İsrail – Filistin Gerilimi: Tel Aviv Resmen “Savaş” İlan Etti

Gazze’yi kontrol eden Hamas’ın askeri kanadı İzzeddin el-Kassam Tugaylarının İsrail’e karşı “Aksa Tufanı” operasyonunu başlattığını açıklamasından bir gün sonra, İsrail’in askeri-siyasi kabinesi, ‘resmi savaş ilanı’ anlamına gelen Anayasa’nın 40. maddesini yürürlüğe koyduğu bildirildi.

İsrail Hükümet Ofisi’nden yapılan açıklamaya göre, ülkenin askeri-siyasi kabinesi, Anayasa’nın 40. maddesini yürürlüğe koydu. Bu madde, resmi savaş ilanı anlamına geliyor. İsrail Dışişleri Bakanlığı, diplomatik misyonlarını yüksek alarma geçirirken, bu kapsamda, diplomatlara ‘güvenlik yetkililerinden özel izin almadıkça evlerinden çıkmama’ talimatı verildi.

İsrail hükümetinin basın ofisinden yapılan sosyal medya paylaşımına göre Cumartesi gününden bu yana 600’den fazla İsrailli öldürüldü. Ayrıca 100’den fazla kişinin kaçırıldığı ve 2,000’den fazla kişinin de yaralandığı belirtildi.

Filistinli yetkililere göre Gazze’de İsrail’in hava saldırıları sonucunda en az 370 kişi hayatını kaybetti, 2200 kişi de yaralandı.

Hizbullah İsrail’e saldırdı

Hamas’ın İsrail’e yönelik saldırılarını başlatmasından bir gün sonra İran destekli Hizbullah milisleri Lübnan’dan İsrail’e saldırı düzenledi. Şii milisler Pazar günü yaptığı açıklamada, “çok sayıda topçu mermisi ve güdümlü füzelerle” sınır bölgesindeki İsrail hedeflerinin vurulduğunu belirtti. Açıklamada, saldırının Hamas ile “dayanışma” amacıyla düzenlendiği kaydedildi.

Hizbullah, Lübnan’a ait olan ancak İsrail işgali altındaki Kefr Şuba bölgesinde “Siyonist düşmana” ait üç noktanın vurulduğunu bildirdi. AFP haber ajansına konuşan bölge sakinleri de sabah saatlerinde İsrail yönüne roket saldırıları düzenlendiğini aktardı.

Hizbullah, Hamas’ın saldırılarını “kahramanca operasyon” olarak nitelendirerek bu örgütü tebrik etmiş, Hamas da Hizbullah’a, İsrail’e karşı mücadeleye katılma çağrısı yapmıştı.

İsrail, Hizbullah hedeflerini vurdu

İsrail ordusu ise Lübnan’ın güneyinden düzenlenen saldırılara karşılık verdi. Ordudan yapılan açıklamada, İsrail birliklerinin Lübnan’da saldırıların düzenlendiği mevzileri vurduğu belirtildi.

İsrail ordusu, ayrıca Hizbullah’ı Hamas’ın başlattığı askeri gerginliğe karışmaması konusunda uyardı. Ordu Sözcüsü Richard Hecht, “Hizbullah’a müdahil olmamasını tavsiye ediyoruz. Gelirlerse de, buna hazırız” ifadelerini kullandı.

Lübnan’ın başkenti Beyrut’ta Gazze Şeridi’ndeki Filistinlilere destek amacıyla bir gösteri düzenlendi. Katılımcıların Filistin ve Hizbullah bayrakları taşıdığı görüldü.

Gösteri, Hizbullah’ın bu sabah İsrail mevzilerine düzenlediği sınırlı topçu ve füze saldırılarının ardından gerçekleşti. Yapılan açıklamada saldırıların “Filistin halkıyla dayanışma için” yapıldığı belirtildi. İsrail de buna topçu saldırılarıyla karşılık verdi.

İsrail ile Lübnan arasındaki tampon bölgede konuşlu Birleşmiş Milletler Lübnan Geçici Barış Görev Gücü (UNIFIL) ise itidal çağrısında bulundu. “Her iki tarafın yetkilileriyle de temas halindeyiz” açıklamasında bulunan UNIFIL, tansiyonun daha da yükselmesini önlemeyi hedeflediğini belirtti.

Birleşmiş Milletler (BM) tarafından 2000 yılında belirlenen, İsrail ile Lübnan arasındaki sınırı oluşturan Mavi Hat’ta yaklaşık 13 bölge tartışma yaratıyor. İsrail ve Hizbullah arasında 2006 yılında 34 gün süren bir savaş yaşanmış, Lübnan tarafından bin 200’den fazla, İsrail tarafında ise 160 civarında kişi hayatını kaybetmişti.

Mısır’da bir polis memuru iki İsrailli turisti öldürdü

İsrail dışişleri bakanlığı, Mısır’ın İskenderiye kentinde iki İsrailli turist ve Mısırlı tur rehberlerinin vurularak öldürüldüğünü açıkladı. Bir polis memurunun kentte bir grup İsrailli turiste ateş açtığı iddia edildi. Polis memurunun gözaltına alındığı belirtildi.

Extra News adlı televizyon kanalı da kimliği belirsiz bir güvenlik yetkilisinin, saldırıda bir kişinin daha yaralandığını söylediğini aktardı. Mısır’da İsraillilere yönelik bu tür bir saldırı onlarca yıldır görülmemişti.

Hamas, Filistinlilere ve bölgedeki diğer Araplara “İsrail işgalini ortadan kaldırma” eylemine katılma çağrısında bulundu. Şimdi büyük bir soru, işgal altındaki Batı Şeria ve Doğu Kudüs’teki veya bölgenin başka yerlerindeki Filistinlilerin bu çağrıya kulak verip vermeyecekleri.

İsrail şüphesiz birden fazla cephede başlayabilecek bir savaş olasılığının farkında. İsrail için en kötü senaryo, Lübnanlı militan grup Hizbullah’ın da bu girişime dahil olması olur.

Bu arada İsrail ordusu büyük miktarda asker takviyesi emri verdi. Gazze’ye yönelik yoğun hava saldırılarının yanı sıra İsrail kara operasyonu planladığını da belirtti.

