Türkiye’de Çocuk İşçi Sayısı 1 Milyon 300 Bini Aştı

Çocuk işçiliğinin 4 ila 8 yaş aralığında başladığı Türkiye’de, 2024 yılında çıraklar dahil edilerek yapılan hesaplamaya göre, çocuk işçi sayısı 1 milyon 312 bin 344’e yükseldi.

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Malatya Milletvekili Veli Ağbaba, 12 Haziran Dünya Çocuk İşçiliğiyle Mücadele Günü kapsamında Türkiye’de 1 milyonu geçen çocuk işçilere ilişkin rapor hazırladı.

ANKA’nın aktardığına göre; Raporda çocuk işçiliğinin Türkiye’nin en önemli sorunlarından biri haline geldiğini belirten Ağbaba, özellikle yaz aylarında okulların kapanması ve mevsimlik işlerden dolayı çocuk emeği sömürüsünün derinleştiğine dikkat çekti.

Çırak işçiler de dahil edildiğinde çocuk işçi sayısının 1 milyonu geçtiğini ifade eden Ağbaba, “Türkiye ekonomisi, AKP iktidarının sermaye yanlısı ekonomi politikaları nedeniyle derin bir kriz sürecine girdi. Bu kriz, yüksek enflasyon, geniş kesimlere yayılan derin yoksulluk, kitlesel işsizlik ve güvencesizlik, büyük gelir adaletsizliği, artan borçluluk ve toplumsal yaşamın erozyonu gibi sorunlara yol açtı. Bu süreçten ne yazık ki en çok çocuklar etkilendi. Çocuk yoksulluğu her geçen gün artarken, çocuk emeği sömürüsü de derinleşmektedir.

TÜİK verilerine göre, 2023 yılında yoksul çocuk oranı yüzde 31,3 iken, ciddi maddi yoksunluk içinde olan çocukların oranı yüzde 33,3’tür. Bu veriye göre, neredeyse her 10 çocuktan 3’ü yoksuldur. Yoksulluk, çocuk işçiliğinin en önemli gerekçeleri arasındadır. Hem genel yoksulluk hem de çocuk yoksulluğu, çocuk işçiliğini artırmaktadır. Aileler yoksulluk nedeniyle çocukların erken yaşlarda çalışma hayatına itmektedir. Yoksulluğa çözüm üretemeyen hükümet politikaları nedeniyle de her geçen gün çocuk işçiliği artmaktadır” dedi.

Hem dünyada hem de Türkiye’de her geçen gün çocuk işçi sayısının arttığını belirten Ağbaba, şunları kaydetti: “Dünyada ve Türkiye’de çocuk emeği ve işçiliği giderek artmaktadır. Bunun temel sebebi, çocuk emeğinin küresel kapitalist sistem içerisinde emek-yoğun ve görece az vasıf gerektiren sektörlerde esnek, güvencesiz, itaatkâr ve ucuz emek olarak görülmesidir. 2020 ILO verilerine göre dünya genelinde çocuk işçilerin sayısı 160 milyona yükselirken, 79 milyon çocuk ise ağır ve tehlikeli işlerde çalıştırılmaktadır.

Türkiye nüfusunun yaklaşık yüzde 26’sını çocuklar oluşturmaktadır. Ancak ekonomik sıkıntılar ve yoksulluk nedeniyle çocuklar, 18 yaşına bile basmadan fiziksel, zihinsel, eğitsel, sosyal, duygusal ve kültürel gelişimlerine zarar veren işlerde çalışmaya itilmektedir. Türkiye’de ise güncel resmi rakamlara yalnızca 15-17 yaş grubu çocuklar için ulaşılabilmektedir. Son dört yıl içerisinde çocuk işçi sayısı 258 bin artarak 2023 yılında 759 bine yükselmiştir.

15-17 yaş grubu çocukların yüzde 19,6’sı, yani her 5 çocuktan 1’i çalışma hayatındadır. Bu yaş grubu yasal çalışma yaş sınırları içinde bulunsalar bile, Türkiye’de varolan çalışma koşulları ve işlerin iş sağlığı ve güvenliği açısından tehlike sınıfları, bu çocukların çok önemli bir kısmının 18 yaş ve üzeri yaş grubu çalışanların yapmaları gereken işlerde çalıştırıldığı bilinmektedir. Yine, çocuk ve genç çalışanların çalışma koşullarını düzenleyen hukuksal metinlerin kapsamı ve uygulaması yetersizdir.”

