Taşıma Maliyeti Kilo Başına Bir TL’yi Geçti

Motorin ve benzin zamlarının ardından nakliye maliyetleri de katlandı. Son zamlarla beraber bir ürün bedava bile alınsa Antalya’dan İstanbul’a nakliye ücreti kilogram başı 1 lira 16 kuruş tutuyor.

Akaryakıta art arda gelen zamlar gıda sektörünü de doğrudan etkilerken, yurttaşların sofrasında ürünler de zamlanmaya devam ediyor. Nakliye maliyetleri nedeniyle fiyat artışları sürerken, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Uşak Milletvekili Özkan Yalım da gıdada taşıma giderlerinin yılın ilk 69 gününde yüzde 111 arttığına dikkat çekti.

Yalım, bir ürünün Antalya’dan bedava dahi alınsa İstanbul’a gelmesi için kilo başına 1,16 TL maliyeti olduğunu belirterek, “Tarladan çıkan bu ürünlere ayrıca; ürün ücreti, komisyoncu ücreti, hal ücreti, KDV ve halden şehir içi nakliye ücreti, satıcı kârı gibi ücretler eklenecektir” dedi.

‘Ton başına bin 115 TL maliyet’

BirGün’den Berkay Sağol’un haberine göre Yalım, yaşanan artışı güncel fiyatlarla anlatırken, “Mevcut tarih itibari ile Antalya-İstanbul arası tarla mesafeleri de dikkate alındığında yaklaşık 800 kilometre yol gidilmektedir. Gidiş ve dönüş olmak üzere bir kamyon bin 600 kilometre yol yapmaktadır. 20 ton sebze taşıma kapasitesine sahip olan, kırkayak diye tabir edilen bir kamyon veya bir TIR 100 kilometrede yaklaşık 40 litre motorin yani; 800 kilometrede 320 litre mazot yakmaktadır. Bir aracın yalnızca gidişteki yakıt ücreti 9 bin 17 TL. Geri dönüşü var, köprü geçişi, Osmangazi Köprüsü geçişi var, şoförün kişisel giderleri, araç bakım eklendiğinde gidiş dönüş için rakam 23 bin 107 TL’ye yükseliyor. Bu da ton başına bin 115 TL, kilo başına da 1,16 TL maliyet çıkarıyor” ifadelerini kullandı.

Yalım, “Çoğu nakliyeci, ürünü yükleyince zamlara yolda yakalanıyor ve maliyeti yükseliyor. Bu da nakliyecileri zor durumda bırakıyor” değerlendirmesini yaparken, 1 Ocak 2022’de 12,74 TL’lik mazot fiyatıyla İstanbul’a tek yön gidişin 4 bin 77 TL olduğunu anımsatarak bugün aynı rotada maliyetin 9 bin 17 TL’ye yükseldiğini vurguladı. Yalım, “Yani 131 günde yüzde 111 artışla geldiğimiz nokta bu” dedi.

Paylaşın

Hasta/yaralı taşıması nasıl yapılmalı? Detaylar

Hastanın/yaralının ilkyardım müdahalesi yapıldıktan güvenli bir yere veya sağlık kurumuna taşınması sırasında belirli kurallara uyulması gerekmektedir. Bu kurallara uyulmadığı takdirde hastada geri dönüşü mümkün olmayan olumsuz sonuçlara yol açılabilir. Farklı durumlarda farklı taşıma yöntemleri kullanılır.

Hangi durumda hangi yöntemin kullanılacağı hastanın bilinç durumuna, kazanın yerine, hastanın pozisyonuna, kaç kişi ile taşınacağına, taşıyıcıların olanaklarına göre belirlenir. Hangi yöntem kullanılırsa kullanılsın hastanın yaşamına zarar verebilecek faktörlerin en aza indirilmiş olduğundan emin olunmalıdır.