İsrail’de “özel güvenlik durumu” genişletildi

İsrail Savunma Bakanlığından yapılan yazılı açıklamada, Savunma Bakanı Yoav Gallant’ın operasyonel değerlendirmelerin ardından “özel güvenlik durumunu” tüm İsrail topraklarını kapsayacak şekilde genişlettiği belirtildi.

Açıklamada, böylece İsrail ordusunun sivillere güvenlik talimatları verebileceği ve gerekli durumlarda kamuya açık alanları kapatabileceği aktarıldı.

Gazze Şeridi sınırındaki İsrailliler tahliye ediliyor

İsrail ordusundan yapılan yazılı açıklamada, Gazze Şeridi sınırındaki Yahudi yerleşim birimlerindeki İsraillileri tahliye etmeye başladığını ve çoğu bölgede kontrolün yeniden sağlandığını duyurdu. Açıklamada, “Saldırıya uğrayan bölgelerin çoğunun kontrolünü yeniden ele geçirmeyi başardık. Beiri yerleşim biriminde çatışmalar devam ediyor” ifadelerine yer verildi.

İşgal altındaki Batı Şeria ve Doğu Kudüs’te genel grev

Filistin Kurtuluş Örgütü Yürütme Kurulu Üyesi Vasıl Ebu Yusuf, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Batı Şeria’da İsrail’in ihlallerine tepki için genel grev ilan edildiğini belirtti. Tepki olarak esnafın kepenk kapattığını ifade eden Ebu Yusuf, Gazze’ye saldırılardan ötürü Filistin halkına uluslararası koruma sağlanması gerektiğini kaydetti.

Batı Şeria’nın yanı sıra Doğu Kudüs’te de Filistinli esnaf kepenk kapattı. Öte yandan Filistin Eğitim Bakanlığı’ndan yapılan yazılı açıklamada, ilköğretim ve üniversitelerde eğitime ara verildiği bildirildi.

İran Cumhurbaşkanı Reisi, Hamas ve İslami Cihad liderleriyle görüştü

İran devlet medyası, İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi’nin son gelişmelerin ardından Filistinli militan gruplar Hamas ve İslami Cihad’ın liderleriyle görüştüğünü bildirdi. Reisi’nin iki liderle yaptığı görüşmenin ayrıntıları açıklanmadı.

İran Hamas’ı destekliyor ve finanse ediyor, silah ve eğitim sağlıyor. İran’ın dini lideri Ali Hamaney’in danışmanlarından biri, Cumartesi günü yaptığı açıklamada “Filistinli savaşçıları kutluyoruz” ifadeleriyle destek bildirmişti.

Paylaşın

Kassam Tugayları Ve İzzeddin El-Kassam Kimdir?

İsrail’in 2005 yılında Gazze Şeridi’nden çekilmesinden bu yana bölgeyi kontrol eden Hamas, İsrail’e karşı “El Aksa Tufanı Operasyonu” başlattı. Peki, operasyona katılan Filistinli direniş örgütlerine öncülük eden Hamas’ın silahlı kanadı Kassam Tugayları kimdir?

Kassam Tugayları ya da tam adıyla İzzeddin el-Kassam Tugayları, adını İngiliz sömürgeciliğine karşı mücadele verirken hayatını kaybeden Suriye asıllı Filistin lideri Şeyh İzzeddin El-Kassam’dan alıyor.

İzzeddin el-Kassam: Suriye’nin Lazkiye kasabasına bağlı Cebale köyünde doğdu. Köy öğretmeni olan babası hayat görüşünün oluşmasında büyük rol oynamıştır. 14 yaşında köyünden ayrılarak Kahire’de El-Ezher Üniversitesi’ne kaydoldu ve burada Müslüman Kardeşler’e katıldı. Çok geçmeden kendi çevresini oluşturdu. Daha sonra köyüne dönen el-Kassam köyün camisinde imamlık yapmaya başladı. Vaazlarında İslâmî dirilişin ancak öze dönerek sağlanacağını, emperyalizmin en büyük düşman olduğunu dile getirdi. Kassam’ın ünü giderek tüm Suriye’ye yayılmaya başladı.

1911’de İtalya’nın Trablus’u işgal etmesi üzerine bölgeye giderek Osmanlı birlikleriyle İtalyanlara karşı savaştı. I. Dünya Savaşı sırasında Osmanlı ordusuna yazıldı. Savaşın ardından Şam’ın Fransız işgalinden kurtarılması için mücadele etmeye ve halkı örgütlemeye başlayan el-Kassam, gıyabında ölüm cezasına çarptırıldı. 1922’de Suriye’yi terk etmek zorunda kaldı ve o zaman Filistin topraklarında olan Hayfa kenti yakınlarında bir köye yerleşti.

Filistin topraklarının Yahudi göçmenlerce satın alınmasına ya da işgal edilmesine şiddetle karşı çıktı. Hayfa’daki İslâmî bir okulda öğretmenlik yapmaya başladı ve Genç Müslümanlar Birliği’ne katıldı. Burada tesadüf eseri Filistin ulusal savaşına önderlik eden el-Fetih’in fikir babası Hacı Emin el-Hüseyni ile tanıştı. Ancak onun milliyetçi fikirlerinden uzaktı. Yıllar sonra Hacı Emin ve el-Kassam’ın fikir önderliğini yaptığı hareketler, Filistin Kurtuluş Örgütü ve HAMAS haline dönüştü ve birbirlerine rakip olmaya devam etti.

Şeyh İzzeddin el-Kassam, Fransız işgaline karşı direnmek amacıyla küçük askeri hücreler kurdu. Lübnan-Filistin sınırında gerilla savaşı başlattı. El-Kassam’ın silahlı mücadelesi Filistin’de bir Yahudi devleti kurulmasını destekleyen İngiltere’yi rahatsız ediyordu. 1935 yılında el-Kassam bölgede dolaşırken 500 İngiliz askeri tarafından kuşatıldı ve öldürüldü.

