Aziz Yıldırım’dan “Başkan Adayı Olacak” İddialarına Yalanlama

Fenerbahçe’de başkanlık seçiminde aday olacağına yönelik çıkan iddialarla ilgili açıklama yapan Aziz Yıldırım, “Kulübün gündemi başkanlık değil, şampiyonluk olmalıdır. Ancak camia ısrarla şampiyonluk gündeminden uzaklaştırılmakta, teknik ekip ve takım bu durumdan olumsuz etkilenmektedir. Buna asla müsaade edilmemelidir” dedi.

Haber Merkezi / Aziz Yıldırım, açıklamasının devamında, Benim herhangi bir planlamam olursa, kamuoyu bunu 3.kişilerden değil bizzat şahsım tarafından öğrenecektir. Dolayısıyla hiç kimsenin benim yerime açıklama yapma hakkı yoktur. Seçimli olağan genel kurul zamanı gelince gerekli açıklamalar yapılır. Elli binden fazla üyesi bulunan Fenerbahçe Spor Kulübü’nde başkanlık için bir çok uygun adayın çıkması söz konusudur ve zamanı geldiğinde bu kişiler aday olarak çıkmalıdır. Çıkmıyorsa da bu üzücü bir durumdur. Ancak bunları konuşmak için çok erkendir ve tartışmaya gerek yoktur” ifadelerini kullandı.

Eski Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım, Fenerbahçe’de bu yıl yapılacak başkanlık seçimlerine aday olacağına yönelik çıkan iddialarla ilgili bir açıklama yayınladı. Aziz Yıldırım’ın açıklamalarının tamamı şöyle: “Son dönemde Fenerbahçe Spor Kulübü Başkanlığı ile ilgili, ismimin içerisinde bulunduğu bir çok iddianın, “kesin aday olacak” ifadesiyle kamuoyunda yer aldığını gözlemlemekteyim.

Yakın zamanda açıkça belirttiğim gibi, Fenerbahçe futbol takımı şampiyonluk yolunda mücadele etmektedir ve kulübün gündemi başkanlık değil, şampiyonluk olmalıdır. Ancak camia ısrarla şampiyonluk gündeminden uzaklaştırılmakta, teknik ekip ve takım bu durumdan olumsuz etkilenmektedir. Buna asla müsaade edilmemelidir.

Yine geçtiğimiz aylarda düzenlediğim bir basın toplantısında sorulan bir soru üzerine ifade ettiğim gibi, “Kulübe Fetöcü, hocacı ya da herhangi bir şekilde kulüpten menfaat sağlamış kişiler aday olursa, karşılarına da hiç kimse aday olarak çıkmazsa, aday olacağım” şeklinde, kulübümüz adına son derece önemli bir takım prensipler ortaya koymuştum.

Gelinen noktada, seçimli olağan genel kurula daha aylar vardır ve yapılan tüm bu konuşmalar yersizdir. Takımımızın şampiyonluğa ihtiyacı vardır ancak camianın gündemi ısrarla şampiyonluktan uzaklaştırılmaktadır. Fenerbahçe’nin şu an başkanlık gibi bir derdi yoktur.

Benim herhangi bir planlamam olursa, kamuoyu bunu 3.kişilerden değil bizzat şahsım tarafından öğrenecektir. Dolayısıyla hiç kimsenin benim yerime açıklama yapma hakkı yoktur. Seçimli olağan genel kurul zamanı gelince gerekli açıklamalar yapılır. Elli binden fazla üyesi bulunan Fenerbahçe Spor Kulübü’nde başkanlık için bir çok uygun adayın çıkması söz konusudur ve zamanı geldiğinde bu kişiler aday olarak çıkmalıdır. Çıkmıyorsa da bu üzücü bir durumdur. Ancak bunları konuşmak için çok erkendir ve tartışmaya gerek yoktur.

Kimsenin benim adıma konuşmamasını bekliyor, bununla birlikte zamanı geldiğinde bizzat yine şahsım tarafından gerekli açıklamaların yapılacağını, bunun dışında hiçbir bilgiye itibar edilmemesini kamuoyundan rica ediyorum.”

Paylaşın

Adaylık İddialarını Yalanlayan Aziz Yıldırım: Fenerbahçe’nin Başkan Sorunu Yok

Haziran ayında yapılması beklenen başkanlık seçimlerinde yeniden aday olacağı iddia edilen Aziz Yıldırım, “Fenerbahçe’nin şu an bir başkan sorunu yoktur. Aksine, sükunete ihtiyacı vardır” dedi ve ekledi:

“İsmim üzerinden yapılan bu tip yalan haberlerle prim yapılmaktadır. Ben herhangi bir planlama içerisinde olursam, bunu bizzat kamuoyuyla paylaşırım. Şahsımın yaptığı bilgilendirmeler dışında yapılan bu tür yalan haberlere itibar edilmemesini rica ederim.”

