İsrail’den Gazze’de Barış İçin Üç Ön Koşul

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Hamas’a karşı saldırıları arttırma niyetini vurguladı ve “Gazze’deki Filistinli komşularla” barışa ulaşmak için üç şart gerektiğini belirtti: Hamas yok edilmeli, Gazze Şeridi askerden arındırılmalı ve Filistin toplumu radikalizmden arındırılmalı.

BBC Türkçe’nin aktardığına göre; İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Amerikan Wall Street Journal gazetesinde 25 Aralık’ta yayımlanan makalesinde İsrail’in barış için üç ön koşulu olduğunu yazdı.

Netanyahu, koşullardan ilkini, İran’ın “yakın vekili” olarak tanımladığı Hamas’ın yok edilmesi olarak sıralıyor:

“ABD, İngiltere, Fransa, Almanya ve daha birçok ülke İsrail’in terör örgütünü yok etme niyetini destekliyor. Bu amaca ulaşmak için askeri yeteneklerinin ortadan kaldırılması ve Gazze üzerindeki siyasi egemenliğinin sona ermesi gerekiyor” diyor.

Netanyahu uluslararası hukuka “tam uyumlu hareket etmeye devam edeceklerini” söylüyor ve “broşürler atarak, kısa mesajlar göndererek ve Gazzelileri tehlikeden uzak durmaları konusunda uyarmak için başka yöntemler kullanarak sivil kayıplarını en aza indirmek için” İsrail’in elinden geleni yaptığını savunuyor.

İsrail Başbakanı ikinci ön koşullarının Gazze’nin “silahtan arındırılması” olduğunu söylüyor ve şu ifadeleri kullanıyor:

“İsrail, bölgenin bir daha asla kendisine saldırmak için üs olarak kullanılmamasını sağlamalıdır. Bu, başka önlemlerin yanı sıra, Gazze çevresinde geçici bir tampon bölgesi kurulmasını ve Gazze ile Mısır arasındaki sınırda İsrail’in güvenlik ihtiyaçlarını karşılayan ve bölgeye silah kaçakçılığını önleyen bir denetim mekanizması kurulmasını gerektirecektir.

Filistin Yönetimi’nin Gazze’yi silahsızlandıracağı beklentisi boş bir hayal. Şu anda Yahudiye ve Samiriye’deki terörizmi finanse ediyor ve yüceltiyor ve Filistinli çocukları İsrail’i yok etmeye yönelik eğitiyorlar.

Gazze’yi silahtan arındırma konusunda ne kapasite ne de irade göstermemesi şaşırtıcı değil. Hamas 2007’de kendisini bölgeden çıkarmadan önce bunu başaramadı ve bugün de kontrolü altındaki topraklarda bunu başaramadı. Öngörülebilir gelecekte İsrail, Gazze üzerindeki güvenlik sorumluluğunu üstlenmek zorunda kalacak.”

Netanyahu yazısında üçüncü ön koşulun Gazze’nin radikalleşmesinin önlenmesi olduğunu belirtiyor ve bunu şöyle anlatıyor: “Okullar çocuklara ölümden ziyade yaşama değer vermeyi öğretmeli ve imamlar Yahudilerin öldürülmesi için vaaz vermeyi bırakmalıdır.

Filistin sivil toplumunun, halkının terörü finanse etmek yerine terörle mücadeleyi desteklemesini sağlayacak şekilde dönüştürülmesi gerekiyor. Bu muhtemelen cesur ve ahlaki liderlik gerektirecektir. Filistin Yönetimi lideri Mahmud Abbas, 7 Ekim zulmünü kınamaya bile cesaret edemiyor.

Bakanlarından bazıları cinayetlerin ve tecavüzlerin gerçekleştiğini inkar ediyor veya İsrail’i kendi halkına karşı bu korkunç suçları işlemekle suçluyor.”

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu tüm bunlar gerçekleştikten sonra, Gazze’nin yeniden inşa edilebileceğini ve Orta Doğu’da daha geniş bir barış ihtimalinin gerçeğe dönüşeceğini belirtiyor.

İsrail’in Gazze’yi işgalinde 7 Ekim sonrası

Hamas’ın silahlı kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları, “Filistinlilere ve başta Mescid-i Aksa olmak üzere kutsal değerlere yönelik sürekli ihlallere karşılık verme” gerekçesiyle İsrail’e 7 Ekim’de kapsamlı saldırı düzenledi. İsrail, 7 Ekim’deki saldırılarda 1200 İsraillinin öldüğünü, 5 bin 132 kişinin de yaralandığını açıkladı.

İsrail’in Gazze Şeridi’ne saldırılarında en az 8 bin 200’ü çocuk, 6 bin 200’ü kadın olmak üzere, 20 bin 915 Filistinli öldürüldü, 54 bin 918 kişi de yaralandı. Enkaz altında binlerce ölü olduğu bildirilirken, halkın sığındığı hastane ve eğitim kurumları hedef alınarak sivil altyapı tahrip ediliyor.

İsrail ordusu, Gazze Şeridi’ne saldırılarının başladığı 7 Ekim’den bu yana 159’u karadan işgal sürecinde olmak üzere 492 askerinin öldürüldüğünü duyurdu. Çatışmalara 24 Kasım’da 4 günlüğüne verilen ve daha sonra 3 gün daha uzatılan “insani arada” 81 İsrailli ve 240 Filistinli esir karşılıklı serbest bırakıldı. Öte yandan İsrail, binlerce Filistinliyi alıkoyup hapsetmeye devam etti.