Kassam Tugayları’nın kuruluşu

Hamas’ın askeri gücündeki artıştan sonra 1992 yılında örgüt, İzzeddin el-Kassam Tugayları adıyla silahlı bir direniş kanadı kurmaya karar verdi. Kassam Tugayları’nın kuruluşuna, Hamas öncesinde Gazze’deki Müslüman Kardeşler Teşkilatı’nın “Mecd” ve “Filistinli Mücahitler” gibi bazı farklı isimler altında çalışmaları zemin hazırladı.

Kassam Tugayları, 1 Ocak 1992’de kendilerine bağlı bir hücre tarafından yayınladığı ilk açıklamayla, Hamas’ın silahlı kanadı olduğunu duyurdu. Kassam Tugayları, 80 öncesi Filistinli Marksist grupların aksine strateji olarak sadece Filistin toprakları içerisinde eylem yapmayı benimsiyor.

Yahya Ayyaş, Nizar Reyyan, Salah Şehade ve Ahmed Caberi gibi bir çok komutanını İsrail saldırılarında kaybeden silahlı grubun liderliğini Muhammed Deyf ve yardımcılığını Mervan İsa yürütüyor.

6 tugaydan oluşuyor

Kassam Tugayları, 30 bin civarında silahlı üyesi olan 6 tugaydan oluşuyor. Bu tugaylar da kendi içinde farklı birimlere bölünüyor. Filistin dışından hiçbir milis desteğini kabul etmeyen grup, mensuplarını dini, kültürel ve ahlaki yoğun bir eğitim sürecinden geçiriyor.

El-Kassam Tugayları, askeri çalışmalarına başlangıçta tabanca sonra tüfekle başladı. Bağlılarının yerel imkanlarla ürettiği otomatik silahın ardından, bazı patlayıcıların yanında bombalar ve uzaktan kumandalı patlayıcı üretimlerini geliştirdi.

Örgüt bünyesinde Mühendislik birimi, Hava Savunma birimi, Topçu birimi, Fedailer birimi, Lojistik birimi uzmanlaşmış birimlere sahip.

İsrail’in güneyindeki Sderot Yahudi Yerleşim bölgesi 26 Ekim 2001’de el-Kassam Tugayları’nın fırlattığı ilk füzeye hedef oldu. “Kassam 1” adıyla bilinen roketi Time dergisi Filistinlilerin roketi silah olarak kullanabildiği noktaya ulaştığını ifade ederek “Ortadoğuyu değiştirme imkanına sahip ilkel roket” şeklinde nitelemişti.

Hamas daha sonradan hızlıca yürüttüğü teknik çalışmalarıyla roketi geliştirerek “Kassam 2” adlı yeni modeli üretti. Kassam bu roketi ilk kez 2002 yılının Şubat ayında kullandı. Kassam 3 ve 4 modellerinden sonra örgüt üretilen roketlere liderlerini takma adlarının baş harfi ve roketin menzilinden oluşan isimler vermeye başladı.

M75, 2003 yılında öldürülen İbrahim el-Mukaddime’nin ardından M harfi ve 75 kilometre menzili olması nedeniyle rakam kodu aldı. R160 roketi 2004 yılında öldürülen Abdulaziz el Rantisi, J180 de 2012 yılında öldürülen Ahmed Caberi’nin adını taşıyor.

Yerli üretim füzelerin yanı sıra Kassam Tugayları İran yapımı Fecr-5 ve Grad füzelerini de kullandı. Kassam Tugayları’nın artan füze kapasitesine cevap olarak İsrail Demir Kubbe adı verilen hava savunma sistemini kurdu.

İnsansız hava aracı üretti

Kassam Tugayları, 14 Temmuz 2014’te “nitelikli bir atılım gerçekleştirdiğini” duyurarak mühendisleri tarafından Ebabil ismi verilen insansız hava aracı ürettiğini duyurdu. Bununla dikkati çeken Kassam, “İsrail hava sahasında özel görevler yürütmek üzere 3 çeşit hava aracı ürettiğini” açıkladı.

Ayrıca Tugaylar, askerleri esir almak gibi bir çok operasyon da yapmıştı. Bunların en önemlisi 2005’de İsrailli er Gilad Şalit’i esir alması ve böylelikle İsrail’le antlaşma yaparak bin 27 Filistinli’yi serbest bıraktırması olmuştu.

Kassam, Gazze’ye karşı (2008 ve 2012) yıllarında açılan savaşta İsrail’e karşı koyma imkanı sağlamakla kalmamış aynı zamanda büyük teknolojik imkanlara sahip İsrail Ordusu’na büyük zararlar vermişti.

Hamas ve İsrail arasındaki çatışmaların yakın tarihçesi

İsrail’in 2005 yılında 2,3 milyon insana ev sahipliği yapan Gazze Şeridi’nden çekilmesinden bu yana bölgeyi kontrol eden Hamas ve İsrail arasında çok sayıda çatışma yaşandı. İşte bu çatışmaların öne çıkanlarının kronolojisi:

Ağustos 2005 İsrail güçleri, 1967’deki Orta Doğu savaşında kıyı şeridini Mısır’dan ele geçirdikten 38 yıl sonra tek taraflı olarak Gazze’den çekildi, yerleşim yerlerini terk etti ve bölgeyi Filistin Yönetimi’nin kontrolüne bıraktı.

25 Ocak 2006: Hamas, Filistin parlamento seçimlerinde sandalyelerin çoğunluğunu kazandı. İsrail ve ABD, Hamas’ın şiddetten vazgeçmeyi ve İsrail’i tanımayı reddetmesi nedeniyle Filistinlilere yardımı kesti.

25 Haziran 2006: Hamas militanları, sınır ötesi bir baskında İsrail askeri Gilad Şalit’i esir aldı. Bu da İsrail’in hava saldırılarına yol açtı. Şalit, beş yıldan uzun bir süre sonra bir mahkum değişimiyle serbest bırakıldı.

14 Haziran 2007: Hamas, kısa bir iç savaşla Gazze’yi ele geçirdi ve Batı Şeria’da bulunan Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas’a sadık El Fetih güçlerini devirdi.