Eski Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım, sarı-lacivertli takımda haziran ayında yapılacak başkanlık seçimlerine müdahil olduğu ve Saadettin Saran’ın listesinde yer alan bazı isimlerle görüştüğü iddiaları yaptığı yazılı açıklamayla yalanladı.

Yıldırım yaptığı yazılı açıklamada şu ifadeleri kullandı: “Bugün şahsım hakkında ortaya atılan, Fenerbahçe’nin başkanlık seçimine müdahil olma kararı aldığım ve Saadettin Saran’ın listesinde yer alan bazı isimlerle görüştüğüm yönündeki iddiaların tümü yalandır.

Benim şu an için Fenerbahçe Başkanlığı’yla ilgili herhangi bir çalışmam olmadığı gibi, Saadettin Saran’ın listesinde yer alan hiç kimseyle de ben irtibat kurmadım.

Yalnızca Saran’ın listesinde yer almayı planlayan 1 kişi, benim görüşlerimi dinlemek istedi ve ben de bir kaç kişinin huzurunda kendisiyle düşüncelerimi paylaştım. Fenerbahçe’nin şu an bir başkan sorunu yoktur. Aksine, sükunete ihtiyacı vardır.

İsmim üzerinden yapılan bu tip yalan haberlerle prim yapılmaktadır. Ben herhangi bir planlama içerisinde olursam, bunu bizzat kamuoyuyla paylaşırım. Şahsımın yaptığı bilgilendirmeler dışında yapılan bu tür yalan haberlere itibar edilmemesini rica ederim.”

Paylaşın

Aziz Yıldırım Uyardı: FETÖ Bütün Partilerin İçinde

“Sanmayın ki FETÖ bitti” diyen eski Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım “Yargıda başka kurumlarda başka tarikatların içindeler be uykudalar. Devleti be herkesi uyarıyorum bunlarla mücadele bitmedi. Bütün partilerin içinde FETÖ var. ByLock çıkıyor, ‘Bu bizden affettik’ deniliyor. Fakir bir adamın telefonunda varsa atın içeri gitsin. Bunun acısını ileride daha çok yaşayacağız” ifadelerini kullandı.

Yıldırım “Şike davası diye bu davayı görürseniz, yanılırsınız. Bu dava yine söylüyorum şike davası değil. Teşvik davası değil. Bu dava, Türkiye Cumhuriyeti’ni yok etmek, onun yerine yeni bir cumhuriyet kurma, Atatürk’ün kurmuş olduğu bu Cumhuriyet’i ortadan kaldırma davası… Hesap kitap bu” dedi.

Fenerbahçe Gönülleri Derneği’nin düzenlediği ‘3 Temmuz’un Dünü Bugünü Yarını’ etkinliğinde konuşan Fenerbahçe eski başkanı Aziz Yıldırım, uyarılarda bulundu.

Sözcü’den Aytunç Erkin’in haberine göre “Sanmayın ki FETÖ bitti” diyen Aziz Yıldırım “Yargıda başka kurumlarda başka tarikatların içindeler be uykudalar. Devleti be herkesi uyarıyorum bunlarla mücadele bitmedi. Bütün partilerin içinde FETÖ var. ByLock çıkıyor, ‘Bu bizden affettik’ deniliyor. Fakir bir adamın telefonunda varsa atın içeri gitsin. Bunun acısını ileride daha çok yaşayacağız” ifadelerini kullandı.

Aziz Yıldırım, konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Yok edilmeye çalışan bir kurum, askerlik kurumu… Türkiye’nin anayasasında bekçisi olan kurumun yok edilmesi. Nasıl yok edecekler, vesayet anlatımıyla birlikte kamuoyunda basını, yazılı, sözlü, ben sen… Hepimiz inandırıldık, ‘Asker ihtilal yapar’ diye. Ama sonunda geldik, gördük ki asker ihtilal yapmıyor. Sivil insanlar da ihtilal yapıyor. Kim bu, örgüt, FETÖ örgütü…

Bu örgütü, komünizmle mücadele edeceğim diye devlet kurdu. Komünizmle mücadele altında dernek kurdular. Sonra ne oldu, o dernek evrim gösterdi, FETÖ örgütüne döndü. 40-50 sene önce kurulan bu yapı, ileride Türkiye Cumhuriyeti’ni başka yollardan ele geçirmek üzere icraata başladı. Nereye geldik, bu askerleri yok ettik. Bütün yargıyı ele geçirdi. Emniyetteki bütün operasyonları, kendilerine bağlı yetişmiş çocuklara verdi.”

