Dünya Sağlık Örgütü: Kovid 19 Kaynaklı Ölümler Artıyor

DSÖ Genel Direktörü Dr. Ghebreyesus, pandemi ile mücadele araçlarından test, genom sıralaması ve aşıyı kullanmayı sürdürme çağrısı yaptı. DSÖ ayrıca, Kovid 19 pandemisinin “küresel acil durum” şeklinde nitelendirmeye devam etmeye karar verdi.

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ/WHO), Acil Durum Komitesi 8 Temmuz’da pandemiyle ilgili görüşmek için toplandı. Toplantı sonrası yapılan yazılı açıklamada, Kovid 19’un Uluslararası Halk Sağlığı Acil Durumu (PHEIC) kategorisinde değerlendirilmesi yönünde Komitenin tavsiyede bulunduğu ve bu önerinin kabul edildiği bildirildi.

BA.4 ile BA.5 artışı tetikledi

DSÖ Genel Direktörü Dr. Tedros Adhanom Ghebreyesus, örgütün Cenevre’deki merkezinde düzenlenen basın toplantısında “Kovid 19 ölümlerinde artan eğilimin, sağlık sistemleri ve sağlık çalışanlarına yarattığı zorluklardan endişeleniyorum” diye konuştu.

Ghebreyesus, Omicron varyantının alt varyantları BA.4 ile BA.5’in dünya genelinde vaka sayılarında artışı tetiklemeyi sürdürdüğünü söyledi:

“Virüsün takibindeki azalma, varyantların nasıl bulaştığı, hastalığa yol açma ihtimali ve virüse karşı mücadelenin etkililiğinin derecesinin anlaşılmasına engel oluyor.”

Küresel Kovid 19 vakalarının üst üste dört haftadır artışta olduğunun altını çizen Ghebreyesus, DSÖ üyesi ülkelere pandemi ile mücadele araçlarından test, genom sıralaması ve aşıyı kullanmayı sürdürme çağrısında bulundu.

Türkiye’de son durum

Öte yandan Kovid 19 vaka sayılarının yükselmeye başlamasıyla birlikte Sağlık Bakanlığı harekete geçmişti. Bakanlığın açıklamasına göre son Kovid 19 aşısının üzerinden en az altı ay geçen kişiler, dördüncü doz aşılarını; yani ikinci doz hatırlatma aşılarını olabilecek.

Randevular, Merkezi Hekim Randevu Sistemi (MHRS) üzerinden alınabilecek. Hatırlatma dozu için TURKOVAC, Sinovac veya BioNTech aşılarından biri tercih edilebilecek.

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Kurban Bayramı dolayısıyla yayımladığı mesajda, “Omicron’a bağlı vakalar Türkiye’de de artış gösteriyor.” ifadelerini kullanmıştı:

Türkiye’de Kovid 19 vakaları haftalık olarak açıklanıyor.

Haziran ayına kadar koronavirüs tespit edildiği açıklanan kişi sayısı 10 binin altında seyrederken 13-19 Haziran haftasında sayı 11 bine yaklaşmıştı.

20-26 Haziran haftası hızlı bir yükselişle 26 bin 635’e yükselen haftalık koronavirüs vaka tespit sayısı; 27 Haziran – 3 Temmuz arasında 57.113’e yükseldi.

Sağlık Bakanlığı, özellikle 50 yaş üzerindeki kişilerle risk grubundakilerin dördüncü doz aşılarının vurulması konusunda çağrıda bulunuyor.

Paylaşın

Dünya Sağlık Örgütü: Maymun Çiçeği Vaka Sayısı 10 Bine Yaklaştı

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ/WHO), dünya genelinde maymun çiçeği virüsünün yayılımının sürdüğünü ve vaka sayısının 10 bine yaklaştığını bildirdi. DSÖ, 7 Temmuz’daki maymun çiçeği raporunda, virüs nedeniyle şimdiye kadar 3 kişinin yaşamını yitirdiğini açıklamıştı.

DSÖ Genel Direktörü Dr. Tedros Adhanom Ghebreyesus, örgütün Cenevre’deki merkezinde düzenlediği basın toplantısında, virüsün endemik ve endemik olmadığı 63 ülkede toplam 9 bin 200 vakayı doğruladıklarını kaydetti ve can kaybı sayısında bir değişiklik olmadığını belirtti.

Virüs nedeniyle acil durum ilan edilme ihtimaline dair Ghebreyesus şöyle devam etti:

“Acil Durum Komitesi, maymun çiçeği vakalarındaki eğilim ve virüsle mücadele yöntemlerinin etkililik oranını değerlendirmek üzere haftaya toplanacak. Ülkelerin bu salgınla nasıl mücadele etmesi gerektiği konusunda tavsiyeler verilecek.”

Ghebreyesus, maymun çiçeğine karşı aşı geliştirilmesi ve dağıtılmasıyla alakalı DSÖ’nün ilgili ülkelerle müzakerelere başladığını vurguladı ve DSÖ olarak çeşitli ülkeler ve uzmanlarla, salgına ilişkin daha ileri araştırmalar yapılmasına dair görüşmelerin sürdüğünü belirtti.

Maymun çiçeği hastalığı nedir?

Maymun çiçeği, 1980’li yıllarda tamamen ortadan kalkan çiçek hastalığının daha az bulaşıcı, daha hafif semptomlara neden olan ve daha az ölümcül hastalığa yol açan bir çeşit akraba virüsü.

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ/WHO) verileri, bu virüsün ilk Orta ve Batı Afrika’daki tropik yağmur ormanlarında ortaya çıktığını ortaya koyuyor.

Birleşik Krallık Sağlık Güvenliği Ajansı’na (UKHSA) göre, maymun çiçeği insanlar arasında kolayca yayılmayan nadir bir viral enfeksiyon.

DSÖ, bulaşmanın, enfekte hayvanların kan, vücut sıvıları veya deri veya mukoza lezyonları ile doğrudan temas yoluyla gerçekleşebileceği görüşünde.

İlk nerede görüldü?

