İstanbul Merkezli 8 İlde Casusluk Operasyonu: 33 Gözaltı

İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, “Uluslararası casusluk faaliyetlerinin tespit ve deşifresine yönelik İstanbul merkezli 8 ilde eş zamanlı olarak düzenlenen ‘Köstebek’ operasyonunda 33 şüpheli şahıs yakalandı” dedi.

Haber Merkezi / Bakan Yerlikaya, operasyonda yapılan aramalarda 143 bin 830 euro, 23 bin 680 dolar, muhtelif miktarda farklı ülkelere ait nakit para, bir adet ruhsatsız tabanca ve çok sayıda fişek ve dijital materyale el konulduğunu da ifade etti.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma kapsamında İstanbul merkezli farklı illerde düzenlenen operasyonlarda İsrail adına casusluk yaptıkları iddiasıyla 33 şüpheli gözaltına alındı.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığından yapılan açıklamada, “İsrail İstihbarat Servisi’nin ülkemizde insani mülahazalarla ikamet eden yabancı uyruklu şahıslara yönelik keşif, takip, darp, adam kaçırma vb. taktik bazda işler yapmayı amaçladığı bilgileri iletilmesi üzerine bahse konu uluslararası casusluk faaliyetleri içerisinde olabileceği değerlendirilen toplam 46 şahsa yönelik ilimiz İstanbul merkezli olmak üzere 8 ilde 57 adrese yönelik operasyon yapıldığı” ifadeleri yer aldı.

İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya da, sosyal medya hesabı üzerinden yaptığı paylaşımda, “Uluslararası casusluk faaliyetlerinin tespit ve deşifresine yönelik İstanbul merkezli sekiz ilde eş zamanlı olarak düzenlenen ‘Köstebek’ operasyonunda 33 şüpheli şahsın yakalandığını” bildirdi.

Operasyonun İstanbul Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü’nün faaliyetleri kapsamında; MİT Başkanlığı ve İstihbarat Şube Müdürlüğü’nce yürütüldüğünü belirten Yerlikaya, şu bilgileri paylaştı:

“İsrail İstihbarat Servisi’nin ülkemizde ikamet eden yabancı uyruklu şahıslara yönelik keşif, takip, darp, adam kaçırma gibi taktik bazda işler yapmayı amaçladığının tespit edilmesi üzerine, İstanbul merkezli sekiz ilde 57 ayrı adrese yapılan ‘Köstebek’ operasyonlarında 33 şüpheli şahıs yakalandı.”

Yerlikaya, operasyonda yapılan aramalarda; 143 bin 830 Euro, 23 bin 680 Dolar, muhtelif miktarda farklı ülkelere ait nakit para, 1 adet ruhsatsız tabanca, çok sayıda fişek ve dijital materyale el konulduğu bilgisini de paylaştı. Ali Yerlikaya, paylaşımında Türkiye’de casusluk faaliyetlerine asla izin verilmeyeceği ve casuslarla mücadelenin süreceği mesajını verdi.

Paylaşın

Bakan Yerlikaya: Türkiye’de 4 Milyon 711 Bin 622 Düzenli Göçmen Var

İstanbul’da medya temsilcileriyle bir araya gelen Bakan Yerlikaya, Türkiye’de 4 milyon 711 bin 622 düzenli göçmen bulunduğu verisini paylaşarak, bunlardan 3 milyon 274 bin 59’unun geçici koruma altındaki Suriyeliler olduğunu söyledi.

Haber Merkezi / İkamet izinli yabancı sayısının 1 milyon 150 bin 386 olduğunu aktaran Bakan Yerlikaya, 287 bin 177 kişinin de uluslararası koruma kapsamında olduğunu söyledi.

İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, İstanbul’daki medya temsilcileriyle bir araya geldi. Bakan Yerlikaya, Türkiye’deki göçmenlere ve göçmen kaçakçılığına ilişkin verileri paylaştı. Yerlikaya, konuya ilişkin şu verileri paylaştı:

“Çağımızın küresel sorunlarını başında göç var. Türkiye de bu sorunla mücadelesini sürdürüyor. Geçici koruma altındaki Suriyeli sayısı 3 milyon 274 bin. İkamet izinli yabancı sayısı 1 milyon 150 bin. 281.177 uluslararası koruma altındaki yabancı bulunuyor.

2.937 operasyonda 3.975 göçmen kaçakçısı yakalandı 1.225’i tutuklandı. 112.404 düzensiz göçmen yakalandı. Bunlardan 48.339’u ülkelerine gönderildi… İstanbul’da 304 operasyon yapıldı. Yakalanacağını anlayıp ayrılan ya da ikamet süresi biten 120 bin 531 yabancı ülkemizden ayrıldı.