“Bu dava şike davası değil”

3 Temmuz süreci ile ilgili de değerlendirmelerde bulunan Aziz Yıldırım “Şike davası diye bu davayı görürseniz, yanılırsınız. Bu dava yine söylüyorum şike davası değil. Teşvik davası değil. Bu dava, Türkiye Cumhuriyeti’ni yok etmek, onun yerine yeni bir cumhuriyet kurma, Atatürk’ün kurmuş olduğu bu Cumhuriyet’i ortadan kaldırma davası… Hesap kitap bu” dedi.

Paylaşın

Eski Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım’dan Uğur Dündar’a İstifa Çağrısı

Uğur Dündar’ın bugün yayınlanan köşe yazısıyla ilgili açıklama yapan Eski Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım, “Uğur Dündar, söylemleri ve eylemleriyle hem Sayın Ali Koç’a, hem de Fenerbahçe’ye zarar vermektedir” dedi ve ekledi:

“Kendisini, bundan kısa bir zaman önce şahsıma bir arkadaşımız aracılığıyla iletmiş olduğu, askerliğimle ilgili “Tweetler atmaya kalkarsam efsaneler kestane olur” sözüyle ne kastettiğini anlatmaya, 23 Haziran 2023 Cuma günü Erman Toroğlu’nun yazısındaki bahsettiği, şahsıma yönelik galiz küfürlerin ima edildiği yazıya cevap vermeye, dışarıdan nasıl gözüktüğünü açıkça görmesi için son mali genel kurulumuzun kaydını tekrar izlemeye ve artık fiili olarak sürdüremediği Yüksek Divan Kurulu Başkanlığı koltuğundan istifa etmeye davet ediyorum.”

Eski Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım, Uğur Dündar’ın bugün yayınlanan köşe yazısıyla ilgili açıklama yaptı.  Aziz Yıldırım’ın açıklamaları şöyle:

“23 Haziran Cuma günü yapmış olduğum açıklamaların ardından, bugün Uğur Dündar Sözcü Gazetesi’ndeki köşesinde söylediklerimle hiç ilgisi olmayan bir yazı kaleme almıştır.

Söz konusu gazeteci yazısında “Fenerbahçe Başkanı Ali Koç’a engel çıkarmadığı” için benim “tehditlerime” maruz kaldığını ifade ederek Tecahüli arif yapmış, edebiyatımızda sık kullanılan bilmezlikten gelme sanatından faydalanmaya çalışmıştır.

Öncelikle ifade etmek gerekir ki, Uğur Dündar’ın oturmuş olduğu makam, Fenerbahçe Başkanı’na zorluk çıkarabileceği bir yer olmamakla birlikte, o makam böyle bir kötülüğe alet edilemeyecek kadar da değerli ve kutsaldır. O koltuğun değerini ve ağırlığını halen kavrayamamış olan Uğur Dündar’ın, açıklamalarımla hiç ilgisi olmayan bu çocukça iddiası, hem Fenerbahçe Başkanı’na, hem de Yüksek Divan Kurulu üyelerine hakarettir. Maalesef söz konusu gazeteci bu satırlarıyla, basın toplantımdan gerekli payı kendisine çıkaramadığını kanıtlamıştır.

“Türk filmi tadında bir yazı yazmıştır”

Ben basın toplantımda, Fenerbahçe Yüksek Divan Kurulu Başkanı’nın görevini gerektiği şekilde yerine getiremediğini, Fenerbahçe’nin genel kurul ortamına siyaset girmesine doğrudan vesile olduğunu, seçilmeden önce bizlerden destek isterken, talebimiz üzerine siyasetle arasına mesafe koyacağı yönünde vermiş olduğu taahhütleri yerine getirmediğini, Erman Toroğlu’nun 23 Haziran Cuma günü yazmış olduğu yazıya cevap vermesi gerektiğini, ayrıca bana yazılı bir şekilde ilettiği bir tehdidi, hodri meydan diyerek kamuoyuna açıklaması gerektiğini ifade ettim. Uğur Bey ise bugün yazısında bunlarla tamamıyla ilgisiz Türk filmi tadında bir yazı yazmıştır.