ABD Hastalık Kontrol ve Korunma Merkezi’ne (CDC) göre, hastalık 1958’de maymun kolonilerinde keşfedildi. İnsana bulaşan ilk vaka 1970 yılında Demokratik Kongo Cumhuriyeti’nde (DRC) rapor edildi.

O tarihten bu yana Benin, Kamerun, Orta Afrika Cumhuriyeti, Demokratik Kongo Cumhuriyeti, Gabon, Fildişi Sahili, Liberya, Nijerya, Kongo Cumhuriyeti, Sierra Leone ve Güney Sudan’ın da içinde bulunduğu 11 Afrika ülkesinde bu virüs görüldü.

CDC’ye göre, Afrika dışında bildirilen ilk maymun çiçeği salgını, 2003 yılında ABD’de enfekte bir memeli hayvanın ithalatı sonucu ortaya çıktı.

Avrupa Hastalık Önleme ve Kontrol Merkezi (ECDC) verilerine göre, 2018 ve 2019’da, tümü Nijerya’da yolculuk yapmış ikisi Britanya, biri İsrail’den ve biri Singapur’dan yolcuya maymun çiçeği teşhisi kondu.

Belirtileri ne?

Ateş, döküntü, şiddetli baş ağrısı, sırt ağrısı, kas ağrıları, halsizlik ve şişmiş lenf düğümleri, maymun çiçeği ile ilişkili en yaygın belirtiler olarak biliniyor.

Dünya Sağlık Örgütü’ne göre, maymun çiçeği olan hastalarda ateşin başlamasından sonraki 1 ila 3 gün içinde deri döküntüleri görülüyor. Döküntüler daha çok yüzde yoğunlaşırken, yüze ilave olarak, avuç içi ve ayak tabanları, ağız mukozasını, cinsel organları da etkiliyor.

Maymun çiçeğinin kuluçka süresi genellikle 6 ila 13 gün olarak bilinse de DSÖ’ye göre bu süre 5 ila 21 gün arasında değişebiliyor.

Tedavisi var mı?

DSÖ’ye göre, şu anda maymun çiçeği için önerilen özel bir tedavi yok.

Çiçek hastalığına karşı aşılamanın hastalığı önlemede yaklaşık yüzde 85 oranında etkili olduğu tespit edildi. Bu nedenle, ciddi semptomları önlemek için çiçek aşısı yapılmasını öneriliyor.

Maymun çiçeği virüsünün doğal konağı kemirgenlerin yanı sıra ip sincapları, ağaç sincapları, primatlar.

Maymun çiçeği virüsü taşıyan kişilerin çoğu hastalığı hafif atlatıyor. 2003 yılında ABD’de yaşanan yayılmada, 47 kişi hayatını kaybetmişti.

Nasıl bulaşıyor?

Maymun çiçeğinin doğal nedeni henüz tespit edilmedi, ancak kemirgenler en olası kaynak olmasına rağmen, enfekte hayvanlardan az pişmiş et ve diğer hayvansal ürünleri yemenin olası bir risk faktörü olacağı tahmin ediliyor.

DSÖ, bulaşmanın, enfekte hayvanların kan, vücut sıvıları veya deri veya mukoza lezyonları ile doğrudan temas yoluyla gerçekleşebileceği görüşünde.

Dünya Sağlık Örgütü yetkilisi Dr. İbrahim Soce Fall, virüsün endemik olduğu ülkelerde dahi henüz nasıl bulaştığının tam olarak anlaşılamadığını, bulaşma dinamikleri açısından hâlen birçok bilinmez olduğunu açıkladı.

Maymun çiçeği virüsü taşıyan kişilerin çoğu hastalığı hafif atlatsa bile DSÖ’ye göre, bu virüsten ölüm oranı yüzde 11 civarında. Çocuklar ve gençlerde ölüm oranı daha fazla olabiliyor.

Paylaşın

Birleşmiş Milletler: 828 Milyon Kişi Açlıkla Karşı Karşıya

Birleşmiş Milletler (BM) Gıda ve Tarım Örgütü (FAO), Uluslararası Tarımsal Kalkınma Fonu (IFAD), BM Çocuk Fonu (UNICEF), BM Dünya Gıda Programı (WFP) ve Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), “Dünyada Gıda Güvenliği ve Beslenmenin Durumu” raporunu dün (6 Temmuz) yayınladı.

Buna göre, dünyada açlık çeken kişi sayısı bir yılda 46 milyon kişi artarak 2021 yılında 828 milyon kişiye yükseldi. Kovid 19 pandemisinin başladığı 2019 yılı ile karşılaştırıldığında ise dünyada açlık çeken kişi sayısı iki senede 150 milyon kişi artmış durumda.

Raporun bulgularını kamuoyuyla paylaşan BM, “rakamlar acı bir hikaye anlatıyor” diyerek özetle şu verileri paylaştı:

“2021 yılında dünyada 702 milyon ile 828 milyon arasında kişi açlıktan etkilendi. Bu rakamların ortalaması alındığında (768 milyon), 2020’ye kıyasla 46 milyon kişi daha ve 2019’a, yani COVID-19 pandemisinden öncesine kıyasla 150 milyon kişi daha 2021’de açlıktan etkilendi.

2015 yılından beri nispeten değişmeyen dünyada açlıktan etkilenen kişilerin oranı 2020 yılında artış gösterdi ve 2021 yılında da dünya nüfusunun yüzde 9,8’ine tekabül edecek şekilde yükselmeye devam etti. Bu oran, 2019’da yüzde 8, 2020’de yüzde 9,3’tü.

2021 yılında dünyada yaklaşık 2,3 milyar kişi (yüzde 29,3) orta veya ciddi seviyede gıda güvensizliği ile karşı karşıyaydı. Bu, pandemi öncesi dönemle karşılaştırıldığında 350 milyon daha çok kişi demek.

2021’de yaklaşık 924 milyon kişi, ciddi düzeylerde gıda güvensizliği yaşadı; bu, iki yılda 207 milyon artış anlamına geliyor.