Çocukların çıraklık sıfatıyla emeklerinin sömürüldüğünü belirten Ağbaba, raporda şu değerlendirmeyi yaptı: “Türkiye’de çocuk işçiliğinin bir başka boyutu çıraklıkta karşımıza çıkmaktadır. Çıraklar, bir meslek öğrenme amacından önce yoksul ailelerinin geçimine katkıda bulunmaları amacıyla ebeveynleri tarafından çıraklığa gönderilen çocuklardır. İşverenler açısından çıraklar, işgücü maliyeti çok düşük bir emek kaynağıdır.

Sigorta primleri geçmişten beri devlet tarafından karşılanan çıraklara ödenen cüzi ücret de siyasal iktidar tarafından, özellikle küçük işletmelerin desteğini almaya dönük bir seçim yatırımı olarak, İşsizlik Sigortası Fonu’ndan karşılanmaktadır. 3 Binlerce çocuk, ‘çıraklık eğitimi’ adı altında MESEM’ler bünyesinde uzun çalışma saatleri, düşük ücretler ve güvencesiz çalışma koşullarında çalıştırılmaktadır. Kurum olarak MESEM’ler yeni olsa da, bu kurumlar bünyesinde yürütülen sözde mesleki eğitim faaliyeti 1977’den beri vardır.

Bu yıldan beri süregelen çıraklık sistemi, MESEM’ler yoluyla niteliği korunup nicel olarak yaygınlaştırılmıştır. Bu uygulama mesleki eğitim kisvesine büründürülmüş bir çocuk işçi çalıştırma yoludur. Çocuklar bedensel, ruhsal ve sosyal gelişimleri bakımından kabul edilmesi imkansız olan koşullarda çalıştırılmaktadır. Dahası, uygulamada çıraklık sistemini düzenleyen mevzuata da hiçbir şekilde uyulmamaktadır. Öyle ki Mesleki Eğitim Merkezlerinde (MESEM) 8 çocuğun (öğrencinin) çalıştıkları iş yerlerinde can vermesinin ardından nihayet Şubat 2024’ten itibaren Milli Eğitim Bakanlığının (MEB), iş yerlerine yönelik yaptığı denetimlerde 94 bin 301 işletmeden 8 bin 406 iş yerinin, yani yüzde 10’unun iş sağlığı ve güvenliği şartlarına uymadığı ortaya çıkmıştır.

Tüm bu sorunlara karşın çırak sayısı her geçen yıl artmaktadır. 2019 yılında 319 bin 17 olan çırak sayısı yüzde 42 artarak 553 bin 344’e yükselmiştir. Çıraklar aslında çocuk yaşta işçilik yapmakta olmalarına karşın, TÜİK’in çocuk işçi verilerine yansımamaktadır. Çırakların da dikkate alınarak yapıldığı hesaplamada, 15 yaş üstü çalışan çocuklar ile birlikte toplam çocuk işçi sayısının 1 milyonu geçmektedir. 2024 yılında çıraklar dahil edilerek yapılan hesaplamada çocuk işçi sayısı 1 milyon 312 bin 344’e yükselmektedir.”

AKP Döneminde çocuk işçi ölümü giderek arttı

Raporda, AKP’nin iktidara geldiği süreçten bu yana hayatını kaybeden çocuk işçilerin verileri ise şu şekilde sıralandı: “2002-2003 -2004 AKP iktidarının ilk üç yılında 48 çocuk işçi yaşamını yitirdi. 2005-2006-2007 AKP’nin ikinci üç yıllık iktidarında 84 çocuk işçi yaşamını yitirdi. 2008-2009-2010 AKP’nin üçüncü üç yıllık iktidarında 65 çocuk işçi yaşamını yitirdi. 2011-2012-2013 AKP’nin dördüncü üç yıllık iktidarında 98 çocuk işçi yaşamını yitirdi.

