Davutoğlu: Biz Bir Yönetim Değil, Yönetişim Sistemi Kuruyoruz

Altılı Masa’nın çalışmalarına ilişkin değerlendirmede bulunan Gelecek Partisi Lideri Davutoğlu, “Biz bir yönetim değil, yönetişim sistemi kuruyoruz. Kişilere değil, ilkelere bağlı. Üzerinde mutabık kalacağımız aday bunları kabul etmeli; etmezse tek başına seçime girebilir tabi. Ama bizim desteğimizle ve bizim adayımız olarak girecekse bir yıldır oluşturulan bu temel metinler ve oluşan zeminde mutabık kalmamız lazım” dedi ve ekledi:

“Bu vesayet değil. Göstereceğimiz Cumhurbaşkanı adayının Erdoğan’ın kullandığı yetkileri aynı yöntemle kullanmasını kimse beklememeli. Ortak vicdan ve ortak akılla yürütmemiz gereken bu geçiş sürecinin yönetimini tek kişiye bırakamayız.”

Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, Yetkin Report’un sorularını yanıtladı. Davutoğlu, aday tartışmalarına ilişkin olarak, “Biz daha 12 Şubat’taki ilk toplantımızda adayımızı seçim tarihinin ilanı ile duyuracağımızı ifade ettik. Dolayısıyla kendi zamanlamamızda bir gecikme söz konusu değil” değerlendirmesini yaptı.

Davutoğlu “Altılı Masa Anayasa değişikliği önerisini de ilan etti ama çalışmaları aday ismine kilitlendi. Bir yandan hükümetin seçimi öne alacağı tartışması var. Çalışmalarınızın yavaş gittiği eleştirilerine ne diyorsunuz?” sorusuna şöyle yanıt verdi:

“Bu eleştirilerin doğru olduğu kanaatinde değilim. Burada önemli olan sürecin ritmini iyi tutabilmek. Biz kendi zamanlamamızı yaparız, iktidarın zaman dayatması tuzağına asla düşmeyiz. Önemli olan zamanın kontrolünün elimizde olması; o da elimizde. Biz daha 12 Şubat’taki ilk toplantımızda adayımızı seçim tarihinin ilanı ile duyuracağımızı ifade ettik. Dolayısıyla kendi zamanlamamızda bir gecikme söz konusu değil

İktidar şimdiden, seçim kararı aldırmadan bize aday açıklatmak istiyor. Aday etrafında tartışma çıkacak, Altılı Masa dağılacak; beklenti bu. Açık söyleyeyim, çok beklerler. 6 lider olarak basiretle ve dirayetle hareket etmeye kararlıyız.

Biz neden iktidarın zamanlama baskısıyla hareket edelim ki? Seçim kararı alsın, sonrasında adayımızı ilan edelim.

“Bakın, AK Parti ve MHP’nin ürettiği tek bir metin yok. Bizim yönetimiz Erdoğan-Bahçeli gibi olmayacak. [Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip] Erdoğan’ın istediğini yapma, [MHP Genel Başkanı Devlet] Bahçeli’nin de ona ayar verme özgürlüğü var.

Biz bir yönetim değil, yönetişim sistemi kuruyoruz. Kişilere değil, ilkelere bağlı. Üzerinde mutabık kalacağımız aday bunları kabul etmeli; etmezse tek başına seçime girebilir tabi. Ama bizim desteğimizle ve bizim adayımız olarak girecekse bir yıldır oluşturulan bu temel metinler ve oluşan zeminde mutabık kalmamız lazım.

Bu vesayet değil. Göstereceğimiz Cumhurbaşkanı adayının Erdoğan’ın kullandığı yetkileri aynı yöntemle kullanmasını kimse beklememeli. Ortak vicdan ve ortak akılla yürütmemiz gereken bu geçiş sürecinin yönetimini tek kişiye bırakamayız.

“Cumhurbaşkanı bir 7’inci parti gibi de davranmayacak”

Mutabakatımız sadece Cumhurbaşkanı adayımızı değil, tek tek altı lideri de bağlayacak. Cumhurbaşkanı bir 7’inci parti gibi de davranmayacak; onunla birlikte oluşturduğumuz ortak aklımızın siyasi iradesi olacak.

Söyleşinin tamamını okumak için TIKLAYIN

Paylaşın

Davutoğlu’ndan ‘Türkiye Yüzyılı’ Programına Tepki: Riyakarlığın Daniskası

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 28 Ekim’de düzenlenen ‘Türkiye Yüzyılı’ programındaki söylemlerini eleştiren GP Lideri Davutoğlu, “20 yıl iktidar olduktan sonra yeni bir parti gibi deklarasyon yapılmaz. Cuma günü yapılan açıklamalar, beni hiç heyecanlandırmadı riyakarlığın daniskası” dedi.

Davutoğlu, programa davet edilmemesine ilişkin ise, “Perinçek ve Destici’nin olduğu yerde benim bulunmam zaten doğru olmazdı” dedi. “Yüzüme nasıl bakacaklardı?” ifadesini kullanan Davutoğlu, “Bu milletin 2 defa başbakan seçtiği birini çağırmamak ne demek? Türkiye nereye gidiyor?” diye sordu.

