Tekno-Milliyetçiliğin Ehlileştirilmesi

Son dönemde ABD ve Çin’in hassas teknolojilerin transferini engelleme girişimlerini sıklaştırdı. Teknolojinin jeopolitikleşmesi, aynı zamanda küresel düzeyde endişe verici bir eğilimin simgesidir.

Haber Merkezi / Bütün dünyada modern teknolojilerin askeri ve stratejik önemine ilişkin farkındalık artarken, bir ulusun teknolojik yetenekleri, ulusal güvenlik, ekonomik refah ve sosyal istikrar ile doğrudan bağlantılı olduğunun kabul edilmesiyle, yeni bir ‘tekno-milliyetçilik’ veya ‘yenilikçi merkantilizm’ dalgasına dönüşmektedir.

Her devlet, hassas teknolojilere erişimi sıfır toplamlı bir oyun olarak ele alır ve hassas teknolojiler aracılığıyla ulusal kontrolü, uluslararası etkiyi genişletmek için politikalar izler. Bu teknolojilerin geliştirilmesi ekonomik olarak son derece maliyetlidir; teknolojik bilgi birikiminin geliştirilmesi yıllar alır.

Devletler, hassas teknolojilere erişimlerini ve kontrollerini genişletmek ve hem müttefiklerinin hem de düşmanlarının rekabet gücünü baltalamak için çeşitli araçlardan yararlanır; politik araçları, ithalat ve ihracat kontrolleri, casusluk, yabancı şirketleri çekirdek teknolojileri transfer etmeye zorlamak için tasarlanmış yasalar, uluslararası teknik standartları gözden geçirme girişimleri ve hatta küresel altyapı gibi geleneksel merkantilist uygulamalar.

Bu uygulama, Avrupa’da stratejik özerkliğe yönelik tartışmaların yoğunlaşmasına katkıda bulunmuştur. Avrupa stratejik özerkliği, yalnızca askeri operasyonlarda Avrupa özerkliğine duyulan ihtiyacı değil, daha genel olarak, AB ve AB’ye üye devletlerin dış aktörler tarafından kısıtlanmadan kararlar alabilmesi gerektiği fikrini de kapsayacak şekilde büyümüştür.

Avrupa Birliği (AB) yetkilileri, bloğun ‘dijital’ ve ‘teknolojik’ egemenliğini korumanın önemine tekrar ve tekrar atıfta bulunarak, bilim, teknoloji, ticaret ve veri yatırımlarını, uluslararası siyasette yükselen etki kaynakları olarak kabul ettiklerini vurguladılar. Bu anlayış çerçevesinde, Dijital Hizmetler Yasası (DSA) ile bir dizi yeni mevzuat uygulamaya konuldu.

Avrupa devletleri, bir taraftan tekno-milliyetçilikle uğraşırken, diğer taraftan güvenliği korumak ve refahı teşvik etmek için yeni politikalar uygulaması gerekecek. Bir yandan güvenlik önlemleri alarak, diğer yandan yenilikçi ekosistemlerinin rekabet gücünü artırmaya çalışarak tekno-milliyetçi politikaların olumsuz etkisini azaltmaları gerekecek. Bu makale ilk olarak Lahey Stratejik Araştırmalar Merkezi tarafından yayınlanmıştır .

Paylaşın

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir