Merkez Bankası, Yine Piyasalara Müdahale Etti

Dolar/TL’nin 17’yi, euro/TL’nin de 19’u geçmesi üzerine TCMB’den müdahale geldi. Müdahale sonrası dolar/TL 16,45, euro/TL 18,62 düzeyinde işlem görüyor. Bankadan yapılan açıklamada “Döviz kurlarında görülen sağlıksız fiyat oluşumları nedeniyle piyasaya satım yönünde doğrudan müdahale edilmektedir” denildi.

Haber Merkezi / Türk Lirası’nın çok sert bir değer kaybıyla giriş yaptığı hafta başında 13,80 seviyelerindeki dolar/TL kurundaki artış TCMB’nin dünkü faiz kararının ardından devam ediyor.

Haftanın son günü 17 seviyelerini aşan kura Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası’ndan (TCMB) piyasaya satım yönünde bir müdahale geldi. Bloomberg HT’nin verilerine göre TCMB, Aralık boyunca sırayla 650, 400, 500 milyon ve ardından 2,5 milyar dolarlık müdahalelerde bulundu. Bu da önceki müdahalelerin toplam 4 milyar dolar seviyesine ulaştığı anlamına geliyor.

Son olarak bugün ise TCMB’nin, “Döviz kurlarında görülen sağlıksız fiyat oluşumları nedeniyle piyasaya satım yönünde doğrudan müdahale edilmektedir” notuyla basına duyurulan son müdahalenin ardından Dolar/TL kuru 16,50 seviyelerine indi.

Politika faizini yüzde 14’e indirdi

Yıllık enflasyonun yüzde 21,31 düzeyine gelmesi ve TL’deki tarihi değer kayıplarına rağmen dün TCMB politika faizi olan bir hafta vadeli repo ihale faiz oranını yüzde 15’ten yüzde 14’e indirmişti. Banka, böylece son dört ayda 500 baz puan faiz indirimi yapmış oldu.

Paylaşın

Merkez Bankası, Piyasaların Beklediği Faiz Kararını Açıkladı!

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), piyasaların beklediği aralık ayına ilişkin kararını açıkladı. Merkez Bankası, faizi 1 puan indirdi. Yüzde 15 olan politika faizi, yüzde 14 oldu.

Haber Merkezi / Üç ay üst üste faiz indirimine giden Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), aralık ayında da ‘bu geleneği bozmadı.

Para Politikası Kurulu, yılın son toplantısında politika faizini 100 baz puan indirimle yüzde 14’e çekti. Eylül ayında başlayan faiz indirim süreciyle birlikte 4 toplantıda toplam 500 baz puan indirim yapılmış oldu.

Merkez Bankası enflasyona ilişkin ise PPK metninde şu ifadelere yer verildi:

“Salgında yeni varyantlar nedeniyle kapanma tedbirlerinin ve seyahat kısıtlamalarının yeniden başlaması, küresel iktisadi faaliyet üzerindeki aşağı yönlü riskleri canlı tutmakta ve belirsizlikleri artırmaktadır. Küresel talepteki toparlanma, emtia fiyatlarındaki yüksek seyir, bazı sektörlerdeki arz kısıtları ve taşımacılık maliyetlerindeki artış uluslararası ölçekte üretici ve tüketici fiyatlarının yükselmesine yol açmaktadır. Yüksek küresel enflasyonun, enflasyon beklentileri ve uluslararası finansal piyasalar üzerindeki etkileri yakından izlenmekle birlikte, gelişmiş ülke merkez bankaları artan enerji fiyatları ve arz-talep uyumsuzluğuna bağlı olarak enflasyonda görülen yükselişin beklenenden uzun sürebileceğini değerlendirmektedir.

