‘AK Parti Seçim İçin Seneyi Beklemeyecek’ İddiası

Seçim tarihi olarak 2023 yılı Haziran ayı planlansa da, ekonomideki mevcut olumsuz tablo nedeniyle erken seçim yapılacağı yorumları yapılıyor. Karar gazetesi yazarı İbrahim Kahveci, gelecek yıl haziran ayında ekonominin AKP yönetiminin sandığından çok daha kötü olacağını belirtti. 

“AKP neden seçim için seneyi bekleyemeyecek…” diye soran Kahveci, “Bir kere seneye enflasyon “baz etkisi” ile bir miktar düşebilir ama bu zamlar bir kere heybeye girmiş oldu. O baz etkisi de öyle fazla olmayacak” yorumunu yaptı.

Kahveci yazısını şu satırlarla sürdürdü:

“Neden mi?

Çünkü şu anda ve önümüzdeki aylarda zamların bir nedeni de parasal genişleme kaynaklı olacak. Mesela Kur Korumalı Mevduat-KKM ek ödemeleri hem Hazine’den hem de Merkez Bankası kaynaklarından yapılıyor. Bu ne demek biliyor musunuz? Karşılıksız para dağıtılacak ve enflasyona yeni bir dinamizm gelecek.

Parasal grafikleri incelediğimizde şu anda zemin oldukça uygun. Kurlar durmasına rağmen zamların devam etmesinin bir nedeni de kısmen buradan geliyor.

Şu anda ülke ekonomisini ayakta tutan tek dalımız “dış talep”. Ya da şöyle söyleyelim: Ekonomimize en büyük destek ŞER GÜÇLERDEN geliyor.

Fakat bu durum bizim sandığımız gibi olmuyor. Yani ihracat bizi zenginleştirmiyor, tersine yurtiçi fiyatları artırıyor ve alım gücünü düşürüyor. Kısaca diyeceğim şudur: Eğer TL değer kaybedecek ve ihracat artışı ile refaha ulaşacağız diye bekliyorsanız, hiç boşuna beklemeyin.

Bu ihracat bizi zenginleştirmiyor, tersine fakirleştiren bir ihracatımız var.

Ayrıca dış ticaretimiz öyle fazla vs de vermiyor. Ocak ayınca enerji ve altın dışı cari dengede ciddi bozulma var.

İhracatımız artacak ve kasaya dolar gelecek diye çok fazla hayale kapılmasak iyi olur. Arka kapı yöntemi ile doları seneye kadar hiç tutamayacağız bilesiniz.

Bu uğurda Rus oligarklara ve Rusya’ya bıraktığımız açık kapı da bizi kurtaracak sanmayalım. Bugün ABD ve AB tarafından ses çıkartılmayan arka kapı yöntemi yarın bir anda başımıza sıkıntı açarak kapanabilir…. Bu riski de bir kenara yazalım.”

Yazının tamamı için TIKLAYIN

Paylaşın

AK Parti’de Oy Kaybına Karşı Hangi Önlemler Konuşuluyor?

AK Parti ve MHP’nin Meclis’e sunduğu seçim kanunu değişikliği siyasetin ana gündem başlıklarından birisi olurken siyasi partiler de seçim hazırlıklarına hız verdi. AK Partili kurmaylar kurmaylar ise oy kaybını görerek strateji değiştirmek gerektiğini savunuyor.

CHP Antalya’da ‘İktidara hazırız’ sloganıyla il başkanlarının katıldığı örgüt buluşması gerçekleştirdi, İYİ Parti Ankara’da ‘İl Başkanları Çalıştayı’ düzenledi. MHP Antalya’da belediye başkanları toplantısı yaparken AK Parti’de de seçim stratejisini belirlemek için toplantı üstüne toplantı yapılmaya başlandı.

Gazete Duvar’da yer alan habere göre; özellikle ekonomik zorluklar nedeniyle oylarda görünür bir düşüş olduğunu kabul eden AK Partili kurmaylar buna karşın halen birinci parti olduklarına dikkat çekiyor, zorluğun ise 50+1 gereken Cumhurbaşkanlığı seçiminde yaşanacağını kaydediyor.

‘Strateji değiştirmek gerekiyor’

Bugüne kadar yapılan birçok seçimde oyları konsolide etmek için kutuplaştırma siyasetinden sonuç alındığına dikkat çeken kurmaylar bu seçimde ise oy kaybını görerek strateji değiştirmek gerektiğini savunuyor.

AK Parti’de öne çıkan birçok siyasetçinin savunduğu bu stratejiye göre seçim çalışmasının daha kapsayıcı, kuşatıcı, herkesi kucaklayan bir dil ve üslup üzerine kurulması gerekiyor. Partinin reformcu kimliğinin yeniden öne çıkarılarak topluma “Biz yaptık, yine yaparız” duygusunun verilmesi gerektiği ifade ediliyor.