Hudut birliklerimizin başarılı çalışmaları ile 120 günde 80.946 göçmenin sınırdan girişi engellendi. İstanbul’da bugüne kadar düzensiz göçmenlere yönelik 304 operasyonlarda 94 şüpheli tutuklandı. Operasyonlarda 42.257 göçmen yakalandı şimdiye kadar.

4 milyon 711 bin 622 düzenli göçmen bulunuyor. Pilot şehir olan İstanbul’da 20 mobil göç noktasını çektik ve bunların yerine araç verdik. Ankara İzmir, Bursa ve Adana’da olmak üzere toplamda 50 mobil araç bulunuyor.

Bu çalışmalarımız sonucunda düzensiz göçmenler artık yeni göç rotası arayışına girdi. Organizatörler “Türkiye’de artık sıkı denetim var, gitmeyin” diyorlar. 120 günde bu noktaya gelindi. Algı çok önemli.”

“38 mafya tipi çete çökertildi”

Bakan Yerlikaya ayrıca, organize suç örgütleriyle mücadelenin aralıksız süreceğini belirterek, “120 günde 378 operasyonda 2874 şüpheli gözaltına alındı 702’si tutuklandı. 38 mafya tipi çete çökertildi… Türkiye Yüzyılı’nda uyuşturucuyu küresel felaket olarak görüyoruz. Temel hedefimiz Türkiye’nin uyuşturucu için yasaklı bölge olarak görüyoruz.

Terörle eşdeğer buluyoruz. Uyuşturucu rotalarının rotasının değişmesi için mücadele ortaya koyarken topluma dönük bilinçlendirme faaliyetlerini artırıyoruz. Uyuşturucuya göz açtırmayacağız. Gölge gibi takipteyiz. Hepsinin bir bir tepelerine çöküp nefeslerini kesip adalete teslim edeceğiz” dedi.

Paylaşın

Türkiye’de Doğan Sığınmacı Bebek Sayısı Yarım Milyonu Geçti

İçişleri Bakanlığı Göç İdaresi Başkanı Tarık Toros, Türkiye’de ikamet eden sığınmacıların dünyaya getirdikleri bebeklere ilişkin yaptığı açıklamada, sayının yarım milyonu aştığını söyledi.

Düzensiz göçle etkin mücadele yapıldığını öne süren Tarık Toros, “1 Kasım itibarıyla bütün büyük şehirlerimizde, 30 tane büyükşehrimizde mobil göç noktalarımızın tamamıyla yani 155 tane araçla, kolluk birimlerimizle birlikte bu faaliyeti hem yasal kalış hakkı olmayan düzensiz göçmenler açısından hem de Suriyelilerin kayıtlı oldukları vilayetlerine gönderilmeleri açısından ciddi bir kararlılıkla yürütmeye devam edeceğiz” dedi.

Göçmenleri geldikleri ülkeye geri göndermek için imzalanan geri kabul anlaşmaları hakkında da bilgi veren Toros, “Kaynak ülkelerle geri kabul anlaşmalarını yapıyoruz, toplam 16 ülkeyle geri kabul anlaşmamız var” dedi.

TBMM’nin yeni döneminde ilk toplantısını yapan Göç ve Uyum Alt Komisyonu’nda, düzensiz göçmenler ve geçici koruma altındaki sığınmacılar gündeme geldi. Birgün’den Hüseyin Şimşek’in haberine göre; Göç İdaresi Başkanı Tarık Toros, milletvekillerine “düzensiz göçle mücadele” konusunda sunum yaptı.

Türkiye’de ikamet eden sığınmacıların dünyaya getirdikleri bebeklere değinen Toros, sayının yarım milyonu aştığını bildirdi. Toros, “587 bin 600 civarında bir şey var, şu anki rakamlarımızda doğan bebekler… Yani bebeklere de ailesiyle beraber ailenin ayrılmaz parçası olduğu için onlara da belgeler verildiği için bu sayıların içerisinde zaten” dedi.

Göç İdaresi Başkanı Toros, göçmenleri geldikleri ülkeye geri göndermek için imzalanan geri kabul anlaşmaları hakkında da bilgi verdi. Toros, “Kaynak ülkelerle geri kabul anlaşmalarını yapıyoruz, toplam 16 ülkeyle geri kabul anlaşmamız var” dedi. Bu ülkeleri açıklamayan Toros, bunun yerine anlaşma yapmak istemeyenlerden söz etti.