Bu çerçevede, iktisadi faaliyet, işgücü piyasası ve enflasyon beklentilerinde ülkeler arasında farklılaşan görünüme bağlı olarak gelişmiş ülke merkez bankalarının para politikası iletişimlerinde ayrışma gözlenmekle birlikte, merkez bankaları destekleyici parasal duruşlarını sürdürmekte, varlık alım programlarına devam etmektedir. Milli gelir verileri ve öncü göstergeler yurt içinde iktisadi faaliyetin, dış talebin de etkisiyle güçlü seyrettiğine işaret etmektedir. Aşılamanın toplumun geneline yayılması salgından olumsuz etkilenen hizmetler, turizm ve bağlantılı sektörlerin canlanmasına ve iktisadi faaliyetin daha dengeli bir bileşimle sürdürülmesine olanak tanımaktadır. İhracattaki artış eğiliminin güçlenmesiyle cari işlemler dengesinin 2022 yılında fazla vermesi öngörülmektedir.

“2022 yılının ilk çeyreğinde yakından takip edilecek”

Cari işlemler dengesindeki iyileşme eğiliminin güçlenerek devam etmesi fiyat istikrarı hedefi için önem arz etmekte, bu bağlamda ticari ve bireysel krediler yakından takip edilmektedir. Enflasyonda Kasım ayında gözlenen yükselişte; döviz kuru gelişmeleri, küresel gıda ve tarımsal emtia fiyatlarındaki artışlar ile tedarik süreçlerindeki aksaklıklar gibi arz yönlü unsurlar ve talep gelişmeleri etkili olmaktadır. Kurul, politika faizinin 100 baz puan indirilerek, arz yönlü ve para politikası etki alanı dışındaki arızi faktörlerin fiyat artışları üzerinde oluşturduğu geçici etkilerin ima ettiği alanın kullanımının tamamlanmasına karar vermiştir. Alınmış olan kararların birikimli etkileri 2022 yılının ilk çeyreğinde yakından takip edilecek ve bu dönemde fiyat istikrarının sürdürülebilir bir zeminde yeniden şekillenmesi amacıyla geniş kapsamlı politika çerçevesi gözden geçirme süreci yürütülecektir.

TCMB, fiyat istikrarı temel amacı doğrultusunda enflasyonda kalıcı düşüşe işaret eden güçlü göstergeler oluşana ve orta vadeli yüzde 5 hedefine ulaşıncaya kadar elindeki tüm araçları kararlılıkla kullanmaya devam edecektir. Fiyatlar genel düzeyinde sağlanacak istikrar, ülke risk primlerindeki düşüş, ters para ikamesinin ve döviz rezervlerindeki artış eğiliminin sürmesi ve finansman maliyetlerinin kalıcı olarak gerilemesi yoluyla makroekonomik istikrarı ve finansal istikrarı olumlu etkileyecektir. Böylelikle, yatırım, üretim ve istihdam artışının sağlıklı ve sürdürülebilir bir şekilde devamı için uygun zemin oluşacaktır. Kurul, kararlarını şeffaf, öngörülebilir ve veri odaklı bir çerçevede almaya devam edecektir.”

Kararın ardından 15.21 seviyesinde seyreden dolar/TL kuru, saniyeler içinde 15.72’ye fırladı. Euro/TL saat 14.03 itibariyle 17.64 dolaylarında seyrediyor.

Maliye Bakanlığı’nda bakan yardımcıları görevden alındı

Öte yandan Hazine ve Maliye Bakanı Lütfi Elvan’ın ardından Elvan’ın iki yardımcısının görevine de son verildi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın imzasıyla Resmi Gazete’de bugün yayınlanan atama kararları ile Hazine ve Maliye Bakanlığı’nda bakan yardımcısı olarak görev yapan Şakir Ercan Gül ve Mehmet Hamdi Yıldırım görevden alındı. Yerlerine Mahmut Gürcan ile Yunus Elitaş atandı.

Bakan yardımcıları dışında Kamu Finansmanı Genel Müdürü Abdullah Bayazıt ile Ekonomik Programlar ve Araştırmalar Genel Müdürü Ahmet Yalçın Yalçınkaya görevden alındı. Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu’na (BDDK) ise 2. Başkan olarak Yakup Asarkaya, üyeliklere de Mustafa Balcı ile Olcay Turan atandı.

Paylaşın

Merkez Bankası’ndan Piyasalara Üçüncü Müdahale

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) bugün yaptığı açıklama ile bir kez daha “doğrudan döviz müdahalesinde bulunulduğunu” duyurdu. Bu geçen haftaki müdahalelerin ardından üçüncü müdahale.

