Goldman Sachs Ve Deutsche Bank’tan Dikkat Çeken “Türk Lirası” Yorumu

ABD merkezli çok uluslu yatırım bankası Goldman Sachs ve Almanya’nın en büyük bankası Deutsche Bank, seçim sonrası yayımladıkları ilk değerlendirmelerde Türk Lirası için olumlu bir performans beklediklerini ifade ettiler.

BloombergHT’nin aktardığına göre; Goldman Sachs ekonomistleri seçimin geride kalmasıyla artan sermaye akımlarıyla Türk lirasının geçtiğimiz aylara kıyasla daha iyi performans sergilemesini bekliyor.

Aralarında Clemens Grafe’in de olduğu Goldman Sachs ekonomistleri, Türkiye’deki yerel seçimlerin büyük ölçüde tartışmasız geçmesi ve mevcut ekonomi politikalarına devam edileceği mesajının piyasalar tarafından memnuniyetle karşılanacağını öngördü.

Raporda, yıl başından bu yana gerçekleşen sermaye çıkışları ve seçim belirsizliği ile Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) rezervlerinde ciddi kayıp olduğu hatırlatıldı.

Bununla birlikte sadece mevcut politikalara devam edilmesiyle önümüzdeki haftalarda sermaye girişinin tekrar başlayacağı öngörüldü. Cari dengedeki hızlı düzelmenin de etkisiyle TL’nin önceki aylara göre çok daha iyi bir performans göstereceği tahmin edildi.

Deutsche Bank, seçimlerin ardından yerel ve Döviz cinsinden Türk varlıklarının performans göstermesi için daha fazla alan gördüğünü ve sonuçların enflasyonu kontrol altına almak için mevcut ekonomik politika setinin sürdürülmesinin önemini vurguladığını belirtti.

Ekonomist Yiğit Onay ve Stratejist Christian Wietoska yayınladıkları bir raporda, “Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın seçimlerin ardından yaptığı ilk açıklamalar, mevcut ekonomik programı desteklemeye devam ettiğini gösterdi. Yerel seçimlerin sonuçlanmasıyla birlikte dikkatler artık politika çerçevesine ve geçen yılki genel seçimlerden bu yana uygulanmakta olan ortodoks ekonomi politikalarının gidişatına çevrildi” değerlendirmesini yaptı.

Deutsche Bank: Mevcut ekonomi politikalar devam edecek

Deutsche Bank iktidar partisi Ak Parti için olumsuz seçim sonuçlarının sıkılaştırıcı ekonomi politikalarında bir geri dönüşe yol açmasının olası olmadığını Türkiye’nin mevcut ortodoks ekonomik çerçevesinin büyük olasılıkla devam edeceğini öngördüğünü söyledi.

Deutsche Bank ekonomi politikalarında bu sürekliliğin ekonominin gerekli yeniden dengelenmesini kolaylaştırmak, dezenflasyonu teşvik etmek ve Türk ekonomisini daha sürdürülebilir bir yörüngeye yönlendirmek için çok önemli olduğunu vurguladı.

Deutsche Bank’ın raporunda “Mevcut politika faizi olan %50’nin, özellikle TL mevduat faizlerine etkin bir şekilde yansıtılabildiği takdirde, ekonomide arzu edilen yeniden dengelenmeyi kolaylaştırmak için yeterince yüksek olduğuna inanıyoruz” değerlendirmeleri yer aldı.

Raporda en kötünün geride kaldığı ve yerel seçimler sonrasında yurt içinde dolarizasyonun tersine dönmesi, yabancı yatırımcıların ılımlı girişleri ve cari işlemler dengesinin daha olumlu bir görünüme kavuşmasıyla rezerv pozisyonu üzerindeki baskının hafifleyeceği öngörüldü.

