İstanbul’da Çalışan Her Üç Kişiden Biri Taşınmayı Düşünüyor

İstanbul ve çevresinde çalışan her üç kişiden biri deprem nedeniyle bulunduğu yeri terk etmeyi düşünüyor. Bu, deprem riskinin çalışma hayatında ciddi bir belirsizlik ve huzursuzluk yarattığını gösteriyor.

Marmara Bölgesi’nde son yıllarda sık sık hissedilen depremler ve İstanbul’a yönelik artan büyük deprem beklentisi, yalnızca konut tercihlerini değil, iş hayatını da kökten etkiliyor.

Kariyer.net tarafından İstanbul ve çevresindeki çalışanlarla yapılan yeni bir araştırma, çalışanların önemli bir bölümünün deprem nedeniyle yaşadığı bölgeyi terk etmeyi düşündüğünü, uzaktan ve hibrit çalışma taleplerinin ise ciddi biçimde yükseldiğini ortaya koydu.

Ankete göre, her üç çalışandan biri taşınma kararı almayı değerlendiriyor. Bununla birlikte şirketlerin afet hazırlık düzeyleri ve çalışanlara sundukları güvenlik önlemleri yetersiz bulunuyor.

Araştırma, İstanbul ve çevre illerde yakın dönemde hissedilen sarsıntıların ardından çalışanların psikolojik durumunu ve iş hayatına yönelik beklentilerini anlamaya odaklandı. Sonuçlar, bölgedeki çalışanların büyük bir bölümünün endişeli bir ruh hali içinde olduğunu gösteriyor.

Katılımcıların yüzde 57’si tedirgin olduğunu ifade ederken, yalnızca yüzde 7’si kendini güvende hissettiğini belirtti.

Genel olarak, Marmara Bölgesi’ndeki çalışanların yüzde 80’i depremler konusunda kaygılı olduğunu dile getirdi.
Bu kaygı, yalnızca yaşanılan bölgeyle sınırlı kalmıyor; çalışma modelleri ve işyeri güvenliği de sorgulanmaya başlandı.

Araştırmaya göre katılımcıların yüzde 82’si halen tamamen ofis ortamında çalışıyor. Ancak bu modelin sürdürülebilir olmadığına dair yaygın bir inanç var. Özellikle deprem riski ve artan yaşam maliyetleri, çalışanları farklı çalışma biçimlerine yöneltiyor.

Çalışanların yüzde 70’ten fazlası hibrit sisteme geçmek istiyor. Evden çalışma imkânı, yalnızca güvenlik değil, yaşam kalitesi açısından da öne çıkıyor.

Bu talepler, şirketler için yeni bir zorunluluğu beraberinde getiriyor: Afet odaklı iş gücü stratejileri geliştirmek.

Araştırmanın dikkat çeken bulgularından biri de taşınma planları. Marmara Bölgesi’ndeki çalışanların: Yüzde 35’i yaşadığı bölgeyi değiştirmeyi düşünüyor. Taşınmak istemeyenlerin yüzde 33’ü, oturduğu binaya ve bölge altyapısına güvendiğini söylüyor.

Öte yandan, çalışanların bulundukları binaların depreme dayanıklılığına yönelik algıları da net değil: Yüzde 38 dayanıklı olduğunu düşünürken, yüzde 17 dayanıklı olmadığını, yüzde 40 ise emin olmadığını ifade etti.

Bu veriler, deprem riskinin yalnızca bireysel düzeyde değil, çalışma hayatında da ciddi bir belirsizlik ve huzursuzluk yarattığını gösteriyor.

Araştırma, çalışanların çalıştıkları şirketlerin deprem sonrası hazırlık düzeyine dair ciddi şüpheler taşıdığını da ortaya koydu. Katılımcıların: Yüzde 55’inden fazlası, şirketlerinin aldığı önlemleri yetersiz buluyor. Bu katılımcılar, şirket aksiyonlarının sürdürülebilir olmadığını vurguluyor.

Ayrıca afet eğitimi eksikliği de dikkat çekici: Yüzde 76’sı, bugüne kadar çalıştığı kurumdan hiçbir afet eğitimi veya seminer almadığını belirtti. Yüzde 60’ı ise bu eğitimleri talep ediyor. Bireysel düzeyde de hazırlık eksikliği var: Katılımcıların yüzde 65’i herhangi bir afet planına sahip değil.

“Çalışanların güvenliğini sağlamak”

Kariyer.net CEO’su Fatih Uysal, araştırma sonuçlarını değerlendirirken, işverenlerin sadece binaların sağlamlığına odaklanmaması gerektiğini vurguladı. Uysal, psikolojik güvenliğin de en az fiziksel önlemler kadar önemli olduğunu ifade ederek şöyle konuştu:

“Çalışanların güvenliğini sağlamak, sadece iş yeri yapılarının güvenli olmasıyla sınırlı değil; psikolojik olarak da çalışanların kendini güvende hissetmesi gerekiyor. Şirketlerin bu konuda eğitim, bilgilendirme ve destek mekanizmaları geliştirmesi, uzun vadeli başarı ve çalışan bağlılığı açısından kritik.”

(Kaynak: Karar)

Paylaşın

İstanbul’da Yaşamanın Aylık Maliyeti 90 Bin Lirayı Aştı

Nisan ayında, İstanbul’da dört kişilik bir ailenin ortalama yaşam maliyeti bir önceki aya göre, 2 bin 547 lira artarak 90 bin 032 liraya yükseldi. Asgari ücret 22 bin 104 lira.

Haber Merkezi / İstanbul Planlama Ajansı’nın (İPA) nisan ayına ilişkin “İstanbul’da Yaşam Maliyeti” araştırmasının sonuçlarını açıkladı. Buna göre; İstanbul’da dört kişilik bir ailenin ortalama yaşam maliyeti bir önceki aya göre, 2 bin 547 lira artarak 90 bin 032 liraya yükseldi.

İstanbul’da yaşam maliyeti bir önceki aya kıyasla yüzde 2,91 artış gösterdi. Yıllık bazda ise bu oran yüzde 51,74 olarak kaydedildi. Geçen aya göre yaşam maliyetindeki artış 2 bin 547 lira oldu.

İstanbul’un enflasyonu yüzde 47,21

İstanbul Ticaret Odası (İTO), 2025 Nisan Ücretliler Geçinme İndeksi ve Toptan Eşya Fiyatları İndeksi verilerini açıkladı. Açıklamada şöyle denildi:

“2025 Nisan ayında İstanbul’da perakende fiyat hareketlerinin göstergesi olan İTO İstanbul Tüketici Fiyat İndeksi aylık artışı yüzde 3,21 olarak gerçekleşti. 2024 Nisan ayına göre 2025 Nisan ayında İstanbul’da yaşanan fiyat değişimlerini gösteren bir önceki yılın aynı ayına göre değişim oranı İTO İstanbul Tüketici Fiyat İndeksinde yüzde 47,21 olarak gerçekleşti.

2025 Nisan ayında İstanbul Tüketici Fiyat İndeksinde; bir önceki aya göre giyim ve ayakkabı harcamaları grubunda yüzde 13,59, konut harcamaları grubunda yüzde 6,66, haberleşme harcamaları grubunda yüzde 5,22, ulaştırma harcamaları grubunda yüzde 3,93, ev eşyası harcamaları grubunda yüzde 3,74, lokanta ve oteller harcama grubunda yüzde 3,15, çeşitli mal ve hizmetler harcama grubunda yüzde 3,12, alkollü içecekler ve tütün harcamaları grubunda yüzde 2,29, sağlık harcamaları grubunda yüzde 2,13, eğlence ve kültür harcamaları grubunda yüzde 2,03, gıda ve alkolsüz içecekler harcama grubunda yüzde 1,57 artış izlenirken eğitim harcamaları grubunda değişim izlendi.

İstanbul’da 2025 Nisan ayı fiyat indeksinin belirlenmesinde; Giyim harcamaları grubunda mevsimsel değişime bağlı olarak, konut harcamaları grubunda bazı ürünlerde kamu kaynaklı olarak, haberleşme, lokanta ve oteller, çeşitli mal ve hizmetler gruplarında yer alan bazı ürün ve hizmetlerde ise piyasa koşulları bağlı olarak ve gıda harcamaları grubunda yer alan ürünlerde mevsimsel değişimlere bağlı olarak izlenen fiyat değişimleri etkili oldu. 2025 Nisan ayında en yüksek grup artışı giyim ve ayakkabı harcamaları grubunda (Yüzde 13,59) izlendi.”

