Çanakkale: Assos Antik Kenti

Assos Antik Kenti; Çanakkale’nin Ayvacık İlçesine bağlı Behramkale Köyü sınırlarında yer almaktadır. Şehir içi ulaşım araçlarıyla ulaşım mümkündür. 

Assos, antik bir liman kentidir. Aynı zamanda bir öğretim merkezi olarak bilinen Assos’ta, İlk Çağ’ın ünlü filozofu Aristoteles bir felsefe okulu kurmuş zooloji, biyoloji ve botanik konularında da önemli araştırmalar yapmıştır.

Doğu ve Batı olmak üzere iki girişi olan antik kent, eski bir volkan konisi üzerine kurulmuş olup, güneye doğru uzanan teraslar üzerindeki yapı topluluklarından oluşur. Kentin etrafını çeviren 4 km.lik surların önemli bir bölümü bugün hala ayaktadır.

Akropol’de yer alan Athena Tapınağı, Arkaik Çağ’da inşa edilmiş Anadolu’nun en eski Dor tapınaklarından biridir. Denize yönelik muhteşem manzarasının yanında bu tapınak, mimari anlamda hem Dor/ Yunan hem İon / Anadolu özelliklerini yansıtması bakımındn Ege’nin iki yakasının kültürel bir sentezini oluşturur. Akropoldeki bu tarihi kalıntılar arasında Athena Tapınağı, Edremit Körfezi’nin gün batımında büründüğü muhteşem manzaranın izlenebileceği en uygun mekandır.

Buradan denize doğru inildikçe agora (çarşı), gymnasium (düşünsel ve bedensel eğitim merkezi) tiyatro, bouleuterion (kent meclisi binası) ve nekropol (antik mezarlık) sıralanmaktadır. Antik dönemde tragedya ve komedya gibi oyunların oynandığı 4000 seyirci kapasiteli tiyatronun büyük bölümü korunmuş durumdadır. Akropolün hemen kuzey köşesinde Osmanlı Sultanı I.Murat’ın 14. yüzyılda yaptırdığı tek kubbeli cami bulunmaktadır.

Behramkale köyü sınırlarındaki Osmanlı döneminden kalma köprü tümüyle ayakta olup halen kullanılmaktadır. Assos henüz bozulmamış doğal çevresi, denizi, otel, pansiyon ve Kadırga Koyu’ndaki uzun ve temiz sahilleri ve köyü ile hemen her yaştaki ziyaretçinin isteklerine cevap verebilecek nadir bir ören yeridir.

Paylaşın

Çanakkale: Troia Antik Kenti

Troia Antik Kenti; Çanakkale’nin Erenköy (İntepe) Beldesi, Tevfikiye (Asarlık) Köyü yakınında Hisarlık (eski Pergamos) Mevkii’nde yer almaktadır. Şehir içi ulaşım araçlarıyla ulaşım mümkündür. 

Kent için kullanılmış iki isim de Homeros’tan çok daha eskiye dayanmaktadır. Destan eskilerden anlatıla gelerek Homeros’a kadar ulaşmıştır. Homeros’un İliada destanında aynı yer için hem Troia hem de İlios ismi kullanılmıştır. İliada Destanı’nda 49 kez Troia, 106 kez İlios ismi geçmektedir. İliada’da “kutsal İlios” tanımlaması sıkça rastlanır. Daha az kullanılan Troia ise “sağlam duvarlarla çevrilmiş”, “güçlü kuleli”, “geniş caddeli”, “rüzgarlı” tanımlamalarla birlikte anılmaktadır.

Troia Çanakkale Boğazı girişi yakınındaki Hisarlık mevkindeki Tunç Çağından kalma kale ve kentle birlikte Troia Savaşı sonunda yok edilen Kral Priamos’un efsanevi kentinin ortak adıdır. Troia, İlios ya da İlion olarak da anılıyordu. Troia’da zengin bir amatör arkeolog olan Heinrich Schliemann Homeros’un İliada Destanı’ndan yola çıkarak 1870 yılında antik şehri bulmak için kazılara başladı. Amacı arkeolojik olmaktan çok defineciliğe yakındı. Priamos’un efsanevi hazinesini arıyordu. Troia II evresinden kapı ve rampanın yanındaki bir çukurda gerçekten de bir hazine buldu.