Davutoğlu, Vatan Partisi’ne katılan iş insanı Ethem Sancak’ın Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kendisine, ‘Che Guevara nasıl nasıl bir adam?’ diye soru sorduğunu ve bu soruya verdiği “Tek fark o namaz kılmıyordu, siz kılıyorsunuz” yanıtını eleştirdi.

Davutoğlu, “Che Guavera; yiğit bir devrimci, ezilenlerin, sömürülenlerin sembolü olarak saygıyla selamlıyorum. 20 yıl önceki Erdoğan’ı Che Guavera ile benzetebilirsiniz. Keçiören halkını selamlayarak geçerdi. O zaman hepimizde devrimci bir ruh vardı” diye konuştu.

Gelecek Partisi (GP) Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, FOX TV’de İlker Karagöz ile Çalar Saat programında açıklamalarda bulundu.

Davutoğlu’nun açıklamalarından önemli başlıklar şöyle:

”(Türkiye Yüzyılı programına davet edilmemesine tepki) Perinçek ve Destici’nin olduğu yerde benim bulunmam zaten doğru olmazdı, yüzüme nasıl bakacaklardı? Bu milletin 2 defa başbakan seçtiği birini çağırmamak ne demek? Türkiye nereye gidiyor? 20 yıl iktidar olduktan sonra yeni bir parti gibi deklarasyon yapılmaz. 2016’da dünyada milli gelirde 16’ncıydık şu an 21. sıradayız.

(Bakan Muş’un ”Son yılları saymazsak, AK Parti döneminde enflasyon ortalaması yüzde 8-9 civarındadır” açıklamalarına tepki) Üretici enflasyonu yüzde 5,5’dan yüzde 153’e çıktı. Doğru haklı son dönemleri saymamak lazım. Bakan Muş’un sözleri itiraf niteliğindedir. Söylediği sözler gerçekten komedi. Türkiye’nin son yılları ne zaman? Erdoğan yok mu son dönemlerinde? Bu dönemin hesabını kim verecek? Enflasyon canavarı teker teker her kesimi yutuyor.

“Erdoğan’ın dünyasında vaatler bitmiyor”

Yönetenlerin dünyasında kriz yok çünkü bürokratların çoğu 4-5 maaş alıyor. Bütün siyasi atamalara bakın üst düzey bürokratın oğlu bakan yardımcısı yapılıyor. Richard Folk ile bir sohbetimiz oldu. Fakirleşmeyle sokaktaki hareketliliği konuştuk. KKM ile bir kesime para aktarılması sağlanıyor. Bunlar dünyadan, halktan koptular. İnsanlar açlıktan kıvranıyor ama Erdoğan’ın dünyasında vaatler bitmiyor.

“Gençlik bankası kuracağız”

50 yılda değil, bir kaç yılda gençleri umutla buluşturacağız. Türkiye’nin hiçbir yerinde genç çiftçi göremiyoruz, hibe ile teşvik lazım. Gençlik Bankası kuracağız, banka dijital olacak bursları, kredileri oradan alacaklar. İşsizlik Fonu da dahil tek ölçümüz olacak istihdamı artıracağız.

Bunların istihdam modeli yanlış, Türk lirası belli bir seviyeye getirilmeli. Bunlar para basarak yalancı cennet oluşturuyorlar. Darphanede parayı basıyorlar piyasaya enjekte ediyorlar böylece enflasyonun artışına sebep oluyorlar ama bunu göremiyorlar.

“Yeşil dolara aşıklar”

Şimdi golf sahasına villa yapmaya hazırlanıyorlar. Bunlar yeşil dolarlara aşık ama yeşil alanlara düşmanlar.

“Rusya’ya ne taviz verdiniz?

Hangi tavizler verildi de Rusya’dan borç erteleme talep ediliyor? Akkuyu’yu Ruslara vermek istisnasında ne taviz verdiğiniz Rusya’ya? Rusyalara 7 milyar dolar civarında vergi istinası verildi.

“Yola çıktığınız yüzük nerede?”

Erdoğan’a soracağım tek şey var; yola çıktığınız yüzük nerede? Bir lider, bir başbakan, bir bakan önce milletinin hakkını korumalı.

Che Guavera, yiğit bir devrimci ezilenlerin sömürülenlerin sembolü olarak saygıyla selamlıyorum. 20 yıl önceki Erdoğan’ı Che Guavera ile benzetebilirsiniz. Keçi Ören halkını selamlayarak geçerdi. O zaman hepimizde devrimci bir ruh vardı. Benim aldığım tek maaş vardı. Bir gün Tayyip Erdoğan’ın akrabalarına kaynak aktaracağına ihtimal vermezdim.

Cuma günü yapılan açıklamalar, beni hiç heyecanlandırmadı riyakarlığın daniskası.

