Erdoğan’dan ‘Enflasyon’ Açıklaması: Çözeceğiz

Marmaris’te Sivil Toplum Kuruluşları ve Kanaat Önderleri Buluşması’nda konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Enflasyon ve hayat pahalılığı meselesi, tüm dünya gibi bizim de başımızı ağrıtan en önemli husustur. Kovid-19 salgınıyla başlayan, bölgesel çatışmaların olumsuz etkileriyle derinleşen enflasyon hususunda vatandaşlarımızın karşılaştığı sıkıntıların hepsinin farkındayız” dedi ve ekledi:

Haber Merkezi / “Dış dinamikler ve genel ekonomik gelişmelerle birlikte fırsatçılıktan ve tamahkârlıktan da kaynaklanan bu sorunu mutlaka çözeceğiz. Piyasa gerçeklerinden kopuk bir şekilde fahiş fiyat arttırarak insanımızın lokmasına göz dikenlerle mücadelemiz sürecektir. Fiyat istikrarı ve anti enflasyonist yaklaşımdan taviz vermeden, büyüme odaklı ekonomik programımız doğrultusunda gerekli adımları atıyoruz ve atacağız. İnşallah yılsonuna doğru uyguladığımız politikaların olumlu etkilerini somut olarak hissetmeye başlayacağız.”

AK Parti Genel Başkanı Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Muğla programı kapsamında Marmaris’te bir otelde düzenlenen Sivil Toplum Kuruluşları ve Kanaat Önderleri Buluşması’nda katıldı.

Türkiye’yi yatırım, istihdam, üretim, ihracat ve cari fazla yoluyla büyütme stratejisini kararlılıkla uyguladıklarını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, geçen yıl yaşanılan deprem felaketine ve bölgede patlak veren çatışmalara rağmen hedeflerinden kopmadıklarını vurguladı. Turizmde 2023’ü rekor ziyaretçi sayısı ve turizm geliriyle kapattıklarını bildiren Erdoğan, bu sene hedefin 60 milyon turist sayısı ve 60 milyar dolar turizm geliri olduğunu ifade etti.

İhracatta yakalanan ivmenin hız kesmeden devam ettiğinin altını çizen Erdoğan, “Geçen yıl 256 milyar dolarla tarihimizin en yüksek ihracat rakamına ulaşmıştık. Ocak ve şubat ihracat rakamlarımız da oldukça iyi geldi. Şubat ayında ihracatımız, bir önceki yılın aynı ayına kıyasla yüzde 13,6 artarak, 21 milyar doları aştı. Şubat ayında 12 aylık ihracat rakamımız ise yüzde 1,6 artışla 259 milyar doları buldu” bilgisini paylaştı.

Erdoğan, büyüme tarafında da olumlu tablonun devam ettiğini dile getirerek, sözlerini şöyle sürdürdü: “Geçtiğimiz sene yüzde 4,5 büyüme oranıyla Avrupa Birliği ülkeleri içinde ilk sırada yer aldık. Millî gelirimiz, 1 trilyon dolar sınırını geçerek, tarihimizde ilk kez 1 trilyon 119 milyar dolara ulaştı. Böylece çok kritik bir psikolojik eşiği daha aşmayı başardık. Bölgemizde çatışmalar durulup istikrar arttıkça, inşallah daha iyi yerlere geleceğimize inanıyorum.

Enflasyon ve hayat pahalılığı meselesi, tüm dünya gibi bizim de başımızı ağrıtan en önemli husustur. Kovid-19 salgınıyla başlayan, bölgesel çatışmaların olumsuz etkileriyle derinleşen enflasyon hususunda vatandaşlarımızın karşılaştığı sıkıntıların hepsinin farkındayız. Dış dinamikler ve genel ekonomik gelişmelerle birlikte fırsatçılıktan ve tamahkârlıktan da kaynaklanan bu sorunu mutlaka çözeceğiz.

