Gazze’de İsrail Saldırılarında Can Kaybı 41 Bin 788 Yükseldi

Gazze Şeridi’nde İsrail saldırılarında hayatını kaybedenlerin sayısı 90 artarak 41 bin 788’e yükseldi. Gazze’de İsrail saldırılarında yaralananların sayısı ise 169 artarak 96 bin 794 çıktı.

Haber Merkezi / Gazze’de İsrail saldırılarında ölenlerin yüzde 70’ini çocuklar ve kadınların oluşturduğu aktarılırken, saldırılar sonucu oluşan yıkımdan dolayı çok sayıda kişinin hala enkaz altında olduğu vurgulandı. Sivil savunma ve acil sağlık ekiplerinin bu kişilere ulaşmakta zorluk yaşadığı kaydedildi.

Öte yandan İran’ın füze saldırısı ve İsrail’in misilleme sözü, petrol üreticisi Ortadoğu’da daha geniş bir çatışma endişesini körüklerken, İsrail ordusu düzenli piyade ve zırhlı birliklerin dün Lübnan’daki kara operasyonlarına katıldığını açıkladı.

Hizbullah, savaşçılarının Lübnan içinde İsrail güçleriyle çatışmaya girdiğini açıkladı. Hareket, İsrail güçlerinin Pazartesi günü sınırı geçmesinden bu yana ilk kez kara çatışması yaşandığını bildirdi. Hizbullah, sınır kasabası Marun El Ras yakınlarında üç İsrail Merkava tankını roketlerle imha ettiğini açıkladı.

İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu bir taziye videosunda şunları söyledi: “Bizi yok etmek isteyen İran’ın Şer Ekseni’ne karşı zorlu bir savaşın zirvesindeyiz. Bu olmayacak çünkü birlikte duracağız ve Tanrı’nın yardımıyla birlikte kazanacağız.”

İran dün yaptığı açıklamada, İsrail’e yönelik şimdiye kadarki en büyük saldırısı olan füze atışının, yeni bir provokasyon olmaması halinde sona ereceğini söyledi, ancak İsrail ve ABD sert karşılık vereceklerine söz verdi.

Ancak ABD Başkanı Joe Biden, balistik füze saldırısına karşılık olarak İsrail’in İran’ın nükleer tesislerine yönelik herhangi bir saldırısını desteklemeyeceğini söyledi ve İsrail’i bölgesel baş düşmanına karşı “orantılı” davranmaya çağırdı.

Beyaz Saray’dan yapılan açıklamaya göre Biden, Tahran’a karşı yeni yaptırımlar da dahil olmak üzere bir yanıtın koordine edilmesi için G7 grubunun diğer liderleriyle bir telefon görüşmesine katıldı.

Yapılan açıklamada G7 liderlerinin Ortadoğu krizine ilişkin “güçlü endişelerini” dile getirdiği ancak diplomatik bir çözümün hala uygulanabilir olduğunu ve bölge çapında bir çatışmanın kimsenin çıkarına olmadığını söylediği belirtildi.

Çin, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’ni Ortadoğu’daki durumu yatıştırmak için “acil önlemler” almaya çağırdı.

Batılı ülkeler Salı günkü dramatik tırmanıştan sonra vatandaşlarını Lübnan’dan tahliye etmek için acil durum planları hazırladı. Ancak hiçbiri henüz büyük ölçekli bir askeri tahliye başlatmadı.

İsrail ordusu, Lübnan’daki kara operasyonunun Hizbullah’ın sınır ötesindeki vatandaşlarına saldırmak için kullandığı altyapıyı yok etmeyi amaçladığını ve daha büyük bir işgal planlamadığını belirtti.

Ancak İran’ın salı günü İsrail’e yönelik füze saldırısı çatışmayı daha da tırmandırdı. Yardım kuruluşları için yaklaşan kış dönemi, operasyonlarını daha da zorlu hale getirebilir.

Freijsen, “İnsanların düzgün bir barınağa sahip olmalarını ve gıda ve su gibi temel ihtiyaçlara erişebilmelerini sağlamak için yapılması gereken çok iş var,” dedi. “Ruh sağlığı hizmetleri de dahil olmak üzere sağlık sektöründe büyük zorluklarla karşı karşıyayız.”

“Kış mevsimi özellikle barınma açısından zor geçecek. Bu nedenle hep birlikte uzun vadeli sonuçları düşünmeye başlamamız gerekiyor” diye ekledi.

Ayrıca Birleşmiş Milletler Dünya Gıda Programı (WFP), Orta Doğu’daki çatışmaların büyümesi ve krizin derinleşmesi sebebiyle Avrupa’ya yeni bir göç dalgası yaşanabileceği uyarısında bulundu.

Mediengruppe Bayern’e (Bavyera Medya Grubu) verdiği röportajda 2015 yılındaki deneyimleri anımsatan WFP Almanya Direktörü Martin Frick, o zaman da bölgedeki insanlara WFP tarafından gıda yardımı yapılamadığı için büyük bir göç dalgası yaşandığını dile getirdi.

Orta Doğu’daki güncel krizi “yaşadığımız en kötülerden biri” olarak nitelendiren Frick diğer yandan WFP’nin de şu an mali açıdan, 60 yılı aşan tarihinde an hiç olmadığı kadar güçsüz durumda bulunduğunu aktardı. Frick, “Sahip olduğumuz fonlar 2019 seviyesinde kalırken yardıma muhtaç insan sayısı dünya genelinde yaklaşık 135 milyondan 300 milyonun üstüne çıkarak patlama yaptı” dedi.

İsrail’in hava saldırıları yoğunlaşmadan önce Lübnan’ın stratejik noktalarına zamanlıca gıda depoladıklarını ve bu sayede şu ana dek 128 bin kişiye sıcak yemek ve ekmek dağıttıklarını dile getiren Frick, “Ancak Ekim ayı bittiğinde, yardımlarımızı sene sonuna dek sürdürebilmek için ek 100 milyon dolar desteğe ihtiyacımız olacak” uyarısında bulundu.

WFP Almanya Direktörü, İsrail ile çatışmaların yoğunlaşmasından önce de Lübnan’daki durumun iyi olmadığını ifade ederek ülkede yaşayan 6,8 milyon insandan 1,5 milyonunun Suriyeli sığınmacılar olduğunu hatırlattı. “Temel gıda ürünlerinin fiyatları 2019’dan bu yana yüzde 5 bin arttı. Her dört Lübnanlıdan biri açlık çekiyor” diyen Frick, bölgede istikrar sağlanamaması halinde “göç hareketinin Lübnan ve Suriye sınırlarının ötesine” yönelebileceğini belirtti.

Martin Frick, Gazze Şeridi’ndeki durumun ise Lübnan’a göre daha da kötü olduğunu ve bu bölgede iki milyondan fazla kişinin insani yardıma muhtaç, yaklaşık 500 bin kişinin de açlık nedeniyle ölüm tehlikesi altında olduğunu vurguladı. Gazze’de yaşayan bazı insanların bir yıldır devam eden savaşta on kez bulunduğu yeri terk etmek zorunda kaldığını aktaran Frick, WFP’nin Gazze Şeridi’ne yardımlarını sadece iki sınır kapısından ulaştırabildiğini bildirdi.

Bölgenin kuzeyinde fırınların işletilmesi için gerekli olan yakıtın tükenmek üzere olduğunu kaydeden Martin Frick, “Ancak bir hafta daha yetecek. Bölgenin tamamındaki duruma uzun vadede imkanlarımız yetmeyecek” dedi.

Paylaşın

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir