G7 Ülkelerine Tepki: Milyonlarca Kişiyi Açlıktan Ölüme Terk Ettiniz

Uluslararası sivil toplum kuruluşu Oxfam, küresel gıda güvenliği kriziyle mücadele için 4,5 milyar dolar ayıran G7 (Almanya, ABD, Birleşik Krallık, İtalya, Fransa, Japonya, Kanada) ülkelerini kınadı.

Birleşik Krallık tarafından kurulan ve merkezi Kenya’da yer alan Oxfam’dan Max Lawson, salı günü yaptığı açıklamada G7 ülkelerinin “milyonlarca kişiyi açlıktan ölüme terk ettiğini” söyledi.

Oxfam’ın eşitsizlik politikası başkanı Lawson, son 10 yılın en büyük gıda krizinin yaşandığı bir dönemde 4,5 milyar dolarlık bütçenin bununla mücadelede çok yetersiz kaldığını belirtti.

Lawson, “Birleşmiş Milletler’in insani yardım çağrılarındaki büyük boşluğu doldurmak, açlığı sona erdirmek ve gıdayla tarım yatırımlarını finanse etmek için en az 28,5 milyar doların” gerekli olduğunu ifade etti.

G7 ülkeleriyse, en son açıklanan 4,5 milyar dolarlık paketle birlikte bu yıl gıda kriziyle mücadele için toplamda 14 milyar dolar ayırdı. Fakat bu miktarın ne kadarının ihtiyacı olan ülkelere gönderildiği net değil.

ABD, Ukrayna’ya gönderilecek ve “küresel açlıkla mücadele” amacı için de kullanılacak 5 milyar dolarlık bir silah ve yardım paketini mayısta onaylamıştı. Öte yandan ABD’li siyasi yayın kuruluşu Politico’nun haberine göre henüz açlıkla mücadele için ayrılan miktar gönderilmedi.

Oxfam’a göre küresel gıda ve açlık krizinden en çok Doğu Afrika etkileniyor. 70 yılın en kötü kuraklığının yaşandığı Etiyopya, Kenya ve Somali’de her 48 saniyede bir kişi açlıktan ölüyor.

(Kaynak: Independent Türkçe)

Paylaşın

G7’den ‘Çin’in İpek Yolu’na Alternatif Proje

ABD, İngiltere, Almanya, İtalya, Fransa, Japonya ve Kanada’dan oluşan G7’nin liderleri, gelişmekte olan ülkelerde altyapının finansmanı için 600 milyar dolar fon sağlama kararı aldı.

G7’nin planı, “Çin’in İpek Yolu” olarak nitelendirilen “Kuşak ve Yol” Projesi’ne alternatif bir girişim. Çin’in trilyonlarca dolarlık altyapı inisiyatifi, ülkeleri çok fazla borçlandırdığı gerekçesiyle eleştiriliyordu.

G7’nin Küresel Altyapı ve Yatırım için Ortaklık Planı geçen yıl İngiltere’de yapılan G7 görüşmelerinde gündeme gelen bir progam.

ABD Başkanı Joe Biden, planın herkes için kazançlı olacağını söyledi. Biden, G7’nin planı için “Net olmak istiyorum. Bu yardım ya da hayır girişimi değil. Herkese kazanç sağlayacak bir yatırım. Ülkelerin demokrasilerle ortaklık yapmanın somut yararlarını görmesine yardımcı olacak” dedi.

Plan kapsamında ABD; hibeler, federal fonlar ve özel yatırımlardan 200 milyar dolarlık bir bütçe vadetti. Avrupa Birliği de 300 milyar euroluk kaynak sözü verdi.

Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, projenin amacının “kalkınmakta olan ülkelerdeki ortaklarımıza bir seçenekleri olduğunu göstermek için olumlu bir yatırım duygusu sunmak” olduğunu söyledi.

Altyapı programı ilk olarak 2021’de İngiltere’de yapılan G7 toplantısında gündeme gelmişti. O dönem “Daha iyi bir dünya inşa et” adını taşıyan ABD öncülüğündeki planda gelişme kaydedilememesi üzerine adı Küresel Altyapı ve Yatırım için Ortaklık Planı olarak değiştirilmiş ve 2022 G7 zirvesinin gündemine alınmıştı.