Piyasa gerçeklerinden kopuk bir şekilde fahiş fiyat arttırarak insanımızın lokmasına göz dikenlerle mücadelemiz sürecektir. Fiyat istikrarı ve anti enflasyonist yaklaşımdan taviz vermeden, büyüme odaklı ekonomik programımız doğrultusunda gerekli adımları atıyoruz ve atacağız. İnşallah yılsonuna doğru uyguladığımız politikaların olumlu etkilerini somut olarak hissetmeye başlayacağız.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu süreçte üreten, ihracat yapan, çalışan, ekonomiye katkı veren herkesin yanında olmayı sürdüreceklerini vurgulayarak, Türkiye olarak son yıllarda elde edilen kazanımların arka planında siyasi istikrar ve güven ortamının kurulması olduğuna dikkati çekti.

Geri bırakılan 21 yıl içerisinde terör saldırılarından, darbe girişimine, sokak olaylarından tabii afetlere kadar pek çok sıkıntı yaşandığını anımsatan Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti: “Bir başka ülkenin başına gelse yerle yeksan olmasına yol açacak nice sınamayla nice badireyle karşı karşıya kaldık. Birileri bizim daha önceki dönemlerde ülkeyi yönetenlerin başına geldiği gibi tökezleyeceğimizi, hedeflerimizden vazgeçeceğimizi, statükoya teslim olacağımızı düşündü ama biz tüm bu zorlukların üstesinden alnımızın akıyla gelmeyi başardık. Son olarak 14-28 Mayıs seçimleriyle ülkemizin güven ve istikrarını hedef alan bir senaryoyu daha yırtıp attık.

Daha düne kadar Türkiye’yi birlikte yönetmekten bahsedenlerin, ülkemize güya, barış, huzur ve demokrasi getirmeyi vadedenlerin, ‘Halil İbrahim Sofrası kurduk’ diyerek, milletin gözünü boyayanların, velhasıl kendi içlerindeki kavgayı, çekişmeyi ve rekabeti örtmek için hayal satanların ne hâllere düştüklerini hepimiz görüyoruz. Ortak değer ve prensipler yerine şahsi çıkarları üzerinde ittifak yapanlar, esen ilk rüzgârda darmadağın oldular. Dün bizim kendileriyle ilgili olarak dile getirdiğimiz eleştirilerin, çok daha fazlasını bugün eski ittifak ortaklarına bizzat kendileri söylüyor. Ne diyelim, demek ki milletimizin verilmiş sadakası varmış.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, milletin 14- 28 Mayıs’taki tercihiyle Türkiye’nin son 21 yılda çok ağır bedeller ödeyerek elde ettiği kazanımlara sahip çıktığını belirterek, “Ülkemiz altın değerinde bir beş yıl daha kazanmıştır. Bunu en iyi, en doğru, en etkili şekilde değerlendirmemiz gerekiyor” dedi.

“Kaybeden şehirlerimiz ve vatandaşlarımız oluyor”

Türkiye Yüzyılı’nın inşasını ancak merkezi idare ve yerel yönetimlerin el ele vererek, uyum içinde çalışarak gerçekleştirebileceklerini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, bunun en çarpıcı örneğinin depreme hazırlık çalışmaları olduğunu söyledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Bir taraftan 6 Şubat’ta yaşadığımız büyük felaketin izlerini silerken diğer taraftan da şehirlerimizi daha dayanıklı hâle getirmemiz çok önemlidir. Kentsel dönüşüm projeleri ve şehircilik altyapımızın yenilenmesi başta olmak üzere ülkemizin afetlere karşı hazırlıklarını süratle tamamlamak istiyoruz. Cumhurbaşkanlığı ve bakanlıklar olarak biz ülkemizi bir an önce depreme hazırlayalım derken yerel yönetimler aksi istikamette çaba gösterirse kaybeden şehirlerimiz ve vatandaşlarımız oluyor.