Haber Merkezi / TCMB’den yapılan açıklamada, “Döviz kurlarında görülen sağlıksız fiyat oluşumları nedeniyle piyasaya satım yönünde doğrudan müdahale edilmektedir” ifadesine yer verildi.

Dolar/TL kuru bugün Merkez Bankası’nın piyasa katılımcılarının beklentilerini derlediği anketinde enflasyon beklentilerindeki yükselişin sürdüğünün görülmesi üzerine tırmanışa geçti.

Hafta boyunca tarihi zirvesinin altında seyreden dolar/TL, haftanın son işlem gününde 13.95’in üzerini gördü. Euro ise rekorunu 15,75 seviyesine taşıdı. Müdahalenin ardından dolar 13.82’ye, euro 15.58’e geriledi.

TCMB 1 Aralık’ta dolar/TL kurunun 13’95’i görmesi üzerine kurlara 2014 yılından bu yana ilk kez doğrudan müdahalede bulunmuştu.

Daha sonra 3 Aralık’ta bir doğrudan müdahale daha gelmişti. Ancak enflasyondaki yükseliş trendi ve gevşek para politikasının devam edeceği beklentisiyle kurlardaki yükseliş sürüyor.

Paylaşın

Merkez Bankası, Politika Faizini Yüzde 15’e İndirdi

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) , bir hafta vadeli repo ihale faiz oranını (politika faizi) 100 baz puan indirerek yüzde 15’e düşürdü. TCMB, eylül ve ekimde de toplamda 300 baz puanlık faiz indirimine gitmişti.

Haber Merkezi / Karar sonrası Merkez Bankası’ndan yapılan açıklamada, “Kurul, arz yönlü ve para politikası etki alanı dışındaki faktörlerin fiyat artışları üzerinde oluşturduğu geçici etkilerin 2022 yılının ilk yarısı boyunca da etkisini sürdürmesini beklemektedir. Kurul, bu etkilerin ima ettiği sınırlı alanın kullanımını Aralık ayında tamamlamayı değerlendirecektir” denildi. Açıklamada, ayrıca, “Gelişmiş ülke merkez bankaları enflasyonda görülen yükselişin beklenenden uzun sürebileceğini değerlendirmektedir” ifadesi de kullanıldı.

Bankadan yapılan açıklamada şu ifadeler yer aldı:

“Para Politikası Kurulu (Kurul), politika faizi olan bir hafta vadeli repo ihale faiz oranının yüzde 16’dan yüzde 15’e indirilmesine karar vermiştir.

Küresel iktisadi faaliyette yılın ilk yarısında yaşanan toparlanma ve aşılama oranlarındaki artışa rağmen salgında yeni varyantlar küresel iktisadi faaliyet üzerindeki aşağı yönlü riskleri canlı tutmaktadır.

Küresel talepteki toparlanma, emtia fiyatlarındaki yüksek seyir, bazı sektörlerdeki arz kısıtları ve taşımacılık maliyetlerindeki artış uluslararası ölçekte üretici ve tüketici fiyatlarının yükselmesine yol açmaktadır.

Başlıca tarımsal emtia ihracatçısı ülkelerde yaşanan iklim koşullarının küresel gıda fiyatları üzerinde olumsuz yansımaları görülmektedir.

Yüksek küresel enflasyonun, enflasyon beklentileri ve uluslararası finansal piyasalar üzerindeki etkileri yakından izlenmekle birlikte, gelişmiş ülke merkez bankaları artan enerji fiyatları ve arz-talep uyumsuzluğuna bağlı olarak enflasyonda görülen yükselişin beklenenden uzun sürebileceğini değerlendirmektedir. Bu çerçevede, gelişmiş ülke merkez bankaları destekleyici parasal duruşlarını sürdürmekte, varlık alım programlarına devam etmektedir.