Uğur Dündar’ın yüksek divan seçimleri öncesinde hangi fikirlerle şahsım ve arkadaşlarımın desteğini istediği, o süreç boyunca hangi ruh halinde hareket ettiği, eylemleri, Sayın Ali Koç ve yönetimiyle ilgili düşünceleri, bizim ona ne türde tavsiyelerde bulunduğumuz, seçildikten sonra Uğur Dündar’ın mevcut yönetim karşısında maruz kaldığı muamele ve bunu bize hangi ifadelerle aktardığı, bizim ona Fenerbahçe’ye yakışır doğrularla dilimiz döndüğü ve gücümüz yettiğince ne tür tavsiyelerde bulunduğumuz, ben ve arkadaşlarım başta olmak üzere bir çok genel kurul üyemiz tarafından bilinmektedir.

Ayrıca şunu da herkes çok iyi bilmelidir ki Aziz Yıldırım, gerek 3 Temmuz’da, gerekse sonraki sancılı süreçlerin hiçbirinde yalnız kalmamış, 25 milyonluk camiamızın eşsiz gücünü her an yanında hissederek mücadelesini vermiş ve çok şükür ki haklılığı yıllar sonra da olsa ortaya çıkmıştır. Buradan hareketle, Uğur Dündar’ın yazısında yaratmaya çalıştığı imaj yersiz ve anlamsız olmakla birlikte camiamıza hakarettir. Aziz Yıldırım, şahsi hayatında yalnızca annesi ve babasına, onun dışında ise kişilere değil yalnızca büyük Fenerbahçe camiasına minnet duymaktadır.

Uğur Dündar, söylemleri ve eylemleriyle hem Sayın Ali Koç’a, hem de Fenerbahçe’ye zarar vermektedir. Kendisini, bundan kısa bir zaman önce şahsıma bir arkadaşımız aracılığıyla iletmiş olduğu, askerliğimle ilgili “Tweetler atmaya kalkarsam efsaneler kestane olur” sözüyle ne kastettiğini anlatmaya, 23 Haziran 2023 Cuma günü Erman Toroğlu’nun yazısındaki bahsettiği, şahsıma yönelik galiz küfürlerin ima edildiği yazıya cevap vermeye, dışarıdan nasıl gözüktüğünü açıkça görmesi için son mali genel kurulumuzun kaydını tekrar izlemeye ve artık fiili olarak sürdüremediği Yüksek Divan Kurulu Başkanlığı koltuğundan istifa etmeye davet ediyorum.”

Paylaşın

Aziz Yıldırım’dan “Kongre” Açıklaması: Hiç Kimse Çıkmazsa Ben Adayım

Basın mensuplarına açıklamalarda bulunan eski Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım, “Ben kendime yeni bir hayat kurdum ama maalesef beni hiç rahat bırakmıyorsunuz. Ben emekli oldum. Artık kendi işime gücüme, hayatımı daha mutlu yaşamak için hayatımı devam ettiriyorum. Hep suçlama var. 16 bin Ali Bey’i seçen kongre üyeleri hiç ortada yoklar. Siz 16 bin kişi oy verdiniz. Niye seçtiniz? Fenerbahçe daha iyi şartlara gelsin, borcu olmasın, dünya yıldızları gelsin diye” dedi.

Haber Merkezi / Yıldırım, açıklamasını “5 senede neredeyiz? Nerede verilen sözler? Neden yoksunuz orada? Başkan, aday çıksın diye bağırıyor orada. İçinizden bir tane aday çıkarın. Fenerbahçe’nin getirildiği durum çok acı. Ben konuşmayacaktım ama kongrede yaşananlar bizi üzdü. Ana amaç şu. Fenerbahçe yönetimi 5 senedir çok güçsüz, gücü yok. Ali Bey’in şahsı ile bu iş yürümez. Hem maddi hem manevi hem de bana fikir verecek anlamda güçlüydü benim dönemimde yönetim. Sen kongre yap, güvenoyu iste, benim çağrım buydu” sözleriyle sürdürdü.

Aziz Yıldırım, açıklamasının devamında, “Ali Bey güvenoyu istiyorum dese, güvenoyu alsa yıl sonuna kadar hiç kimse kendisine hakaretten çekinecektir. Güvenoyu almaz giderseniz, bu tribünler, bir başarısızlıkta herkes ayağa kalkacak ve Fenerbahçe seneye belki de kongre zamanı gelmeden kongre yapacak, gözüküyor” ifadelerini kullandı. Yıldırım, “Hiç kimse çıkmazsa ben adayım, bu böyle biline!” dedi.