İşgal altındaki Batı Şeria ve Kudüs’te de İsrail güçleri ve yasa dışı Yahudi yerleşimcilerin saldırılarında 303 Filistinli hayatını kaybetti. İsrail ordusu ile Hizbullah arasında 8 Ekim’den bu yana sınırda devam eden çatışmalarda 26 Lübnanlı sivil, 126 Hizbullah mensubu ile 5 İsrailli sivil ve 9 İsrail askeri öldü.

Paylaşın

İsrail Başbakanı Netanyahu ‘Gazze’ Açıklaması: Saldırmaya Devam Edeceğiz

Gazze Şeridi’nde bir haftadır devam eden ‘insani aranın’ bitmesinin ardından İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, “tüm güçleriyle” abluka altındaki Gazze Şeridi’ne saldırmayı sürdüreceklerini açıkladı.

Haber Merkezi / İşgalci İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Gazze’ye yönelik saldırılarına ilişkin sosyal medya hesabı üzerinden yazılı bir açıklama yaptı.

İsrail güçlerinin “Gazze’de ilerlediğini” aktaran Binyamin Netanyahu, “Hamas’ın yok edilmesi, Gazze’deki esirlerin tamamının serbest bırakılması” başta olmak üzere tüm hedeflerine ulaşıncaya kadar “tüm güçleriyle” saldırılara devam edeceklerini ifade etti.

İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu, ABD Dışişleri Bakanı Blinken ile görüştükten sonra ofisi tarafından yayınlanan bir videoda “Hamas’ı ortadan kaldırmaya yemin ettik ve hiçbir şey bizi durduramayacak” demişti.

110 rehine ve 240 Filistinli tutuklu serbest kaldı

Katar ve Mısır’ın arabuluculuğunda İsrail ile Hamas arasında çatışmaların geçici olarak durdurulmasına yönelik anlaşma, 24 Kasım Cuma günü, ilk etapta dört günlüğüne yürürlüğe girmişti.

İsrail, ‘insani aranın’, en az 10’ar rehinenin serbest bırakılması durumunda birer gün daha uzatabileceğini açıklamıştı. Dün de Hamas’ın sürenin dolmasına az bir süre kala, serbest bırakılacak kişilerin listesini iletmesiyle ‘insani ara’ bir gün daha uzatılmıştı.

‘İnsani aranın’ 7. gününde Hamas elindeki 8 İsrailli rehineyi daha serbest bırakırken, İsrail de 30 tutukluyu daha bıraktı. Son serbest kalan tutuklulardan 23’ünü çocuk, 7’sinin kadın olduğu açıklandı. ‘İnsani ara’ süresince yapılan rehine ve tutuklu takasında toplamda 80’i İsrailli 110 rehine ve 240 Filistinli tutuklu serbest kaldı.

Reuters haber ajansına konuşan bir kaynak, arabulucu ülkeler Katar ve Mısır’ın hem Hamas hem de İsrail ile, ateşkesin bozulması sonrasında da temasta olduğunu ve görüşmelerin devam ettiğini bildirdi.

Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Hakları Yüksek Komiseri Volker Türk, Volker Türk, “İsrail siyasi ve askeri liderliklerinin operasyonları genişletmeyi ve yoğunlaştırmayı planladıklarına işaret eden son açıklamaları çok endişe verici” dedi.

BM İnsan Hakları Yüksek Komiseri Türk, çatışan taraflar üzerinde etkili olan siyasi otoritelere ateşkesin yeniden sağlanması için çabalarını iki katına çıkarmaları çağrısında bulundu.

Şiddete derhal son verilmesini ve kalan tüm rehinelerin koşulsuz olarak serbest bırakılmasını talep eden Türk, “İşgalci bir güç olarak İsrail’in” Gazze halkına temel ihtiyaç malzemelerini sağlaması çağrısı yaptı.

Hamas, yazılı bir açıklama yaparak bu sabah itibarıyla sona eren geçici ateşkes anlaşmasının uzatılması için yaptıkları tüm tekliflerin İsrail tarafından reddedildiğini bildirdi. Hamas’tan yapılan yazılı açıklamada, ‘insani ara’nın uzatılması ve diğer rehinelerin de serbest bırakılması için gece boyu müzakerelerin sürdüğü ifade edildi.

İsrail ordusu, “Hamas operasyonel duraklamayı ihlal etti ve buna ek olarak İsrail topraklarına doğru ateş açtı. İsrail Savunma Kuvvetleri Gazze Şeridi’nde Hamas terör örgütüne karşı çatışmalara yeniden başladı.” dedi.

Açıklamada savaş uçaklarının Gazze’deki “Hamas terör hedeflerini vurduğu” belirtilirken, AFP muhabirleri bölgenin kuzeyinde ve güneyinde hava saldırıları düzenlendiğini bildirdi.

Hamas’a yakın bir kaynak AFP’ye yaptığı açıklamada, grubun silahlı kanadının “çatışmaya devam etme” ve “Gazze Şeridi’ni savunma” emri aldığını söyledi.

Uluslararası kuruluşlar, 1,7 milyon insanın evlerini terk etmek zorunda kaldığı tahmin edilen Gazze’ye tıbbi malzeme, gıda ve yakıt ulaştırılması için daha fazla zaman tanınması çağrısında bulundu.