Paylaşın

İstanbul 1 Mayıs’ı: En Az 400 Gözaltı

Anayasa Mahkemesi’nin (AYM) Taksim Meydanı kararına rağmen 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü’nü meydanda kutlamak isteyen 400 kişinin gözaltına alındığı açıklandı.

Haber Merkezi / Anayasa Mahkemesi (AYM), Taksim Meydanı’nın emekçiler için “sembolik” anlamı olduğunu belirterek, burada yapılacak 1 Mayıs kutlamalarının yasaklanmasının hak ihlali olduğuna hükmetmişti.

İstanbul’da sendikalar, meslek örgütleri ve siyasi partiler 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü’nü olağanüstü önlemler altında kutluyor.

Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK), Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) ve Türk Tabipleri Birliği (TTB) 1 Mayıs kutlamasını Kadıköy İskele’de, Türk-İş, Kartal Meydanı’nda gerçekleştirecek. Bazı sosyalist partiler, sendikalar ve gençlik grupları ise Taksim Meydanı’na yürüyüş çağrısında bulundu.

Ancak Taksim Meydanı’nda 1 Mayıs kutlamasına bu yıl da izin verilmedi, Taksim civarında da önlemler artırıldı. Meydan ve çevresi dünden itibaren bariyerlerle çevrilirken, Gezi Parkı’na girişler engellendi. Bölgede çok sayıda TOMA, çevik kuvvet aracı ve polis konuşlandırıldı.

Çağdaş Hukukçular Derneği İstanbul Şubesi, aldıkları ihbarları esas alarak, 400 kişinin gözaltına alındığını paylaştı. Gözaltına alınanlar arasında en az beş avukat olduğunu bildirdi.

Dernek, bünyesinde kurulan “kriz masası” ile eylemcilere hukuki destek sağlıyor.

Uluslararası Af Örgütü’nden yasağı kaldırma çağrısı

Uluslararası Af Örgütü, hükümete gösteri yasağını kaldırma çağrısı yaptı. Örgütün Avrupa sorumlusu Dinushika Dissanayake “Taksim Meydanı’ndaki 1 Mayıs kutlamalarına yönelik kısıtlamalar tamamen sahte güvenlik ve kamu düzeni gerekçelerine dayanıyor” dedi.

Öte yandan önceki yıllarda olduğu gibi sendika yöneticilerinin küçük bir grupla, 1 Mayıs 1977’de hayatını kaybedenleri anmak için Taksim’deki Cumhuriyet Anıtı’na çelenk bırakmasına izin verildi.

DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu ve DİSK Yönetim Kurulu üyeleri, Gümüşsuyu’ndan anıta “Taksim Meydanı 1 Mayıs alanı” sloganıyla kısa bir yürüyüş gerçekleştirdi.

Anıtın önünde “1 Mayıs şehitleri ölümsüzdür”, “Kurtuluş yok tek başına, ya hep beraber ya hiçbirimiz”, “Kayyımlar gidecek biz kalacağız”, “Faşizme karşı omuz omuza” sloganları atılırken, heyet adına DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu bir konuşma yaptı.

“1 Mayıs, ablukanın gölgesinde yaşanıyor”

DİSK Genel Başkanı Çerkezoğlu, 1 Mayıs’ın Türkiye’de işçilerin ve emekçilerin son derece olumsuz bir süreçten geçtiği bir dönemde gerçekleştiğini belirtti.

İstanbul’da ise büyük bir yasak ve ablukanın gölgesinde 1 Mayıs’ı yaşadıklarını vurgulayan Çerkezoğlu, “Bugün burada, 1 Mayıs Meydanı’mız Taksim bir kez daha yasaklı. Gördüğünüz gibi meydan yine barikatlarla abluka altına alınmış durumda. Sadece Taksim değil, bugün tüm İstanbul ablukada” dedi.

Çerkezoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: “Dünyanın her yerinde işçiler ve emekçiler 1 Mayıs’ı kendi belirledikleri alanlarda kutlarken, Türkiye’de Taksim yıllardır yasaklı. Yıllardır 1 Mayıs’ı ve Taksim Meydanı’nı özgürleştirmek için mücadele ediyoruz. 2010, 2011 ve 2012’de bu meydanda, tam burada, dünyanın en büyük 1 Mayıslarını gerçekleştirdik. Ancak 2013’ten bu yana Taksim yeniden yasaklı.

“Aslında bu barikatlar çok şeyi anlatıyor. Bu barikatlar, ülkeyi yöneten siyasi iktidarın zihniyetini gösteriyor. Milyonlarca işçiyi ve emekçiyi asgari ücrete, sendikasızlığa mahkûm etmeyi anlatıyor.

“Türkiye’yi bir asgari ücretliler ülkesi, çalışmak zorunda kalan emekliler ülkesi, patronundan daha fazla vergi veren işçiler ülkesi hâline getirmeyi anlatıyor. Ülkemizi; kadınların her gün şiddet ve ayrımcılıkla yüz yüze kaldığı, gençlerimizin geleceğinin karartıldığı, çocuklarımızın okullara aç gittiği, siyasetçiler, belediye başkanları, gazeteciler, sendikacıların hapse atıldığı bir ülke haline getirenler, istiyorlar ki susalım, hiçbir şeye itiraz etmeyelim, onların verdiğiyle yetinelim.”

Anayasa Mahkemesi’nin Taksim Meydanı kararını hatırlatan Çerkezoğlu, “Hem hukuksal hem tarihsel olarak Taksim Meydanı, 1 Mayıs meydanı olmasına rağmen hala yasaklı ve hala bu yasakçı zihniyet devam ediyor” dedi.

Çerkezoğlu, iktidara seslenerek şunları kaydetti: “Taksim yasağından vazgeçin. Bu barikatları kaldırın, Taksim Meydanı’nı 1 Mayıs’a ve işçi sınıfına açın. Baskıyı, zulmü, yasakları kendi iktidarının güvencesi olarak görenler bilsinler ki, bu ülkenin tüm değerlerini ve güzelliklerini üreten halktan daha büyük bir güç yoktur. Mutlaka ama mutlaka bu ablukayı dağıtacağız. Taksim Meydanı’nı da 1 Mayıs’ı da özgürleştireceğiz.”

Olağanüstü önlemler

1 Mayıs kutlamaları nedeniyle kentte olağanüstü önlemler alındı. İstanbul Valiliği’nin 1 Mayıs nedeniyle aldığı önlemler saat 05.00 itibarıyla devreye girdi.

Beşiktaş, Beyoğlu, Şişli, Fatih, Kadıköy ve Kartal ilçelerinde onlarca cadde, bulvar ve sokak ulaşıma kapatıldı. Kent genelinde trafikte büyük bir sakinlik gözlenirken, kapanan yollarla bağlantılı yollarda trafik yoğunluğu yaşanıyor.

İstiklal Caddesi’ndeki nostaljik tramvay dahil çok sayıda hat ve istasyonda seferler durduruldu. Vezneciler, Haliç, Taksim, Şişhane, Osmanbey, Mecidiyeköy, Gayrettepe durakları, Gayrettepe-İstanbul Havalimanı Metro hattının Gayrettepe metro durağı, İstoç-Yıldız metro hattının Kağıthane-Yıldız arası tüm metro durakları, Zincirlikuyu, Mecidiyeköy, Çağlayan metrobüs durakları kapatıldı. Taksim, Tarlabaşı, Ömer Hayyam ve Tepebaşı gibi önemli İETT durakları da hizmet dışı. En yakın durakta inen yurttaşlar yürüyerek varış noktalarına yürüyerek ulaşmaya çalıştı.

Paylaşın

Marmara Denizi’nde Deprem: 291 Artçı Sarsıntı Kaydedildi

Afet ve Acil Yönetim Başkanlığı (AFAD), merkez üssü İstanbul’un Silivri ilçesi açıkları olan 6,2 büyüklüğündeki depremin ardından 291 artçı sarsıntı kaydedildiğini duyurdu.