En çok düzensiz göçmenin geldiği ülkeler arasında yer alan İran ve Afganistan’ın anlaşma yapmayı kabul etmediğini kaydeden Toros, “Şu an Afganistan’daki durum zaten hepinizin malumları olduğu üzeredir. Şu an yakaladığımız, geri kabul anlaşması olmasa bile bu ülkeye, yakalanan yasal kalış hakkı bulunmayan Afganların da diğer uyrukluların da diğer ülkelerde olduğu gibi geri gönderildiğini söyleyebilirim yani sınır dışı işlemleri devam ediyor” diye konuştu.

Düzensiz göçle etkin mücadele yapıldığını öne süren Toros, çalışmalarını anlattı. Toros, “1 Kasım itibarıyla bütün büyük şehirlerimizde, 30 tane büyükşehrimizde mobil göç noktalarımızın tamamıyla yani 155 tane araçla, kolluk birimlerimizle birlikte bu faaliyeti hem yasal kalış hakkı olmayan düzensiz göçmenler açısından hem de Suriyelilerin kayıtlı oldukları vilayetlerine gönderilmeleri açısından ciddi bir kararlılıkla yürütmeye devam edeceğiz” dedi.

Göç İdaresi Başkanı Tarık Toros ayrıca, 240 bin Suriyeliye vatandaşlık verildiğini de açıklamıştı.

Paylaşın

15 Suç Örgütüne Eş Zamanlı Operasyon: 307 Gözaltı

İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, “31 ilimizde eş zamanlı olarak düzenlenen Kafes operasyonu kapsamında 15 organize suç örgütü ile bu örgütlere silah temini sağlayan 24 suç örgütü çökertildi. Operasyonlar sonucunda 307 şüpheli şahıs yakalandı” dedi.

Haber Merkezi / İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, sosyal medya hesabından 31 ilde ‘suç örgütlerine yönelik Kafes Operasyonu’ düzenlendiğini duyurdu.

“Kafes operasyonu kapsamında 15 organize suç örgütü ile bu örgütlere silah temini sağlayan 24 suç örgütü çökertildi. Operasyonlar sonucunda 307 şüpheli şahıs yakalandı” diyen Bakan Yerlikaya açıklamasında şu ifadeleri kullandı:

“Adana’da Bora Toprak Organize Suç Örgütü,
Antalya’da Hüseyin Şamil Şahin Organize Suç Örgütü,
Samsun’da Eyüp Atmaca Organize Suç Örgütü,
Zonguldak’ta Alihan Keleş Organize Suç Örgütü ve Barış Taşdemir Organize Suç Örgütü,

Bursa’da Ali Kevser Can Organize Suç Örgütü,
Eskişehir’de Ahmet Yalım Organize Suç Örgütü,
Gaziantep’te Burhan Çapan Organize Suç Örgütü,
İstanbul’da Mehmet Basetemür Organize Suç Örgütü,

İzmir’de Ahmet Aktaş Organize Suç Örgütü,
Muğla’da Ömer Kamil Sütlü Organize Suç Örgütü,
Giresun’da Baki Ay Organize Suç Örgütü,
Tekirdağ’da Resul Ağyürek isimli şahsın yönlendirdiği Nitelikli Yağma Faaliyetleri gösteren Suç Grubu,

Çanakkale’de Kadir Yeşil isimli şahsın yönlendirdiği Nitelikli Yağma Faaliyetleri gösteren Suç Grubu ile Afyon’da Ahmet Başyiğit isimli şahsın yönlendirdiği Nitelikli Yağma Faaliyetleri gösterenlere yönelik eş zamanlı KAFES OPERASYONU gerçekleşti.”

Paylaşın

İçişleri Bakanlığı’ndan Yeni Genelge: Orman Alanlarına Giriş Yasak

Orman yangınlarıyla mücadele kapsamında genelge yayımlayan İçişleri Bakanlığı, genelgede, “Orman yangını için risk taşıyan bölgelerde, ormanların çevresinde ve içinde 31 Ekim 2023 tarihine kadar ateş yakılmasının ve hava hallerinin orman yangınları açısından kritik olduğu dönemlerle sınırlı olmak üzere yangının büyüme riski olabileceği orman alanlarına girişlerin yasaklanmasına karar verildi” ifadelerine yer verildi.