Gıda güvensizliği konusunda cinsiyetler arası fark da 2021 yılında artmaya devam etti. Tüm dünyadaki kadınların yüzde 31,9’u orta veya ciddi düzeylerde gıda güvensizliği yaşarken bu oran erkekler için yüzde 27,6’ydı. 2020 yılında 3 puan olan bu fark bir yılda 4 puana yükseldi.

Sağlık beslenmeye erişemeyen kişi sayısı 2019’a oranla 112 milyon kişi artarak 2020’de yaklaşık 3,1 milyar oldu.

5 yaşına altındaki yaklaşık 45 milyon çocuk, aşırı derecede yetersiz beslenmeye maruz kalıyor. 149 milyon çocuk ise yetersiz beslenme yüzünden büyüme geriliği sorunu ile karşı karşıya kalıyor.”

“Rakamlar daha da yükselebilir”

Raporun ortaya koyduğu değerlendirmeler ile ilgili görüşlerini paylaşan Dünya Gıda Programı Direktörü David Beasley, “Önümüzdeki aylarda bu rakamların daha da yükselme riski var” uyarısında bulundu.

Beasley, Rusya’nın 24 Şubat’ta Ukrayna’yı işgaliyle başlayan savaşın küresel gıda fiyatlarını artırdığını da hatırlatarak söz konusu şartların ülkeleri “kıtlığın eşiğine sürüklediğini” ifade etti.

Paylaşın

DSÖ’den ‘Maymun Çiçeği’ Uyarısı

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ/WHO), son haftalarda Avrupa başta olmak üzere birçok ülkede yayılma gösteren maymun çiçeği virüsünün şimdiye kadar 30 ülkede 550’den fazla kişiye bulaştığını bildirdi.

İstanbul Tıp Fakültesi İnfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Serap Şimşek Yavuz da “Dünyada şu ana kadar yaklaşık 30 ülkeden (İran, İsrail dahil) 696 maymun çiçeği, 33 ülkeden (Bulgaristan, Yunanistan, G. Kıbrıs dahil) 706 etkeni bilinmeyen ağır çocuk hepatiti olgusu bildirildi. Merkezi konumdaki ülkemizden bildirim olmaması tuhaf” açıklamasını yaptı.

“Tespit edilememiş bir yayılma”

Dünya Sağlık Örgütü Genel Direktörü Dr. Tedros Adhanom Ghebreyesus, örgütün Cenevre’deki merkezinde basın toplantısı düzenledi.

Ghebreyesus, maymun çiçeğinin endemik olmadığı 30 ülkeden DSÖ’ye gönderilen 550’den fazla vakayı doğruladıklarını belirterek “İncelemeler sürüyor fakat virüsün kısa zamanda birçok ülkede aynı anda ve ani şekilde görülmesi, tespit edilememiş bir yayılmaya işaret ediyor” dedi.

Ayrıca, maymun virüsü taşıyan kişiyle herhangi bir fiziksel temasın, virüsün bulaşması için yeterli olduğunu ekledi.

Daha fazla maymun çiçeği vakasının beklendiğini söyleyen Ghebreyesus, DSÖ üyesi ülkelere, şu adımları atma çağrısında bulundu:

  • Virüse dair incelemeleri ilerletme ve daha geniş gruplardaki vakaları araştırma
  • Maymun çiçeği bulaşma riski yüksek gruplara doğru bilgi sağlama
  • Risk grupları arasında virüsün yayılımını önleme
  • Virüse karşı sahada görev yapan sağlık çalışanlarını koruma

Vaka sayısının artacağı tahmin ediliyor

Ghebreyesus, “Durum gelişiyor ve ileride daha fazla vaka tespit edilmesini bekliyoruz. Genel olarak semptomlar kendi kendine iyileşse de bazı durumlarda ölümcül olabiliyor” dedi.

Önceliklerinin, yüksek riskli gruplara bilgi sağlamak ve yayılımını engellemek olduğunu belirtti.

Ayrıca, sağlık çalışanlarını korumanın önemine dikkat çekti.

Ghebreyesus, “Son olarak bu hastalıkla ilgili bilgilerimizi geliştirmeliyiz” diye konuştu.

COVID-19 salgınının bitmediğini de söyleyen Ghebreyesus, virüsün nerede yayıldığına dair DSÖ’ye net bilgi verme ve sağlık çalışanları başta olmak üzere risk grubundaki kişileri aşılama tavsiyesinde bulundu.

Maymun çiçeği hastalığı nedir?

Maymun çiçeği, 1980’li yıllarda tamamen ortadan kalkan çiçek hastalığının bir çeşit akraba virüsü.

ABD Hastalık Kontrol ve Korunma Merkezi’ne (CDC) göre, hastalık 1958’de maymun kolonilerinde keşfedildi. İnsana bulaşan ilk vaka 1970 yılında Demokratik Kongo Cumhuriyeti’nde (DRC) rapor edildi.

O tarihten bu yana Benin, Kamerun, Orta Afrika Cumhuriyeti, Demokratik Kongo Cumhuriyeti, Gabon, Fildişi Sahili, Liberya, Nijerya, Kongo Cumhuriyeti, Sierra Leone ve Güney Sudan’ın da içinde bulunduğu 11 Afrika ülkesinde bu virüs görüldü.

Belirtileri ne?

Ateş, döküntü, şiddetli baş ağrısı, sırt ağrısı, kas ağrıları, halsizlik ve şişmiş lenf düğümleri, maymun çiçeği ile ilişkili en yaygın belirtiler.

Dünya Sağlık Örgütü’ne göre, maymun çiçeği olan hastalarda ateşin başlamasından sonraki 1 ila 3 gün içinde deri döküntüleri görülüyor. Döküntüler daha çok yüzde yoğunlaşırken, yüze ilave olarak, avuç içi ve ayak tabanları, ağız mukozasını, cinsel organları da etkiliyor.

Maymun çiçeğinin kuluçka süresi genellikle 6 ila 13 gün olarak bilinse de DSÖ’ye göre bu süre 5 ila 21 gün arasında değişebiliyor.

Tedavisi var mı?