Hasta/ yaralı taşımada uyulması gereken genel kurallar şunlardır:

  • Zorunlu bir durum yoksa hasta ya da yaralı yerinden kımıldatılmamalıdır
  • Taşınacak kişiye olabildiğince yakın mesafede olunmalıdır
  • Hasta/yaralının başı her zaman düz tutulmalıdır
  • Kalkarken ağırlık kalça kaslarına verilmelidir
  • Yavaş ve düzgün adımlarla yürünmelidir
  • Omuzlar, leğen kemiği ve omurilik aynı hizada tutulmalıdır
  • Yön değiştirirken ani hareketten kaçınılmalıdır
  • Hasta/yaralı mümkün olduğunca az hareket ettirilmeli ve baş-boyungövde ekseni esas alınarak en az 6 destek noktasından kavranmalıdır
  • Hasta/yaralı taşıması ekip işidir, bu ekip için tüm hareketleri yönlendirecek sorumlu bir kişi olmalıdır
  • Bütün ilk yardım uygulamalarında olduğu gibi, hasta ya da yaralı taşınması sırasında ilk yardımcı kendi sağlığını ön planda tutmalı, kendini riske atmamalıdır
  • Hasta/yaralı beden mekaniği ilkelerine dikkat edilerek ve yerden destek alınarak taşınmalıdır

Beden mekaniği ilkeleri;

“Beden mekaniği”, geniş bir kavram olup hareket ederken, yük kaldırırken ve eğilirken; ayakta durma, oturma ve yatma pozisyonlarındayken ve günlük yaşamın tüm etkinliklerini yerine getirirken bireyin, kas, iskelet ve sinir sistemlerinin düzenli bir şekilde bir arada çalışması anlamına gelir. Hasta/yaralı taşıma sırasında, gerekli araç gerecin taşınmasının yanı sıra, hastanın kaldırılması ya da çevrilmesi gibi işlevlerde de beden mekaniği sıklıkla kullanılacaktır.

Eğilme, kalkma ya da kaldırma hareketleri sırasında ayak tabanları açılarak, dizler bükülmeli ve bel, sırt, boyun kaslarına ağırlık yüklemeden bütün kuvvet kalça ve bacaklardaki geniş kaslara verilmelidir. Hasta taşıma sırasında beden mekaniklerinin bilinmesi gerekir.Beden mekaniği ilkelerini anlamak için ağırlık merkezinin tanımlanması gerekir. İnsanda ağırlık merkezi, pelvis içinde lomber omur hizasındadır. Ağırlık merkezinden taban yüzeyine dikey doğrultuda geçen çizgi ağırlık çizgisidir.

İnsanda yukarıdan aşağıya doğru- mastoid kemiği, servikal ve lomber omurlar, patellaların ortasından ayak bileklerinin önüne doğru inen çizgidir.Hasta/yaralı taşıma sırasında, taşınan yük çok fazla olmasa bile yanlış tekniklerin kullanılması nedeniyle, taşıyıcıların her zaman kas ve eklemlerini incitme olasılıkları vardır. Bu nedenlerle beden mekaniği ilkeleri bilinmeli taşıyıcılar taşıma sırasında hasta/yaralının incinme olasılığı olduğu unutulmamalıdır.

Beden mekaniği ilkeleri şunlardır:

  • Bir cismin dengede kalması, bir cismin orta noktasında bulunan ağırlık merkezi ile ilgilidir
  • Bir cismin taban yüzeyi genişledikçe ağırlık merkezi cismin orta noktasına yaklaşacağından dengede kalması kolaylaşır
  • Cismin boyu küçüldükçe ağırlık merkezine yaklaştığı için denge artar
  • İşe ne kadar yakın çalışılırsa o kadar kolay hareket edilir
  • Boy uzadıkça denge azalır. Bir cismin yüksekliği arttıkça denge azalır
  • Ağırlık merkezi cismin tabanına yaklaştıkça denge artar
  • Ağırlık merkezini taban yüzeyinin dışına çıkartmamak için cisme yakın çalışmak gerekir. Bir hareket daima yer çekimi kuvvetinden etkilenir
  • Yer çekimine uygun olarak hareket etme, doğru hareket etme yöntemidir
  • Vücut mekaniğini doğru kullanmak için kaldırılacak cismin ağırlık merkezinin, kaldıran kişinin ağırlık merkezine yakın olması gerekir. Böylece iki ağırlık merkezi arasındaki uzaklık kısalır ve cisim daha rahat kaldırılır
  • Vücut yüzeyinin küçültülerek, ağırlığın geniş kaslara verilmesi, taban yüzeyinin genişletilmesi, cismin kaldırılmasını kolaylaştırır
  • Bir cismin hareket ettirilmesinde çekme, itme, yuvarlama hareketleri, kaldırmaktan daha sağlıklıdır
  • Çekme hareketinde geniş kaslar kullanılır ve sırtın dik olmasına dikkat edilir
  • Omurga üzerine fazla basınç yüklenmesi sırt ağrılarına neden olur. Bu yüzden mutlaka sırt dik olmalıdır
  • Bir cismin taşınmasında ya da yüksek bir yerden alınmasında ağırlık her iki kola eşit olarak bölünmelidir

Hasta/yaralının ikinci değerlendirmesi nasıl olmalıdır?

İlk muayene ile hasta/yaralının yaşam belirtilerinin varlığı güvence altına alındıktan sonra ilkyardımcı ikinci muayene aşamasına geçerek baştan aşağı muayene yapar.

İkinci değerlendirme aşamaları şunlardır:

Görüşerek bilgi edinme:

  • Kendini tanıtır
  • Hasta/yaralının ismini öğrenir ve adıyla hitap eder
  • Hoşgörülü ve nazik davranarak güven sağlar
  • Hasta/yaralının endişelerini gidererek rahatlatır
  • Olayın mahiyeti, koşulları, kişisel özgeçmişleri, sonuç olarak ne yedikleri, kullanılan ilaçlar ve alerjinin varlığı sorularak öğrenilir

Baştan aşağı kontrol yapılır:

  • Bilinç düzeyi, anlama, algılama
  • Solunum sayısı, ritmi, derinliği
  • Nabız sayısı, ritmi, şiddeti
  • Vücut veya cilt ısısı, nemi, rengi

Baş: Saç, saçlı deri, baş ve yüzde yaralanma, morluk olup olmadığı, kulak ya da burundan sıvı veya kan gelip gelmediği değerlendirilir, ağız içi kontrol edilir.

Boyun: Ağrı, hassasiyet, şişlik, şekil bozukluğu araştırılır. Aksi ispat edilinceye kadar boyun zedelenmesi ihtimali göz ardı edilmemelidir.

Göğüs kafesi: Saplanmış cisim, açık yara, şekil bozukluğu ya da morarma olup olmadığı, hafif baskı ile ağrı oluşup oluşmadığı, kanama olup olmadığı değerlendirilmelidir. Göğüs kafesi genişlemesinin normal olup olmadığı araştırılmalıdır. Göğüs muayenesinde eller arkaya kaydırılarak hasta/yaralının sırtı da kontrol edilmelidir.

Karın boşluğu: Saplanmış cisim, açık yara, şekil bozukluğu, şişlik, morarma, ağrı ya da duyarlılık olup olmadığı ve karnın yumuşaklığı değerlendirilmelidir. Eller bel tarafına kaydırılarak muayene edilmeli, ardından kalça kemiklerinde de aynı araştırma yapılarak kırık veya yara olup olmadığı araştırılmalıdır.

Kol ve bacaklar: Kuvvet, his kaybı varlığı, ağrı, şişlik, şekil bozukluğu, işlev kaybı ve kırık olup olmadığı, nabız noktalarından nabız alınıp alınmadığı değerlendirilmelidir.

İkinci değerlendirmeden sonra mevcut duruma göre yapılacak müdahale yöntemi seçilir.

Paylaşın