G7 ülkeleri yeni planlarıyla iklim değişikliğiyle mücadeleyi, küresel sağlığı iyileştirmeyi, cinsiyet eşitliğini ve dijital bir altyapı geliştirmeyi hedefliyor. Büyük projeleri arasında, Angola’da güneş enerjisiyle çalışan bir tesis, Senegal’de bir aşı fabrikası ve Mısır ve Afrika Boynuzu üzerinden Singapur’u Fransa ile bağlayacak 1609 kilometre uzunluğunda bir su altı telekomünikasyon kablosu da sayılıyor.

G7’nin planı, Çin’in Kuşak ve Yol İnisiyatifi’ne karşı gündeme gelmişti.

Çin, lideri Şi Cinping’in 2013’te duyurduğu proje ile gelişmekte olan ülkelere liman, yol ve köprü gibi altyapı projelerinde finansman sağlıyor.

Kuşak ve Yol İnisiyatifi, ticari ilişkileri geliştiriyor. Ancak inisiyatif, aynı zamanda zaten borç yükü altında ezilen ülkelere yüksek faizli krediler sağladığı ve bu ülkeler borçlarını ödeyemedikleri takdirde önemli varlıklarına el koyma aracı olarak kullanıldığı gerekçesiyle eleştiriliyor.

(Kaynak: BBC Türkçe)

Paylaşın

Pasifik’te Çin’e Karşı ABD Öncülüğünde Yeni Beşli Grup

Amerika Birleşik Devletleri (ABD), Avustralya, Japonya, Yeni Zelanda ve İngiltere, Pasifik ada ülkeleriyle ekonomik ve diplomatik ilişkileri güçlendirmek amacıyla gayri resmi bir grup kurdu.

Euonews Türkçe’den Mustafa Bag’in haberine göre, Beyaz Saray’dan yapılan açıklamada Başkan Joe Biden yönetiminin, Hint-Pasifik bölgesine daha fazla kaynak aktarma sözü verdiği bildirildi.

5’li grubun kurulması, Çin’in, yabancı yatırıma ihtiyaç duyan Pasifik ada ülkeleriyle ekonomik, askeri ve polisiye alanlarda ilişkilerini güçlendirmeye çalıştığı bir sürece denk geliyor.

PBP (Partners in the Blue Pacific) olarak adlandırılan grup, Pasifik bölgeselciliğini kuvvetlendirmeye ve Pasifik’te yer alan adalarla dünyanın geri kalanı arasındaki ekonomik bağları güçlendirmeye odaklanacak.

“Pasifik toplumlarının yararına olan bu bölgeyi destekleme konusundaki ortak kararlılıkta birleşiyoruz” ifadesine yer verilen Beyaz Saray’ın açıklamasında, “Ayrıca bu vizyonu Pasifik bölgeselciliği, egemenlik, şeffaflık, hesap verebilirlik ve en önemlisi Pasifik Adaları tarafından yönetilen ve idare edilen ilkelere göre nasıl gerçekleştireceğimiz konusunda da bir araya geliyoruz” denildi.

Beyaz Saray Hint-Pasifik Koordinatörü Kurt Campbell yaptığı açıklamada, Washington’ın, stratejik öneme sahip bölgede Çin’e karşı koymak için angajmanını artırdığı bir ortamda daha fazla üst düzey ABD’li yetkilinin Pasifik ada ülkelerini ziyaret etmesini beklediğini söyledi.

PBP, Hint-Pasifik bölgesinde ‘Çin’i dengelemeye’ yönelik bir ittifak olarak değerlendirilen ve ABD, Hindistan, Japonya ve Avustralya’nın katılımıyla kurulan Quad İttifakı’ndan farklı olarak daha ziyade (yine Pekin’e karşı) bölge ada ülkeleriyle ilişkileri güçlendirmeyi amaçlıyor.

Paylaşın

G7’den Rusya’ya Yönelik Yeni Yaptırımlar

Aralarında ABD, İngiltere, Almanya ve Fransa gibi ülkelerin bulunduğu G7 ülkeleri, Rusya’ya yönelik yeni yaptırım paketi kapsamında Rusya’dan petrol ithalatını kademeli olarak bitireceklerini ya da tamamen keseceklerini duyurdu.

Sanayileşmiş 7 ülkenin lideri video konferans aracılığıyla yaptıkları zirveye Ukrayna Devlet Başkanı Zelenski de katıldı. Liderlerin zirvesi yaklaşık bir saat sürdü. Zirvede Rusya’dan ithal edilen petrole ambargo uygulanması konusunda bağlılık dile getirilirken, Amerika’dan Moskova’ya yönelik yeni yaptırım kararları geldi.

Zirve sonunda yapılan açıklamada, “Rus enerjisine bağımlılığı aşamalı olarak sonlandırmaya bağlılığımızı taahhüt ederiz. Buna Rus petrolünün ithalatı da dahil. Bunu zamanında ve düzenli bir şekilde yerine getireceğiz. Tüketiciler için karşılanabilir fiyatlar sağlanmasıyla düzenli, sürdürülebilir küresel enerji tedariki için birlikte ve ortaklarımızla çalışacağız” ifadeleri kullanıldı.

Açıklamada, Rus petrolünün kesilmesinin Putin’in ekonomisini sert vuracağı ve Ukrayna savaşına kaynak sağlamak için ihtiyaç duyduğu gelirden alıkoyacağı belirtildi. Açıklamada ayrıca İkinci Dünya Savaşı’nda özgürlük için savaşanların hatıralarına bugün için, Ukrayna halkı için, Avrupa ve küresel toplum için savaşmaya devam etmenin borç olduğu kaydedildi.

ABD’den Rusya’ya yönelik yeni yaptırımlar da geldi. Buna göre Batı dünyasından Rusya’nın en büyük üç televizyon kanalına reklamlar kesiliyor. ABD danışma ve muhasebe şirketlerinin herhangi bir Rus vatandaşına hizmet vermesi yasaklanıyor.

Rus sanayi sektörüne ek kısıtlamalar geliyor ki buna Moskova’yı odun üretimi, sanayi motorları üretimi, buldozer, kazan üretiminden çıkarmak da dahil. ABD Dışişleri Bakanlığı da Rus askeri yetkilileriyle Rus destekli güçlere yönelik yeni vize kısıtlamaları açıkladı.

Bu arada G-7 toplantısı öncesinde İngiltere Ukrayna’ya ek 1,6 milyar dolar değerinde ek askeri yardım sağlayacağını açıkladı. Bu malzemeler arasında radarların ve geri görüş aygıtlarının da olduğu belirtiliyor.

Suudi Arabistan Asya ve Avrupalı müşterileri için petrol satışında indirime gitti

Bu arada Suudi Arabistan’ın, Asya’da müşterileri için petrol satışında indirime gideceği açıklandı. Suudi Arabistan’ın milli petrol şirketi Saudi Aramco’nun yayınladığı bir belgeye göre, Asya ve Avrupa’da hafif ham petrol satışı haziran ayında varil başına 5 dolar indirimli olacak.

Petrol piyasalarında Rusya-Ukrayna savaşının yarattığı belirsizlik sürerken ve dünyanın en büyük petrol ithalatçısı Çin’de salgın önlemlerinin etkisi hissedilmeye devam ederken, Suudi Arabistan şirketi şirketi son dört ayda ilk kez fiyatlarda indirim kararı aldı.

Suudi Arabistan, Ukrayna’nını işgalinin ardından petrol fiyatların varil başına 100 doların üzerine çıkmasından sonra geçen iki ayda ham petrol fiyatlarını rekor seviyelere çıkarmıştı.

Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü (OPEC) ve OPEC dışı bazı üretici ülkelerden oluşan OPEC+ grubu, geçen hafta haziranda günlük yaklaşık 432 bin varil üretim artışına gitme kararı almıştı.

Kovid 19 salgınına paralel talep düşüşü nedeniyle Nisan 2020’de günlük ham petrol üretiminde yaklaşık 10 milyon varillik kesintiye giden Grup, talebin toparlanma sürecine girmesiyle üretim kesintilerini Nisan 2021’den bu yana belirli aralıklarla hafifletmeye başladı.

