Merkez Bankası Politika Faizini Yüzde 39,5’e Çekti

Merkez Bankası (TCMB), politika faizini yüzde 40,5 seviyesinden yüzde 39,5 seviyesine çekti. Banka, temmuz ayındaki toplantıda politika faizini 300 baz puan azaltarak yüzde 43 seviyesine çekmişti.

Haber Merkezi / Bu, Merkez Bankası’nın (TCMB) Mart’tan bu yana üçüncü faiz indirimi oldu.

Para Politikası Kurulu (PPK), Merkez Bankası gecelik vadede borç verme faiz oranını yüzde 43,5’ten yüzde 42,5’e, gecelik vadede borçlanma faiz oranını ise yüzde 39’dan yüzde 38’e indirdi.

Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası (TCMB) Para Politikası Kurulu (PPK) Fatih Karahan başkanlığında toplandı. Para Politikası Kurulu (PPK), politika faizini yüzde 40,5 seviyesinden yüzde 39,5 seviyesine çekti. Kurul ayrıca, gecelik vadede borç verme faiz oranını yüzde 43,5’ten yüzde 42,5’e, gecelik vadede borçlanma faiz oranını ise yüzde 39’dan yüzde 38’e indirdi.

Merkez Bankası (TCMB) tarafından karara ilişkin yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi: “Enflasyonun ana eğilimi eylül ayında yükselmiştir. Son döneme ait veriler talep koşullarının dezenflasyonist düzeyde olduğuna ancak dezenflasyon sürecinin yavaşladığına işaret etmektedir. Başta gıda olmak üzere son dönem fiyat gelişmelerinin enflasyon beklentileri ve fiyatlama davranışları kanalıyla dezenflasyon süreci üzerinde oluşturduğu riskler belirginleşmiştir.

Fiyat istikrarı sağlanana kadar sürdürülecek sıkı para politikası duruşu talep, kur ve beklenti kanalları üzerinden dezenflasyon sürecini güçlendirecektir. Kurul politika faizine ilişkin atılacak adımları; enflasyon gerçekleşmelerini, ana eğilimini ve beklentilerini göz önünde bulundurarak ara hedeflerle uyumlu biçimde dezenflasyonun gerektirdiği sıkılığı sağlayacak şekilde belirleyecektir. Adımların büyüklüğü, enflasyon görünümü odaklı, toplantı bazlı ve ihtiyatlı bir yaklaşımla gözden geçirilmektedir. Enflasyon görünümünün ara hedeflerden belirgin bir biçimde ayrışması durumunda, para politikası duruşu sıkılaştırılacaktır.

Kredi ve mevduat piyasalarında öngörülenin dışında gelişmeler olması halinde parasal aktarım mekanizması ilave makroihtiyati adımlarla desteklenecektir. Likidite koşulları yakından izlenmeye ve likidite yönetimi araçları etkili şekilde kullanılmaya devam edilecektir. Kurul, politika kararlarını enflasyonu orta vadede yüzde 5 hedefine ulaştıracak parasal ve finansal koşulları sağlayacak şekilde belirleyecektir. Kurul, kararlarını öngörülebilir, veri odaklı ve şeffaf bir çerçevede alacaktır.”

Paylaşın

Otomobilden Konuta Yeni Vergiler Geliyor

AK Parti’nin bazı vergi istisnalarının kaldırılması ve vergi dışında kalan alanların vergi kapsamına alınmasına yönelik düzenlemesi, bu hafta Türkiye Büyük Millet Meclisinde (TBMM) ele alınacak.

AKP milletvekilleri, vergi kanununda değişiklik öngören kanun teklifini geçen hafta TBMM Başkanlığına sunmuştu. Teklif 21 Ekim Salı günü Plan ve Bütçe Komisyonu’nda görüşülecek.

Düzenleme ile konut kira gelirlerine uygulanan istisnanın kaldırılması hedefleniyor. Daha önce 2025 yılı için 47 bin TL’ye kadar olan kira gelirleri vergiden muaf tutuluyordu. Yeni paket ise, emekli konut sahipleri hariç kira geliri ne kadar olursa olsun gelir vergisi ödenmesini öngörüyor.