Haber Merkezi / Genelgenin devamında, “Kamping işletmeleri haricinde ormanlık alanlarda kamp yapılmasına ve çadır kurulmasına, ormanlık alanlara yakın olan yerlerde düğün ve benzeri organizasyonlarda orman yangınına neden olabilecek havai fişek, dilek balonu gibi yanıcı madde kullanımına izin verilmeyecek” denildi.

İçişleri Bakanlığı, orman yangınlarıyla mücadele kapsamında genelge yayımladı. Genelgede şu ifadelere yer verildi:

“Meteoroloji Genel Müdürlüğünden alınan meteorolojik veriler çerçevesinde ülkemizde bazı bölgelerde mevsim normallerinin üzerinde seyreden hava sıcaklıkları ile orman alanları ve çevresinde artan insan hareketliliğine bağlı olarak, önümüzdeki günlerde orman yangını riskinin yükseleceği öngörülmektedir.

Önceki  yıllarda  gerçekleşen orman yangınları ve son dönemdeki orman yangınlarının çıkış nedenleri arasında yer alan; anız yakma, bağ-bahçe temizliği, çöplerin ateşe verilmesi, tarla çalışmaları, enerji nakil hattı arızaları, piknik ve çoban ateşi, yıldırım, kasıt, ihmal veya dikkatsizlik neticesinde  çıktığı göz önüne alınarak bu yangınların önlenmesi amacıyla aşağıdaki  tedbirlerin alınması gerekli görülmüştür.

Bu kapsamda;

Orman yangını için risk taşıyan bölgelerde ormanların çevresinde ve içinde 31 Ekim 2023 tarihine kadar ateş yakılmasının ve hava hallerinin orman yangınları açısından kritik olduğu dönemlerle sınırlı olmak üzere yangının büyüme riski olabileceği orman alanlarına girişlerin yasaklanması,

Kamping işletmeleri haricinde ormanlık alanlarda kamp yapılmasına ve çadır kurulmasına izin verilmemesi,

Ormanlık alanlara yakın olan yerlerde düğün ve benzeri organizasyonlarda orman yangınına neden olabilecek havai fişek, dilek balonu gibi yanıcı madde kullanımına izin verilmemesi,

Orman görevlileri ile birlikte Jandarma ve Polis devriyelerinin sürekli hale getirilmesi, devriye zamanlarının sıklaştırılması, Orman alanlarında drone, KGYS vb. vasıtalarla yapılan izleme ve gözlem faaliyetlerinin arttırılması,

Büyüme eğiliminde olan ve insanların can güvenliğini tehdit eden orman yangınlarının olduğu yangın mahalline, görevliler ve eğitimli gönüllüler dışında sivil vatandaşların sokulmaması için kolluk kuvvetlerince gerekli tedbirlerin alınması sağlanacaktır.

Aziz milletimizin milli servetimiz olan orman varlığımızın korunması konusunda gerekli hassasiyeti en seviyede göstereceğine, Bu konuda görevli kurum ve kuruluşlarımızın yanında her zaman olduğu gibi en büyük desteği halkımızın vereceğine yürekten inanıyoruz.

Kamuoyuna saygıyla sunulur.”

Paylaşın

İçişleri Bakanı Soylu’nun “Siyasi Darbe Girişimi” Açıklaması Tepki Çekti

14 Mayıs’ta yapılacak cumhurbaşkanlığı ve milletvekilliği seçimlerine günler kaldı. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun seçimlere ilişkin “siyasi darbe girişimi” olarak tanımlaması tepkilere neden oldu.

bianet’e konuşan siyasi parti temsilcileri İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun açıklamalarını “seçimi kaybetmenin korkusu” olarak nitelendirdi.

“Toplumda bir karşılığı yok”

Kendilerinin bir iktidar partisiyle yarışmadığını söyleyen HDP Grup Başkanvekili Meral Danış Beştaş, “Biz bürokratından uçaklarına dek devletin bütün aygıtlarıyla yarışıyoruz. Bunu özellikle ifade etmek istiyorum. Bu söylemi, kaybettiklerinin itirafıdır. Biz kaybedersek darbedir diyerek kendilerince psikolojik bir hazırlık yapıyorlar. Ama bunun toplumda bir karşılığı yok” dedi.

HDP’ye yapılan operasyonu anımsatan Beştaş, “Aslında 4 Kasım 2016’dan beri onların yürüttüğü kesintisiz bir darbe girişimi yaşıyoruz. Biz seçimlere gölge düşürmelerine izin vermeyeceğiz. Düşürtmeyiz. Gidişiniz sandıktan çıkan oylarla halkın gücüyle olacak. Kafa bulandıramayacaksınız” tepkisini verdi.