Haber Merkezi / AFAD, Marmara Denizi’nde meydana gelen 6.2 büyüklüğündeki depremin ardından yaşanan artçı sarsıntılarla ilgili açıklama yaptı:

“23.04.2025 tarihinde saat (TSİ) 12:49’da Silivri açıklarında-Marmara Denizi içerisinde 6.2 büyüklüğünde bir deprem olmuştur. Deprem, dış merkezinden 300 km yarıçaplı bir alan içeresindeki illerimizde hafif şiddette hissedilmiştir. Depremin dış merkezi en yakın yerleşim yeri olan Silivri’ye yaklaşık 24 km uzaklıktadır.

Deprem sırasında, İstanbul’un güney kıyılarındaki yerleşimler 5 şiddetine karşılık gelen düşük ivmeler ile sarsılmıştır. Uzun süredir devam eden risk azaltma çalışmalarının da katkısıyla, deprem yapısal bir hasara neden olmamış ve can kaybı yaşanmamıştır.

Ana şoktan sonra şu ana kadar toplam 291 artçı sarsıntı kaydedilmiştir. 3.9 ve altı büyüklükteki artçı sarsıntıların toplamı 283 olup bunların çoğunluğu 3’ün altındadır. 4 ve üzeri büyüklükteki artçı sayısı ise 8’dir. Son 28 saat içinde artçı sarsıntıların dağılımı dörder saatlik aralıklarla incelendiğinde, son 16 saat içinde azalma eğiliminde olduğu görülmektedir.

Artçı sarsıntıların azalarak önümüzdeki birkaç hafta içinde sona ermesi beklenmektedir. 23 Nisan 2025 tarihinde meydana gelen Mw 6.2 büyüklüğündeki depremin açığa çıkardığı enerji 30 kTon TNT’nin üzerinde olup, söz konusu enerji 26 Eylül 2019 tarihinde aynı bölgede meydana gelen Mw 5.8 depreminin yaklaşık 4 katına karşılık gelmektedir”.

Ali Yerlikaya: Artçı sarsıntılar azalma eğiliminde

Öte yandan AFAD Koordinasyon Merkezi’nde düzenlenen basın toplantısında konuşan İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, depremin ardından hem bilgilendirme hem de müdahale faaliyetlerinin kesintisiz sürdüğünü belirtti. Yerlikaya, “Depremin ardından başta İstanbul olmak üzere Tekirdağ, Yalova, Bursa, Sakarya ve Balıkesir’de çalışmalar hızla başladı” dedi.

Depremin ardından büyüklüğü 5.9’a kadar ulaşan toplam 8 artçı sarsıntının kaydedildiğini belirten Yerlikaya, son 12 saatte 4’ün üzerinde artçı yaşanmadığını söyledi. Özellikle son 16 saatte sarsıntıların belirgin şekilde azaldığını vurgulayan Yerlikaya, AFAD Deprem Bilim Kurulu’nun ikinci değerlendirme açıklamasının da kamuoyuyla paylaşılacağını aktardı.

Deprem sonrası barınma ihtiyacına ilişkin de bilgi veren Yerlikaya, şu ana kadar İstanbul’da 51 bin kişinin camilerde, 50 bin kişinin ise okul, yurt ve sosyal tesislerde barındırıldığını, toplamda 101 bin vatandaşın barınma talebinin karşılandığını söyledi. Yerlikaya, “Talepler olması durumunda vatandaşlarımızın barınma ihtiyaçlarını karşılamaya devam edeceğiz” dedi.

Marmara bölgesindeki çalışmalara destek için 22 ilden 650 AFAD personeli ve 148 araç sevk edildiğini belirten Yerlikaya, kamu kurumları ve sivil toplum kuruluşlarının katkılarıyla toplam 11.481 personelin sahada görev yaptığını ifade etti. 112 Acil Çağrı Merkezi’ne bugüne kadar 16 bin 793 çağrı geldiğini, bunlardan 997’sinin doğrudan acil yardım talebi olduğunu açıklayan Yerlikaya, çağrı sayısında da belirgin bir düşüş yaşandığını vurguladı.

Türk Kızılayı koordinasyonunda, 41 belediye ve STK desteğiyle toplam 302 araç ve 1.508 personel ile 348 noktada beslenme hizmetlerinin sürdüğünü ifade eden Yerlikaya, “Devletimiz tüm kurumlarıyla sahada. Vatandaşlarımızın huzuru ve güvenliği için tüm tedbirler alınmış durumda” dedi.

Yerlikaya, sözlerini “İstanbulumuza ve depremin hissedildiği illerdeki vatandaşlarımıza bir kez daha geçmiş olsun. Allah ülkemizi her türlü afetten korusun” ifadeleriyle tamamladı.

Paylaşın

Özgür Özel Saraçhane’de Konuştu: Gözaltıyla Tutuklamayla Azalmayız Çoğalırız

İstanbul Saraçhane’de toplanan vatandaşlara hitap eden CHP Lideri Özgür Özel, “Tayyip Bey’in bilmesi gereken bir şey var. Gözaltıyla, tutuklamayla azalmayız, çoğalırız” dedi.

Haber Merkezi / İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanmasının ikinci gününde binlerce vatandaş, tutuklama kararını protesto etmek için İBB’nin bulunduğu Saraçhane’de toplandı.

Cumhuriyet Halk Partisi CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Saraçhane’de toplanan protestoculara hitap etti. Özgür Özel’in konuşmasından satır başları şu şekilde: “Burada yüzbinler, Türkiye’de milyonlar var. Sandık başında 15 milyon yürek var. Kendisini mücadeleye adamış bir Türkiye var.

Biz çokuz. Kalabalığız, omuz omuzayız. Ama karşımızda bir avuç insan var. Onların arkasında ne devlet var ne millet var. Bir avuç çıkar çevresine karşı omuz omuzayız.

Biz ne zenginleşelim istedik ne mal istedik. Biz üniversiteliye yurt, yenidoğmuşa kreş, insanca yaşam, eşitlik, mutluluk ve huzur istedi. ‘Her şeyi ben bilirim’ diyen kibirinden yanında durulamayan, milyonlara saldıran sinir küpüne karşı biz de ‘Birini bulalım, karşısına çıkaralım’ dedik.

Önce bütün üyelerimize sormak istedik. Sonra baktık ondan korkuyorlar. Yıllar önce aldığı diplomasına bile göz koydular. ‘Bu aday sadece CHP’nin değil hepimizin adayıdır, sandık koyalım oylayalım’ dedik.

Birileri Ekrem Başkanı Silivri’ye koyarken siz de sandığı önünüze koydunuz, onun arkasında kapı gibi durdunuz.

Dosyada kimsenin görmediği, sadece savcının bildiği iftiracı müptezellerin ifadeleri var. Ekrem Başkana iftira atıyor. Kim söylüyor? Söyleyemem. Kod adı, Çınar. Kim biliyor? Kod adı, Ladin. Kim getirdi bunları?

Ben getirdim. Allah seni kahretsin odun. Çınarla ladini getiren odunu da onu oraya getiren odunu da Allah’a havale ediyorum. Ekrem Başkan yalnızca girdiği seçimlerde Erdoğan’a yenilmemiş bir siyasetçi değil bir sonraki seçimde Türkiye’nin cumhurbaşkanı adayıdır.

Eyy Erdoğan, şu kadarcık cesaretin varsa Ekrem İmamoğlu’na kurduğun kumpas davalarını TRT’den yayınla. Cesaretin var mı? O polis kardeşlerimi günde 15 saat çalıştıran ve mesaisini vermeyenler, onlara kanunsuz emir verip gençlerimizin üstüne gaz sıktırıyorlar. Polis de ne aldığı maaştan memnun, ne aldığı emirden memnun.

Ama öyle ki her iki tarafı da mağdur eden körüklüyor. Dün 80 milletvekilimiz görev yaptığı halde biz burada beklerken onlar haksız işlemlerle gençlerimize saldırdılar, hem de gözaltı işlemleri yaptılar. Dün emniyet müdürünü uyardım, Vali’yi uyardım. Şimdi Vali’ye söylüyorum; ‘Bu meydan boşalmadan, herkes evine gitmeden ben bu otobüsün üstündeyim.

Eğer bir gencime bu gece cop vurursan, plastik mermi atarsan, senin alnını karışlamayan namerttir. Yettiniz be! Ne sözünüze güveniliyor, ne yeminize güveniliyor. Eğer bu kadar halktan koptuysan sensin marjinal! Biz utancımızı kaybetmedik. Ama korkuyu unuttuk. Bu akşam bu meydanı provoke ederseniz, bu meydanın huzur içinde dağılmasına engel olursanız yarın sizi en rahatsız eden yere 500 bin kişilik çağrı yaparım.