Öncü göstergeler yurt içinde iktisadi faaliyetin dış talebin de etkisiyle güçlü seyrettiğine işaret etmektedir. Aşılamanın toplumun geneline yayılması salgından olumsuz etkilenen hizmetler, turizm ve bağlantılı sektörlerin canlanmasına ve iktisadi faaliyetin daha dengeli bir bileşimle sürdürülmesine olanak tanımaktadır.

Dayanıklı tüketim malları talebi yavaşlarken, dayanıksız tüketim mallarında toparlanma devam etmektedir. İhracattaki güçlü artış eğilimiyle yılın geri kalanında yıllıklandırılmış cari işlemler dengesindeki iyileşmenin sürmesi beklenmekte, bu eğilimin güçlenerek devam etmesi fiyat istikrarı hedefi için önem arz etmektedir.

Enflasyonda son dönemde gözlenen yükselişte; gıda ve başta enerji olmak üzere ithalat fiyatlarındaki artışlar ile tedarik süreçlerindeki aksaklıklar gibi arz yönlü unsurlar, yönetilen/yönlendirilen fiyatlardaki artışlar ve talep gelişmeleri etkili olmaktadır.

Para politikası duruşunda yapılan güncellemenin ticari krediler üzerinde olumlu etkileri görülmeye başlamıştır. Bunun yanında, bireysel kredilerle ilgili gelişmeler yakından takip edilmektedir.

Kurul, para politikasının etkileyebildiği talep unsurları, çekirdek enflasyon gelişmeleri ve arz şoklarının yarattığı etkilerin ayrıştırılmasına yönelik analizleri değerlendirerek politika faizinin 100 baz puan indirilerek yüzde 15 olarak belirlenmesine karar vermiştir.

Kurul, arz yönlü ve para politikası etki alanı dışındaki faktörlerin fiyat artışları üzerinde oluşturduğu geçici etkilerin 2022 yılının ilk yarısı boyunca da etkisini sürdürmesini beklemektedir. Kurul, bu etkilerin ima ettiği sınırlı alanın kullanımını Aralık ayında tamamlamayı değerlendirecektir.

TCMB, fiyat istikrarı temel amacı doğrultusunda enflasyonda kalıcı düşüşe işaret eden güçlü göstergeler oluşana ve orta vadeli yüzde 5 hedefine ulaşıncaya kadar elindeki tüm araçları kararlılıkla kullanmaya devam edecektir.

Fiyatlar genel düzeyinde sağlanacak istikrar, ülke risk primlerindeki düşüş, ters para ikamesinin ve döviz rezervlerindeki artış eğiliminin sürmesi ve finansman maliyetlerinin kalıcı olarak gerilemesi yoluyla makroekonomik istikrarı ve finansal istikrarı olumlu etkileyecektir.

Böylelikle, yatırım, üretim ve istihdam artışının sağlıklı ve sürdürülebilir bir şekilde devamı için uygun zemin oluşacaktır.

Kurul, kararlarını şeffaf, öngörülebilir ve veri odaklı bir çerçevede almaya devam edecektir.

Para Politikası Kurulu Toplantı Özeti beş iş günü içinde yayımlanacaktır.”

Paylaşın

Enflasyon Neden Arttı? Merkez Bankası Açıkladı

TÜİK, ekim ayında tüketici fiyat endeksinin önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 19,89 artığını duyurmuştu. TCMB’de ekim ayı enflasyon gelişmelerinde artan enerji fiyatlarına dikkat çekerken, yıllık enflasyonda gıda ve temel mal dışındaki gruplarda da yükseliş yaşandığı belirtti.

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Ekim ayı enflasyon gelişmelerinde artan enerji fiyatlarına dikkat çekti. TCMB’nin değerlendirmesine göre yıllık enflasyon gıda ve temel mal dışındaki gruplarda yükseliş kaydederken, bu artışa en belirgin katkı enerji ve tütün ürünlerinden geldi.

Banka Ekim ayında petrol, propan, bütan, kömür gibi enerji fiyatlarının dolar bazında kayda değer bir oranda yükseldiğini, Türk lirasındaki görünüm ile birlikte yurt içi enerji kalemlerinde yüksek fiyat artışları kaydedildiğini belirtti.