Genel olarak, yerel seçimlerin ekonomi politikalarının belirlenmesinde bir oyun değiştirici olmayacağına ve mevcut ekonomik programda kısmi ya da tam bir ‘U’ dönüşüne yol açmayacağına inandığını söyleyen Deutsche Bank 2024 yerel seçim sonuçlarının yüksek enflasyonu kontrol altına alma çabalarının kararlılıkla devam etmesi sonucunu yaratmasının muhtemel olduğunu belirtti.

Paylaşın

Goldman Sachs’tan Merkez Bankası Yorumu: Üçüncü Çeyrekten İtibaren…

ABD merkezli çok uluslu yatırım bankası Goldman Sachs, Merkez Bankası’nın (TCMB) faiz artırımına ilişkin yaptığı değerlendirmede, faiz artırımının tek seferlik bir adım olduğunu, bir faiz artırımı döngüsünün başlangıcı olmadığını kaydetti.

Öte yandan dünyanın en büyük bankalarından Deutsche Bank, Merkez Bankası’nın (TCMB) 500 baz puanlık faiz artışının ardından yeniden TL uzun pozisyonuna girme konusunda güvenli hissettiklerini belirtti.

Goldman Sachs, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) gerçekleştirdiği 500 baz puan büyüklüğündeki faiz artırımının enflasyon ve para biriminde değer kaybı beklentilerine yönelik tek seferlik bir adım olduğunu, bir faiz artırımı döngüsünün başlangıcı olmadığını kaydetti.

Goldman Sachs, ayrıca kararın fiyatlarda istikrarı sağlama ve ortodoks para politikasına geçiş konularında Merkez Bankası’nın güvenilirliğini artıracağını da belirtti.

Değerlendirmede “Yıllık enflasyonun yılın ikinci yarısında keskin bir düşüşe geçerek yıl sonunda yüzde 33’e gerilemesini ve TCMB’nin üçüncü çeyrekten itibaren para politikasını gevşetmeye başlayarak 2024 sonunda yüzde 32,5’e ulaşmasını beklemeyi sürdürüyoruz” denildi.

Deutsche Bank’tan TL yorumu

Deutsche Bank, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) 500 baz puanlık faiz artışının ardından yeniden TL uzun pozisyonuna girme konusunda güvenli hissettiklerini belirtti. Deutsche Bank’tan Oliver Harvey, Christian Wietoska ve Yiğit Onay’ın hazırladığı 21 Mart tarihli raporda Türk lirasında uzun pozisyona yeniden güven duyulduğu belirtildi.

Raporda bankanın 10 gün önce, TCMB rezervlerinde yaşanan baskı dolayısıyla yaklaşan seçim ve enflasyonda yukarı yönlü sürpriz yaşanan bir ortamda uzun vadeli Türk lirası carry trade pozisyonlarında kâr alımı yaptığı, ancak TCMB’nin 500 baz puanlık faiz artışının ardından uzun pozisyonlara yeniden girme konusunda artan bir şekilde güven duyduğu belirtildi.

Yapılan son faiz artışının rezervler üzerindeki baskıları gevşeteceğini öngören banka Türkiye’nin dezenflasyon hedeflerinin gitgide daha gerçekçi göründüğüne vurgu yaptı. Bankanın raporunda cari dengenin daha iyi bir görünümde olduğu da ifade edildi.

Banka uzun vadeli TL pozisyonlarına yeniden girmek için daha güvenli olduğunu belirtse de seçimlerden sonra politik ekonomi tarafındaki risklerle ilgili de teyakkuzda kaldığını ifade etti. Türk lirasında yeniden iyimser tarafa geçtiğini açıklayan banka önümüzdeki aylarda toplam getiride önemli bir performans olabileceğini, içsel getirinin yüzde 10’a varabileceğini öngördü.

Fatih Karahan başkanlığında toplanan Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Para Politikası Kurulu (PPK), politika faizini yüzde 50 düzeyine yükseltti. Banka, şubat ayında politika faizini yüzde 45’te sabit tutmuştu.

