Greenpeace: İklim Krizi, Sömürgeciliğin Mirası

Çevreci sivil toplum kuruluşu Greenpeace’in İngiltere’de yayınladığı bir raporda, iklim ve ekolojiye dair meydana gelen krizlerin sistemik ırkçılığın bir mirası olduğu ve beyaz olmayan insanların söz konusu krizlerin verdiği zarardan orantısız şekilde daha fazla mağdur olduğu belirtildi.

Hollanda merkezli çevreci örgüt Greenpeace’in İngiltere temsilciliğinden yayınlanan bir raporda, iklim krizine küresel olarak en az katkıda bulunan beyaz olmayan toplulukların, şimdi sömürgeciliğin bir mirası olan iklim krizinden dolayı en fazla hayatlarını ve geçim kaynaklarını kaybeden grup olduğu kaydedildi.

Raporda, sömürgeciliğin tarihsel olarak güney yarımküredeki hava ve toprakların, ‘kuzey yarımkürenin atıklarını boşaltma yeri’ olarak kullanıldığı bir model kurması nedeniyle, çevre krizinin bir sömürgecilik mirası olduğu belirtildi.

Dünyadaki bu gibi eşitsizliklerin bir benzerinin, atık yakma tesislerinin neredeyse yarısının beyaz olmayan insanların yoğun olarak yaşadığı bölgelerde bulunduğu İngiltere’de de görülebildiğini vurgulayan Greenpeace, Londra’da siyahların yasaların meşru kabul ettiği düzeyin üzerindeki hava kirliliğine maruz kalmasının daha olası olduğunu ve evlerinde açık alana erişimi olmayan İngiltere’deki siyahların sayısının, aynı durumdan muzdarip beyazların sayısından neredeyse dört kat fazla olduğunun altını çizdi.

Paylaşın

Dikkat Çeken Araştırma: Geri Dönüşüm İşe Yaramıyor

İngiltere’de Mayıs ayında çevre örgütlerinin öncülüğünde yapılan “Büyük Plastik Sayımı”ndan çarpıcı sonuçlar çıktı. 100 bin hanenin plastik atıklarının sayıldığı araştırmada ülke genelinde her yıl ortalama 100 milyar parça plastiğin çöpe atıldığı belirlendi.

Araştırmaya katılan hanelerden haftada 66 parça plastik atık çıktı. Araştırmaya öncülük eden çevre kuruluşları Greenpeace ve Everyday Plastic, geri dönüşümün kendi başına bir çözüm olmadığına dikkat çekti. Greenpeace’in plastik aktivisti Chris Thorne, “Bu dudak uçuklatacak miktarda bir atık” dedi.

Thorne, “Bunu geri dönüşümle halledebileceğimiz söylemi sektörün göz boyamasından başka bir şey değil. Her yıl 100 milyar parça plastik atık üretiyoruz. Ve geri dönüşüm devede kulak” diye konuştu.

Plastik atıkların yüzde 45’i ihraç ediliyor

Araştırmaya katılanlardan bir hafta süreyle çöpe attıkları plastik kapların sayısı ve türünü kaydetmeleri istendi. Bunlardan yüzde 83’ünün yiyecek-içecek paketi olduğu belirlendi. En yaygın atıklar sebze ve meyve paketleri.

İngiltere’de resmi istatistikler, plastik atıkların yüzde 45’inin ülke dışına gönderildiğine işaret ediyor. 2021 verilerine göre ülkede haneler yılda 2,5 milyon ton plastik atık üretiyor. Bunun yüzde 44,2’si geri dönüştürülmek üzere ayrıştırılıyor.

Bu atıkların yüzde 55’i İngiltere’de geri dönüştürülüyor. Kalanı ise ihraç ediliyor. En çok plastik Türkiye’ye gönderiliyor. Araştırmanın sonuçlarıyla ilgili rapora göre tüm plastik türlerini ayrıştırmak ve geri dönüştürmek aynı derece kolay değil.

Plastik şişelerin yüzde 61’i, plastik saklama kaplarının yüzde 36’sı ve plastik filmlerin sadece yüzde 8’i geri dönüştürülüyor. Plastik Sayımı’nda çöpe atılan plastiklerin çoğunun geri dönüştürmesi daha zor olan yumuşak plastikler olduğu görüldü.