New York Times gazetesi, İsrail’in Hamas’ın 7 Ekim’de büyük bir saldırı planladığından haberdar olduğunu ancak istihbarat ve askeri yetkililerin planı hayal ürünü olarak nitelendirerek reddettiğini kaydetmişti.

Paylaşın

BM Genel Sekreteri Guterres: İsrail’in Operasyonlarında Yanlış Bir Şeyler Var

Hamas’ın askeri kanadı Kassam Tugaylarının başlattığı Filistin – İsrail savaşında 33. gün geride kalırken, Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres, Gazze Şeridi’nde öldürülen sivillerin sayısının İsrail’in Hamas militanlarına karşı operasyonlarında “bir şeylerin yanlış olduğunu açıkça ortaya koyduğunu” ifade etti.

BM Genel Sekreteri Guterres, “Hamas’ın insanları canlı kalkan olarak kullandığında yaptığı ihlaller var. Ancak, askeri operasyonlarla öldürülen sivillerin sayısına bakıldığında da açıkça yanlış olan bir şeyler var” diye konuştu. BM Genel Sekreteri, Filistin halkının her gün yaşadığı korkunç insani tabloyu görmenin İsrail’in de çıkarına olmadığını belirterek, “Bu, küresel imajı açısısından İsrail’e de fayda sağlamıyor” dedi.

Antonio Guterres, Gazze’de öldürülen çocuk sayısının da BM’nin her yıl raporladığı çatışmalardaki çocuk ölümlerinden çok daha fazla olduğuna da dikkat çekti. BM Genel Sekreteri, “Gazze’de birkaç gün içinde binlerce çocuk öldürüldü, bu da açıkça bu askeri operasyonların gerçekleştiriliş şeklinde bir hata olduğuna delalet” diye konuştu.

Gazze’de can kaybı 10 bin 569’a yükseldi

Gazze’deki Filistin Sağlık Bakanlığı Sözcüsü Dr Aşraf el-Kudra yaptığı açıklamada Gazze Şeridi’ndeki son duruma ilişkin şu bilgileri verdi: Gazze’de 4.324’ü çocuk, 2.823’ü kadın, 649’u yaşlı olmak üzere en az 10.569 kişi öldürüldü ve 26.475 kişi de yaralandı.

Son 24 saatte düzenlenen 27 saldırıda öldürülen 241 kişinin yarısı Gazze Şeridi’nin güneyindeydi. 18 hastane ve 40 sağlık ocağı hizmet dışı kaldı, çatışmalarda 193 sağlık personeli hayatını kaybetti. 1.350’si çocuk olmak üzere en az 2.550 kişi kayıp.

Bakanlık tıbbi malzeme, yakıt ve sağlık personelinin girişi ve binlerce yaralının çıkışı için güvenli bir insani koridor oluşturulması çağrısında bulundu.

“Gazze’de insani arayı destekliyoruz”

G7 ülkeleri dışişleri bakanlarının Japonya’nın başkenti Tokyo’daki zirvesi sona erdi. Gazze Şeridi’ndeki durumun ele alındığı zirvenin sonuç bildirisinde “Gazze’de kötüleşen insani krize eğilebilmek için acilen harekete geçilmesi gerektiğini vurguluyoruz” denildi.

Bildiride ayrıca “Acil ihtiyaç duyulan yardımları, sivillerin hareketini ve rehinelerin serbest bırakılmasını kolaylaştırmak için insani araları ve insani koridorları destekliyoruz” ifadelerine yer verildi.

Bildiride “Tüm taraflar, gıda, su, tıbbi bakım, yakıt, barınak, insani yardım çalışanlarının erişimi dahil olmak üzere sivillere engelsiz insani destek sağlanmasına izin vermelidir” denildi. Hamas’ın 7 Ekim 2023 tarihindeki terör saldırıları ve sürmekte olan füze saldırıları da kınandı. G7 dışişleri bakanları “İsrail’in saldırıların tekrar etmesini önlemek için uluslararası hukuka uyumlu şekilde kendini ve halkını savunma hakkı” olduğunu da ifade etti.

G7 Dışişleri Bakanları Bildirisi’nde Tahran’a da çağrıda bulunuldu. “İran’ı Hamas’a destek sağlamaktan kaçınmaya ve Lübnan Hizbullahı’na … destek vermek dahil olmak üzere Ortadoğu’yu istikrarsızlaştıran başka adımlar atmamaya çağırıyoruz” denildi.

“İsrail savaş suçu işliyor”

Birleşmiş Milletler (BM) Özel Raportörü Balakrishnan Rajagopal, “Sistematik olarak sivil konutları ve altyapıyı yok edeceğini, Gazze’yi yaşanılmaz hale getireceğini bilerek askeri operasyon yürütmek savaş suçudur” ifadelerini kullandı.

Gazze’deki sivil konutlara ve altyapıya yönelik, insan hayatını etkileyen korkunç ve kitlesel saldırılara son vermek için dünyanın hemen harekete geçmesi gerektiğini belirten Rajagopal, “Sistematik olarak sivil konutları ve altyapıyı yok edeceğini, Gazze’yi yaşanılmaz hale getireceğini bilerek askeri operasyon yürütmek savaş suçudur” ifadesini kullandı.

Rajagopal konutların, sivil tesisler ve altyapının sistematik veya yaygın şekilde bombalanmasının uluslararası insancıl hukuk, ceza hukuku ve insan hakları hukuku tarafından şiddetle yasaklandığını belirtti. Bu tür eylemlerin “savaş suçu” anlamına geleceğini vurgulayan Rajagopal, bunların, sivil nüfusa yönelik olduğunda “insanlığa karşı suç” anlamına geldiğini ifade etti.