İşverenlere Hazine’den sağlanan yüzde 4’lük Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) prim desteği de yüzde 2’ye düşürülüyor. İmalat sektörü için ise sigorta primlerine yönelik yüzde 5’lik destek aynen sürdürülecek.

Teklif daha önce alınmayan yeni harçlar da getiriyor. Buna göre; muayenehane, poliklinik, ağız ve diş sağlığı merkezleri ile veteriner hekim muayenehane, poliklinik ve hayvan hastanesi ruhsatları yıllık harca tabi olacak. Mevcut durumda ayakta teşhis ve tedavi yapılan özel sağlık kuruluşları ile ağız ve diş sağlığı hizmeti sunulan özel sağlık kuruluşlarına ait belgeler; ayrıca veteriner hekim muayenehane ve poliklinikleri ile hayvan hastanelerine verilen ruhsatlar harca tabi değildi.

Değişiklik ile; her yıl için muayenehane uygunluk belgesi 20 bin lira, özel poliklinik ruhsatnamesi 30 bin lira, özel tıp merkezi ruhsatnamesi 50 bin lira olacak. Ağız ve diş sağlığı muayenehanelerinden her yıl alınacak bedel 20 bin lira, ağız ve diş sağlığı polikliniklerinden 30 bin lira, ağız ve diş sağlığı merkezlerinden 40 bin lira, ağız ve diş sağlığı hastanelerinden 40 bin lira olacak. Bu harçlar, büyükşehir belediyesi olan illerde bir kat artırımlı olarak uygulanacak.

Her yıl için veteriner hekim muayenehane ruhsatı 10 bin lira, veteriner hekim poliklinik ruhsatı 20 bin lira, hayvan hastanesi ruhsatı ise 40 bin lira olarak belirlendi.

Özel hastane ve laboratuvarlar ile turizm işletmeleri için verilen işletme belgelerine ilişkin harçlar da yıllık hale getiriliyor. Normalde bu tesisler için yalnızca ruhsat alımında tek seferlik harç ödeniyordu.

Kuyum ve ikinci el motorlu kara taşıtı ve taşınmaz ticareti yetki belgelerinden de yıllık harç alınacak. Buna göre, her yıl için şubeler dahil kuyum işletmeleri adına düzenlenen yetki belgelerinden 30 bin lira; ikinci el motorlu kara taşıtı ile taşınmaz ticareti için şubeler dahil düzenlenen yetki belgelerinden ise 20 bin lira alınacak. Bu harçlar da büyükşehir belediyesi olan illerde bir kat artırımlı uygulanacak.

Tasarının yasalaşmasıyla, noterler tarafından gerçekleştirilen ikinci el araçların satış ve devir işlemlerine ilişkin harç istisnası da kaldırılacak. Buna göre; noterde yapılan sıfır araçların ilk tescili işlemlerinden ve ikinci el araçların satış ve devrine ilişkin işlemlerden, bin liradan az olmamak üzere satış ve devir bedeli üzerinden nispi harç alınacak.

Paket Cumhurbaşkanı’na, Bireysel Emeklilik Sistemi’nde (BES) halen yüzde 30 olan devlet katkısı oranını sıfıra kadar indirme veya yüzde 50’ye kadar artırma yetkisi de veriyor.

Yeni düzenleme ile, vakıf üniversitelerinde hazırlık dönemi hariç eğitim ücretlerini belirleme yetkisi Yükseköğretim Kuruluna (YÖK) bırakılıyor. YÖK fiyat belirlerken haziran ayı yıllık üretici fiyat endeksi (ÜFE) artışı ile aynı ayın yıllık tüketici fiyat endeksi (TÜFE) artışı ortalamasını dikkate alacak.