Bugün sekiz gazeteciyi, ‘Her şey çok güzel olacak’ diyen Berkay’ı tutukladılar. Tayyip Bey’in bilmesi gereken bir şey var. Gözaltıyla, tutuklamayla azalmayız, çoğalırız. Gözaltına alınan gazeteciler, adliyeden Vatan emniyete geri götürdüler çünkü İstanbul hapisanelerinde yerleştirecek yer kalmadı. Yarın civar illere gönderilmek için planlar yapılıyor. Öğrencileri ve gazetecileri içeri ata ata hapiste yer kalmamış.

Yeni boykot listesi!

Kimlere boykot yapıyoruz söyleyelim. İktidara yalakalık bize düşmanlık yapan TRT’ye yazıklar olsun. TRT’nin düğmesini tamamen kapatıyoruz. Kanal D, CNN Türk işi gücü bırakmışlar, İstanbul’un iradesine kafa tutup ne gazetecilik ne televizyonculuk. Kanal D ve CNN Türk bizden uzak olsun.

TGRT’yi, A Haber’i, Sabah’ı, Turkuaz’ı İhlas’ı gören okuyan, izleyen, bunlardan bir şey satın alan bizden değildir. İHA ve DHA’ya a abone olan belediye başkanlarımı, tüm şirketleri uyarıyorum. Espressolab’ın önünden geçmeyelim. D&R’ı gördüğünüzde karşı kaldırıma geçin.

Bakan’ın ETS Tur’unu yerin dibine batırın.  Milli Piyango’dan uzak durun, misli.com, iddia.com bu sitelerin yanına yanaşmayın. Gençler kafayı takmış, Ülker diye bağırıyorlar.

HaberTürk ile CNN ipin üstünde yürüyorlar. Bugün grubu vermişler yarıdan fazla. İyi hal durumundan izliyoruz. Ama sınıfı geçen biri var. Demirören AVM’yi başkaları almış, İstiklal’de. Beni aradılar, ben de ‘tabelayı kaldır’ dedim. İsimleri sökmüşler, adlarını İstiklal AVM yapmışlar. Bu boykotun gücü.

Yarın bu binada sizin sayenizde bir seçim yapılacak. Tarihin en büyük açık hava halk oylamasını yapacağız. Ekrem İmamoğlu’na sahip çıkmak için, canlı yayında yargılamalar talep etmek, erken seçim için bir büyük mitinge var mısınız?

Yüzde 80 oyla Maltepe seçildi. Yenikapıcılar kaybetti. Anadolu yakasına gidiyoruz, Ekrem Başkan’a sahip çıkıyoruz. Cumartesi günü saat 12’de Maltepe’de buluşuyoruz. Cumartesi günü Maltepe’de tarih yazacağız. Size inanıyorum, size güveniyorum. Bu meydan boşalana kadar buradayım.”

Paylaşın

Ekrem İmamoğlu’nun Tutuklanmasının Olası Siyasi Ve Hukuki Sonuçları

İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, “yolsuzluk” iddiasıyla başlatılan soruşturma kapsamında tutuklanırken, “terör” iddiasıyla başlatılan soruşturma kapsamında ise serbest bırakıldı.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’ndan yapılan açıklamada, “Cumhuriyet Başsavcılığımızca yürütülen soruşturmalar kapsamında nöbetçi Sulh Ceza Hakimliğince, mali nitelikli soruşturma kapsamında şüpheli Ekrem İmamoğlu’nun suç örgütü kurmak ve yönetmek, rüşvet almak, irtikap, hukuka aykırı olarak kişisel verileri kaydetmek ve ihaleye fesat karıştırmak suçlarından tutuklanmasına,

şüpheli Ekrem İmamoğlu hakkında ise üzerine atılı silahlı terör örgütüne yardım etme suçundan kuvvetli suç şüphesi bulunmakla birlikte mali nitelikli suçlardan zaten tutuklanmasına karar verildiğinden bu aşamada gerek görülmemekle talebin reddine karar verilmiştir” denildi.

Peki Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanması hangi siyasi ve hukuki sonuçları doğurabilir?

İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne kayyum atanabilir mi?

İmamoğlu, hakkındaki “yolsuzluk” iddiaları nedeniyle tutuklandı. Belediyelere kayyum atanması “terör” suçlaması nedeniyle yapılıyor. Bu nedenle şu anda kayyum atanması söz konusu değil.

CHP Yerel Yönetimlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Gökan Zeybek de Halk TV’de katıldığı canlı yayında konuyla ilgili gelen soru üzerine “Bu kararla kayyum ihtimalinin ortadan kalkmış olduğunu” söyledi.

Ancak İmamoğlu ileriki dönemde “teröre yardım” suçlamasıyla görevden uzaklaştırılırsa veya tutuklanırsa İçişleri Bakanlığı tarafından İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne kayyum atanabilir.

İmamoğlu’nun tutukluluğunda belediyeyi kim yönetecek

İmamoğlu’nun gözaltına alınmasının ardından yerine İBB Birinci Meclis Başkanvekili Nuri Aslan geçici olarak belediye başkanvekili olarak görevlendirildi. İmamoğlu, yolsuzluk iddiası nedeniyle tutuklandığı için Belediye Meclisi toplanarak kendi içinden bir ismi belediye başkanvekili seçecek.

Tutuklama, İmamoğlu’nun ön seçime girmesine engel mi?

Ekrem İmamoğlu, CHP’nin gerçekleştirdiği önseçime tek aday olarak girdi. Önseçimde adaylığına ve aday olarak seçilmesine engel bir durum yok. Resmen adaylık için YSK’nın seçim takvimini açıkladıktan sonra, İmamoğlu’nun CHP Meclis grubu tarafından aday gösterilmesi gerekiyor.

Bu sürecin ardından, Cumhurbaşkanı adaylığı için gerekli koşulları taşıması ve adaylık tarihinde kesin hüküm giymemiş olması şartıyla İmamoğlu resmen CHP’nin cumhurbaşkanı adayı olabilir.

İmamoğlu’nun tutuklanması, cumhurbaşkanı adaylığına engel mi?

İmamoğlu hakkındaki tutuklama kararı adaylığına ve cumhurbaşkanı seçilmesine engel değil. İmamoğlu hakkında şu ana kadar kesinleşmiş yargı kararı bulunmuyor.

Ancak tutuklanmasına yol açan soruşturma dahil, kendisine yöneltilen suçlamalardan herhangi birinden kesin hüküm giymesi, siyasi yasak getirilmesi veya cumhurbaşkanı adaylığına engel bir durumun ortaya çıkması halinde adaylığı mümkün olmayacak.

İmamoğlu’nun üniversite diplomasının iptal edilmesi adaylığını nasıl etkileyecek?

Anayasaya göre cumhurbaşkanı adayı olabilmek ve seçilebilmek için üniversite mezunu olma koşulunu yerine getirmek gerekiyor. Üniversitenin iptal kararı, şu anda adaylığa engel bir durum oluşturmuyor, bu konuda da yargı kararının kesinleşmesi gerekiyor.

Diploma iptali karşısında İmamoğlu İdare Mahkemesi’ne itiraz kararı aldı. İdare Mahkemesi, diplomanın iptali yönünde karar verirse, İmamoğlu’nun bu kararı istinafa taşıma hakkı bulunuyor. Bu süreçlerin sonunda diploma iptal edilirse, İmamoğlu aday olma yeterliliğini kaybetmiş olacak.

Ayrıca İmamoğlu’nun avukatları, diplomanın iptal kararıyla ilgili Anayasa Mahkemesi ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne de hak ihlali gerekçesiyle başvuracağını açıkladı.

Bu süreçte bir seçim olursa ve İmamoğlu başvuruda bulunursa, aday yeterliliğini taşıyıp taşımadığına Yüksek Seçim Kurulu (YSK) karar verecek.

Şişli ve Beylikdüzü belediyelerine kayyum atanabilir mi?

Şişli Belediye Başkanı Emrah Şahan “kent uzlaşısı” soruşturmasında silahlı terör örgütüne yardım suçundan tutuklandığı için İçişleri Bakanlığı bu belediyeye kayyum atayabilir. Beylikdüzü Belediye Başkanı Murat Çalık “yolsuzluk” soruşturmasından tutuklandığı için bu ihtimal şu aşamada yok.