Sonradan uzmanların Priamos’un hazinesi olmadığı görüşüne vardıkları hazineyi kaçırdı. Hazine uzun süren bilinmezlik döneminden sonra Rusya’da Puşkin Müzesi’nde ortaya çıktı. Troia ile ilgili en popüler öykü de bu oldu. Troia başından beri büyük tartışmalara konu oldu; bilim çevrelerindeki tartışmalar günümüzde de sürüyor. Büyük kamplaşmalara neden olan Troia’da ilk bilimsel kazılar Schliemann’dan çok sonra Wilhelm Dörpfeld yönetiminde yapıldı. Ancak bu kazılarda da “bir şeyler bulabilmek” için kent höyüğünün altı üstüne getirildi. 1932 – 1938 yılları arsında Cari W, Blegan başkanlığında Amerikalıların yaptığı kazılarla Troia bilimsel yönden yeterli düzeyde incelenmeye başlandı.

Günümüzde de süren kazıları 1988’den 2005 yılına kadar Tübingen Üniversitesi adına Manfred Korfmann yönetmiştir. Prof. Korfmann Troia ve çevreyle öylesine bütünleşmiştir ki, adını Manfred “Osman” Korfmann yapmış ve Türk vatandaşlığını almıştır. Prof. Korfmann’ın 2005 yılında vefatından sonra, Tübingen Üniversitesi, Prehistorya ve Protohistorya Bölümünden, Prof. Dr. Ernst Pernicka ve ekibi tarafından yürütülen kazı 2012 yılında Bakanlar Kurulu Kararı ile iptal edildi. Devir teslim çalışmaları 26-28 Haziran2013 tarihleri arasında gerçekleşecektir.

Paylaşın

Çanakkale: Mehmet Akif Ersoy Kütüphanesi

Mehmet Akif Ersoy Kütüphanesi; Çanakkale’nin Merkez İlçesi, Barbaros Mahallesi, Troya Caddesi üzerinde yer almaktadır. 

Kütüphaneye, şehir içi ulaşım araçlarıyla ulaşım mümkündür.

Çanakkale de ilk defa İl Halk Kütüphanesi 23 Nisan 1955 Tarihinde hizmete açılmıştır. 25 Ekim 1986 tarihinde de Kültür Bakanlığı tarafından satın alınan içinde bulunduğu bu modern binaya taşınmıştır.

Bina iki ayrı bölümden oluşmuştur. Ana bina 4 katlı olup okuyucu hizmetleri sunulmaktadır.

  • Giriş katında Danışma, Vestiyer ve toplantı salonu bulunmaktadır.
  • Katta Müdür odası Müdür yardımcısı odası ve büro bulunmaktadır.
  • Katta müracaat eserleri salonu ve yetişkinler salonu bulunmaktadır.
  • Katta Ödünç kitap verme salonu ve Süreli yayınlar salonu bulunmaktadır.

Ek binada sergi salonları ve 600 kişilik Tiyatro ve konferans salonu bulunmaktadır. Binanın altında 380 metre karelik geniş, modern Çocuk kütüphanesi ve internet salonu bulunmaktadır.

Paylaşın

Çanakkale: Barbaros Kütüphanesi

Barbaros Kütüphanesi; Çanakkale’nin Barbaros Mahallesi. Aziziye Caddesi, Kardelen Apartmanı’nda yer almaktadır.

Şehir içi ulaşım araçlarıyla ulaşım mümkündür.

15.04.2004 tarihinde hizmete açılmıştır. Özellikle minik öğrenciler başta olmak üzere farklı yaş gruplarından pek çok kentliye hitap eden Barbaros Kütüphanesinin kayıtlı 1825 üyesi bulunuyor.