DSÖ’ye göre, şu anda maymun çiçeği için önerilen özel bir tedavi yok.

Çiçek hastalığına karşı aşılamanın hastalığı önlemede yaklaşık yüzde 85 oranında etkili olduğu ileri sürüldü.

2003 yılında ABD’de yaşanan yayılmada, 47 kişi hayatını kaybetmişti.

Maymun çiçeği virüsü taşıyan kişilerin çoğu hastalığı hafif atlatsa bile DSÖ’ye göre, bu virüsten ölüm oranı yüzde 11 civarında. Çocuklar ve gençlerde ölüm oranı daha fazla olabiliyor.

Nasıl bulaşıyor?

Dünya Sağlık Örgütü yetkilisi Dr. İbrahim Soce Fall, virüsün endemik olduğu ülkelerde dahi henüz nasıl bulaştığının tam olarak anlaşılamadığını, bulaşma dinamikleri açısından hâlen birçok bilinmez olduğunu açıkladı.

DSÖ bulaşma şekilleri olarak şunları saydı: “Maymun çiçeği döküntüsü olan biri tarafından kullanılan giysilere, çarşaflara veya havlulara dokunmak. Döküntülere ya da kabuklarına dokunmak. Enfekte bir kişinin öksürmesine veya hapşırmasına maruz kalmak.”

Paylaşın

DSÖ: Maymun Çiçeğinin Pandemiye Dönüşme Olasılığı Düşük

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), Afrika kıtası dışında ortaya çıkan maymun çiçeği virüsü vakalarının pandemiye dönüşeceğini düşünmediklerini, virüsle enfekte olan ancak belirti göstermeyen kişilerin hastalığı bulaştırıp bulaştırmadığının net olmadığını bildirdi.

Yakın temasla bulaşan, grip benzeri belirtilere ve deri üzerinde iltihaplı kabarıklıklara neden olan maymun çiçeği virüsü, çoğu Avrupa ülkelerinde olmak üzere 300’den fazla doğrulanmış ve şüpheli vakaya yol açtı.

DSÖ, maymun virüsü salgınının “uluslararası kaygı yaratan olası halk sağlığı acil durumu” olarak değerlendirilmesi gerektiğini bildirdi. Kovid 19 ve Ebola için de kullanılan bu statü, hastalığın kontrol altına alınması için araştırma ve fonların hızlandırılmasını sağlamayı amaçlıyor.

DSÖ Sağlık Acil Durum Programı’nın maymun çiçeği teknik sorumlusu Rosemund Lewis, salgının olası bir pandemiye dönüşme riski olup olmadığı konusunda, “Bilmiyoruz ama sanmıyoruz. Şu anda küresel bir pandemi kaygımız yok” yanıtını verdi.

Maymun çiçeği virüsünün bulaşmasından sonra deri üzerindeki kabarıklıkların belirmesi ve yaraların kabuk bağlayarak dökülmesine kadar olan süreç, bulaşıcı dönem olarak kabul ediliyor. Ancak DSÖ yetkilisi Lewis, enfekte olsa da belirti göstermeyen kişilerin virüsü yayıp yaymadığının bilinmediğini kaydetti.

Lewis, “Belirti göstermeyen kişilerin maymun virüsünü bulaştırıp bulaştırmadığını henüz bilmiyoruz. Geçmişteki göstergeler bunun önemli bir özellik olmadığına işaret ediyor, ancak bunun belirlenmesi gerekiyor” dedi.

Mevcut salgına yol açan virüs türünün enfekte olan kişiler arasında az sayıda ölüme neden olduğu sanılıyor. Şimdiye kadar ise mevcut enfeksiyon vakaları içinde can kaybı kayda geçmedi. Vakaların çoğu, virüsün endemik olarak görüldüğü Orta ve Batı Afrika ülkeleri yerine Avrupa’da, Afrika’ya seyahatle bağlantılı olmadan ortaya çıktı.

Uzmanlar bu nedenle son dönemde ortaya çıkan olağandışı vakaların sebebini araştırıyor. Halk sağlığı yetkilileri, toplum için bulaşma olduğundan şüpheleniyor. Bazı ülkeler, doğrulanmış vakalarla yakın temas içinde olan kişilere aşı seçeneği sunmaya başladı.

Paylaşın

‘Gizemli Hepatit’te Ölü Sayısı 9’a Yükseldi

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), İngiltere’de ortaya çıkan ve daha sonra çok sayıda ülkede görülen nedeni belirsiz hepatit virüsünün bulaştığı çocuk sayısının en az 650’ye çıktığını, 9 çocuğun virüs nedeniyle öldüğünü açıkladı.

AA’nın  haberine göre, DSÖ’den yapılan yazılı açıklamada, 5 Nisan’dan 26 Mayıs’a kadar merkeze raporlanan vakaların incelenmesi sonucunda 33 ülkeden 650 vakanın tespit edildiğini ifade etti.

Vakaların çoğunluğuna DSÖ’nün Avrupa Bölgesi ülkelerinde rastlandığı ve sadece İngiltere’de 222 vakanın görüldüğü belirtildi.

Vakaların yüzde 75’i beş yaş altı

Virüsün bulaştığı 650 çocuktan 38’inin karaciğer iflası geçirdiği ve karaciğer nakli ameliyatına alındığı ifade edildi. Açıklamaya göre, vakaların yüzde 75,4’ü 5 yaş altında ve yaş ortalaması 1 ay ile 16 yaş arasında değişiyor.

Gizemli hepatite adenovirüsün sebep olabileceği varsayımının güçlü olmasına rağmen virüsün etiyolojisinin henüz tespit edilemediği vurgulandı. Vakalardan 181’inde adenovirüs, 188’inde de korona virüsü (Kovid 19) bulunduğu aktarıldı.

Hijyene dikkat

Virüsün yayılmasına karşı çocuklara basit hijyen kurallarını sıkça uygulama, kalabalık yerlerden uzak durma, öksürük ve hapşırıklarda ağız ve burnu kapatma ve temiz su içme tavsiyelerinde bulunuldu.