2014-2015-2016 AKP’nin beşinci üç yıllık iktidarında 173 çocuk işçi yaşamını yitirdi. 2017-2018-2019 AKP’nin altıncı üç yıllık iktidarında 194 çocuk işçi yaşamını yitirdi. 2020-2021-2022 AKP’nin yedinci üç yıllık iktidarında 191 çocuk işçi yaşamını yitirdi. 2023-2024 AKP’nin 2023 yılı ve 2024 yılının ilk 5 ayında 80 çocuk işçi yaşamını yitirdi.”

Çocuk işçiliğinin bir an önce koruma altına alınması gerektiğini belirten Ağbaba, “Türkiye’de çocuk işçiliğinin sona erdirilmesi için çeşitli çalışmalar yürütülmektedir. Ancak çocuk işçiliği ve yoksulluğuna ilişkin veriler göstermektedir ki bu çalışmalar yetersizdir. Çocuk işçiliğiyle mücadele toplumsal bir mücadeledir. Bu sorun çocuğa özgü değildir, toplumsal koşullardan doğar. Gerçek anlamda çocuk işçiliğine karşı mücadele; yoksullukla, gelir dağılımı eşitsizlikleriyle, ucuz ve güvencesiz çalışmayla mücadeledir.

Bu sorunların çözümü için politikalar hayata geçirilmezse, çocuk işçiliğiyle mücadele sözde kalacaktır. Çocuk işçiliğinin önüne geçmek için öncelikle çocukların temel sağlık, eğitim, gelişim ve barınma ihtiyaçları kamusal olarak karşılanmalıdır. Sosyal politikalar kapsamında gelir dağılımı, istihdam, ücretler, sosyal güvenlik gibi sosyal ve ekonomik alanlarda iyileştirmeler yapılmalı ve çocuk yoksulluğu önlenmelidir. Çünkü sorun yapısaldır ve çözümü, yoksullukla mücadele başta olmak üzere çocuk işçiliğinin kuralsız ve güvencesiz bir alandan uzaklaştırılarak koruma altına alınması gereklidir” dedi.

Paylaşın

22 Yılda En Az 907 Çocuk İşçi ‘İş Kazalarında’ Hayatını Kaybetti

AK Parti’nin hayata geçirdiği tarım, sanayi, eğitim ve sosyal politikalar her geçen gün daha fazla çocuğun işçileşmesini beraberinde getirirken, partinin iktidar olduğu yıllarda, en az 907 çocuk işçi ‘iş kazalarında’ hayatını kaybetti.

Haber Merkezi / 2002 yılında en az 1 çocuk işçi ‘iş kazalarında’ hayatını kaybederken, 2023 yılında en az 17 çocuk işçi “on sekiz yaşındaki işçi” hayatını kaybetti.

İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi (İSİG Meclisi), Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti) iktidarı döneminde hayatını kaybeden çocuk işçilere dair yeni bir rapor yayınladı. Ocak ayında MESEM kapsamında staj gördüğü işyerlerinde hayatını kaybeden bütün çocuk işçilere adanan raporda, AK Partili yıllarda yaşamını yitiren çocuk işçilerin sayısı paylaşıldı.

Buna göre, Yüzde 92’sini ulusal basından; yüzde 8’ini ise çocuk işçilerin aileleri, mesai arkadaşları ve yerel basından öğrendiğimiz bilgilere dayanarak tespit edildiği kadarıyla 2013-2023 yılları döneminde en az 671 çocuk işçi hayatını kaybetti.

Yıllara göre dağılıma bakıldığında, 2013 yılında en az 59 çocuk işçi, 2014 yılında en az 54 çocuk işçi, 2015 yılında en az 63 çocuk işçi, 2016 yılında en az 56 çocuk işçi, 2017 yılında en az 60 çocuk işçi, 2018 yılında en az 67 çocuk işçi, 2019 yılında en az 67 çocuk işçi, 2020 yılında en az 67 çocuk işçi, 2021 yılında en az 62 çocuk işçi, 2022 yılında en az 62 çocuk işçi, 2023 yılında en az 54 çocuk işçi yaşamını yitirdi.

AK Parti’nin hükümet olup ilerleyen yıllarda hızla devletin merkezinde yer alışının 22. yılında olunduğu hatırlatılan raporda, AK Parti’nin hayata geçirdiği tarım, sanayi, eğitim ve sosyal politikalar her geçen gün daha fazla çocuğun işçileşmesini beraberinde getirdiği vurgulandı.