Paylaşın

Merkez Bankası Başkanı: Sıkı Para Politikamızı Koruyacağız

Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Fatih Karahan, “Enflasyon orta vadeli hedefimiz olan yüzde 5’in çok üzerinde ama patikamız çok açık. Yüzde 5 hedefine ulaşana kadar programımızı uygulamaya devam edeceğiz” dedi.

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Fatih Karahan, Washington’da düzenlenen Atlantik Konseyi Panelinde konuştu. BloombergHT’nin aktardığına göre; Karahan, dezenflasyonun son aylarda biraz hız kestiğini ancak durumu yakından takip ettiklerini belirtti. Karahan enflasyon yüzde 5’lik hedefe ulaşana kadar sıkı para politikasını koruyacaklarını dile getirdi.

TCMB olarak parasal sıkılaşmaya başladıklarını ve o dönemden beri enflasyonda aşağı yönlü hareket olduğunu kaydeden Karahan “Bu aşağı yönlü hareket son dönemde biraz hız kesti ama yakından takip ediyoruz. Enflasyon orta vadeli hedefimiz olan yüzde 5’in çok üzerinde ama patikamız çok açık. Yüzde 5 hedefine ulaşana kadar programımızı uygulamaya devam edeceğiz” diye konuştu.

Güven konusunda yol kat ettiklerini kaydeden Karahan “Ama hala daha fazla yola ihtiyacımız var” ifadesini kullandı.

Paylaşın

Enflasyon, Avrupa’da Yüzde 2.2, Türkiye’de Yüzde 32.1

Eylül sonu itibarıyla enflasyon, yıllık Euro Bölgesi’nde yüzde 2,2, Avrupa Birliği (AB) genelinde ortalama yüzde 2,6, Türkiye’de ise yüzde 32,1 kayıtlara geçti.

Avrupa Birliği istatistik kurumu Eurostat’ın Eylül 2025 verilerine göre, Euro Bölgesi’nde yıllık enflasyon oranı yüzde 2,2’ye yükseldi. Avrupa Birliği genelinde ortalama oran yüzde 2,6 olarak kaydedilirken, Türkiye yüzde 32,1’lik oranla en yüksek enflasyonu yaşayan ülke oldu.

Para politikalarında sıkı duruşunu sürdüren Avrupa Merkez Bankası’nın etkisiyle fiyat artışları Euro Bölgesi’nde yeniden hedef aralığına yaklaştı. Eurostat verilerine göre, hizmetler grubu yüzde 1,49 puanla enflasyona en yüksek katkıyı sağladı. Gıda, alkol ve tütün ürünleri yüzde 0,58 puanla ikinci sırada yer alırken, enerji kalemi -yüzde 0,03 puanla düşüş yönlü etki yaptı.

Eurostat’ın uyumlaştırılmış tüketici fiyat endeksi (HICP) kapsamında değerlendirilen Türkiye, Eylül 2025 itibarıyla yüzde 32,1’lik yıllık enflasyonla Avrupa ortalamasının 15 kat üzerine çıktı. Türkiye’yi yüzde 8,6 ile Romanya ve yüzde 5,3 ile Estonya izledi. Uzmanlara göre Türkiye’de fiyat artışları, yüksek kur seviyesi, ücret baskısı ve gıda kalemlerindeki artıştan besleniyor.

Enflasyonun en düşük olduğu ülkeler Kıbrıs (yüzde 0), Fransa (yüzde 1,1), İtalya ve Yunanistan (yüzde 1,8) oldu. Almanya’da oran yüzde 2,4, İspanya’da ise yüzde 3,0 olarak ölçüldü. Veriler, Avrupa genelinde fiyat artışlarının büyük ölçüde kontrol altına alındığını ortaya koydu.

Enerji fiyatları son bir yılda yüzde 0,4 düşerek enflasyon üzerindeki baskıyı hafifletti. Buna karşın işlenmemiş gıda fiyatlarında yüzde 4,7’lik artış sürdü. Çekirdek enflasyon (enerji ve gıda hariç) yüzde 2,4 seviyesinde sabit kaldı.