Bankanın değerlendirmesine göre, tütün ürünlerindeki fiyat artışının tüketici enflasyonuna etkisi 0,30 puan civarında oldu. TCMB’nin aylık fiyat gelişmeleri değerlendirmesinde lokanta ve otel grubu fiyatlarındaki yükseliş eğiliminin hizmet yıllık enflasyonunu olumsuz yönde etkilemeye devam ettiği ifade edildi.

Temel mal yıllık enflasyonunun dayanıklı tüketim malları fiyat gelişmelerine bağlı olarak yavaşladığına dikkat çeken TCMB gıda yıllık enflasyonundaki gerilemede ise taze meyve fiyatlarındaki düzeltme hareketinin etkisinin hissedildiği belirtti.

TCMB’ye göre emtia fiyatları Ekim ayında enerji, metal ve tarımsal ürünler öncülüğünde olumsuz bir seyir izlemiş ve dış fiyat baskıları belirginleşti. Bu gelişmelere ek olarak, artan tedarik sıkıntıları ile birlikte üretici fiyatlarının enerji ve ara malı sektöründe belirgin olmak üzere alt gruplar genelinde yükseldiği de ifade edildi.

Merkez Bankası’nın değerlendirmesinde çekirdek göstergelere ilişkin ise şu ifadeler kullanıldı: Bu dönemde B ve C göstergelerinin yıllık enflasyonları sınırlı bir oranda gerilerken, göstergelerin yakın dönem eğilimlerinde Ekim ayında da yavaşlama kaydedilmekle birlikte yüksek seviyeler korunmuştur.

Ekim’de enflasyon yüzde 20’ye dayandı

Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) açıkladığı verilere göre Ekim’de tüketici fiyat endeksi önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 19,89 arttı.

Aylık bazda artış yüzde 2,39 olarak kaydedildi. Ekim’de üretici enflasyonu ise yıllık yüzde 46,31 oldu. Böylelikle yıllık üretici enflasyonunda Haziran 2002’den bu yana en yüksek seviye izlendi. Rakamlar tüketici ve üretici enflasyonu arasındaki makasın da rekor seviyeye yükseldiğini gösterdi.

Enflasyonda yayılım 3 yılın zirvesine çıktı

Ekim ayında enflasyon sepeti içindeki fiyatı artan kalemlerin sayısı yükseliş ivmesine devam etti. TÜİK verilerine göre Ekim 2021’de, endekste kapsanan 415 maddeden, 46 maddenin ortalama fiyatında düşüş gerçekleşirken, 38 maddenin ortalama fiyatında değişim olmadı. 331 maddenin ortalama fiyatında ise artış gerçekleşti.

Böylelikle fiyatı artan kalem sayısı Ekim 2018’den bu yana en yüksek seviyeye çıktı. 2018 Ekim ayında fiyatı artan kalem sayısı 339 ile endeks tarihinin en yüksek seviyesine ulaşmıştı.

(Kaynak: Bloomberg HT)

Paylaşın

MB, Yıl Sonu Enflasyon Tahminini Yüzde 18,4’e Yükseltti

TCMB, yıl sonu ve önümüzdeki iki yıl için enflasyon tahminlerini değiştirdiğini açıkladı. TÜİK ise, daha önce yaptığı açıklama ile yıl sonu enflasyon beklentisini yüzde 19,25’ten yüzde 19,58’e yükseldiğini açıklamıştı.

Haber Merkezi / Merkez Bankası Başkanı Şahab Kavcıoğlu, bankanın dördüncü çeyrek enflasyon raporunu açıklamak için yaptığı toplantıda, yıllık enflasyon oranının önceki beklenti olan yüzde 14,1’e yerine yıl sonunda yüzde 18,4’e ulaşmasının beklendiğini söyledi.

MB Başkanı Kavcıoğlu, beklentilerdeki revizyonun temel nedenin ithalat maliyetleri ve gıda fiyatlarındaki artıştan kaynaklandığını açıkladı.

