Siirt: Derzin Kalesi

Derzin Kalesi; Siirt’in Baykan İlçesi, Adakale (Derzin) Köyü sınırları içerisinde yer almaktadır. Adakale (Derzin) Köyü’ne şehir içi ulaşım araçlarıyla ulaşım mümkündür.

Köyden kalenin bulunduğu bölgeye yürüyerek ulaşılabilir. Baykan İlçe Merkezinin 8 km kuzeyinde sarp dağların zirvesinde kurulmuştur.

Derzin Kalesi gözetleme kuleleri ile eski durumunu korumasıyla birlikte etrafında yer alan cami, medrese, türbe, sarnıç ve iki mezarlık ile önem arz eden bir mekandır.

Derzin Kalesi, ne zaman ve kim tarafında inşa edildiği bilinmemektedir. Fakat mimari tarzı Bizanslılara ait olunduğu söylenmektedir.

Siirt çevresinde çok sayıda kale bulunmakla beraber bunların bir kısmı yıkılmış durumdadır. Harabe şeklinde olan bu kalelerin ulaşım imkanları da kısıtlıdır. Ancak kısmen de ayakta durabilmiş kalelerin restore edilip korunması ve turizme kazandırılması önem teşkil etmektedir.

Kaleler buranın coğrafi çevre özelliklerine göre şekillenmiştir. Genelde tepe üzerinde konumlanan bu yapılar yamaç şeklinde inşa edilmişlerdir. Ayrıca kullanılan inşa malzemesi de sahada yoğun bir şekilde bulunan kireç taşları, jips gibi malzemelerden oluşmaktadır.

Paylaşın

Siirt: İrun Kalesi

İrun Kalesi; Siirt’in Şirvan İlçesi, Kayahisar Köyü sınırları içerisinde yer almaktadır. Kayahisar Köyü’ne şehir içi ulaşım araçlarıyla ulaşım mümkündür.

Köyden kalenin bulunduğu bölgeye yürüyerek ulaşılabilir. Şirvan İlçe Merkezinin 40 km kuzeyinde sarp dağların zirvesinde kurulmuştur.

İrun Kalesi sarp bir tepe üzerindedir. Musul Atabegi Nurettin Zengi döneminde (1142- 1146) var olduğu bilinen kale, Ahlatşahlar, Selçuklu ve Osmanlı döneminde kullanılmıştır. Çeşitli kısımlardan (burç, kule, ahır, depo vb.) oluşan kalenin turizme kazandırılması önemlidir.

Siirt çevresinde çok sayıda kale bulunmakla beraber bunların bir kısmı yıkılmış durumdadır. Harabe şeklinde olan bu kalelerin ulaşım imkanları da kısıtlıdır. Ancak kısmen de ayakta durabilmiş kalelerin restore edilip korunması ve turizme kazandırılması önem teşkil etmektedir.

Kaleler buranın coğrafi çevre özelliklerine göre şekillenmiştir. Genelde tepe üzerinde konumlanan bu yapılar yamaç şeklinde inşa edilmişlerdir. Ayrıca kullanılan inşa malzemesi de sahada yoğun bir şekilde bulunan kireç taşları, jips gibi malzemelerden oluşmaktadır.

Paylaşın

Siirt: Sultan Memduh Türbesi ve Camii

Sultan Memduh Türbesi ve Camii; Siirt’in Tillo (Aydınlar) İlçesi, Saydanlar Mahallesi, İbrahim Hakkı Çalıpkulu Bulvarı üzerinde yer almaktadır. Şehir içi ulaşım araçlarıyla ulaşım mümkündür.

Asil adi Mahmut olan Sultan Memduh Hz. Hicri 1174, Miladi 1761 senesinde, Zilkade Ayı’nın 20. günü Cumartesi gecesinde Tillo’da doğmuştur. Önceleri anne ve babasının terbiyesi altında büyüdü. Genç yaşta dedesi İsmail Fakirullah Hz.’nin halifesi olan İbrahim Hakkı Hz.’nin yanında sarf, nahiv, tefsir, hadis ve fıkıh gibi pek çok dini ilimleri okudu.

Tasavvufi alanda da özellikle büyük dedesi İsmail Fakirullah Hz.’nin marifet ve nurların güzelliğini, hikmet ve esrarın kaynaklarını içeren tarikatına bağlı kalıp, hizmet etmekle meşgul oldu. Kısa süre içinde, hocaları İbrahim Hakkı Hz. ve aynı zamanda amcası olan Şeyh Mustafa Hz.’nin manevi terbiyesi ile, İbrahim Hakkı Hz. tarafından “Memduh” yani “Övülmüş” lakabını kazanacağını müjdeledi. İlim, irfan ve irşad’ı sayesinde ünü dünyanın her yerine yayılmış ve kendisini görmek isteyen insanlar her yerden Tillo’ya akın etmeye başlamıştır.

Tarikatı, dedesi Şeyh İsmail Fakirullah Hz.’nin “Uveysiyye” tarikatına dayanır. Sultan Memduh Hz.’nin zevcesi kendisi gibi Velayet Makamına yükselmiş olan Zemzem’il-Hassa’dır. Büyük Veli Sultan Memduh Hz. alemde elde ettiği kemalat ile 47 bin beyitlik bir divan yazmıştır.

Değeri ölçülmeyecek kadar kıymetli olan bu eser tasavvufi olup, Arapça, Farsça ve Türkçe’dir. Hicri 1263, Miladi 1847 senesinde Dar-i Fen âdan Dar-i Bekâya irtihal eden Sultan Memduh Hz.’nin kabri İlçe’de kendi ismiyle anılan Sultan Memduh Türbesi’ndedir. Türbe, Tillo’da yüksek bir sırttadır. 1830 yılında Sultan Memduh Hz. tarafından oğlu Şeyh Abdurrahman için yaptırılmış, kendisi de ayni türbede defnedilmiştir.

Paylaşın

Siirt: Veysel Karani Türbesi

Veysel Karani Türbesi; Siirt’in Baykan İlçesi, Ziyaret Köyü sınırları içerisinde yer almaktadır. Şehir içi ulaşım araçlarıyla ulaşım mümkündür. Her yıl dünyanın dört bir tarafından birçok Müslümanın ziyaret ettiği türbe, çevrede ziyaret diye anılmaktadır.

Yakın zamanda yenilenmiş olan yapıların ilk inşa tarihi kesin şekilde bilinmemektedir. X. yüzyıl coğrafyacısı Muhammed b. Ahmed el-Makdisî ve Nâsır-ı Hüsrev eserlerinde bugünkü Ziyaret beldesinde mevcut bir mescidden bahsetmiştir. Evliya Çelebi ise Veysel Karanî Camii ve Türbesi’nden Mescid-i Üveys-i Karanî diye söz etmiş ve ayrıntılı bilgi vermiştir.

Evliya Çelebi’nin, “Menzil-i Hazret-i Sultan Veys: Hazzo hâkinde bir dere ve tepeli sengistân içre bir uyûn-i sagīre kenarında …” ifadesiyle tanıttığı cami ve türbe, Kanûnî Sultan Süleyman’ın Irakeyn Seferi’ne (1534) katılan Matrakçı Nasuh’un minyatüründe oldukça gerçekçi bir şekilde tasvir edilmiştir. Bu minyatürde sekizgen planlı ve üzeri içten kubbe, dıştan külâhla örtülü türbe ile buna bitişik iki bölümlü kubbeli cami görülmektedir.

Türbeyi Osmanlı devrinde saray tarafından görevlendirilen türbedarlar idare etmiştir. Son dönemde tayin edilen Seyyid Muhammed’in (ö. 1902) ardından Seyyid Abdülkerim Tekin bu göreve getirilmiştir. Seyyid Abdülkerim, 1918’de vefat eden amcası Seyyid Ali’nin yerine kaymakamlık pâyesiyle Siirt’in son nakîbüleşrafı olmuş, 1934’te Siirt’te vefat etmiş ve Zeyve Mezarlığı’na defnedilmiştir. Seyyid Abdülkerim zamanında türbenin sol tarafında bir mescidle bir medrese inşa edilmiştir.

