Bakan Bozdağ: İsveç Ve Finlandiya’dan Hiçbir Kişi İade Edilmedi

Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, İsveç ve Finlandiya’dan iadesi istenen kişilerle ilgili yaptığı açıklamada, iki ülkenin şimdiye kadar Türkiye’nin bu konudaki beklentilerini karşılamadığını, bu beklentiler karşılanmadığı sürece NATO üyelik süreçlerinin “bir adım ileri gitmeyeceğini” söyledi.

İstanbul’da Cumartesi günü gazetecilerin sorularını yanıtladığı sırada, bir gazetecinin Finlandiya, İsveç ve Türkiye arasında 26 Ağustos’ta gerçekleşecek toplantı hakkında değerlendirmelerini sorması üzerine Bozdağ, şöyle konuştu:

“Şu ana kadar İsveç ve Finlandiya’dan terör suçları isnadı hakkında bulunan kişilerden Türkiye’nin iadesini talep ettiği hiçbir kişi Türkiye’ye iade edilmemiştir. Türkiye’nin haklarında terör suçlarından yargılama bulunup da iadesi istenen hiçbir kişi hakkında olumlu bir resmi dönüş Türkiye’ye olmamıştır.”

İsveç Başbakanı Magdalena Andersso’nun bir Türk vatandaşının iadesine karar verdiklerini ifade ettiğini ancak bu kişinin hakkında dolandırıcılık isnadı bulunduğunu anlatan Bozdağ, şöyle konuştu:

“Bizim beklentimiz dolandırıcılık isnadı olanlarla ilgili değil. İsveç hükümeti ve Finlandiya hükümetinin bunu çok doğru anlaması lazım. Türkiye’nin isteği, talebi terör suçlarıyla suçlanan ve Türkiye’nin iadesini talep ettiği kişilerle ilgilidir. Bunun dışındaki adli suçlarla ilgili, hakkında isnad bulunan kişilerin iadesiyle ilgili olarak Türkiye-İsveç, Türkiye-Finlandiya arasında herhangi bir sorun yok zaten.

Böyle bir sorun olmadığına göre bizim de bu konularda sorun varmış gibi göstermemiz de söz konusu değil. İsveç tarafının, bu konuda sorun varmış gibi Türkiye’nin talebi bunlarla ilgiliymiş gibi bir yaklaşım içerisine girmeleri de ahlaki değil ve doğru değil.

Bizim beklentimiz terör suçlarıyla ilgili iadelerle ilgilidir. Onun dışındaki suçlarla, suçlanan kişilerin iadesiyle ilgili bir beklentimiz kendilerinden yoktur. Türkiye’nin bu konudaki beklentileri karşılanmadığı sürece İsveç ve Finlandiya üçlü mutabakatta Türkiye’ye verdikleri sözü yerine getirmemiş sayılacaklardır. NATO üyelik süreci bu nedenle bir adım ileri gitmeyecektir.”

Haziran ayında Madrid’de gerçekleştirilen NATO liderler zirvesi öncesinde yapılan görüşmelerde İsveç ve Finlandiya’nın taahhütleri sonrası Türkiye, bu iki ülkenin NATO’ya üyelik başvurusunu destekleme kararı almıştı.

İmzalanan muhtırada, İsveç ve Finlandiya’nın, terör örgütü olarak tanınan PKK ile mücadele ve YPG/PYD’ye destek vermeme taahhüdünde bulundukları kaydedilmişti.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İsveç ve Finlandiya’nın verdiği sözleri tutmaması halinde, bu iki ülkenin NATO üyeliklerini TBMM’de onaylamayabileceğini uyarısını yapmıştı.

(Kaynak: BBC Türkçe)

Paylaşın

Erdoğan Seçim Kabinesi Mi Kuruyor?

Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin ilk kabinesinde yer alan Abdülhamit Gül’ün Adalet Bakanlığı’ndan istifasının ardından yerine atanan Bekir Bozdağ, TBMM’de yemin ederek görevine başladı.

Adalet Bakanlığı’ndaki değişikliğin ardından Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, “Gerekirse kabinede yeni değişiklikler yapabiliriz” diyerek revizyon mesajı vermesi siyasi kulisleri hareketlendirdi.

