Karabük: Düzce (Kirpe) Kanyonu

Düzce (Kirpe) Kanyonu; Karabük’ün Safranbolu İlçesi, Düzce Köyü ile Konarı Köyü arasında yer almaktadır. Kanyonun kuzeyi Düzce Kanyonu, güneyi ise Sırçalı Kanyonu olarak isimlendirilmektedir. 

Düzce (Kirpe) Kanyonu; II. Zamana (Mezozoik) ait Kretase ve genel itibariyle III. Zaman’a (Senozoik) ait Eosen dönemlerine ait kayaçların akarsular tarafından aşındırılması sonucu oluşmuştur.

Düzce Kanyonu’nun içerisinden Kirpe Deresi akmaktadır. Bu dere güneyde Kaya Deresi’ne (yani Eflani Deresi’ne) katılarak Araç Çayı ile birleşmektedir.

Foto safari ve yaban hayatı koruma alanı olarak düzenlenmiş olmakla beraber bakir bir turizm alanı olan Kanyon, trekking ve doğa severler bakımından oldukça elverişlidir.

Bu nedenle Düzce (Kirpe) Kanyonu’nun trekking ve doğa turizmine uygun hale getirilmesi gerekmektedir. Kanyon üzerinde yer alan tarihi Sapdere Köprüsü ve Malagöz Köprüsü, kanyona ayrı bir değer katmıştır.

Karabük’ün doğal güzellikler arasında kanyonların ayrı bir yeri vardır. Daha çok Safranbolu’da kireç taşı tabakalarını derin bir biçimde yarılması ile kanyonlar ortaya çıkmıştır.

Bölgenin arazi yapısını ilgi çekici hale getiren bu kanyonların başında İnce Kaya Kanyonu, Düzce (Kirpe) Kanyonu, Tokatlı Kanyonu, Sakaralan Kanyonu ve Sırçalı Kanyonu gelmektedir.

 

Paylaşın

Karabük: İncekaya Kanyonu

İncekaya Kanyonu; Karabük’ün Safranbolu İlçesi sınırları içerisinde yer almaktadır. İncekaya Kanyonu, kireç taşı tabakalarını derin bir biçimde yarılmasıyla oluşmuştur.

Karabük’ün doğal güzellikler arasında kanyonların ayrı bir yeri vardır. Bölgenin arazi yapısını ilgi çekici hale getiren bu kanyonların başında İncekaya Kanyonu gelmektedir.

Üzerinde İncekaya Su Kemerinin yer aldığı kanyon oldukça dik ve derin yamaçlara sahiptir. Yerli turistler kadar yabancı turistlerin de yoğun ilgi gösterdiği kanyona bir seyir terası yapıldı.

Karabük İl Sınırları içerisinde yer alan ve uzunluğu oldukça fazla olan Düzce (Kirpe) Kanyonu ziyaretçilerini adeta büyülemektedir.

Tabiat harikası olan ve Karabük İl Sınırları içerisinde yer alan diğer kanyonlar ise Tokatlı, Sakaralan ve Sırçalı’ dır. Yenice İlçesindeki Şeker Kanyonu 6.5 km uzunluğu ve zor geçişleri ile profesyonellerin ilgi gösterdiği bir diğer kanyondur.

Paylaşın

Karabük: Safranbolu, Hıdırlık Tepesi

Hıdırlık Tepesi; Karabük’ün Safranbolu İlçesi, Çeşme Mahallesi sınırları içerisinde yer almaktadır. Şehir içi ulaşım araçlarıyla ulaşım sağlanmaktadır.

Tarihi evleri ve sokaklarıyla geleneksel Türk toplum yaşantısını korumayı başaran Safranbolu’da yer alan Hıdırlık Tepesi, tıpkı ilçenin kendisi gibi tarihi olduğu kadar ziyaretçilere sunduğu muhteşem manzara ile önemli bir yere sahip.

Şehrin kuş bakışı en güzel izlenebileceği yerlerden biri olan tepe, Türklerin Safranbolu’ya ilk geldiklerinde konuşlandıkları bölge olarak biliniyor. Burada yağmur dualarının ve hıdrellez kutlamalarının yapıldığı biliniyor.

Hıdırlık Tepesi’nde Orhan Gazi dönemimde yaşamış Şehzade Gazi Süleyman Paşa’nın kumandanlarından Hıdır Bey’in türbesi, Kurtuluş Savaşı kahramanlarından Dr. Ali Yaver Ataman’ın anıt mezarı, Köstendil Kaymakamı Hasan Paşa’nın Türbesi ve iki namazgah bulunmaktadır.

