Kılıçdaroğlu’ndan ‘Altılı Masa’ Eleştirilerine Yanıt

Partisinin Sakarya’da gerçekleştirdiği grup toplantısında konuşan CHP Lideri Kılıçdaroğlu, ‘Altılı Masa’ya yönelik eleştirilere yanıt vererek, “Altı lider bir aradayız. Altı partinin liderleri demokrasi konusunda anlaştık” dedi.

Haber Merkezi / Kılıçdaroğlu, konuya ilişkin açıklamasının devamında, “Türkiye’nin huzuru konusunda, Türkiye’nin üretmesi gerektiği konusunda anlaştık. Türkiye’de devletinde liyakatin ve adaletin olması gerektiği konusunda anlaştık. Her birimiz tek tek Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin bozulan çarklarını yeniden onaracağız. O çarklar zamanı doğru gösteren bir saat gibi çalışacak. ‘Altında başka parti var mı?’ diye sorarlar… Bunların tamamı açık ve net söylüyorum safsata.” ifadelerini kullandı.

Kılıçdaroğlu, iki yıl önce Sakarya Hendek’teki havi fişek fabrikasında yaşanan yangın sonucu 7 kişinin hayatını kaybettiğini hatırlatarak, “Bu kardeşiniz nerede bir haksızlık varsa haksızlığın karşısında dimdik duracaktır, kim adalet istiyorsa yanında olacaktır. Hiç meraklanmayın, sonuna kadar yanınızdayız. Denetimi yapmayanlar, siyasi otoriterden talimat alıp denetimden kaçanlar hepsinin burnundan Allah nasip eder iktidar olduğumuzda fitil fitil getireceğim.” dedi.

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Sakarya’da gerçekleştirdiği bir dizi ziyaretin ardından grup toplantısında gündemi değerlendirdi. Kılıçdaroğlu’nun konuşmasından satırbaşları şöyle:

“Bugün 13 Eylül. Bugün Sakarya Meydan Savaşı’nın 101. yılı. 101 yıl önce bu topraklarda bayrağımız ve vatanımız için, ülkemizin bağımsızlığı için 22 gün 22 gece bir savaşı yaşadık. Bu savaş bizim kurtuluş mücadelemizin en önemli savaşlarından bir tanesiydi. Düşman püskürtüldü. Arkasından 9 Eylül’e kadar süren bir safhayı hep birlikte yaşadılar. Sakarya Meydan Savaşı’nın Milli Kurtuluş Tarihi açısından önemi bunun kilit bir savaş olmasıydı. Mutlaka başarmamız gereken bir savaştı ve başarıldı.

O nedenle bu topraklarda yaşayan şehitlerimiz, gazilerimize çok şey borçluyuz. Onlar bize güzel bir ülke bıraktılar. Huzur içinde yaşayalım, birisinin gölgesi üzerimize düşmesin diye. Eğer bir gölge düşecekse o gölge al bayrağımızın gölgesi olmalıydı bunun mücadelesini verdiler onlar. Havai Fişek fabrikasında mağdur olan ailelerin yanına gittim sabahleyin. O fabrikada çalışan 7 kişi hayatını kaybetti, 128 kişi yaralandı. Onlar adalet istiyorlardı. Bu kardeşiniz ve CHP, kim adalet istiyorsa hep onun yanında olduk. Kimliğine, inancına, yaşam tarzına bakmadık bir mağduriyet, haksızlık varsa onun yanında durma felsefesini bize Gazi Mustafa Kemal Atatürk öğretti.

Olay iki yıl önce oldu. Sahipleri kendilerini daha güçlü hissediyorlardı. ‘İstediğimiz kararı aldırtırız’ diyorlardı. Baskılar kuruyorlardı ama bizim milletvekili arkadaşlarımız, gönüllü avukatlar bu haksızlık karşısında susmadılar, onlara sahip çıktılar. Aileler hala haklarının teslim edilmesi gerektiğini söylüyorlar. ‘Devlet dediğiniz kurum adalet üzerine inşa edilir’ dedim. Adaleti sağlamak zorundayız. O insanlar ‘Hala adalet gelmedi’ diyorlar. Fabrikanın denetiminin yapılması lazım. Mahkeme tutanakları var, denetim yapılmadı. Denetim yapmayan kimlerse onlardan hesap sorulmalıdır. Bugüne kadar tek bir kişinin önüne denetim yapılmadı diye çıkarılmadı.