“Konuşmaya değmez”

Saadet Partisi Sözcüsü Birol Aydın, Soylu’nun sözleri için “konuşmaya bile değmez” dedi ve devam etti: “AKP, Türkiye’de kendisine muhalif olan herkesi ‘hain’ kategorisine koymayı gelenek haline getirdi. Bu açıklamada bunun bir parçası fakat 14 Mayıs Türkiye’de ne ilk ne de son seçimdir.

“Türkiye’de Turgut Özel, Süleyman Demirel, Tansu Çiller, Necmettin Erbakan, Bülent Ecevit iktidarı döneminde de partiler bir araya geldi ve iktidarı değiştirmek istedi.

“Bugün de çok doğal bir süreç olarak partiler bir araya geldi. Halk 14 Mayıs’ta iktidarı değiştirmek için oy kullanacak. Doğal bir durumu terekeye düşürmek istiyorlar. Halk 14 Mayıs’ta Türkiye’nin yeni bir döneme ihtiyacı olduğunu sandıkta gösterecek. İktidar da halkın kararına saygı duymak zorundadır.”

“Tek adam düzeninin son bulacağının korkusu”

Emek Partisi (EMEP) Genel Başkanı Ercüment Akdeniz, “Diyarbakır’da Kürt gazetecileri ve siyasetçileri hedef alan siyasi bir operasyonla seçim sonuçlarına doğrudan müdahale eden Soylu, 14 Mayıs’a farklı mana vermeye çalışıyor. Oysa kendileri her gün böyle darbeler yapıyorlar. Taksim’de 1 Mayıs kutlamasını engellemek de bunlardan biri” dedi.

Aslında “kendi aynalarına bakarak” konuştuklarını belirten Akdeniz, “Tek adam düzeninin son bulacağının korku ve endişesidir. Ayaklarının altındaki seçmen desteği kayınca, gerici söylem ve zora başvuruyorlar. Ama ne yaparlarsa yapsınlar, bu gidişatı engelleyemeyecekler” şeklinde konuştu.

“Soylu istirahate çekilmeli”

DEVA Partisi Sözcüsü İdris Şahin ise; “iktidarın ve Bakan Soylu’nun toplumla bağını kopardığını” belirtti ve ekledi:

“Milletle bağını koparan insanlar, milletin iradesine ‘darbedir’ diyor. Yegane olan milletin iradesidir. Böyle bir açıklama Süleyman Soylu’nun ne kadar yorgun olduğunu gösteriyor, bir an önce istirahate çekilmeli.”

“Baskıcı zihniyetin bir ifadesi bu”

CHP Genel Başkan Yardımcısı Seyit Torun, İçişleri Bakanı’nın açıklamaları için “Bu darbeci kafanın ifadesi. Demokrasiye inanmayanların, halkın iradesine saygı göstermeyenlerin, baskıcı zihniyetin bir ifadesi bu” değerlendirmesinde bulundu.

ANKA Haber Ajansı’na konuşan CHP Ordu Milletvekili Torun, “Sonuçta 14 Mayıs’ta vatandaşımız hür iradesiyle sandığa gidecek ve bundan sonra ülkeyi kimin yöneteceğini, Meclis’te kimin olacağına karar verecek. Bunu siz “darbe” olarak ifade ediyorsanız, demek ki sizin vatandaşın iradesine hiç saygınız yok. Vatandaş sizi destekliyorsa sorun yok ama sizi desteklemiyorsa, eğer size onay vermiyorsa darbe ve farklı şekilde ifade edilmesi. Bu anlaşılır gibi bir şey değil” dedi.

“Şu anda devletin bütün imkanlarını kullanıyorlar. Kamunun bütün imkanlarını kullanıyorlar. Yetmedi, şimdi 14 Mayıs’ta milletin iradesine hakaret ediyorlar. Milletin iradesini gasp etmeye çalışıyorlar, milletin iradesini tehdit ediyorlar. Bunların anlayışı bu” ifadelerini kullanan Torun, “Kaybetmenin verdiği bir panik ve korku hâli. Kaybedeceklerini bildikleri için de bunu o seçim gününü, milli iradenin tecelli edeceği, vatandaşın hür iradesiyle oyunu darbe olarak nitelendiriyor” diye ekledi.

“Seçim darbe girişimiyse YSK darbe yöneticisi”

CHP İstanbul Milletvekili Gürsel Tekin ise Twitter’dan yaptığı açıklamada “Seçim darbe girişimiyse YSK darbe yöneticisi, sandık kurulları örgüt üyesi, oy kullanan 85 milyon da darbeci mi? Egemenlik milletindir. 14 Mayıs bu sözün ne demek olduğunu öğrendiğiniz gün olacak” dedi.