OPEC+ grubu, 19. Bakanlar Toplantısı’nda aldığı karar doğrultusunda ağustostan bu yana günlük ham petrol üretimini kademeli olarak her ay yaklaşık 400 bin varil artırıyor.

Paylaşın

Kuzey Kore’den Yeni Balistik Füze Denemesi

Güney Kore ve Japonya, Kuzey Kore’nin, denizaltından fırlatılan bir balistik füzeyi Kore Yarımadası’nın doğu kıyısı açıklarında test ettiğini açıkladı. Bu, Kuzey Kore tarafından son dönemde yapılan füze denemelerinin sonuncusu olacak.

Haber Merkezi / Güney Kore Genelkurmay Başkanlığı gazetecilere yaptığı açıklamada, kısa menzilli füzenin bugün öğleden sonra Kuzey Kore’nin doğu kıyısındaki Sinpo bölgesinden denize fırlatıldığını söyledi.

Japonya sahil güvenliği de fırlatılan füzenin, yaklaşık 15 dakikalık bir uçuştan sonra denize düşen bir balistik füze gibi göründüğünü kaydetti. Japonya’nın Kyodo haber ajansı, füzenin yaklaşık 600 kilometre uçtuğunu ve Japonya’nın münhasır ekonomik bölgesinin dışına düştüğünü bildirdi.

Güney Kore’de yeni devlet başkanı Yoon Suk-yeol’ün göreve gelmesinden günler önce, Kuzey Kore’nin denizaltından füze fırlatması, bir mesaj olarak değerlendiriliyor. Çünkü Yoon Suk-yeol, göreve geldikten sonra Kuzey Kore’ye karşı çok daha sert bir tutum takınacağının sözünü vermişti.

Japonya Savunma Bakanı da denemeyi “uluslararası güvenliğe kabul edilemez bir tehdit” olarak değerlendirdi. Bakan Nobuo Kishi, JAponya’nın bu tehditler karşısında “savunma kapasitesini ciddi şekilde güçlendirmeye devam edeceğini” de açıkladı.

Füze denemesi ile ilgili daha fazla ayrıntı mevcut değil. Kuzey Kore daha önce de Sinpo Güney Tersanesi’nden SLBM fırlatmıştı. Pyongyang, bu yıl füze denemelerini arttırdı ve Kuzey Kore lideri Kim Jong Un’un 2021’de ortaya koyduğu silah geliştirme hedefi listesinde önemli ilerleme kaydetti.

ABD Dışişleri Bakanlığı da dün Kuzey Kore’nin kuzeydoğusundaki ana nükleer test sahasındaki son hazırlıklara dikkat çekerek, Pyongyang’ın bu ay başka bir nükleer deneme yapabileceği konusunda uyardı. Kuzey Kore neredeyse beş yıldır nükleer deneme yapmadı.

Nükleer bir patlama, sınırı Kuzey Kore’nin Punggye-ri nükleer test sahasından sadece 160 kilometre uzakta olan, ana ekonomik destekçisi Çin dahil, Kuzey Kore’nin komşularıyla gerilimi daha da artırma riski taşıyor.

Ancak Pyongyang’ın füze denemelerini arttırmasını, Çin ve Rusya büyük ölçüde görmezden geliyor. Pekin ve Moskova bunun yerine, 2019’dan beri yapılmayan nükleer müzakereleri yeniden başlatmak için ABD’ye daha fazla çaba göstermesi için baskı yapıyor.

Paylaşın

G7’den Rusya Ve İran’a Uyarı

Dünyanın en zengin ülkelerinden olan ABD, İngiltere, Almanya, Fransa, Japonya, İtalya ve Kanada’nın dışişleri bakanlarının Liverpool’daki toplantısından Rusya ve İran’a uyarı çıktı.

İngiltere’nin Liverpool kentinde iki gün süren G7 toplantılarının ardından yayımlanan bildiride, Rusya’nın Ukrayna’ya saldırması hâlinde bunun “ciddi sonuçları” olacağı ifade edildi. G7 ülkeleri ayrıca “Ukrayna’nın egemenliğine ve toprak bütünlüğüne bağlılığını” yinelediğini duyurdu.