Bu kardeşiniz nerede bir haksızlık varsa haksızlığın karşısında dimdik duracaktır, kim adalet istiyorsa yanında olacaktır. Hiç meraklanmayın, sonuna kadar yanınızdayız. Denetimi yapmayanlar, siyasi otoriterden talimat alıp denetimden kaçanlar hepsinin burnundan Allah nasip eder iktidar olduğumuzda fitil fitil getireceğim. Evliya Çelebi ‘Ağaç denizi’ olarak tanımlamış Sakarya’yı. Ağacın olduğu yerde huzur, bereket, hayat vardır. Sakaryalı çalışkandır. Üretkendir, toprağıyla, insanıyla barışıktır. Çok sayıda farklı kültürlerden gelen Sakaryalı kardeşlerim var, tamamı barış içinde yaşıyorlar.

Birbirlerine saygı duyuyorlar. Kültürlerini kavga nedeni değil, zenginlik olarak görüyorlar. Bütün Türkiyelilerin yeri gelirse Sakaryalıları örnek alması lazım. Sakarya bir tarım, sanayi, üniversite, kültür kenti. Sakarya aynı zamanda Milli Kurtuluş Savaşı sırasında en kanlı mücadelenin verildiği bir kenttir. Bu kadar bereketli topraklar üzerine kurulu bir Sakarya ve alın teri döken Sakaryalılar. Sakaryalılar memnun mu? Ayvayı satacak yer yok şu anda. Devlet sahip çıkmıyor. Allah nasip eder iktidar olduğumuzda çiftçi ürettiğiniz her ürünün karşılığını alacak. Altılı masanın taahhüdüdür bu.

“Kim haksızlığa uğruyorsa onun yanında olmak zorundayız”

Ferroro diye bir İtalyan şirketi geldi. Fındık bahçeleri satın alıyor, fındık taban fiyatını belirliyor. Yani tekel konumunda. Tekelleri kırmak bu kardeşinizin görevidir. Hiçbir tekel, çiftçinin alın terini sömürmeyecektir. Geleceksin dışardan burada fındık bahçeleri satın alacaksın, taban fiyatı belirleyeceksin, çiftçinin alın terini sömüreceksin bunu da Bay Kemal seyredecek. Yemezler. Seyretmem, yakalarım hesabını sorarım. Fındığı tekellerden kurtaracağız, üreticiye hakkını teslim edeceğiz. Bu ülkenin kaderini değiştirecek olan sizlersiniz. 7.5 milyon genç ilk kez sandığa gidecek oy kullanacak.

7.5 milyon genç bu ülkeye demokrasiyi mutlaka ve mutlaka getirecek. Sizin hayalleriniz benim hedefim olacaktır. Hep beraber motorları maviliklere süreceğiz. Bu ülkeye barışı, huzuru getireceğiz. Kimse kimsenin inancıyla, yaşam tarzıyla kavga etmeyecek. Gençler bu ülkenin geleceğini sizler belirleyeceksiniz. O nedenle tek isteğim sandığa gidin. Sakın ola umutsuzluğa kapılmayın. Adalet soylu bir kavramdır. Devletin dini adalettir, adaleti savunmak zorundayız. Kim haksızlığa uğruyorsa onun yanında olmak zorundayız. Adaletsizliğe uğrayan kişiye insan olarak bakmamız onun hakkını, hukukunu sağlamamız lazım.

EYT’liler hiç meraklanmayın sizin sorununuzu ısrarla dile getirdim. ‘Çözeceğiz’ dediler. Bakalım bekliyorum. Çözmezlerse anahtarı bize vereceksiniz, çözeceğim. 20 yılda yurt sorununu çözemediler. Yapamadılar 20 yılda. Sakarya’dan söz veriyorum bir yılda yurt sorununu çözeceğiz. Gençler üniversiteyi kazandığında hiçbir anne baba ‘Oğlum/kızım nerede kalacak’ diye düşünmeyecek. Biz, anne ve babaların gözü arkada kalmasın istiyoruz. Yapmadılar, yapamadılar biz yapacağız.