AK Parti iktidarı döneminde yapılan hizmetlerin anlatıldığı daha sakin bir dil kullanılması gerektiğine dikkat çeken kurmaylar, “Her gün artı bir oy kazanmak zorunda olan biziz” diyor. Seçim stratejisi kapsamında yapılan toplantılardan çıkan sonucun bir süre sonra Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a sunulması bekleniyor.

Paylaşın

CHP, Seçim Hazırlıklarını Masaya Yatırıyor

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP), Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nun başkanlığında düzenlenen “Büyük Örgüt Buluşması”yla seçim hazırlıklarını masaya yatırıyor. Antalya’nın Belek ilçesindeki bir otelde bugün başlayan ve yarın da Kılıçdaroğlu’nun konuşması ile devam edecek buluşmaya Parti Meclisi üyeleri, il ve ilçe başkanları ile il kadın ve gençlik kolları başkanları katılıyor.

DW Türkçe’den Eray Görgülü’nün haberine göre; CHP yetkilileri, yaklaşık bin 300 parti üyesinin katılım gösterdiği buluşmanın CHP tarihinde ilk olduğuna dikkat çekiyor. Parti yetkilileri, Cumhurbaşkanlığı seçimi öncesinde Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) ve Milliyetçi Hareket Partisi’nin (MHP) Seçim Yasası teklifiyle ittifakların durumu tartışmaya açılırken, örgüt buluşmasının daha önemli hale geldiğini ve seçim hazırlığına yön vereceğini vurguluyor.

Kılıçdaroğlu, uyarılarda bulunacak

Antalya Büyükşehir Belediyesi Muhittin Böcek’in ev sahipliğini yapacağı iki günlük etkinlikte Genel Başkan Kılıçdaroğlu’nun tüm örgüte, “Seçime hazır olun ve vatandaşla sık sık bir araya gelerek dertlerini dinleyin, CHP’nin çözüm önerilerini anlatın” talimatı vermesi bekleniyor. Kılıçdaroğlu ayrıca seçim yasası değişiklik teklifinin ardından diğer partilerle yapılacak iş birliklerinin daha önemli olduğunu belirterek, parti üyelerinden yerel siyasette daha dikkatli olmalarını isteyecek.

Genel başkan yardımcıları sunum yapacak

Toplantılarda ayrıca genel başkan yardımcılarının da örgüte sunum yapması bekleniyor. Bu kapsamda Genel Başkan Yardımcısı Oğuz Kaan Salıcı’nın, seçim hazırlıklarının yanı sıra ittifak üyesi partilerin teşkilatlarıyla yapılacak iş birliklerinin kapsamına dair sunum yapacağı belirtiliyor. Genel Başkan Yardımcısı Onursal Adıgüzel de, sunumunda seçim güvenliğine yönelik yapılan hazırlıklara ve örgütün dikkat etmesi gereken noktalara değinecek.

Sosyal medya kullanımı masaya yatırılacak

Adıgüzel, yapacağı sunumda örgüt üyelerinin sosyal medya kullanımı ve parti politikalarının sosyal medya üzerinden aktarımına ilişkin bilgiler de verecek. Bunun yanı sıra, sunumda sandık görevlisi, mahalle sorumlusu, okul sorumlusu gibi atamalarda örgüt üyelerinin dikkat etmeleri gereken noktalar üzerinde de durulacak. Parti üyelerine Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem’e ilişkin de bilgi verilecek. Genel Başkan Yardımcısı Muharrem Erkek’in yapacağı sunumda 6 partinin hazırlamış olduğu ortak metinle ilgili detaylar anlatılırken, parti üyelerinin merak ettiği sorular da yanıtlanacak. Ayrıca hazırlanan kitapçık parti üyelerine dağıtılacak.

Sürpriz konuk Hacer Foggo

Antalya’daki buluşmanın bir de sürpriz katılımcısı olacak. Yoksulluk üzerine önemli araştırmalar yürüten Derin Yoksulluk Ağı’nın Kurucusu Hacer Foggo, Antalya’daki toplantılarda örgüte kapsamlı bir sunum yapacak. Sunumda, yoksul mahallelerdeki seçim çalışmalarının önemine ve yoksul vatandaşların oy verme eğilimlerine değinilecek.

Paylaşın

Erdoğan’ın Seçim Planı; İkinci Tura Kalmak

Mehmet Tezkan, Halk TV’deki “Erdoğan ikinci tura oynuyor” başlıklı yazısında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ilk turda kaybedeceğinin farkında olduğunu ve bu nedenle AK Parti ile MHP’nin ikinci tura hazırlandığı görüşünü savundu.

“Erdoğan hesabını kitabını yapmış, birinci turda yeniden Cumhurbaşkanı olamayacağını görmüş.” diyerek AKP ve MHP’nin yeni stratejisini açıklayan Mehmet Tezkan, şunları söyledi: Öncelikli hedefi Cumhurbaşkanı seçimini ikinci tura taşımak. Millet İttifakı adayının ilk turda seçilmesini yani yüzde 50+1’i bulmasını engellemek.