Recoup adlı kuruluşun verileri referans alınarak yapılan hesaplamaya göre aslında ülkedeki plastik atıkların sadece yüzde 12’si İngiltere’de geri dönüştürülüyor.

Everyday Plastic’in kurucusu Daniel Webb, BBC’ye açıklamasında, “Geri dönüşüm işe yaramıyor. Bunu hepimiz biliyoruz. Eğer gerçekten geri dönüştürdüğümüzü düşünüyorsak böyle devam edelim. Ancak ürettiğimiz miktarı azaltırsak attığımız plastiği azaltırız” dedi.

İngiltere Başbakanı Boris Johnson da Ekim 2021’de bir okulu ziyaretinde çocuklara, “Geri dönüşüm işe yaramıyor. Çözüm bu değil” ifadelerini kullanmıştı.

(Kaynak: BBC Türkçe)

Paylaşın

Avrupa’nın Plastik Çöpü Türkiye’ye Zehir Oldu!

Greenpeace’in Adana’daki yasa dışı plastik döküm alanlarından toplanan toprak, kül, su ve tortu örnekleri üzerinde yaptığı analizin sonuçlarına göre, tespit edilen dioksin ve furan miktarı, kirletilmemiş toprak numunesinin 400 bin katı çıktı.

Nisan 2021’deki saha araştırmasında, çoğunluğu İngiltere ve Avrupa Birliği (AB) ülkelerinden ithal edilen plastik atıkların Adana’da yasa dışı olarak çevreye döküldüğünü ve açıkta yakıldığını tespit eden Greenpeace, yeni bir inceleme yaptı.

Yasa dışı plastik döküm alanlarından toplanan toprak, kül, su ve tortu örnekleri, hem Greenpeace Araştırma Laboratuvarlarından hem de bağımsız bir laboratuvardan bilim insanları tarafından incelendi.

Yapılan analizler sonucu ortaya çıkan bulgular ise çarpıcı nitelikteydi:

Adana’da tespit edilen dioksin ve furan miktarı, kirletilmemiş toprak numunesinin 400 bin katı ve şimdiye kadar Türkiye’de toprakta rapor edilen en yüksek toksik düzey. Dioksin-furanların bilinen en önemli özelliği ise kanserojen olması. Bu kimyasal, anne karnındaki bebekler için toksik olabilir, tümörleri tetikleyebilir, hormon ve bağışıklık sistemlerini etkileyebilir.

Diğer kirleticiler neler?

Analizler sonucunda Adana’da tespit edilen diğer kirleticiler ve neden oldukları hastalıklar şöyle sıralandı:

Poliklorlu bifeniller (PCB’ler): Adana’da, topraktaki poliklorlu bifenillerin (PCB’ler) toplam konsantrasyonunun kontrol örneğinden 30 bin kat daha yüksek olduğu bulundu. PCB’lere maruz kalmak embriyo ve fetüse zarar verebilir. Hormonlarda bozulmaya yol açabilen PCB’ler emzirme yoluyla anneden bebeğe geçebilir.

Metaller ve metaloidler: Adana’dan alınan numuneler üzerinde 18 farklı metal ve metaloid türü araştırılmış ve insan sağlığı için pek çok zararı olduğu bilinen kurşun seviyesinin kontrol toprağından 15 kat ve yine insan için kanserojen olan kadmiyum seviyesinin de kontrol toprağından 30 kat yüksek olduğu tespit edildi.

Polisiklik aromatik hidrokarbonlar (PAHler): Adana’daki beş bölgenin dördünde yüksek oranda klorlu benzen bileşikleri tespit edildi. Bunların bazıları kanı etkileyebilir, cilt lezyonlarına ve karaciğer hastalığına neden olabilir. Bazı bölgelerde tespit edilen ve insan için kanserojen olduğu bilinen benzo(a)piren konsantrasyonu, Türkiye’de meskun topraklar için izin verilen sınırın üzerindeydi.

Toprağa ve suya karışıyor

Greenpeace Akdeniz araştırmasında incelenen 5 farklı çöp döküm alanı, Adana’nın verimli tarım, hayvancılık ve sulama arazileri içinde yer alıyor. Plastik atıkların yasa dışı yakılması sonucu ortaya çıkan ağır metal, dioksin ve furan ve kalıcı organik kirleticilerin toprağa, suya, havaya ve besin zincirine karışarak kansere neden olabileceği gerçeği, insan sağlığı için de geri dönüşümü olmayan zararlar içeriyor.