Rusya’nın Ukrayna sınırında askeri yığınak yapmasını kınayan G7 ülkelerinin delegeleri, Moskova’ya tansiyonu düşürmesi için çağrıda bulundu. ABD istihbaratı, Rusya’nın önümüzdeki aylarda Ukrayna’ya 175 bin askerin katıldığı çok cepheli bir saldırı düzenleme hazırlığında olabileceği değerlendirmesinde bulunuyor. Kremlin ise Ukrayna’yı işgal etmeye yönelik planları olduğuna dair iddiaları yalanlıyor.

İran’a “son şans” uyarısı

G7 toplantılarına ev sahipliği yapan İngiltere, İran’ı ise Viyana’da yeniden başlayan nükleer görüşmelerle ilgili olarak uyardı. Avusturya’daki görüşmelerin Tahran’ın “ciddi bir çözümle müzakere masasına gelmek için son şansı” olduğunu belirten İngiltere Dışişleri Bakanı Liz Truss, “İran’ın gelip bu anlaşmayı kabul etmesi için hâlen zaman var” dedi. Truss, İran’ın nükleer bomba yapmasına izin verilmeyeceğini sözlerine ekledi.

Dünyanın önde gelen ülkeleriyle İran arasında 2015 yılında imzalanan nükleer anlaşmanın yeniden canlandırılması için yürütülen Viyana görüşmeleri, geçen Perşembe günü tekrar başlamıştı.

Viyana’daki görüşmeler, ABD’nin yeniden anlaşmaya dâhil olmasını ve İran’ın da bu mutabakat doğrultusundaki taahhütlerine bağlılığını yinelemesini amaçlıyor. ABD, Tahran’ın nükleer programında kısıtlamaya gitmesine karşılık İran’a yönelik yaptırımların hafifletilmesini öngören anlaşmadan 2018’de Trump yönetiminin kararıyla tek taraflı olarak çekilmişti.

ABD Başkanı Joe Biden, anlaşmaya geri dönmeye hazır olduklarını duyurmuştu. İranlı yetkililer de bir çözüm sağlanabileceğine dair ciddi inançla görüşmelere yeniden başladıklarını belirtiyor. Ancak Batılı ülkeler, Tahran’ı görüşmelerde sağlanan ilerlemenin kaybedilmesine neden olmakla ve zamana oynamakla suçluyor.

Truss’ın açıklamaları, 2015’teki anlaşmaya taraf ülkelerden birinin nükleer görüşmelerle ilgili verdiği ilk ültimatom olması açısından önem taşıyor. Almanya’nın G7 toplantılarına katılan yeni dışişleri bakanı Annalena Baerbock da İran’ı müzakereleri geciktirmek ve sürece olan güveni kaybettirmekle suçladı.

(Kaynak: DW Türkçe)

Paylaşın

‘2020 Tokyo Olimpiyatları’ meşale turu başladı

Yeni tip koronavirüs (Kovid 19) salgını sebebiyle 2021 yılına ertelenen ve 23 Temmuz-8 Ağustos 2021’de düzenlenmesi kararlaştırılan 2020 Tokyo Olimpiyat Oyunları için ilk ritüel gerçekleştirildi. Tokyo Olimpiyatları için meşale turu Japonya’nın Fukushima eyaletinden başladı.

Haber Merkezi / Ülkeler arası barışın sağlanabilmesi adına dünya üzerinde dil, din, ırk ayrımı gözetmeksizin, sporun evrensel gücü ile düzenlenen Olimpiyat Oyunları’na geri sayım sürüyor.

Milyonları buluşturan uluslararası spor şöleni için yakılan meşale, 121 günde ülkenin 47 eyaletini dolaşarak dev organizasyonun açılış töreni için Tokyo’ya getirilecek. 2020 Tokyo Olimpiyat Oyunları için ilk ritüel gerçekleştirildi. Tokyo Olimpiyatları için meşale turu Japonya’nın Fukushima eyaletinden başladı.

Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını sebebiyle 2021 yılına ertelenen ve 23 Temmuz-8 Ağustos 2021’de düzenlenmesi kararlaştırılan Tokyo Olimpiyatları için geri sayım sürerken, meşale yakma töreni için yeni tip koronavirüs (Kovid-19) sebebiyle kitlesel bir tören düzenlenmedi.