Rajagopal, apartmanlar, hastane, ambulans, okul, kilise, cami, altyapı tesisleri ve mülteci kamplarının askeri objeler olmadığını belirterek, İsrail’deki sivil konutların da bu kapsamda olduğunu ve buralara da Gazze’den veya başka bir yerden saldırılar düzenlemenin bir savaş suçu olduğunu kaydetti.

Paylaşın

BM’den Gazze’de Ateşkes Çağrısı: Çocuk Mezarlığına Döndü

Hamas’ın askeri kanadı Kassam Tugaylarının başlattığı Filistin – İsrail savaşında bir ay geride kalırken, Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres, Gazze Şeridi’ndeki durumu “insanlık krizi” diye nitelendirerek “Gazze çocuk mezarlığına dönüşüyor. Her gün yüzlerce çocuğun öldüğü ya da yaralandığı haberleri geliyor” dedi.

Haber Merkezi / Hamas’ı rehin alarak Gazze’ye kaçırdığı kişilerin de derhal serbest bırakılması çağrısı yapan BM Genel Sekreteri Guterres, İsrail ile Hamas arasında acilen bir insanî ateşkesin gerekliliğine dikkat çekti.

Antonio Guterres, “İsrail ordusunun kara operasyonları ve devam eden bombardımanlarda siviller, hastaneler, mülteci kampları, camiler, kiliseler ve BM kuruluşları vuruluyor. Çadırlar dahil. Kimse güvende değil” diyerek Hamas ve diğer milis güçlerin de sivilleri canlı kalkan olarak kullandığını ve İsrail’e yönelik saldırıları sürdürdüğünü vurguladı.

Savaş öncesinde günde insani yardım taşıyan 500 kamyonun Gazze Şeridi’ne giriş yaptığını, bu sayının son iki haftada toplam 400’e gerilediğini belirten Guterres, özellikle hastaneleri açık tutmak için gerekli yakıtın bölgeden içeri sokulamadığını kaydetti.

BM Genel Sekreteri, artan antisemitizm ve Müslüman düşmanlığından da derin endişe duyduğunu belirterek çatışmaların yayılması tehlikesine karşı uyardı. Guterres, “Lübnan’dan Suriye’ye, Irak’a, Yemen’e… Halihazırda gerilimin tırmandığı bir sarmalla karşı karşıyayız. Bu tansiyon durmak zorunda” dedi, itidalin ve diplomatik çabaların galip gelmesi gerektiğini söyledi.

İsrail Dışişleri Bakanı Eli Cohen, daha önce Gazze’yi “çocuklar için mezarlık” olarak tanımlayan ve derhal ateşkes çağrısında bulunan BM Genel Sekreteri Antonio Guterres’e sert tepki gösterdi. Cohen, sosyal medya hesabından Guterres’i etiketleyerek “Yazıklar olsun sana” diye yazdı.

Cohen’in paylaşımı şöyle sürdü: “Ebeveynlerinin soğukkanlılıkla öldürülmesine tanık olan, aralarında 9 aylık bir bebeğin de olduğu 30’dan fazla çocuk, Gazze Şeridi’nde kendi iradeleri dışında tutuluyor. Gazze’deki sorun Hamas’tır, İsrail’in bu terör örgütünü ortadan kaldırmaya yönelik eylemleri değil.”

Gazze’de can kaybı 10 bini aştı

Gazze’deki Filistin Sağlık Bakanlığı, İsrail saldırılarında can kaybının 10 bini aştığını duyurdu. Sağlık Bakanlığı, hayatını kaybedenler arasında 4 bin 104 çocuk olduğunu da kaydetti. Bakanlık, son 24 saatte 200’den fazla kişinin öldürüldüğünü de aktardı.

BM kuruluşlarından ortak açıklama

Birleşmiş Milletler’in tüm büyük kuruluşlarının başkanları nadiren yayımladıkları bir ortak açıklamada Gazze’de “derhal insani bir ateşkes ilan edilmesi gerektiğini” söyledi ve “Artık yeter” dediler. Açıklamada “Neredeyse bir aydır dünya İsrail ve işgal altındaki Filistin topraklarında giderek artan can kaybını ve parçalanan hayatları şok ve dehşetle izliyor” denildi.

UNICEF, Dünya Sağlık Örgütü, Dünya Gıda Prdogramı ve Save the Children gibi yardım kuruluşları, her iki taraftaki can kayıplarını “dehşet verici” diye tanımlarken, Hamas’ın 7 Ekim’de aldığı esirleri derhal, koşulsuz serbest bırakmasını talep etti.

Açıklama, “Ancak Gazze’de daha çok sivilin öldürülmesi ve 2,2 milyon Filistinli’nin gıdaya, suya, ilaca, elektriğe ve yakıta erişiminin kesilmesi bir zulüm” cümleleriyle devam etti. Açıklamada ayrıca 7 Ekim’den bu yana Filistinli mültecilere yardım kuruluşu UNRWA için çalışan 89 kişinin öldürüldüğü ve bunun tek bir çatışmada kayıtlara geçen en çok sayıda BM personeli kaybı olduğu vurgulandı.