Eski Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım, bir basın toplantısı düzenledi. Eski Asbaşkanlarından Şekip Mosturoğlu’nun eşlik ettiği toplantıda Aziz Yıldırım, şu açıklamalarda bulundu:

‘İstemesek de böyle basın toplantılar düzenliyoruz. Ben 5 yıl önceki kongreden sonra, Fenerbahçe’yle ilişkimi keserek yeni bir hayat kurdum. Siz beni rahat bırakmıyorsunuz. Ben emekli oldum. Açıklama yapsam, neden yaptı… Yapmasam, ‘Ben Fenerbahçe’yim’ diyen adam neden konuşmuyor… Ali Bey’i seçen kongre üyeleri ortada yok. 16 bin kişi oy verdi. Seçtiniz. 5 senede nerede verilen sözler? Neden yoksunuz kongre üyeleri? Başkan bağırıyor, ‘Başkan adayı çıksın, kongre yapacağım’ diyor.

Kongreden önce açıklamayı ben yaptım ama arkadaşlarımı da kapsıyordu. Neden yaptık? Fenerbahçe yönetimi son 5 senedir güçsüz. Ali Bey’in şahsıyla bu yürümez. Benim dönemimde, güçlü insanlar vardı. Benim dışımda da kamuoyuna mesaj verecek, kavga edecek insanlar vardı. Bugün maalesef bu yok. Olağanüstü kongre yap deme sebebim buydu. Güven oyu iste, seçim değil.

Pendikspor’a yenilip, Türkiye Kupası’ndan elendiğimiz sene kongre kararı aldık. Kimse çıkmadı, tek başıma kaldım ama güçlü bir yönetim yaptık. 2006’da Denizlispor maçı sonrasında da aynısını yaptık. Ali Bey de o dönem yönetime girdi. Güvenoyu alarak devam ettik. Metris’ten döndükten sonra da yaptık. Bunlardan korkmamak lazım. Ali Bey güvenoyu alsa, yıl sonuna kadar herkes konuşmaktan çekinir. Güvenoyu almazsanız, bir başarısızlıkta herkes ayağa kalkacak. Belki de kongre zamanı gelmeden, Fenerbahçe kongre yapacak. Bu görünüyor.

“Fenerbahçe’de her zaman başkan bulunur”

2024 seçiminde adaylar çıkmalıdır. Fenerbahçe hiçbir zaman başkansız kalmaz, kalamaz. 50 bin kongre üyesi var. En az 15 bin tanesi başkan adayı olarak ortaya çıkabilir. ‘Benden başka aday çıkmaz’ diyerek yürümek yanlıştır. Aday çıkarsa seçim yaparım diyerek hem Fenerbahçe’yi küçültüyorsun hem de kendini. Camiayı zorlama. Hiç kimse çıkmazsa, ben adayım. Bunu böyle bil. Fenerbahçe’de her zaman başkan bulunur. Fetöcü, hocacı, Fenerbahçe’den geçmişte maddi gelir elde edenler aday olursa ben gelip aday olurum. Bunu böyle bilin. O insanlar bu kulübe giremez.

En üzüldüğüm konu, 612 milyon dolar borç bıraktığımız yönündeki laflar. Bizim o zamanki dolar ve euro borcumuz o kadar değildi ki… Bundan sonra kim yanlış konuşursa, mahkemeye vereceğim. Namuslu, şerefli, ahlaklı olsunlar. Doğru olanı anlatsınlar. Topuk Yaylası, Fenerium, basketbol salonu… Bunları basın neden yazmıyor? O söylüyor, siz de 612 yazıyorsunuz. Bu kadar mal varlığı var. Stada ne kadar para harcadık? Biz, onu yaptık. Gök kubbeden inmedi ki bunlar…

Tahtada açıklayacağım. Kimse bundan sonra atıp tutmasın, atmasyon yok. Bir daha bu konuda yalan söylenirse, mahkemeye veririm herkesi.”

Paylaşın

Aziz Yıldırım’dan Ali Koç’a Çağrı: Olağanüstü Kongreye Gidin

Fenerbahçe Başkanı Ali Koç’a olağanüstü kongreye gitmesi yönünde çağrıda bulunan eski Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım, “5 yıllık büyük tarihi bir başarısızlık vardır. Tribünlerde istifa sesleri yükselmektedir, takıma ve yönetime güvensizlik had safhadadır. Ali Koç ve yönetimine düşen bu seslere kulak vermek, mazeret ileri sürmeden, güven oyu alabilmek için olağanüstü genel kurula gitmek ve güven tazelemektir” dedi.