Paylaşın

Özel Sektörün Kredi Borcunda Dikkat Çeken Yükseliş

Ağustos sonu itibariyle, özel sektörün yurt dışından sağladığı toplam kredi borcu, bir önceki ay sonuna göre 3,7 milyar dolar artarak, 202,5 milyar dolara yükseldi.

Haber Merkezi / Vadeye göre incelendiğinde bir önceki ay sonuna göre, uzun vadeli kredi borcunun 4,3 milyar dolar artarak 192,4 milyar dolar, kısa vadeli kredi borcunun (ticari krediler hariç) ise 0,6 milyar dolar azalarak 10,1 milyar dolar düzeyinde gerçekleştiği gözlendi.

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), Özel Sektörün Yurt Dışından Sağladığı Kredi Borcu Gelişmeleri Ağustos 2025 Raporu’nu yayınladı. Buna göre; Ağustos sonu itibariyle, özel sektörün yurt dışından sağladığı toplam kredi borcu, bir önceki ay sonuna göre 3,7 milyar dolar artarak, 202,5 milyar dolara yükseldi.

Vadeye göre incelendiğinde bir önceki ay sonuna göre, uzun vadeli kredi borcunun 4,3 milyar dolar artarak 192,4 milyar dolar, kısa vadeli kredi borcunun (ticari krediler hariç) ise 0,6 milyar dolar azalarak 10,1 milyar dolar düzeyinde gerçekleştiği gözlendi.

Bir önceki ay sonuna göre finansal kuruluşların toplam borcu 2,0 milyar dolar, finansal olmayan kuruluşların toplam borcu ise 1,7 milyar dolar artış gösterdi.

Aynı dönemde finansal kuruluşların uzun vadeli borçları 2,6 milyar dolar, finansal olmayan kuruluşların uzun vadeli borçları 1,7 milyar dolar artış gösterdi. Kısa vadede ise finansal kuruluşların borçları 0,6 milyar dolar, finansal olmayan kuruluşların borçları 0,1 milyar dolar azalış gösterdi.

Döviz kompozisyonu incelendiğinde, toplam yurt dışı borçlanmada doların en yüksek paya sahip olduğu görüldü.

192,4 milyar dolar tutarındaki uzun vadeli kredi borcunun yüzde 57,8’inin Dolar, yüzde 32,5’inin Euro, yüzde 2,1’inin Türk lirası ve yüzde 7,7’sinin ise diğer döviz cinslerinden oluştuğu; 10,1 milyar Dolar tutarındaki kısa vadeli kredi borcunun ise yüzde 28,3’ünün Dolar, yüzde 21,2’sinin Euro, yüzde 48,3’ünün Türk lirası ve yüzde 2,1’inin ise diğer döviz cinslerinden oluştuğu görüldü.

Ağustos sonuna göre özel sektörün yurt dışından sağladığı toplam kredi borcunun 1 yıla kadar olan vade dağılımı incelendiğinde, toplam borç tutarının 62,7 milyar dolar olduğu görüldü. Bu tutarın 40,3 milyar dolar bankalara, 17,2 milyar dolar finansal olmayan kuruluşlara, 5,2 milyar dolar ise bankacılık dışı finansal kuruluşlara aittir.

Paylaşın

Bütçe Açığı 1,2 Trilyon Lirayı Aştı

2025 yılının ilk dokuz aylık döneminde merkezi yönetim bütçe giderleri 10 trilyon 222,2 milyar lira, bütçe gelirleri 9 trilyon 4,9 milyar lira ve bütçe açığı 1 trilyon 217,3 milyar lira oldu.

Haber Merkezi / Hazine ve Maliye Bakanlığı, Haziran ve Ocak – Eylül 2025 yılı bütçe gelir ve gider verilerini açıkladı.

Buna göre; 2025 yılı Eylül ayında merkezi yönetim bütçe giderleri 1 trilyon 331 milyar TL, bütçe gelirleri 1 trilyon 21,4 milyar TL ve bütçe açığı 309,6 milyar TL olarak gerçekleşti. Ayrıca, faiz dışı bütçe giderleri 1 trilyon 94,4 milyar TL ve faiz dışı açık ise 73 milyar TL olarak gerçekleşti.