Daha önce terör soruşturması edeniyle tutuklanan CHP’li Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer’in yerine kayyum atanmıştı.

(Kaynak: BBC Türkçe)

Paylaşın

İstanbul, Ankara Ve İzmir’de “Eylem” Yasağı

Ekrem İmamoğlu’nun gözaltına alınmasıyla ilgili olarak İstanbul’un ardından Ankara ve İzmir’de de eylem yasağı kararı alındı. Ankara ve İzmir valilikleri, eylem yasağının beş gün süreyle alındığını bildirdi.

Haber Merkezi / İstanbul Belediye Başkanı (İBB) Ekrem İmamoğlu’nun gözaltına alınmasıyla ilgili olarak İstanbul’un ardından Ankara ve İzmir’de de eylem yasağı kararı alındı.

İzmir Valiliği de, 21-25 Mart tarihleri arasından kentte yapılacak her türlü protesto ve toplantının yasaklandığını duyurdu. Valilikten yapılan açıklamada, şunlar kaydedildi: “İl genelinde 21-25 Mart tarihleri arasında her türlü toplantı, gösteri yürüyüşü ve basın açıklaması yasaklanmıştır. Kamuoyuna saygıyla duyurulur.”

İzmir’deki yasak kararının kamuoyuna yansımasından kısa bir süre sonra, Ankara’dan da bir yasak haberi geldi. Ankara Valiliği de, kentte 5 gün süreyle eylem yasağı kararı alındığı açıkladı.

Valilikten yapılan açıklamada, şu ifadeler kullanıldı: “İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturmalar çerçevesinde yapılan işlemleri protesto amacıyla bazı sosyal medya ve benzeri platformlar üzerinden yapılan provokatif paylaşımlardan ve edinilen diğer bilgilerden halkı provoke etmek suretiyle kanunsuz toplantı ve gösteri yürüyüşleri, akabinde şiddet eylemleri yapılacağı istihbar olunmuştur.

Bu kapsamda İlimiz genelinde; huzur ve güvenliğin, kişi dokunulmazlığının tasarrufa müteallik emniyetin, kamu esenliğinin sağlanması, milli güvenlik, kamu düzeni, suç işlenmesinin önlenmesi, genel sağlığın ve genel ahlakın veya başkalarının hak ve özgürlüklerinin korunması amacıyla önleyici kolluk tedbirleri kapsamında konusu suç teşkil eden eylemlerin önlenmesi ile genel asayişin tesis edilmesi amacıyla (önceden izin verilenler hariç) kapalı ve açık yer toplantıları ile gösteri yürüyüşleri, basın açıklaması, çadır kurma, stant açma, oturma eylemi, imza kampanyası ve benzeri türdeki eylem ve etkinlikler ile el ilanı dağıtılması, pankart/afiş asılması 2911 Sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’nun 17. ve 19. maddeleri ile 5442 sayılı İller İdaresi Kanunu’nun 11. maddesinin (A) ve (C) fıkraları gereğince 21 Mart 2025 Cuma günü saat 14.00’dan, 25 Mart 2025 Salı günü 23.59’a kadar yasaklanmıştır.

Yukarıda belirtilen emir ve yasaklara uymayanlar hakkında ilgili mevzuat çerçevesinde gerekli adli ve idari işlemler yapılacaktır.”

Ekrem İmamoğlu’nun gözaltına alınmasının ardından İstanbul Valiliği kentte dört günlük yasak ilan etmişti. Ancak yasak kararına karşın İstanbul’da başlayan eylemler ülke geneline yayıldı. İstanbul’un dışında en büyük eylemler ise Ankara ve İzmir’de gerçekleştirilmişti. Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) bugün tüm şehirlerde eylem çağrısı yapmıştı.

Paylaşın

Erdoğan’a Seslenen Özel: Yenileceğini Bildiğin İçin İmamoğlu’na Zulüm Ediyorsun

İstanbul Saraçhane’de toplanan vatandaşlara hitap eden CHP Lideri Özgür Özel, Erdoğan’a seslenerek, “Yenileceğini bildiğin için İmamoğlu’na zulüm ediyorsun” dedi.

Haber Merkezi / Özgür Özel, 23 Mart Pazar günü İmamoğlu’nun tek aday olduğu CHP’nin cumhurbaşkanı adayını belirlemek için yapılacak önseçim vesilesiyle herkesi harekete geçmeye çağırdı: “Pazar günü binler, on binler, milyonlar hep birlikte sokaklardayız, sandıktayız, meydanlardayız. 86 milyonu… mücadeleye, ayağa kalkmaya davet ediyorum.”

İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun gözaltına alınmasının ardından binlerce vatandaş, gözaltı kararını protesto etmek için İBB’nin bulunduğu Saraçhane’de toplandı. Cumhuriyet Halk Partisi CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Saraçhane’de toplanan göstericilere hitap etti.

Özel, konuşmasında şu ifadeleri kullandı: “Saraçhane’de Cumhuriyet Halk Partisi’nin genel başkanı ne mesaj verecek? Saraçhane’de Özgür Özel konuşmuyor, Saraçhane’de Saraçhane konuşuyor, İstanbul konuşuyor, sizler konuşuyorsunuz. Ona sesleniyorsunuz.

İradenizi tanımayan, oy kendisine verilince baş tacı eden ama başkasına verilince o iradeyi hiçe sayana sesleniyorsunuz. Duyuyor musun Erdoğan, görüyor musun Erdoğan? En çok korktuğun şey, kalabalıklar sana sesleniyor. İmamoğlu’nun sesi onu uykusunda rahat bırakmıyor. İmamoğlu’nun elini bükemediler, yargı sopasıyla kırılıyor.

Kimsenin kafası karışmasın. Dünden beri olan bitenin bir adı var. Bir darbe girişimidir, 19 Mart darbe girişimidir. Bugün milletin iradesi bir yargı darbesiyle elinden alınmak istenmektedir. İstanbulluların tam 3 kez üst üste seçtikleri, sizlerin kardeşi, ağabeyi, evladı Ekrem İmamoğlu’na yapılan darbe girişimi milli iradeye yapılan darbe girişimidir. Ortada ne yolsuzluk vardır, ne bir terör örgütü, çıkar örgütü vardır.

Ama ortada minareye kılıf uydurmaya çalışan görevlendirilmiş yargı cellatları vardır. Ne diyeceklerdi? ‘Ekrem İmamoğlu’nun aday olmasından Recep Tayyip Erdoğan korkuyor o yüzden mi gözaltına aldık’ diyeceklerdi?

Adı hukuksuzluktan başka bir işler anılmayan İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı sadece bir aracıdır. Bir başsavcı, bir belediye başkanını böyle haksızca iftiralarla, kumpaslarla, aynı anda 5 dava açarak, Ekim’den bugüne 25 yıllık hapis cezası isteyerek, 35 yıl önce yüzlerce arkadaşıyla geçiş yaptığı, bütün derslerini verip diplomasını aldığı üniversitenin verdiği diplomasını ülkeyi düşünen bir savcı elinden aldırabilir mi?

Bunu kimin yaptırdığını biliyoruz. Bunu yaptıran gece uykusundan kendi sesini duyarak sıçrayarak uyanıyor: ‘İstanbul’u kaybeden Türkiye’yi kaybeder.’ Sana buradan meydan okuyorum. Var mısın Erdoğan, var mısın karşımıza çıkmaya? Karar aldılar, 4 gün İstanbul’da toplanmak yasak dediler. O kararı alanlara sesleniyorum. Bu alanı görüyor musun? Ey Erdoğan, meydanı duyuyor musun? Sen meydanlardan, sokaklardan korkarsın. Ama İstanbul senden korkmuyor.

Bugün Ekrem Başkan gözaltına alınıp, Vatan Emniyet’e götürüldü. Sizler sel oldunuz, aktınız koştunuz geldiniz. Ekrem Başkan’la her ne kadar görüştürmeyiz deseler de sizin gücünüzle, sizin enerjinizle, sizin enerjinizle avukatlarınız gittiler görüştüler. Ekrem Başkanın tüm gençlere, tüm üniversitelere, tüm sokaklara, tüm meydanlara, tüm yiğitlere binlerce selamı var, sizleri selamlıyor.

Hem benim hem partimin hem adayımızın çok önemli bir tespitimiz çok önemli çağrımız var. Biliyorsunuz CHP biliyorsunuz bütün demokratik süreçlerini işletip, karar organlarını çalıştırıp, bir kararı bütün üyeleriyle birlikte vermek için Cumhurbaşkanı adayını tüm üyeleriyle birlikte belirlemek için önemli bir adım attı.

Bir çağrı yaptı ve Şubat ayı içinde 250 bin yeni üyesiyle birlikte 1 milyon 750 bin üyesiyle birlikte bir yola çıktı. Ancak şimdi yeni bir çağrımız var, o çağrı da şudur; dünya siyaset tarihi tek adamların, diktatörlerin nasıl geldiklerini nasıl bir ülkeyi ve kıtaları felaketlere sürüklediklerini yazar. Onlara karşı nasıl başarısız olan mücadeleleri anlatır.

Ancak dünyada tek adamların, diktatörlerin nasıl gittiği konusunda örneğin geçmişte Arap baharı denilen dönemde bir meydana milyonların inmesi dışında bir çare, bir seçenek yoktur.

Şimdi buradan Ekrem Başkan’ın selamıyla ve CHP olarak sadece CHP’lileri değil tüm siyasi görüşten ama bu diktatörlükten bu tek adam rejiminden bıkan, yoksulluktan bıkan, işsizlikten bıkan, açlıktan bıkan, güvencesizlikten bıkan, gelecek kaygısından bıkan milyonları pazar sabahı kalkmaya, sokaklara dökülmeye CHP’lileri bir sandıkta Cumhurbaşkanı adayını belirlemeye, olmayanlara diğer sandıkta dayanışmalarını göstermeye Ekrem Başkan’a Türkiye’nin gelecek Cumhurbaşkanına sahip çıkmaya çağırıyorum.

Pazar günü binler, onbinler, milyonlar, on milyonlar hep birlikte sokaklardayız, sandıktayız, meydanlardayız. 86 milyonu itiraz etmeye, 86 milyonu ses yükseltmeye, 86 milyonu sesini duyurmaya, yanındakini ikna etmeye, uzaktakine sesini duyurmaya, mücadeleye, ayağa kalkmaya davet ediyorum.

Kalkın ve bu ülkeyi kurtarın. Davetim Ekrem Başkan’ın sizlere hep söylediği gibi 23 Mart Türkiye’nin baharıdır. 23 Mart’ta sandık gelecek, Ekrem gelecek, dertler bitecek. 23 Mart sandığı erken seçimin müjdesidir, öncüsüdür.”

“Bugün gözaltına alınan İstanbul’un iradesidir”

Ekrem İmamoğlu’nun eşi Dilek İmamoğlu, CHP Lideri Özgür Özel’den önce Saraçhane’de toplanan vatandaşlara seslendi. Dilek İmamoğlu, “Bugün gözaltına alınan sadece Ekrem İmamoğlu değildir, İstanbul’un iradesidir… Bugün hepimiz gözaltındayız. Bugün gözaltında olan hukuk devletidir, demokrasidir, adalettir” dedi.

Dilek İmamoğlu’nun sözleri sık sık kalabalıktan yükselen “Hükümet istifa”, “Cumhurbaşkanı İmamoğlu”, “Susma sustukça sıra sana gelecek” ve “Mustafa Kemal’in askerleriyiz” sloganlarıyla kesildi. Dilek İmamoğlu da kalabalığa “Kurtuluş yok tek başına. Ya hep beraber ya hiçbirimiz” sloganını attırdı.

Paylaşın

Ekrem İmamoğlu’nun Ortağı Olduğu Şirkete El Konuldu

İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun ortağı olduğu şirkete el konuldu. Ekrem İmamoğlu’nun da aralarında olduğu 100’den fazla kişi hakkında gözaltı kararı verilmişti.

Haber Merkezi / İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, gözaltına alınan İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı ve CHP’nin Cumhurbaşkanı aday adayı Ekrem İmamoğlu’nun ortağı olduğu şirkete el konulduğunu duyurdu.

Açıklamada İmamoğlu İnşaat Ticaret ve Sanayi Anonim Şirketi’ne el konulmasıyla ilgili açıklamasında şu ifadelere yer verildi:

“İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığımızca 2024/228233 nolu soruşturma dosyasında; 19/03/2025 tarihinde soruşturma kapsamında temin edilen MASAK raporları uyarınca şüpheli Ekrem İmamoğlu’nun ortağı olduğu İMAMOĞLU İNŞAAT TİCARET VE SANAYİ ANONİM ŞİRKETİ’ne Cumhuriyet Başsavcılığımız talebi üzerine sulh ceza hakimliği kararı ile el konulmuştur. Kamu oyuna duyurulur…”

Soruşturmalar hakkında neler biliniyor?

İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun da aralarında olduğu 100’den fazla kişi gözaltına alındı.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’ndan yapılan ilk açıklamada İmamoğlu ile birlikte 100 şüpheli hakkında “suç örgütü liderliği’ suçlamasında bulunulurken, “suç örgütü irtikap, rüşvet, dolandırıcılık, ihaleye fesat karıştırma” gibi suçlardan gözaltı kararı verildiği kaydedildi.

Soruşturmalardan ilki “belediye iştiraklerinde usulsüz ihaleler, ihaleye fesat karıştırma, nitelikli dolandırıcılık, kişisel verileri hukuka aykırı ele geçirme, rüşvet eylemlerini örgütlü bir şekilde işleme” gibi iddialarla ilgili. Bu soruşturma kapsamında İmamoğlu dahil 100 kişi hakkında gözaltı kararı verildi.

Başsavcılıktan yapılan açıklamada soruşturmanın kamuoyunda “CHP’de para sayma görüntüleri” olarak bilinen olayın ardından başlatıldığı vurgulandı. İmamoğlu hakkında “çıkar amaçlı suç örgütü lideri” ifadesi kullanılan açıklamada iddiaların Beylikdüzü Belediye Başkanlığı dönemine dayandığı kaydedildi.

Başsavcılık, büyükşehir belediyesinin iştirakleri olan MEDYA A.Ş, KÜLTÜR AŞ., KİPTAŞ ve İSFALT firmalarının da bu eylemlerde kullanıldığını iddia etti.

İkinci soruşturma 31 Mart yerel seçimlerinde hayata geçirilen “kent uzlaşısı” kapsamında terör soruşturması. Bu soruşturma kapsamında İmamoğlu dahil yedi kişi hakkında gözaltı kararı verildi. İkisinin ismi açıklanmadı.

DEM Parti’nin 31 Mart 2024 seçimlerinde gündeme getirdiği bir yerel seçim stratejisi olan kent uzlaşısı, “kentin tüm dinamiklerinin üzerinde uzlaştığı adaylarla seçimlere katılmayı” ifade ediyor.

Bu strateji çerçevesinde DEM Parti, Batı’daki bazı seçim noktalarında aday çıkarmayarak işbirliği temelinde CHP adaylarını destekledi. Başsavcılık bu faaliyetlerin PKK’nın metropollerdeki etkinliğini artırma amacı taşıdığını iddia etti.

Savcılık, CHP kontenjanından seçilen bazı belediye meclis üyeleri ile atanan belediye başkan yardımcılarının terörle bağlantılı olduğunu ve İBB iştiraki olan İPA ve BİMTAŞ bünyesinde de terör örgütü mensupları ve sempatizanlarının işe alındığını iddia etti.

Açıklamada İmamoğlu’nun diğer şüphelilerle birlikte yerel seçimlerde belediye meclis üyesi listelerini şahsen onayladığı vurgulandı, bu nedenle PKK/KCK terör örgütüne yardım etme suçunu işledikleri iddia edildi.

Üçüncü soruşturma 2013 yılında düzenlenen Gezi Parkı protestoları ile ilgili. Gazeteci İsmail Saymaz bu soruşturma kapsamında sabah saatlerinde gözaltına alındı. Saymaz, Taksim Dayanışması içinde görev almak ve eylemlerin derinleştirilmesi ve yaygınlaştırılması amacıyla faaliyette bulunmakla suçlandı.

Başsavcılığın açıklamasında ayrıca Osman Kavala’nın internet sitesinin hazırlanmasında rol aldığı, Gezi davasında tutuklu diğer kişilerle yoğun irtibatı olduğu, sosyal medya hesaplarında Gezi Parkı olayları ile ilgili çok sayıda paylaşımda bulunduğu suçlamaları yer aldı.

