Şanlıurfa: Hacı Kamil Köprüsü

Hacı Kamil Köprüsü; Şanlıurfa’nın Merkez İlçesi, Kamberiye Mahallesi, Seyfettin Sucu Sokak üzerinde yer almaktadır. Şehir içi ulaşım araçlarıyla ulaşım mümkündür.

Şanlıurfa şehir surlarının Saray Kapısı çıkışında olan bu köprüyü Urfa Valisi Ethem Paşa zamanında Hacı Yusuf Kâmil Bey 1903 yılında yaptırmıştır.

Halk arasındaki söylentiye göre Urfa Valiliği sırasında Ethem Paşa Urfa Eşrafından Hacı Yusuf Kâmil Efendi’ye şehrin iki yakasını birbirine bağlayacak olan bu köprüyü yapmasını istemiştir. Bundan sonra da köprünün tapusunu kendisine vereceğini söylemiştir.

Ancak Hacı Yusuf Kâmil Bey bu teklifi kabul etmemiştir. Bunun üzerine Ethem Paşa Urfa eşrafından Kürkçüzade Mahmut Nedim Efendi’ye köprüyü yaptıracağını söyleyince Yusuf Ziya Efendi de 12 bin altın lira ile köprüyü yaptırmıştır. Ayrıca köprünün üzerine de otel ve dükkânlar yaptırmıştır.

İki sıra halinde kalın beyaz taş payeler üzerindeki köprü şehrin içerisinden geçen Karakoyunlu Deresi üzerindeki köprülerin en büyüğü durumundadır. Üzerinde de iki otel ve dükkânlar bulunmaktadır. Yapıldığı yıllarda şehrin dışında olan bu köprü, günümüzde şehir merkezindedir. 1939 yılında da köprünün batısına betonarme bir köprü yapılmıştır.

Paylaşın

Şanlıurfa: Hızmalı Köprü

Hızmalı Köprü; Şanlıurfa’nın Merkez İlçesi, Hızmalı Mahallesi, Bostancılar Caddesi üzerinde yer almaktadır. Şehir içi ulaşım araçlarıyla ulaşım mümkündür.

Hızmalı Köprü, Karakoyun Deresi üzerinde yer alır. Yapılış tarihi bilinmemektedir. Köprü ayağının doğu cephesindeki kitabeye göre, 1843 yılında (H.1259) Muhammet Said adında bir kişi tarafından onartılmıştır.

Halk arasındaki bir söylentiye göre, Karakoyunlu hükümdarının kızı Sakine Sultan, Hacca giderken, uğradığı Urfa’da bu köprüyü yaptırmış ve yıkıldığında tekrar yapılabilsin diye mücevherleri ile altın hızmasını köprünün temeline koydurmuştur.

Bu nedenle köprü, Hızmalı Köprü olarak bilinmektedir. Köprü üzerindeki gizli su kanallarından, köprünün su kemeri görevini de gördüğü anlaşılmıştır. 2001 yılında doğu cephesi yıkılan bu tarihi köprü, Şanlıurfa Valiliğince restore edilmiştir.

Paylaşın

Şanlıurfa: Millet Köprüsü

Millet Köprüsü; Şanlıurfa’nın Merkez İlçesi sınırları içerisinde yer almaktadır. Şehir içi ulaşım araçlarıyla ulaşım mümkündür.

Millet Köprüsü, Karakoyun üzerine inşa edilmiştir. Yapılış amacı derenin bir yamacından Millet Hastanesine (Eski Devlet Hastanesi) geçişi sağlamaktır.

Bu nedenle Millet Köprüsü olarak isimlendirilmiştir. Köprünün güney tarafındaki üçgen alınlıklı, kemerli giriş kapısı üzerindeki kitabede: “Ali Saip Köprüsü, sene 1341 (M.1922)” yazılıdır.

Mevcut kaynaklara göre bu kitabe yapım değil, onarım kitabesidir. Buna göre köprünün inşa tarihi daha eskidir. Yapının Urfa tarihi açısından büyük önemi vardır zira Urfa Kurtuluş Savaşı’nda Fransızlarla yapılan son anlaşma bu köprü üzerinde gerçekleştirilmiştir.

Bu anlaşmanın anısına, Urfa kurtuluş mücadelesine katkılarından dolayı kitabeye zamanın Jandarma Komutanı Yüzbaşı Ali Saip Bey’in adı yazılmıştır. Millet Köprüsü 2001 yılında Şanlıurfa Valiliğince restore edilmiş; taş korkulukları ve döşemesi yenilenmiştir.

Paylaşın

Şanlıurfa: Jüstinyen Su Bendi ve Kemeri

Jüstinyen Su Bendi ve Kemeri; Şanlıurfa’nın Merkez İlçesi, Yusufpaşa Mahallesi sınırları içerisinde yer almaktadır. Şehir içi ulaşım araçlarıyla ulaşım mümkündür.

Karakoyun (Dayşan) Deresi özünde yapay bir deredir. Aşırı yağışlarda şehri sürekli su bastığı için Bizans Dönemi’nde insan eliyle genişletilmiş bir su yatağıdır.