Haber Merkezi / Aziz Yıldırım, açıklamasının devamında, ‘İstenmediğim yerde durmam’ diye taraftara söz verenler, daha hangi şekilde istenmedikleri kanaatine varacaklardır? ifadelerini kullandı. Yıldırım “Beni ve arkadaşlarımı hayali düşman olarak görmekten vazgeçin” dedi ve ekledi:

“Fenerbahçe Spor Kulübü’ne 5 yılda Ali Koç’un tek başına milyarlarca lira verdiği, bu sayede kulübün ayakta kalabildiği büyük bir yalan olduğu kadar aynı zamanda taraftarlarımıza yapılmış büyük bir saygısızlıktır. Kulüp başkanlarının kulübe yaptığı hibeler her dönemde olmuştur. Hiçbir başkan bu kadar başarısızlığa rağmen buna tutunarak iktidarda kalma mücadelesi vermemiştir.

Takımımızdaki Ferdi, Arda ve benzerleri gibi yetenekleri kaybetmeyip elinizde tutun; tıpkı 2021 yılında söylediğim gibi bunların yanına geçmişte olduğu gibi yeni Alex’ler, Roberto Carlos’lar, Anelka’lar, Hooijdonk’lar, Ortega’lar, Appiah’lar, van Persie’ler, kısaca dünya çapında yıldızlar katın. 1 yıl sonra da üzülmemek, kulübün zarara uğramaması, zaman kaybetmemesi için bütün bu söylediklerimi dikkate alın ve gereğini yapın.”

Fenerbahçe Kulübü eski başkanı Aziz Yıldırım, yazılı bir açıklama yayımladı. Yıldırım, yazılı açıklamasında şu ifadeleri kullandı:

“Bilmenizi isterim ki görev yaptığımız dönemlerde, camiamızın böylesine ağır travmalar yaşadığı günlerin sonrasında, olağanüstü genel kurula yönelik ya da olası adaylık ile ilgili bir açıklama yapmak aklımızın ucundan dahi geçmemiştir. Geçtiğimiz sezonun sonunda bu büyük travmayı camiamıza yaşatan Ali Koç ve yönetim kurulu arkadaşlarıyken, hiç sorumlulukları yokmuşçasına yapmış oldukları “Aday çıkarsa genel kurula gideriz” açıklaması, beş yıllık dönemlerinin adeta bir özeti olmuştur.

Üstten bakan, kendinde hiç hata görmeyen, başarısızlığı sahiplenmeyen, hayali düşmanlar arayan bir bakış… Kulübümüzün geleneklerinde, olağan genel kurula bir yıldan daha uzun bir süre varken, kulübü, seçim sathi mahalline sokma gibi bir gelenek 2018 yılına kadar olmamıştır. 2018 yılında yapılan genel kuruldan bir buçuk yıl önce, bir Konya maçımıza dakikalar kala, kulübümüzü seçim sathi mahalline sokmak, “forma – kombine almayın, maça gitmeyin” şeklinde propagandalara ön ayak olmak, çanak tutmak, bu şekilde camianın bölünmesine sebebiyet vermek Ali Koç ve yönetiminin bu kulübün içine sokmuş olduğu bir virüstür.

Bununla birlikte, kulübümüzün geleneğinde, yaşanan büyük olumsuzlukların ardından başkanların ve yönetimlerin güven oyu almak için genel kurula kendiliğinden gitmeleri vardır. Denizli’de kaybedilen şampiyonluğun ardından daha 5 ay önce seçilen yönetim, güven oyu almak için genel kurula gitmiştir. Nitekim Ali Koç da ilk kez o genel kurulda yönetime girmiştir. Hatta bir FETÖ Kumpası olan 3 Temmuz sürecinde iki arkadaşımızın üyelikleri için mahkeme kararı ile genel kurul toplanmasına karar verildiğinde de ben tüm yönetimi güven oyu almak için seçime götürmüştüm.

Bugün, o günlerden çok daha güven tazeleme ihtiyacı vardır; 5 yıllık büyük tarihi bir başarısızlık vardır. Tribünlerde istifa sesleri yükselmektedir, takıma ve yönetime güvensizlik had safhadadır. Ali Koç ve yönetimine düşen bu seslere kulak vermek, mazeret ileri sürmeden, güven oyu alabilmek için olağanüstü genel kurula gitmek ve güven tazelemektir. “İstenmediğim yerde durmam” diye taraftara söz verenler, daha hangi şekilde istenmedikleri kanaatine varacaklardır?