“‘Türkiye Yüzyılı’ diye bir hayal satıyorlar”

Kimin nasrına bastıysam toplanıp karşıma geldi. Benim yönetimimde Nureddin Nebati’nin bakan olacağını düşünür müsünüz? Ekonomi 101’den geçirmem ben. Yiğit Bulut gibi birini ekonomi yönetimine getirilebileceğini düşünür müsünüz? İlk defa bu kadar niteliksiz ve yolsuzluklara bulanmış bir siyasi elit var. Şimdi ‘Türkiye Yüzyılı’ diye bir hayal satıyorlar.

“Mahir Ünal’ın eksikliği”

Mahir Ünal’a kesinlikle katılmıyorum. Sayın Bahçeli ve Erdoğan arasında önemli bir mesele olarak görüyorum. Akşener ve Kılıçdaroğlu’ndan daha ağırını Bahçeli söylemiştir. Mahir Ünal’ın eksikliğidir daha vahimi Bahçeli’nin bu metinde olmaması. Bu hükümet Bahçeli’nin vesayeti altında bir hükümettir. Sayın Erdoğan Bahçeli olmadan nefes alamaz hale geldi, yapma derse yapmaz.

Geçen sene Peker, Soylu’ya saldırdığında Erdoğan bir ay ses çıkarmadı. Daha önce Numan Kurtulmuş’a da ayar verdi Bahçeli. Beni kukla başbakan yaptıklarında 1 haftada istifa ettim. İstifa onurlu bir iştir, zamana bırakılmaz.”

Paylaşın

GP Lideri Davutoğlu’ndan ‘Değerli Yalnızlık’ İsyanı

GP Lideri Davutoğlu’nun, “Her bir ülke ile ilişkileri geliştirerek yalnızlaşmamak lazım.  Erdoğan şahsi dostlukları olan ülkelerle iyi, olmayanlarla kötü. Böyle bir tablo kabul edilebilir değil” sözleri üzerine, “Sizin de ‘değerli yalnızlık’ ifadeniz vardı” ifadeleri hatırlatıldı.

Davutoğlu ise, kesinlikle böyle bir ifadesi olmadığını belirterek, “Benimle ilgili o kadar çok mahalle efsanesi var ki yalanlamaktan bıktım” diye karşılık verdi.

Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu’nun başbakanlık, dışişleri bakanlığı yaptığı dönemlere dair çok sayıda eleştiri dile getiriliyor. Ancak bu eleştiriler arasında kendisine ait olmayan kimi ifadeler de bulunuyor.

Geçtiğimiz hafta yayın kuruluşlarının Ankara temsilcileri ile bir araya gelen Davutoğlu benzer bir durumla karşılaştı.

Davutoğlu Libya-Türkiye ilişkileri ile ilgili son gelişmeleri değerlendirirken, esnek dış politikanın önemine işaret etti, “Her bir ülke ile ilişkileri geliştirerek yalnızlaşmamak lazım. Erdoğan şahsi dostlukları olan ülkelerle iyi, olmayanlarla kötü. Böyle bir tablo kabul edilebilir değil” dedi.

Davutoğlu’nun bu sözleri üzerine bir gazeteci “Sizin de ‘değerli yalnızlık’ ifadeniz vardı” diye araya girdi.

Gazete Duvar’da yer alan habere göre, kesinlikle böyle bir ifadesi olmadığını söyleyen Davutoğlu, “Benimle ilgili o kadar çok mahalle efsanesi var ki yalanlamaktan bıktım” diye karşılık verdi.

Davutoğlu bu sözleri söylerken toplantıya katılan diğer gazeteciler de, “değerli yalnızlık” ifadesinin Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın’a ait olduğunu hatırlattı.

Devlet bürokratları ile asla polemiğe girmeyeceğini kaydeden Davutoğlu ise sözlerini, “Hiçbir zaman yalnızlığı savunmadım. Değerliliği savundum ama yalnızlığı hiç savunmadım. Benim dönemimde Türkiye hiçbir zaman yalnız kalmadı” ifadeleriyle tamamladı.

Paylaşın

Davutoğlu’ndan ‘Başörtüsü Teklifi’ Yorumu: 28 Şubat Korkusuna Karşı Tedbir

CHP Lideri Kılıçdaroğlu’nun başörtüsüne yönelik kanun teklifinin altılı masanın ortak fikri olup olmadığına yönelik soruya GP Lideri Davutoğlu, son toplantıya da işaret ederek, “AK Parti’nin Milliyetçi Hareket Partisi’nin ’28 Şubat kazanımları kaybederiz’ korkusu üzerinden yürüttüğü ve kendi kitleleri konsolide etme çabası karşısında ne tedbirler almak gerekir diye konuştuk” şeklinde yanıt verdi.

Altılı masada farklı fay hatlarının temsil edildiğine dikkat çeken Davutoğlu, “Dünyalarımızı tanıyoruz. Birbirimizi daha yakın tanıyoruz. Müktesebatımızı birikimlerimizi görüyoruz. Dolayısıyla bu tür konular başörtüsü de dahil, geçmişte de muhafazakâr kesimin kaygıları hep böyle görüşüldü” diye konuştu.