Aynı şekilde biz hizmet ve eser siyaseti için koştururken, mahallî idareler istismar siyasetiyle hareket edince kaybeden yine şehirlerimiz oluyor. Muğla’da, İzmir’de, Hatay’da yıllardır, Ankara ve İstanbul’da son beş senedir bu acı gerçekle maalesef yüzleşiyoruz. Öyle ki bu şehirlerimizde işlerin daha fazla kötüye gitmemesi, insanımızın daha fazla zorluk çekmemesi için biz sorumluluk üstlendik. Normalde belediyelerin görevi olan hizmet, yatırım ve eserleri de çoğu zaman bakanlıklarımız vasıtasıyla biz yaptık, yapıyoruz.”

Erdoğan, Marmaris ve Fethiye Körfezi’nin balçıktan temizlenmesi için gönderdikleri iki tarama ve dip temizleme gemisinin dün Marmaris Limanı’na ulaştığını belirterek, gemilerin bu hafta tarama çalışmalarına başlayacağını söyledi.

Turizmle birlikte diğer alanlarda da şehrin ve ilçenin yanında olmayı sürdüreceklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle tamamladı: “Asıl umudumuz yerelde bir değişimin başlamasıdır. Marmaris başta olmak üzere tüm ilçeleriyle Muğla’mızı da Cumhur İttifakı’nın gerçek belediyecilik vizyonuyla buluşturmayı arzu ediyoruz. Büyükşehir belediyesinde Aydın Hocamızla, Marmaris’te Serkan Yazıcı kardeşimizle el ele vererek inşallah şehrimizi hak ettiği yerlere getireceğiz. Rabbim yar ve yardımcımız olsun diyorum. Şimdiden her birinize destekleriniz için teşekkürlerimi iletiyorum.”

Paylaşın

Marmaris Açıklarında 3.9 Büyüklüğünde Deprem

Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD), sosyal medya hesabı üzerinden, Muğla’nın Marmaris ilçesi açıklarında 3.9 büyüklüğünde deprem meydana geldiğini duyurdu.

Haber Merkezi / AFAD’ın açıkladığı verilere göre, saat 10.45’de meydana gelen depremin derinliği 24.85 kilometre olarak ölçüldü.

Deprem, Marmaris’e 162.22 kilometre, Yunanistan’ın Dodecanese kentine ise 65 kilometre mesafede meydana geldi.

Düşük ölçekli olan depremin etkilediği bölgelerde herhangi bir zarar rapor edilmedi.

Paylaşın

Marmaris açıklarında 4,6 büyüklüğünde deprem

Muğla’nın Marmaris ilçesi açıklarında 4,6 büyüklüğünde bir deprem meydana geldiğini duyuran Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD), İzmir’in Çeşme ilçesi açıklarında 3.5 büyüklüğünde deprem meydana geldiğini bildirdi.

Haber Merkezi / AFAD, Akdeniz’de Muğla’nın Marmaris ilçesi açıklarında saat 01.50’de 4,6 büyüklüğünde bir deprem meydana geldiğini duyurdu. AFAD’dan konuya ilişkin yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi: Akdeniz’de Muğla’nın Marmaris ilçesi açıklarında saat 01.50’de 4,6 büyüklüğünde bir deprem meydana geldi.

AFAD, daha önce yaptığı açıklamada ise İzmir’in Çeşme ilçesinin açıklarında saat 19:15’te 3.5 büyüklüğünde bir depremin meydana geldiğini duyurdu. AFAD, açıklamasında, depremin derinliğinin 7.85 kilometre olduğu aktardı.

Paylaşın

Muğla: Marmaris, Hydas Antik Kenti

Hydas Antik Kenti; Muğla’nın Marmaris İlçesi, Turgut Köyü sınırları içerisinde yer almaktadır. Şehir içi ulaşım araçlarıyla ulaşım mümkündür.

Hydas Antik Kenti, Turgut Köyünün Güney-Doğusunda bulunan ve denize dik inen dağların yaklaşık 270 Metre yüksekliğinde, oldukça dik bir tepe üzerinde müstahkem bir yerleşim yeridir.  Bozburun Yarımadasının batı kıyısında yer alır.