AB’den Kızılhaç önerisi

Çatışmalara ara verilmesi için bir çağrı da bugün AB’den geldi. AB Güvenlik ve Dış Politika Yüksek Temsilcisi Josep Borrell, Kızılhaç’ın Gazze’deki rehinelere erişiminin sağlanması karşılığında İsrail’in operasyonlara ara vermesi formülünü ortaya attı. Borrell, “Uluslararası Kızılhaç Komitesi’nin rehinelere erişimine karşılık bir insanî ara verilmesinin, rehinelerin serbest bırakılması konusunda bir ilk adım olarak üzerinde  çalışmamız gereken bir girişim olduğunu düşünüyorum” dedi.

“Bunu ne diye adlandırırsanız adlandırın, şiddetin azalması ve uluslararası insanî hukuka riayet edilmesi gerekiyor” diye konuşan Borrell, İsrail’in aşırı tepkiler göstermesinin, sonuçta uluslararası toplumun desteğini yitirmesine yol açacağı uyarısı yaptı. AB yetkilisi, “Bu sorunun askerî bir çözümü yok. Hamas’ı Gazze’den söküp atsanız bile Gazze sorunu çözülmeyecek” ifadesini kullandı.

Hamas’ın 7 Ekim’de İsrail’e yönelik saldırısını “Önümüzdeki on yıllar boyunca Ortadoğu’nun geleceğini belirleyecek bir dönüm noktası” olarak nitelendiren Borrell, “Ortadoğu’da patlak veren trajedi, siyasi ve ahlakî açıdan toplu bir fiyaskonun sonucudur. Bu fiyasko nedeniyle İsrailli ve Filistinli siviller çok yüksek bir bedel ödüyor. Bu ahlakî ve siyasi fiyasko, İsrail-Filistin sorununu çözmede yıllardır gösterdiğimiz isteksizlikten kaynaklanıyor” ifadelerini kullandı.

Avrupa Birliği’nin İsrail saldırıları altında bulunan Gazze Şeridi için 25 milyon euro ek insani yardım yapacağı duyuruldu. Böylece AB’nin bölgeye yardım miktarı 100 milyon euroya yükseldi.  Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, Gazze Şeridi’ndeki Filistinliler için 25 milyon euroluk ek yardım sağlanacağını duyurdu.

Brüksel’de pazartesi günü yapılan açıklamayla birlikte AB’nin bölgeye yaptığı toplam insani yardım 100 milyon euroya ulaştı. Avrupalı ​​büyükelçilere konuşan Komisyon Başkanı von der Leyen ayrıca, insani yardımların Gazze Şeridi’ne düzenli olarak taşınması için Kıbrıs’tan bir deniz koridoru kurulması konusunu gündeme taşıdı.

Paylaşın

Dokuz Ülkeden İsrail’in Gazze Şeridi’ne Yönelik Saldırılarına Kınama

Hamas’ın askeri kanadı Kassam Tugaylarının başlattığı Filistin – İsrail savaşının 20. gününde, Birleşik Arap Emirlikleri, Ürdün, Bahreyn, Suudi Arabistan, Umman, Katar, Kuveyt, Mısır ve Fas, İsrail’in Gazze Şeridi’ne yönelik saldırılarını kınadı.

Katar merkezli Al Jazeera’de yer alan habere göre, dokuz ülke tarafından yapılan açıklamada, İsrail bombardımanı altındaki Gazze’de sivillerin hedef alınması ve uluslararası hukukun ihlal edilmesi kınandı. Açıklamada, meşru müdafaa hakkının hukukun çiğnenmesini ve Filistinlilerin haklarının ihmal edilmesini haklı çıkarmayacağı vurgulandı.

Dokuz ülke tarafından yapılan ortak açıklamada, Gazze’de zorla yerinden etme ve toplu cezalandırma da kınanırken, ateşkes çağrısı açıklamada yer almadı.

İran’dan uyarı

İran Devrim Muhafızları Ordusu’nun komutanı Tümgeneral Hüseyin Selami, İsrail’i Gazze Şeridi’ne kara operasyonu konusunda uyardı.

Hüseyin Selami, açıklamasında, Hamas’ın gerçekleştirdiği Aksa Tufanı operasyonuyla tüm sömürgeci güçlerin ezildiğini söyledi. Salami, ABD’nin İsrail’e desteğine de değinerek, ABD’nin Müslüman dünyasına karşı düşmanlık yaptığını ve bu düşmanlığın her geçen gün arttığını ifade etti.

Bu arada İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Nasır Kenani, İsrail’in Gazze ve işgal altındaki Batı Şeria’daki suçlarından ABD’yi sorumlu tuttu. Kenani,, İran’ın en büyük önceliğinin İsrail’in Gazze’deki bombardımanına son verilmesi olduğunu söyledi.

Nasır Kenani, “İsrail rejiminin Filistin ulusuna karşı başlattığı eşitsiz bir mücadeleye tanık oluyoruz” diye ekledi.

İran’ın dini lideri Ayetullah Ali Hamaney’de, dün yaptığı açıklamada, ABD’nin İsrail’in Gazze Şeridi’ne yönelik devam eden saldırıları ve Filistinlilere karşı işlediği suçlarda ‘kesin suç ortağı’ olduğunu söylemişti.

Can kaybı 7 bini aştı

İsrail’in Gazze’ye yönelik düzenlediği hava saldırılarında hayatını kaybedenlerin sayısı 755 artarak 6 bin 546’ya yükseldi. Saldırılarda can verenlerin 2 bin 704’nün çocuk olduğu belirtilirken 17 bin 439 kişinin de yaralandığı duyuruldu.