Din ve vicdan özgürlüğünü teminat altına alan temel ilkeler metninin liderler arasındaki görüşmelerde hep konuşulduğunu da kaydeden Davutoğlu, “Ama Sayın Kılıçdaroğlu’nun açıklaması kendi zamanlaması ve muhtevası kendi siyasi tercihidir. Fakat zemin de uygun olduğu için buna açık destek beyan etmekte hiçbir beis görmedim” diye konuştu.

Davutoğlu, “Ayrıca birbirimizi etkileriz de bunda bir yanlışlık yok” ifadesini de kullandı. Davutoğlu, bir kez daha yöneltilen “Başörtüsü konusunu spesifik olarak altılı masa toplantısında konuştunuz mu?” sorusunu da “Bu konularda iktidarın muhafazakâr kitleleri konsolide etme çabasına karşılık korkulara karşı neler yapılabileceğini konuştuk, konuşuyoruz” sözleriyle yanıtladı.

Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, medya kuruluşlarının Ankara temsilcileri ile bir araya gelerek gündeme ilişkin soruları yanıtladı. Davutoğlu, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun çağrısı üzerine CHP’nin başörtüsü takmayı yasal güvence altına almayı öngören kanun teklifine yönelik soru üzerine değerlendirmelerde bulundu.

DW Türkçe’den Eray Görgülü’nün haberine göre, Türkiye’de etnik kimlik, mezhebi kimlik ve muhafazakar-seküler kesim ayrımı olmak üzere üç önemli toplumsal fay hattı bulunduğuna dikkat çeken Davutoğlu, altılı masada her bir fay hattının temsil edildiğini savundu. Her kesimin geçmişten gelen acıları bulunduğunu da kaydeden Davutoğlu, “Ya bu fay hatlarını hep birlikte bir zeminde buluşturacağız ya da derinleştirerek, o hatları kutuplaştırarak gelecek nesillerin de şu anda söylediğimiz acıları başka acılarla anmalarına sebep olacağız” dedi.

Kılıçdaroğlu’nun açıklamasını “tarihi bir nitelikte” sözleriyle değerlendiren Davutoğlu, “Bu ağır bir sorumluluk. Gelecek Partisi olarak en temel misyonumuz kim söylerse söylesin bu fay hatlarını esnetmeye, yumuşatmaya ortadan kaldırmaya yönelen her açıklamayı desteklemektir” ifadesini kullandı.

Temel ilkeler ve hedefler metnine işaret etti

Davutoğlu, Kılıçdaroğlu’nun açıklamalarının altılı masanın temel misyonuna uygun olduğunu da vurgularken, altılı masa olarak 29 Mayıs’ta kabul ettikleri 10 maddelik temel ilkeler ve hedefler metnine işaret etti. Davutoğlu, metinde insan hakları kazanımlarına vurgu yaptıklarını anlatırken, bu bağlamda din ve vicdan özgürlüğü çerçevesindeki kazanımların da koruyucusu ve güvencesi olacaklarını dile getirdi.

Metnin altında Kılıçdaroğlu’nun imzasının bulunduğunu da dikkat çeken Davutoğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın çağrısını da konuşmanın üslubu dışında memnuniyetle karşıladıklarını kaydetti. Davutoğlu, “İlk defa muhalefetin söylediği bir hususta Sayın Cumhurbaşkanı bir adım öteye gitti muhalefete destek beyan etti” ifadesini kullandı.

Gelecek Partisi lideri Davutoğlu ancak iktidarın bir yandan da “biz gidersek kazanımlarımızı kaybederiz” diye muhafazakar kitleye parmak salladığını iddia etti. Davutoğlu, “Hayır kaybetmeyecek işte. Sayın Kılıçdaroğlu da açıkladı. Ben de bu partinin lideri ve arkadaşlarımla birlikte beraberken bu kazanımların hiçbirisi kaybolmayacak” diye konuştu.

“Kılıçdaroğlu’yla bu konuyu öncesinde görüşmedim”

Kılıçdaroğlu’nun açıklamasından hemen sonra kendisini arayarak teşekkür ettiğini kaydeden Davutoğlu, eşi Sare Davutoğlu’nun da Kılıçdaroğlu ile görüştüğünü ve teşekkür ettiğini açıkladı. Davutoğlu, “CHP’nin kanun teklifi vermesine yönelik fikir sizden mi çıktı? Bu konuda Kılıçdaroğlu’na bir telkininiz oldu mu?” sorusu üzerine de “Sayın Kılıçdaroğlu’yla bu konuyu öncesinde görüşmedim” dedi.

Davutoğlu, buna karşın 29 Mayıs’ta kabul ettikleri ilkeler ve hedefler metnini hatırlatarak, toplumsal fay hatlarının nasıl aşılabileceğine yönelik her altılı masa toplantısında değerlendirmede bulunduklarını açıkladı. Davutoğlu, son toplantıya da işaret ederek, “AK Parti’nin Milliyetçi Hareket Partisi’nin ’28 Şubat kazanımları kaybederiz’ korkusu üzerinden yürüttüğü ve kendi kitleleri konsolide etme çabası karşısında ne tedbirler almak gerekir diye konuştuk” ifadesini kullandı.