Adanalı narenciye yetiştiricisi İzzeddin Akman’ın konuyla ilgili ifadesi ise oldukça çarpıcı: “Ben Avrupa’ya vitamin gönderiyorum, onlar bize zehir gönderiyor”.

Analizin sonuçlarına kim, ne dedi?

Analizi gerçekleştiren bilim insanlarından Dr. Kevin Brigden: Kül ve alttaki toprak örneklerinde bulunan kimyasal kirleticilerin çoğu, çevrede parçalanmaya karşı oldukça dirençlidir ve besin zinciri yoluyla hayvan ve insanlara geçebilir. İngiltere başta olmak üzere Avrupa’dan gelen plastik atıkların yoğun olarak tespit edildiği alanların bazılarında bu kirleticilerin seviyeleri çok yüksekti.

Greenpeace Akdeniz Biyoçeşitlilik Proje Lideri Nihan Temiz Ataş: Türkiye’nin toprağı, havası ve suyu, Avrupa’nın plastik atık ihracatının çevre ve insan sağlığı için yarattığı tehlikeye tanıklık ediyor. Plastik çöplerini denizaşırı ülkelere gönderen İngiltere ve Almanya gibi ülkeler, Türkiye’nin verimli topraklarında zehirli bir iz bırakıyor. Bu hasar geri döndürülemez. Başta İngiltere olmak üzere ihracatçı ülkeler sorumluluk almalı ve Türkiye’ye plastik göndermeyi bırakmalı. Türkiye plastik çöplüğü değil ve bu zararlı atık oyunları sona ermeli.

Greenpeace İngiltere Siyasi Kampanyacısı Megan Randles: Bu, İngiltere’nin plastik atıkları gözden uzaklaştırma şeklindeki tehlikeli modelinin zehirli parmak izi. Plastiğimizin denizaşırı yerlere atıldığında ve yakıldığında neden olabileceği zarara dair kanıtımız, hükümeti doğru olanı yapmaya ve plastik atık ihracatını yasaklamaya teşvik etmelidir.

Türkiye’nin plastik atık ithalatı

Türkiye’nin plastik atık ithalatı, 2018 yılının başında Çin tarafından alınan yasak kararıyla beraber hızla artmış ve Türkiye, 2019 ve 2020 yılında Avrupa’dan gelen plastik atıkların en büyük alıcısı olmuştu.

1 milyonu aşkın plastik atığın üçte birinden fazlası İngiltere’ye aitti. Adana’daki yasa dışı çöp yakma alanlarında bulunan plastik çöplerin büyük çoğunluğu yine İngiltere ve Almanya başta olmak üzere Avrupa ülkelerine ait hazır gıda ambalajlarıydı.

Ağustos 2020’de yayınlanan INTERPOL raporu, 2018’den bu yana, yasa dışı plastik kirliliği ticaretinde endişe verici bir artış olduğunu tüm detaylarıyla ortaya koyuyordu.

Ocak-Kasım 2021 arasında İngiltere, Türkiye’ye 117 bin 678 ton plastik atık ihraç etti (Aralık verileri henüz mevcut değil). İngiltere’den Türkiye’ye ihraç edilen karışık plastik atık hacmi, Mayıs 2021’de Türkiye’nin getirdiği atık ithalatına ilişkin kısıtlamanın ardından dramatik şekilde düştü.

Ancak Temmuz 2021’den bu yana rakamların her ay giderek arttığı gözleniyor. Kasım 2021 ihracat toplamı (4126 ton), Temmuz toplamının (484 ton) neredeyse on katı olarak gerçekleşti.

Greenpeace’ten imza kampanyası

Bugün başlattığı imza kampanyasıyla İngiltere’ye hesap soran Greenpeace Akdeniz, özellikle Adana’da tespit edilen yasa dışı plastik atık bertarafının yarattığı çevre sorunlarına karşı sorumlu bulduğu devletlerin, İngiltere başta olmak üzere, kirleten öder ve önleme ilkeleri gereğince çevre maliyetine dahil olmasını istiyor.

Kampanyaya imza vermek için TIKLATIN

(Kaynak: bianet)

Paylaşın