Dişi Şempanzeler Menopoza Giriyor

Menopoz evrimsel bir gizemdir. Evrim süreci genellikle en uygun olanın hayatta kalması olarak tanımlanır: Hayatta kalma ve üreme olasılığını artıran özelliklere sahip bireyler, bu özellikleri yavrularına aktararak bu özelliklerin popülasyonda daha yaygın olmasına neden olur.

Peki menopoz neden var? Kadınlar yaşamları boyunca doğurgan kalsaydı, bu onların genlerini aktarma olasılıklarını artırmaz mıydı?

Olası bir açıklama büyükanne hipotezi olarak adlandırılıyor: İleri yaşta bir kadının, kendi çocuğuna sahip olmaktansa, torunlarının hayatta kalmasını sağlamasına yardımcı olarak genlerini aktarma olasılığı daha yüksektir.

Menopoz insanlar dışında daha önce yalnızca birkaç balina türünde gözlemlenmişti. Ancak yeni bir araştırma şempanzelerin de menopoza girdiğini ortaya koydu. Araştırma bilim dergisi Science tarafından yayımlandı.

Araştırmacılar, 21 yıl boyunca Uganda’daki Kibale Ulusal Parkı’nda yaşayan 185 vahşi dişi şempanzeyi inceledi.

Doğurganlığın 30 yaşına gelindiğinde azalmaya başladığını ve 50 yaşın üzerindeki şempanzelerde hiç doğum gözlemlenmediğini buldular; bu da bir şempanzenin yetişkin yaşamının yaklaşık beşte biri boyunca kısır olduğu anlamına geliyor.

Araştırmacılar ayrıca idrar örneklerini kullanarak şempanzelerin üreme hormonu seviyelerini de izlediler ve bu hormonlarda yaşla birlikte meydana gelen değişikliklerin insanlarda menopoza benzer olduğunu buldular.

Şempanzelerde menopozun keşfi potansiyel olarak büyükanne hipotezine karşı bir darbe niteliğinde: insanlardan ve balinalardan farklı olarak yaşlı şempanzeler kızlarıyla birlikte yaşamıyor.

Araştırmacılar bunun yerine, üreme çatışması hipotezi adı verilen başka bir açıklama öne sürüyor: Çiftleşme fırsatları sınırlıysa, yaşlı dişilerin kısır hale gelmesi, genç akrabalarına daha iyi üreme şansı veriyor.

İnsanlar için hem büyükanne hem de üreme çatışması hipotezlerinin menopozun evrimsel kökenini açıklamada rol oynaması mümkün.

Columbia Üniversitesi evrim biyoloğu Alan Cohen, Science dergisine verdiği röportajda, şempanzelerde menopoz bulunmasının insan toplumlarındaki büyükanne hipotezini çürütmediğini söylüyor.

Arizona Eyalet Üniversitesi’nden memeli araştırmacısı Kevin Langergraber, Science dergisine verdiği röportajda bunun bir nedeninin, Ngogo’daki şempanzelerin özellikle iyi yaşam koşullarına sahip olması olabileceğini söylüyor.

Paylaşın

Dikkat Çeken Araştırma: Maymunların Kullandığı İşaretler Dilin “Başlangıç Noktası”

Bilim insanları dikkat çeken bir araştırmaya imza attı. Araştırma, şempanzelerle paylaştığımız son ortak atamızın da benzer el kol hareketlerinde bulunduğunu ve bu hareketlerin de bugün kullandığımız dilin “başlangıç noktası” olduğu sonucunu ortaya koydu.

Söz konusu araştırma, en yakın maymun kuzenlerimizdeki iletişimi dikkatle inceleyen ve bu dilin kökenlerini anlamaya yönelik devam eden bilimsel bir araştırmanın parçası.

İskoçya’da bulunan St Andrews Üniversitesi’nde yapılan bir araştırmaya göre insanlar, şempanzelerin ve bonoboların birbirleriyle iletişim kurmak için kullandıkları jest ve “işaretleri” anlıyor.

Bilim dergisi PLOS Biology’de yayımlanan çalışma için video temelli bir araştırma yapıldı ve gönüllülere maymunların hareketleri izletildi; ardından da hareketlerin ne anlama geldiği soruldu.

Araştırma, şempanzelerle paylaştığımız son ortak atamızın da benzer el kol hareketlerinde bulunduğunu ve bu hareketlerin de bugün kullandığımız dilin “başlangıç noktası” olduğu sonucunu ortaya koydu.

BBC Türkçe’nin aktardığına göre St Andrews Üniversitesi’nden baş araştırmacı Dr. Kirsty Graham, yapılan çalışmaya ilişkin “Tüm büyük-maymunların (şempanzeler ve bonobolar) iletişim kurmak için kullandıkları jestlerin yaklaşık yüzde 95’inin örtüştüğünü biliyoruz” ifadelerini kullandı ve şöyle devam etti:

“Dolayısıyla, bunun son ortak atamızda mevcut olabilecek ortak bir el kol hareketi yeteneği olduğuna dair zaten şüphelerimiz vardı. Ama artık atalarımızın el kol hareketleri yapmaya başladığından ve bunun dile uyarlandığından oldukça eminiz.”

Söz konusu çalışma, en yakın maymun kuzenlerimizdeki iletişimi dikkatle inceleyen ve bu dilin kökenlerini anlamaya yönelik devam eden bilimsel bir araştırmanın parçası.

Araştırma ekibi, çalışma için uzun yıllar vahşi şempanzeleri gözlemledi. Ekip, büyük maymunların her birinin, gruplarındaki diğerlerine mesaj iletirken 80’den fazla hareketten oluşan bir “sözlük” kullandığını keşfetti.

“Beni kaşı” gibi bir mesaj, uzun bir kaşıma hareketiyle; “bana yemeğini ver” mesajı ise ağza vurulan bir darbe ile iletiliyor. Yapraktan dişlerle şeritler koparmaksa, bir diğer şempanzeye yapılan kur anlamına geliyor.

Hareketlerin tercümesi

Bilim insanları bu çalışmada gönüllülere izletilen görüntüleri kayıttan gösterdi. Ardından da gönüllüler, araştırmacılar tarafından hazırlanan çoktan seçmeli testlerde, hareketlerin neye karşılık geldiğine ilişkin tercihler yaptı.

Katılımcılar, iyi bir performans sergileyerek şempanzeler ve bonoboların hareketlerini yüzde 50’nin üzerinde bir oranda doğru yorumladı.

St Andrews Üniversitesi’nden Dr Catherine Hobaiter, sonuçlardan çok şaşırdıklarını belirterek, “Hepimizin bunu neredeyse içgüdüsel olarak yapabileceği ortaya çıktı” diye konuştu.

Sonucun iletişimin evrimi açısından büyüleyici olduğunu kaydeden Hobaiter, gülerek “Öte yandan da bunun nasıl yapılacağı konusunda yıllarca eğitim almış bir bilim insan olarak gerçekten oldukça sinir bozucu” dedi.

Paylaşın