Yaklaşık 3500 kayıtlı kitabın bulunduğu Kütüphane, ödev ve araştırma amaçlı gelen öğrencilere bilgisayar desteği de sunarken, kaydı bulunmayan kitapseverlere de hizmet veriyor.

Salı, Çarşamba, Perşembe, Cuma ve Cumartesi günleri açık olan Barbaros Kütüphanesini 08.30-12.30/13.30-17.30 saatleri arasında ziyaret edebilirsiniz.

Paylaşın

Çanakkale: Osman Korfmann Kütüphanesi

Osman Korfmann Kütüphanesi; Çanakkale’nin Merkez İlçesi, Cevat Paşa Mahallesi, İnönü Caddesi, Tıflı Sokak üzerinde yer almaktadır. Şehir içi ulaşım araçlarıyla ulaşım mümkündür. 

2005 yılında hayatını kaybeden Troia Kazı Heyeti eski başkanı Prof. Dr. Manfred Osman Korfmann’ ın, 6 bin kitap ile 10 bin makalesini bağışladığı Korfmann Kütüphanesi 24 Şubat 2007 Cumartesi günü açılışı yapılmıştır.

İlk İnşaasının 1890 yıllarında olduğu tahmin edilen bina bugüne dek,kilisede,okul gibi pek çok değişik alanda hizmet vermiştir. Cumhuriyetin kuruluşundan sonra Tekel İdaresince tütün deposu olarak kullanılmıştır. 2006 yılında Belediyemiz tarafından satın alınan yapı restore edilmiş ve Çanakkale – Tübingen Troia Vakfına kütüphane amaçlı kullanılmak üzere tahsis edilmiştir.

Korfmann’ın Türk Kültür ve Bilim hayatına yapmış olduğu son hizmet kişisel kütüphanesini kentimize bağışlamış olmasıdır. Çanakkale Belediyesi’de bu eşsiz kütüphaneye en iyi ev sahipliği yapacak binayı seçmiş, satın almış ve restore etmiştir.

Paylaşın

Çanakkale: Hadımoğlu Konağı

Hadımoğlu Konağı; Çanakkale’nin Bayramiç İlçesi, Camikebir Mahallesi, İnönü Caddesi, Yanıkkule Sokak üzerinde yer almaktadır. Şehir içi ulaşım araçlarıyla ulaşım mümkündür. 

Konya’nın Hadim İlçesinden gelen ve Bayramiç’e yerleşen  iki kardeş  dericilik yaparak zengin olmuşlarve bu konağı yaptırmışlardır. Konakta Kurşunlutepe üzerindeki Skepsiz antik kentinden bazı mimari parçalar dekorasyon elemanı olarak kullanılmıştır.

Söz konusu konak Bayramiç’in cami, köprü ve hamamına ismini veren Hadimoğlu ailesine aittir. Bu konak İstanbul da Şerifler Yalısın ve Topkapı Sarayı III. Selim dairesinin iç dekorunu teşkil eden ahşap süsleme ve tavanlarını yapan sanatkarların eserlerinden biridir. Ancak diğerlerinin aksine desenelr ve süslemeler aynen korunmuştur.

18. Yüzyıl karakteri gösteren yapı Hadimilere ait konağın harem kısmıdır. Sokakta ki görünüşü bir kale manzarası arz etmektedir. Sokak kapısından bahçeye girilmekte ve bahçe kapısından eve girildiğinde mermer bir avlu ortasında mermerden oyulmuş bir şadırvan yer almaktadır. Şadırvanın iki tarafında birer oda, kiler ve tuvalet bulunmaktadır.

Kapının karşısında yer alan merdivenlerde yukarı çıkıldığında ahşap sütunlu bir sofa ve sonradan üstüne çatı yapılan hayat kısmı ve her iki tarafında oda kiler bulunmaktadır. Odalar ahşap üzerine renkli hatailerle süslü nefis 18. Asır odası karakterini gösteren alçı nakışlar ve bağdadi duvarlar üzerindeki resimler, tavan işlemeleri ile süslüdür. Konak, “Bayramiç Hadımoğlu Konağı Külgtür Evi” olarak ziyarete açıktır.