Bir yıl içerisinde bitireceğiz. ‘Tank Palet Vatandır Satılamaz’ yazmışsınız. Güzel. 20 milyar dolarlık bir yatırımdır tank palet büyük bir üretim üssüdür. Tank ürettik ya birisinin hoşuna gitmedi. Tank Palet fabrikasını aldı Ethem Sancak’a verdi. Ethem Sancak tank üretir mi? ‘Ben yaparım ama param yok. Katar’ı ortak edin’ dedi. Katar da tank üretmiyor. Buradan açık ve net söylüyorum. İktidar olduğumuz bir hafta içerisinde o tank palet fabrikasını alıp şanlı ordumuza aynen iade edeceğim. Eğer siz önemli fabrikanızı bu hale getirirseniz bunun vatan severlikle bir ilgisi yoktur.

“Süleyman Şah Türbesi toprağımıza gidecek, bayrağımız yeniden dalgalanacak”

Biziz milliyetçi. Bizim milliyetçiliğimiz sorgulanamaz. Biz Mustafa Kemal’in, Ecevit’in yolundan ilerliyoruz. Bizim milliyetçiliğimizi soracak olursanız Akdeniz’in sularına CHP’nin milliyetçiliğini yazdık biz. Beşparmak dağlarında bizim milliyetçiliğimizi göreceksiniz. Biz bunlar gibi ‘Geleceğim, bir sabah gelirim’ değil. Ecevit ne dedi? ‘Ordumuz şu anda Kıbrıs’tadır’ dedi. Adalar işgal ediliyor dedim. Lozan’a aykırı dedim tık çıkmadı. Şimdi gündem ekonomi ya, millet perişan vaziyette ya oturuyor ‘vay ben bir gece gelirim’ Sana davetiye mi göndersinler? Yüreğin, cesaretin varsa gidersin. Bunlar ‘Biz milliyetçiyiz’ diyor ya. Cumhuriyet tarihinde ilk kez bir hükümet kendi toprağından kaçtı, kendi bayrağını indirdi ve Süleyman Şah Türbesi’ni kaçırdı. Şimdi bana dönüp ‘Biz milliyetçiyiz siz değilsiniz’ diyorlar. Biz olsak bayrağımız orda dalgalanırdı, gerekirse hepimiz canımızı verirdik. İktidar olduğumuzda ilk bir hafta içinde ne pahasına olursa olsun Süleyman Şah Türbesi toprağımıza gidecek, bayrağımız yeniden dalgalanacak.

“Bunların tamamı açık ve net söylüyorum safsata”

Altı lider bir aradayız. Altı partinin liderleri demokrasi konusunda anlaştık. Türkiye’nin huzuru konusunda, Türkiye’nin üretmesi gerektiği konusunda anlaştık. Türkiye’de devletinde liyakatin ve adaletin olması gerektiği konusunda anlaştık. Her birimiz tek tek Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin bozulan çarklarını yeniden onaracağız. O çarklar zamanı doğru gösteren bir saat gibi çalışacak. ‘Altında başka parti var mı?’ diye sorarlar… Bunların tamamı açık ve net söylüyorum safsata.”

Paylaşın

Sakarya: Kuloğlu Yaylası

Kuloğlu Yaylası; Sakarya’nın Akyazı İlçesi sınırları içerisinde yer almaktadır. Şehir içi ulaşım araçları ile ulaşım sağlanabilmektedir.

Akyazı İlçesi, Dokurcun Köyü’ne 30 dakikalık mesafede olan yaylaya Dokurcun’dan güney istikametinde gidilerek Haydarlar Köyü üzerinden de ulaşılabilir. Şehir merkezine 67 km.’dir.

Doğal Koruma Alanı içerisinde yer alan Kuloğlu Yaylası sık orman dokusu ve bol oksijeni ile keşfedilmeyi bekleyen ender güzelliklerdendir.

Kuloğlu Yaylası, muhteşem doğa bitki örtüsüyle yaz kış doğa tutkunlarının sıklıkla gittiği mekanlar arasındadır. Kendinizi adeta doğanın hakimiyetine bırakacağınız muhteşem iklimiyle görülmesi gereken en güzel yaylalardandır.

Etrafı ormanlarla kaplı Kuloğlu Yaylası, görüntüsü ve muhteşem doğasıyla mest ediyor. Yayla, hava sıcaklıklarının bunalttığı sıcak yaz günlerinde serinlemek, rahat bir nefes almak, doğa ile baş başa kalmak için birebirdir.

Kuloğlu Yaylası, muhteşem görüntüsüyle gürültülü şehir ortamından kaçıp doğanın sesini dinlemek isteyenlere kucak açıyor. Yaylaya gitmeden önce tüm ihtiyaçlarınızı karşılamanızı öneririz. Yöre halkı, oldukça sıcak ve samimidir. Size her türlü yardımda bulunacağından şüpheniz olmasın.