Paylaşın

Japonya’da 7.2 büyüklüğünde deprem!

Japonya’nın Miyagi eyaletinde 7,2 büyüklüğünde deprem meydana geldi. Deprem, İwate, Akita, Gunma, Fukuşima, Saitama, Aomori ve başkent Tokyo’da da hissedildi. İlk gelen bilgilere göre can kaybının olmadığı depremde üç kişinin yaralandığı bildirildi.

Haber Merkezi / Japonya’nın kuzeydoğusundaki Miyagi eyaletinde 7,2 büyüklüğünde deprem meydana geldi. Japonya Meteoroloji Ajansı (JMA) konuya ilişkin yaptığı açıklamada, depremin 60 kilometre derinlikte meydana geldiğini ifade etti.

Depremin ardından, Miyagi kıyılarına yönelik “tsunami” uyarısında bulunan JMA, uyarı geçene kadar bölge halkına yüksek yerlere gitmelerini önerdi.

Deprem kuzeydoğu genelinde İwate, Akita, Gunma, Fukuşima, Saitama, Aomori ve başkent Tokyo’da da hissedildi. İlk gelen bilgilere göre can kaybının olmadığı depremde üç kişinin yaralandığı bildirildi.

Paylaşın

Japonya’da çocuk intiharları 2020’de rekor kırdı

Haber Merkezi / Japonya’da çocuk intiharları 2020’de 479’a ulaşarak rekor kırdı. Bu, çocuk intiharı kayıtlarının tutulmaya başlandığı 1980’den bu yana en yüksek rakam. Japonya’da gençler için ücretsiz bir intihar yardım hattı bulunuyor.

Japonya Eğitim, Kültür, Spor, Bilim ve Teknoloji Bakanlığı’nın önleyici tedbirleri tartışmak için yaptığı bir panel toplantısında sunulan verilere göre, genç intiharların bir önceki yıla göre 140 artmış durumda.

2020’de Japon hükümeti, yeni tip koronavirüs (Kovid 19) salgını nedeniyle Mart’tan itibaren ülke çapında okulların kapatılmasını talep etti ve ardından gelen olağanüstü hal, birçok okulun Mayıs veya Haziran ayına kadar kapalı kalmasına neden oldu. Ancak okulların kapatılmasının intihar artışıyla bağlantılı olup olmadığı net değil.

Bakanlık, düşük akademik performans ve gelecekteki kariyerlerle ilgili belirsizlik de dahil olmak üzere çocuk intiharının ana nedenlerinin aşağı yukarı aynı kaldığını söyledi.

Eğitim bakanlığı, her ilkokul ve ortaokul öğrencisine dağıtmayı planladığı tablet bilgisayarların çocukların ruh sağlığının izlenmesine yardımcı olacağını umuyor. Bakanlık, gençler için ücretsiz bir intihar yardım hattı hizmeti verirken, akıllı telefonu olan çocuk sayısının artması nedeniyle bir sosyal medya destek platformu hazırlıyor.

Paylaşın

Japonya: Türk Şehitleri Anıtı

Japonya’nın Kushimoto kentinde Türk şehitleri için dikilmiş bir anıt vardır. Bu anıtın kardeşi de Mersin’deki “Refah Şehitleri” anıtıdır. Anıt 1937 yılında dikilmiştir.

Anıtın hikayesi şöyledir: 2.  Abdülhamit, Japonya ile diplomatik ilişkileri geliştirmek için Amiral Osman Paşa kumandasındaki “Ertuğrul” harp gemisini Japonya’ya ziyarete göndermişti.

Ziyaret gayet olumlu geçmiş ve gemi İstanbul’a dönmek üzere hareket ettiğinde 16.9.1890 günü öğleden sonra çıkan ani bir tayfun sonucu kayalara çarparak batmıştır. 581 Türk gemicisi şehit olmuştur. Japon İmparatoru Showa olayın vuku bulduğu mahalde bir anıt yapılmasını emretmiş ve 1937 yılında da bu anıt dikilmiştir.

Paylaşın