27 Aralık 2008: İsrail, Filistinlilerin İsrail’in güneyindeki Sderot kasabasına roket atmasının ardından Gazze’ye 22 günlük bir askeri saldırı başlattı. Ateşkes sağlanmadan önce yaklaşık bin 400 Filistinli ve 13 İsraillinin öldürüldüğü bildirildi.

14 Kasım 2012: İsrail, Hamas’ın Genelkurmay Başkanı Ahmed Cebari’yi öldürdü. Hemen ardından sekiz gün boyunca Filistinli militanlar roket fırlatırken, İsrail de hava saldırılarını sürdürdü.
Temmuz-Ağustos 2014 – Üç İsrailli gencin Hamas tarafından kaçırılması ve öldürülmesi, Gazze’de 2 bin 100’den fazla Filistinli’nin ve 67’si askeri olmak üzere 73 İsraillinin öldüğü bildirilen yedi haftalık bir savaşa yol açtı.

Mart 2018: Gazze’nin İsrail ile çitlerle çevrili sınırında Filistinli protestolar başladı. İsrail askerleri protestocuları uzaklaştırmak için ateş açtı. Birkaç ay devam eden protestolarda 170’den fazla Filistinlinin öldürüldüğü bildirildi. Protestolar ve İsrailli askerlerin müdahalesi aynı zamanda Hamas ile İsrail güçleri arasında çatışmalara yol açtı.

Mayıs 2021: Ramazan ayında haftalarca süren gerilimin ardından, Kudüs’teki El Aksa yerleşkesinde İsrail güvenlik güçleriyle çıkan çatışmalarda yüzlerce Filistinli yaralandı. İsrail’in güvenlik güçlerini yerleşkeden çekmesini talep ettikten sonra Hamas, Gazze’den İsrail’e bir roket yağmuru başlattı. İsrail de Gazze’ye hava saldırılarıyla karşılık verdi. 11 gün süren çatışmalarda Gazze’de en az 250, İsrail’de ise 13 kişi hayatını kaybetti.

Ağustos 2022: İsrail’in hava saldırısıyla üst düzey bir İslami Cihad komutanını vurmasıyla başlayan ve üç gün süren şiddet olaylarında 15’i çocuk en az 44 kişi öldürüldü. İsrail, hava saldırılarının İran destekli militan hareketin İsrailli komutanları ve silah depolarını hedef alacak bir saldırı planına karşı önleyici bir operasyon olduğunu söyledi. Buna karşılık İslami Cihad, İsrail’e binden fazla roket fırlattı. İsrail’in Demir Kubbe hava savunma sistemi, herhangi bir ciddi hasar veya can kaybının önüne geçti.

Ocak 2023: Gazze’deki İslami Cihad, İsrail birliklerinin bir mülteci kampına baskın yapıp yedi Filistinli silahlı militanı ve iki sivili öldürmesinin ardından İsrail’e iki roket fırlattı. Roketler sınıra yakın yerleşim yerlerinde alarmların çalmasına neden oldu ancak herhangi bir can kaybına yol açmadı. İsrail Gazze’ye hava saldırılarıyla karşılık verdi.

Mayıs 2023: İsrail’in Filistin İslami Cihad örgütünün üç üyesini hedef alarak öldürmesiyle başladı. İki taraf arasında beş gün süren çatışmalarda Filistinli siviller de hayatını kaybetti. Daha sonra iki taraf arasında ateş anlaşması yapıldı.

Ekim 2023: Hamas, roket yağmurunun yanı sıra sınırı geçen silahlı kişilerle sürpriz bir saldırı düzenleyerek Gazze Şeridi’nden İsrail’e son yılların en büyük saldırısını başlattı. İslami Cihad, savaşçılarının saldırıya katıldığını duyurdu. İsrail ordusu, savaş durumunda olduğunu belirterek, Gazze’de Hamas’ı hedef alan saldırılar düzenlediğini ve yedek birlikleri göreve çağırdığını açıkladı.

Paylaşın

Filistin – İsrail Savaşı İkinci Gününde: En Az 800 Ölü

Hamas’ın silahlı kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları öncülüğündeki Filistinli direniş grupları Gazze Şeridi’nden İsrail’e karşı ‘Aksa Tufanı’ operasyonunu başlatırken, İsrail’de buna karşılık “Demir Kılıçlar” operasyonunu başlattı. Operasyonlar ikinci gününe girerken en az 800 kişinin öldüğü bildirildi.

Filistin Sağlık Bakanlığı, İsrail’in Gazze’ye yönelik sürdürdüğü hava saldırılarında ölü sayısının 313’e çıktığını duyurdu. Hayatını kaybedenlerden 20’sinin çocuk olduğunu bildiren Bakanlık, 2 bine yakın da yaralı olduğunu açıkladı. Diğer yandan Batı Şeria’da İsrail askerleri ile Filistinli göstericiler arasında çıkan çatışmalarda 6 kişi öldü. Bir başka olayda da İsrail askerlere bıçaklı saldırı girişiminde bulunan bir Filistinli öldürüldü.

Hamas militanlarının önce binlerce roket fırlatarak, ardından da sınırı geçerek İsrail yerleşimlerine düzenlediği saldırılarda ise İsrail medyasına göre en az 500 kişinin öldüğü belirtiliyor. Çok sayıda İsrailli asker ve sivil de Hamas tarafından rehin alındı.

Hizbullah İsrail’e saldırdı

Hamas’ın İsrail’e yönelik saldırılarını başlatmasından bir gün sonra İran destekli Hizbullah milisleri Lübnan’dan İsrail’e saldırı düzenledi. Şii milisler Pazar günü yaptığı açıklamada, “çok sayıda topçu mermisi ve güdümlü füzelerle” sınır bölgesindeki İsrail hedeflerinin vurulduğunu belirtti. Açıklamada, saldırının Hamas ile “dayanışma” amacıyla düzenlendiği kaydedildi.

Hizbullah, Lübnan’a ait olan ancak İsrail işgali altındaki Kefr Şuba bölgesinde “Siyonist düşmana” ait üç noktanın vurulduğunu bildirdi. AFP haber ajansına konuşan bölge sakinleri de sabah saatlerinde İsrail yönüne roket saldırıları düzenlendiğini aktardı.