Paylaşın

Çanakkale: Mecidiye Kalesi

Mecidiye Kalesi; Çanakkale’nin Merkez İlçesi, Nara Caddesi üzerinde yer almaktadır. Şehir içi ulaşım araçlarıyla ulaşım mümkündür.

Yapı harap durumda olup, günümüzde sadece güney yönde yer alan, yarı dairesel kemerli iki taç kapısı ayakta kalabilmiştir. Planı hakkında çok sağlıklı bir fikir vermemekle birlikte, bugünkü hali ile eski sur duvarları yerine tabyalar yerleştirilmiş olduğu düşünülmektedir.

Buna göre bir plandan bahsetmek gerekirse yaklaşık olarak dikdörtgen planlı olduğu ve deniz kıyısı tarafının da dışa doğru kırılma yaptığı söylenebilir. Günümüzde Sultan Abdülmecid ve II.Abdülhamit döneminde inşa edilmiş olan tabyalar, koğuşlar, karargah binası ve diğer birimler mevcuttur. İçerisinde birde su kuyusu ile II.Abdülhamit döneminde yapılmış olan bir çeşme bulunmaktadır.

Yapının ilk olarak Bigalı ve Nara Kalelerinin inşaatına mütakib Çamburnu Kalesi ile karşılıklı olarak Sultan Abdülmecit 1839-1861 yılları arasında yapıldığı düşünülmektedir. Çamburnu Kalesi’nin karşısında yer alan Mecidiye(Köseburnu) Kalesi’nden ise günümüze sadece iki kapısı ulaşabildiği için planı hakkında pek bir şey söylemek mümkün değildir. Yapı orijinalliği kaybetmiş olup, bugün görebildiğimiz XIX.yüzyılda inşa edilmiş tabyalardır.

Paylaşın

Çanakkale: Çamburnu Kalesi

Çamburnu Kalesi; Çanakkale’nin Eceabat İlçesi, İsmetpaşa Mahallesi sınırları içerisinde yer almaktadır. Şehir içi ulaşım araçlarıyla ulaşım mümkündür. 

Yapı, yaklaşık olarak 75×50 metre ölçülerinde, dikdörtgen planlıdır. Yapının içinde, deniz tarafında, kademe duvarı toprakla örtülü, üzerine silahların yerleştirildiği (seğirdim yeri) bir yükselti mevcuttur. Kale içinde günümüze gelen tek yapı cephaneliktir. Cephanelik dikdörtgen planlı olup, kalın beden duvarlarına oturan tonoz örtü sistemine sahiptir.

Üzerinde koruyucu bir madde kullanılmamıştır. Cephaneliğe giriş güvenlik amacıyla bir koridorla kapatılmış, giriş buradan sağlanmıştır. Yapıda herhangi bir pencere mevcut değildir. Kalenin uzun bir süre kullanılmaması, bakımsız kalması, zayıf malzemesi ve de doğal koşullar hızlı bir tahribata neden olmuştur.

Deniz kıyısında olması ve bölgedeki sürekli rüzgar bu tahribatın önemli etkenlerindedir. Abdülhamit döneminde onarımda geçmiştir. 1839-1861 yılları arasında boğazda yeni istihkamlara ihtiyaç duyulmuş ve Sultan Abdülmecid tarafından Çanakkale Boğazı’na Karşılıklı olarak Anadolu yakasında Mecidiye Kalesi, Avrupa yakasında Çamburnu Kaleleri inşa edilmiştir.

Bugün Gelibolu Milli Parkı’nın içinde kalan Çamburnu Kalesi dikdörtgen planlı olup, deniz tarafı değirmidir. Kale içerisinde bugün görülebilen harap durumda bir karargah binasıdır. Kale daha çok bir karakol niteliğinde yapıldığından sur duvarını yüksekliği azdır.