Mehmet Tezkan’ın halktv.com.tr’de yer alan yazısının dikkat çeken o kısmı:

“Erdoğan hesabını kitabını yapmış, birinci turda yeniden Cumhurbaşkanı olamayacağını görmüş. Öncelikli hedefi Cumhurbaşkanı seçimini ikinci tura taşımak. Millet İttifakı adayının ilk turda seçilmesini yani yüzde 50+1’i bulmasını engellemek.

Hissediyorum zihninden geçen şu:

Meclis çoğunluğunu alarak ikinci tura eli güçlü girmek. Seçim yasasındaki değişikliğin başka izahı var mı? Dikkatinizi çekerim. Seçimden sonra yapılan koalisyonlar kötüdür, ama seçimden önce yapılan ittifaklar iyidir diye pazarladığı sistemden şimdi kendi vazgeçiyor.

Ne adına?

Daha adil düzen adına!

Daha demokratik seçim adına!

Daha demokratik yapının inşası adına!

Erdoğan milletvekili seçimine yükleniyor. Meclis’te AKP/MHP koalisyonunun (öyle ya artık ittifak yok!) çoğunluğu sağlayacağı yapıyla cumhurbaşkanlığı için ikinci tur seçimine girmek istiyor.

Parti teşkilatlarıyla eski/yeni milletvekilleriyle sürekli toplantı yapmasının nedeni bu…

Meclis çoğunluğunu almak. 301 vekili bulmak.

Kendi de farkında; bir daha Cumhurbaşkanı seçilme şansı yok.

TBMM’de çoğunluğu alırlarsa ancak! O da bir ihtimal.

Yapmak istedikleri yasa değişikliğiyle artık şu netleşti. Erdoğan ilk turda seçimi kazanamayacağını AKP/MHP koalisyonun da Meclis çoğunluğunu alamayacağını görüyor.

Oyununu buna göre kurguluyor.

Seçim yasası değişikliğinin sebebi bu… Kaybetmeyi görmenin telaşı…”

Paylaşın

Erdoğan, Erken Seçim İçin Neyi Bekliyor? Dikkat Çeken Açıklama

Merkezi İngiltere’nin başkenti Londra’da bulunan Bluebay Varlık Yönetimi Gelişen Piyasalar Kıdemli Stratejisti Timothy Ash, AKP’nin mevcut ekonomi politikalarıyla TL’yi Haziran 2023’e kadar stabil tutabileceğini düşünmediğini açıkladı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın bu nedenle erken seçim kararı alacağını düşündüğünü belirten Ash, TL’nin stabil olduğu bir periyod yakalarsa ve anketlerde iyileşme görürse Erdoğan’ın Türkiye’yi sonbahar aylarında seçime götüreceğini öne sürdü.

T24’ten Metin Kaan Kurtuluş’a konuşan Ash, şu ifadeleri kullandı:

“Ben mevcut ekonomik politikanın Lira’yı 2023 Haziran’a kadar stabil tutabileceğini düşünmüyorum. O yüzden bence Erdoğan’ın seçimlere erken gitmesi çok olası. Eğer Lira bir periyotta stabil kalırsa ve anketlerde biraz iyileşme görürse eylül-ekim ona erken seçimlere gidebileceği bir pencere verebilir. Bence piyasalar anketlere ve mesajlara odaklanacak: Bu tartışmalı bir seçim mi olacak? Kampanya dönemi sakin mi geçecek? Erdoğan kaybederse iktidarı kolay bir şekilde teslim edecek mi? Piyasalar barışçıl ve demokrat bir seçim istiyor. Aynı zamanda kazanan kim olursa iyi ekonomik politikalar uygulanmasını istiyor. Dediğim gibi; mevcut ekonomik politika ortamı; negatif reel faiz oranları çok zarar verici. Yüksek enflasyonun ana nedenlerinden biri. Piyasalar kesinlikle para politikasında değişiklik görmek istiyor.

“Merkez Bankası zor bir karar verip politika faizini yükseltmek zorunda kalacak”

Ukrayna’da bir savaş görürsek Türkiye politikasını değiştirmek zorunda kalacak. Türkiye daha yüksek enerji fiyatları ve turizmden gelir kaybedeceği için zarar görecek. Bence mevcut hedef mayıs-haziran ayında turizm sezonu başlayana kadar zaman kazanmak. Bunun cari açığı hafifleteceğini umuyorlar. Ancak gelecek ay içinde Ukrayna’da bir çatışma görürsek Rus ve Ukraynalı turistler büyük ihtimalle Türkiye’ye gelmeyecek. Bu, cari dengeye darbe vurur. Döviz kurunda büyük baskı görürüz. Bence bu durumda Merkez Bankası zor bir karar verip politika faizini yükseltmek zorunda kalacak.