Hizbullah, Hamas’ın saldırılarını “kahramanca operasyon” olarak nitelendirerek bu örgütü tebrik etmiş, Hamas da Hizbullah’a, İsrail’e karşı mücadeleye katılma çağrısı yapmıştı.

İsrail, Hizbullah hedeflerini vurdu

İsrail ordusu ise Lübnan’ın güneyinden düzenlenen saldırılara karşılık verdi. Ordudan yapılan açıklamada, İsrail birliklerinin Lübnan’da saldırıların düzenlendiği mevzileri vurduğu belirtildi.

İsrail ordusu, ayrıca Hizbullah’ı Hamas’ın başlattığı askeri gerginliğe karışmaması konusunda uyardı. Ordu Sözcüsü Richard Hecht, “Hizbullah’a müdahil olmamasını tavsiye ediyoruz. Gelirlerse de, buna hazırız” ifadelerini kullandı.

İsrail ile Lübnan arasındaki tampon bölgede konuşlu Birleşmiş Milletler Lübnan Geçici Barış Görev Gücü (UNIFIL) ise itidal çağrısında bulundu. “Her iki tarafın yetkilileriyle de temas halindeyiz” açıklamasında bulunan UNIFIL, tansiyonun daha da yükselmesini önlemeyi hedeflediğini belirtti.

Birleşmiş Milletler (BM) tarafından 2000 yılında belirlenen, İsrail ile Lübnan arasındaki sınırı oluşturan Mavi Hat’ta yaklaşık 13 bölge tartışma yaratıyor. İsrail ve Hizbullah arasında 2006 yılında 34 gün süren bir savaş yaşanmış, Lübnan tarafından bin 200’den fazla, İsrail tarafında ise 160 civarında kişi hayatını kaybetmişti.

Mısır’da bir polis memuru iki İsrailli turisti öldürdü

İsrail dışişleri bakanlığı, Mısır’ın İskenderiye kentinde iki İsrailli turist ve Mısırlı tur rehberlerinin vurularak öldürüldüğünü açıkladı. Bir polis memurunun kentte bir grup İsrailli turiste ateş açtığı iddia edildi. Polis memurunun gözaltına alındığı belirtildi.

Extra News adlı televizyon kanalı da kimliği belirsiz bir güvenlik yetkilisinin, saldırıda bir kişinin daha yaralandığını söylediğini aktardı. Mısır’da İsraillilere yönelik bu tür bir saldırı onlarca yıldır görülmemişti.

Hamas, Filistinlilere ve bölgedeki diğer Araplara “İsrail işgalini ortadan kaldırma” eylemine katılma çağrısında bulundu. Şimdi büyük bir soru, işgal altındaki Batı Şeria ve Doğu Kudüs’teki veya bölgenin başka yerlerindeki Filistinlilerin bu çağrıya kulak verip vermeyecekleri.

İsrail şüphesiz birden fazla cephede başlayabilecek bir savaş olasılığının farkında. İsrail için en kötü senaryo, Lübnanlı militan grup Hizbullah’ın da bu girişime dahil olması olur.

Bu arada İsrail ordusu büyük miktarda asker takviyesi emri verdi. Gazze’ye yönelik yoğun hava saldırılarının yanı sıra İsrail kara operasyonu planladığını da belirtti.

İsrail’de “özel güvenlik durumu” genişletildi

İsrail Savunma Bakanlığından yapılan yazılı açıklamada, Savunma Bakanı Yoav Gallant’ın operasyonel değerlendirmelerin ardından “özel güvenlik durumunu” tüm İsrail topraklarını kapsayacak şekilde genişlettiği belirtildi.

Açıklamada, böylece İsrail ordusunun sivillere güvenlik talimatları verebileceği ve gerekli durumlarda kamuya açık alanları kapatabileceği aktarıldı.

Gazze Şeridi sınırındaki İsrailliler tahliye ediliyor

İsrail ordusundan yapılan yazılı açıklamada, Gazze Şeridi sınırındaki Yahudi yerleşim birimlerindeki İsraillileri tahliye etmeye başladığını ve çoğu bölgede kontrolün yeniden sağlandığını duyurdu. Açıklamada, “Saldırıya uğrayan bölgelerin çoğunun kontrolünü yeniden ele geçirmeyi başardık. Beiri yerleşim biriminde çatışmalar devam ediyor” ifadelerine yer verildi.

İşgal altındaki Batı Şeria ve Doğu Kudüs’te genel grev

Filistin Kurtuluş Örgütü Yürütme Kurulu Üyesi Vasıl Ebu Yusuf, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Batı Şeria’da İsrail’in ihlallerine tepki için genel grev ilan edildiğini belirtti. Tepki olarak esnafın kepenk kapattığını ifade eden Ebu Yusuf, Gazze’ye saldırılardan ötürü Filistin halkına uluslararası koruma sağlanması gerektiğini kaydetti.

Batı Şeria’nın yanı sıra Doğu Kudüs’te de Filistinli esnaf kepenk kapattı. Öte yandan Filistin Eğitim Bakanlığı’ndan yapılan yazılı açıklamada, ilköğretim ve üniversitelerde eğitime ara verildiği bildirildi.

Güvenlik kabinesi Netanyahu’ya ‘savaş yetkisi’ verdi

İsrail Güvenlik kabinesi cumartesi akşamı Başbakan Netanyahu’ya büyük çaplı bir askeri harekatı başlatma yetkisi verdi. Bu karar, Gazze Şeridi’nde geniş çaplı askeri operasyonlara olanak tanıyacak. Güvenlik Kabinesi’nin aldığı bu karar, pazartesi günü Knesset’in Dışişleri ve Savunma Komitesi’nin onayına sunulacak.

Pazartesi günü komite ayrıca hükümetin yedek askerleri çağırma ve olağanüstü hal ilan etme kararını da geriye dönük olarak onaylayacak. Başbakan Netanyahu, Gazzelilere yaptığı çağrıda “Gazze’yi terk edin” demişti. Güvenlik uzmanlarına göre, İsrail’in Hamas ile mücadelesi uzun soluklu çatışmalara yol açabilir.