Bu su baskınlarından halk sürekli şikâyet ettiği için devlet su yatağını genişletip Karakoyun (Dayşan) Deresi’ni açar ve kenti su baskınlarından kurtarır.

Bent, kesme taşlardan yapılmıştır. Yapımı Bizans İmparatoru Jüstinyen (525-567) zamanında yapıldığı için onun ismiyle anılır.

Halk arasında bu bent “Kaldırım” olarak da adlandırılır. Yine aynı dönemde Karakoyun Deresi üzerine bir de su kemeri yapılmıştır. Kemer, bugün restore edilmiştir.

Paylaşın

Şanlıurfa: Harb-ı Umumi Şehitleri Anıtı

Harb-ı Umumi Şehitleri Anıtı; Şanlıurfa’nın Merkez İlçesi, Şair Şevket Mahallesi, Atatürk Bulvarı üzerinde yer almaktadır. Şehir içi ulaşım araçlarıyla ulaşım mümkündür.

İl Kültür Turizm Müdürlüğü önündedir. I. Dünya Savaşı’nın bütün cephelerinde savaşa katılan Urfalı şehit ve gaziler için 1917 yılında yaptırılmıştır. 8.5 metre yüksekliğindeki anıtın kuzeyinde 2, güneyinde ise 2 kitabe olmak üzere toplam 4 kitabe mevcuttur.

Kuzey cephe üst kitabede: “Bu Hacer samit değil, iklil-i cihâdı ekberdir. 1335” (Bu taş, sessiz değil, büyük savaşın tacıdır. 1917). Kuzey cephe alt kitabede: “Harb-ı Umumi Şühedaya Fatiha 1330–1332” (I.Dünya Savaşı şehitlerine fatiha. 1912–1914). Güney cephe üst kitabede: “Cây-ı cihâda giden erlere Nusret ola. 1334” (Cepheye giden erlere yardım ola. 1916).

Güney cephedeki alt kitabe ise, kuzey cephe alt kitabenin aynısıdır. Anıt üzerindeki yazıların tümü, ünlü Urfalı Hattat Ahmet Vefik Efendi tarafından yazılmıştır.

İlk yapıldığında, Sarayönü Caddesi’ne dikilen anıt, 1983 yılında Urfa Belediye Başkanı Alaattin Turhan tarafından Atatürk Bulvarındaki Ziraat Bankası önündeki kavşağa yerleştirilmiştir. 2010 yılında yol çalışmaları nedeniyle Belediye Başkanı Ahmet E. Fakıbaba döneminde İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü önüne taşınmıştır.

Paylaşın

Şanlıurfa: Mustafa Kemal Paşa Anıt Çeşmesi

Mustafa Kemal Paşa Anıt Çeşmesi; Gaziantep-Diyarbakır-Mardin yolu kavşağındadır. Halk arasında “Yol Gösteren Çeşmesi veya Çanakkale Şehitleri Abidesi” diye bilinmektedir.

Anıt çeşme, 1917 yılında Mutasarrıf Şehit Nusret Bey tarafından, I. Dünya Savaşı’nda Çanakkale’de, Mustafa Kemal Paşa ve komutasında savaşan Urfalı şehit ve gazilerin hatırasına yaptırılmıştır.

İlk yapıldığı yılda Vali konağı önüne dikilen anıt, 1972 yılında Vali Turgut Sayın tarafından Abide Kavşağındaki parkın ortasına taşınmıştır. 2012 yılında yapılan yol çalışmaları sırasında park iptal edilmiş ve anıt biraz daha sola alınmıştır.

9 m. yüksekliğindeki abidenin üzerinde Kafkas Yolu, Ankara Yolu, Bağdat Yolu ve şehir merkezine giden Mustafa Kemal Paşa Caddesi’ni gösteren yazılar ve ok işaretleri bulunur. Bu anıt, Mustafa Kemal Paşa henüz Atatürk unvanını almadan O’nun adına Türkiye’ de dikilen ilk anıt olması bakımından, önem taşımaktadır.

Paylaşın

Şanlıurfa: Germuş (Surp Asdvadzadzin) Kilisesi

Germuş (Surp Asdvadzadzin) Kilisesi; Şanlıurfa’nın Merkez İlçesine bağlı Germuş Köyü sınırları içerisinde yer almaktadır.

İl merkezine yaklaşık 10 km. mesafedeki Germuş Köyü’ne şehir içi ulaşım araçlarıyla ulaşım mümkündür. Köyün buğünkü ismi Gağeteği Köyü’dür.

Kilise turistler tarafından çok ziyaret edilmektedir. Kilisenin restore edilmesine ihtiyaçı vardır. Restore edilmesi durumunda Urfa  turizmine çok katkılar sağlayacaklardır.

19.yy’da yapıldığı tahmin edilmektedir. Kilise alanı, bir akarsu, bir kilise (aziz yakup ) kilisesi ve kilisenin toplantı meydanından oluşur.  Kilise, taştan ve iki katlı olarak inşa edilmiştir. Bu köy Atatürk tarafından Uceymi Sümer paşa adında ırak kökenli Hamidiye paşası bir şeyhe hibe edilmiştir.