“Hükûmet ve Merkez Bankası, enflasyonla mücadele etmek için çok daha sıkı çalışmalı”

Kur aralıkta 18.30’a gitti. 13.50’de olsa bile, çok fazla değer kaybetmiş bir para birimi var ortada. O yüzden para birimi bu kadar zayıf bir durumda stabilize olmuşken bir mucize veya başarıdan söz etmek çok zor. Para birimi için bir akış olmalı; belki de bu odur. Bence Bakan Nebati ve Merkez Bankası için zorluk şu; Lira şu an ucuz olabilir, bu da cari denge o ayara gelmeye devam ediyor anlamına geliyor olabilir. Ama enflasyon yüzde 50 iken Lira’nın rekabetçiliği 13.50’de bile çok hızlı eriyecek. Eğer sene sonuna kadar 13.50’de kalırsa belki bu yüzde 50’yi falan memnun edecek. Bilmiyorum. Tehlike şu; rekabetçi kalabilmek ve enflasyonla dengede kalmak için değer kaybetmeye devam etmek zorunda. Yani burada merkezde enflasyon var. Hükûmet ve Merkez Bankası, enflasyonla mücadele etmek için çok daha sıkı çalışmalı.

O yüzden soruna dönersek; ben ortada bir mucize olduğunu düşünmüyorum. Maalesef geçen sene değer kaybına kötü politikalar sebep oldu. Geçen sene Lira’yı ayakta tutmak için ciddi anlamda uluslararası rezerv satıldığını gördük. Şimdi ise ‘bekle ve gör’ modundayız. Daha iyi politikalar görmek istiyoruz. İstikrar olup olmayacağını ve tünelin sonunda ışık olup olmadığını bu belirleyecek.

“Türkiye’ye yatırım yapmak çok zor”

Hatırlayacaksınız; Ağbal, Merkez Bankası başkanlığına getirildiğinde insanlar bunun bir dönüm noktası olduğuna inandı ve Türkiye’ye tekrar para yatırdılar. Sonra kovuldu ve çok para kaybettiler. O yüzden Türkiye’ye güven az. Bu hükûmetin yabancı yatırımcının güvenini kazanması için çok çalışması gerekiyor. İmkânsız değil. AKP, Türkiye’yi 20 senedir yönetiyor. İlk 10 yıl inanılmaz derecede başarılıydı. Ekonomi ilk 10 yılda çok başarılıydı. İkinci 10 yıl o kadar başarılı olmadı. İnsanlar, Türkiye’nin o ilk 10 yılki haline dönebileceğini umuyor. Hatırlayın Türkiye o 10 yılı yükselmiş yatırım notuyla bitirdi, şimdilerde ise o not ciddi oranda düşürüldü. Yatırımcılar da pragmatiktir ve fırsatlar isterler. Bu kadar negatif reel faiz oranı ve bu kadar yüksek enflasyonla şu anda Türkiye’ye yatırım yapmak çok zor.

Paylaşın

Erken Seçim İsteyenlerin Oranı Yüzde 56,4

Yöneylem Sosyal Araştırmalar Merkezi’nin anketinde Türkiye’nin en büyük sorununun ekonomik kriz olduğunu söyleyen seçmenin çoğunluğu, Türkiye’nin yönetilemediğini ve iktidarın değişmesi gerektiğini belirtiyor.

Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminden vazgeçilip, parlamenter sisteme dönülmesini isteyen seçmen yüzde 61,4 ile büyük çoğunluğu oluşturuyor. Yöneylem Sosyal Araştırmalar Merkezi, 26 istatistiki bölgeye bağlı 21 ilde 2 bin panelistle yaptığı anketin sonuçlarını paylaştı.

Ankette kararsızlar dağıtılmadan AKP’nin oy oranının yüzde 26,9’a kadar gerilediği sonucu çıktı. CHP ise yüzde 26 oyla ikinci sırada yer aldı. İyi Parti’nin oy oranı yüzde 10,5, MHP’nin yüzde 3,9 olarak ölçüldü.

Saadet Partisi ise 0,6 oy aldı. Millet İttifakı’nın toplam oy oranının Cumhur İttifakı’nı geçtiği görüldü. Ankete katılan seçmenler “Hangi ittifaka oy verirsiniz?” sorusunu da yanıtladı. Yüzde 40 oranında Millet İttifakı birinci çıkarken, Cumhur İttifakı yüzde 32,4’te kaldı.

Kararsızlar parti gibi

Yeni kurulan partilerden DEVA Partisi oylarını yüzde 1,9’a yükseltti. Gelecek Partisi’nin oy oranı 0,6, Memleket Partisi’nin ise 0,5 oldu. HDP’ye oy verenlerin sayısı yüzde 7,9 olarak ölçüldü.

HDP’nin çağrısıyla bir arayan gelen, içinde Türkiye İşçi Partisi’nin de bulunduğu ittifakın toplam oy oranının yüzde 10’a dayandığı görüldü. Öte yandan yüzde 10,3’lük kararsız ve yüzde 8’lik oy kullanmayacakların oranı dikkat çekiyor.