Merkez Bankası’nın (TCMB) uzun süre faizlerin yüksek tutulacağına dair mesajlarına rağmen piyasada yıl sonuna doğru faiz indirimlerine başlanacağı beklentisi var. Politika faizinin yıl sonunda yüzde 37,5 seviyesinde olması bekleniyor. Merkez Bankası’nın (TCMB) düzenlediği ankete katılan ekonomistlerin yıl sonu politika faizi beklentilerinin medyanı ise yüzde 36,25 oldu.

Paylaşın

Yabancı Bankalar, Türkiye İçin Faiz Beklentilerini Değiştirdi

Finans kuruluşları, şubat ayında enflasyon rakamlarının beklentilerin üzerinde açıklanması sonrası, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) faiz artıracağına ilişkin beklentilerini değiştirdi.

Deutsche Bank, TCMB’nin mart ayındaki toplantıda 500 baz puanlık faiz artışının ‘yüksek ihtimal’ olduğunu ve faizin yüzde 45’ten yüzde 50’ye çıkabileceğini belirtti. Bank of America (BofA) “Nisan ayında 300-500 baz puanlık bir artırımı mümkün görüyoruz” açıklamasında bulundu.

JPMorgan da TCMB’nin nisanda politika faizini 500 baz puan daha artırarak yüzde 50’ye çıkaracağını tahmin etti.

Merkez Bankası (TCMB), Hafize Gaye Erkan’ın yerine göreve atanan Fatih Karahan başkanlığında yaptığı ilk toplantıda politika faizini yüzde 45 düzeyinde sabit tutma kararı almıştı.

Geçen yıl Mayıs ayındaki seçimler öncesi Türkiye’de politika faizi yüzde 8,50’ydi. Seçimler sonrası ise Haziran ayından bu yana parasal sıkılaşma politikalarının sonucu olarak Merkez Bankası politika faizini 3650 baz puan yükseltti.

TCMB’nin uzun süre faizlerin yüksek tutulacağına dair mesajlarına rağmen piyasada yıl sonuna doğru faiz indirimlerine başlanacağı beklentisi var.

Politika faizinin yıl sonunda yüzde 37,5 seviyesinde olması bekleniyor. Merkez Bankası’nın düzenlediği ankete katılan ekonomistlerin yıl sonu politika faizi beklentilerinin medyanı ise yüzde 36,25 oldu.

Gazete Duvar’da yer alan habere göre; Şubat enflasyonunun beklentilerin çok üzerinde gelmesi sonrası bazı yabancı bankalar Türkiye için faiz beklentilerini değiştirdi. Bu kapsamda ekonomistlerin bazıları, Merkez Bankası’nın (TCMB) bu ay veya gelecek ay faiz artışına gidebileceğini yazdı.

TCMB Para Politikası Kurulu ise Merkez Bankası Başkanı Fatih Karahan başkanlığında 21 Mart Perşembe günü toplanacak. Aynı gün saat 14.00’te faiz kararı açıklanacak.

Son olarak ocak ayında faiz artışı yapan TCMB Para Politikası Kurulu, son toplantıda faiz artışını pas geçmiş ve faizleri yüzde 45 seviyesinde sabit tutmuştu.

Ancak şubat ayında Tüketici fiyat endeksi (TÜFE) şubatta yıllık olarak yüzde 67,07 artarak, yüzde 66’lık beklentiyi aşmıştı. TÜFE şubatta aylık bazda ise yüzde 3,8’i aşarak yüzde 4,53 artmıştı.

Enflasyonun beklentilerden yüksek seviyede seyretmesi ise son toplantıda faiz artışını pas geçen TCMB’nin tekrar sıkılaştırma hamlelerine dönebileceği ihtimallerini gündeme getirmişti.

Yabancı bankaların konu ile ilgili analizleri ise şöyle oldu:

Deutsche Bank: Türkiye’de enflasyon dinamiklerindeki kötüleşme nedeniyle politika faizi tahminini revize eden Deutsche Bank analistleri, TCMB’nin mart ayındaki toplantıda 500 baz puanlık faiz artışının ‘yüksek ihtimal’ olduğunu ve faizin yüzde 45’ten yüzde 50’ye çıkabileceğini belirtti.