Paylaşın

Çanakkale: Bigalı Kalesi

Bigalı Kalesi; Çanakkale’nin Eceabat İlçesi, Bigalı Mahallesi sınırları içerisinde yer almaktadır. Şehir içi ulaşım araçlarıyla ulaşım mümkündür. 

Düzgün olmayan bir dikdörtgen plana sahip olan kale 56×127 metre ölçülerindedir. Kaleye giriş kuzeydoğu-güneybatı istikametinde birbirine simetrik iki taçkapı ile sağlanmaktadır. Kuzeydoğu ve kuzeybatı köşelerinde dörtgen iki burç bulunmaktadır.

Bu dörtgen burçlardan birbirine simetrik alan uzunluğu kenarlar 10,40m. uzunluklarında olup, ortalarında top atışı için kullanılan içe dönük mazgal pencere ile sağ ve sol tarafında ise ikişer tane tüfek atışı için kullanılan dışa dönük mazgal niş bulunmaktadır. Kalenin güneybatı ve güneydoğusunda iki tane silindirik burç bulunmaktadır. Bu burçların yapının tam köşelerine isabet eden dışa dönük mazgal açıklıkları bulunmaktadır.

Her iki burçta da üçer tane olmak üzere içe dönük mazgal top mevzileri bulunmaktadır. Bu burçların tam ortalarında hareketli top yuvaları bulunmaktadır. Güney duvarı boyunca uzanan seğirdim yolunun güneybatısı ve güneydoğusunda toplam dört tane olmak üzere gözetleme hücreleri bulunur. Bu gözetleme hücrelerinin üç tanesi bugün hala ayakta iken güneybatı tarafına düşen gözetleme hücresi toprak altında kalmıştır.

Kalede mescit, su deposu, tonozlu mekan ve bugün sadece katıntısını gördüğümüz kışla binası mevcuttur. III.Selim zamanında başlayan inşası başlayan kale yapımı II.Mahmut döneminde tamamlanmıştır. XVIII.yüzyılda yapılan Bigalı Kalesi dikdörtgen planlı olup, dört köşede çokgen ve dairesel planlı kulelerle desteklenmiştir. Yapıya iki kapı ile giriş sağlanmaktadır. Kale içinde harp halde bir cami, bir depolu çeşme, karargah binası bugünde görülebilmektedir.

Paylaşın

Çanakkale: Nara Kalesi

Nara Kalesi; Çanakkale’nin Merkez İlçesi sınırları içerisinde yer alan Nara Burnu’nda yer almaktadır. Şehir içi ulaşım araçlarıyla ulaşım mümkündür. 

Kale, cephane deposu, dış duvar, ana kule kısımlarından meydana gelmektedir. Nara Kalesi 1983 yılında Çanakkale Boğaz Komutanlığı’nca restore edilmeye başlanmış ve aslına uygun olarak 1985’de bitirilmiştir. Kalenin dış surlarının taşları alınarak seviye düşürülmüş, Giriş yer yer yıkılmıştır.

Nara Kalesi halen Çanakkale Boğaz Komutanlığı’na bağlı Deniz Birlikleri Komutanlığı’nca iskan edilmektedir. Ana kulenin durumu iyi olup, Çanakkale Boğaz Komutanlığı bünyesinde düzenlenen konferans, tören, toplantı ve bando konserleri gibi ihtiyaçlar için kullanılmaktadır.

Bigalı Kalesi’nin tam karşınında bir burun üzerine inşa edilen Nara Kalesi planı ile farklılık gösterir. İç ve dış bükey dış sur ile yarım kubbelerle oluşturulan yaklaşık kare planlı iç kaleden oluşmaktadır. Özellikle iç kale örtü sistemi ile farklıdır. Ortada sekizgen bir ayağa yarım kubbeler bindirilmiş durumdadır. Kale Burun da yer alması nedeniyle boğazın hem Marmara Denizi tarafını hem de Ege Denizi tarafını rahatlıkla görebilmektedir. Bu nedenle önemli bir konuma sahiptir

Paylaşın