Bu açıklama vesilesiyle mevcut yönetime sesleniyorum: Mevcut yönetim, ilk gününden itibaren, başarısızlıklarına, yetersizliklerine, tek mazeret ve kaçış yolu olarak beni ve arkadaşlarımı göstermektedir. Beni ve arkadaşlarımı hayali bir düşman olarak görmekten, yapamadıklarınıza mazeret olarak göstermekten bir an önce vazgeçin. Ben, bu kulübe 20 yıl başkanlık yaptım. Kulübe kazandırmış olduklarım ortadadır.

Benim duruşum bellidir; hiçbir şeyi gizli kapaklı yapmadım, yapmam, bunu beni tanıyan herkes iyi bilir. Bu kulüp tarihine geçmiş bir başkan olarak, Fenerbahçe için her zaman söyleyecek bir sözüm vardır. Bunu da hiçbir zaman kapalı kapılar ardında yapmadım. Fenerbahçe ile dertlenen insanların benimle muhtelif ortamlarda yaptığı görüş alışverişleri sizleri rahatsız etmemelidir, bu durum özellikle camiamızın içinde bulunduğu karamsar ortamda çok da olağan bir durumdur.

“Fenerbahçe Spor Kulübü kimseye muhtaç değildir”

Bu kulüp, tüzüğün aradığı koşulları sağlayan yüzlerce başkan adayı çıkaracak potansiyele sahiptir. “Ali Koç olmaz ise kimse kulübe mali destek sağlayamaz” sözü yandaşlarınız tarafından ortaya atılmış ve Fenerbahçe’de karşılığı olmayan bilinçli bir söylemdir. Ayrıca bu söylem, insanları, Ali Koç’un sadece parası için başkan seçildiği gibi yanlış bir düşünceye yöneltmektedir. Fenerbahçe Spor Kulübü kimseye muhtaç değildir. Muhtaç olmamıştır. Bundan sonra da olmayacaktır. Başkanlık zenginlik ile alınan bir imtiyaz değildir.

Başkanlık, yönetme becerisi ile, yüksek organizasyon yeteneği ile, mevcut kaynaklar ile yapılabilecek bir görevdir. Türk Spor tarihi, paralı olmayan, yüksek yöneticilik becerisi ile büyük sportif başarılar elde etmiş başkanlar ile doludur. Rahmetli Süleyman Seba bunun en güzel örneklerinden biridir. Fenerbahçe Spor Kulübü’ne 5 yılda Ali Koç’un tek başına milyarlarca lira verdiği, bu sayede kulübün ayakta kalabildiği büyük bir yalan olduğu kadar aynı zamanda taraftarlarımıza yapılmış büyük bir saygısızlıktır.

Kulüp başkanlarının kulübe yaptığı hibeler her dönemde olmuştur, ama hiçbir başkan bu kadar başarısızlığa rağmen buna tutunarak iktidarda kalma mücadelesi vermemiştir. Keza geçmişten günümüze, kulübümüzün sponsorları olan büyük şirketler, kulübümüzün büyüklüğü ve marka değeri ile bir birliktelik kurmuştur; kulübe sağlanan sponsorluklar hiçbir zaman Başkanların kendi şahsi katkısı olarak değerlendirilmemiştir. Aksi değerlendirmeler, sponsorlarımıza yönelik büyük bir haksızlıktır. Bu tip değerlendirmelerden bir an önce vaz geçilmelidir.

Bu beş yıllık süreçte taraftarlarımız kulübümüze, Ali Koç tarafından sağlanan maddi desteğin kat be kat fazlası bir desteği, hem takımlarımızın maçlarına gelerek ve ürün satın alarak, hem de Fener OL, Mesut OL gibi kampanyalar yoluyla sağlamıştır. Taraftarlarımız tarafından sağlanan bu değerli destek ile birlikte, bizim dönemimizdeki futbolcuların satışlarından elde edilen bonservis gelirleri, Futbol A.Ş’nin bedelli sermaye artırımı ve amatör şubelerden gelen vergi iadesi desteği düşünüldüğünde, yüz milyonlarca Euro’nun, sayısız teknik direktör ve futbolcuya çarçur edilmesinin tek sorumlusu Ali Koç ve yönetimidir.

Ali Koç tarafından sağlanan maddi destek, varlığı inkar edilemez başarısızlığın eleştirilememesine bir gerekçe asla değildir. Fenerbahçe’yi yönetmek demek, kulübe salt para girişi yapmak değil, tüm bu finansal sistemi doğru yönetebilme kabiliyetine sahip olup sportif başarı elde etmek demektir. Bir kere daha ifade etmek isterim ki Fenerbahçe Spor Kulübü hiç kimsenin, hiçbir şirketin, vakfın, derneğin, ailenin, sosyal oluşumun malı değildir.