BofA: Bank of America (BofA) ekonomistleri Zumrut İmamoğlu, David Hauner ve Claudio Irigoyen geçtiğimiz hafta Türkiye’ye yaptıkları gezinin ardından “Türkiye gezi notları: Artış döngüsü bitmiş olabilir ancak sıkılaşma devam ediyor” başlıklı bir not kaleme aldı.

BofA ekonomistleri son kaleme aldıkları notta, “Nisan ayında 300-500 baz puanlık bir artırımı mümkün görüyoruz, ancak bu henüz bizim baz senaryomuz değil ve mart ayı enflasyonuna bağlı olacağına inanıyoruz” ifadelerini kullandı.

JPMorgan: JPMorgan da TCMB’nin nisanda politika faizini 500 baz puan daha artırarak yüzde 50’ye çıkaracağını tahmin etti. ABD’li banka, daha önce TCMB’nin politika faizini yüzde 45’e yükselttiği faiz artışıyla faiz artışı döngüsünü sonlandıracağını öngörüyordu.

JPMorgan yayımladığı araştırma notunda, “Manşet enflasyon, şubat ayında aylık yüzde 4,5 ile bizim beklentimiz olan yüzde 4,2’nin ve piyasa beklentisi olan yüzde 3,8’in çok üzerinde gerçekleşti” dedi.

JPMorgan, yıl sonu politika faizi tahminini ise yüzde 45’te tuttu. Banka analistleri, TCMB’nin kasım ve aralık aylarında faizi indirebileceğini belirtti.

Morgan Stanley: ABD’li banka Morgan Stanley kasım ve aralık aylarında TCMB’den faiz indirimi beklentisini baz senaryosundan çıkararak TCMB’den ilk faiz indirimini 2025 yılının ilk çeyreğinde beklediklerini bildirdi.

Ekonomist Hande Küçük tarafından yazılan notta şubatta beklentiden yüksek gelen enflasyon verisi sonrası baz senaryoda değişikliğe gidildiği aktarıldı.

Açıklamada, “Enflasyonda genele yayılan ivmelenme, Merkez Bankası’nın enflasyon projeksiyonları için yukarı yönlü risk oluşturuyor. Bu da, verilere ve diğer politika tedbirlerine bağlı olarak 2024’ün 2. çeyreğinde politika faizinde yükselişe neden olabilir.” ifadesi yer aldı.

Küçük, TCMB Başkanı Fatih Karahan’ın enflasyon raporu toplantısındaki söylemine de atıfta bulunarak, TCMB’nin ek faiz artırımından önce mart ayı enflasyon verilerini de görmek isteyeceğini belirtti.

HSBC: HSBC Orta-Doğu Avrupa, Ortadoğu, Afrika Ekonomisti Melis Metiner ise Türkiye ile ilgili hazırladığı raporda, seçimlerden sonra politikada büyük bir değişiklik öngörmedi.

Raporda, “Temel faiz oranının bu yıl yüzde 45’te kalmasını bekliyoruz ancak senaryomuzdaki riskler hâlâ daha fazla artışa alan bırakıyor. Enflasyon tahminlerimiz göz önüne alındığında, sadece 2025’in ilk çeyreğinden itibaren faiz indirimi için alan görüyoruz” ifadelerine yer verildi.

HSBC, 2024 yıl sonu enflasyon tahminini yüzde 47,9’dan yüzde 49,4 seviyesine yükseltirken 2025 enflasyon beklentisini ise yüzde 29 seviyesinde sabit bıraktı.

Paylaşın

Deutsche Bank’tan Merkez Bankası İçin İddialı Faiz Tahmini

Almanya’nın en büyük bankası Deutsche Bank, Merkez Bankası’nın (TCMB) mart ayındaki toplantıda 500 baz puanlık faiz artışı yapmasının ‘yüksek ihtimal’ olduğunu ve faizin yüzde 45’ten yüzde 50’ye çıkabileceğini söyledi.

Merkez Bankası (TCMB), Hafize Gaye Erkan’ın yerine göreve atanan Fatih Karahan başkanlığında yaptığı ilk toplantıda politika faizini yüzde 45 düzeyinde sabit tutma kararı almıştı.

BloombergHT’nin aktardığına göre; Deutsche Bank, Türkiye’de enflasyon dinamiklerindeki kötüleşme nedeniyle politika faizi tahminini revize etti.

Banka, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) mart ayındaki toplantıda 500 baz puanlık faiz artışı yapmasının ‘yüksek ihtimal’ olduğunu ve faizin yüzde 45’ten yüzde 50’ye çıkabileceğini söyledi.

Yiğit Onay öncülüğündeki analistler, “Politikalar doğru yönde ilerliyor. Fitch’in son kredi notu artışı da ortodoks politikalara dönüşün bir yansıması. Ancak kısa vadede ekonomide zorluklar devam ediyor. Bunların arasında kalıcı enflasyonist baskılar ve bankanın net rezervlerindeki belirgin düşüş de var.

Yaklaşmakta olan yerel seçimler belirsizlik oluşturuyor. TL’deki değer kaybının Döviz talebini artıracağı endişesi de var. Uzun vadede TCMB’nin son çeyreğe kadar beklemede kalmasını ve faiz indirimlerinin kademeli olmasını bekliyoruz. Yıl sonu politika faizi tahminimiz yüzde 45” ifadesini kullandı.

Merkez Bankası (TCMB), Hafize Gaye Erkan’ın yerine göreve atanan Fatih Karahan başkanlığında yaptığı ilk toplantıda politika faizini yüzde 45 düzeyinde sabit tutma kararı almıştı.

Para Politikası Kurulu (PPK) beklenti anketine katılan ekonomistler, politika faizinin bugünkü toplantıda yüzde 45’te sabit bırakılacağını öngörüyordu.

Geçen yıl Mayıs ayındaki seçimler öncesi Türkiye’de politika faizi yüzde 8,50’ydi. Seçimler sonrası ise Haziran ayından bu yana parasal sıkılaşma politikalarının sonucu olarak Merkez Bankası politika faizini 3650 baz puan yükseltti.

TCMB’nin uzun süre faizlerin yüksek tutulacağına dair mesajlarına rağmen piyasada yıl sonuna doğru faiz indirimlerine başlanacağı beklentisi var.

Politika faizinin yıl sonunda yüzde 37,5 seviyesinde olması bekleniyor. Merkez Bankası’nın düzenlediği ankete katılan ekonomistlerin yıl sonu politika faizi beklentilerinin medyanı ise yüzde 36,25 oldu.

Paylaşın

Deutsche Bank’tan 2024 Yıl Sonu Dolar Tahmini: 38 Lira

Dünyanın en büyük bankalarından Deutsche Bank, Türkiye için 2024 yıl sonu enflasyon tahmini yüzde 41,1 olurken, bankanın 2024 yıl sonu Dolar tahmini ise 38 lira oldu.

Banka, Merkez Bankası’nın (TCMB) faizi iki kez 250’şer baz puan artırarak ocak ayında yüzde 45’e çıkaracağını tahmin etti.

BloombergHT’nin aktardığına göre; Deutsche Bank analistleri, enflasyon görünümü, potansiyel portföy girişleri ve ortodoks politikaya bağlılığın bir sonucu olarak 2024’te “iyi performans” sergilemesi için Türk lirasında alan görüyor.

6 Aralık’ta yayınlanan raporda, “Kümülatif enflasyonun tahmin aralığının alt sınırına (Yüzde 40-45) gelmesi durumunda bu, toplam getiri açısından TL’yi cazip hale getirir” denildi.

Banka, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) faizi iki kez 250’şer baz puan artırarak Ocak ayında yüzde 45’e çıkaracağını tahmin etti.