1901 yılında “cas” denilen yerli harçla ve kısmen moloz taşlarla yapılan ve çatısı tonozlarla örtülen türbe, mimari tarzı itibariyle bir sanat değeri taşımadığı gibi devamlı rutubet alması sebebiyle tehlikeli bir durum arzettiğinden 1967’de Veysel Karanî Tarihî Eserleri Koruma ve Eski Değerleriyle Güzelleştirme Derneği tarafından yıktırılmış, valilikçe hazırlatılan plana göre eski ölçüler içinde yeni bir türbe inşa edilmiştir. Külliye, Vakıflar Genel Müdürlüğü’nün girişimleriyle 1974 yılından itibaren çok daha bakımlı bir görünüme kavuşmuştur. 1982’de avlu düzenlemesinden sonra 1983’te kesimhâne binaları, ardından otel ve konukevi binaları devreye sokulmuştur. Cami ve türbe 1987, 1991 ve 1998’de onarımdan geçirilmiş, 1998-2001 yılları arasındaki restorasyonda türbenin içi ve çevresi düzenlenmiştir.

Kare planlı olan caminin son cemaat yeri üç kubbelidir. Ana mekânı örten kubbe sekizgen kasnağa oturmaktadır. Son cemaat yerindeki sütunlar kısa olup kubbeler yuvarlak ve geniş aralıklı kemerler üzerine dayanmaktadır. Sade bir iç mekâna sahip olan caminin kalem işleri ve hat uygulamaları bozuktur. Kubbeye geçiş iç mekândaki tromplarla sağlanmıştır. Harimin içi, alttan harimi çevreleyen yuvarlak nişli pencerelerin üst hizasına kadar çinilerle kaplıdır. Mihrabı, sade ve düzgün kesme taştan, minberi ve vaaz kürsüsü ahşap olan caminin kadınlar mahfili yine ahşaptır ve harimin kuzeyinde yer alan giriş kapısının üstündedir.

Caminin kuzeybatısında bulunan minare de ana yapıya bitişik olarak düzgün kesme taştan yapılmıştır. Kaidesi de düzgün kesme taştan olan minarede kaideden gövdeye pahlanarak bir geçiş sağlanmıştır. Kaidede yatay dikdörtgen mermer bir levha içinde 1956 tarihli, oldukça bozuk bir hatla Hz. Muhammed’in Veysel Karanî hakkında söylediği hadisler yazılmıştır. Bu çerçevenin altında hattı yine bozuk, 1956 tarihli bir başka levhada ise iki satır halinde bir âyet yazılıdır (el-İsrâ 17/37). Caminin kuzeyindeki şadırvan yuvarlak sekiz kemerli ve tek kubbelidir. Türbe yakınında Vakıflar Bölge Müdürlüğü’nün iki katlı irtibat bürosu ve arkasında gasilhâne ile müştemilât binası bulunmaktadır.

Türbe cami, şadırvan ve diğer müştemilât binalarıyla aynı avlu içinde yer almaktadır ve kareye yakın dikdörtgen planlı olup kubbe ile örtülüdür. Türbenin kuzey cephesinde iki kapı vardır. Bitkisel süslerle bezenmiş Veysel Karanî’nin ahşap sandukasının etrafı ahşap bir korkulukla çevrilidir. Sanduka köşelerde sepet örgülü birer, yanlarda çiçek motifli ikişer sütuna oturan yuvarlak ve dilimli sivri kemerli bir bölüm içinde yer almaktadır.

Türbede pencere açıklıklarının üst hizalarına kadar duvarlar yeni çini karolarla kaplanmıştır. Üst kısımlarda ve kubbede bitkisel süslemeli kalem işleri ve hat uygulamaları bulunmaktadır. Türbenin giriş kapısının hemen yanındaki mezarda türbedarlardan ve Siirt nakîbüleşrafından Seyyid Muhammed Efendi yatmaktadır. Veysel Karanî Türbesi’nin yanı başındaki ağaçlıklı alan mezarlık olarak düzenlenmiştir. Her yıl 16-17 Mayıs Veysel Karanî’yi anma günleri olarak kutlanmakta, türbe bahar aylarında ve özellikle mayıs ayında yurdun dört bir yanından gelen ziyaretçilerin akınına uğramaktadır.

Paylaşın

Siirt: Taşbaşı – Deliklitaş

Taşbaşı – Deliklitaş; Siirt’in Merkez İlçesi sınırları içerisinde yer almaktadır. Şehir içi ulaşım araçlarıyla ulaşım mümkündür.

Altından tüm haşmetiyle geçmekte olan Uluçay’a (Botan) tepeden kuşbakışı bakan Taşbaşı Mağarası, ziyaretçilerine eşsiz bir manzara sunmaktadır.Siirt’in 4 km. güneydoğusunda bulunan ve Uluçay’a (Botan) yaklaşık 350 metre yükseklikten bakan mağara, dik kireç taşlarının milattan önceki devirlerde oyulmasıyla oluşmuştur.