Nedeni bilinmeyen virüs, 1 ay ile 16 yaş arasındaki çocuklarda görülüyor.

Belirtiler nelerdir?

Virüsün tespit edildiği çocuklarda sarılık, ishal, kusma ve karın ağrısı gibi belirtilerin görüldüğü, bazı vakaların ise ağır karaciğer iltihabı geçirerek karaciğer nakliyle tedavi edildiği ifade edilmişti.

Nerelerde görüldü?

Bugüne kadar İngiltere’de 114, İspanya’da 13, İsrail’de 12, ABD’de 9, Danimarka’da 6, İrlanda’da 2, Hollanda ve İtalya’da 4’er, Norveç ile Fransa’da 2’şer ve Belçika’da 1 kişiye virüs bulaştı.

Paylaşın

DSÖ Duyurdu: Maymun Çiçeği Vaka Sayısı 200’e Ulaştı

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), alışılmadık bir şekilde patlak veren maymun çiçeği hastalığının dünyada Afrika dışında 20’yi aşkın ülkede yaklaşık 200 kişide görüldüğünü bildirdi. Şüpheli vakalarla birlikte sayının 300’e ulaştığı kaydedildi.

DSÖ yetkilisi Sylvie Briand, şu an alarma geçmeyi gerektirecek bir durum bulunmadığını belirterek “Bu, genel halkın endişe etmesini gerektirecek bir hastalık değil. Covid gibi değil” dedi. Doğru önlemlerin zamanında alınması durumunda hastalığın yayılmasının kolayca önlenebileceğini kaydeden Briand, önlemler arasında erken teşhis, vakaların izolasyonu ve temas takibinin önemine işaret etti.

Briand, çiçek aşılarının maymun çiçeğine karşı da etkili olacağını belirterek üye ülkelerin ellerindeki ilk nesil çiçek aşısı stoklarına dair bilgi paylaşımı yapması gerektiğini kaydetti. DSÖ yetkilisi, “Dünyada kullanıma hazır dozların sayısını tam olarak bilmiyoruz. Bu nedenle ülkeleri DSÖ’ye başvurup ellerindeki stoklarla ilgili bilgilendirmeye davet ediyoruz” dedi.

Yayılmanın nedeni hala bilinmiyor

Normalde Afrika’nın batı ve orta kesimlerinde görülen hafif bir viral enfeksiyon olan maymun çiçeği, Mayıs başından itibaren Avrupa, ABD ve diğer bölgelerde de ortaya çıkmıştı. Ağırlıklı olarak yakın temas yoluyla bulaşan hastalığa daha önce Afrika dışında ender rastlanıyordu. Hastalığın dünyanın diğer bölgelerine ne şekilde yayıldığı ise hâlâ açıklığa kavuşturulamadı. DSÖ yetkilileri, virüsün genetik değişikliğe uğradığına dair elde herhangi bir veri bulunmadığını belirtiyor.

Yetkililer vakaların büyük bölümünün hafif geçmesini öngörse de hamile kadınlar, çocuklar ve zayıf bağışıklık sistemine sahip kişilerde ağır enfeksiyon riskinin arttığına işaret ediyor. DSÖ yetkilileri şu aşamada kitlesel aşı kampanyalarına gerek bulunmadığını belirterek bunun yerine hastalarla yakın temasta bulunmuş kişilere aşı uygulanmasını tavsiye ediyor.

Maymun çiçeği hastalığı nedir?

Maymun çiçeği, 1980’li yıllarda tamamen ortadan kalkan çiçek hastalığının daha az bulaşıcı, daha hafif semptomlara neden olan ve daha az ölümcül hastalığa yol açan bir çeşit akraba virüsü.

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ/WHO) verileri, bu virüsün ilk Orta ve Batı Afrika’daki tropik yağmur ormanlarında ortaya çıktığını ortaya koyuyor.

Birleşik Krallık Sağlık Güvenliği Ajansı’na (UKHSA) göre, maymun çiçeği insanlar arasında kolayca yayılmayan nadir bir viral enfeksiyon.

DSÖ, bulaşmanın, enfekte hayvanların kan, vücut sıvıları veya deri veya mukoza lezyonları ile doğrudan temas yoluyla gerçekleşebileceği görüşünde.

İlk nerede görüldü?

ABD Hastalık Kontrol ve Korunma Merkezi’ne (CDC) göre, hastalık 1958’de maymun kolonilerinde keşfedildi. İnsana bulaşan ilk vaka 1970 yılında Demokratik Kongo Cumhuriyeti’nde (DRC) rapor edildi.

O tarihten bu yana Benin, Kamerun, Orta Afrika Cumhuriyeti, Demokratik Kongo Cumhuriyeti, Gabon, Fildişi Sahili, Liberya, Nijerya, Kongo Cumhuriyeti, Sierra Leone ve Güney Sudan’ın da içinde bulunduğu 11 Afrika ülkesinde bu virüs görüldü.

CDC’ye göre, Afrika dışında bildirilen ilk maymun çiçeği salgını, 2003 yılında ABD’de enfekte bir memeli hayvanın ithalatı sonucu ortaya çıktı.

Avrupa Hastalık Önleme ve Kontrol Merkezi (ECDC) verilerine göre, 2018 ve 2019’da, tümü Nijerya’da yolculuk yapmış ikisi Britanya, biri İsrail’den ve biri Singapur’dan yolcuya maymun çiçeği teşhisi kondu.

Belirtileri ne?

Ateş, döküntü, şiddetli baş ağrısı, sırt ağrısı, kas ağrıları, halsizlik ve şişmiş lenf düğümleri, maymun çiçeği ile ilişkili en yaygın belirtiler olarak biliniyor.

Dünya Sağlık Örgütü’ne göre, maymun çiçeği olan hastalarda ateşin başlamasından sonraki 1 ila 3 gün içinde deri döküntüleri görülüyor. Döküntüler daha çok yüzde yoğunlaşırken, yüze ilave olarak, avuç içi ve ayak tabanları, ağız mukozasını, cinsel organları da etkiliyor.