Analistler TCMB’nin 2024 yılının son çeyreğinde faiz indirimine gitmesini ve politika faizini 2024 sonuna kadar yüzde 40’a çekmesini bekliyor.

Analizde, “Enflasyonun baz etkileri nedeniyle önemli ölçüde düşeceği üçüncü çeyrekten itibaren faiz indirimi olasılığını, özellikle de büyüme ve istihdam ciddi bir baskı altına girerse, göz ardı edemeyiz” değerlendirmeleri yer aldı.

Analistler 2024 yıl sonu için enflasyonun yüzde 41,1 olacağını öngörürken, Dolar/TL için de 38 tahminini yaptı.

Paylaşın

Deutsche Bank, Merkez Bankası İçin ‘Yüzde 40 Faiz’ Beklentisini Öne Çekti

Dünyanın en büyük bankaları arasında yer alan Deutsche Bank, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) için öngördüğü yüzde 40’lık politika faizi beklentisini yıl sonuna çekti. Banka, daha önce, yüzde 40 nihai politika faizi seviyesine yerel seçimin ardından 2024’ün ikinci çeyreğinde ulaşılacağını öngörmüştü.

Öte yandan uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Fitch Ratings, Türk bankacılık sektöründe yılın ikinci yarısında marjların yüksek kredi faizleri ve TÜFE endeksli tahvil getirileri sebebiyle hafif bir toparlanma sergileyebileceğini öngördü.

Deutsche Bank ekonomistleri Yigit Onay ve Christian Wietoska, artan jeopolitik riskler ve bu risklerin Türkiye’nin enflasyon ve ödemeler dengesi dinamikleri üzerindeki olası etkilerini gözeterek, para politikası görünümüne ilişkin öngörülerini güncellediklerini ve artık Kasım ve Aralık aylarında TCMB’den 250’şer baz puanlık faiz artışı beklediklerini belirttiler.

BloombergHT’de yer alan habere göre, ekonomistler gelecek haftaki Para Politikası Kurulu toplantısında TCMB’den 500 baz puanlık faiz artışı bekliyor. Ekonomistler, faiz artışlarının bir haftalık repo faizinin %40’a ulaşmasıyla son bulacağı görüşlerini korumakla beraber, bu seviyeye önceki tahminlerine göre daha erken şekilde, yıl sonunda ulaşılacağını düşünüyor.

Kurum daha önce yüzde 40 nihai politika faizi seviyesine yerel seçimin ardından 2024’ün ikinci çeyreğinde ulaşılacağını öngörmüştü.

Notta, böyle bir politikanın, “Enflasyon beklentilerini kontrol altına alma, Merkez Bankası’nın ekonomiyi sürdürülebilir bir patikaya sokma ve kredibilitesini güçlendirme hedefleriyle daha uyumlu olacağı” ifade edildi.

Fitch Ratings’ten Türk bankaları için iyimser öngörü

Fitch Ratings, Türk bankacılık sektöründe yılın ikinci yarısında marjların yüksek kredi faizleri ve TÜFE endeksli tahvil getirileri sebebiyle hafif bir toparlanma sergileyebileceğini öngördü.

Kredi derecelendirme kuruluşu yılın ikinci yarısında KKM’deki kademeli azalışlara bağlı olarak Döviz mevduat paylarında ciddi bir yükseliş beklemiyor. Raporda, “CET1 rasyoları genel olarak yeterli kalmayı sürdürüyor” değerlendirmesi yapıldı.

Fitch 2023 2. çeyrekte regülasyonların bankacılık kredi büyümesini etkilediğini belirterek yılın ikinci yarısında bu büyümenin düşük kalmaya devam edeceğini öngördü. Fitch’in Datawatch raporu Türk bankacılık sektörü aktiflerinin yüzde 83’ünü temsil eden 13 bankayı kapsıyor.

Paylaşın

Deutsche Bank, Merkez Bankası’nın Üç Faiz Senaryosu Paylaştı

Mehmet Şimşek’in Hazine ve Maliye Bakanlığı’na atanmasının ve Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) yönetiminde beklenen değişikliklerin yapılmasının ardından yabancı bankalar da Merkez Bankası faiz politikasına dair raporlarını güncelliyor.