Paylaşın

Sakarya: Sulucaova Yaylası

Sulucaova Yaylası; Sakarya’nın Akyazı İlçesi sınırları içerisinde yer almaktadır. Şehir içi ulaşım araçları ile ulaşım sağlanabilmektedir.

Sulucaova Yaylası, 1000 metre yüksekliğindeki ender güzellikteki yaylalardan bir tanesi olup, doğal bitki örtüsüne sahiptir. Yaylada yerli halkın yaz-kış oturduğu yayla evleri de mevcuttur.

Muhteşem doğa bitki örtüsüyle yaz kış doğa tutkunlarının sıklıkla gittiği mekanlar arasındadır. Kendinizi adeta doğanın hakimiyetine bırakacağınız muhteşem iklimiyle görülmesi gereken en güzel yaylalardandır.

Etrafı kayın ve gürgen ormanlarıyla kaplı Sulucaova Yaylası, görüntüsü ve muhteşem doğasıyla mest ediyor. Yayla, hava sıcaklıklarının bunalttığı sıcak yaz günlerinde serinlemek, rahat bir nefes almak, doğa ile baş başa kalmak için birebirdir.

Sulucaova Yaylası, muhteşem görüntüsüyle gürültülü şehir ortamından kaçıp doğanın sesini dinlemek isteyenlere kucak açıyor. Yaylaya gitmeden önce tüm ihtiyaçlarınızı karşılamanızı öneririz. Yöre halkı, oldukça sıcak ve samimidir. Size her türlü yardımda bulunacağından şüpheniz olmasın.

Paylaşın

Sakarya: Kirpiyan Yaylası

Kirpiyan Yaylası; Sakarya’nın Geyve İlçesi, Setçe Köyü sınırları içerisinde yer almaktadır. Şehir içi ulaşım araçları ile ulaşım sağlanabilmektedir.

Muhteşem doğa bitki örtüsüyle yaz kış doğa tutkunlarının sıklıkla gittiği mekanlar arasındadır. Kendinizi adeta doğanın hakimiyetine bırakacağınız muhteşem iklimiyle görülmesi gereken en güzel yaylalardandır.

Kirpiyan Yaylası, Geyve’den 28 km (1.5 saat) mesafede, 1143 metre rakımı, etrafı kayın ve gürgen ormanlarıyla kaplı 393 dekar alanıyla sanki yeşil bir denizi andırıyor. Kirpiyan Yaylası, Kartal yuvası görüntüsü ve muhteşem doğasıyla mest ediyor.

Hava sıcaklıklarının bunalttığı sıcak yaz günlerinde serinlemek, rahat bir nefes almak, doğa ile baş başa kalmak için birebir olan Kirpiyan Yaylası, bakir el değmemiş muhteşem görüntüsüyle gürültülü şehir ortamından kaçıp doğanın sesini dinlemek isteyenlere kucak açıyor.

Paylaşın

Sakarya: Reisler Okçular Gölü

Reisler Okçular Gölü; Sakarya’nın Kaynarca İlçesi, Karamüezzinler Köyü sınırları içerisinde yer almaktadır. Şehir içi ulaşım araçları ile ulaşım sağlanabilmektedir.

Kent meydanından Kaynarca İlçesi yolu üzerinde 32 km. mesafededir. Yol üzerinde sağ tarafta Göl Restaurant talebası yön levhası mevcuttur.

Karaağaçdibi semtinde bulunan İhsaniye Camisi’nin arkasında düzenlenen köy arabalarının kalktığı terminalden her saat başında hareket etmektedir. Toplu taşıma araçları ile ulaşım mümkün olup, şehir merkezine uzaklığı 33 km.dir.

Reisler Okçular Gölü Mesire ve Piknik Alanı’nda mangalınızı yakabilir, hamakta uzanabilir, voleybol oynayabilir, balık tutabilir, Göl çevresi, bisikletle gezebilirsiniz. Burada düğün de yapılıyor. Çevresi çam ve meşe ağaçlarıyla doğal orman bitki örtüsüyle çevrilidir.

Paylaşın

Sakarya: Küçük Akgöl

Küçük Akgöl; Sakarya’nın Söğütlü İlçesi, Akgöl Köyü sınırları içerisinde yer almaktadır. Şehir içi ulaşım araçları ile ulaşım sağlanabilmektedir.

