Yıldırımların Binalardan Gökyüzüne Yükselen Çarpıcı Görüntüsü

Sadece kümülonimbüs bulutlarında görülen şimşek ve yıldırım, diğer bulutlarda sadece enerji akımı sayesinde görülebilir. Yıldırımların binalardan gökyüzüne yükselen çarpıcı görüntüleri kaydedildi.

Brezilya’nın São José dos Campos kentinde kaydedilen görüntülerin analizi hakemli bilimsel dergi Geophysical Research Letters’ta yayımlandı.

Brezilyalı araştırmacılar, binalardaki paratonerlerinin gökyüzündeki şimşeklerle buluşması için yukarı doğru fırattığı enerjileri görüntülemeyi başardı.

Hazırlanan videoda São José dos Campos kentindeki yüksek binalara kurulan paratonerlerin adeta kendi şimşeklerini oluşturduğu ve gökyüzüne doğru fırlattığı görülüyor.

Görüntülerde havadan inen şimşeklerle yukarı çıkan enerjinin buluştuğu, nadir görülen anlar da yer alıyor.

18. yüzyılda Benjamin Franklin tarafından icat edilen paratonerlerin basit bir yapısı var. Bu cihazlar, bir binanın en yüksek noktasının üzerine yerleştirilmiş bakır veya alüminyum çubuklardan oluşuyor. Ancak bu çubukların toprağa bağlanan kabloları olması gerek.

Böylelikle binaya düşen yıldırım çubuktan ve ardından tellerden geçiyor ve binanın kendisiyle birlikte içindekiler de aşırı yüksek elektrik akımlarından korunmuş oluyor.

Öte yandan paratonerin tek işlevi bu değil. Zira bu çubuk aslında yıldırımın düşmesini pasif biçimde beklemiyor. Yıldırımın kendisine değmesinden yaklaşık bir milisaniye önce yıldırımın negatif yüküyle tetikleniyor.

Bunun sonucunda bu yüke bağlanmak için yukarıya pozitif bir enerji gönderiyor.

Araştırmacılar işte bu anları kayda alabilmek için olay yerinden yaklaşık 150 metre uzaklığa güçlü kameralar konuşlandırdı. Bu kameralar saniyede 40 bin görüntü kaydedebiliyordu.

Araştırmacılar, fırtınalı bir gecede paratonerlerin yıldırımlarla nasıl etkileşime girdiğini bu şekilde görüntüledi.

Öte yandan bilim insanlarına göre yakınlarsaki şimşekleri karşılamak için elektrik yükleri üreten tek nesne paratonerler değil. İnsan vücudunun da bunu yapabildiği biliniyor.

Brezilya’daki Ulusal Uzay Araştırmaları Enstitüsü’nden kıdemli araştırmacı Marcelo M.F. Saba, “Doğrudan yıldırım çarpmasa bile ondan yaralanabilirsiniz” diyor:

Açık bir alanda duran herhangi bir kişi benzer şekilde başından veya omuzlarından yukarı doğru bağlantı sağlayan bir elektrik akımı başlatabilir.

(Kaynak: Independent Türkçe)

Paylaşın

Bulutlardan Uzaya Doğru Çakan Devasa Şimşek Görüntülendi

Bilim insanları, Mayıs 2018’de ABD’nin Oklahoma eyaletindeki bir fırtına sırasında çakan sıradışı bir şimşeğe ışık tuttu: Şimşek tipik örneklerin neredeyse 100 katı elektrik yükü taşıdı.

Georgia Tech Araştırma Enstitüsü’nden bilim insanı Levi Boggs ve meslektaşları, fırtınada uydulardan ve gezegen yüzeyinden kaydedilen fotoğrafları inceledi ve bulgularını hakemli bilimsel dergi Science Advances’ta yayımladı.

Makaleye göre, ortalama bir örnekten neredeyse 100 kat fazla elektrik yükü taşıyan bu şimşek, bulutlardan yere veya yana doğru değil, uzaya doğru hareket ediyordu.

Şimşeğin atmosfere 300 coulomb elektrik yükü taşıdığı hesaplandı. Buluttan buluta veya buluttan yere doğru çakan tipik şimşeklerse yaklaşık 5 coulomb yük taşıyor.

Kozmik fenomenin en güçlü elektrik akımlarının görüldüğü bölgelerin sıcaklığı ise 4 bin 700 derecenin üzerindeydi.

Araştırmacılar ayrıca, şimşeğin gezegen yüzeyinden yaklaşık 80 kilometre yukarıya kadar uzandığını tahmin ediyor.

Bu da neredeyse uzaya yıldırım düşmesi anlamına geliyor. Zira uzay boşluğunun deniz seviyesinin yaklaşık 100 kilometre üzerinde başladığı varsayılıyor. Bu hayali sınıra Karman Hattı adı veriliyor. NASA ise 80 kilometreyi uzay boşluğunun başlangıç sınırı kabul ediyor.

Boggs, “Bu devasa jeti gerçekten yüksek kaliteli verilerle üç boyutlu olarak haritalandırabildik” diye konuştu.

Bulut tepesinin üzerinde, daha önce bu kadar ayrıntılı görülmemiş çok yüksek frekanslı kaynakları saptayabildik.

Bilim insanları, bulut hattının üzerine çıkan bu devasa şimşekleri yeni yeni anlamaya başladı. Yani bu sıradışı fenomen hakkında bilinmeyen çok şey var.

İlk olarak, şimşeğin neden uzaya doğru çaktığı bilinmiyor. Ancak araştırmacılar, bulutun tepeleriyle iyonosfer arasında elektriksel bir bağlantı oluştuğunu ve bunun da negatif yükleri aktardığını düşünüyor.

Boggs ve meslektaşları şu anda bu nadir olayların alçak Dünya yörüngesindeki uyduların operasyonlarını etkileyip etkilemediğini araştırıyor.

(Kaynak: Independent Türkçe)

Paylaşın