi durumunda CHP’den ayrılmayacağını vurguladı. Özgür Özel’in eşi Didem Özel ve kızı İpek Özel de açıklama sırasında salonda hazır bulunmuştu.

Ekrem İmamoğlu’dan tebrik mesajı

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, sosyal medya platformu X üzerinden Özgür Özel’in adaylık açıklamasını tebrik etmişti. İmamoğlu açıklamasında; ‘CHP değişirse Türkiye değişir. Türkiye’nin değişimi için yola çıkan Özgür Özel’e ve yol arkadaşlarına başarılar diliyorum.’ demişti.

Paylaşın

Akaryakıttan Alınan ÖTV Yaklaşık Dört Kat Arttı

Merkezi yönetim bütçesi ağustos ayında 51,3 milyar TL fazla verdi. Vergi geliri artışında, temmuz ayının ikinci yarısında akaryakıtta özel tüketim vergisi (ÖTV) ve katma değer vergisine (KDV) yapılan büyük zammın da etkisi görüldü.

Geçen yıl ağustosta 7,6 milyar TL olan petrol ve doğalgaz ürünlerinden toplanan ÖTV, bu sene aynı ayda yüzde 263’lük artışla 27,6 milyar TL’ye yükseldi. Ocak-ağustos döneminde petrol ve doğalgaz ürünlerinden ÖTV geliri, 75,9 milyar TL’ye ulaştı.

Hükümet, temmuzda akaryakıtta KDV oranını yüzde 18’den yüzde 20’ye yükseltirken, benzinde litrede 2,52 TL olan ÖTV’yi 7,52 TL’ye, motorinde 2,05 TL olan ÖTV’yi de 7,05 TL’ye yükseltilmişti. Vergi ve kur artışlarının yanı sıra petrol ve ürün fiyatlarındaki artışla birlikte akaryakıt fiyatları seçim sonrasında yaklaşık 19 TL’den 40 TL’ye yükselmişti.

Merkezi yönetim bütçesi ağustos ayında 51,3 milyar TL fazla, ocak-ağustos döneminde ise 383,4 milyar TL açık verdi. Geçen sene ağustosta 3,6 milyar TL fazla veren bütçenin bu sene aynı ayda 51,3 milyar TL fazla vermesinde, seçimlerin ardından vatandaşın sırtına yüklenen vergilerdeki artış etkili oldu.

Geçen sene ağustosta 271,9 milyar TL olan vergi gelirleri, bu sene ağustosta 543,2 milyar TL’ye yükseldi. Bu rakamın 240 milyar TL’si dolaysız, 303,2 milyar TL’si dolaylı vergilerden oluştu. Kurumlar vergisi ödeme ayı olmasına rağmen dolaysız vergi payı toplam içinde yüzde 44,2’de kaldı.

Sözcü’den Emre Deveci’nin haberine göre vergi geliri artışında, temmuz ayının ikinci yarısında akaryakıtta özel tüketim vergisi (ÖTV) ve katma değer vergisine (KDV) yapılan büyük zammın da etkisi görüldü.

Geçen yıl ağustosta 7,6 milyar TL olan petrol ve doğalgaz ürünlerinden toplanan ÖTV, bu sene aynı ayda yüzde 263’lük artışla 27,6 milyar TL’ye yükseldi. Ocak-ağustos döneminde petrol ve doğalgaz ürünlerinden ÖTV geliri, 75,9 milyar TL’ye ulaştı.

Hükümet, temmuzda akaryakıtta KDV oranını yüzde 18’den yüzde 20’ye yükseltirken, benzinde litrede 2,52 TL olan ÖTV’yi 7,52 TL’ye, motorinde 2,05 TL olan ÖTV’yi de 7,05 TL’ye yükseltilmişti. Vergi ve kur artışlarının yanı sıra petrol ve ürün fiyatlarındaki artışla birlikte akaryakıt fiyatları seçim sonrasında yaklaşık 19 TL’den 40 TL’ye yükselmişti.

Alkol ve tütüne üst üste gelen vergi zamlarının etkisi de bütçede görüldü. Geçen sene ağustosta 13,9 milyar TL olan tütün ve alkollü içkiden toplanan ÖTV, bu sene ağustosta 24,3 milyar TL’ye yükseldi. Ocak-ağustos döneminde alkol ve tütünden toplanan ÖTV 142 milyar TL’ye ulaştı.