Anadolunun Güneybatı ucunda, Karia bölgesinde bulunan bu yarımada, Ege ve Akdeniz arasındaki deniz ticaret yollarını  iyi kontrol altında tutan bir konuma sahiptir. Savunma duvarları ile çevrili yerleşim, kale ve kuzeybatı güneydoğu yönünde uzanan 6 km.lik bir dağ sırasının en dar yerinde kayalık bir sırt üzerinde kurulmuştur. Akropol ve batısında ki yerleşim alanı yaklaşık 3.5 ha bir alanı kapsamaktadır.

Kent içinde bölgeye özgü basamaklı piramit mezar taşlarının kullanıldığı bir mezarlık alanı bir çok sarnıç, yapı kalıntılarına ait temel izleri, bir kutsal alan, bir liman, piramit çatılı bir anıt mezar gibi kalıntılar bulunmaktadır. Kentte,  mimari teknik ve küçük buluntulara göre hellenistik, arkaik ve geometrik  dönem izlerine rastlanmaktadır. Antik kentte Anıtlar ve Müzeler Genel Müdürlüğü’nün izinleri ile Almanya uyruklu Mathias Benter 1997-2005 yılları arasında arkeolojik yüzey araştırması çalışmalarını sürdürmüştür.

Hydas antik kenti sınırları içinde bulunan Pramit çatılı anıt mezar Akropolün kuzeyinde vadi tabanından yaklaşık 35 Mt. Yüksekliğinde inşa edilmiştir. Vadiden ulaşılması zor bir kayalık yükselti üzerinde kuruludur. Mezar odasının duvar örgüsü kaba işlenmiş poligon taşlardan oluşmaktadır. Uç noktası düzeltilmiş, dik piramit biçimdeki bir çatı, kübik mezar odasının tavanını örtmektedir.

Bunun en üstünde belki bir standart y7a da buna benzer bir öge bulunmaktadır. Mezarda kireç katkılı bir sıva kullanılmıştır. Mezarın tabanındaki pervaz üzerinde bu sıva içinde 4 yuvarlak ize rastlanmıştır. Muhtemelen bu izler yapıyı süsleyen vazolara ait olabilir. Yapının alçak girişi çökmüş durumdadır. Bu alan içinde M.Ö 4 ve 3. yüzyıllara tarihlenebilen okunması zor bir yazıt mezarın Diagoras adında bir savaşçıya ait olduğu bilgisini vermektedir.

(Görseller: timestopmugla.com)

Paylaşın

Muğla: Bybassios Antik Kenti

Bybassios Antik Kenti; Muğla’nın Marmaris İlçesi, Orhaniye Köyü sınırları içerisinde yer almaktadır. Şehir içi ulaşım araçlarıyla ulaşım mümkündür.

Kentin sur kalıntıları orman içinde dağınık bir arazide yer almaktadır.Buradaki bir ada üzerinde de kale kalıntıları göze çarpmaktadır. Diodoros Apollon tarafından kurtarılıp Khersonese’ye getirilen kız kardeşlerinden Parthenos adlı kız kardeşin Bybassios tapınağı ile ödüllendirildiğinden bahseder. Prof. E. Benn, Gölenye yakınlarında bulduğu yazıta dayanarak, Castabus’taki kutsal yerin Bibassios’lulara ait olduğunu belirtmektedir.

2005 yılında Ege Üniversitesi işbirliğiile Marburg Phillips-Üniversitesi’nden Winfried Held başkanlığında gerçekleştirilen yüzey araştırmasına başlanmıştır. 2007  yılında Bybassos’ta kuzeydoğu liman bölgesindeki rıhtım düzenlemeleri konusunda bilgi toplamak amacıyla jeomanyetik yüzey araştırması ve yeraltı radarı kullanılmıştır. Bybassos’un kara tarafında kalan başka bir yükselti olan OyukluTepe ile Bybassos arasındaki ızgara planlı bir yerleşim alanına rastlanmıştır.