“Hepimiz birbirimizi etkiliyoruz”

Altılı masada farklı fay hatlarının temsil edildiğine dikkat çeken Davutoğlu, “Dünyalarımızı tanıyoruz. Birbirimizi daha yakın tanıyoruz. Müktesebatımızı birikimlerimizi görüyoruz. Dolayısıyla bu tür konular başörtüsü de dahil, geçmişte de muhafazakâr kesimin kaygıları hep böyle görüşüldü” diye konuştu.

Din ve vicdan özgürlüğünü teminat altına alan temel ilkeler metninin liderler arasındaki görüşmelerde hep konuşulduğunu da kaydeden Davutoğlu, “Ama Sayın Kılıçdaroğlu’nun açıklaması kendi zamanlaması ve muhtevası kendi siyasi tercihidir. Fakat zemin de uygun olduğu için buna açık destek beyan etmekte hiçbir beis görmedim” diye konuştu.

Davutoğlu, “Ayrıca birbirimizi etkileriz de bunda bir yanlışlık yok” ifadesini de kullandı. Davutoğlu, bir kez daha yöneltilen “Başörtüsü konusunu spesifik olarak altılı masa toplantısında konuştunuz mu?” sorusunu da “Bu konularda iktidarın muhafazakâr kitleleri konsolide etme çabasına karşılık korkulara karşı neler yapılabileceğini konuştuk, konuşuyoruz” sözleriyle yanıtladı.

“Kılıçdaroğlu’na saygısızlık olarak görürüm”

Gelecek Partisi lideri Davutoğlu, “Başörtüsü konusu açılmadı mı diyorsunuz?” sorusu üzerine de “Böyle bir imayı dahi Sayın Kılıçdaroğlu’na saygısızlık olarak görürüm. Ama bir iklim oluşuyor orada. O iklim tabii ki herkesi etkiliyor. Hepimizi etkiliyor” yanıtını verdi.

Davutoğlu, Erdoğan’ın Kılıçdaroğlu’nun geçmişte başörtüsü ile ilgili söylediği sözlerini hatırlatmasına ilişkin de, “Geçmişte Sayın Erdoğan söyledikleri ile bugün yaptıkları arasında neler var? Her bir siyasi liderin geçmişte söyledikleri ile hesaplaşmaya girsek neler çıkar, neler çıkar? Gerek var mı? Dün dünde kaldı cancağızım” ifadelerini kullandı.

Davutoğlu, CHP tabanından geldiği iddia edilen tepkilerle ilgili de “Eleştirilerin hepsi öyle değil mutlaka. Tabanların ne dediği önemli ama onu ölçmek de kolay değil” dedi.

Davutoğlu, “ekonomik sorunlar varken başörtüsünün gündem olmasına yönelik” eleştirilerle ilgili de “Şunu doğru görmem; ekonomik sorunlar varken, özgürlük sorunlarını konuşmuyoruz. Arkadaşlar, ekonomik sorunları da çözecek olan şey, özgürlüklerdir” değerlendirmesinde bulundu.

Paylaşın

Kılıçdaroğlu’nun Başörtüsü Açıklamasına Davutoğlu Ve Karamollaoğlu’ndan Destek

CHP Lideri Kılıçdaroğlu’nun başörtüsü konusunda “Evrensel hukuk ilkeleriyle uyum içinde bir kanuni çerçeve oluşturduk. Kadınların giyim kuşamını, siyasetin tekelinden çıkartıyoruz” açıklamasına Karamollaoğlu ve Davutoğlu’ndan destek geldi.

Saadet Partisi (SP) Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu ve Gelecek Partisi (GP) Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun başörtüsü konusunda “Evrensel hukuk ilkeleriyle uyum içinde bir kanuni çerçeve oluşturduk. Kadınların giyim kuşamını, siyasetin tekelinden çıkartıyoruz” açıklamasına destek verdi.

SP Lideri Karamollaoğlu, “Kılıçdaroğlu’nun, kazanımları yasal güvence altına alacak ve keyfi uygulamalara son verecek olan çağrısını kıymetli buluyor ve destekliyoruz” dedi.

DP Lideri Davutoğlu ise, “Kılıçdaroğlu’nun bütün alanlarda başörtü özgürlüğünü yasal teminat altına alma çağrısını toplumsal barış açısından çok değerli buluyorum. Bütün siyasi partileri ve milletvekillerini bu yasa teklifine destek vermeye çağırıyorum” ifadelerini kullandı.

Kılıçdaroğu’nun açıklaması

Kılıçdaroğlu, “Türkiye’yi barıştırma yolu zor ve engebeli bir yol. Ve bu yolda hep beraber yürümek zorundayız. Bu yaralardan biri de başörtüsü mevzusu. Burada bizim de yanlışlarımız oldu geçmişte” diyerek, “Ama değişmeyi, öğrenmeyi bildik. Şimdi bir sonraki aşamaya geçme zamanı. Bu meseleyi toplum olarak aşma, geride bırakma zamanı. Konuyu devlet ciddiyetiyle çözme ve siyasetçilerin iki dudağı arasından çıkarma zamanı. Evrensel hukuk ilkeleriyle uyum içinde bir kanuni çerçeve oluşturduk. Kadınların giyim kuşamını, siyasetin tekelinden çıkartıyoruz” ifadelerini kullanmıştı.