Özel Tüketim Vergisi katlandı

Geçen sene ağustosta 39,4 milyar TL toplam ÖTV geliri, bu sene ağustosta yüzde 164’lük artışla 104,1 milyar TL’ye yükseldi. Geçen sene ocak-ağustos döneminde 241 milyar TL olan toplam ÖTV geliri, bu sene aynı dönemde 512,8 milyar TL oldu.

Geçen sene ağustosta 14,7 milyar TL olan motorlu taşıtlardan alınan ÖTV, bu sene aynı ayda yüzde 219’luk artışla 46,9 milyar TL’ye yükseldi. Ocak-ağustos dönemi için de rakam 86,9 milyar TL’den 256,7 milyar TL’ye yükseldi.

Paylaşın

CHP’de Özgür Özel Adaylığını Açıkladı: CHP Değişirse, Türkiye Değişir

CHP Genel Başkanlığı’na adaylığını açıklayan Özgür Özel, “Kadınların etkin olacağı siyaset tarzını etkin kılmak için, sağlık hizmetlerinden herkesin yararlanabileceği bir Türkiye için, başka Somalar, Ermenekler yaşanmaması için, CHP Genel Başkanlığı’na adaylığımı ilan ediyorum. Çağrımız Türkiye Cumhuriyet’i vatandaşlarınadır. CHP değişirse Türkiye değişir” dedi.

Özgür Özel kendisine destek olmak için parti genel merkezine gelenlere teşekkür ederek CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na saygı ve sevgilerini iletti. Gazetecilerin sorularına yanıt veren Özel, grup başkanlığına devam edip etmeyeceği ile ilgili, “Kurultay tarihi belirlenmiş değil. Ekibimizle ilgili değerlendirmeyi yapacağız” dedi.

CHP Grup Başkanı Özgür Özel, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanlığı’na adaylığını açıkladı. Özel, parti genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında yaptığı konuşmada özetle şu ifadeleri kullandı:

“Bugün dinleyeceğiniz; 28 Mayıs’ı sabahı 81 ilde uyanıp da o günden beri huzurlu bir uyku uyuyamayanların hikayesidir. ‘Seni bu karara ne itti?’ diye soranlara ‘Babamın, benim ve kızımın arkadaş grupları’ diyenlerin hikayesidir. 30 yıldır sönmeyen Madımak ateşinin zaman aşımı kararıyla yürekleri dağlamasına engel olamamanın hikayesidir.

Artık korkmaya gerek olmadığının çünkü korkulanın olduğunu bilenlerin hikayesidir. ‘Şenyaşar Ailesi’ne getiremediğimiz adalet var’ diyenlerin hikayesidir. Hiçbir şey olmamış gibi davranmaya itiraz edenlerin hikayesidir. Bir daha aynı hataları yapmamak için azim ve inanç taşıyan gençlerin ve kadınların hikayesidir.

Türkiye’yi değiştirmek için CHP’yi değiştirmeye inanan kadroların hikayesidir. Bu bir lider değişikliğinin ötesinde, gücü kadrolardan alan ve kadrolarına güç veren bir hareketin hikayesidir. Bu hikaye, Atatürkçülerin, namusluların, İsmet Paşa’nın, Karaoğlanların hikayesidir.”

Ellerinizdeki kitapçık bu amasız fakatsız çıkılan yolculuğun ilk adımıdır. İlk adımdır ama kararlıdır, birikmiştir, kollektiftir. Tek bir kişinin değil bir kadronun attığı adımdır. Parti yönetimi yenilginin nedenlerini araştırıp yeni bir yol haritası çizmedi. Parti içi iktidarı korumaya odaklandı. Parti yönetimi durumu onarmaya yönelik adımlar atmak yerine bu kırılmayı görmezden gelmeyi tercih etti.