Tepeye yapacağınız ziyaret sırasında önce türbeleri ziyaret edebilir daha sonra buradan Safranbolu’nun muhteşem manzarasının keyfine varmanız mümkün.

Özellikle gün içerisinde buradan ilçenin sıra sıra dizilmiş meşhur tarihi konaklarına, Arnavut kaldırımlı sokaklarına ve çevresini saran yeşil doğasına bakarken, tüm stresinizden uzaklaşarak Safranbolu seyahatinizin tadını çıkarabilirsiniz.

Paylaşın

Karabük: Safranbolu, Yemeniciler Arastası

Yemeniciler Arastası; Karabük’ün Safranbolu İlçesi, Çeşme Mahallesi sınırları içerisinde yer almaktadır. Şehir içi ulaşım araçlarıyla ulaşım sağlanmaktadır.

Safranbolu Anadolu’nun kuzeyinden geçen Asya-Avrupa ana ticaret yolunu Karadeniz’e bağlayan en önemli bağlantılardan biri olan Gerede-Sinop kervan yolu üzerinde bir konaklama noktasıdır. 17. yüzyılın ortasında kent merkezinde inşa edilen Cinci Hanı’nın büyüklüğü kentin bu işlevini kanıtlayan önemli bir örnektir. Han ilk yapıldığı yıllarda 63 oda ve deve ahırlarından oluşmaktaydı.

Böylece Safranbolu çarşısı hanın etrafında yer alan çeşitli üretim yapılan alış veriş mekanlarının doğmasına vesile olmuştur. Safranbolu çarşısında demircilik, bakırcılık, semercilik, dikicilik, saraçlık, ayakkabıcılık gibi işlenmiş eşya üretimine dönük iş kolları Lonca düzenine uygun olarak ayrı ayrı sokaklarda ancak bir arada yer tuttukları görülür.

Bu nedenle de Safranbolu çarşısının sokakları, o sokakta yer alan zanaat koluna göre “semerciler içi”, “kunduracılar içi”, “kasaplar içi”, tüccarlar içi” gibi adlarla bilinirler. Bugün dahi adını taşıdıkları sanat koluna (Demirciler-Bakırcılar-Kalaycılar-Manifaturacılar-Boyacılar-Aktarlar, Semerciler-Saraçlar Çarşısı) göre bu sokaklarda, az da olsa bu işi yapan esnafa rastlanmaktadır.

Yemeniciler Arastası/Arasta Çarşısı :Köprülü Mehmet Paşa camisine bitişik olan çarşı yanaşık nizamda 48 ahşap dükkandan oluşmaktadır. Yemeni denilen ayakkabının yapıldığı eski lonca çarşısıdır. 1950‘li yılların sonuna kadar yemenicilik Safranbolu’da önemli bir zenaat kolu olmuştur.

Milli mücadele sırasında imkanlar dahilinde ordumuzun ayakkabı ihtiyacını karşılamış olan çarşı, restore edilmiştir ve günümüzde turistik amaçlı kullanılmaktadır. Çarşıdaki Ahmet Demirezen Yemenicilik müzesi hafta sonlarında geziye açıktır.

Paylaşın

Karabük: Kaymakamlar Müze Evi

Kaymakamlar Müze Evi; Karabük’ün Safranbolu İlçesi, Çeşme Mahallesi, Hıdırlık Yokuş Sokak üzerinde yer almaktadır. Şehir içi ulaşım araçları ile ulaşım sağlanmaktadır.

Kaymakamlar Evi 18 ve 19.yüzyıl Türk toplumunun geçmişini, kültürünü ve yaşama biçimi ile teknolojisini yansıtan Safranbolu Evleri arasında önemli bir örnektir. 19.yüzyıl başlarında yapıldığı sanılmaktadır. Sahibi Safranbolu Kışlası kumandanı Hacı Mehmet Efendidir. Hacı Mehmet Efendi’ye yarbay karşılığı olan ‘Kaim -Makam’ denilmesi nedeniyle ailesi; dolayısıyla evleri halk arasında bu isimle söylenegelir olmuştur.

