Akşener, Ekrem İmamoğlu’nu Hedef Aldı

Partisinin İstanbul büyükşehir ve ilçe belediye başkan adayları tanıtım toplantısında konuşan İYİ Parti Lideri Meral Akşener, “Bu şehri artık, aklı sadece İstanbul’da olanların yönetmesi gerekiyor” dedi ve ekledi:

“İlgisi ve odağı İstanbul’un sorunlarında olanların yönetmesi olanların gerekiyor. Mesela eli genel merkezlerinde gözü başka mevkide olanlar bu şehri yönetemez. Sırtında ihmallerin, hataların, veballerin yükünü taşıyanlar da koltuk kavgalarının bayrağını tutanlar da bu şehri yönetemez.”

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, partisinin İstanbul büyükşehir ve ilçe belediye başkan adayları tanıtım ve proje lansman programında konuştu. Akşener’in açıklamalarından öne çıkan bölümler şöyle:

“Tüm yalancıların, tüm dümencilerin, tüm namertlerin sinirlerini bozmaya aynen devam edeceğiz. Türkiye’yi şahsının sananların da yüzde 60 yalanıyla milletin umutlarını çalanların da rahatlarını bozmaya aynen devam edeceğiz.

Biz İYİ Parti olarak farklı gözüken ama birbirinin aynadaki sureti olan bu iki kutuplu siyasete karşı çıktık. Bu düzene son vermek için zorlu ama şanlı bir yola çıktık. İki tarafında millete sunduğu bir vaat var; diğer tarafın kazanmaması. Taraflardan birini denklemden çekince sundukları hiçbir vaat kalmıyor. İstanbul bugün yolsuzlukla boğuşan bir şehir. İstanbul bugün ranta boğulan bir şehir. Siyasetin geldiği noktada İstanbul’a hep paranın şeh

ri olarak bakıldı. İstanbul’a hep şahsi hırs ve intikam aracı olarak bakıldı. İstanbul’a hep kariyer basamağı olarak bakıldı.

Doğu ile batının birleştiği bu şehri iki ayağı yere sağlam basanların yönetmesi gerekiyor. Bu şehri sadece aklı İstanbul’da olanların İlgisi ve odağı sadece İstanbul’da olanların Amacı sadece İstanbul’un derdine derman olmak olanları yönetmesi gerekiyor. Eli genel merkezlerinde gözü başka mevkilerde boş zamanlarında da İstanbul’da olanlar bu şehri yönetemez.

Mesela gölgesine sığındıklarının emriyle hareket edenler de kendi gölgesinden cesaret alıp kibirle hareket edenler de bu vasatlık da son bulsun. Gelin artık İstanbul’u kendi kariyerleri için zıplama tahtası haline getirenlerin çıkardığı gürültü İstanbullunun sesini daha fazla bastırmasın. Gelin artık “İstanbul’u kim kazanır?” sorusu İstanbul’un gerçek sorunlarına gölge düşürmesin.

Ve asla unutmayın, makam cahilleri alim ederken, çığırdan çıkartıp zalim ederken, İstanbullu yoklukta talim ederken, utanmadan sefa sürenlere mecbur değilsiniz. İstanbul’a ihanet edenlere de İstanbul’u ihmal edenlere de mecbur değilsiniz. Ez cümle zoraki adaya da emanet adaya da mecbur değilsiniz.

Çünkü artık karşınızda İstanbul’a layık bir aday var. İstanbul’u başının üstünde taşıyacak bir aday var. Artık karşınızda Buğra Kavuncu var. Aday olduğu günden beri “İstanbul’u nasıl kazanırım?” diye değil, “İstanbul nasıl kazanır?” “İstanbul’u nasıl kazanır?” diye düşünerek çalışıyor. Zaman zaman hepimizin sinirini bozacak kadar çok çalışıyor.

Birazdan da sizlere İstanbul için neler yapacağını, sorunlara nasıl çare bulacağını, en iyi hizmeti nasıl sağlayacağını anlatacak. Sadece sorunlarla değil, iyi belediyecilik vizyonuyla, projeleriyle, çözümleriyle konuşacak. Ben yürekten inanıyorum ki hakkıyla rekabet nasıl yapılırmış, herkese gösterecek. Hakkıyla hizmet nasıl edilirmiş, herkese gösterecek.

Artık oylarınız daha fazla heba olmasın istiyorsanız Buğra kardeşime ey İstanbul oy istiyorum! Artık alın teriniz birilerinin ihtirasları uğruna harcanmasın istiyorsanız Buğra kardeşime oy istiyorum. Artık geleceğiniz kendisine kariyer kovalayanların peşinde meçhule sürüklenmesin istiyorsanız, Buğra kardeşime oy istiyorum. Biliyorum ki Türkiye’nin iyi ve cesur insanlarının dik duruşu, netliği ve dürüstlüğü şimdiye kadar hep birilerinin sinirlerini bozdu.

Vallahi kimse kusura bakmasın. Tüm yalancıların, tüm dümencilerin, tüm namertlerin sinirlerini bozmaya aynen devam edeceğiz. Türkiye’yi şahsının sananların da yüzde 60 yalanıyla milletin umutlarını çalanların da rahatlarını bozmaya aynen devam edeceğiz.

Bugüne kadar kendimize dair hiçbir hesabımız, hiçbir çıkarımız, hiçbir korkumuz olmadığı için hep harbi durduk ve hep kalbi konuştuk. Bundan sonra da aynen devam edeceğiz. Tarihimizi özümüzde, atamızı gönlümüzde, milletimizi başımızın üstünde taşıyacak, Türk siyasetindeki kayıkçı kavgalarına birer birer ayna tutacağız.

Milletimize dayatılan tüm prangaları birer birer kıracağız. Vicdanları kanatan tüm yaralarımızı birer birer saracağız. Milletimizi ayıran değil birleştiren, bölen değil tamamlayan, kutuplaştıran değil buluşturan olacağız. Hakaretin yerine saygıyı, öfkenin yerine anlayışı, ben bilirimciliğin yerine ortak aklı, nefretin yerine de sevgiyi büyüteceğiz.

“Prangaları ve zincirleri teker teker kıracağız”

Türkiye’nin iyi ve cesur evlatları. Fatih Sultan Mehmet Han ne diyor? “Onlar korkularından denizi zincirleyecek kadar akıllı ise, korkularından denizi zincirleyecek kadar akıllı ise, biz de gemileri karadan yürütebilecek kadar deliyiz” İşte bu sözden aldığımız ilhamla biz de bugün buradan diyoruz ki “Varsın onlar korkularından aziz milletimizin iradesini zincirleyip iki kutba mahkum edebilecek kadar kendilerini akıllı zannede dursunlar. Biz de milletimize dayatılan tüm o zincirleri tek başımıza özü başımıza birer birer kıracak kadar deliyiz”

Kimse merak etmesin. Önce sandıkta, sonra sahada, önce yerelde, sonra genelde, önce İstanbul’da, çok yakında bütün Türkiye’de bunu gerçekleştireceğiz. Bu prangaları, bu zincirleri teker teker kıracağız. Balıkesir’de Turan kıracak. Ankara’da Cengiz Topel kıracak. Bursa’da Selçuk kıracak. Samsun’da İmren kıracak.”

Paylaşın

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir