Kütahya: Lajos Kossuth Müzesi

Lajos Kossuth Müzesi; Kütahya’nın Merkez İlçesi, Börekçiler Mahallesi Macar Sokakta yer almaktadır. 18. yy Türk evidir.

Halk arasında Macar Evi olarak ta bilinir. Macar özgürlük savaşının önderlerinden Lajos Kossuth (1802-1894), ailesi ve 56 kişilik mülteci grubuyla birlikte 1850-1851 yılları arasında Kütahya’ da misafir edilmiş ve Macaristan Anayasa Tasarısını bu evde hazırlamıştır.

Bahçe içinde yer alan iki katlı ve yedi odası olan ahşap ev, Kültür ve Turizm Bakanlığınca restore edilmiş, Lajos Kossuth anısına müze olarak düzenlenerek 19 Eylül 1982 tarihinde ziyarete açılmıştır. Müzede Lajos Kossuth’a ait eşyalar ile klasik Türk evine ait etnografik kültür varlıkları sergilenmektedir. 

Paylaşın

Kütahya: Çini Müzesi

Çini Müzesi; Kütahya’nın Merkez İlçesi, Paşamsultan Mahallesi sınırları içerisinde yer almaktadır. Türkiye’deki ilk ve tek çini müzesidir.

Germiyan Beyi II. Yakup Çelebi (1387 -1429) tarafından 1411 yılında yaptırılan  imaret, medrese, mescit, kütüphane ve hamamdan oluşan külliyenin imaret ve türbe bölümü,  Kültür ve Turizm  Bakanlığınca çini müzesi olarak restore edilip, 1999 yılında  ziyarete açılmıştır.

Kubbeli ve şadırvan orta mekâna, üç yönde kubbeli eyvan ile iki oda açılmaktadır. Türbe bölümünde II. Yakup Bey’in çinili sandukası bulunmaktadır. Yıkılan Medresenin vakıf kitabesi, müzenin giriş kapısının solunda yer alır.

Müzedeki vitrinlerde, 14.y.y.’dan  günümüze kadar Kütahya ve İznik’te üretilen çini mimari elemanlar, çini kitabeler, çini vazo, tabak, pano ve çiniden yapılma ev gereçleri kronolojik bir sırayla sergilenmektedir.

Müzenin girişinde, son Germiyan beyi II. Yakup Çelebiye ait Osmanlı Türkçesiyle yazılmış dünyanın en büyük ikinci taş kitabesi bulunmaktadır.

‘‘Gök Şadırvan’’ olarak da bilinen müzede 13 Temmuz 1766 yılında fincancı ustaları ile kalfalar arasında imzalanan tarihteki ‘‘İlk Toplu İş Sözleşmesi’’nin metinlerini görmek mümkündür.

Paylaşın

Kütahya: Arkeoloji Müzesi

Arkeoloji Müzesi; Kütahya’nın Merkez İlçesi, Börekçiler Mahallesi sınırları içerisinde yer almaktadır. Ulu Camii bitişiğinde Umur bin Savcı Medresesi olarak bilinen yapıdır.

Medrese binası 1314 yılında Germiyan Beylerinden Umur bin Savcı tarafından yaptırılmıştır. Vacidiye Medresesi olarak da anılır. Kesme taştan inşa edilen yapının girişi Selçuklu sanatının özelliklerini yansıtmaktadır.

Kapıları kubbeli, orta mekâna açılan dokuz küçük odası vardır. Müzede yer alan vitrinlerde Geç Miyosen döneminden itibaren Paleolitik, Kalkolitik, Eski Tunç, Hitit, Frig,  Helenistik, Roma, Bizans, Selçuklu ve Osmanlı dönemlerine ait eserler sergilenmektedir.

Arkeoloji Müzesindeki en önemli eserlerden biri de, Amazonlar Lahdi’dir. Çavdarhisar-Aizanoi’de yapılan kurtarma kazısında bulunan lahit, yüksek kabartma tekniği ile yapılmıştır.

Lahdin yan yüzlerinde Greklerle Amazonlar arasındaki savaşları betimleyen yüksek kabartmalar vardır. Dünyada bulunan sayılı Amazon Lahitleri içinde en sağlam durumda olanlarındandır. Müze 1965 yılında  ziyarete açılmıştır.