“Seçimi kaybetme korkusu”

Gelecek Partisi Sözcüsü Serkan Özcan da “Gün geçmiyor ki Millet İttifakı’nın 14 Mayıs’ta yapılacak seçimi açık farkla kazanacağına dair umudumuz daha da büyümesin 🙂 Seçimi kaybetme korkusu ile 14 Mayıs’a ‘siyasi darbe’ bile diyebilecek raddeye gelmeleri tek kelimeyle trajikomik” diye tweet attı.

“Cumhurbaşkanı tarafından görevden alınmalıdır”

Ata İttifakı’nın Cumhurbaşkanı adayı Sinan Oğan, “Demokratik bir seçimi darbe girişimi olarak niteleyen bu şahıs İçişleri Bakanlığı koltuğunda 1 dakika bile oturamaz, oturmamalıdır. Onuru varsa istifa etmeli, yoksa da Cumhurbaşkanı tarafından görevden alınmalıdır. Bu şahısın İçişleri Bakanı olarak gireceğimiz bu seçim ve sonrasında yaşanacaklar ülkemiz için tehdittir, tehlikedir, beka sorunudur. #soyluistifa” diye tweet attı.

“Demokrasimiz, hiç olmadığı kadar büyük bir tehdit altındadır!”

Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ da Soylu’nun görevden alınması gerektiğini söyledi. Soylu’nun “Türk Milleti’nin oy kullanma hakkını darbe, Türk seçmenini ise darbeci ilan ettiğini” söyleyen ve “#Soyluİstifa” etiketiyle paylaşımda bulunan Özdağ “Demokrasimiz, hiç olmadığı kadar büyük bir tehdit altındadır!” dedi.

“O kadar hapishane yok”

Edirne Cezaevi’nde tutuklu bulunan eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, 14 Mayıs’ı “siyasi darbe girişimi” olarak tanımlayan Soylu’ya “O halde seçimde oy kullanan herkesi, darbe girişimi gerekçesiyle tutuklaman gerekecek Kirli!” diye seslendi:

“O halde seçimde oy kullanan herkesi, darbe girişimi gerekçesiyle tutuklaman gerekecek Kirli! Fakat o kadar hapishane yok. Neyse ya. Bu problemi çözmek için hapiste düşünecek çok zamanın olacak!”

Soylu ne demişti?

AK Parti’nin İstanbul ikinci bölge, birinci sıra milletvekili adayı da olan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Nur cemaatine bağlı İstanbul İlim ve Kültür Vakfı’nın düzenlediği toplantıda batı için “15 Temmuz onların fiili darbe girişimiydi. 14 Mayıs da ‘siyasi darbe’ girişimleridir. Bu kadar açık ve net ” ifadelerini kullanmıştı.

Paylaşın

Bakan Soylu Açıkladı: Depremlerde Can Kaybı 50 Bin 783’e Yükseldi

11 ilde büyük yıkıma neden olan Kahramanmaraş Pazarcık ve Elbistan merkezli 7,7 ve 7,6 şiddetindeki depremlerde can kaybının 50 bin 783’e yükseldiği açıklandı. Hayatını kaybedenlerin 7 bin 302’sinin göçmen olduğu ifade edildi.

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Kahramanmaraş merkezli depremlerde hayatını kaybedenlerin sayısının 50 bin 783’e yükseldiğini açıkladı.

CNN Türk’te katıldığı bir programda konuşan Soylu, “Nüfus Vatandaşlık İdaresi Genel Müdürlüğü tarafından ölüm tescili yapılan toplam kişi sayısı şu anda 50 bin 783” dedi.

Bakan Soylu, hayatını kaybedenlerin 7 bin 302’sinin göçmen olduğunu ifade etti.

985 kişinin kimliği tespit edilemedi

Soylu, depremde ölen 985 kişinin ise hâlen kimliklerinin tespit edilemediğini belirtti.

Ailelerinin yaptığı müracaat sonucu kayıp olarak aranan kişilerin de büyük oranda bu sayının içinde olduğunu tahmin ettiklerini söyleyen Soylu, “Kayıp müraaatı şu anda toplam 297. Bunların 30’u 0-6 yaş, 20’si 7-12 yaş, 36’sı ise 13-17 yaş aralığında olmak üzere toplam 86’sı çocuk” diye ekledi.