MB Başkanı Kavcıoğlu, enflasyon oranının bir önceki yüzde 7,8’lik beklentilere kıyasla gelecek yılın sonunda yüzde 11,8’e ulaşmasının beklendiğini açıkladı. Kavcıoğlu, ayrıca, enflasyonun 2023’ün sonunda yüzde 5’te sabitlenmeden önce yüzde 7’ye ulaşmasının beklendiğini de sözlerine ekledi.

Cari dengeyi sağladığı noktada Türkiye ekonomisinin finansal istikrarı sağlamış olacağını söyleyen Kavcıoğlu, cari açığı kapamayı dövizdeki yükseliş ile sağlama hedefi olmadığını, cari denge sağlandığında kur üzerindeki baskının azalacağını belirtti.

MB Başkanı Kavcıoğlu, ayrıca cari dengenin sağlanmasıyla gerçekleşecek dezenflasyon sürecinin daha kalıcı olacağı değerlendirmesini yaptı.

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK),  yıl sonu enflasyon beklentisini yüzde 19,25’ten yüzde 19,58’e yükseldiğini açıklamıştı. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), geçen ay 100 baz puan indirerek yüzde 18’e düşürdüğü ana faiz oranını ekim ayında 200 baz puan daha indirerek yüzde 16’ya çekmişti.

Paylaşın

MB, Faizi Yüzde 16’ya Çekti: Dolar Ve Euro Rekor Kırdı

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Para Politikası Kurulu (PPK), faiz kararını açıkladı. MB, politika faizini yüzde 18’den yüzde 16’ya indirmesiyle, yükselişe geçen Dolar ve Euro kuru, rekor kırdı.

Haber Merkezi / Dolar/TL 9,28’den 9,48’e yükselirken, Euro/TL’de 11 seviyesi ilk kez aşıldı ve 11,05 seviyesi görüldü. MB, 23 Eylül’de de 100 baz puan faiz indirimine gitmişti.

Dolar/TL’de bugün görülen yeni zirveyle, 5 Eylül 2021 tarihinde Cumhurbaşkanı onayıyla açıklanan Hazine ve Maliye Bakanlığı imzalı Orta Vadeli Program’da (OVP) 2022 yılı için öngörülen ortalama 9,27’lik beklenti de şimdiden aşılmış oldu.

MB’nin 200 baz puan indirimine gittiği karar metninde şu ifadeler kullanıldı:

Küresel iktisadi faaliyette yılın ilk yarısında yaşanan toparlanmaya rağmen yakın dönemde açıklanan güven endeksleri, salgının etkisiyle gerilemeye başlamıştır. Aşılama oranlarındaki artışa rağmen salgında yeni varyantlar küresel iktisadi faaliyet üzerindeki aşağı yönlü riskleri canlı tutmaktadır.

Küresel talepteki toparlanma, emtia fiyatlarındaki yüksek seyir, bazı sektörlerdeki arz kısıtları ve taşımacılık maliyetlerindeki artış uluslararası ölçekte üretici ve tüketici fiyatlarının yükselmesine yol açmaktadır. Başlıca tarımsal emtia ihracatçısı ülkelerde yaşanan iklim koşullarının küresel gıda fiyatları üzerinde olumsuz yansımaları görülmektedir.

Yüksek küresel enflasyonun, enflasyon beklentileri ve uluslararası finansal piyasalar üzerindeki etkileri yakından izlenmekle birlikte, gelişmiş ülke merkez bankaları enflasyondaki yükselişin talep kompozisyonundaki normalleşme, arz kısıtlarının hafiflemesi ve baz etkilerinin devreden çıkmasıyla birlikte büyük ölçüde geçici nitelikte olacağını değerlendirmektedir.

Bu çerçevede, gelişmiş ülke merkez bankaları destekleyici parasal duruşlarını sürdürmekte, varlık alım programlarına devam etmektedir. Öncü göstergeler yurt içinde iktisadi faaliyetin dış talebin de etkisiyle güçlü seyrettiğine işaret etmektedir.