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), Gazze’ye girmek için Mısır’da hazır bekleyen tıbbi malzemelerin listesini yayınladı. Bu malzemeler şunları içeriyor: 3,700 hasta için cerrahi ekipman, 110.000 kişi için temel sağlık hizmetleri, Kronik hastalığı olan 20.000 hasta için tıbbi ekipman.

DSÖ, bölgenin “zor durumdaki sağlık sistemini” destekleyebilmek için “Gazze’ye ve Gazze’den geçişe derhal ve kesintisiz erişim” çağrısında bulunuyor.

Son günlerde Refah sınır kapısından onlarca yardım TIR’ının Gazze’ye girmesine izin verildi; ancak Birleşmiş Milletler (BM) günde en az 100 TIR’a ihtiyaç olduğunu söylüyor.

Paylaşın

Hamas’tan İsrail’e ‘Aksa Tufanı’ Operasyonu: 5 Binden Fazla Roket Atıldı

Gazze Şeridi’ni 2007’den beri kontrol eden Hamas’ın silahlı kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları, İsrail’e karşı “El Aksa Tufanı Operasyonu” başlattığını ve 5 binden fazla roket attığını duyurdu.

Haber Merkezi / İzzeddin el-Kassam Tugayları, “(İsrail) işgalinin tüm suçlarına son vermeye karar verdik” açıklamasında bulundu.

Yüzünün görülmediği bir videoda konuşan İzzeddin el-Kassam Tugayları Komutanı Muhammed ed-Dayf, “Filistin halkı yeniden devrim yaptı ve bir devlet kurma projesine geri döndü…İsrail’in ihlalllerine karşı bir çizgi çekme kararı aldık” dedi.

İsrail, Hamas’ın roket saldırılarında en az bir kişinin yaralandığını açıklarken, İsrail ordusu ise “savaş durumu alarmı” ilan etiğini duyurdu.

İsrail ordusundan yapılan açıklamada, roketlerin fırlatıldığı Gazze’deki hedeflere saldırı başlatıldığı duyuruldu. Açıklamada, İsrailli sivillerin korunacağı ve Hamas’ın eylemlerinden dolayı ağır bir bedel ödeyeceği belirtildi.

İsrail Savunma Bakanı Yoav Gallant, yedek askerleri göreve çağıran kararnameyi imzaladı. Gallant ayrıca, Gazze Şeridi etrafında 80 kilometre yarıçapındaki bölgeyi askeri alan ilan etti.

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun ofisinden yapılan açıklamada başbakanın önümüzdeki saatlerde üst düzey güvenlik yetkilileriyle bir araya geleceği belirtildi.

Kızıl Haç’ın İsrail’deki muadili olan Magen David Adom, İsrail’in güneyinde altmışlı yaşlarında bir kadının öldüğünü ve 15 kişinin de yaralandığını duyurdu. Magen David Adom’a göre bir roket Tel Aviv’in güneyindeki Yavne kasabasına düştü ve burada bir adam şarapnel parçaları nedeniyle hafif yaralandı.

Mayıs ayında İsrail, Gazze Şeridi’nde İslami Cihad’a karşı bir saldırı başlatmış ve İsrail ordusu, İslami Cihad ve bölgedeki diğer silahlı gruplar arasında 34 Filistinli ve bir İsrailli kadının hayatını kaybettiği beş günlük bir savaşı tetiklemişti.

İsrail, Hamas’ın kontrolü ele geçirmesinden bu yana Gazze Şeridi’ne sıkı bir abluka uyguluyor. Yılbaşından bu yana İsrail-Filistin çatışmasıyla bağlantılı şiddet tırmanarak en az 247 Filistinli, 33 İsrailli, bir Ukraynalı ve bir İtalyan’ın hayatına mal oldu.

Paylaşın

İsrail’den Gazze Şeridi’ne Hava Saldırıları: 12 Ölü

İsrail’in Gazze Şeridi’ne düzenlediği hava saldırılarında, aralarında Filistin İslami Cihad örgütünün lider kadrolarından üç kişinin de olduğu 12 kişi hayatını kaybetti. ABD, Avrupa Birliği ve İsrail Hamas ve İslami Cihad’ı terör örgütü olarak kabul ediyor.

Gazze Şeridi’ndeki Sağlık Bakanlığı hayatını kaybedenler arasında 4 çocuğun da olduğunu ve 20 kişinin de yaralandığını duyurdu. Filistinlilerin sosyal medya hesaplarından yapılan paylaşımlarda bölgede tanınan bir diş hekiminin de eşiyle birlikte evinde hayatını kaybettiği belirtildi.

İsrail ordusu, iç istihbarat servisi Şin Bet ile ortak düzenlenen operasyonun İslami Cihad’ın silahlı kanadı Kudüs Tugayları’nın üst düzey üç yöneticisini hedef aldığını açıkladı. Operasyona 40 savaş jetinin katıldığı, örgüte ait roket ve tünellerde kullanılan beton üretim atölyelerinin ve askeri mevkilerin de bulunduğu 10 hedefin vurulduğu belirtildi.

Kudüs Tugayları yöneticileri hayatını kaybetti

İslami Cihad lider kadrosundan üç kişinin hayatını kaybettiğini doğruladı. Kudüs Tugayları Askeri Meclisi Sekreteri Cihad Gannam, Kudüs Tugayları Askeri Meclisi Üyesi ve Gazze Şeridi Kuzey Komutanı Halil el Behtini ve örgütün Batı Şeria’daki askeri faaliyetlerinin askeri lideri Tarık İzzeddin’in hayatını kaybettiği açıklandı.