 

Paylaşın

Ekrem İmamoğlu Dünya Basınında: Erdoğan’ın Ana Rakibi Gözaltına Alındı

İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun da aralarında bulunduğu 100’den fazla kişinin gözaltına alınması dış basında da geniş yankı uyandırdı.

Bloomberg: Bloomberg habere “Türkiye, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Ana Rakibi İmamoğlu’nu Gözaltına Aldı” başlığıyla geniş yer verdi ve ekledi:

İ”stanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, Çarşamba sabahı evinde gözaltına alındı. Bu gelişme, Türk makamlarının bir gün önce üniversite diplomasını iptal etmesinin ardından geldi. Diploma iptali, İmamoğlu’nun bir sonraki cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Recep Tayyip Erdoğan’a karşı aday olmasının önünü kesebilecek bir hamle olarak değerlendiriliyor. İmamoğlu, ekibi tarafından paylaşılan bir sesli mesajda, güvenlik güçlerinin evine baskın düzenlediğini belirtti ve yetkilileri, polis gücünü siyasi amaçlar için kullanmakla suçladı.”

Le Monde: Paris merkezli Le Monde, ana sayfadan duyurduğu haberde “Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın başlıca siyasi rakibi ve İstanbul Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, yolsuzluk ve terör bağlantıları suçlamalarıyla Çarşamba sabahı evinden gözaltına alındı” ifadelerini kullanarak ekledi:

“Yerel medyaya ve İmamoğlu’nun ekibine göre, 53 yaşındaki siyasetçi sabah saatlerinde evine yapılan baskında gözaltına alındı. Sosyal medya platformu X’te paylaşılan bir videoda, kravatını bağlarken çekilen İmamoğlu, evinin aranmasına tepki göstererek, ‘Yüzlerce polis kapıma geldi. Polis evime baskın düzenledi ve kapımı çaldı. Kendimi milletime emanet ediyorum’ dedi.”

“…İmamoğlu’nun gözaltına alınması, evine yapılan baskından bir gün sonra ve İstanbul Üniversitesi’nin diplomasını geçersiz saymasından hemen sonra gerçekleşti. Bu karar, popüler muhalefet liderinin bir sonraki cumhurbaşkanlığı seçiminde aday olmasını engelleyebilir. Türk yasalarına göre, adayların üniversite diplomasına sahip olması gerekiyor.”

Associated Press (AP): New York merkezli Amerikan haber ajansı Associated Press (AP), “Eleştirmenler, baskıların Erdoğan’ın iktidar partisinin geçen yılki yerel seçimlerde önemli kayıplar yaşamasının ve erken genel seçim çağrılarının artmasının ardından geldiğini söylüyor,” dediği haberine şöyle devam etti:

“Hükümet yetkilileri mahkemelerin bağımsız çalıştığında ısrar ediyor ve muhalif isimlere yönelik yasal işlemlerin siyasi amaçlı olduğu iddialarını reddediyor. İstanbul Üniversitesi, İmamoğlu’nun diplomasını iptal ederken, 1990 yılında Kuzey Kıbrıs’taki özel bir üniversiteden İşletme Fakültesi’ne geçişinde usulsüzlük yapıldığı iddiasını gerekçe gösterdi. İmamoğlu karara itiraz edeceğini söyledi.”

The Indian Express: Hindistan merkezli haber ajansı The Indian Express, İmamoğlu’nun siyasi yasakla karşı karşıya olduğunu belirttiği haberinde şöyle dedi: “Muhalefet lideri, muhalefet liderliğindeki belediyeleri soruşturan bir yargı uzmanını etkilemeye çalıştığı iddiaları da dahil olmak üzere çok sayıda davayla karşı karşıya. Davalar hapis cezaları ve siyasi yasakla sonuçlanabilir.”

France 24: “Belediye başkanlığı daha önce de İmamoğlu’nun 1995 yılında İstanbul Üniversitesi’nden aldığı işletme diplomasının bir kopyasını, bir gazetecinin diplomasının olmadığını iddia etmesi üzerine yayımlamıştı. İstanbul Üniversitesi X’te yaptığı açıklamada, aralarında İmamoğlu’nun da bulunduğu 28 kişinin diplomalarının ‘bariz bir hata olduğu gerekçesiyle geri çekileceğini ve iptal edileceğini’ söyledi. Üniversite daha fazla ayrıntı vermedi.

“Erdoğan, kendisinin üniversiteden hiç mezun olmadığı ve anayasal olarak cumhurbaşkanlığı makamında bulunamayacağı iddialarını defalarca reddetti.”

The Guardian: Londra merkezli The Guardian, “İstanbul Belediye Başkanı, muhtemel cumhurbaşkanlığı adaylığından günler önce tutuklandı” başlığı atarken haberi ilk sayfasından duyurdu ve ekledi:

“Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın önemli rakibi, üniversitesinin diplomasını geçersiz saymasından bir gün sonra gözaltına alındı; hamle siyasi bir manevra olarak görülüyor.”

“…Türk polisi, Çarşamba günü İstanbul Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın önemli bir rakibi olarak görülen siyasetçiyi, iddia edilen yolsuzluk ve terör bağlantılarıyla ilgili bir soruşturma kapsamında tutukladı. Bu haber, devlet tarafından işletilen medya kuruluşları tarafından duyuruldu.”

“…İmamoğlu, Çarşamba sabahı, gözaltına alınmadan hemen önce bir video paylaştı ve videoya ‘Milletin iradesine darbe’ notunu ekledi.”

Kathimerini: Yunanistan basınının önde gelen gazetelerinden Kathimerini’nin internet sitesi de haberi flaş haber olarak duyururken “Türkiye: Ekrem İmamoğlu’nun Tutuklanması Ne Anlama Geliyor?” başlığı atarak şunları kaydetti:

“Ana muhalefet partisi CHP, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun gözaltına alınmasını ‘bir sonraki cumhurbaşkanımıza karşı bir darbe girişimi’ olarak nitelendirdi. Bu gelişme, İmamoğlu’nun CHP’nin cumhurbaşkanı adayı olarak açıklanmasına sadece birkaç gün kala yaşandı. İstanbul’da gösteriler yasaklanırken, İmamoğlu hakkındaki ‘sahte diploma’ iddiaları ve ardı arkası kesilmeyen yargı süreçleri dikkat çekiyor.”

CNN International: CNN International’ın internet sitesi haberi ana sayfadan geniş yer ayırarak duyururken “Türkiye, İstanbul Belediye Başkanı ve Erdoğan’ın Önemli Rakibi İmamoğlu’nu Gözaltına Aldı” başlığı attı ve ekledi:

“Çarşamba günü gerçekleşen bu hamle, ana muhalefet partisi Cumhuriyet Halk Partisi’nin (CHP) ön seçim yapmasına sadece birkaç gün kala geldi. İmamoğlu’nun bu seçimde partinin cumhurbaşkanı adayı olarak seçilmesi bekleniyordu.”

“… Muhalefet, gözaltıların siyasi olduğunu ve Erdoğan’ın geçen yılki büyük yerel seçim yenilgisinin ardından muhalefete yönelik baskının bir parçası olduğunu savundu. CHP lideri Özgür Özel, bu hamleyi ‘bir sonraki Cumhurbaşkanımıza karşı bir darbe girişimi’ olarak nitelendirdi.”

“…İnternet erişim izleme grubu NetBlocks’a göre, Türkiye’de X, YouTube, Instagram ve TikTok’a erişim de kısıtlandı.”

Frankfurter Allgemeine Zeitung: Almanya medyasından Frankfurter Allgemeine (FAZ) “Erdoğan, En Güçlü Rakibini Saf Dışı Bırakıyor” başlığıyla haberi manşetten girdi. “Aslında İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, kendisini Cumhurbaşkanı adayı ilan etmeyi planlıyordu. Ancak siyasetin yönlendirdiği Türk yargısı ondan önce harekete geçti” ifadelerine yer veren FAZ haberi şöyle devam etti:

“Türk Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın en önemli siyasi rakibi olan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, Çarşamba sabahı İstanbul’daki evinden polisler tarafından gözaltına alındı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, İmamoğlu hakkında tutuklama kararı çıkardı. Ona yöneltilen suçlama ise ‘PKK/KCK terör örgütünü desteklemek’. Bu tartışmalı suçlamanın arkasında, İmamoğlu’nun partisi Cumhuriyet Halk Partisi’nin (CHP), Mart ayında yapılan son yerel seçimler öncesinde Kürt siyasetçilerle kurduğu ittifaklar yer alıyor. Erdoğan’ın partisi bu seçimlerde ağır bir yenilgi almıştı.”