Son olarak Deutsche Bank üç faiz senaryosu paylaştı. Birinci senaryoya göre, faiz ilk seferde yüzde 25’e yükseltilebilir. İkinci senaryodaysa faiz, haziranda yüzde 18-20 seviyesine ve temmuzda yüzde 25 seviyesine artırılabilir. Üçüncü senaryodaysa faiz yüzde 30’ün üzerine yükseltilebilir …

Bloomberg HT’nin aktardığına göre raporda bankanın agresif ancak aşırı olmayacağı belirtilerek faiz konusunda şu ifadelere yer verildi:

“Bu noktada tam bir değerlendirme yapmak zor ancak TL’deki hızlı değer kaybı, ilk anda büyük bir faiz artırımını gerektiriyor. Diğer yandan hükümetin kredi büyümesinde çöküşe neden olmamak için bir denge sağlaması gerekiyor.

Politika faizi ilk seferde yüzde 25’e yükseltilebilir veya Haziran ve Temmuz aylarında üst üste faiz artırımı olabilir.

İkinci senaryoda faiz önce yüzde 18-20 civarına, Temmuz’da da yüzde 25 seviyesine yükselebilir. Bu artışın son olup olmayacağı soru işareti ve TL’nin hareketi ile portföy akışlarına bağlı olacak. Faizin yüzde 30’un üzerine çıkması ihtimalini de dışlamıyoruz.”

Öte yandan ABD merkezli yatırım bankası JP Morgan, Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası’nın (TCMB) ilk Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısında yüzde 25’e yükseltileceği tahmininde bulundu.

TCMB, 22 Haziran’da politika faizini belirlediği aylık Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısını yapacak. PPK ilk kez TCMB’nin yeni başkanı Hafize Gaye Erkan’ın başkanlığında toplanacak.

JP Morgan politika notunun yazarı Nicolaie Alexandru-Chidesciuc, “Yıl sonu politika faizi beklentimizi yüzde 30’da sabit tutuyoruz” ifadelerini kullandı.

Faizin bu orandan daha yüksek olma ihtimalini de göz önünde bulunduran JP Morgan, 2023’ün ikinci yarısında kredi koşullarının sıkılaşmasıyla birlikte Türkiye ekonomisinin resesyona gireceği tahmininde bulundu.

Resesyon ya da durgunluk, bir ülkenin Gayri Safi Yurtiçi Hasılası’nın (GSYİH) arka arkaya iki çeyrek boyunca azalması durumuna verilen isim.

Şimşek’ten rasyonel zemin vurgusu

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek görevi Nureddin Nebati’den devralırken şu ifadeleri kullanmıştı:

“Hükümetimizin temel hedefi, toplumsal refahı artırmaktır. Bu hedefe ulaşmada şeffaflık, tutarlılık, öngörülebilirlik ve uluslararası normlara uygunluk temel ilkelerimiz olacaktır. Türkiye’nin rasyonel bir zemine dönme dışında bir seçeneği kalmamıştır. Kurala dayalı, öngörülebilir bir Türkiye ekonomisi özlenen bir refaha ulaşmada anahtar olacaktır.”

Mehmet Şimşek, “orta vadede enflasyonun yeniden tek haneli rakamlara düşürülmesini” öncelikleri arasında sıralamıştı.

Paylaşın

“Bankalar İçin Riskler Devam Ediyor” Uyarısı

Aksiyom Alternatif Yatırımları’ndan (Axiom Alternative Investments) Jerome Legras, “Bir taraftan faizlerin yükselmesi bankalara fayda sağlarken diğer taraftan ekonomik görünümdeki belirsizlik ve batık kredi riski çok yüksek” dedi.