Soylu, kimliklendirilemeyen 985 kişi içinde yalnız yaşayanlar ya da hiçbir yakını olmayanlar da bulunduğunu ve bu nedenle DNA alamadıklarını sözlerine ekledi.

Soylu, “Bu 985’in içinde yabancılar da var. Biz örneğin İdlib, Afrin, Cerablus, Azez, Mare’de de kimliklendirme işlerini aileleriyle beraber devam ettirmek istedik. Yani orada da müracaat edenlerin DNA’larını aldık, alıyoruz hâlâ. Burayla beraber karşılaştırmaya çalışıyoruz” diye konuştu.

Depremde çıkan yangınların da kimlik tespit çalışmalarını zorlaştırdığını vurgulayan Soylu, “Birkaç yerde yangın oldu. Onla ilgili değerlendirmemiz de devam ediyor. O yangınlar da katbekat enkazın altında olduğu için biraz devam etti” dedi.

Paylaşın

Bakan Soylu Duyurdu: Depremlerde Can Kaybı 50 Bin 500’e Yükseldi

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, 11 ilde büyük yıkıma neden olan Kahramanmaraş Pazarcık ve Elbistan merkezli 7,7 ve 7,6 şiddetindeki depremlerde can kaybının 50 bin 500’e yükseldiğini açıkladı.

Haber Merkezi / “57 bin 29 binadan 40 bin 969’unun enkazının kaldırıldığını” söyleyen Bakan Soylu, “Ailesinden hayatını kaybeden vatandaşlarımızın ailesinde kardeşine kadar yapılacak ödemelerle ilgili bir plan yapıldı. Toplam vefat eden vatandaşlarımızın yakınlarına yapılan ödemeler yapıldı. Bunlar miras hukuku şeklinde gerçekleştirildi” dedi.

İçişleri Bakanı Soylu, 66 bin konteyner evin kurulduğunu, çok yakında 100 bine ulaşacağını da aktardı.

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Kahramanmaraş Afet Koordinasyon Merkezi’nde, Afet Koordinasyon ve Değerlendirme Toplantısı’nda 6 Şubat’ta meydana gelen depremlerle ilgili açıklamalarda bulundu. Soylu’nun konuşmasından satır başları şu şekilde:

“Deprem bölgesinde Hatay hariç enkaz kaldırma çalışmalarında birinci periyodu bayramdan önce tamamlamış olacağız. 57 bin 29 yıkık binanın 40 bin 969’unun enkazı kaldırıldı. Tüm bu süreçte ilk önce açıklanan hasarlı hanelere 10 bin lira verilecekti. Yüzde yüzüne yakını olmak üzere ödeme yapılmış oldu.

Taşınma yardımı 15 bin lira verilecekti 431 bin hane sahibine nakit yardımı gönderildi. 50 bin 500 vatandaşımızın hayatını kaybettiği söz konusu. 5 bin kişilik hayatını kaybeden vatandaşımızla ilgili ödemeler bulunmuyor. Ödemeler bloke edildi.

Kira ödemeleri önümüzdeki hafta başlayacak. Konteynerde kalanlar yararlanamayacak. Diğerleri yararlanabilecek. Bu şehirlerde kiralık ev bulmakta zorlanacaklar.

Deprem bölgesinde takibe rağmen kira fiyatlarının iki üç kat arttığına dair tespitlerimiz var. Hepimizi üzmektedir. Devlet üzülmekle kalmaz gereğini yerine getirmekle sorumludur. CİMER’e, 112’ye, karakol ve kaymakamlıklarımıza başvurularında takip başlatılacaktır.

Vatandaşlarımız kiralık ev bulamazsa onlara burada ev sahipliği yapmak görevimiz. 18’inde inşallah Çin’den gelen konteynerlar köylere sevk edilecek. Depremin ilk gününden itibaren sahra hastaneleri hizmete devam etmektedir. Bölgeye yüzde 20 oranında tespit ettiğimiz bir dönüş var.”

Paylaşın

Bakan Soylu Açıkladı: Depremlerde Can Kaybı 48 Bin 448’e Yükseldi

11 ilde büyük yıkıma neden olan Kahramanmaraş Pazarcık ve Elbistan merkezli 7,7 ve 7,6 şiddetindeki depremlerde can kaybı 48 bin 448’e yükseldi. Depremlerde hayatını kaybeden yabancı uyruklu sayısı ise 6 bin 660.

Haber Merkezi / İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Malatya’da AFAD İl Koordinasyon Merkezindeki koordinasyon toplantısı sonrası Kahramanmaraş Pazarcık ve Elbistan merkezli merkezli depremler hakkında açıklamalarda bulundu.