2025 yılı Ocak – Eylül döneminde merkezi yönetim bütçe giderleri 10 trilyon 222,2 milyar TL, bütçe gelirleri 9 trilyon 4,9 milyar TL ve bütçe açığı 1 trilyon 217,3 milyar TL olarak gerçekleşti. Ayrıca, faiz dışı bütçe giderleri 8 trilyon 559,8 milyar TL ve faiz dışı fazla ise 445,1 milyar TL olarak gerçekleşti.

Paylaşın

Tarımda Üretici Enflasyonu Yüzde 46,83

Tarımda üretici enflasyonu eylül ayında bir önceki aya göre yüzde 5,80, bir önceki yılın aralık ayına göre yüzde 28,90, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 46,83 ve on iki aylık ortalamalara göre yüzde 37,98 arttı.

Haber Merkezi / Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) Tarım Ürünleri Üretici Fiyat Endeksi (Tarım-ÜFE) Eylül 2025 verilerini açıkladı.

Buna göre; Tarımda üretici enflasyonu eylül ayında bir önceki aya göre yüzde 5,80, bir önceki yılın aralık ayına göre yüzde 28,90, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 46,83 ve on iki aylık ortalamalara göre yüzde 37,98 arttı.

Sektörlerde bir önceki aya göre, tarım ve avcılık ürünleri ve ilgili hizmetlerde yüzde 6,28, ormancılık ürünleri ve ilgili hizmetlerde yüzde 0,25 artarken, balık ve diğer balıkçılık ürünleri; su ürünleri; balıkçılık için destekleyici hizmetlerde yüzde 1,96 azaldı. Ana gruplarda bir önceki aya göre, tek yıllık (uzun ömürlü olmayan) bitkisel ürünlerde yüzde 5,10, çok yıllık (uzun ömürlü) bitkisel ürünlerde yüzde 4,38 ve canlı hayvanlar ve hayvansal ürünlerde yüzde 3,42 arttı.

Yıllık değişimin en yüksek olduğu alt grup yüzde 155,54 artış ile yumuşak çekirdekli meyveler ve sert çekirdekli meyveler, aylık değişimin en yüksek olduğu alt grup yüzde 19,63 artış ile diğer ağaç ve çalı meyveleri ile sert kabuklu meyveler oldu.

Paylaşın

Otomobil Üretimi Yüzde 3 Azaldı

Otomotiv Sanayii Derneği’nin verilerine göre; Otomobil üretimi, 2025 yılının ilk dokuz aylık döneminde geçen yılın aynı dönemine göre, yüzde 3 oranında azalarak, 637 bin 450 adet oldu.

Haber Merkezi / Otomotiv Sanayii Derneği (OSD) 2025 yılının ilk dokuz aylık dönemine ilişkin verileri açıkladı. Buna göre; 2025 yılının ilk dokuz ayında toplam üretim bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 3 artarken, otomobil üretimi yüzde 3 oranında azaldı. Bu dönemde toplam üretim 1 milyon 31 bin 527 adet, otomobil üretimi ise 637 bin 450 adet olarak gerçekleşti.

Aynı dönemde toplam pazar geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 9 artarak 958 bin 847 adet düzeyinde gerçekleşti. Bu dönemde otomobil pazarı ise yüzde 10 oranında arttı ve 742 bin 687 adet olarak gerçekleşti.

Ticari araç grubunda, 2025 yılının ilk dokuz ayında geçen yıla göre toplam ticari araç üretimi yüzde 15 ve hafif ticari araç grubu üretimi yıla göre yüzde 17 artarken, ağır ticari araç grubu üretimi yüzde 4 azaldı. 2025 yılının ilk dokuz ayında ticari araç pazarı yüzde 4, hafif ticari araç pazarı yüzde 6 artarken, ağır ticari araç pazarı yüzde 7 azaldı.