Eski Çağda bir yarımada üzerinde yer alan Bybassos, Arkaik ve Klasik dönemlerde bir liman olduğu anlaşılmaktadır. Bizans surlarının varlığı liman olarak kullanımının sürdüğüne işaret etmektedir. Belgelenen yapılar arasında Erken Bizans Dönemine ait dairesel planlı bir yapı ile apsise bitişik bir odası bulunan Kilikya tipinde bir kilise sayılabilir. Alanda ayrıca Kalkolitik Döneme ait buluntulara rastlanmıştır.

(Görseller: timestopmugla.com)

Paylaşın

Muğla: Marmaris, Syrna Antik Kenti

Syrna Antik Kenti; Muğla’nın Marmaris İlçesi, Bozburun Yarımadası’ndaki tarihi Bayır Köyü, Yoncaağız Tepesi üzerindedir. Şehir içi ulaşım araçlarıyla ulaşım mümkündür.

Syrna, Luwi veya Karia dilinden gelen bir sözcük olup anlamı anlaşılamamıştır.  Hellen çağında çoğu kez kentlere bazı isimler yakıştırılmıştı. Bu geleneğe göre Syrna içinde bir mythos söylenmiştir. Karia kralının kızı Syrna, Asklepios’un oğlu, Troia’yı kuşatan Akhaias ordularının hekimi Podaleirio ile evlenmiştir.

Kral da onlara Bozburun yarımadasını armağan etmiştir. Podaleirios da burada iki kent kurarak birisine eşi Syrna’nın ismini vermiştir. Syrna’nın ne zaman kurulduğu ve tarihi konusunda yeterli bir bilgi yoktur. Ayrıca yörede yeterli bir araştırma yapılmadığından bu konudaki bilgilerimiz çok yetersizdir.

Syrna, Hellenistik çağda Asklepios Mabedi ile ünlenmişti. Bugün Yoncaağız tepesi üzerinde kente ait surlardan bazı kalıntılar ile yapı temelleri görülmektedir. Tepenin altında ise içerisi oyulmuş, 2 m. uzunluğunda sandık tipi bir mezar dikkate çekmektedir. Prof. Bilge Umar, Bayır köyü içerisinde bir sunak, sütun parçaları ve üzerinde bir yılan kabartması olan bir sütun parçası görmüşse de ertesi yıl aynı yere gittiğinde yok olduklarını fark etmiştir.

Ayrıca George E.Bean de köy camisi önündeki döşeme taşları arasında dikkatini çeken kabartma da ne yazık ki yok olmuştur. Syrna’dakiAsklepios mabedinin de yeri kesinlik kazanamamıştır. Bununla beraber yeni yapılan camiin temel kazısında çok sayıda mimari kalıntı ile küçük buluntular çıktığını köylüler söylemektedir. Ancak onların da ne oldukları bilinmiyor.

Paylaşın

Muğla: Marmaris, Nimara Mağarası

Nimara Mağarası; Muğla’nın Marmaris İlçesi, Cennet Adası üzerinde yer almaktadır. Şehir içi ulaşım araçlarıyla ulaşım mümkündür.

Cennet Adasının en yüksek noktasında açık denize, Marmaris Körfezine ve adanın iki tarafında yer alan boğazlara hakim bir noktada bulunan yapı kalıntıları burada stratejik öneme sahip bir yerleşim olduğunu kanıtlar.  Mağara doğal oluşumları ve ele geçirilen arkeolojik buluntuları nedeni ile 1999 yılında I. Derece Arkeolojik ve Doğal Sit Alanı olarak koruma altına alınmıştır.

Mağaranın 60m. genişliliğinde olan giriş kısmı orijinal olmayıp, aşındırma ve tektonik nedenlerle bu kısımdaki kaya kütlesinin mağaranın içine düşmesi sonucu meydana geldiği belirlenmiştir. Mağaranın alt kotlarında yüksek olmayan dikitler, güneybatı yönünde ise yüksek sarkıt ve dikitler ile mağara sütunları yer almaktadır.