Bakan Soylu, “Yabancı uyruklu sayısı ise 6 bin 660, büyük bölümü Suriyeli kardeşlerimiz. Kimliklendirilmesi devam eden vatandaşımızın sayısı ise 1615” dedi.

Deprem bölgesine çay ve şeker istedi

Soylu, AFAD Kahramanmaraş Lojistik Merkezi’ne 11 Mart’ta yaptığı ziyarette, afet sonrası bölgeden ayrılanların geri dönüşlerinin başladığını, çadır talepleri ve yemek ihtiyacının arttığını açıklamış, bölgede ihtiyaç duyulan malzemeleri sıralamıştı:

“Koli kuru gıda en çok ihtiyaç olanlardan bir tanesidir, ikincisi kişisel hijyen ve temizlik ürünleri, şampuanından ıslak mendiline kadar ihtiyaç var. Üçüncüsü çay, şeker, kahvaltılık. Mümkün olduğunca geçici barınma merkezlerinin, gerek çadır olsun gerek konteynerler olsun standartlarını yükselmeye çalışıyoruz.

Önümüz ramazan, iftarı var, sahuru var. Bunların da planlamalarını, hazırlıklarını yapmaya çalışıyoruz. Buradaki dördüncü ihtiyaç, burada yaşayan insanlarımızın eşofmana ihtiyacı var, terliğe, spor ayakkabı gibi ayakkabılara ihtiyacı var, kadın, erkek ve çocuk giysisine ihtiyaç var.”

6 Şubat depremleri sonrasında televizyonlarda ortak yayınlanan programda, 115 milyar 146 milyon 528 bin TL yardım toplandı. Kampanyaya nakit bağış yapanların yanı sıra SMS ile katılanlar da oldu, kampanya süresince yardım amaçlı gönderilen SMS’lerin sayısı 9 milyon 10 bine ulaştı.

Paylaşın

AFAD Duyurdu: Depremde Can Kaybı 47 Bin 975’e Yükseldi

11 ilde büyük yıkıma neden olan Kahramanmaraş Pazarcık ve  Elbistan merkezli 7,7 ve 7,6 şiddetindeki depremlerde hayatını kaybedenlerin sayısı resmi açıklamalara göre 47 bin 975 kişiye yükseldi.

Depremlerin etkilediği bölgelerde 16 binden fazla artçı sarsıntı yaşandığı, 5’in üzerinde artçı sarsıntıların görülme ihtimalinin yüksek olduğu da dile getirildi.

İçişleri Bakanlığı’na bağlı Afet ve Acil Durum Başkanlığı (AFAD) tarafından paylaşılan son verilere göre depremden etkilenen 11 ilde toplam can kaybı sayısı 47 bin 975’e yükseldi.

AFAD Deprem ve Risk Azaltma Genel Müdürlü Orhan Tatar da düzenlenen. Basın toplantısında yaptığı açıklamada bölgede 16 binden fazla artçı sarsıntı yaşandığını halen daha 5’in üzerinde artçı sarsıntılar görülme ihtimalinin yüksek olduğunu dile getirdi.

Yetkililer devam eden artçı sarsıntılar nedeniyle hasarlı binalara kesinlikle girilmemesi konusunda uyarıda bulundu.

AFAD Başkanı Yunus Sezer de toplantıda yaptığı açıklamada, bölgede devam eden yardım faaliyetlerine ilişkin bilgiler paylaştı. Sezer, depremden etkilenen bölgedeki toplam çadır sayısının 414 bine ulaştığını söyledi. Toplam 700 bin çadır kurulmasını hedeflediklerini söyleyen Sezer bölgede 332 adet çadırkent olduğunu söyledi.

Çadırla haricinde bölgede halen kurulu 17 bin 887 konteyner olduğunu söyleyen AFAD Başkanı, bölgede çadırkent ve konteyner kentlerde toplam 1 milyon 800 bin civarında kişinin konakladığını söyledi.

Depremin gerçekleştiği tarihten bu yana bölgeden diğer illere tahliye edilen depremzedelerin sayısının 935 bin 722, deprem bölgesi dışında misafirhanelerde kalan kişi sayısının da 373 bin olduğu açıklandı.

Ancak bu verilere rağmen bölge halkının çadır ve konteyner ihtiyaçları sürüyor. Aradan geçen 34 güne karşın halen daha konaklamak için çadır yada konteyner alamadığını söyleyen çok sayıda vatandaş bulunuyor.

Paylaşın