AKP kulislerinde 3-4 bakanın değişeceği beklentisi dile getirilirken, “görevden alınacak bakanlar” listesinde Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli ilk sırada sayılıyor.

Ayşe Sayın’ın BBC Türkçe’de yer alan haberine göre Erdoğan’ın son dönemde yaptığı kabine değişikliklerinde, parlamentodan isimleri kabineye taşıması nedeniyle Pakdemirli’nin yerine daha önce Tarım Bakanlığı yapan Diyarbakır Milletvekili Mehdi Eker’in getirilebileceği yorumu yapılıyor.

AKP kulislerinde Gençlik ve Spor Bakanı Mehmet Kasapoğlu, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy ile Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun adı da değişecek bakanlar arasında sayılıyor.

Seçim kabinesi mi?

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kabinenin yaklaşık yarısını değiştirdiğine dikkat çekilirken bundan sonraki süreçte yapılacak değişikliklerle beraber “seçim kabinesi”ni de oluşturmuş olacağı vurgulanıyor.

2018 seçimlerinden sonra oluşturduğu kabinesinde teknokrat isimlere ağırlık veren Erdoğan’ın, parti içinden de gelen “teknokrat bakanların Meclis ve halktan kopuk olduğu” eleştirilerini dikkate alarak, kabinede siyasi deneyimi olan isimlerin ağırlığını artıracağına işaret ediliyor.

Erdoğan’ın yerel seçimler öncesinde “metal yorgunluğu” gerekçesiyle seçilmiş belediye başkanlarına görevden el çektirdiğine dikkat çekilerek kabine de “yorgun, etkisiz veya “uyumsuz” görülen isimlerin değiştirileceği ifade ediliyor.

Şahin politikanın işareti mi?

Muhalefet partilerinde ise AKP Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş’a yakınlığı ile bilinen, milli görüş kökenli bir isim olan Abdülhamit Gül’ün görevden alınması, iktidarın seçimlere giderken daha “şahin” politikalar izleyeceğinin işareti olarak görülüyor.

CHP kaynakları, Abdülhamit Gül’ün, bakan olarak yaptığı son konuşmasında, “Hukuk devletinde haysiyet cellatlığı, itibar suikastı olmaz. FETÖ’vari anlayış ve uygulamaların gerçekleştirilmemesi yönünde tedbir alınması en esaslı görevlerden biridir” sözlerini, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun “MOBESE ile izlenmesi”ne tepki olarak yorumluyor.

Bu açıklamaların hedefinde, Gül ile daha önce de yine yargı bağımsızlığı konusunda görüş ayrılığı yaşadıkları bilinen İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun olduğuna dikkat çekiliyor. Muhalefet kulislerinde iktidarın seçime giderken “güvenlikçi” ve sert politikalara yöneleceği, Erdoğan’ın da bu süreçte kendisine itiraz etmeyecek ve “mutlak uyumlu” olacak isimlerle yol yürüyeceği görüşü savunuluyor.

Kabinenin yarıya yakını değişti

Cumhurbaşkanı Erdoğan, yeni hükümet sistemine göre parlamento dışından ve çoğu teknokrat ismi kabineye almıştı. Cumhurbaşkanlığı kabinesinde ilk değişiklik 30 Mart 2020’de Cahit Turhan’ın görevden alınması ile yapıldı, bunu 27 Kasım 2020’de Erdoğan’ın damadı olan Berat Albayrak’ın sosyal medya hesabından “görevden af istemesiyle” gelen istifası izledi.

Yeni sistemde, topluca kabine revizyonlarına gitmek ve bunu ekranlardan açıklamak yerine “görevden af talepleri” veya görevden almaların Resmi Gazete’de yayınlanması yoluyla toplam sekiz bakan değişti, Aile ve Sosyal Hizmetler ile Çalışma Bakanlığı’nın bölünmesiyle de dokuz yeni isim kabineye girmiş oldu.

