Myanmar’da Yeni Seçim Yasası: 40 Siyasi Parti Kapatıldı

Myanmar’da muhalif grupların ordunun tercih ettiği adaylara karşı mücadele vermesini zorlaştırmak amacıyla getirilen yeni seçim yasası kapsamında aralarında devrik lider Aung San Suu Çii’nin partisi NLD’nin de bulunduğu 40 siyasi parti kapatıldı.

Şubat 2021’de ordu, seçilen tüm milletvekillerinin parlamentodaki yerlerini almalarını engellemiş ve Suu Çii hükümetinin ve partisinin üst düzey üyelerini gözaltına alarak iktidarı ele geçirmişti.

Ordunun yönetime el koyması yaygın bir halk muhalefetiyle karşılaştı. Barışçıl gösterilerin ölümcül güç kullanılarak bastırılmasının ardından pek çok askeri yönetim karşıtı silaha sarıldı ve ülkenin büyük bir bölümünde çatışmalar devam ediyor.

Myanmar’da cunta yönetimi, aralarında devrik lider Aung San Suu Çii’nin partisi Ulusal Demokrasi Birliği’nin (NLD) de bulunduğu 40 siyasi partiyi kapattı.

Kapatma kararı, askeri hükümetin ocak ayında, muhalif grupların ordunun tercih ettiği adaylara karşı ciddi bir mücadele vermesini zorlaştırmak amacıyla getirdiği yeni bir siyasi parti tescil yasasına dayanıyor.

Yasa, asgari üye sayısı, aday ve ofis sayısı gibi, ordunun ve yandaşlarının desteğini almayan herhangi bir partinin, özellikle de baskıcı siyasi atmosferde, yerine getirmekte zorlanacağı koşullar getiriyor.

Yeni seçim yasası, mevcut siyasi partilerin 28 Mart’a kadar seçim komisyonuna kayıt için yeniden başvurmalarını gerektiriyor. Bu bağlamda 2020 seçimlerinde yarışan 90 partiden 50’sinin kayıt yaptırdığı, 40 partinin ise yaptırmadığını gösteren bir liste yayınlandı.

Yasaya göre listede kayıt yaptırmadığı görülen partiler bugün itibarıyla kapatıldı. Kapatma kararı, darbeyle göreve gelen askeri yönetimin muhaliflerini etkisiz hale getirmek için attığı önemli bir adım olarak görülüyor.

NLD seçimlerin özgür ve adil olmayacağı görüşünde

Ordu tarafından devrilmeden önce 2015’ten 2021’e kadar Myanmar’ı parlamento’da ezici bir çoğunlukla yöneten NLD de kapatılan 40 parti arasında bulunuyor.

NLD üyeleri, “tutuklama ve işkencelerin sürdüğü” askeri yönetim altında seçimlerin özgür ve adil olacağına dair verilen vaatlerin inandırıcı bulmadıkları için seçimlere kayıt yaptırmayacağını açıklamıştı. Partinin lideri Suu Çii dahil çok sayıda üyesi tutuklu durumda.

NLD Merkez Çalışma Komitesi üyesi Kyaw Htwe yaptığı açıklamada partinin varlığının ordunun kararına bağlı olmadığını ve “halk desteklediği sürece var olacağını” söyledi ve partinin, halkın emanet ettiği sorumlulukları yerine getirmeye devam edeceğini vurguladı.

Yeni seçimlerin temmuz ayı sonuna kadar yapılması bekleniyordu, ancak ordu güvenliğin sağlanamadığı gerekçesiyle şubat ayında olağanüstü halin altı ay uzatıldığını açıklayarak seçim için olası tarihini erteledi. Yaygın bir silahlı direnişle karşı karşıya olan askeri yönetim, ülkenin büyük bir bölümünü kontrol etmekte zorlanıyor.

1988 yılında askeri yönetime karşı başarısız bir ayaklanmanın ardından kurulan NLD, Kasım 2020 seçimlerinde ezici bir zafer kazanmıştı.

(Kaynak: Euronews Türkçe)

Paylaşın

Myanmar’da Konser Alanına Düzenlenen Hava Saldırısında Can Kaybı 80’e Yükseldi

Myanmar’ın kuzeyindeki Kaçin eyaletinde Kaçin Bağımsızlık Örgütünün yıl dönümü kutlamalarına ordunun düzenlediği hava saldırısında can kaybı 80’e yükseldi. Saldırıda ilk belirlemelere göre 60 kişinin yaşamını yitirdiği bildirilmişti. 

Myanmar’da 1 Şubat 2021’de yapılan askeri darbenin ardından yönetimi ele geçiren cunta, Kaçin eyaletinde konser alanına hava saldırısı düzenledi. Kansi bölgesinde ayrılıkçı Kaçin Bağımsızlık Ordusu’nun (KIA) kuruluşunun 62’inci yıldönümü nedeniyle düzenlenen konserin hedef alındığı saldırıda, orduya ait 2 savaş uçağı tarafından saldırı düzenlendiği belirtildi.

Bölge halkının herhangi bir şekilde uyarılmadığını aktaran görgü tanıkları, yerel saatle 20.30 sularında üç büyük patlama meydana geldiğini ifade etti. Görgü tanıkları ayrıca, ordunun yaralıları Hpakant kasabasındaki hastaneye taşımaya çalışan sağlık görevlilerini engellediğini iddia etti.

Kutlamalarda yer alan müzik grubu üyeleri ile bir kurtarma görevlisi, ülkenin kuzeyindeki Kaçin eyaletinde etnik azınlığın ana siyasi kolu Kaçin Bağımsızlık Örgütünün yıl dönümü kutlamalarına katılan şarkıcı ve müzisyenlerin de aralarında olduğu 80 kişinin, ordunun düzenlediği hava saldırısında hayatını kaybettiğini dile getirdi.

Reuters, bölgeden kaynaklara dayandırdığı haberinde, ölenlerden en az 50’sinin sivil olduğunu aktardı.

Kaçin Sanatçılar Derneği Sözcüsü, AP’ye telefonla yaptığı açıklamada, askeri uçakların, 300 ila 500 kişinin katıldığı kutlamanın yapıldığı alana yerel saatle 20.00 sularında 4 bomba attığını söyledi.

Myanmar ordusu: Terörist eylemlere yanıt için gerekli bir operasyondu

Saldırı, ordunun geçen yıl şubat ayında seçilmiş hükümeti devirip iktidarı ele geçirmesinden bu yana düzenlediği tek seferde yaşanan en fazla can kaybı olarak kayıtlara geçti.

Askeri cuntanın bilgi ofisinden yapılan açıklamada, Kaçin Bağımsızlık Ordusu’nun 9. Tugayının karargahı diye tanımlanan bölgeye saldırı düzenlendiği teyit edildi ve saldırının Kaçin tarafından gerçekleştirilen “terörist” eylemlerine yanıt olarak “gerekli bir operasyon” olduğu savunuldu.

Açıklamada, onlarca kişinin hayatını kaybettiği yönündeki haberler “söylenti” olarak nitelendirilirken, ordunun bir konseri bombaladığı ve ölenler arasında şarkıcıların ve seyircilerin de olduğu iddiaları yalanlandı.

Myanmar’daki Birleşmiş Milletler (BM) Ofisi tarafından yapılan açıklamada ise, hava saldırısından “derin endişe ve üzüntü duyulduğu” belirtilerek, güvenlik güçlerinin silahsız sivillere karşı aşırı ve orantısız güç kullanmasının kabul edilemez olduğu ve sorumlulardan hesap sorulması gerektiği vurgulandı.

Uluslararası Af Örgütü’nden Hana Young yaptığı açıklamada, “Ordu, muhaliflere karşı artan saldırılarında sivil yaşamlara karşı acımasız bir kayıtsızlık gösterdi. Ordunun bu saldırı alanında önemli bir sivil varlığından haberdar olmadığına inanmak zor. Ordu, bu hava saldırılarından etkilenenlere ve ihtiyacı olan diğer sivillere derhal sağlık ve insani yardıma erişim izni vermelidir” dedi.

Myanmar’da silahlı mücadele yoluyla uzun süredir özerklik talep eden azınlık grupları ile ordu arasındaki çatışmalar artarak sürüyor. Hükümet, etnik grupların baskın olduğu sınır bölgelerindeki silahlı gruplarla yıllardır mücadele ediyor.

Myanmar’daki askeri darbe

Myanmar ordusu, 2020 genel seçimlerinde hile yapıldığı iddialarının ortaya atılması ve ülkede siyasi gerilim yaşanmasının ardından 1 Şubat 2021’de yönetime el koydu.

Ordu, ülkenin fiili lideri Aung San Suu Kyi başta olmak üzere pek çok yetkili ve iktidar partisi yöneticisini gözaltına aldı ve bir yıllığına olağanüstü hal ilan etti.

Myanmar ordusunun darbe karşıtı protestocu ve isyancı gruplara silahlı müdahalesi sonucu bugüne kadar 1800’ün üzerinde kişi hayatını kaybetti. Darbeden bu yana yaklaşık 13 bin kişi gözaltına alınırken 10 binin üzerinde kişi halen içeride tutuluyor.

Siyasi Tutuklulara Yardım Kuruluşuna (AAPP) göre, ülkede darbeden bu yana 1900’den fazla kişi hayatını kaybetti ve binlerce kişi de gözaltına alındı. Myanmar askeri mahkemeleri, tutuklulardan 2’si çocuk 114 siyasi mahkum hakkında idam kararı verdi.