Kentsel dokusunu ve tüm mimari özelliklerini günümüze dek koruyabilmiş ilçemizde T.C Kültür Bakanlığı’nın Safranbolu’nun Korunması ve Sağlıklaştırılması Projesi içerisinde 1979 yılında kamulaştırılıp restorasyonunu tamamladığı Kaymakamlar Evi 16.12.1981 tarihinde Eğitim Merkezi olarak hizmete açılmıştır. Kaymakamlar Evi hizmete açıldığı 1981 ve müteakip yıllarda eğitim merkezi olan düzenlemelerle sürdürmekle birlikte ziyaretçilerin gezi ve konaklama gereksinimini de karşılamıştır. Son yıllarda ilçede konaklama hizmetlerinin hem sayısal hem de niteliksel artışı karşısında Müze Ev olarak kullanılmaktadır.

Mülkiyeti Kültür Bakanlığına ait olan Kaymakamlar evinin ilçe Kaymakamlığımız Hizmet Birliğince bahçesi ve hizmetli evi iyileştirilerek kafeterya olarak işlevlendirilmiştir. Safranbolu Çarşısı içinde, Hıdırlık Yokuşu Sokağı üzerinde bulunan yapı; kitle, plan ve cephe olarak özgün bir Türk Evi niteliğine sahiptir. Üç katlı olan yapı topoğrafik veriler doğru kullanılarak iki ayrı sokaktan iki ayrı girişle kotlu olarak çözülmüştür. Sokaktan zemin kata çift kanatlı büyük bir kapı ile girilir. Kapının yalın ama evde oturana güven veren bir görünümü vardır. Öte yandan üst pervazda eski bir sigorta şirketinin (Balkan) levhası ise bu evin sigorta ettirildiğini kanıtlayan bir belge niteliğindedir.

Kapı üzerindeki şakşak, bilezik şeklindeki halka ile kapı mandalının Harem ve Selamlık yaşantısına göre nasıl kullanıldığını, kapının açılıp kapanmasının gizemini rehberlerden, görevlilerden öğrenmenizi tavsiye ederiz. Zemin katta yer alan ‘Hayat’ denilen zemini toprak ya da taş kaplı bölüm sokak cephesindeki sağır ve sağlam duvarları ile yapıyı adeta dışarıdan koruyarak omuzlamış gibidir. Bahçe yönüne gilistelerle açılarak ikinci bir güvenlik önlemi yanında iç mekanlara ışık, hava sirkülasyonu sağlar. Ana yaşama katları bahçe ve sokak arasında üretimle ilgili işlevler üstlenmiş hayat’ta hayvanlar ahır denilen yerde barındırılmıştır.

Zemin kat duvarları, büyük bir bölümü ahşap malzeme ile yapılan yapıya uzun ömürlülük taşıyıcılık ve hacimlerdeki önemli üretim aktivitelerinden dolayı yapıdaki yıpranmaların azaltılması, ayrıca dış tehlikelerden korunma düşüncesi ile taş olarak inşa edilmiştir. Yapının üst katları ise ahşap çatkılı ve kerpiç dolguludur. Taban ve tavan tahtaları, kapılar, oymalar, dolaplar sarı çamdan yapılmıştır.

Çatı cephelerdeki hareketliliği geniş saçaklarla çepeçevre kaplamaktadır. Birinci ve ikinci katlar planın ana öğesi olan sofanın etrafında gelişmiş, zemin katın taş duvarlarından sokağa ve bahçeye payandalar desteği ile taşırılarak arzulanan plan düzenine ulaştırılmıştır. Bu düzen gittikçe merkezileşen sofanın etrafında en üst katta özgün Türk Evi planına varmıştır.

Birinci katın merdiven başındaki iki oda selamlık, karşıdaki bölüm ile üst kat Harem’dir. Bu katta bulunan dönme dolap, selamlık ile harem arasında yemek servisinin yapılmasını sağlamaktadır. Her iki kattaki odalar aynı çatı altında yaşayan kalabalık aile tipine göre bireylerin tüm gereksinimlerini sağlayacak şekildedir. Her odada sedirli oturma düzeni, yer sofrasında yemek yeme, yer yatağında yatma, yatakların konulduğu yüklük içerisinde gusülhanede yıkanma olanağı vardır.

Pencereler evin bol ışık almasını sağlarlar. Ceviz ve çam kerestesinden yapılmış tavan süslemeleri ise zevk ve estetik anlayışının zengin örneklerindendir. Harem ve Selamlıkta bulunan 7 oda ile sofa geleneksel malzemelerle döşenmiş, zamanın yaşantısına uygun olarak özgün canlandırmalarla ve yerel müzikle ziyaretçilere sunulmuş, aktivitelerle desteklenmesi çalışmalarımız her geçen gün geliştirilmekte ve zenginleştirilmektedir.