Nimara Mağarası,Cennet Adasının en yüksek noktasında yer alan antik yerleşimin güneybatısındadır.Mağaranın antik dönem kullanımı tamamen bu yerleşim halkı ile bağlantılıdır. Ele geçirilen buluntular mağaranın bir tapınım yeri olduğunu kanıtlamaktadır.

1998 yılında mağarada kum taşından yapılmış iki kadın heykelinin bulunması ve gün geçtikçe artan doğal ve arkeolojik tahribatın önlenebilmesi için Marmaris Belediye Başkanlığının katkıları ile Marmaris Müze Müdürlüğü tarafından 29.07-10.10.2007 tarihleri arasında mağarayı kurtarmak amacı ile kazı çalışmaları gerçekleştirilmiştir.

Mağarada gerçekleştirilen kurtarma kazısında;

  • Dibi yarık bir kemik alet ucunun batı Avrupa’nın Üst paleolitik Dönem Kültürlerinden Aurugnacien kültürde ilk defa ortaya çıkan bir alet türüne ait olduğu,
  • Obsidienden yapılmış keski ve dilgiler ile bunlara ait yongaların M.Ö.20.-10.bin yılları arasına tarihlenmesi ile,Marmaris’in yazılı kaynaklarda en eski yerleşim tarihi olarak geçen M.Ö.III.bin tarihi M.Ö. 20.bine kadar yükselmiştir.

Mağaranın yöremiz ve ülkemiz kültür ve turizmine kazandırılabilmesi amacı ile Marmaris Müze Müdürlüğü ve Marmaris Belediye Başkanlığı tarafından yürütülen çalışmalar tamamlanarak,mağara yürüyüş yolu ile birlikte 18 Mayıs 2008 tarihinde ziyarete açılmıştır.

Paylaşın

Muğla: Marmaris, Kastabos Antik Kenti

Kastabos Antik Kenti; Muğla’nın Fethiye İlçesi, Hisarönü Köyü’nün güneyindeki Eren dağı üzerindedir. . Şehir içi ulaşım araçlarıyla ulaşım mümkündür.

Yöre halkının Pazarlık veya Gavur Pazarı diye isimlendirdiği düzlükte Kastabos antik mabet-kenti bulunuyordu.
Kastabos, Karia dilinden gelen “Tapınak Düzlüğü” anlamında bir sözcüktür. Aynı isimde Klikia ve Kappadokia’nın yakınındaki Lykaonia civarında iki kent daha bulunmaktadır.

Kastabos’un bulunduğu yöreyi ilk kez 1886’da T.A.B. Spatt araştırmış ve bir mabetle karşılaşmıştır. Spatt bu mabedin Leto’la ait olduğunu ileri sürmüş,Prof. Cook’da bu ismi benimsemiştir. Antik kaynaklarda ise Kastabos’un,Artemis mabedinden ötürü isminden söz etmektedir.

George Bean’de Gölenye’de (İçmeler) gördüğü yazılı bir taş üzerinde Kastabos ismini okumuştur. Ayrıca Bybassos kentinde de Apollon’a şarkı söyleyen Hemithea’nın ismine rastlanmıştır. Bybassos da, Kastabos’a 1-2 km. uzaklıktadır. Bu nedenle de Kastabos’un kime ait olduğu oldukça tartışmalıdır.

Kime ait olduğu kesinleşemeyen bu mabet ,Helenistik çağda İon nizamında yapılmıştır. Uzun kenarlarında 11’er, kısa kenarlarında da 6’şar sütun bulunmaktadır. Büyük bir olasılıkla Kastabos bu tapınaktan ötürü önem kazanmıştır. Onun dışında dikkati çekecek herhangi bir kalıntı ile karşılaşılmamış olması buranın yerleşimden çok bir tapınak yeri olduğunu göstermektedir.