Maymun çiçeğinin kuluçka süresi genellikle 6 ila 13 gün olarak bilinse de DSÖ’ye göre bu süre 5 ila 21 gün arasında değişebiliyor.

Tedavisi var mı?

DSÖ’ye göre, şu anda maymun çiçeği için önerilen özel bir tedavi yok.

Çiçek hastalığına karşı aşılamanın hastalığı önlemede yaklaşık yüzde 85 oranında etkili olduğu tespit edildi. Bu nedenle, ciddi semptomları önlemek için çiçek aşısı yapılmasını öneriliyor.

Maymun çiçeği virüsünün doğal konağı kemirgenlerin yanı sıra ip sincapları, ağaç sincapları, primatlar.

Maymun çiçeği virüsü taşıyan kişilerin çoğu hastalığı hafif atlatıyor. 2003 yılında ABD’de yaşanan yayılmada, 47 kişi hayatını kaybetmişti.

Nasıl bulaşıyor?

Maymun çiçeğinin doğal nedeni henüz tespit edilmedi, ancak kemirgenler en olası kaynak olmasına rağmen, enfekte hayvanlardan az pişmiş et ve diğer hayvansal ürünleri yemenin olası bir risk faktörü olacağı tahmin ediliyor.

DSÖ, bulaşmanın, enfekte hayvanların kan, vücut sıvıları veya deri veya mukoza lezyonları ile doğrudan temas yoluyla gerçekleşebileceği görüşünde.

Dünya Sağlık Örgütü yetkilisi Dr. İbrahim Soce Fall, virüsün endemik olduğu ülkelerde dahi henüz nasıl bulaştığının tam olarak anlaşılamadığını, bulaşma dinamikleri açısından hâlen birçok bilinmez olduğunu açıkladı.

Maymun çiçeği virüsü taşıyan kişilerin çoğu hastalığı hafif atlatsa bile DSÖ’ye göre, bu virüsten ölüm oranı yüzde 11 civarında. Çocuklar ve gençlerde ölüm oranı daha fazla olabiliyor.

Paylaşın

Maymun Çiçeği Virüsü Yayılıyor: 11 Ülkede 80 Vaka

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) Avrupa Bölgesel Direktörü Hans Kluge, maymun çiçeği (monkey pox) virüsü ile ilgili dün (20 Mayıs) bir açıklama yaparak 11 ülkede yaklaşık 80 vakanın doğrulandığını duyurdu.

Buna göre, 50 vaka da doğrulanmayı bekliyor. Vaka görülen ülkeler şu şekilde: Belçika, Fransa, Almanya, İtalya, Portekiz, İspanya, İsveç, İngiltere, Kanada, Amerika Birleşik Devletleri (ABD) ve İsrail. Kluge’nin açıklamasının ardından Avustralya’da da vaka görüldüğü açıklandı.

Maymun çiçeğinin yeni tip koronavirüsten (Kovid 19) farklı şekilde yayıldığını ifade eden DSÖ, insanları hastalık ile ilgili olarak “ulusal sağlık yetkilileri gibi güvenilir kaynaklardan bilgi edinmeye” çağırdı.

Hans Kluge’ye göre, maymun çiçeği virüsü vakaları üç sebep dolayısıyla “tipik olmayan” vaka kategorisinde değerlendiriliyor.

“Vakaların salgının bulunduğu ülkelere seyahat ile bağlantılı olmadığını” ifade eden Kluge, vakalar Avrupa ve ötesine yayıldığından virüsün bir süredir yayıldığı ihtimali üzerinde durduklarını söyledi.

Vakaları “atipik” kılan üçüncü bir nokta ise “vakaların çoğunun hafif semptomlar gösteriyor olması.”

Maymun çiçeğinin çoğu zaman “kendi kendini sınırlandıran” bir hastalık olduğunu ve “enfekte olanların çoğunun tedavi olmadan birkaç hafta içinde iyileşeceğini” kaydeden DSÖ Avrupa Direktörü, hastalığın özellikle küçük çocuklarda, hamilelerde ve bağışıklık sistemi baskılanmış kişilerde daha ciddi seyredebileceği uyarısında bulundu.
Son 24 saat içinde maymun çiçeği vakasına rastlanan ülkeler şöyle…

İsrail

İsrail Sağlık Bakanlığı dün bir yazılı açıklama yaparak ülkede ilk maymun çiçeği virüsünün saplandığını duyurdu.

Adı açıklanmayan otuz yaşlarında bir erkekte virüs belirtilerinin ortaya çıkması üzerine hasta Tel Aviv’deki Ichilov Hastanesine nakledildi.

Açıklamada hastanın, “ülke dışında maymun çiçeği bulaşmış başka bir kişiyle temasta bulunduğu, sağlık durumunun iyi olduğu belirtildi.

Belçika

Belçika Sağlık Bakanı Frank Vandenbroucke, ülkedeki maymun çiçeği vakalarına ilişkin açıklamasında vaka sayısının üçe çıktığını duyurdu.

Antwerp Tropik Sağlık Enstitüsü dün ülkede ilk vakayı duyurmuş, kısa süre içinde ilk hastayla temaslı ikinci vakanın da teyit edileceğini bildirmişti.

Buna göre, Belçika’da maymun çiçeği virüsünün Antwerp kentinde düzenlenen Darklands isimli “fetiş festivalinden” yayıldığı belirlendi.

Kanada

Maymun çiçeği vakaları Avrupa dışında da yayılıyor.

Kanada Halk Sağlığı Ajansından dün akşam saatlerinde yapılan açıklamada, ülkenin Quebec eyaletinde iki kişide maymun çiçeği virüsü saptandığı, 20 şüpheli vaka üzerinde de çalışıldığı bildirildi.

Ajans, özetle şu açıklamayı yaptı:

“Bunlar Kanada’da teyit edilen ilk iki vaka. Maymun çiçeği daha önce Kanada’da hiç görülmedi. Son uluslararası vakalarda da bireylerin maymun çiçeği virüsüne nasıl maruz kaldığı henüz belli değil.