Paylaşın

“Erdoğan Bozdağ’a ‘AK Parti Yargıyı Ele Geçirdi, Dedirtme’ Dedi”

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, Bekir Bozdağ’ı Adalet Bakanlığı görevine getirirken ilk talimatın da “Yargıda birliği sağla, aksaklıkları çöz ve ‘AK Parti yargıyı ele geçirdi’ dedirtme’ olduğu” iddia edildi.

AK Parti kulislerinde Bekir Bozdağ’ın üçüncü kez Adalet Bakanlığı görevine getirilmesinin perde arkasında “Bakanlıktaki Hakyol ve Menzilci yapılanmanın yarattığı rahatsızlık olduğu” iddia ediliyor.

Cumhuriyet’ten Selda Güneysu’nun haberine göre, AK Parti içinde uzun zamandır, görevden affını isteyen Abdulhamit Gül döneminde, “yargı içinde halen aktif görevde bulunduğu bilinen ve çoğu kez basına da yansıyan ‘FETÖ bağlantılı’ hakim ve savcılara ilişkin gerekli işlemlerin yapılmadığı ya da geç yapıldığı” iddiaları da tartışılıyordu.

AK Parti içindeki pek çok isim de başta Hakyol ve Menzilciler olmak üzere bu grubun Adalet Bakanlığı içinde “ağırlık kazandığı ve FETÖ’den boşalan kadrolara bu tarikat mensuplarının yerleştirildiği” yönünde eleştirilerde bulunuyordu.

AK Parti kulislerinde Bozdağ’ın üçüncü kez göreve getirilmesinin perde gerisinde “bakanlıktaki bu yeni yapılanmadaki rahatsızlığın olduğu” belirtiliyor.

İddiaya göre, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, Bozdağ’ı göreve getirirken ilk talimatının da “Yargı içindeki bu yapılanmanın etkisini kır. Yargıda birliği sağla, aksaklıkları çöz ve ‘AK Parti yargıyı ele geçirdi’ dedirtme” olduğunun altı çiziliyor.

Paylaşın

Erdoğan Dönemi Çoktan Bitti; Her Şey Soylu İçin

Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından Adalet Bakanlığında yapılan Abdulhamid Gül-Bekir Bozdağ değişikliğini değerlendiren Kemal Özkiraz, “AKP artık dağılma sürecinin en sonunda. Erdoğan dönemi çoktan bitti. Her şey Süleyman Soylu’ya göre hazırlanıyor” iddiasında bulundu. 

Haber Merkezi / Avrasya Araştırma Şirketi Başkanı Kemal Özkiraz, gece yarısı Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından Adalet Bakanlığında yapılan Abdulhamid Gül-Bekir Bozdağ değişikliğini yorumladı. MHP lideri Devlet Bahçeli’nin zoru ile değişiklik olduğunu vurgulayan Özkiraz, “Her şey Soylu için” dedi.

Sosyal medya hesabı üzerinden yorum yapan Özkiraz, “AKP artık dağılma sürecinin en sonunda. Erdoğan dönemi çoktan bitti. Her şey Süleyman Soylu’ya göre hazırlanıyor” iddiasında bulundu. Özkiraz’ın yorumu şöyle:

Adalet Bakanı Abdülhamit Gül görevinden istifa etmiş yerine Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından Bekir Bozdağ adalet bakanı olarak atanmıştı. Atama kararı Resmi Gazete’de yayımlanmıştı.

Abdülhamit Gül, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada “Sayın Cumhurbaşkanımızın tensipleriyle 19 Temmuz 2017 tarihinden beri sürdürdüğüm Adalet Bakanlığı görevinden ayrılmış bulunuyorum. Kendilerine görevden af talebimi kabulleri için şükranlarımı arz ediyor, yeni Adalet Bakanımız Sayın Bekir Bozdağ’a başarılar diliyorum” demişti.

Bekir Bozdağ da sosyal medya hesabından Erdoğan’a teşekkür etti. Bozdağ “Türkiye Cumhuriyeti Adalet Bakanı görevini şahsıma emanet eden Cumhurbaşkanımız Sn.R.Tayyip Erdoğan’a takdir/tensipleri için şükranlarımı sunuyorum. Adalet Bakanımız Abdülhamit Gül kardeşime hizmetlerinden dolayı teşekkür ediyorum. Allah yardımcımız olsun” ifadelerini kullanmıştı.