Diğer yandan sanki “çocuk işçilik” yokmuş gibi bir hava verilerek bu sorunun görünmez kılınmaya çalışıldığı anımsatılan raporda, bu görünmez kılma politikasının çocuk işçilik ölümlerinde de devletin açıkladığı verilerde gözüktüğü ifade edildi.

2002-2012 yılları dönemi için, Çalışma Bakanlığı’nın milletvekillerinin verdiği farklı önergelerindeki cevaplarda en yüksek çocuk işçi ölüm bilgileri baz alındığında, 2002 yılında en az 1 çocuk işçi, 2003 yılında en az 18 çocuk işçi, 2004 yılında en az 29 çocuk işçi, 2005 yılında en az 27 çocuk işçi, 2006 yılında en az 29 çocuk işçi, 2007 yılında en az 28 çocuk işçi, 2008 yılında en az 29 çocuk işçi, 2009 yılında en az 12 çocuk işçi, 2010 yılında en az 24 çocuk işçi, 2011 yılında en az 24 çocuk işçi ve 2012 yılında en az 15 çocuk işçi hayatını kaybetti.

Çalışma Bakanlığı’nın bu açıklamalarına 2013 yılı ile birlikte tutulan İSİG Meclisi verileri de eklendiğinde, AK Partili yıllarda en az 907 çocuk işçi hayatını kaybetti.

Raporda, “en az” vurgusu yapılmasının bir nedeninin de kimlik bilgilerine ulaşılamadığı için basında yer alan “18 yaşında”ki işçi ölümlerini çocuk işçiler kapsamına alınmamış olduğu kaydedildi. Diğer yandan, ulusal ve yerel basına 18 yaşında olarak yansıyan ancak yaşını doldurmayan işçilerin de olduğu anımsatıldı.

Bu noktada çocuk işçi ölümü bilgileri eklenmese de, İSİG Meclisi’nin 18 yaşında çalışırken hayatını kaybeden işçi verileri de paylaşıldı.

Buna göre, 2013 yılında en az 18, 2014 yılında en az 20, 2015 yılında en az 20, 2016 yılında en az 19, 2017 yılında en az 18, 2018 yılında en az 27, 2019 yılında en az 14, 2020 yılında en az 13, 2021 yılında en az 11, 2022 yılında en az 13 ve 2023 yılında en az 17 “on sekiz yaşındaki işçi” hayatını kaybetti. Buna göre, tek tek yaş bilgilerinin teyit edilmesi gereken 18 yaşındaki 180 işçi son 11 yılda hayatını kaybetti.

Çocuk iş cinayetlerinin işkollarına ve nedenlerine göre dağılımı

2013-2023 yıllarında çocuk iş cinayetlerinin işkollarına göre dağılımı şöyle: Tarım, Orman işkolunda 380 çocuk (250 işçi ve 130 çiftçi); İnşaat, Yol işkolunda 71 çocuk; Metal işkolunda 46 çocuk; Konaklama, Eğlence işkolunda 45 çocuk; Gıda işkolunda 23 çocuk; Ticaret işkolunda 21 çocuk; Genel İşler işkolunda 20 çocuk; Tekstil,

Deri işkolunda 17 çocuk; Taşımacılık işkolunda 14 çocuk; Ağaç, Kâğıt işkolunda 11 çocuk; Kimya, Lastik işkolunda 7 çocuk; Enerji işkolunda 4 çocuk; Çimento, Toprak, Cam işkolunda 3 çocuk; Madencilik işkolunda 1 çocuk; İletişim işkolunda 1 çocuk; Sağlık işkolunda 1 çocuk; Eldeki veriler ışığında çalıştığı işkolu belirlenemeyen 6 çocuk işçi.

2013-2023 yıllarında çocuk iş cinayetlerinin nedenlerine göre dağılımı şöyle: Trafik, Servis Kazası nedeniyle 186 çocuk; Zehirlenme, Boğulma nedeniyle 112 çocuk; Ezilme, Göçük nedeniyle 92 çocuk; Yüksekten Düşme nedeniyle 61 çocuk; Şiddet nedeniyle 56 çocuk; Elektrik Çarpması nedeniyle 44 çocuk;

Yıldırım Düşmesi nedeniyle 41 çocuk; Patlama, Yanma nedeniyle 25 çocuk; Kalp Krizi, Beyin Kanaması nedeniyle 14 çocuk; Kesilme, Kopma nedeniyle 13 çocuk; İntihar nedeniyle 9 çocuk; Nesne Çarpması, Düşmesi nedeniyle 8 çocuk; Diğer nedenlerden dolayı 10 çocuk işçi.