Maymun çiçeğinin kişiden kişiye yayılması nadirdir. Bununla birlikte insanlar arasında vücut sıvıları, solunum damlacıkları, maymun çiçeği yaraları ile doğrudan temas, daha önce giyilen giysiler, yatak takımları veya ortak eşyaların paylaşılması gibi enfekte bir kişiyle yakın temas sonucu yayılabilir.

İnsanlar, yakın temas yoluyla bulaşan diğer birçok hastalıkta olduğu gibi, fiziksel mesafeyi koruyarak, maskeleme dahil sık el ve solunum hijyeni sağlayarak risklerini azaltabilirler.

Maymun çiçeğinin semptomları tipik olarak ateş, baş ağrısı, kas ağrıları, yorgunluk ve şişmiş lenf düğümleridir. Bu semptomların gelişmesinden birkaç gün sonra ortaya deri döküntüleri çıkabilir.”

Almanya ve Avustralya

Almanya’da ilk maymun çiçeği vakası ise ülkenin güneyindeki Bavyera eyaletinde tespit edildi. Alman Ordusunun Münih’teki Mikrobiyoloji Enstitüsünden yapılan açıklamada, 19 Mayıs’ta Almanya’da ilk kez bir kişide maymun çiçeği virüsünün kesin olarak tespit edildiği belirtildi.

Avrupa’da ve ABD’de yayılan maymun çiçeği virüsünün Avustralya’daki ilk vakası ise Victoria eyaletinde tespit edildi.

Eyaletin Sağlık Bakanlığının açıklamasında, 30 yaşındaki kişinin 16 Mayıs’ta Melbourne’e dönmeden önce hafif semptomlar geçirdiği ve tıbbi yardım istediği bildirildi. Hasta, testinin pozitif çıkması üzerine izole edildi.

Paylaşın

Dünya Sağlık Örgütü’nden Acil Maymun Çiçeği Toplantısı

Dünya Sağlık Örgütü (WHO), Batı ve Orta Afrika’da rastlanan maymun çiçeği virüsü enfeksiyonunun Avrupa’daki doğrulanmış ya da şüpheli vaka sayısının 100’ü aşması üzerine acil toplanma kararı aldı.

Maymun çiçeği vakaları Avrupa’da Belçika, Fransa, Almanya, İtalya, Portekiz, İspanya, İsveç ve İngiltere’yle Amerika, Kanada ve Avustralya’da görüldü.

İlk kez maymunlarda tespit edilen maymun çiçeği virüsü, yakın temasla bulaşıyor. Ancak Afrika kıtası dışına daha önce çok nadiren çıkan virüsün yayılması, kaygı yaratıyor.

Ancak uzmanlar, maymun çiçeği salgınının Kovid 19 benzeri bir pandemiye dönüşmesini beklemiyor çünkü maymun çiçeği virüsü, Kovid 19’a neden olan Koronavirüsü kadar kolay yayılmıyor.

Genellikle hafif atlatılan virütik bir hastalık olan maymun çiçeği, genellikle yüksek ateşe ve deri üzerinde kabarıklıklara yol açıyor.

Almanya’da silahlı kuvvetlerin sağlık hizmetlerinden yapılan açıklamada “İngiltere, İspanya ve Portekiz’de doğrulanan vakalarla birlikte maymun çiçeğinin Avrupa’da görülen en büyük ve yaygın salgını yaşanıyor” denildi. Ülkede ilk vaka Cuma günü tespit edildi.

WHO bünyesinde bulunan ve küresel sağlığa yönelik tehdit oluşturan enfeksiyon riskleri hakkında tavsiyelerde bulunan, Pandemi ve Epidemi Olasılığı İçeren Enfeksiyon Tehlikeleri Teknik Tavsiye Grubu, Cuma günü acil toplantı kararı aldı.

Bu grup, maymun çiçeğinin, WHO’nun en yüksek alarm seviyesi olarak kabul edilen ve şu anda Kovid 19 pandemisi için geçerli olan “uluslararası seviyede kaygı verici halk sağlığı acil durumu” statüsüyle tanımlanmasından sorumlu olan kurum değil.

Toplum içinde bulaşma

Alman Robert Koch Enstitüsü’nden Fabian Leendertz, maymun çiçeği salgınını epidemi olarak nitelendirdi.

Ancak Leendertz, “Bu epideminin uzun sürme olasılığı çok düşük. Vakalar, temaslı takibi sayesinde tecrit edildi. Gerektiği takdirde kullanılabilecek ilaçlar ve etkili aşılar var” dedi.

Ancak WHO’nun Avrupa şubesi başkanı, insanların yaklaşan yaz aylarında parti ve festival gibi etkinlikler için daha sık biraraya gelmesinin enfeksiyon vakalarının yayılmasını hızlandırmasından korkuyor.

Maymun çiçeği virüsünün aşısı yok. Ancak WHO’ya göre veriler, çiçek hastalığının kökünü kurutmak için kullanılan aşıların maymun çiçeğine karşı da yüzde 85 oranında etkili olduğunu gösteriyor.

İngiliz yetkililer, Perşembe günü yaptıkları açıklamada, bazı sağlık çalışanlarına ve maymun çiçeğine maruz kalmış olabilecek kişilere, çiçek aşısı olmaları önerisinde bulunduklarını bildirdi.

1970 yılından bu yana 11 Afrika ülkesinde maymun çiçeği vakaları tespit edildi. Nijerya’da 2017’den sonra büyük bir salgın oldu. Ülkede şimdiye kadarsa 46 şüpheli vaka tespit edildi. Bunların 15’i doğrulandı.

Avrupa’daki ilk vakaysa 7 Mayıs’ta, Nijerya’dan İngiltere’ye dönen bir yolcuda tespit edildi.

Oxford Üniversitesi’nden bir akademisyene göre, 7 Mayıs’tan bu yana Afrika kıtası dışında, 100’den fazla maymun çiçeği vakası tespit edildi.