“İsrail topraklarında ‘güç takviyesi’ yaptık”

Hamas’ın askeri sözcüsü, örgütün İsrail topraklarındaki “güçlerini yenilemeyi” ve sahada savaşan askerlerine yardım sağlamayı başardığını söyledi. Askeri sözcü, Hamas militanlarının İsrail içinde savaşmaya devam ettiğini sözlerine ekledi.

Daha önce de örgütün gece ve sabah erken saatlerde İsrail topraklarına sızmaya devam ettiği ve aralarında Sufa, Holit ve Yated köyleri ile birkaç bölgede “sahada faaliyet gösteren güçlerini takviye ettiği” iddia edilmişti. İsrail medyası da, Gazze sınırına yakın İsrail topraklarında çatışmaların yer yer devam ettiğini aktarıyor.

BMGK toplanıyor

Reuters’a konuşan diplomatlar, Hamas’ın cumartesi günü İsrail’e yönelik son yılların en büyük saldırısını gerçekleştirmesinin ardından Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin pazar günü toplanacağını söyledi.

BM sözcüsü Stephane Dujarric yaptığı açıklamada, BM Genel Sekreteri Antonio Guterres’in Hamas’ın saldırısını kınadığını ve “daha büyük bir savaştan kaçınmak için tüm diplomatik çabaları gösterme” çağrısında bulunduğunu söyledi.

Hamas ve İsrail arasındaki çatışmaların yakın tarihçesi

İsrail’in 2005 yılında 2,3 milyon insana ev sahipliği yapan Gazze Şeridi’nden çekilmesinden bu yana bölgeyi kontrol eden Hamas ve İsrail arasında çok sayıda çatışma yaşandı. İşte bu çatışmaların öne çıkanlarının kronolojisi:

Ağustos 2005 İsrail güçleri, 1967’deki Orta Doğu savaşında kıyı şeridini Mısır’dan ele geçirdikten 38 yıl sonra tek taraflı olarak Gazze’den çekildi, yerleşim yerlerini terk etti ve bölgeyi Filistin Yönetimi’nin kontrolüne bıraktı.

25 Ocak 2006: Hamas, Filistin parlamento seçimlerinde sandalyelerin çoğunluğunu kazandı. İsrail ve ABD, Hamas’ın şiddetten vazgeçmeyi ve İsrail’i tanımayı reddetmesi nedeniyle Filistinlilere yardımı kesti.

25 Haziran 2006: Hamas militanları, sınır ötesi bir baskında İsrail askeri Gilad Şalit’i esir aldı. Bu da İsrail’in hava saldırılarına yol açtı. Şalit, beş yıldan uzun bir süre sonra bir mahkum değişimiyle serbest bırakıldı.

14 Haziran 2007: Hamas, kısa bir iç savaşla Gazze’yi ele geçirdi ve Batı Şeria’da bulunan Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas’a sadık El Fetih güçlerini devirdi.

27 Aralık 2008: İsrail, Filistinlilerin İsrail’in güneyindeki Sderot kasabasına roket atmasının ardından Gazze’ye 22 günlük bir askeri saldırı başlattı. Ateşkes sağlanmadan önce yaklaşık bin 400 Filistinli ve 13 İsraillinin öldürüldüğü bildirildi.

14 Kasım 2012: İsrail, Hamas’ın Genelkurmay Başkanı Ahmed Cebari’yi öldürdü. Hemen ardından sekiz gün boyunca Filistinli militanlar roket fırlatırken, İsrail de hava saldırılarını sürdürdü.
Temmuz-Ağustos 2014 – Üç İsrailli gencin Hamas tarafından kaçırılması ve öldürülmesi, Gazze’de 2 bin 100’den fazla Filistinli’nin ve 67’si askeri olmak üzere 73 İsraillinin öldüğü bildirilen yedi haftalık bir savaşa yol açtı.

Mart 2018: Gazze’nin İsrail ile çitlerle çevrili sınırında Filistinli protestolar başladı. İsrail askerleri protestocuları uzaklaştırmak için ateş açtı. Birkaç ay devam eden protestolarda 170’den fazla Filistinlinin öldürüldüğü bildirildi. Protestolar ve İsrailli askerlerin müdahalesi aynı zamanda Hamas ile İsrail güçleri arasında çatışmalara yol açtı.

Mayıs 2021: Ramazan ayında haftalarca süren gerilimin ardından, Kudüs’teki El Aksa yerleşkesinde İsrail güvenlik güçleriyle çıkan çatışmalarda yüzlerce Filistinli yaralandı. İsrail’in güvenlik güçlerini yerleşkeden çekmesini talep ettikten sonra Hamas, Gazze’den İsrail’e bir roket yağmuru başlattı. İsrail de Gazze’ye hava saldırılarıyla karşılık verdi. 11 gün süren çatışmalarda Gazze’de en az 250, İsrail’de ise 13 kişi hayatını kaybetti.

Ağustos 2022: İsrail’in hava saldırısıyla üst düzey bir İslami Cihad komutanını vurmasıyla başlayan ve üç gün süren şiddet olaylarında 15’i çocuk en az 44 kişi öldürüldü. İsrail, hava saldırılarının İran destekli militan hareketin İsrailli komutanları ve silah depolarını hedef alacak bir saldırı planına karşı önleyici bir operasyon olduğunu söyledi. Buna karşılık İslami Cihad, İsrail’e binden fazla roket fırlattı. İsrail’in Demir Kubbe hava savunma sistemi, herhangi bir ciddi hasar veya can kaybının önüne geçti.

Ocak 2023: Gazze’deki İslami Cihad, İsrail birliklerinin bir mülteci kampına baskın yapıp yedi Filistinli silahlı militanı ve iki sivili öldürmesinin ardından İsrail’e iki roket fırlattı. Roketler sınıra yakın yerleşim yerlerinde alarmların çalmasına neden oldu ancak herhangi bir can kaybına yol açmadı. İsrail Gazze’ye hava saldırılarıyla karşılık verdi.

Mayıs 2023: İsrail’in Filistin İslami Cihad örgütünün üç üyesini hedef alarak öldürmesiyle başladı. İki taraf arasında beş gün süren çatışmalarda Filistinli siviller de hayatını kaybetti. Daha sonra iki taraf arasında ateş anlaşması yapıldı.