Barınma amaçlı kullanıldığı bilinen mağara iç çeperini el vuruşlarıyla kazıldığı görülmektedir. İki mağara bulunan küçük bir pencere, mağaralar arası iç ulaşımı sağlamaktadır. Mağaranın hemen yanında dikine yükselen ve atlama taşı denilen bir kaya mevcuttur ki; burayı ziyarete gelen gençlerin cesaretlerini ispatlamak için bir kayadan diğerine atladıklarından bu adı almıştır.

Taşbaşı olarak bilinen büyük mağaranın hemen yanında bulunan delikli taş eşsiz bir manzaraya sahiptir. Aşağıdan, kıvrım kıvrım ilerleyen Uluçay’ı (Botan Suyu) seyretmenin keyfi bambaşkadır.

Paylaşın

Siirt: Kalatül Üstad Kalesi

Kalatül Üstad Kalesi; Siirt’in Tillo İlçesi sınırları içerisinde yer almaktadır. Şehir içi ulaşım araçlarıyla ulaşım mümkündür.

Sadece planlama değil, bir muhabbet, hürmet, vefa zirvesi; bir madde-manâ terkibi olan ışık düzeneği, ahirete irtihal eden hocasına duyduğu hasretle, tabiattan önce İbrahim Hakkı’nın manevi dünyasında kurulmuştur: “Yeni yılda doğan güneş, ilk olarak hocamın başucunu aydınlatmazsa ben o güneşi neyleyim”.

Bu ulvi niyet ve bilimsel birikim üzerine inşa ettiği türbenin hemen yanı başına on metre yüksekliğinde bir de kule yapmıştır. Türbenin yaklaşık 3 km uzağına maharetli elleriyle harçsız bir duvar örmüştür. Kal’a’tül Üstad denilen bu duvarda, çeyrek metrekare kadar bir pencere açmış ve burayı nişangâh olarak kullanmıştır.

21 Mart ve 23 Eylül tarihlerinde, sevgili hocasının başucu ve kademiyle aynı doğrultudaki kule ve kaleyle hizalanan güneş, mezkûr pencereden geliyormuş gibi önce kuleye uğramakta, orada kırılarak türbenin penceresinden içeri dolmakta, ziyaret edercesine birkaç dakika boyunca Fakirullah Hazretleri’nin başucunda kalmaktadır.

Yılda iki kez güneşin ilk ışıklarını hocasına armağan eden İbrahim Hakkı, nesillere de hoca-talebe, ilim-maneviyat ilişkisinin mükemmel bir örneğini armağan etmiştir. Elli yıl önceki restorasyon sırasında bozulan hassas düzenek, geçen zaman içinde bütün çabalara rağmen onarılamamış, nihayet 23 Eylül 2011’de fizikî ve manevi fonksiyonunu yeniden ifa etmeye başlamıştır.

Paylaşın

Siirt: Ulu Camii

Ulu Camii; Siirt’in Merkez İlçesi, Ulus Mahallesi sınırları içerisinde yer almaktadır. Şehir içi ulaşım araçlarıyla ulaşım mümkündür.

Caminin inşa tarihi tam olarak bilinmemektedir. Büyük Selçuklu döneminin emirlerinden Muguziddin Mahmud tarafından H. 523, M.1129 tarihinde inşa edildiği bilinmektedir. Cami daha sonraları 1260 yılında Cizre kadısı Selçuklu Atabeylerinden El-Mücahit İshak tarafından onarım görmüştür. Bu onarım sırasında yapıya bazı bölümler ilave edilmiştir.

Caminin minaresi kare bir kaide üzerinde silindirik gövdeli olarak yükselmektedir. Minareye ilişkin olarak yapının içinde yer alan kitabede yapım tarihi ile ilgili bilgiler bulunmaktadır. Minare tuğla malzemeden yapılmıştır. Minarenin süslemesinde cas adı verilen alçı taşından yapılan kalıp süslemeleri ve sırlı tuğla ile yapılmış farklı geometrik örgülerden oluşan süslemeler görülmektedir.