Ankette kararsızlar dağıtıldıktan sonra ise AKP’nin oy oranının yüzde 32,9’la ilk sırada, CHP yüzde 31,8 ile ikinci sırada yer aldı.

İyi Parti’nin oy oranı yüzde 12,8,  HDP’nin yüzde 9,7, MHP’nin yüzde 4,8, DEVA’nın yüzde 2,3, Saadet’in 0,7, Gelecek Partisi’nin 0,7, Türkiye İşçi Partisi’nin yüzde 1,1, Yeniden Refah Partisi’nin yüzde 1,5, Memleket Partisi’nin yüzde 0,6, diğer partilerin oy oranı ise yüzde 1,1 olarak olarak ölçüldü.

“Kendi oy verme davranışınız bir yana sizce önümüzdeki pazar milletvekilliği seçimleri yapılacak olsa Meclis’te çoğunluğu Cumhur İttifakı mı, muhalefet partileri mi kazanır?” sorusuna yüzde 58,9 oranında muhalefet kazanır derken, iktidarın kazanacağını düşünenlerin oranı yüzde 41,1’de kaldı.

Seçmenin yüzde 62,8’lik büyük bir kesimi de Türkiye’nin kötü yönetildiğini ifade etti. AKP’li seçmenin yüzde 10,4, MHP’li seçmenin yüzde 38’lik kısmının da ‘Türkiye kötü yönetiliyor’ demesi dikkat çekti.

Parlamenter sisteme dönmek isteyenler ağır basıyor

Güçlendirilmiş parlamenter sistem görüşmeleri adı altında 6 siyasi partinin genel başkanı bir araya gelirken, bu konuda seçmenin büyük çoğunluğu da parlamenter sistemi destekliyor.

Yöneylem’in araştırmasında Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ni onaylayanların oranı yüzde 29,5’e kadar gerilerken, parlamenter sisteme dönmek isteyenlerin oranı yüzde 61,4 oldu.

‘Türkiye’nin sorunlarını hangi parti çözer?’ sorusuna yüzde 31,6’lık bir kesimin ‘Hiçbiri’ demesi dikkat çeken detaylardan birisi oldu.

Türkiye’nin sorunlarını AKP’nin çözebileceğini düşünen seçmen oranı yüzde 27,5 iken CHP’nin ise yüzde 21.

Seçmenin çoğunluğu cumhurbaşkanlığı seçiminde ise Erdoğan ve muhalefet adayı arasında bir seçim yapması gerekirse muhalefet adayını tercih edeceğini belirtti.

İmamoğlu yarışırsa Erdoğan’ı ciddi farkla geçiyor

Cumhurbaşkanlığı seçimiyle ilgili ankette isimler üstünde de dikkat çeken sonuçlar ortaya çıktı. Erdoğan ve Kılıçdaroğlu’nun yarışması durumunda Erdoğan’a oy verenler yüzde 37, Kılıçdaroğlu’na oy verenler yüzde 39,6 oldu.

Ancak Erdoğan ile İmamoğlu’nun yarışması durumunda aradaki farkın açıldığı gözlendi. ‘İmamoğlu’na oy veririm’ diyenler yüzde 51,2 iken Erdoğan’a oy veririm’ diyenler yüzde 35,9 olarak ölçüldü. Seçmen, Türkiye’nin acilen çözülmesi gereken sorunların başında ekonomik kriz, hayat pahalılığı, işsizliğin yer aldığını söyledi.

 

Paylaşın

MetroPOLL’den Seçim Anketi: İşte İttifakların Son Oy Oranları

MetroPOLL Araştırma tarafından yapılan son seçim anketi sonuçlarına göre, Millet İttifakı’na yakın hissettiğini söyleyen katılımcıların oranı yüzde 43,7, Cumhur İttifakı’na yakın hissedenlerin oranıysa yüzde 40 oldu.

MetroPOLL Araştırma tarafından, ‘Türkiye’nin Nabzı’ başlıklı anket sonuçları yayımlandı. 8-12 Ocak arasında, 28 ilden bin 508 kişiyle görüşülen anket sonuçlarına göre, Millet İttifakı’nın oylarındaki yükseliş dikkat çekti.

Ankette katılımcılara, iki ittifaktan hangisine yakın oldukları, bir ittifaka yakın hissetmese dahi hangisine oy verebileceğine dair görüşleri soruldu.

Anket sonuçlarına göre, Millet İttifakı’na yakın hissettiğini söyleyen katılımcıların oranı yüzde 43,7, Cumhur İttifakı’na yakın hissedenlerin oranıysa yüzde 40 olarak ölçüldü.

İki ittifaka da yakın hissetmemesine rağmen oy verirken Millet İttifakı’nı tercih edeceğini söyleyenlerin oranı yüzde 6 olurken, böylece millet ittifakına oy desteği toplamda yüzde 49,7’ye ulaştı.