“Toplumu dikine kesen ve ayrıştıran siyaseti reddediyoruz”

Yeni yüzyılda yeni bir siyaset için yeni yaklaşımlarla yol alacağız. Ülkemizin kaderini değiştiren, nice devrime imza atan bir siyasi irade bunu yine yapacak güce ve kudrete sahiptir. Daha önce başardık, yine başaracağız. İş cinayetlerini artıran üretim baskısından, grev yasaklarından sendikal baskıya emekçi sınıfının yanından ödünsüz pozisyon alıyoruz. Kutuplaştıran siyaset anlayışını reddediyoruz. Etnik ve mezhepsel kutuplaşmayı kabul etmiyoruz. Tüm farklılıkları kucaklıyoruz. Toplumu dikine kesen ve ayrıştıran siyaseti reddediyor, yatay siyaset anlayışını savunuyoruz.

İttifak siyaseti, ittifak kuranların birbirine benzediği bir siyaset olmamalıdır. İttifaklar, parti vicdanında karşılık bulacak şekilde tasarlanmalıdır. Partimizin 39 milletvekilini başka partilere vermesi parti tarihinde unutulmayacak hasarlar bırakmıştır. Bu süreç parti içi denetime kapalı olarak yürütülmüştür. Seçilmiş kurullar dahi bilgilendirilmemiştir. Sorumluluk üstlenmeyen yönetim tarzı kabul edilemez.

Kadınların etkin olacağı siyaset tarzını etkin kılmak için, sağlık hizmetlerinden herkesin yararlanabileceği bir Türkiye için, başka Somalar, Ermenekler yaşanmaması için, CHP Genel Başkanlığı’na adaylığımı ilan ediyorum. Çağrımız Türkiye Cumhuriyet’i vatandaşlarınadır. CHP değişirse Türkiye değişir.”

Özgür Özel kendisine destek olmak için parti genel merkezine gelenlere teşekkür ederek CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na saygı ve sevgilerini iletti. Gazetecilerin sorularına yanıt veren Özel, grup başkanlığına devam edip etmeyeceği ile ilgili, “Kurultay tarihi belirlenmiş değil. Ekibimizle ilgili değerlendirmeyi yapacağız” dedi.

Paylaşın

Otomotiv Sektöründe Kredi Kullanımı Yüzde 20’ye Düştü

ODMD Başkanı Ali Haydar Bozkurt, Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in taşıt kredilerine sınırlama getirecek yorumu sonrası, “Normal pazar koşullarında bireysel müşterilerin yüzde 70’i kredi kullanarak araç almaktaydı. Geldiğimiz noktada bu oranın yaklaşık yüzde 20-25 oranlarına gerilediğini gözlemlemekteyiz” dedi ve ekledi:

“Bununla birlikte kredi kullanan müşterilerin de, ortalama 1.5 milyon TL olan bir araç için maksimum 250-300 bin lira kredi kullanabildiğini görmekteyiz. Bu açıdan, kredilerin daha fazla kısılmasına ihtiyaç olup olmadığına bakmakta fayda olacaktır.”

Önümüzdeki dönemde kurumsal firmaların araç alımlarında öne çıkacağının altını çizen Bozkurt sözlerine şöyle devam etti; “Kredi konusunda önümüzdeki süreçte önemli olan özellikle kurumsal (filo) müşterilerin krediye erişebilmesi olacaktır. Gelecek 2 yıllık süreçte bireysel müşterilerin araç satın almasında ciddi düşüşler olacağı bariz şekilde görülmektedir.

Otomotiv pazarını kurumsal (filo) müşterilerin domine edeceği bir sürece girileceği de aşikardır. Bu süreçte dikkat edilmesi gereken husus, kurumsal müşterilerin krediye ulaşımında bir rahatlamaya gidilmesi ihtiyacının olmasıdır. Aksi takdirde, kurumsal müşterilerin araç alamaması durumunda, şirketlerin araç ihtiyacı karşılanamayacak ve ticari operasyonlar sekteye uğrayacaktır.”

OTOMOTİV Distribütörleri ve Mobilite Derneği (ODMD) Başkanı Ali Haydar Bozkurt, Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in taşıt kredilerine sınırlama getirecek perspektife sahip olduklarını ifade etmesinin ardından sektör adına açıklama yaptı.