Ekim 2023: Hamas, roket yağmurunun yanı sıra sınırı geçen silahlı kişilerle sürpriz bir saldırı düzenleyerek Gazze Şeridi’nden İsrail’e son yılların en büyük saldırısını başlattı. İslami Cihad, savaşçılarının saldırıya katıldığını duyurdu. İsrail ordusu, savaş durumunda olduğunu belirterek, Gazze’de Hamas’ı hedef alan saldırılar düzenlediğini ve yedek birlikleri göreve çağırdığını açıkladı.

Paylaşın

Hamas’tan İsrail’e ‘Aksa Tufanı’ Operasyonu: 5 Binden Fazla Roket Atıldı

Gazze Şeridi’ni 2007’den beri kontrol eden Hamas’ın silahlı kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları, İsrail’e karşı “El Aksa Tufanı Operasyonu” başlattığını ve 5 binden fazla roket attığını duyurdu.

Haber Merkezi / İzzeddin el-Kassam Tugayları, “(İsrail) işgalinin tüm suçlarına son vermeye karar verdik” açıklamasında bulundu.

Yüzünün görülmediği bir videoda konuşan İzzeddin el-Kassam Tugayları Komutanı Muhammed ed-Dayf, “Filistin halkı yeniden devrim yaptı ve bir devlet kurma projesine geri döndü…İsrail’in ihlalllerine karşı bir çizgi çekme kararı aldık” dedi.

İsrail, Hamas’ın roket saldırılarında en az bir kişinin yaralandığını açıklarken, İsrail ordusu ise “savaş durumu alarmı” ilan etiğini duyurdu.

İsrail ordusundan yapılan açıklamada, roketlerin fırlatıldığı Gazze’deki hedeflere saldırı başlatıldığı duyuruldu. Açıklamada, İsrailli sivillerin korunacağı ve Hamas’ın eylemlerinden dolayı ağır bir bedel ödeyeceği belirtildi.

İsrail Savunma Bakanı Yoav Gallant, yedek askerleri göreve çağıran kararnameyi imzaladı. Gallant ayrıca, Gazze Şeridi etrafında 80 kilometre yarıçapındaki bölgeyi askeri alan ilan etti.

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun ofisinden yapılan açıklamada başbakanın önümüzdeki saatlerde üst düzey güvenlik yetkilileriyle bir araya geleceği belirtildi.

Kızıl Haç’ın İsrail’deki muadili olan Magen David Adom, İsrail’in güneyinde altmışlı yaşlarında bir kadının öldüğünü ve 15 kişinin de yaralandığını duyurdu. Magen David Adom’a göre bir roket Tel Aviv’in güneyindeki Yavne kasabasına düştü ve burada bir adam şarapnel parçaları nedeniyle hafif yaralandı.

Mayıs ayında İsrail, Gazze Şeridi’nde İslami Cihad’a karşı bir saldırı başlatmış ve İsrail ordusu, İslami Cihad ve bölgedeki diğer silahlı gruplar arasında 34 Filistinli ve bir İsrailli kadının hayatını kaybettiği beş günlük bir savaşı tetiklemişti.

İsrail, Hamas’ın kontrolü ele geçirmesinden bu yana Gazze Şeridi’ne sıkı bir abluka uyguluyor. Yılbaşından bu yana İsrail-Filistin çatışmasıyla bağlantılı şiddet tırmanarak en az 247 Filistinli, 33 İsrailli, bir Ukraynalı ve bir İtalyan’ın hayatına mal oldu.

Paylaşın

WSJ: İran, İsrail’e Saldırmak İçin İslami Cihad, Hizbullah, Hamas’la Görüşüyor

İran Devrim Muhafızları Ordusu’na bağlı Kudüs Gücü’nün komutanı İsmail Kaani’nin geçen hafta gizlice Lübnan’a giderek Hamas, Hizbullah ve Filistin İslami Cihad Hareketi liderleriyle görüştüğü  iddia edildi.

Kaani’nin Hizbullah, Hamas ve diğerlerini bir araya getirerek yaptığı son çalışmalar, İsrail için büyüyen bir tehdide işaret ediyor.

ABD’nin önde gelen gazetelerinden Wall Street Journal (WSJ), İran’ın İsrail’e saldırı düzenlemek için Hamas, Hizbullah ve Filistin İslami Cihad Hareketi’yle görüştüğünü öne sürdü.

WSJ’ye konuşan ve kimlikleri açıklanmayan kaynaklar, İran Devrim Muhafızları Ordusu’na bağlı Kudüs Gücü’nün komutanı İsmail Kaani’nin geçen hafta gizlice Lübnan’a giderek Hamas, Hizbullah ve PIJ liderleriyle görüştüğünü iddia etti.

Görüşmenin Lübnan’ın başkenti Beyrut’taki İran Büyükelçiliği’nde gerçekleştirildiği savunuldu.

Haberde, taraflar arasındaki görüşmenin, Lübnan’ın güneyinden İsrail’e düzenlenen füze saldırılarıyla aynı döneme denk geldiğine de dikkat çekildi.

WSJ’ye konuşan kaynaklar, Kaani’nin Hamas’ın lideri İsmail Haniye ve yardımcısı Salih Aruri’nin yanı sıra Hizbullah’ın genel sekreteri Hasan Nasrallah’la görüşüp, bu saldırıyla ilgili planlara son halini verdiğini iddia etti.

Geçen hafta İsrail’e Gazze ve Suriye’den de roket saldırıları düzenlenmişti. Tel Aviv yönetimiyse misilleme saldırıları yapmış ve hava savunma sistemlerinin güçlendirileceğini bildirmişti.

Öte yandan Tahran yönetimi, Hamas ya da Hizbullah saldırıların sorumluluğunu üstlenmemişti.