Cumhur İttifakı’nın oy oranı yüzde 42,1

Yakın hissetmemesine rağmen Cumhur İttifakı’nı tercih edeceğini söyleyenlerin oranıysa yüzde 2,1’de kaldı. Böylece Cumhur İttifakı’nın toplamdaki oy desteği yüzde 42,1 çıkmış oldu.

Sosyal medya hesabından paylaşım yapan Özer Sencar, bu oranların ocaktaki enerji zamlarının etkisini yansıtmadığını belirterek şu görüşleri paylaştı:

“Ocak ayında cumhur-millet ittifaklarının seçmen desteği. Aralık ayındaki döviz dalgalanmaları ve çalışanlara yapılan zamların etkisi AKP’ye yaklaşık 3 puan kazandırmıştı. Ocaktaki elektrik ve doğalgaz zamlarından önce. Bu zamların etkisini şubat ayında açıkça göreceğiz”

 

Paylaşın

MHP’nin Düşme Hızına Göre ‘Seçim Barajı’

AK Parti ve MHP’nin hazırladığı seçim kanunu değişiklik tasarısına göre, seçim barajı yüzde 7’ye indirilecek. TBMM’de grubu olması partilere seçime katılma yeterliği sağlamayacak. Partisinden istifa eden, başka partiye geçemeyecek.

Seçim Kanunu’nda sınırlı bazı değişiklikler için yaklaşık bir yıldır çalışan AK Parti ve MHP, yüzde 10 olan seçim barajının yüzde 7’ye indirilmesi konusunda anlaştı. İttifakın görünmeyen ortağı olan BBP’nin yüzde 3 önerisi kabul görmedi.

Birgün’den Hüseyin Şimşek’in haberine göre iktidar bloku barajın yüzde 7’ye çekilmesiyle Cumhur İttifakı’na dahil olmayan partilerin blok olarak Millet İttifakı’na katılmasının önlenebileceğini, başka ittifakların da oluşabileceğini umuyorlar. Öneriye göre, ittifak içinde yer alan partilerden birinin yüzde 7 oy oranına ulaşması durumunda, ittifaktaki diğer partiler de barajı geçmiş sayılacak ve oy oranlarına göre milletvekili çıkarabilecek.

Ancak, bu düzenlemenin asıl nedeninin, MHP’nin çok hızla itibar ve oy kaybetmesi ve son iki yıl boyunca hiçbir kamuoyu yoklamasında yüzde 10 sınırını aşamaması olduğunda bütün kamuoyu analizcileri birleşiyor.

MHP hep baraj altında kalınca baraj MHP’nin altına indi

Avrasya Araştırma şirketinin sahibi Kemal Özkiraz,  Ocak 2021’de, Aksoy Araştırma (5 Ocak, 15 Şubat), AKAM (13 Şubat, 14 Ocak ve 30 Ocak), İstanbul Ekonomi Araştırma (6 Ocak, 13 Şubat), MetroPoll (3 Ocak, 6 Şubat) ve MAK Danışmanlık anketlerini topluca değerlendirerek MHP’nin baraj altında kaldığını ilan etmişti.

Bu yoklamaların ortalamasında “kararsızlar” da dağıtıldıktan sonra MHP’nin oy oranının yüzde 8,5’ta kaldığı görülmüştü. Aynı değerlendirmede AK Parti yüzde 36,4, CHP yüzde 24,5, İYİ Parti yüzde 13,2,  HDP yüzde 10,4 oy oranında göründüler.

Özkiraz’ın 7 Ocak 2022’de, 2021 boyunca 21 firmanın yaptırdığı 103 anketin sonuçları değerlendirdiğinde MHP’nin düşüşünün yüzde 7 sınırına dayandığını tespit etmişti. İki yıl arasında AKP’nin Ocak 2021’de yüzde 37 olan seçmen desteği, yıl sonunda yüzde 31’e; MHP’ninkiyse aynı sürede yüzde 9,2’den 7,3’e geriledi.

Muhalefet blokundaysa Ocak 2021’de yüzde 24,1 olan CHP’nin seçmen desteği, yıl sonunda 26,7’ye, İYİ Partinin oy oranı ise ocakta 13,5’ten eylülde 14,8’e yükselmiş görünüyordu..

“Baraj düşerse HDP’nin desteği de düşer” 

Hüseyin Şimşek’in iktidar kulislerinden edindiği bilgiye göre, yüzde 3 ve yüzde 5’lik seçim barajı önerileri, Cumhur İttifakı’nın küçük ortağı MHP’nin eriyen oylarının eridiği izlenimi uyandıracağı için (!) kabul görmemiş. Barajın yüzde 7’ye düşürülmesinin, önceki seçimlerde olduğu gibi barajı geçmesi için HDP’ye gerçek oylarının dışında gelen desteğin önünü keseceği hesabı da yapılıyormuş.