Merkez bankalarının faizleri yükseltmesi ile artan borçlanma maliyetleri uzun süredir bekleyişte olan Avrupalı bankaların karlılıklarına önemli katkıda bulundu fakat bu defa da ekonominin yavaşlaması riskiyle karşı karşıya kaldılar.

Amerikan Merkez Bankası Fed ve Avrupa Merkez Bankası, geçen sene 10 yıldır neredeyse sıfır düzeyinde tuttukları politika faizini yükseltmeye başladı. Bunun etkisi ilk olarak bankaların bilançolarına yansıdı.

Avrupa’nın iki önde gelen bankası İsveçli SEB ve İspanyol Sabadell 2022’de güçlü karlar açıkladı. Fakat faizlerin yükselmesi bankalar için iyi bir gelişme olsa da artan hayat pahalılığı ve savaşın etkisiyle yavaşlayan ekonomi özellikle emlak gibi şişen balonların patlamasına yol açabilir.

Reuters’e konuşan Axiom Alternative Investments’tan Jerome Legras, “Bir taraftan faizlerin yükselmesi bankalara fayda sağlarken diğer taraftan ekonomik görünümdeki belirsizlik ve batık kredi riski çok yüksek,” ifadelerini kullandı.

İsviçreli UBS, İtalyan Unicredit ve Hollandalı ING gibi Avrupa’nın en büyük bankaları 2022 performanslarını önümüzdeki günlerde açıklayacak.

Faizlerin en hızlı yükseldiği İngiltere’de ise bankalar gelecekten biraz daha umutlu. Finans kuruluşları 2023’te karlarının yükselmeye devam edeceği sinyallerini verdi.

Fakat İngiltere’de iflas eden şirket sayılarındaki artış ve 2022’nin dördüncü çeyreğinde konut fiyatlarında görülen yüzde 2,5’lik gerileme ekonominin gidişatı ile ilgili olumsuz bir tablo çiziyor.

Almanya’nın en büyük bankası Deutsche Bank da yükselen faizlerden olumlu etkilendi. Bankanın son çeyrekte de kar açıklayarak üst üste onuncu çeyrekte pozitifte olması bekleniyor.

Fakat Almanya ve Avusturya’da bankaların özellikle ticari gayrimenkul alanında aktif olmaları emlak piyasasında yaşanacak problemlerden daha fazla etkilenebilecekleri anlamına geliyor.

(Kaynak: Euronews Türkçe)

Paylaşın

‘Kur Korumalı Mevduat’ İçin Dikkat Çeken Analiz

Dünyanın en büyük bankaları arasında yer alan Deutsche Bank, “Kur korumalı mevduatın yaratabileceği mali yük, Türkiye’yi TL’deki değer kaybına karşı daha hassas hale getirdi” değerlendirmesinde bulundu.

Deutsche Bank, kur korumalı mevduat uygulamasının Türk lirasında değer kaybı yaşanması halinde mali yükü artıracağını ve Türkiye’nin şu an TL’deki değer kaybına karşı daha hassas hale geldiğini söyledi.

Bloomberg HT haberine göre, Alman yatırım bankası Deutsche Bank’ın yayımladığı raporda, hükümetin döviz cinsi borçlarının yüzde 66’ya ulaştığı ve Aralık ayında kurda yaşanan düşüşten dolayı bunun daha da artmasının beklendiği, kur korumalı mevduat uygulamasının da Türk lirasında değer kaybı yaşanması halinde mali yükü artıracağı belirtildi.

“Bundan dolayı 2022’nin ilk çeyreğinde politika faizinde büyük bir artış olacağına dair görüşümüzü koruyoruz” diyen Deutsche Bank, enflasyonun da Mayıs ayına kadar yükselmeye devam edeceğini düşündüklerini kaydetti.

Deutsche Bank, Merkez Bankası’nın dolarizasyon, zayıf Türk lirası ve artan enflasyondan dolayı 2022’nin ilk çeyreğinin sonlarına doğru politika faizini 1000 baz puan artırarak yüzde 25’e çıkarmak zorunda kalabileceğini söylemişti.

Paylaşın