Minare Iran ve Türkistan’da yoğun olarak kullanılan bir teknikte yapılmıştır. Kare bir kaide üzerinde silindirik gövdeli olarak yukarı doğru daralarak yükselmektedir. Minare, inşa tekniği bakımından Musul Ulu Cami’sinin minaresine benzemektedir. Bu benzerlikler, kare kübik kaideden, silindirik gövdeye geçilmesi yüzeylerin sırlı tuğla ve çini ile bezenmesidir.

Yapının inşasında farklı dönemlerin eklemeleri sonucunda homojenlik görülmez. Dış cephe duvarlarında farklı dönemlerin eklemeleri göze çarpmaktadır. Caminin doğu cephesinde bitişik olarak bazı mekanlar bulunuyordu. Bunlar Osmanlı döneminde ilave edilmiş medrese odaları olduğu ileri sürülmektedir. Yapının harim kısmına kuzey cephenin ortasında bulunan bir kapıdan geçildikten sonra girilmektedir.

Harimin kuzey ve güney kısmı bir birinden farklı bölümlerden oluşmaktadır. Kuzeydeki bölüm, girişten sonra beşik tonozla örtülü bir bölüm ve bunun her iki yanındaki kısım ortada kemerli bir destek sırasıyla ikiye bölünmüş, ikişer sahından oluşmaktadır. Sahınların üzeri beşik tonozla örtülmüştür. Yapının güney bölümünde yan yana üç tane kubbeli bölüm bulunmaktadır.

Kubbelerden ortadaki diğerlerinden daha büyük ve yüksek olarak yapılmıştır. Kubbeli bu mekanlar kemerli geçişlerle irtibatlandırılmıştır. Her bir kubbeli mekanın kıble yönünde birer mihrabı yer almaktadır. Bu mekanlardan ortadaki diğerlerinden duvar tekniği bakımından da ayrışmaktadır. Yapılan araştırmalarda caminin ilk inşa edilen bölümünün bu ortadaki kubbeli bölüm olduğu sonrasında yapının diğer bölümlerinin ilave edilmiş olabileceği ileri sürülmektedir.

Paylaşın

Siirt: Tillo Tabiat Parkı

Tillo Tabiat Parkı; Siirt’in Tillo İlçesi sınırları içerisinde yer almaktadır. Tabiat Parkı, 40,14 hektar alanı kaplamaktadır. Tillo’ya 1.5 kilometre mesafededir.

Tabiat Parkı’nın sahip olduğu vadi peyzajı ve konumu itibariyle ziyaretçiler için eşsiz güzellikte manzara özelliği sunmaktadır. Doğa yürüyüşü, bisiklete binme, piknik, spor vb. aktiviteler için oldukça uygundur.

Tabiat Parkı ve çevresinde yüksekliğe bağlı olarak kış koşulları ağırdır. Yörede yağışların büyük bir bölümü kış ve ilkbahar aylarında düşmektedir. Temmuz ve Ağustos sıcak ve kurak aylardır. Haziran-Eylül arası, Tabiat Parkı’nın insan aktiviteleri için en verimli şekilde kullanılabileceği dönemdir.

 

Paylaşın

Siirt’te Yerel Seçimleri HDP Kazandı

Halkların Demokratik Partisi (HDP), 31 Mart’ta yapılan yerel seçimlerde, 3’ü büyükşehir olmak üzere 8 il ve 46 ilçeyi kazandı. HDP’nin kazandığı iller arasında Siirt’te bulunuyor.

Berivan Helen Işık ve Resul Kaçar, Siirt Belediyesi eş başkanları oldu.

Berivan Helen Işık Kimdir?

Batman’ın Gercüş İlçesi Seki Köyü’nde dünyaya gelen Berivan Helen Işık, evli ve 1 çocuk sahibidir.

Siyasi sorunlardan dolayı ailesi batıya göçen Berivan Helen Işık, uzun zaman sonra Batman’a geri döndü.

Batman Belediyesi Selis Kadın Danışmanlık Merkezinde 3 yıl çalışan Berivan Helen Işık, kayyum atandıktan sonra işten çıkarıldı.

Berivan Helen Işık, 31 Mart yerel seçimlerinde HDP’den Siirt Belediye Eş Başkanı seçildi.

Resul Kaçar Kimdir?

Resul Kaçar, 31 Mart yerel seçimlerinde HDP’den Siirt Belediye Eş Başkanı seçildi.

Paylaşın