Aşılamanın toplumun geneline yayılması salgından olumsuz etkilenen hizmetler, turizm ve bağlantılı sektörlerin canlanmasına ve iktisadi faaliyetin daha dengeli bir bileşimle sürdürülmesine olanak tanımaktadır. Dayanıklı tüketim malları talebi yavaşlarken, dayanıksız tüketim mallarında bir toparlanma gözlenmektedir. İhracattaki güçlü artış eğilimiyle yılın geri kalanında yıllıklandırılmış cari işlemler dengesindeki iyileşmenin sürmesi beklenmekte, bu eğilimin güçlenerek devam etmesi fiyat istikrarı hedefi için önem arz etmektedir.

Enflasyonda son dönemde gözlenen yükselişte; gıda ve başta enerji olmak üzere ithalat fiyatlarındaki artışlar ile tedarik süreçlerindeki aksaklıklar gibi arz yönlü unsurlar, yönetilen/yönlendirilen fiyatlardaki artışlar ve açılmaya bağlı talep gelişmeleri etkili olmaktadır.

Bu etkilerin arızi unsurlardan kaynaklı olduğu değerlendirilmektedir. Diğer taraftan, güçlü parasal sıkılaştırmanın krediler ve iç talep üzerindeki yavaşlatıcı etkileri devam etmektedir. Parasal duruşun sıkılığı ticari kredilerde öngörülenin ötesinde daraltıcı etki yapmaya başlamıştır.

Bunun yanında, bireysel kredilerin ılımlı seyre dönmesi için güçlendirilen makro ihtiyati politika çerçevesinin olumlu etkileri gözlenmeye başlamıştır. Kurul, para politikasının etkileyebildiği talep unsurları, çekirdek enflasyon gelişmeleri ve arz şoklarının yarattığı etkilerin ayrıştırılmasına yönelik analizleri değerlendirmiştir. Bu çerçevede politika faizi 200 baz puan indirilerek yüzde 16 olarak belirlenmiştir. Bununla birlikte, arz yönlü arızi unsurlardan kaynaklı olarak politika faizinde yapılan aşağı yönlü düzeltme için yıl sonuna kadar sınırlı bir alan kaldığı Kurul tarafından değerlendirilmiştir.

Kurul, ayrıca iklim ve diğer çevre kaynaklı riskleri sınırlandırmak amacıyla, para politikasının ana hedeflerinde bir değişikliğe yol açmadan sürdürülebilir finans uygulamalarını uzun vadeli bir politika olarak destekleme kararı almıştır. TCMB, fiyat istikrarı temel amacı doğrultusunda enflasyonda kalıcı düşüşe işaret eden güçlü göstergeler oluşana ve orta vadeli yüzde 5 hedefine ulaşıncaya kadar elindeki tüm araçları kararlılıkla kullanmaya devam edecektir. Fiyatlar genel düzeyinde sağlanacak istikrar, ülke risk primlerindeki düşüş, ters para ikamesinin ve Döviz rezervlerindeki artış eğiliminin sürmesi ve finansman maliyetlerinin kalıcı olarak gerilemesi yoluyla makroekonomik istikrarı ve finansal istikrarı olumlu etkileyecektir.

Böylelikle, yatırım, üretim ve istihdam artışının sağlıklı ve sürdürülebilir bir şekilde devamı için uygun zemin oluşacaktır. Piyasa 50 baz puan indirim bekliyordu Bloomberg HT Araştırma Birimi’nin 17 kurumla gerçekleştirdiği ankette genel beklenti, politika faizinin yüzde 17,50 seviyesine indirilmesi yönünde oluşmuştu. 17 kurum arasında 3 kurum politika faizinin 1 puan düşürüleceğini tahmin ederken, 4 kurum ise faizin sabit tutulacağını öngörmüştü.

Yabancı kurumlar da TCMB’nin bu toplantıda faizi indirmesini bekliyordu. Societe Generale, 2021 yıl sonu için Dolar/TL tahminini 9,25 seviyesinden 9,80’e çıkarırken, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın bu toplantıda faizleri 100 baz puan indirmesini beklediğini söylemişti. Bank of America ise Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Para Politikası Kurulu’nda yaşanan görevden almalar sonrasında yıl sonuna kadar 150 baz puan faiz indirimi yapılacağına yönelik beklentisini yukarı yönlü revize ederek 200 baz puana çıkarmıştı.