Birinci dünya savaşında Osmanlı devletinin Suriye cephesinde önemli yardımları görülen bu paşa, savaştan sonra Türkiye’ye gelmiş ve buraya yerleşmiştir. Asıl ismi Üceymi Sadun paşadır. 1934’te yürürlüğe giren soyadı kanunu ile ”sümer” soyadını almıştır.

 

 

Paylaşın

Şanlıurfa: Deyr Yakup (Yakup Manastırı)

Deyr Yakup (Yakup Manastırı); Şanlıurfa’nın Merkez İlçesi sınırları içerisinde yer almaktadır. Şehir içi ulaşım araçlarıyla ulaşım mümkündür.

Deyr Yakup (Yakup Manastırı), İl Merkezine 10 km. uzaklıkta, güneyindeki dağların üzerinde yer alır. Halk arasında Hz.İbrahim’in Peygamberin mücadele ettiği Kral Nemrut’un burayı seyfiye alanı olarak kullandığına inanılır.

Bu bölgedeki yapı için, halk arasında “Nemrut’un Tahtı” ya da “Cin Değirmeni” ifadeleri kullanılır. Manastırın kuzeybatısında bir anıt mezar yer alır. Bu mezar anıtında, doğuya bakan pencerenin altında iki satırlık kitabe mevcuttur.

Bu kitabenin ilk satırı Grekçe (Eski Yunanca), ikincisi satırı Pamyra Süryanicesi ile yazılmıştır. Her iki yazıtta da şu cümle yazılıdır : ” Şardu Bar Ma’nu’nun karısı Amaşşemeş)” Bu yazıtlardan bu yapının adı geçen kişi için yaptırıldığı anlaşılmaktadır.

Yazıt, muhtemelen II. yüzyılın sonuna veya III. yüzyılın başlarına aittir. Manastırın da bu tarihlerde yaptırıldığı tahmin edilmektedir.

Paylaşın

Şanlıurfa: Reji (Aziz Petrus-Aziz Paulus) Kilisesi

Reji (Aziz Petrus-Aziz Paulus) Kilisesi; Şanlıurfa’nın Merkez İlçesi, Kurtuluş Mahallesi sınırları içerisinde yer almaktadır. Şehir içi ulaşım araçlarıyla ulaşım mümkündür.

Aziz Petrus ve Aziz Paulus Kilisesi, Ellisekiz Meydanı’nın kuzeydoğusundadır. Yapı, 6. yüzyıla ait bir kilise kalıntısının üzerine, 1861 yılında inşa edilmiştir.

Kilise, Hz. İsa’nın iki havarisinin anısına inşa edildiğinden onların ismini taşımaktadır. Yapı, 1924 yılına yani Urfalı Süryanilerin Halep’e(Suriye) göç edişlerine kadar, aktif olarak kullanılmıştır.

Aziz Petrus ve Aziz Paulus Kilisesi, 1924 yılında Tekel idaresi tarafından önce tütün fabrikası sonra üzüm deposu olarak kullanılır. Kilise, halk tarafından Tekel kelimesinin Fransızca karşılığı olan Regie (Reji)’den dolayı “Reji Kilisesi” olarak isimlendirilmiştir.

Kiliseden çıkarılan yazılı mezar taşları Urfa Müzesi’nde gönderilmiştir. Kilise, Şanlıurfa Valiliği tarafından 1998 yılında restore edilerek, 24 Mayıs 2002 tarihinde “Vali Kemalettin Gazezoğlu Kültür Merkezi” olarak hizmete girmiştir. Bugün hala çeşitli sosyal etkinlikler için kullanılmaktadır.

Paylaşın

Şanlıurfa: Cabir El-Ensar Camii ve Türbesi

Cabir El-Ensar Camii ve Türbesi; Şanlıurfa’nın Merkez İlçesi, Cabir el-Ensar (Yardımcı) Köyü sınırları içerisinde yer almaktadır. Şehir içi ulaşım araçlarıyla ulaşım mümkündür.

Cabir b. Abdullah’a (Cabir el-Ensar) atfedilen bir türbe (meşhed) ve yanında yine O’nun adını taşıyan bir cami bulunmaktadır. Mihraba paralel üç kubbe ile örtülü olan caminin doğusuna dördüncü kubbeli bir mekânla türbe eklenmiştir.

Cabir el-Ensar’ın hicretten 16 yıl önce (miladi 607) Medine’de doğduğu, 697 yılında yine Medine’de vefat ettiği kaynaklarda kayıtlıdır. Slam Peygamberi Hz. Muhammed ile birlikte birçok savaşa katılan, Hz. Peygamberin vefatından sonra Şam’ın fethinde bulunmuş ve savaş esnasında vücudunun bir parçası kopmuştur.

Kopan parçanın gömüldüğü yere bu sahabeye olan saygıdan ötürü bir türbe ve bir camii yaptırılmıştır. 1992 yılında Vakıflar Genel Müdürlüğünce restore edilen camii ve türbe Şanlıurfa ve civar köylerince yoğun bir şekilde ziyaret edilmektedir.

Paylaşın