Paylaşın

Karabük: Safranbolu, Kent Tarih Müzesi

Kent Tarih Müzesi; Karabük’ün Safranbolu İlçesi, Çeşme Mahallesi, Kale Altı Sokak üzerinde yer almaktadır. Şehir içi ulaşım araçları ile ulaşım sağlanmaktadır.

1904-1906 yılları arasında kale olarak adlandırılan tepeye inşa edilen Hükümet Konağı 19 Ocak 1976 yılına kadar hükümet konağı olarak kullanılmış ve bu tarihte çıkan bir yangın sonucunda kullanılamaz hale gelmiştir. 2000 yılında Kültür Bakanlığı tarafından başlatılan restorasyon çalışmalarına başlanmış ve 2006 yılında tamamlanarak, Kent Tarihi Müzesi olarak hizmete açılmıştır.

Kent Tarihi Müzesi, kentin kültürel, tarihsel, sosyal zenginliğini tanıtmak ve gösterebilmek amacıyla Safranbolu ile ilgili her türlü bilgi, belge, eşya, görsel malzeme, ses ve görüntü kayıtlarını bünyesinde bulundurmak, bu verilere dayalı geçici ve sürekli sergiler düzenlemek amacıyla kurulmuş kültür birimidir. Müze; Zemin 1. kat ve 2.kat olmak üzere 3 (üç) kattan oluşmaktadır. Safranbolu’nun günümüze kadar geçirdiği evreleri kronolojik olarak izleyebilir, yaşam ve kültürünü görüp eski bir Safranbolu Çarşısında gezebilirsiniz.

Birinci katta; Safranbolu’nun ve binanın tarihçesi, haritaları, kültürel yayınları, uydu görüntüsü, sergi salonu ve konferans salonu bulunmaktadır. İkinci kat girişindeki salonda, Cumhuriyet dönemine ait kıyafetler sergilenmekte, Fotoğraflarlar Safranbolu salonunda, Osmanlı döneminden Cumhuriyet dönemine kadar uzanan Safranbolu tarihi ile ilgili bilgiler görsel detaylarla aktarılmakta ve aynı zamanda Roma ve Bizans dönemi, Osmanlı dönemi ve Cumhuriyet dönemine ait madeni paralar ile diğer materyallerde sergilenmektedir. Etnografya salonunda geleneksel Safranbolu yaşamında kullanılan eşyalar sergilenmektedir.

Zemin katta; Safranbolu’da ticari hayat ve geleneksel el sanatları hakkında fotoğraflı bilgiler bulunmaktadır. Aynı zamanda; Esnaf ve Zanaatkarlar Çarşısında Şifa Eczanesi, Lokumcu, Yemenici, Kunduracı, Sayacı, Semerci, Saraç, Ahşap işçiliği, Demirci, Bakırcı, Kalaycı ve Esnaf kahvesi gibi Safranbolu’daki önemli esnafların çalışma ortamları özgün canlandırma tekniği ile ziyaretçilere sunulmuştur.

Paylaşın

Karabük: Cinci Hanı ve Hamamı

Cinci Hanı ve Hamamı; Karabük’ün Safranbolu İlçesi, Çeşme Mahallesi sınırları içerisinde yer almaktadır. Şehir içi ulaşım araçları ile ulaşım sağlanmaktadır.

Sultan İbrahim’in Anadolu Kazasker’lerinden Cinci Hoca (Kazasker Hüseyin Efendi) tarafından memleketi olan ilçeye bıraktığı eserlerden biri olan “Cinci Han” önemli bir mimari yapıdır. Kesme ve moloz taştan 17. yy. ortalarında yapılmış olan han, iki bölümden oluşmaktadır.

Ortadaki avluya açılan iki katlı revakların gerisine odalar, güney batısına ise avludan geçilen ahır bölümü yerleştirilmiştir. Avlunun ortasında bulunan havuz genel görünümünü bugün de korumaktadır. Yeni restore edilerek hizmete açılan 2 katlı 63 odalı Cinci Hanı’nın giriş kapısı, kilit ve anahtarı; Türk demir işçiliğinin ilginç örneğidir.

Cinci Hoca tarafından 1645 yılında yaptırılmış olup halen hizmet vermekte olan hamamda kadın ve erkeklere ait iki bölüm bulunmaktadır. Her ne kadar halk arasında geçmişte yeni hamam olarak ifade edilse de hem yaptıranın Cinci Hoca olması, hem de turistler tarafından daha fazla akılda kalıcı ve cezbedici olabileceği düşünülerek Cinci Hamamı olarak ifade edilmesinin yerinde olacağı düşünülmektedir.

Paylaşın