2025 yılının ilk dokuz ayında bir önceki yılın aynı ayına göre, toplam otomotiv ihracatı adet bazında yüzde 6 artarken, otomobil ihracatı ise yüzde 7 oranında azaldı. Bu dönemde, toplam otomotiv ihracatı 769 bin 625 adet, otomobil ihracatı ise 434 bin 71 adet düzeyinde gerçekleşti.

Bu yılın 2025 yılının ilk dokuz aylık döneminde bir önceki yılın aynı ayına göre, toplam otomotiv ihracatı Dolar bazında yüzde 11 arttı. Uludağ Otomotiv Endüstrisi İhracatçıları Birliği (OİB) verilerine göre bu dönemde toplam otomotiv ihracatı 29,7 Milyar dolar olarak gerçekleşirken, otomobil ihracatı yüzde 8 artarak 8,4 Milyar dolar seviyesinde gerçekleşti.

Paylaşın

Otomotiv Devi İflas Bayrağını Çekti

2018 yılında kurulan Çinli elektrikli araç üreticisi Neta Auto için resmi iflas süreci başlatılırken, şirketin yaklaşık 10 bin çalışanının durumu ise belirsizliğini koruyor. 

Artan rekabet ve ham madde maliyetlerindeki ciddi artış, Neta Auto’nun iflasında belirleyici oldu.

Tayland hükümetiyle yapılan anlaşmaya göre şirketin 2025 yılında 19 bin araç üretmesi gerekiyordu; ancak şu ana kadar yalnızca 4 bin adet üretim yapılabildi.

Karar’ın Çin medyasından aktardığı haberlere göre, Neta Auto birkaç ay önce iflas başvurusunda bulunmuş, ancak talep ilk etapta reddedilmişti. Haberlere göre, son gelişmelerle birlikte şirket için resmi iflas süreci başlatılmış durumda.

Haberlere göre,  şirketin yaklaşık 10 bin çalışanının durumu ise belirsizliğini koruyor.

Uzmanlar, Neta Auto’nun iflasının sadece bir şirketin çöküşü olmadığını, aynı zamanda Çin elektrikli araç pazarındaki acımasız rekabet ve küresel regülasyon baskılarının sektörde yeni bir dönemi başlattığını belirtiyor.

Paylaşın

İnşaat Maliyetleri Yüzde 22,82 Arttı

İnşaat maliyetleri ağustos ayında bir önceki aya göre yüzde 1,05, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 22,82 arttı. Malzeme maliyetleri ağustos ayında bir önceki aya göre yüzde 1,46, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 19,17 arttı.

Haber Merkezi / İşçilik maliyetleri ağustos ayında bir önceki aya göre yüzde 0,28, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 30,16 arttı.

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), İnşaat Maliyet Endeksi Ağustos 2025 verilerini açıkladı.

Buna göre; İnşaat maliyet endeksi, ağustos ayında bir önceki aya göre yüzde 1,05, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 22,82 arttı. Bir önceki aya göre malzeme endeksi yüzde 1,46, işçilik endeksi yüzde 0,28 arttı. Ayrıca bir önceki yılın aynı ayına göre malzeme endeksi yüzde 19,17, işçilik endeksi yüzde 30,16 arttı.

Bina inşaatı maliyet endeksi, bir önceki aya göre yüzde 1,15, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 22,53 arttı. Bir önceki aya göre malzeme endeksi yüzde 1,67, işçilik endeksi yüzde 0,23 arttı. Ayrıca bir önceki yılın aynı ayına göre malzeme endeksi yüzde 18,92, işçilik endeksi yüzde 29,54 arttı.

Bina dışı yapılar için inşaat maliyet endeksi, bir önceki aya göre yüzde 0,72, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 23,75 arttı. Bir önceki aya göre malzeme endeksi yüzde 0,84, işçilik endeksi yüzde 0,48 arttı. Ayrıca bir önceki yılın aynı ayına göre malzeme endeksi yüzde 19,94, işçilik endeksi yüzde 32,37 arttı.

Paylaşın