Paylaşın

Kütahya: Topuk Yaylası Tabiat Parkı

Topuk Yaylası Tabiat Parkı; Kütahya’nın Domaniç İlçesi sınırları içerisinde yer almaktadır. Tabiat Parkı, 77,98 hektar alana sahiptir. 

Tabiat Parkı’nda bulunan boylu kayın ağaçları ile sahanın güneyinde yer alan gölet yeşil ve mavinin iç içe olduğu güzel bir manzara oluşturmaktadır.

Yaban domuzu, kurt, ayı, tilki ve ağaç sansarı gibi hayvanların gözlemlendiği Tabiat Parkı’ndaki hakim bitki örtüsünü kayın, alıç, yaban eriği ve kuşburnu oluşturmaktadır.

Paylaşın

Kütahya: Çamlıca Tabiat Parkı

Çamlıca Tabiat Parkı; Kütahya’nın Merkez İlçesi, Okçu Mahallesi sınırları içerisinde yer almaktadır.

Tabiat Parkı’nda günü birlik kullanımlar için piknik faaliyetleri yapılmakta olup, tabiat yürüyüşü ve kamp yapma olanakları sağlamaktadır.

Alanın büyük bir kısmında 80-100 yaşlarında karaçam ağaçları bulunmaktadır. Eğimin çok yüksek olduğu yerlerde gelen karaçam gençliği ile birlikte pinar toprağı kaplamışlardır. Alan içinde piknik yapılan yerler ise karaçam örtüsünün alt tabakasını oluşturur ve buralar açıklıktır.

Kirpi, yaygın tosbağa, ağaç kurbağası, serçe vb. türler için ekolojik yaşam alanı sağlamaktadır. Karaçam meşceresinden oluşan yoğun orman dokusu ve Kütahya şehrinin kuş bakışı seyrine imkan veren manzarası iyi, aynı zamanda reaksiyonel kullanımlara uygun olan tabiat parkı ziyaretçi talep çeşitliliği açısından önemli bir alandır.

Paylaşın

Efsaneleriyle Ünlü ‘Frigleri’ Keşfetmek İsteyenlere: Frig Yolu

Afyonkarahisar, Ankara, Eskişehir ve Kütahya illeri arasında kalan coğrafyada (Frigya) yaklaşık 3000 yıl önce parlak bir medeniyet kurmuş ve efsaneleri ile ünlenmiş Friglerin izlerini, günümüz gezginlerinin sürmesi için oluşturulmuş uluslararası standartlarda uzun yürüyüş ve bisiklet yoludur.

Üç ana rotadan oluşan yolun toplam uzunluğu 506 km’dir; yolun takibini kolaylaştırmak için rotanın tamamı kırmızı-beyaz renklerle işaretlenmiştir. Ayrıca yürüyüşçüleri bilgilendirmek için rota başlangıç-bitiş ve önemli kavşak noktalarına yön tabelaları dikilmiştir.

Frigya’daki antik yerleşim yerlerini (Gordion, Pessinus, Midas) birbirine bağlayan ve bölgenin tüf kaya yapısından dolayı bazı yerlerde derinliği 2-3 metreyi bulan görkemli antik yollar Frig Yolu’nun ana temasını oluşturmaktadır.

Bu ana temanın yanı sıra Frig Yolu, Frigya’nın atmosferini doğaseverlere bir bütün olarak sunmak ve yürüyüşü keyifli kılmak için bölgenin doğal, tarihi, jeolojik, kültürel vb. gibi diğer öne çıkan bileşenlerini de içerecek şekilde tasarlanarak hayata geçirilmiştir. Frig Yolu, doğa tutkunu gezginleri zaman yolculuğuna çıkararak Friglerin 3000 yıl önce yürüdükleri bu güzergahları bir Frigyalı gibi günümüzde yürümelerini sağlar.

Rotalar

Gordion (Ankara), Seydiler (Afyonkarahisar) ve Yenice Çiftliği’nden (Kütahya) başlayıp üç koldan Frigya topraklarına giren Yol, Frig uygarlığının kalbi Yazılıkaya-Midas kentinde (Eskişehir) birleşir. Yol, Friglerin kayaları kazıyarak oluşturdukları görkemli anıtların; Roma, Bizans ve Selçuklu uygarlıklarının özgün eserlerinin görülebileceği mekânların yanı sıra doğa ve tarihin içi içe geçtiği Frig Vadilerinin sıra dışı dokusunun hissedilebileceği ve dingin atmosferinin solunabileceği muhteşem güzergahları takip eder.