Paylaşın

Abdülhamit Gül, Adalet Bakanlığı’ndan İstifa Etti; Yerine Bekir Bozdağ Atandı

Adalet Bakanı Abdülhamit Gül görevinden istifa etti. Yerine Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından Bekir Bozdağ adalet bakanı olarak atandı. Atama kararı Resmi Gazete’de yayımlandı.

Abdülhamit Gül, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada “Sayın Cumhurbaşkanımızın tensipleriyle 19 Temmuz 2017 tarihinden beri sürdürdüğüm Adalet Bakanlığı görevinden ayrılmış bulunuyorum. Kendilerine görevden af talebimi kabulleri için şükranlarımı arz ediyor, yeni Adalet Bakanımız Sayın Bekir Bozdağ’a başarılar diliyorum” dedi.

Bekir Bozdağ da sosyal medya hesabından Erdoğan’a teşekkür etti. Bozdağ “Türkiye Cumhuriyeti Adalet Bakanı görevini şahsıma emanet eden Cumhurbaşkanımız Sn.R.Tayyip Erdoğan’a takdir/tensipleri için şükranlarımı sunuyorum. Adalet Bakanımız Abdülhamit Gül kardeşime hizmetlerinden dolayı teşekkür ediyorum. Allah yardımcımız olsun” ifadelerini kullandı.

Abdülhamit Gül kimdir?

Mart 1977’de Gaziantep’te dünyaya gelen Abdülhamit Gül, Nizip İmam Hatip Lisesi’nden mezun olduktan sonra Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesini bitirdi.

Bir süre serbest avukatlık yapan Gül, AKP’nin 4. Olağan Kongresinde MKYK Üyeliğine seçildi ve partide Seçim İşleri Başkan Yardımcılığı ve Yerel Yönetimlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcılığı görevlerinde bulundu.

25, 26 ve 27. Dönem Gaziantep Milletvekiliği yaptı, AKP’nin 5. Olağan, 2. ve 3. Olağanüstü Büyük Kongrelerinde yeniden MKYK Üyeliğine seçildi ve Parti Genel Sekreterliği görevini üstlendi.

Temmuz 2017 tarihindeki kabine değişikliğiyle 65. Hükümet’te Bekir Bozdağ yerine Adalet Bakanlığı koltuğuna oturan Gül, Temmuz 2018 tarihinde Cumhurbaşkanlığı Hükümet Kabinesi’nde de aynı görevini sürdürdü.

Bekir Bozdağ kimdir?

Adalet Bakanlığı Bekir Bozdağ için yeni bir görev değil. Bozdağ ilk olarak 2013 yılında Hatay Büyükşehir Belediye başkan adaylığı nedeniyle görevinden ayrılan Sadullah Ergin’in yerine bu göreve atandı.

Ardından ise bakanlığı Mart 2015’te 8 ay süreliğine Kenan İpek’e bıraktı. İpek’in ardından Kasım 2015’te tekrar göreve geldi ve Temmuz 2017’ye kadar Adalet Bakanı görevini sürdürdü.

Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile birlikte oluşan yeni kabinede ise koltuğunu Abdülhamit Gül’e devretti. Son olarak Anayasa Komisyonu Başkanlığı’nı yürüten Bozdağ, AKP içerisinde de Genel Başkan Yardımcılığı dahil çeşitli kademelerde görev aldı.

Nisan 1965’te Yozgat’ın Akdağmadeni ilçesinde doğan Bozdağ, siyasete de bu ilçede 1999 yılında Fazilet Partisi’nden Belediye Başkan adayı olarak adım attı. Ancak seçimde yüzde 26 oyla ikinci sırada yer aldı.

22, 23, 24, 26 ve 27. yasama dönemlerinde AKP’den Yozgat Milletvekili seçilen Bozdağ, Uludağ Üniversitesi İlahiyat Fakültesi ve Selçuk Üniversitesi Hukuk Fakültesini bitirdi. Yüksek lisansını Uludağ Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dinler Tarihi Anabilim Dalında yaptı.

Paylaşın