“Temsilde adalet, sistemde istikrar” sloganıyla sürdürülen düzenlemede seçildikten sonra partisinden istifa eden milletvekillerinin başka bir partiye katılmaları yasaklanacak, yasama faaliyetlerini “bağımsız” olarak sürdürmeye sorunlu kılıcakmış. Milletvekillerinin topluca istifa ederek meclis dışındaki bir partiye katılıp grup kurmaları da iktidar blokunun TBMM’de görmek istemediği hareketler arasında.

41 ilde örgütü olmayan seçime giremeyecek

Halen TBMM’de grubu olması siyasi partilere seçime katılma yeterliliği sağlıyor. Ancak, iktidar bloku seçim yasasındaki bu hükmü de iptal ederek, 41 ilde (ve bu ilçelerin en az üçte birinde) örgütlenmiş olmadıkça partilerin seçimlere katılmalarının önünü kesmek istiyor.

Düzenlemede dar bölge ve daraltılmış bölge gibi MHP’yi seçim haritasından silecek sistem değişikliklerinin yer almayacağı da kulis haberleri arasında.

Haberde son kararın Pazartesi günü gerçekleştirilecek AK Parti MYK toplantısında verileceği bildirildi. AK Partili Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a sunulacak ve yürütme maddeleri dışında 13 maddeden oluşacak teklifin, ara tatil sonrası Meclis Başkanlığı’na sunulacağı söyleniyor.

Paylaşın

Araştırma: Cumhur İttifakı Sandıkta Çoğunluğu Bulamıyor

“Bu pazar seçim olsa hangi partiye oy verirsiniz?” anketinin sonucunda kararsızlar dağıtıldığında AK Parti’nin yüzde 32, CHP’nin yüzde 25, İYİ Parti’nin yüzde 15, HDP’nin yüzde 9 ve MHP’nin yüzde 8.5 oy aldığı aktarıldı. Böylece Cumhur İttifakı’nın yüzde 50+1 çoğunluğunu sağlayamadığı görüldü.

İstanbul Ekonomi Araştırma’nın ocak ayı Türkiye Raporu’na göre, ülkenin genel gidişatı ile ilgili hisleri sorulan yurttaşların yarısı “endişeli” olduğunu söyledi. “Gençlerin yarısından fazlası ülkenin genel gidişatından endişeli” değerlendirmesinin yapıldığı raporda ayrıca “en güvenilmeyen kamu kurumlarının” Merkez Bankası ve TÜİK olduğu kaydedildi. Raporun siyaset başlığı altında ise Cumhur İttifakı’nın yüzde 50+1’i aşamadığı ortaya konuldu.

İstanbul Ekonomi Araştırma, siyasetten ekonomiye ülkedeki gelişmeleri değerlendirdiği ocak ayı Türkiye Raporu’nu yayımladı.

Cumhuriyet’ten Sarp Sağkal’ın haberine göre, raporda yurttaşların kamu kurumlarına olan güvenleri ölçüldü. Bu ay ilk kez TÜİK’in de ölçüldüğü aktarılan raporda, TÜİK’in, Başkanı Sait Erdal Dinçer’in “Bir yanlışa imza atarsam 84 milyonun hakkını yemiş olurum” açıklamasına karşın, “en güvenilmeyen ikinci kurum” olduğu belirtildi.  Enflasyon oranlarıyla ilgili kuruma eleştiriler getirildiği ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun kuruma yapmak istediği ziyaretin engellendiği anımsatılan raporda, “Bu ayki anketimizde katılımcılarımıza ilk defa TÜİK’e güvenip güvenmediklerini sorduk ve bu kuruma güvenenlerin oranı sadece yüzde 31 çıktı” bilgisi paylaşıldı.

En az güvenilen kurumun ise, “bağımsızlık” konusunda tartışmalarla ve “128 milyar dolar nerede?” sorusuyla gündeme gelen Merkez Bankası olduğu kaydedilen raporda, “Merkez Bankası en az güven duyulan kurum, ancak bu kuruma güven duyanların oranı da 3 puan yükseldi. Aralık ayındaki faiz düşürme kararının ardından dolar kurunda gözlenen ani yükselişin kur korumalı mevduat duyurusu ve müdahaleler ile kontrol altına alınması, bu kuruma ve diğer kurumlara güvende gözlemlenen sınırlı iyileşmenin arkasındaki neden olabilir” ifadelerine yer verildi.

Cumhur İttifakı çoğunluğu sağlayamıyor

“Bu pazar seçim olsa hangi partiye oy verirsiniz?” anketinin sonucunda kararsızlar dağıtıldığında AKP’nin yüzde 32, CHP’nin yüzde 25, İYİ Parti’nin yüzde 15, HDP’nin yüzde 9 ve MHP’nin yüzde 8.5 oy aldığı aktarıldı. Böylece Cumhur İttifakı’nın yüzde 50+1 çoğunluğunu sağlayamadığı görüldü.