2013-2023 yıllarında çocuk iş cinayetlerinin cinsiyetlere göre dağılımı şöyle: 98 kız ve 573 oğlan çocuk işçi.

2013-2023 yıllarında çocuk iş cinayetlerinin yaşlara göre dağılımı şöyle: 4 yaşında 5 çocuk, 5 yaşında 5 çocuk, 6 yaşında 4 çocuk, 7 yaşında 7 çocuk, 8 yaşında 14 çocuk, 9 yaşında 13 çocuk, 10 yaşında 25 çocuk, 11 yaşında 16 çocuk, 12 yaşında 36 çocuk, 13 yaşında 44 çocuk, 14 yaşında 65 çocuk, 15 yaşında 99 çocuk, 16 yaşında 131 çocuk ve 17 yaşında 207 çocuk işçi.

Not: İSİG Meclisi iş kazalarını ‘iş cinayetleri’ olarak tanımlıyor.

Paylaşın

Türkiye’de Son 9 Yılda En Az 566 Çocuk Çalışırken Yaşamını Yitirdi

İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği (İSİG) Meclisi verilerine göre 2021 yılında Türkiye’de en az 62 çocuk, çalışırken hayatını kaybetti. İSİG Meclisi’nin 2013 yılından bu yana çalışırken yaşamını yitiren çocuk sayısının en az 556 olduğunu açıkladı.

İSİG, Türkiye’de son dokuz yıl içerisinde ölen çocukların 316’sının tarım ve orman; 57’sinin inşaat 37’si metal; 27’sinin ise konaklama ve eğlence işkolunda hayatını kaybettiğini belirtti.

Türkiye İstatistik Kurumunun (TÜİK) verilerine de yer veren İSİG, (Çocuk İşgücü Anketi Sonuçları, 2019) çalışan çocukların yüzde 70,6’sı oğlan çocuğu, yüzde 29,4’ü kız çocuğu olmak üzere 720 bin çocuk işçi bulunduğunu ifade etti.

Gerçek veriler perdeleniyor

İSİG, Türkiye’de çalışan çocuklara dair gerçek verilerin ise; “perdelendiğini” belirtti:

“Türkiye’de 5-17 yaş aralığında 720 bin çocuk, işçi olarak çalışıyor. Bu verilerde çalışan çocukların yüzde 30,8’inin tarım, yüzde 23,7’sinin sanayi, yüzde 45,5’inin ise hizmet sektöründe yer aldığı görülüyor.

Türkiye’de mevsimsel olarak, çocuk işçiliğin en az olduğu Ekim ila Aralık aylarında yapılıyor, bu da çocuk işçiliğin gerçek boyutlarını gizliyor. Bunlar göz önüne alındığında, bugün Türkiye’de en az 2 milyon (yaz aylarında 4 milyon civarı) çocuk işçi olduğu görülüyor.

Mülteci çocuklarla 6 milyon çocuk çalışıyor

Türkiye’de yaşayan Suriyeli ve Afganistanlı mülteci sayısının, kaydı bulunmayan göçmen ve mültecilerle birlikte altı milyon civarında olduğu tahmin ediliyor. Bu nüfusun önemli bir kısmını oluşturan göçmen ve mülteci çocukları, tarım, sanayi, inşaat, ticaret gibi işkollarında günübirlik ve güvencesiz şekilde işgücü piyasasına dâhil oluyor.

Bu da patronlar açısından, ücret pazarlığı imkânı olmayan, ücret ödemelerini eksik yatırabileceği ya da geciktirebileceği, hakkını aradığında şiddet uygulayabileceği, zorla çalıştırabileceği ek bir çocuk işçi kitlesi anlamına geliyor.”

Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) 12 Haziran tarihini “Dünya Çocuk İşçiliği ile Mücadele Günü” olarak kabul ediyor. Örgütün 2020 yılına ait son verilerine göre 63 milyon kız çocuğu ve 97 milyon oğlan çocuğu olmak üzere toplam 160 milyon çocuk işgücünde yer alıyor.

Paylaşın