Vakaların çoğu, Afrika kıtasına seyahatle ilişkili değil. Bu nedenle bu salgının nedeni netlik kazanmadı. Sağlık yetkilileri, toplum içinde bulaşma olasılığının bulunduğunu söylüyor.

Cinsel sağlık klinikleri

WHO, ilk vakaların üç sebep yüzünden sıradışı olduğunu kaydediyor. Bunlardan ilki, bir vaka dışında diğer tüm vakaların maymun çiçeğinin endemik olduğu bölgelere yapılan seyahatle bağlantılı olmaması; ikincisi, cinsel sağlık hizmeti veren kliniklerin vakaları tespit etmesi ve vakaların büyük çoğunluğunun hemcinsleriyle cinsel ilişkiye giren erkeklerde görülmesi; üçüncüsü, vakaların Avrupa’da ve ötesinde geniş bir coğrafi alana yayılmasının bulaşmanın bir süredir devam ettiğine işaret etmesi.

İngiltere Sağlık Güvenliği Dairesi, İngiltere’de 20 vakanın doğrulandığını bildirdi. Vakaların çoğu kendilerini eşcinsel ya da biseksüel olarak tanımlayan ya da hemcinsleriyle cinsel ilişkiye giren erkekler arasında tespit edildi.

Portekiz’de tespit edilen 14 vakanın hepsi, 20 ila 40 yaş arasında olan, kendilerini eşcinsel ya da biseksüel olarak tanımlayan ya da hemcinsleriyle cinsel ilişkiye giren ve cinsel sağlık kliniklerine başvuran erkekler.

İspanya’daki sağlık yetkilileriyse Cuma günü çoğu Madrid ve civarında, 23 yeni vakanın saptandığını açıkladı. Vakaların bir saunayla bağlantılı olduğu tespit edildi.

İtalya’nın Lazio bölgesinden sağlık yetkilisi Alessio D’Amato, hastalığın cinsel yolla bulaşan bir hastalık haline dönüştüğünü söylemek için çok erken olduğunu kaydetti. İtalya’da şimdiye kadar üç vaka ortaya çıktı.

Londra’daki Kings College’dan viroloji profesörü Stuart Neil, cinsel temasın, yakın temas olduğunu söylüyor.

Profesör Neil, “Maymun çiçeğinin cinsel yolla bulaştığı fikri biraz abartılı” diyor. Vakalar arasında bağlantı olup olmadığını anlamak için farklı vakalardan alınan virüslerin haritasının çıkarıldığını bildiren WHO’nun kısa süre içinde konuya ilişkin verileri güncellemesi bekleniyor.

Paylaşın

Dünya Sağlık Örgütü, Ukrayna’da Savaş Suçu Kanıtı Arıyor

Dünya Sağlık Örgütü (WHO), Rusya’nın Ukrayna’daki sağlık tesislerine saldırılarını belgelediğini ve olası bir savaş suçları soruşturması için kanıt topladığını açıkladı. Rusya, savaş suçlarıyla ilgili suçlamaları bugüne kadar reddetti. 

WHO Başkanı Tedros Adhanom Ghebreyesus ve Acil Durum Programı Direktörü Mike Ryan, Kiev’e önceden duyurulmayan bir ziyaret gerçekleştirdi.

Mike Ryan Kiev’de düzenlenen basın toplantısında, sağlık tesislerine saldırmaktan kaçınmanın savaşan tarafların açık sorumluluğu olduğunu, ancak WHO’nun ülkedeki hastanelere ve kliniklere yapılan 200 saldırıyı belgelediğini söyledi.

Mike Ryan, “Sağlık tesislerine kasıtlı saldırılar, uluslararası insancıl hukukun ihlalidir ve bu nedenle, her durumda savaş suçlarını temsil eder” dedi.

Ryan, “Bu saldırılara tanık olmayı ve onları belgelemeyi sürdürüyoruz. Birlemiş Milletler sisteminin, Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin ve diğer kurumların bu saldırıların ardındaki suç niyetini değerlendirmek için gerekli soruşturmaları yapacağına güveniyoruz” diye konuştu.

Ryan, 200 vakanın Ukrayna sağlık tesislerine yönelik saldırıların tamamı olmadığını, yalnızca WHO’nun doğrulayabildiği saldırılar olduğuna dikkat çekti. Kiev, Rusya’nın 24 Şubat’ta Ukrayna’yı işgale başlamasından bu yana bu tür yaklaşık 400 saldırı olduğunu savunuyor.

Ukrayna Cumhurbaşkanı Volodimir Zelenski, 5 Mayıs’ta yaptığı açıklamada, Rus birliklerinin Ukrayna’da yaklaşık 400 sağlık kurumunu yıkıma uğrattığını veya zarar verdiğini söyledi.

Rusya, Ukrayna ve Batılı ulusların olası savaş suçlarıyla ilgili suçlamalarını bugüne kadar reddetti ve savaşta sivilleri hedef almadığını savundu.

WHO Başkanı Tedros da Kiev’deki basın toplantısında, “Tüm Ukrayna halkına mesajım şudur; DSÖ yanınızda. Rusya Federasyonu’na bu savaşı durdurması için çağrıda bulunmayı sürdürüyoruz” ifadelerini kullandı.

Reuters haber ajansının 5 Mayıs’ta ele geçirdiği bir belgeye göre, WHO üye ülkeleri, 10 Mayıs’ta Moskova’daki büyük bir bölge ofisinin olası kapatılmasını içeren Rusya karşıtı bir kararı değerlendirecek.

Üç diplomatik ve siyasi kaynak, karar taslağının Rusya’nın Birleşmiş Milletler’e bağlı WHO’nun yönetim kurulu üyeliğini askıya alma ve oy haklarının geçici olarak dondurulması gibi daha sert yaptırımları ise içermediğini söyledi.

Büyük ölçüde AB diplomatlarınca hazırlanan ve bu hafta WHO’nun Avrupa bölge ofisine sunulan taslak, Ukrayna’nın Türkiye, Fransa ve Almanya dahil en az 38 üye tarafından imzalanan talebinin peşinden geldi.

Paylaşın