Erdoğan’ın oy oranı

Erdoğan’ın oy oranı, “bu pazar seçim yapılsa yüzde 37,5 – 40 arasında” olduğu aktarılan raporda, “Erdoğan’ın muhtemel rakiplerinin oy oranları ise daha geniş bir aralıkta değişiyor. Erdoğan’a rakip oldukları durumda, en düşük oy oranına Kemal Kılıçdaroğlu, en yüksek oy oranına ise Mansur Yavaş ulaşıyor” değerlendirmesi yapıldı.

Paylaşın

İYİ Parti, Seçim Çalışmalarına Başladı

Önceki seçimlerde Cumhur İttifakı ile HDP’nin yüzde 60 ve üzerinde oy aldığı sandıklardan başlayarak bir “gönüllü müşahit” çalışması yaptıklarını belirten İYİ Parti Seçim İşleri Başkanı Mehmet Tolga Akalın, “Türkiye çapında çok büyük bir gönüllü organizasyonu yapacağız. Genel Başkanımız seviyesinde yapacağımız bir çağrıyla seçimde partimizle çalışması için tüm gönüllüleri davet edeceğiz.” dedi.

Seçim için çalışmalarına başlayan İYİ Parti, sandıklarla ilgili bir hazırlık yapıyor. Bu kapsamda, bir parti ya da ittifakın yüksek oy aldığı ve muhalefet partilerine hiç oy çıkmayan sandıklardan başlanarak, parti için riskli görülen yerlerde vatandaşa “gönüllü müşahit” olması çağrısında bulunulacak.

Partinin Seçim İşleri Başkanlığınca yapılan çalışma çerçevesinde, öncelikle rakip partilerin yüzde 60-80 ve yüzde 80-100 oranlarında oy aldığı sandıklar belirlenecek. Daha sonra vatandaşlardan, özellikle bu seçim bölgelerinde İYİ Parti’nin müşahitlerinin yanında gönüllü olarak görev yapmaları istenecek.

İYİ Parti Seçim İşleri Başkanı Mehmet Tolga Akalın, partinin seçim güvenliğine yönelik planladığı “gönüllü müşahit” çalışmasını anlattı. Akalın, seçim güvenliği için bulut tabanlı İYİ Parti Raporlama ve İletişim Sistemi (İRİS) yazılımını geliştirdiklerini ve bununla Yüksek Seçim Kurulunun (YSK) seçim sonuçlarına ilişkin verileri tasnif edebildiklerini söyledi.

“Tüm gönüllüleri davet edeceğiz”

Bu kapsamda riskli gördükleri ve önceki seçimlerde Cumhur İttifakı ile HDP’nin yüzde 60 ve üzerinde oy aldığı sandıklardan başlayarak bir “gönüllü müşahit” çalışması yaptıklarını belirten Akalın, “Türkiye çapında çok büyük bir gönüllü organizasyonu yapacağız. Genel Başkanımız seviyesinde yapacağımız bir çağrıyla seçimde partimizle çalışması için tüm gönüllüleri davet edeceğiz.” dedi.

Akalın, çalışmanın içeriğine ilişkin şunları kaydetti: “Taşrada toplam seçmen sayısından fazla oyun çıktığı sandıklar oluyor. Bunlar yıllardır da olan şeyler, bu döneme münhasır değil. Bölgesel, bireysel partizanlık duygusuyla adaletsizlikler veya sandık yolsuzluklarıyla karşılaşılabiliyor Türkiye’de. Bunu tasnif ettiğinizde en çok risk nerede görülüyor? Yüzde 90, yüzde 95, yüzde 100 oyun olduğu, muhalefet partilerine hiçbir oyun çıkmadığı sandıklar var. ‘Daha riskli’, ilk algıda ‘belki yolsuzluk ihtimali olabilir’ gibi görünen o iptidai sandıklardan başlayarak müşahitlik tanziminin daha verimli olacağını düşünüyoruz. Sandık temsilcilerimizin dışında gönüllülerden de ilk oralardan başlayarak parti adına gönüllü müşahitlik vazifesini ifa etmelerini isteyeceğiz.”

Bir gönüllü ordusuyla seçime girme arzusunda olduklarını vurgulayan Akalın, Türkiye’de seçmenin seçim sistemine ve usullerine duyarlılığının yüksek olduğunu dile getirdi.

Cumhuriyet’in haberine göre, Mehmet Tolga Akalın, sözlerini şöyle sürdürdü: “Seçmenin o duyarlılıklarına uygun bir eş güdümü ve politik hazırlığı yapma arzusundayız. Seçmenle açık bir şekilde durumumuzu da paylaşacağız. Parti olarak çok şeffaf bir şekilde sıkıntıdaysak ‘gelin defansa’ demekten yüksünmeyeceğiz. Yeterli olmadığımız yerlerde ‘burada gönüllülüğe ihtiyacımız var’ diyeceğiz. Kademe kademe bütün süreci birlikte onlarla yaşayacak ve deneyimleyeceğiz. Bu işi partililerin dışında gönüllü seçmen ayağıyla birlikte götüreceğiz.”

Paylaşın