Morgan Stanley, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın bu toplantıda politika faizini 50 baz puan indirmesini beklediklerini, fakat 50-100 baz puan arasında bir indirimin de kendilerini şaşırtmayacağını belirtmişt. Yeni PPK üyeleriyle ilk toplantı Son toplantıdan bu yana beklentileri en fazla etkileyen gelişme TCMB’de yaşanan görevden almalar oldu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan ile TCMB Başkanı Kavcıoğlu’nun basına kapalı gerçekleştirdiği toplantının ardından, Resmi Gazete’de yayımlanan atama kararına göre, TCMB Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Semih Tümen, TCMB Başkan Yardımcısı Dr. Uğur Namık Küçük, Para Politikası Kurulu Üyesi Prof. Dr. Abdullah Yavaş görevden alındı. Boşalan Merkez Bankası Başkan Yardımcılığı koltuğunu, BDDK Başkan Yardımcısı Taha Çakmak devraldı. Para Politikası Üyeliğine ise Prof. Dr. Yusuf Tuna atandı.

Paylaşın

Merkez Bankası Faizi Düşürdü!

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), yüzde 19 olan politika faizini yüzde 18’e indirdi. Piyasanın beklentisi faizlerin yüzde 19 seviyesinde tutulacağı yönündeydi.

Haber Merkezi / Merkez Bankası’nın 100 baz puanlık faiz indirimi kararının ardından, dolar/TL yüzde 1’in üzerinde yükselişle 8.8017’yi gördü. Euro/TL ise 10.32’yi aştı.

Dolar/TL kurunda tüm zamanların en yüksek seviyesi, geçen haziran ayında gerçekleşmişti. Kur, 8.8122’ye ulaşmıştı.

Borsa İstanbul ise kazançlarını sildi. Borsa İstanbul BİST 100 Endeksi’nde yüzde 0,5 civarı eksiye döndü ve 1.400 puanın altı görüldü.

TCMB’nin karar metninde çekirdek enflasyona ilişkin gelişmelerin değerlendirildiği ifade edilirken, metinden “kararlı sıkı duruş” ifadesi de çıkarıldı.

Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) açıkladığı verilere göre ağustosta tüketici fiyat endeksi bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 19.25 artmıştı.

Paylaşın

Nisan ayında tüketici güveni yılın en düşük seviyesinde

Mevsim etkilerinden arındırılmış tüketici güven endeksi, nisanda bir önceki aya göre yüzde 7.5 azaldı. Martta gelecek 12 aylık döneme ilişkin genel ekonomik durum beklentisi endeksi 94.1 iken nisanda yüzde 11.9 gerileyerek 82.9 oldu.

Haber Merkezi / Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) ve Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), Nisan 2021 Tüketici Güven Endeksi sonuçları açıklandı.

TÜİK ve TCMB işbirliği ile yürütülen tüketici eğilim anketi sonuçlarından hesaplanan mevsim etkilerinden arındırılmış tüketici güven endeksi, Nisan ayında bir önceki aya göre yüzde 7,5 oranında azaldı; Mart ayında 86,7 olan endeks, Nisan ayında 80,2 oldu.

Geçen 12 aylık döneme göre mevcut dönemde hanenin maddi durumu endeksi Mart ayında 67,3 iken, Nisan ayında yüzde 4,9 oranında azalarak 64,0 oldu.

Gelecek 12 aylık döneme ilişkin hanenin maddi durum beklentisi endeksi Mart ayında 87,9 iken, Nisan ayında yüzde 7,9 oranında azalarak 81,0 oldu.

Gelecek 12 aylık döneme ilişkin genel ekonomik durum beklentisi endeksi Mart ayında 94,1 iken, Nisan ayında yüzde 11,9 oranında azalarak 82,9 oldu.

Geçen 12 aylık döneme göre gelecek 12 aylık dönemde dayanıklı tüketim mallarına harcama yapma düşüncesi endeksi Mart ayında 97,4 iken, Nisan ayında yüzde 4,7 oranında azalarak 92,8 oldu.

 

Paylaşın