Gazete Pencere‘nin aktardığına göre; ODMD Başkanı Bozkurt, ekonomik yol haritasının desteklenmesinin büyük bir önem taşıdığının altını çizerek, krediye ulaşım konusundaki görüşlerini şöyle paylaştı:

“Şu anda içinden geçtiğimiz süreçte, en büyük ve en önemli sorunumuz enflasyon olarak öne çıkıyor. Enflasyonla mücadelede ise öncelik cari açık konusuna çözüm bulmaktır. O nedenle, akla ilk gelen müdahalenin ‘iç tüketimin düşürülmesi’ olması da oldukça anlaşılabilir bir durumdur. Bu yaklaşımın, otomotiv sektörü açısından toplam pazar adetlerinin düşmesi gibi sonuçları olacağını öngörmekteyiz. Her ne kadar bu durum ilk bakışta bizleri mutlu etmese de, orta-uzun vadede enflasyon sorununun kalıcı bir şekilde çözülerek, ekonomik istikrar elde edilmesi açısından ne kadar kritik olduğunun bilincindeyiz. O sebeple, ekonomik yol haritasına sabırla destek vermemiz gerekmektedir.”

Kredilerin daha da kısılması konusu hakkında ise Bozkurt, “Normal pazar koşullarında bireysel müşterilerin yüzde 70’i kredi kullanarak araç almaktaydı. Geldiğimiz noktada bu oranın yaklaşık yüzde 20-25 oranlarına gerilediğini gözlemlemekteyiz. Bununla birlikte kredi kullanan müşterilerin de, ortalama 1.5 milyon TL olan bir araç için maksimum 250-300 bin lira kredi kullanabildiğini görmekteyiz. Bu açıdan, kredilerin daha fazla kısılmasına ihtiyaç olup olmadığına bakmakta fayda olacaktır” yorumunu yaptı.

“Ticaret sekteye uğrayacak”

Önümüzdeki dönemde kurumsal firmaların araç alımlarında öne çıkacağının altını çizen Bozkurt sözlerine şöyle devam etti; “Kredi konusunda önümüzdeki süreçte önemli olan özellikle kurumsal (filo) müşterilerin krediye erişebilmesi olacaktır. Gelecek 2 yıllık süreçte bireysel müşterilerin araç satın almasında ciddi düşüşler olacağı bariz şekilde görülmektedir. Otomotiv pazarını kurumsal (filo) müşterilerin domine edeceği bir sürece girileceği de aşikardır. Bu süreçte dikkat edilmesi gereken husus, kurumsal müşterilerin krediye ulaşımında bir rahatlamaya gidilmesi ihtiyacının olmasıdır. Aksi takdirde, kurumsal müşterilerin araç alamaması durumunda, şirketlerin araç ihtiyacı karşılanamayacak ve ticari operasyonlar sekteye uğrayacaktır.”

Bozkurt, aynıca Türkiye’deki mevcut yatırımlar dikkate alındığı, toplam pazarın 700 bin adetlerin altına inmemesinin önem arz ettiğini de söyledi. Bozkurt, “Aksi takdirde sistem kendi kendini taşımakta zorlanabilecek, istihdam kayıplarına kadar gidebilecek başka olumsuz sonuçları da beraberinde getirebilecektir. Özetle enflasyon ve cari açıkla mücadele açısından takip edilecek mali disiplinin gerekli olduğunu düşünüyor ve bunu sonuna kadar destekliyoruz. Ancak toplam otomotiv pazarının 700 bin adedin altına inmemesi adına, kredi konusunda bireysel ve kurumsal müşteriler açısından da dengeleri doğru bir noktada tutmamız gerekmektedir” dedi.

Paylaşın

İYİ Parti’nin İttifaksız Seçim Kararı Aldığı Toplantının Detayları Belli Oldu

İYİ Parti’nin 31 Mart 2024’te yapılması planlanan yerel seçimlere 81 il ve tüm ilçelerde kendi adaylarıyla girme kararını aldığı Genel İdare Kurulu (GİK) toplantısının detayları belli oldu.

Toplantıda 50 GİK üyesinden yaklaşık 30’nun söz alarak görüşlerini dile getirdiğini aktarılırken, Akşener’in kısa bir değerlendirme yaptığını ve ardından “kararı siz vereceksiniz” diyerek, oylama yaptırdığı bildirildi.

Bundan sonraki süreçte Başkanlık Divanı GİK’ten aldığı yetkiyle adayları belirleyecek. Aday adayları arasından kimin aday olacağına, yöre insanının tercihleri dikkate alınarak karar verilecek. Adaylar belirlendikçe Akşener tarafından duyurulacak.

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, 81 ilde belediye başkan adaylarını tespit etme önerisini önceki gün partisinin kongreden sonraki en yüksek karar organı olan Genel İdare Kurulu’nun oyuna sundu.
Milliyet’in haberine göre, karar “oy çokluğu” ile benimsendi. Karara ilişkin farklı görüş bildiren dört GİK üyesinin de “tek başına seçim” kararına değil, bunun zamanlamasına itiraz ettikleri öğrenildi.

İYİ Parti’nin bu stratejisinin yerel seçimlerde değil, 2028 genel seçimlerinde hayata geçmesi gerektiğini ifade ettiler. Bu üyelerin tutumuna ilişkin konuşan bir GİK üyesi, “Arkadaşlarımız farklı görüş bildirseler de kararın esasına hiçbir itirazları yok. Onlar da ittifakların partiye ve Türkiye’ye zarar verdiğini, İYİ Parti’nin kendi kimliğini ortaya koyması gerektiğini düşünüyor” dedi.

Meral Akşener: Kararı siz vereceksiniz

Toplantıda 50 GİK üyesinden yaklaşık 30’nun söz alarak görüşlerini dile getirdiğini aktaran kaynaklar, Akşener’in kısa bir değerlendirme yaptığını ve ardından “kararı siz vereceksiniz” diyerek, oylama yaptırdığını bildirdi.

GİK’in aldığı kararın ardından yerel seçim çalışmalarının hızlanacağını söyleyen parti kurmayları, “Bizim kimseyle işbirliği yapmak gibi bir niyetimiz yok. Kendi adaylarımızı çıkaracağız. CHP de adaylarını açıklamaya başladı. Bizimle işbirliği, uzlaşma gibi bir çabanın içinde olurlarsa o günün koşullarında konuşulur ama o gün bizim de adaylarımız olacak” ifadelerini kullandılar.

Bundan sonraki süreçte Başkanlık Divanı GİK’ten aldığı yetkiyle adayları belirleyecek. Aday adayları arasından kimin aday olacağına, yöre insanının tercihleri dikkate alınarak karar verilecek. Adaylar belirlendikçe Akşener tarafından duyurulacak.

Paylaşın

Libya’daki Sel Felaketinde Can Kaybı 11 Bine Yükseldi

Libya’nın doğusunda yer alan Derne kentinde özelliklere etkili olan sel felaketinde hayatını kaybedenlerin sayısı 11 bine yükseldi. Arama kurtarma çalışmaları sürerken bu sayının artması bekleniyor

Haber Merkezi / Libya Kızılayı’nın Derne’daki medya merkezi başkanı Salem el-Naas, birçok cesedin kuvvetli rüzgarlar nedeniyle açık denize sürüklendiğini ve yakındaki kasabaların kıyılarında bulunduğunu söylüyor. BM’ye bağlı Uluslararası Göç Örgütü yaklaşık 30 bin kişinin evsiz kaldığını tahmin ediyor.

Öte yandan Derne Belediye Başkanı Abdülmenam El Hayiti, Suudi TV Haber kanalı Al Arabiya’ya yaptığı açıklamada sel felaketinde 20 bine yakın insanın ölmüş olabileceğini söylemişti.

Yoğun yağışlar Derne yakınlarındaki iki barajın yıkılmasına neden olmuş ve 125 bin kişinin yaşadığı liman kentini sular altında bırakmıştı. Sel sonrasında kent sokaklarının metrelerce çamur altında kaldığı görülmüştü. Libya’nın El Beyda, El Marc, Susa ve Rahat kentlerinin de selden etkilenen bölgeler arasında.

Libya’da bir yandan arama kurtarma ekipleri enkaz altında kalanlara ulaşmak için çalışmalarını sürdürüyor ancak can kurtarma umutları azalıyor. Hayatını kaybedenlerse kitlesel olarak defnediliyor.

Birleşmiş Miletler, Libya’daki yerel kaynaklara dayanarak kayıp sayısının 10 bine yaklaştığını açıklamıştı. Uluslararası yardım çabalarının hız kazandığı ülkede Mısır, Türkiye, Tunus, Katar, İtalya, İspanya kurtarma ekipleri bölgeye ulaştı.