Adapazarı-Kuzey terminal Yolu Üzerinden Kaynarca Yoluna doğru hareket ederken Çamyolu, Göktepe, Söğütlü Yol ayrımından sağa dönerek yaklaşık 9.5 Km sonra Akgöl Köyü tabelasından sola doğru dönüş yaparak gitmek mümkün. Buraya ulaşım tamamen asfalt olarak mümkün.

Küçük Akgöl, yaz aylarında piknikçilerin tercih ettiği, balıkçıların akın ettiği 600 mt. uzunluğu olan ve etrafı doğal ormanlarla kaplı bir göldür. Burada çadır kurmakta mümkün. Güzelde bir mangalınızı yaptınız mı tadına doyamayacağınız. Burada ayrıca balık lokantasıda mevcut.

Kesinlikle tavsiye ederim sadece basık yemek ve balıkçıları izlemek için bile gidilebilecek güzel bir mekan. Buraya merkezden ve kuzey terminalden hareket eden köy araçlarıyla ulaşım mümkün. Burada bakkal, alışveriş gibi imkan köyün içerisinde mevcut.

Paylaşın

Sakarya: Ali Fuat Paşa Kuva-i Milliye Müzesi

Ali Fuat Paşa Kuva-i Milliye Müzesi; Sakarya’nın Geyve İlçesi, Alifuatpaşa Kasabası sınırları içerisinde yer almaktadır. 

1956 yılında tek katlı olarak inşa edilen yapı, uzun süre belediye binası olarak kullanılmıştır. 1983 yılında ikinci kat ilave edilen bina, Sakarya Valiliğinin sağladığı imkânlarla onarılarak özel müze haline dönüştürülmüş ve 30 Ekim 1989 tarihinde ziyarete açılmıştır.

İki kattan oluşan müze binasının birinci katı, Kuva-ı Milliye Müzesi olarak düzenlenmiş olup, bu katta bir ölüm kalım devri olan bu dönemin önemli şahsiyetleri ile olaylarına ait belgeler ve kitaplar sergilenmiştir.

Müzede sergilenen belgeler; Mondros Mütarekesinin imzalandığı 30 Ekim 1918 ile Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin vatanın kaderini eline aldığı, 23 Nisan 1923 tarihleri arasında Kuvay-ı Milliye adı verilen devreyi kapsamaktadır. Binanın ikinci katında ise ilk Kuva-ı Milliye Genel Komutanı ve Garp Cephesi Komutanı Ali Fuat Cebesoy Paşa’dan kalan fotoğraf, belge, hatıra eşya ile O’na ait kişisel eşyalar teşhir edilmiştir.

Müze binasısın mülkiyeti Alifuat Paşa Belediyesi’ne ait olup, kullanım hakkı Sakarya İl Özel İdaresi Müdürlüğü’ne verilen bu özel müze, pazar günleri dışında ziyarete açıktır ve giriş ücreti alınmamaktadır. Alifuatpaşa-Geyve Kuva-i Milliye Özel Müzesi’nde 26 adet Etnografik Eser, 47 adet Arşiv Vesikası bulunmaktadır.

Paylaşın

Sakarya: Elvan Bey İmareti (Sinan Bey Zaviyesi)

Elvan Bey İmareti (Sinan Bey Zaviyesi); Sakarya’nın Arifiye İlçesi merkez yerleşim yeri sınırları içerisinde yer almaktadır. Şehir içi ulaşım araçları ile ulaşım sağlanabilmektedir.

Kare planlı yapının adı “Geyve Elvan Bey İmareti”dir ve Mevlana Celalettin Rumi’nin oğlu Sultan Veled’in kızı Mutahhara Hatun’dan doğan Çeşnigirbaşı (Aşçıbaşı) Paşacık Ağa’nın oğlu Elvan Bey (babası Sinan Bey Fatih Sultan Mehmed döneminde) tarafından 1450/1451 yılında yaptırılan hayır kuruluşlarındandır. Kimi kaynaklarda ise, bu yapıdan “Geyve Sinan Bey Zaviyesi” olarak söz etmektedir.

Zaviye, Başbakanlık Arşivi Genel Müdürlüğü, Maliyeden Müdevver ‘Bektaşi Zaviyeleri Defterinde [1827 tarihli Osmanlı İmparatorluğu topraklarında Bektaşi Tekkelerinin tespiti yapılan defterde] askeri kalemde yazılı olan zaviyeler bölümünde Geyve kazasında “Sinan Baba Bektaşi Zaviyesi” olarak varak 96’da kayıtlıdır. Zaviye bir merkezi kubbe önünde daha küçük bir tavanlı çapraz tonozdan ve kubbeli iki yan kanattan meydana gelmektedir.

Minaresi yoktur. İlk onarımı Bostancıbaşı Mustafa Ağa tarafından 1696 yılında yapılmıştır. Aslında revaksız olan yapıya, 1746’da üç kemerli küçük bir revak eklenmiştir. Önceleri Belediye ambarı olarak kullanılan ve 1968 yılında da Vakıflar Genel Müdürlüğünce onarılan yapı, halen Geyve İlçe Halk Kütüphanesi olarak kullanılmaktadır.

Paylaşın

Sakarya: Kırca Yaylası

Kırca Yaylası; Sakarya’nın Geyve İlçesi, Alifuatpaşa Beldesi sınırları içerisinde yer almaktadır. Şehir içi ulaşım araçları ile ulaşım sağlanabilmektedir.

İlkbahar ve yaz aylarında bol miktarda dağ menekşesi ve şimşir ağaçları bulunmaktadır. Kırca Yaylası’ndan (855 rk.) Ali Fuat Paşa Kaymakamsuyu Mağarasına doğru dere yatağından ilerlerken çok değerli olan Akçaağaçlar görülmektedir.

Ana dörtyol ağzına gelindiğinde 600 m. Sonra Kirca yaylası geniş alanı ile karşımıza çıkar. Yeşillikler içerisinde bakir alanlardan oluşan bir parkur olup, Sapanca Soğucak Yaylasına geçme imkanı da vardır.

Kırca Yaylası’nda yazın şenlikler yapılmaktadır. Ulaşımın kolay olmasından dolayı hafta sonları çok revaçtadır. Kaymakamsuyu Mağarasının içine girebilmek ve fotoğraf çekebilmek için yanınızda mutlaka el feneri veya kafa lambası bulundurun.

Paylaşın

Sakarya: Şeyh Müslihiddin Camii

Şeyh Müslihiddin Camii; Sakarya’nın Kaynarca İlçesi, Büyük Kaynarca Köyü sınırları içerisinde yer almaktadır. Şehir içi ulaşım araçları ile ulaşım sağlanabilmektedir. Şehir merkezine uzaklığı 34 km.dir.

Nahiyeye adını veren bu caminin yapımı Âhi teşkilatından Şeyh Muslihiddin tarafından XIV. yüzyılda yapılmıştır. Şeyh Muslihiddin Camisi yapı olarak, Vakıflar Genel Müdürlüğü Arşivi, 1767 numaralı defterde yer alan H. 902 (M.1486) tarihli Vakfiyede, Hacı Kıssahan namı ile şöhret bulan Muslihiddin Mustafa Bin Cüneyd tarafından yapıldığı, vakfiyede bahsedilen yapılardan biri olduğu anlaşılmaktadır.

Bugün Şeyh Muslihiddin Camisi olarak isimlendirilen yapı, vakfiye ye göre zaviyeli bir camidir. H. 1236 (1820) tarihinde Kaymaslı Mehmed Ağa’ nın cami için yaptırdığı çeşmenin kitabesindeki bilgi, yapının XIX. yüzyılın ilk çeyreğinde tamir edildiği anlaşılmaktadır. Muhtemelen yeni caminin, okulların, köy öğretmeninin ve imamının evlerinin bulunduğu alanlarla birlikte, köylünün tarım alanları Kıssahan El-Hac Muslihuddin Mustafa bin Cüneyt vakfına aittir.

Şeyh Muslihiddin Camii etrafında mezarlık (hazire), tarla ve dere bulunan bir arazi üzerinde yer almaktadır. Şeyh Müslihiddin Camii ampir motiflerle süslenmiş, kirişler arası kütüklerle doldurulmuş, kütüklerin üzeri ince ve muntazam tahtalarla kaplanmıştır. İçten ve dıştan tamamen ahşap olan caminin temelleri taştır. Kadınlar mahfili U şeklinde olup cami dikdörtgen planlıdır. Ön cephede ve sağ cephede olmak üzere iki kapısı bulunuyor. Cami eski bir mezarlığın içinde bulunmaktadır.

Paylaşın