“Gözaltının zamanlaması tesadüf gibi görünmüyor. İmamoğlu, bu pazar günü CHP’nin cumhurbaşkanı adayı olarak ilan edilmeyi planlıyordu. Aslında bir sonraki seçimler 2028 yılında yapılacak. Ancak İmamoğlu, adaylığının kendisini yargıdan koruyacağını ya da en azından Erdoğan’ın onu hedef almasının siyasi bedelini artıracağını umuyordu.”

The Hill: The Hill, “Polis, Erdoğan’ın en önemli rakiplerinden biri olan İstanbul Belediye Başkanını yolsuzluk ve terör bağlantıları iddiasıyla tutukladı” manşetiyle gündemde yer aldı.

Reuters: Reuters, haberi, “Türkiye, muhalefetin ‘darbe’ olarak nitelendirdiği olayda Erdoğan’ın başlıca rakibini gözaltına aldı” başlığıyla gündeme taşıdı.

Reuters, “Türk yetkililer Çarşamba günü Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın başlıca siyasi rakibini, ana muhalefet partisinin “bir sonraki cumhurbaşkanımıza karşı bir darbe girişimi” olarak nitelendirdiği yolsuzluk ve terörist bir gruba yardım etmek gibi suçlamalarla gözaltına aldı. İstanbul’un popüler belediye başkanı Ekrem İmamoğlu’na yönelik bu hamle, muhalefeti susturmaya yönelik siyasi bir girişim olarak eleştirilen, ülke genelinde muhalif isimlere yönelik aylardır süren agresif bir yasal baskının son noktası olarak görülüyor” diye yazdı.

The Times of Israel: The Times of Israel, “Erdoğan’ın başlıca rakiplerinden İstanbul Belediye Başkanı tutuklandı, Türkiye’de internet kısıtlamaları getirildi” başlığını kullandı. The Times of Israel, “Türk polisi, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın en önemli rakiplerinden biri olan İstanbul Belediye Başkanı’nı, yolsuzluk ve terör bağlantıları iddialarına yönelik bir soruşturma kapsamında tutukladı” ifadelerini kullandı.

New York Times: New York Times, İmamoğlu’nun gözaltına alınmasına yönelik, “Türkiye, muhalefetin önde gelen isimlerinden İstanbul Belediye Başkanını tutukladı” başlığını kullandı.

New York Times haberde, “İmamoğlu, 2028’de yapılması planlanan bir sonraki cumhurbaşkanlığı seçimlerinde muhtemel bir rakip olarak görülüyor, ancak erken seçim olasılığı da var. İmamoğlu ve diğer muhalif isimler, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın hükümetini, İmamoğlu’nu siyasetten dışlayarak seçimlerde muhtemelen Erdoğan’a karşı aday olamamasını sağlamaya çalışmakla suçluyor” ifadelerine yer verdi.

Washington Post: Washington Post, “Türkiye, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın rakibi olan İstanbul Belediye Başkanı hakkında gözaltı kararı verdi” şeklinde başlık attı. Washington Post, “Türkiye’de savcılar, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a muhalefetin yüksek profilli bir üyesi olan İstanbul Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun gözaltına alınmasına karar verdi” diye yazdı.

Tasnim: Tasnim, “Türk yetkililer İstanbul Belediye Başkanı hakkında gözaltı kararı verdi” başlığını atarak, “Türk makamları Çarşamba günü İstanbul Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu hakkında gözaltı kararı verdi ve belediye başkanının konutuna polis güçlerini gönderdi” ifadelerini kullandı.

Der Spiegel: Der Spiegel, “Türk yetkililer, kilit Erdoğan muhalifini tutukladı” başlığıyla öne çıktı. Der Spiegel, “Önce üniversite diplomasının iptali, şimdi de el koyma: Türk yetkililer İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’na yönelik baskıcı önlemlerini genişletiyor. Düzinelerce destekçisi de tutuklandı” diye yazdı.

BBC: BBC, olaya ilişkin, “İstanbul Belediye Başkanı ve Erdoğan’ın rakibi tutuklandı” başlığını kullandı. BBC, “İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı, Türkiye’de yürütülen bir yolsuzluk soruşturması kapsamında, cumhurbaşkanı adayı olarak seçilmesine günler kala gözaltına alındı. Laik Cumhuriyet Halk Partisi’nden (CHP) Ekrem İmamoğlu, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayip Erdoğan’ın en güçlü siyasi rakiplerinden biri olarak görülüyor” ifadelerini kullandı.

Soruşturmalar hakkında neler biliniyor?

İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun da aralarında olduğu 100’den fazla kişi gözaltına alındı.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’ndan yapılan ilk açıklamada İmamoğlu ile birlikte 100 şüpheli hakkında “suç örgütü liderliği’ suçlamasında bulunulurken, “suç örgütü irtikap, rüşvet, dolandırıcılık, ihaleye fesat karıştırma” gibi suçlardan gözaltı kararı verildiği kaydedildi.

Soruşturmalardan ilki “belediye iştiraklerinde usulsüz ihaleler, ihaleye fesat karıştırma, nitelikli dolandırıcılık, kişisel verileri hukuka aykırı ele geçirme, rüşvet eylemlerini örgütlü bir şekilde işleme” gibi iddialarla ilgili. Bu soruşturma kapsamında İmamoğlu dahil 100 kişi hakkında gözaltı kararı verildi.

Başsavcılıktan yapılan açıklamada soruşturmanın kamuoyunda “CHP’de para sayma görüntüleri” olarak bilinen olayın ardından başlatıldığı vurgulandı. İmamoğlu hakkında “çıkar amaçlı suç örgütü lideri” ifadesi kullanılan açıklamada iddiaların Beylikdüzü Belediye Başkanlığı dönemine dayandığı kaydedildi.

Başsavcılık, büyükşehir belediyesinin iştirakleri olan MEDYA A.Ş, KÜLTÜR AŞ., KİPTAŞ ve İSFALT firmalarının da bu eylemlerde kullanıldığını iddia etti.

İkinci soruşturma 31 Mart yerel seçimlerinde hayata geçirilen “kent uzlaşısı” kapsamında terör soruşturması. Bu soruşturma kapsamında İmamoğlu dahil yedi kişi hakkında gözaltı kararı verildi. İkisinin ismi açıklanmadı.

DEM Parti’nin 31 Mart 2024 seçimlerinde gündeme getirdiği bir yerel seçim stratejisi olan kent uzlaşısı, “kentin tüm dinamiklerinin üzerinde uzlaştığı adaylarla seçimlere katılmayı” ifade ediyor.

Bu strateji çerçevesinde DEM Parti, Batı’daki bazı seçim noktalarında aday çıkarmayarak işbirliği temelinde CHP adaylarını destekledi. Başsavcılık bu faaliyetlerin PKK’nın metropollerdeki etkinliğini artırma amacı taşıdığını iddia etti.

Savcılık, CHP kontenjanından seçilen bazı belediye meclis üyeleri ile atanan belediye başkan yardımcılarının terörle bağlantılı olduğunu ve İBB iştiraki olan İPA ve BİMTAŞ bünyesinde de terör örgütü mensupları ve sempatizanlarının işe alındığını iddia etti.

Açıklamada İmamoğlu’nun diğer şüphelilerle birlikte yerel seçimlerde belediye meclis üyesi listelerini şahsen onayladığı vurgulandı, bu nedenle PKK/KCK terör örgütüne yardım etme suçunu işledikleri iddia edildi.

Üçüncü soruşturma 2013 yılında düzenlenen Gezi Parkı protestoları ile ilgili. Gazeteci İsmail Saymaz bu soruşturma kapsamında sabah saatlerinde gözaltına alındı. Saymaz, Taksim Dayanışması içinde görev almak ve eylemlerin derinleştirilmesi ve yaygınlaştırılması amacıyla faaliyette bulunmakla suçlandı.

Başsavcılığın açıklamasında ayrıca Osman Kavala’nın internet sitesinin hazırlanmasında rol aldığı, Gezi davasında tutuklu diğer kişilerle yoğun irtibatı olduğu, sosyal medya hesaplarında Gezi Parkı olayları ile ilgili çok sayıda paylaşımda bulunduğu suçlamaları yer aldı.

Paylaşın