Kılıçdaroğlu şöyle devam etmişti:

Bu hakkı yasal güvenceye alacağız. Bunu bir tartışma konusu olmaktan tümüyle çıkartacağız. Yarın itibariyle bu yarayı sonsuza kadar kapatacak adımı atıyoruz. Kanun teklifimizi, grup toplantımızdan hemen sonra Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne sunacağız. Cumhuriyet Halk Partisi grubu eksiksiz, amasız, fakatsız ve yüreklice bu kanun arkasında duracaktır. Sarayın da samimiyet turnusolu bu. Bakalım onların tutumu ne olacak? Türkiye’nin yaralarını bir bir kapatma konusunda yol arkadaşlarım benimle. Türkiye’nin çok kanayan yaralarını kapatma konusunda da. Biz daha cesur olacağız. Bundan en ufak bir şüphem yok. Ve sevgili halkım, bu zor ama zor olduğu kadar da hakiki olan yolculukta sizi de yanında görmek istiyorum.

Paylaşın

Davutoğlu’ndan Dikkat Çeken ‘Altılı Masa’ Yorumu

GP Lideri Davutoğlu, “Masa’nın dağılmasının yapacağı tahribat devam etmenin yapabileceği tahribattan daha yüksek. En negatif formülde bile masa devam eder, çünkü kendimizi bağladığımız şeyler var” dedi.

Davutoğlu, Altılı Masa’da ortak cumhurbaşkanı adayının ‘kim’ olacağı değil, yönetimin nasıl olacağı sorusunun önem taşıdığını söyledi.

İlk mitingini Sultanbeyli’den gerçekleştiren Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, daha sonra bir grup gazetecinin sorularını yanıtladı.

Halk TV’den İsmail Saymaz, Davutoğlu’nun sorulara verdiği yanıtları köşesinde paylaştı. Davutoğlu, Kılıçdaroğlu’nun “40 ilde ortak aday çıkarma konusunda çalışma yaptık” sözleri sorulunca, “Meclisle ilgili tavrımız net, 360’a (milletvekiline) ulaşabileceğimiz her formüle varız. Rekabet zamanı değil.” yanıtını verdi.

Saymaz’ın yazısının bir bölümü şöyle:

Davutoğlu, Altılı Masa’nın geleceğinden endişeli mi?

Bu soruya karşılık nehri geçme örneğini verdi.

Şöyle devam etti:

“Bu bir nehirse yarısına kadar gitmek önemli. Dönmenin riski karşıya ulaşmaktan fazla olduğunda dönüş imkansızlaşır. Masa’nın dağılmasının yapacağı tahribat devam etmenin yapabileceği tahribattan daha yüksek. En negatif formülde bile masa devam eder, çünkü kendimizi bağladığımız şeyler var.”

Davutoğlu, Altılı Masa’da ortak cumhurbaşkanı adayının ‘kim’ olacağı değil, yönetimin nasıl olacağı sorusunun önem taşıdığını kaydetti.

“Nasıl yöneteceğimizin ilkeleri doğru konursa kimin yöneteceği sorusu önemini kaybeder. Nasıl yöneteceğimiz belli olmadan kim’i konuşmaya başlarsak, herkes o makamı almak ve bütün yetkiyle yönetmek ister.”

“Ortak aday seçilirse partisinden istifa mı etmeli?” diye sordum.

Şöyle dedi:

“Doğru olan budur. Fiilen Cumhurbaşkanı yetkilerini kullanırken, parti mensubiyetinin olması. Eğer Altılı (Masa) birlikte olacaksa…

Benim kanaatim, geçiş sürecini yönetecek cumhurbaşkanının parti kimliği dışında olması daha doğru. Adayın bir sonraki evrenin siyasi rekabeti içinde olmaması daha doğru olur. Olduğu zaman kendi partisini kayırmak zorunda kalır. Doğaldır, kadrolaşırken göz önüne alır.”

Yazının tamamı için TIKLAYIN

Paylaşın

GP Lideri Davutoğlu: Alevi Açılımını Erdoğan Engelledi

Gelecek Partisi (GP) Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, katıldığı bir televizyon programında, 2016’daki ‘Alevi açılımı’nı AK Parti’nin seçim beyannamesine koymalarına rağmen, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ‘gelirse onaylamam’ diyerek engellediğini söyledi.

Gelecek Partisi (GP) Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, Halk TV canlı yayınına katılarak Suat Toktaş’ın sorularını yanıtladı.

Gündemi değerlendiren Davutoğlu, ‘Alevilik’ tartışmasına da değindi. “Cumhurbaşkanı adayının Alevi olması sizin için sorun mu?” sorusuna ‘Hayır’ cevabını veren Ahmet Davutoğlu şöyle devam etti:

“Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları hangi etnik ve mezhebi kökenden, hangi siyasi felsefeyi benimsemiş olurlarsa olsunlar hepsi eşit vatandaştırlar. Bunu böyle ortaya koyduktan sonra… Sayın Kılıçdaroğlu bu konuda kanaatlerini paylaşıyor ama. Her zaman ‘6’lı masada karar vereceğiz’ diyor. Şu ana kadar 6’lı masaya böyle bir talep gelmedi, böyle bir tartışma olmadı.”