Friglerin Afyonkarahisar il sınırları içindeki izlerini süren güzergah (Rota-1) Afyonkarahisar-Ankara karayolu üstünden, Seydiler beldesinden başlar. Frigya’daki jeolojik oluşumların en güzel örneklerinin görülebileceği bu rota antik dönemlerdeki birçok medeniyetin izlerini taşıyan Ayazini üzerinden geçerek önemli Frig Vadileri’nin (Köhnüş ve Karababa Vadileri) ve özgün Frig eserlerinin (Aslantaş, Yılantaş, Maltaş, Aslankaya ve Burmeç gibi) görülebileceği patikaları takip ederek şirin bir Çerkez köyü olan Sarıcaova’ya ulaşır. Frig Yolu bu noktada yürüyüşçülere iki seçenek sunar; birincisi yolun devamı olan Yazılıkaya’ya giden parkur, diğeri ise keyifli bir yürüyüş sunan Asmainler Saklı Vadisi içinden geçerek Kütahya sınırları içinde kalan Rota-2’ye bağlanan bağlantı yoludur.

Kütahya topraklarındaki yolculuk (Rota-2) ise, Kütahya-Eskişehir karayolu 15. km’de bulunan Ahmetoluğu köyüne bağlı Yenice Çiftliği’nden başlar. Porsuk ırmağının hemen yanında güzel bir vadi ağzında kurulu bu yerleşim yeri yürüyüşçüler için oldukça davetkardır. Yer yer antik yolların yoğun olduğu güzergahları izleyen rota Sabuncupınar üzerinden geçerek Fındık’a ulaşır. Fındık’da, yürüyüşçülere bölgenin zengin doğal ve tarihi güzelliklerini göstermek için alternatif iki kola ayrılan yol, Doğuluşah köyünde yeniden birleşir. Fındık Vadisi içinden devam eden güzergah, Sökmen, İnli, Yumaklı, Lütfiye ve Sandıközü köylerini geçtikten sonra Frigya’daki en görkemli ve sıradışı doğal güzelliklerine sahip olan Zahran Vadisi içinden geçerek Kümbet köyü üzerinden Yazılıkaya’ya bağlanır.

Frig Yolu’nun en uzun parkuru (Rota-3) Eskişehir topraklarındadır ve Friglerin iki önemli merkezi olan Gordion ve Yazılıkaya’yı Pessinus üzerinden birbirine bağlar. MÖ 7.yy’da en parlak dönemlerini yaşayan Frigler, siyasi merkez olarak Gordion’u seçmiş olsalar da en önemli kutsal yerleri, dini merkez olarak yapılandırdıkları Yazılıkaya’dır.

Konaklama

Frig Yolu güzergâhı üstündeki bazı köylerde köy evleri restore edilerek ev pansiyonculuğuna uygun hale getirilmiştir. “Frig Evi” olarak adlandırılan ve önünde tabelası bulunan bu evler Sabuncupınar, İnli, Lütfiye, Sarıcaova ve Demirli köylerinde bulunmaktadır. Ayrıca yol üstünde konaklayabileceğiniz ve konaklayabileceğiniz pansiyonlar bulunmaktadır. Yürüyüşünüz sırasında bu konaklarda kalarak köy yaşantısını tadabilir ve yerel kültürü deneyimleyebilirsiniz.

Frig Vadileri kamp kurmak için de çok idealdir. Frigya’nın sıradışı atmosferini solumak için en güzel konaklama çadır kampıdır. Frig Yolu rehber kitabında çadır kurulabilecek uygun kamp alanları belirtilmiştir.

Rakamlarla Frig Yolu

  • 506 km uzunluğu ile Türkiye’nin 3. en uzun yürüyüş parkurudur.
  • Afyonkarahisar, Eskişehir ve Kütahya bölgelerindeki Friglerin izlerini süren 3 ana rotayı içerir (Afyonkarahisar:140 km; Eskişehir:219 km; Kütahya:147 km).
  • 67 yürüyüş parkurundan oluşur.
  • 4 ilin topraklarına yayılmış, 1 ilçe merkezi, 4 belde, 45 köy ve 6 mahalleden geçer.
Paylaşın