Kaani’nin Ortadoğu’daki militanları kendi yanına çekerek İsrail’e karşı tehdit oluşturduğunun savunulduğu haberde, şu değerlendirmelere yer verildi:

Kaani’nin Hizbullah, Hamas ve diğerlerini bir araya getirerek yaptığı son çalışmalar, İsrail için büyüyen bir tehdide işaret ediyor. Ayrıca Çin ve Rusya gibi diğer güçlerin Ortadoğu’da daha büyük roller kazanmaya çalıştığı bir dönemde ABD için de sorun yaratıyor.

WSJ, Tahran’ın asıl amacının bölgedeki diğer ülkelerin İsrail’le diplomatik bağlar kurmasını engellemek olduğunu savundu.

Çin arabuluculuğuyla Suudi Arabistan ve İran arasındaki diplomatik ilişkilerin 7 yıl sonra tekrar başlamasının, Riyad yönetimiyle arasını düzeltmek isteyen İsrail lideri Binyamin Netanyahu’nun dış politika stratejisine büyük darbe indirdiğine de dikkat çekildi.

WSJ’nin görüş aldığı eski İsrail Ulusal Güvenlik Danışmanı Yaakov Amidror, Tahran yönetiminin İsrail’deki iç karışıklıktan faydalanmak istediğini de savundu. Netanyahu hükümetinin tartışmalı yargı reformu nedeniyle ülkede aylardır büyük protestolar yaşanıyor.

65 yaşındaki Kaani, General Kasım Süleymani’nin ABD’nin Irak’ın başkenti Bağdat’ta 2020’de düzenlediği saldırıda öldürülmesinin ardından görevi devralmıştı.

Süleymani’ye düzenlenen suikastta İsrail istihbaratının da önemli rol oynadığı öne sürülmüştü.

(Kaynak: Independent Türkçe)

Paylaşın

Hamas: İki İsrail İşbirlikçisi İnfaz Edildi

Gazze Şeridini yöneten Hamas, İsrail ile işbirliği yaptıkları suçlamasıyla iki kişinin infaz edildiğini açıkladı. Hamas’a bağlı İçişleri Bakanlığı’ndan yapılan yazılı açıklamada infaz edilen iki erkeğin adları belirtilmedi.

Açıklamada sadece isimlerinin baş harfleri ve yaşları yer alırken, verdikleri bilginin Filistinlilerin ölümüne yol açtığı vurgulandı. Diğer üç kişinin de cinayet suçlamasıyla infaz edildikleri bildirildi.

İnsan Hakları Grupları, daha önce Hamas’ın Gazze’rde yaptığı bu tür infazları kınamıştı.

2007’den bu yana Gazze Şeridini yöneten Hamas, en sonuncusu Nisan 2017’de olmak üzere 27 infaz gerçekleştirdi.

Bakanlığın açıklamasında infaz edilen iki kişinin İsrail hesabına casusluk suçlamasıyla 2009 ve 2015’te tutuklandıkları ve mahkeme tarafından “vatan hainliği ve dış güçlerle işbirliği yapmaktan” cezalandırıldıkları belirtildi.

Açıklamada ayrıca, dört kişinin asıldığı, bir kişinin polis olması nedeniyle bir idam mangası tarafından infaz edildiği bildirildi.

BBC’ye konuşan güvenlik kaynakları, infaz edilenlerden birinin geçen Temmuz’da bir aile kavgası sırasında silahıyla kayınpederini ve 13 yaşındaki bir kız çocuğunu öldüren bir polis memuru olduğunu açıkladı.

Olay, Gazze’nin kuzeyindeki Beyt Lahya’da protestolara yol açmış ve olaylar sırasında ev ve dükkanlar yakılmıştı.

İsrail, Gazze Şeridini 1967’deki savaş sırasında işgal etmişti. 2005’te İsrail Ordusu ve 7 bin dolayında Yahudi yerleşimci bölgeden çekilmişti.

(Kaynak: BBC Türkçe)

Paylaşın

Hamas’tan Türkiye’ye ‘İsrail’ Tepkisi: Reddediyoruz

Türkiye ve İsrail’in ilişkilerini en üst düzeye çıkarması ve karşılıklı büyükelçi atama kararı almasını Sputnik’e değerlendiren Hamas’ın Siyaset ve Dış İlişkiler Daire Başkanı Dr. Basem Naim, bu adımın İsrail’in işgallerine yeşil ışık anlamına geldiğini ifade etti.

Naim, “İsrail’deki rejimle ilişki kurma ve normalleşmeye yönelik herhangi bir ülkeden atılacak her adımı reddediyoruz. Ve bunu davamız için çok zararlı bir adım olarak görüyoruz” dedi.

Rus haber ajansı Sputnik’ten Turan Salcı’ya konuşan Naim, “İsrail işgali altındaki Filistin halkı olarak, İsrail devleti ile normalleşmeye yönelik herhangi bir adımın bu işgalin meşrulaştırılmasına, Kudüs dâhil yasadışı yerleşimlerin genişletmesine ve halkımıza karşı savaş suçları işlemeye devam etmesine yeşil ışık olduğunu düşünüyoruz” diyerek şöyle devam etti:

“Bu nedenle İsrail’deki rejimle ilişki kurma ve normalleşmeye yönelik herhangi bir ülkeden atılacak her adımı reddediyoruz. Ve bunu davamız için çok zararlı bir adım olarak görüyoruz. Bu nedenle tüm Arap, İslam ve dünya genelindeki dost ülkelerimizi, Filistin’e bağımsız egemen devlet haklarını verene kadar, köylerimize ve şehirlerimize geri dönene kadar yani rejim uluslararası hukuktaki yükümlülüklerini yerine getirene kadar İsrail’i boykot etmeye ve yaptırım uygulamaya çağırıyoruz.”

‘İşgali ve kuşatmayı sürdürmesine destek’

“Türk devletinin, bağımsız egemen bir Filistin devletinin haklarına sürekli desteği olduğunu biliyoruz” diye devam eden Naim, “Ancak Filistin’e ulusal haklarını vermeden işgal rejimiyle ilişkinin normalleşmesine yönelik herhangi bir adım İsrail rejimine işgallerini ve kuşatmalarını sürdürme planlarına destek ve planlarını bizim topraklarımızda uygulamaya devam etmelerine yeşil ışık olarak görülecektir” ifadelerini kullandı.

Paylaşın