Son dönemde cemevi ziyaretlerinin yapıldığını hatırlatan Gelecek Partisi lideri Davutoğlu, 1 Kasım 2016 seçimleri öncesi seçim beyannamesine eklediklari ‘Alevi Açılımı’nı Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın engellendiğini söyledi:

“Alevi toplumumuzla ilgili yapılan açıklamalar, birtakım düzenlemeler. Peki yıllardır neden yapmadınız? Neden 2016’da her şey hazırken ve ben bunu hükümet programına, seçim beyannamesine koymuşken, Sayın Erdoğan bunu neden engelledi?

Alevi açılımını Sayın Erdoğan engelledi, çok açık, herkes bilir bunu. 1 Kasım seçimlerinde beyannamemizde vardı. Bütün Alevi derneklerini toplayarak istişare ederek oraya koyduk bunları.

İlk 3 ayda vaatleri yerine getirdikten sonra reformlar için paketin içindeydi. 2016’nın yazında bu konuyu bitirecektik. Beyannameye koyduk, cumhurbaşkanından geçmesi lazım, yasal düzenleme. Nihayetinde cumhurbaşkanı imzasıyla geçecek bunların hepsi, ‘gelirse onaylamam’ dedi.

Diyanet İşleri Başkanı’nın da Hayrettin Karaman hocanın da açık desteği vardı. Net olarak onların da desteğini alarak gittim, ortak toplantılar da yapıldı. Sünni kanaat önderlerinden herhangi bir engelleme de gelmedi.”

Paylaşın

Davutoğlu’ndan Dikkat Çeken ‘Göçmen’ Açıklaması

Gelecek Partisi Lideri Davutoğlu, göçmenlerle ilgili yaptığı açıklamada, “Düzensiz göç sorunu akıl ve vicdanla çözülmelidir. Gönüllü, onurlu ve güvenli bir geri dönüşün altyapısını oluşturup, bunu hayata geçireceğiz” dedi.

Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, göçmenlerle ilgili olarak sosyal medya hesabından dikkat çeken açıklamalarda bulundu.

Davutoğlu, açıklamasında, “Bugün Türkiye’de iki yaklaşım görüyoruz. Ortada sanki hiçbir sorun yokmuşçasına bu düzensiz göç olgusunun karşısında aciz bir tutum sergileyen, her kafadan bir sesin çıktığı iktidarın yaklaşımı. İktidarın şu anda bir göç politikası yoktur. Bunun karşısında iktidarın acziyetinden güç alan mazlum-zalim ayrımı yapmaksızın sadece kısa dönemli çıkarları düşünen ileri aşamalarda ırkçılığa giden bir yaklaşım. Bunun ikisi de tehlikelidir” dedi.

“Türkiye ciddi bir düzensiz göç olgusuyla karşı karşıyadır ve mutlaka tedbir alınmalıdır” diyen Davutoğlu, şöyle devam etti:

“Bu tedbir hiçbir zaman insan haklarına aykırı olamaz. Millet vicdanına da yabancı kalamaz. Zorluklarla karşılaşacağız, bu coğrafya kolay bir coğrafya değil. Biz Gelecek Partisi olarak gördüğümüz hiçbir resimden korkmayız, yılmayız, geri adım atmayız. Resmi doğru çekeriz, çözümü hamasi olmayan rasyonel bir zemine oturturuz. Rasyonel zemin nedir: Gönüllü, onurlu ve güvenli bir geri dönüşün altyapısını oluşturmak ve bunu hayata geçirmektir.”

Paylaşın

Davutoğlu: Altılı Masadan Ortak Aday Çıkmazsa İyi Olmaz

Gelecek Partisi Lideri Davutoğlu, “Altılı masadan ortak aday çıkmazsa bunun iktidarın işine geleceğine ve ittifakın toplumdaki algısına belki zarar vereceğine katılıyorum. Ama biz bu masa için çok uğraştık ve ortak aday çıkmazsa da dağılmayız. Dağılmasını da ben hiç istemem” dedi.

Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, KARAR TV’de Taha Akyol ve Elif Çakır ile “Gündem Özel” programında gündemi değerlendirdi.

CHP lideri Kılıçdaroğlu’nun adaylık talebiyle kendilerine gelmediğini belirten Davutoğlu, “Kılıçdaroğlu’nun Cumhurbaşkanı adayı olmasıyla ilgili kendisinin bize söylediği bir şey yok, konuşulmadı. Bizim konuşmalarımızı dinlerseniz, hepimizin kendi partimizin iddiasına güvendiğini görürsünüz. İddialı konuşmak ayrı şey, Cumhurbaşkanı adayı olmak ayrı şey. Hepimizle ilgili bu konuşuluyor” diye konuştu.