Trablus merkezli hükümet yetkilileri, kentte iki barajın yıkılması ve sele yol açması konusunda soruşturma başlatılması çağrısı yaptı. Barajların bakım ve onarımının uzun yıllar aksatıldığına dair eleştiriler gündeme gelmişti.

Libya, uzun süre ülkeyi yöneten Albay Muammer Kaddafi’nin 2011’de devrilip öldürülmesinden bu yana siyasi kaos içinde. 2014’ten bu yana iki rakip kuvvet tarafından farklı bölgeleri idare edilen ülkede Bingazi yönetimi ülkenin doğusunu kontrol altında tutuyor. Ancak uluslararası kabul edilen Trablus yönetimi de selden etkilenenlere yardım için harekete geçti.

İlk olarak Ege’de oluşan Daniel Fırtınası, Türkiye’de Marmara Bölgesi’nin batısı ve Trakya’da etkili olmuştu. Eylül’de Ege ve Trakya’da etkisi olan fırtınada Türkiye’de 8, Yunanistan’da 15, Bulgaristan’da da 4 kişi öldü. Yunanistan’da afetin yaralarını sarma çalışmaları halen devam ediyor. Tropik fırtınanın Mısır’a doğru ilerlediği kaydediliyor.

Paylaşın

Libya’daki Sel Felaketi: Can Kaybı 20 Bine Yükselebilir

Bulgaristan, Yunanistan ve Türkiye’de onlarca kişinin ölümüne yol açan Daniel Fırtınası, Libya’nın doğusunda yer alan Derne kentinde de etkili oldu. Derne Belediye Başkanı Abdülmenam El Hayiti, sel felaketinde 20 bine yakın insanın ölmüş olabileceğini söyledi.

Haber Merkezi / Suudi TV Haber kanalı Al Arabiya’ya konuşan Abdulmenam Al-Ghaithi, bu rakamı bölgede yaşayan insan sayısına dayandırdı. Libya’da sel felaketinde ölü sayısı 5 bin 300 olarak duyurulmuş, yaklaşık 10 bin kişi de kayıp olarak açıklanmıştı.

Yoğun yağışlar Derne yakınlarındaki iki barajın yıkılmasına neden olmuş ve 125 bin kişinin yaşadığı liman kentini sular altında bırakmıştı. Sel sonrasında kent sokaklarının metrelerce çamur altında kaldığı görülmüştü. Libya’nın El Beyda, El Marc, Susa ve Rahat kentlerinin de selden etkilenen bölgeler arasında.

Libya’da bir yandan arama kurtarma ekipleri enkaz altında kalanlara ulaşmak için çalışmalarını sürdürüyor ancak can kurtarma umutları azalıyor. Hayatını kaybedenlerse kitlesel olarak defnediliyor.

Birleşmiş Miletler, Libya’daki yerel kaynaklara dayanarak kayıp sayısının 10 bine yaklaştığını açıklamıştı. Uluslararası yardım çabalarının hız kazandığı ülkede Mısır, Türkiye, Tunus, Katar, İtalya, İspanya kurtarma ekipleri bölgeye ulaştı.

Trablus merkezli hükümet yetkilileri, kentte iki barajın yıkılması ve sele yol açması konusunda soruşturma başlatılması çağrısı yaptı. Barajların bakım ve onarımının uzun yıllar aksatıldığına dair eleştiriler gündeme gelmişti.

Libya, uzun süre ülkeyi yöneten Albay Muammer Kaddafi’nin 2011’de devrilip öldürülmesinden bu yana siyasi kaos içinde. 2014’ten bu yana iki rakip kuvvet tarafından farklı bölgeleri idare edilen ülkede Bingazi yönetimi ülkenin doğusunu kontrol altında tutuyor. Ancak uluslararası kabul edilen Trablus yönetimi de selden etkilenenlere yardım için harekete geçti.

İlk olarak Ege’de oluşan Daniel Fırtınası, Türkiye’de Marmara Bölgesi’nin batısı ve Trakya’da etkili olmuştu. Eylül’de Ege ve Trakya’da etkisi olan fırtınada Türkiye’de 8, Yunanistan’da 15, Bulgaristan’da da 4 kişi öldü. Yunanistan’da afetin yaralarını sarma çalışmaları halen devam ediyor. Tropik fırtınanın Mısır’a doğru ilerlediği kaydediliyor.

Paylaşın