Fransız haber ajansı AFP hava saldırısının yerel saat ile gece saat 02.00’de başladığını ve iki saat sürdüğünü geçti. Operasyon sonrasında bir binanın tepesinden alevlerin ve dumanların yükseldiği görüldü.

Filistinli örgütlerden misilleme mesajları

İslami Cihad İsrail’in “tüm arabuluculuk girişimlerini görmezden geldiğini” açıklayarak ölen komutanların “intikamının alınacağını” duyurdu. “Bombardımana bombardımanla, saldırıya saldırıyla karşılık verilecek” diyen İslami Cihad Sözcüsü Tarık Selimi “Bu suç cezasız kalmayacak” ifadelerini kullandı.

Hamas sözcüsü Hazım Kasım da AFP’ye yaptığı açıklamada “işgalcilerin birlikleri gerginliği tırmandırmanın sorumluluğunu taşımaktadır” diye konuştu. Hamas lideri İsmail Haniye adına yapılan açıklamada da “Düşman suçlarının bedelini ödeyecek” denildi. Açıklamada “Liderlerin suikastı işgale güvenlik kazandırmayacak, direnişi büyütecek” ifadelerine yer verildi.

İran ile yakın ilişkileri olan İslami Cihad, Gazze Şeridi’nde Hamas’tan sonra en güçlü Filistinli örgüt ve bu bölge üzerinden İsrail’e roket saldırılarında bulunuyor. Örgütün üst düzey yöneticilerinden 45 yaşındaki Kadir Adnan geçen hafta 87 gün süren açlık grevinin ardından tutuklu olduğu İsrail’e ait bir cezaevinde hayatını kaybetmişti. Bu durum bölgede gerginliği artırmış, İsrail ile Filistinli örgütler arasında sınır çatışmaları yaşanmıştı. Bir Filistinlinin hayatını kaybettiği çatışmalar sonrasında Mısır’ın arabuluculuğuyla taraflar arasında ateşkes ilan edilmişti.

(Kaynak: DW Türkçe)

Paylaşın

İsrail’den Abluka Altındaki Gazze Şeridi’ne Hava Saldırısı

Filistin, İsrail’in Gazze Şeridi’nde bulunan bazı noktalara hava saldırısı düzenlendiğini duyurdu. İsrail ise ‘Hamas’a ait bir silah üretim tesisini’ vurduğunu bildirdi. Can kaybı ve yaralanmalara ilişkin bilgi paylaşılmadı.

Filistin resmi haber ajansı Wafa’nın aktardığına göre, İsrail’e ait savaş uçakları Gazze Şeridi’nin orta kesimlerinde bir bölgeye üç roketle saldırdı. Saldırıya hedef olan bölgede yangın çıktı, yakınlarındaki sivil yerleşimlerde maddi hasar meydana geldi.

Kentin güneybatı kesimindeki Şeyh Aclin bölgesine de iki roketle düzenlenen ikinci hava saldırısındaki hedeflerde maddi hasarlar oluştu.

İsrail savaş uçakları ayrıca Gazze’nin orta ve kuzey kesimlerindeki tarım alanlarını ve Beyt Lahye beldesinin kuzeyindeki bir noktayı da bombaladı. Saldırılar sonucu can kaybı ve yaralanmalara ilişkin bilgi paylaşılmadı.

İsrail Savunma Kuvvetleri, konuya ilişkin yaptığı açıklamada, “Bugün erken saatlerde Gazze’den İsrail’e roket fırlatılmasına yanıt olarak İsrail ordusu savaş uçakları, ham kimyasal madde üretimi yapılan bir tesis ile Hamas terör örgütüne ait bir silah üretim tesisini vurdu” ifadelerine yer verdi.

Açıklamada, “İsrail Savunma Kuvvetleri, Gazze kaynaklı tüm terör faaliyetlerinden Hamas’ı sorumlu tutuyor ve Hamas, İsrail’e yönelik güvenlik ihlallerinin sonuçlarına katlanacak” denildi.

Son dönemde yaşanan saldırılar

İşgal altındaki Batı Şeria’nın kuzeyinde bulunan Cenin Mülteci Kampı’na İsrail ordusunun 26 Ocak’ta düzenlediği baskında 10 Filistinlinin öldürülmesini, Doğu Kudüs’teki bir yasadışı Yahudi yerleşim biriminde yedi İsraillinin hayatını kaybettiği saldırı izlemişti.

İşgal altındaki Doğu Kudüs’ün Silvan Mahallesi’nde de 28 Ocak Cumartesi günü 13 yaşında bir Filistinlinin düzenlediği silahlı saldırıda biri ağır, iki İsrailliyi yaralamasıyla bölgede şiddet tırmanmıştı.

İsrail ordusu ve Yahudi yerleşimcilerin açtığı ateş sonucu yılbaşından bu yana aralarında kadın ve çocukların da bulunduğu 35 Filistinli öldürüldü.

Uluslararası Af Örgütü’nün 1 Şubat 2023’te paylaştığı verilere göre, İsrail güçleri 31 Ocak 2022’den bu yana geçen bir sene içinde en az 220 Filistinliyi öldürdü.

Paylaşın

Hamas: İki İsrail İşbirlikçisi İnfaz Edildi

Gazze Şeridini yöneten Hamas, İsrail ile işbirliği yaptıkları suçlamasıyla iki kişinin infaz edildiğini açıkladı. Hamas’a bağlı İçişleri Bakanlığı’ndan yapılan yazılı açıklamada infaz edilen iki erkeğin adları belirtilmedi.