Kendisine de aday olması yönünde mesajlar geldiğini aktaran Davutoğlu, “Günü geldiğinde konuşulur her şey. Şunu belirtmek isterim tabi, Erdoğan’ın o gücünü kullanacak kimseyi seçmeyeceğiz. Bir kişi gelecek ve herkesi kurtaracak diye bir şey yok. Bu milleti hep beraber kurtaracağız ve tek bir kişiye öyle bir güç vermeyeceğiz. Geçiş sürecinde de aşırı bir güç kullanımı felaket getirir. Şu anda Cumhurbaşkanı kararnamesi var mesela, öyle değil, Cumhurbaşkanlığı kararnamesi gibi bir şey yapılabilir. Örneğin başbakanlık döneminde olduğu gibi, tüm üyeler imzalayacak, 6 liderin imzası olacak” ifadelerini kullandı.

“Ortak aday çıkmazsa iyi olmaz”

Davutoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: “Altılı masadan ortak aday çıkmazsa bunun iktidarın işine geleceğine ve ittifakın toplumdaki algısına belki zarar vereceğine katılıyorum. Ama biz bu masa için çok uğraştık ve ortak aday çıkmazsa da dağılmayız. Dağılmasını da ben hiç istemem.”

Paylaşın

Davutoğlu’ndan Erdoğan’a Yanıt: Biz Olmasak Erdoğan Bir Hiçti

Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, TV5 televizyonunda Gazete Duvar Ankara Temsilcisi Nergis Demirkaya, TV5 Genel Yayın Yönetmeni Mustafa Yılmaz ve ABC Gazetesi yazarı Ömer Şahin’in sorularını yanıtladı.

Dış politikadan ekonomiye, ittifak tartışmalarından aday arayışlarına kadar birçok soruya yanıt veren Davutoğlu, kendisi ile birlikte Ali Babacan’a yönelik “Onların nasıl ihanetin içerisinde olduklarını kendilerinin düşünmesi lazım. Onlar o makamlara kendi layık oldukları için gelmediler. O makamlara getirildiler” ifadelerini kullanan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a yanıt verdi.

‘Değil Tayyip Erdoğan babam olsa sadakat göstermem’

Erdoğan’ın sözlerine “ihanet” ifadeleri üzerinden tepki gösteren Davutoğlu, “Bazı kavramlar yıpratılmamalı, yerinde kullanılmalı. Eğer yerinde kullanmazsanız o kavram bir gün gelir sizi vurur. İhanet çok ağır bir itham. Sayın Cumhurbaşkanının en büyük zaafı, hesaba çekileceği şey kibri, niteliğe düşman oluşu ve mutlak kudreti kendisinde görmesidir. Benim inanışım kulu kul olmayı engelleyen bir inanç. Müslümanın bir özelliği varsa şahsiyet sahibi olmasıdır. Bizim nihai sadakatimiz Allah’a, ait olduğunuz topluma, milletedir. Eğer faniler o ilkelere uyarlarsa sadakat gösteririm. O ilkelere uymayanlara değil Tayyip Erdoğan babam olsa sadakat göstermem. Benim hiçbir faniye nihai sadakatim yoktur” dedi.

‘Ben bir hiçtim de neden ülkeyi emanet etti?’

Davutoğlu, Erdoğan’a “ihanet” sözleri nedeniyle dava açmayı düşündüğünü belirterek şunları söyledi:

“Herkes adliye saraylarının yakınından Beştepe’de uzanan adalet pazarlıklarından bahsediyor. Yakın zamanda Siirt İl Başkanımıza böyle bir hukuki meselesini çözmek için birkaç milyon dolar teklif edenler çıkmış. Fatih kadı önünde hesap verdi, Tayyip Erdoğan’da hesap vermeye hazır olacak. Siz Cumhurbaşkanı zırhına sığınıp en ufak eleştiriye bile tahammül etmeyeceksiniz ama başkasına istediğiniz hakareti yapacaksınız. Türkiye Cumhuriyeti Başbakanlığı yapmış biri olarak hukuki dava da açmayı düşünüyorum. Bugüne kadar siyasi dava hiç açmadım. Türkiye’de Başbakanlık yapmış birini kimse ihanet ile suçlanamaz, kimse hain diyemez. Varsa elinde bir delil beni Divan-ı Harp’te yargılasın. Fatih gibi kadı önünde hesap vermeye hazır olacaksınız. Sayın Erdoğan siz adalete ihanet ettiniz. Ben bir hiçtim de neden ülkeyi emanet etti.”

‘Biz olmasak Tayyip Erdoğan bir hiçti’

Bugüne kadar geldiği makamlara emekleri ile geldiğini kaydeden Davutoğlu, “Kötü bir bakan olsaydım kimin aklına gelirdi benim Başbakan olmam. Layık olmayan birine ülkeyi nasıl emanet ettin. Bir hiçtim de neden emanet ettin. Ben geldiğim hiçbir yere emeksiz gelmedim, tırnaklarımla geldim. Uykusuz gecelerle geldim, çileli yolculuklarla geldim. Ne bir beyzadenin oğluyum ne arkamda sermaye var ne de şöhretli insanların yanında büyüdüm. Beni Tayyip Erdoğan okutmadı. Sayın Babacan da çalışarak geldi. Biz olmasak Tayyip Erdoğan bir hiçti” diye konuştu.

Paylaşın