Myanmar, resmi adıyla Myanmar Birliği Cumhuriyeti, Güneydoğu Asya’da bir ülkedir. Kuzeybatıda Bangladeş ve Hindistan, kuzeydoğuda Çin, doğuda Laos, güneydoğuda Tayland ile komşudur. Güney ve güneybatıda Andaman Denizi ve Bengal Körfezi’ne kıyısı vardır.

Myanmar Güneydoğu Asya anakarasındaki en büyük, Asya genelinde ise 10. büyük ülkedir. 2017 verilerine göre nüfusu 54 milyondur. Başkenti Nepido, en büyük şehri Yangon’dur.

Bağımsızlık yılları boyunca Myanmar sayısız etnik grup arasında yaşanan gerilimlere ve 70 yılı aşan bir süredir devam eden yakın tarihin en uzun iç savaşlardan birine sahne oldu. Bu süre içinde Birleşmiş Milletler ve bazı diğer örgütler sürekli ve sistematik insan hakları ihlalleri bildirdiler.

Paylaşın

Myanmar’da protestolara kim liderlik ediyor?

Myanmar’da, Aung San Suu Kyi’nin hükümetini iktidardan uzaklaştıran askeri darbeye karşı protestolar, örgütlenmeyi güçleştirmeye ve hatta yasadışı hale getirmeye yönelik resmi çabalara rağmen son günlerde artmaya devam ediyor.

HABER MERKEZİ / Son günlerde artan ve yaygınlaşan protestolarla birlikte, Pazartesi günü ordu, ülkenin en büyük iki kentinde barışçıl halk protestolarını etkili bir şekilde yasaklayan kararnameler yayınladı.

Beşten fazla kişinin katıldığı mitingler ve toplantılar yasaklandı ve Cumartesi gününden bu yana binlerce insanın gösteri yaptığı Yangon ve Mandalay bölgelerine akşam 8 ile sabah 4 arasında sokağa çıkma yasağı ilan edildi. Kısıtlamalar ve baskılar endişeleride artırdı.

Protestolara kim liderlik ediyor?

Protestoların çoğu herhengi bir parti veya örgütün çağrısı veya organizasyonuyla değil doğal olarak büyüdü. Bununla birlikte devrik lider Suu Kyi’nin Ulusal Demokrasi Birliği partisi başta olmak üzere sivil toplum kuruluşlarıda darbeye karşı çıktılar.

Ayrıca darbeden kısa bir süre sonra, “ Sivil İtaatsizlik Hareketi ” başlıklı bir Facebook sayfası barışçıl protesto çağrıları yapmaya başladı. Sayfanın şu anda 230.000’den fazla takipçisi var ve onunla ilişkili hashtagler twitter kullanıcıları tarafından yaygın olarak kullanılıyor.

Sağlık çalışanları da kırmızı kurdeleler takarak, işaretler taşıyarak ve diğer sağlık personelini devlet tarafından işletilen sağlık tesislerinde çalışmamaya çağırarak bir protesto kampanyası başlattı.

Hafta sonu sokak protestoları, daha çok sivil toplum kuruluşlarının (sendikalar, meslek örgütleri, öğrenci grupları) yoğun katılımını içeriyordu. Yangon sakinleride, geceleri şehrin dört bir yanında tencere ve tavaları birbirine vurarak muhalefetlerini dile getirdiler.

Engeller nelerdir?

Protestocular için en büyük zorluklardan biri ordunun iletişimi engelleme girişimleri oldu. Yetkililer ilk olarak Myanmar’da 22 milyondan fazla kullanıcısı olan Facebook’un peşine düştüler, ancak protestocular veya protestoya destek verenler Twitter gibi diğer sosyal medya platformlarını kullanmaya başladı.

Telefon hizmeti veya internet erişiminin kesildiği yerlerde birebir iletişim yöntemiyle çoğu askeri yönetime karşı önceki protestolarla aynı olan yöntemler geliştirildi.

Protestolar devam edecek mi?

Şimdiye kadar protestocular, gösterilere getirilen yeni kısıtlamalara rağmen, kararlılıklarından bir şey kaybetmemiş görünüyor. Yine de bazı protestocular, ordunun 2007 ve 1988’deki gibi protestoları sona erdiremek zemin hazırladığından endişe duyuyor. 2007 ve 1988’deki protestolarda ordu çok sert önlemler almıştı.

İnsan Hakları İzleme Örgütü’nde hukuk danışmanı olan Linda Lakhdhir, konuya ilişkin yaptığı değerlendirmede, ordunun askeri kararların yanı sıra halihazırda yürürlükte olan diğer yasaların ihlalini bir baskı için gerekçe olarak kullanmaya çalışabileceğini söyledi.

Paylaşın