(Görseler: timestopmugla.com)

Paylaşın

Muğla: Marmaris, Thyssanos (Söğüt Kaletepe)

Thyssanos (Söğüt Kaletepe); Muğla’nın Marmaris İlçesi, Bahçeli Mahallesi sınırları içerisinde yer almaktadır. Şehir içi ulaşım araçlarıyla ulaşım mümkündür.

45 dakikalık bir yürüyüş yolu sonunda ulaşılan kale doğal korunaklıdır. Kuzeyde yamaç yerleşimlerini ve civar tepeleri ve güney, güney doğu cephede deniz ticaretini ( Olasılıkla Rodos Adaları ile ) kontrol altında tutuyor olmalıydı.

Kalenin Güney doğusunda iki lentosu ile giriş kapısına oldukça iyi korunmuştur.  Kapıya ulaşan merdivenler yıkıntı taşlarla örtülmüştür. Kale iç avlusu içinde içi taş dolguyla kaplı, yaklaşık 6 m çapında yuvarlak planlı bir sarnıç bulunmaktadır. Sarnıcı oluşturan duvarın üzeri sıvanmıştır.

Yerleşimi (garnizon) çevreleyen sur duvarları harçlı yığma taşlarla örülmüştür. Duvarlar ortalama 2,5-3 m. yükseklikte korunmuştur.  Kaleyi çevreleyen tahkimat kuzey, güney ve doğuda taş duvar olgusuyla kendini gösterirken batıda doğal ana kaya ile kuşatılmıştır.

Kalenin güney sur duvarını dıştan destekler nitelikte 7X7 m. likte üç kule, bölgenin deniz trafiğini kontrol altında tutuyor olmalıydı. Aynı doğrultudaki sur duvarları iç kısmında, içleri taş dolgu ile dolu , beden duvarları kısmen ayakta 3 adet dikdörtgen planlı yapı kalıntısı yer almaktadır. Yerleşimin, Geç Roma veya Bizans dönemlerinde uç kale olarak kullanıldığı düşünülmektedir.

Paylaşın

Muğla: Marmaris, Amnistos (Karacasöğüt)

Amnistos (Karacasöğüt) Antik Kenti; Muğla’nın Marmaris İlçesi, Sedir Adası’nın güney batısında, Altınsivri denilen tepenin yaklaşık 6-7 km. batısındadır.

Amnistos; Kamiros Kenti’ne bağlı idi. 1954′te Bean ve Cook tarafından yapılan yüzey araştırmasında Söğütköy’de tespit edilen kalıntılar burunda yer alan bir kale; bir kule ve aşağıdaki körfezin kıyısında isodomos tekniği gösteren bir rıhtım duvarından ibarettir.

Kalenin inşasında hem kesme taş; hem de polygonal teknik kullanılmıştır. Duvarlar bosajlıdır. Kuzeyde 1.6 m genişliğinde ve yaklaşık 3 m yüksekliğinde bindirme kemerli bir kapıya sahiptir. En tepede 0.5 m kalınlığında duvarlara sahip bir yapı yer alır.

Kule ise batıdadır ve yakın zamanda bloklarının alınması yüzünden büyük ölçüde harap olmuştur. Siyah firnisli bir Attika tuzluğu MÖ 5. yy’ın son çeyreği ya da 4. yy’ın ilk çeyreğine tarihlendirilmiştir. Yaklaşık 800 m genişliğindeki bir vadi denizden içeri kesimlere doğru 3 km kadar devam eder. Vadinin içinde sürekli akan bir dere ile kıyıdan yaklaşık 1.5 km uzakta 60 m uzunluğunda bir teras duvarı bulunmaktadır.

Duvar 1 m yüksekliğe kadar korunmuştur. Söğüt’ün 1.6 km uzağındaki İçme adında küçük bir koyun kıyısında bulunan Amnistoslu birine ait mezar yazıtından dolayı Amnistos Antik Kenti’nin burada olduğu düşünülse de kesin bir sonuca varmak mümkün değildir. Koyda ayrıca iki mezar sunağı ile Hellenistik Dönem çanak çömlek parçaları bulunmuştur.

Paylaşın