Açıklamada sadece isimlerinin baş harfleri ve yaşları yer alırken, verdikleri bilginin Filistinlilerin ölümüne yol açtığı vurgulandı. Diğer üç kişinin de cinayet suçlamasıyla infaz edildikleri bildirildi.

İnsan Hakları Grupları, daha önce Hamas’ın Gazze’rde yaptığı bu tür infazları kınamıştı.

2007’den bu yana Gazze Şeridini yöneten Hamas, en sonuncusu Nisan 2017’de olmak üzere 27 infaz gerçekleştirdi.

Bakanlığın açıklamasında infaz edilen iki kişinin İsrail hesabına casusluk suçlamasıyla 2009 ve 2015’te tutuklandıkları ve mahkeme tarafından “vatan hainliği ve dış güçlerle işbirliği yapmaktan” cezalandırıldıkları belirtildi.

Açıklamada ayrıca, dört kişinin asıldığı, bir kişinin polis olması nedeniyle bir idam mangası tarafından infaz edildiği bildirildi.

BBC’ye konuşan güvenlik kaynakları, infaz edilenlerden birinin geçen Temmuz’da bir aile kavgası sırasında silahıyla kayınpederini ve 13 yaşındaki bir kız çocuğunu öldüren bir polis memuru olduğunu açıkladı.

Olay, Gazze’nin kuzeyindeki Beyt Lahya’da protestolara yol açmış ve olaylar sırasında ev ve dükkanlar yakılmıştı.

İsrail, Gazze Şeridini 1967’deki savaş sırasında işgal etmişti. 2005’te İsrail Ordusu ve 7 bin dolayında Yahudi yerleşimci bölgeden çekilmişti.

(Kaynak: BBC Türkçe)

Paylaşın

İsrail: Filistinliye Aşık Olan Bildirimde Bulunacak

İsrail hükümeti, 1967’den beri işgal altında tuttuğu Batı Şeria’ya girip çıkan yabancılar için yeni kısıtlamalar getirdi. Yabancıların Filistinlilerle aşk ilişkilerine kadar uzanan yeni sınırlamalar Avrupa Birliği’nin, insan hakları savunucularının ve iş dünyasının tepkisini çekti.

Batı Şeria’da yaşayan veya yaşamak isteyen yabancılar için getirilen yeni kurallardan bazıları şöyle:

  • Batı Şeria’nın işgal altındaki bölgelerinde Filistinli kimliği bulunan bir kişi ile romantik bir ilişkiye başlayan yabancıların, bu durumu 30 gün içinde İsrailli yetkililere bildirmesi gerekecek.
  • Bir Filistinli ile evlenen yabancıların 27 ay sonra Batı Şeria’yı en az altı aylığına terk etmesi istenecek.
  • Filistin üniversitelerine 150 yabancı öğrenci ve 100 yabancı öğretim üyesi kotası getirilecek.
  • Vize süreleri ve vizelerin uzatılmasına dair kurallar, birçok vakada Batı Şeria’da çalışan veya yardım kuruluşlarında gönüllü olan kişilerin birkaç aydan daha uzun süre kalmasını kısıtlayacak şekilde sıkılaştırılacak.

97 sayfalık liste yayınlandı

Pazartesi günü yürürlüğe girecek yeni kurallar, İsrail Savunma Bakanlığı’nın Filistin topraklarındaki işgal yönetiminden sorumlu birimi Cogat tarafından getirildi. İsrail hükümeti, Cogat’ın 97 sayfalık yeni kurallarının güvenlik için gerekli olduğunu savunuyor. İlk olarak şubat ayında yayımlanan ama uygulaması ertelenen kurallarda, 1990’larda yapılan ama birçok maddesi bizzat İsrail tarafından uygulanmayan geçici barış anlaşmalarına atıf yapılıyor.

‘Demografi mühendisliği’

Yabancıların Batı Şeria’daki özgürlüğünü kısıtlayacak olan kurallar birçok kesimden tepki çekti. Filistinliler ve İsrailli yardım kuruluşlarını ‘kısıtlamaların yeni bir seviyeye yükseltildiği’ tepkisini gösterirken, İsrail Yüksek Mahkemesi’nden kararın iptalini talep eden HaMoked isimli yardım kuruluşundan şu açıklama geldi: “Bu, Filistin toplumunda demografik mühendislik yapılması ve Filistinlilerin dış dünyadan tecrit edilmesi anlamına geliyor. İnsanların gelip Filistinli kurumlarda çalışmasını, gönüllü olmasını, yatırım yapmasını, öğretmenlik ve öğrencilik yapmasını zorlaştırıyor.”

‘Aparteid düzenlemesi’

Filistin Kurtuluş Örgütü’nden de, yeni kısıtlamalar için “tek devletin ve iki farklı sistemin gerçekliğini dayatan apartheid düzenlemeleri” nitelemesi geldi. Giriş Hakkı (Right to Enter) isimli insan hakları kuruluşu ise “İsrailli yetkililerin ayrımcı, gaddar ve keyfi eylemlerinin aileleri zorla birbirinden ayırdığını” belirtti.

Avrupa Komisyonu da, Erasmus öğrenci değişim programından faydalanan İsrail’in Filistinlileri aynı haktan mahrum bırakmasına tepki gösterdi.

(Kaynak: Kısa Dalga)

Paylaşın