Fenerbahçe halktır. Fenerbahçe halkındır. Hep de öyle kalacaktır. Bugün geçiştirmek istediğiniz, güven tazelemek için almanız gereken, olağanüstü genel kurul kararı, bir müddet sonra alınmış olsa bile kulübe telafisi kabil olmayan zararlar verecektir. Yönetiminizin kalan bir yıllık süresinde takıma, teknik ekibe ve yönetime tam destek ancak genele kurulun vereceği güvenoyu ile mümkün olabilecektir. Tarihimizde bunun pek çok örneği vardır. Kişisel kaygılar ile kulübün zararına olabilecek bir kararı almayın, kulübümüzü derhal olağanüstü genel kurula götürerek güven oyu alın.

Beş yıl önce uyarıda bulunduğum konuların bugün aynen gerçekleşmiş olmasını görmek de beni üzüyor. Takımımızdaki Ferdi, Arda ve benzerleri gibi yetenekleri kaybetmeyip elinizde tutun; tıpkı 2021 yılında söylediğim gibi bunların yanına geçmişte olduğu gibi yeni Alexler, Roberto Carloslar, Anelkalar, Hooijdonklar, Ortegalar, Appiahlar, van Persieler, kısaca dünya çapında yıldızlar katın. 1 yıl sonra da üzülmemek, kulübün zarara uğramaması, zaman kaybetmemesi için bütün bu söylediklerimi dikkate alın ve gereğini yapın. Son 5 yılda kazandığımız tek kupa olan Türkiye Kupası şampiyonluğu için futbol takımımızı kutlarım.

Bununla birlikte,  Fenerbahçe Spor Kulübü’nün hedefi ve vizyonu Türkiye Kupası Finali asla olmamıştır, olamaz. Maddi ve manevi değerini, yıllar önce yitirmiş bir kupa organizasyonun finalinin kazanılması, Fenerbahçe Spor Kulübü Başkan ve yönetiminin beş yıllık kötü icraatları için bir kurtuluş ümidi asla olamaz. Fenerbahçe taraftarı da kazanılmış ya da kaybedilmiş bir Türkiye Kupası organizasyonu neticesi ile muhasebe yapmayacak kadar büyük bir taraftardır.

Üzülerek söylemem gerekiyor ki bizler Ali Koç’un hayal ettiği Fenerbahçe’nin hedefinin Türkiye Kupası olan bir Fenerbahçe olduğunu görememişiz, anlayamamışız. Fenerbahçe gibi bir çınarın tek bir dalına zarar gelmemesi için maddi ve manevi birçok kaybı göze alarak 1 yıl hapis yatmış şahsım ve yol arkadaşlarım adına bu satırları tarihe bir not olarak düşmeyi görev kabul ediyor, mevcut başkan ve yönetimin gerekli adımları daha fazla zaman kaybetmeden bir an önce alması gerektiği yönündeki düşüncelerimi kamuoyuna sunuyorum.

Bugün sayıları 50 bini aşan ve milyonlarca Fenerbahçe taraftarının temsilcisi olan genel kurul üyelerimizi, Fenerbahçe’nin büyük hedeflerine uygun olarak ve anlık başarılara odaklanmadan, mevcut yönetimin icraatları hususunda bir muhasebe yapmaya, kulübümüze ve kulübümüzün geleceğine sahip çıkmaya davet ediyorum.”

Paylaşın

Aziz Yıldırım: 2010-2011 Sezonu Şampiyonu Fenerbahçe

Fenerbahçe Kulübü eski Başkanı Aziz Yıldırım ve o dönemki yöneticiler İlhan Ekşioğlu, Şekip Mosturoğlu, Cemil Turan ve Tamer Yelkovan, Yargıtay 5. Ceza Dairesi’nin beraat kararına ilişkin ortak basın açıklaması yayımladı.

Haber Merkezi / Yazılı açıklamada, “10 yıldır kanıtlamaya çalıştığımız masumiyetimiz Yargıtay’ın beraat kararlarını onaylamasıyla tescillenmiş oldu” denildi. “Şimdi Fenerbahçe’ye ve bizlere 10 yıldır bu acıları yaşatan tüm herkesin hesap verme vakti, sabırsızlıkla bekliyoruz! ” ifadelerini kullanıldığı açıklama şöyle;

“Büyük Fenerbahçe taraftarı ve Yüce Türk Milleti’ne, Bizler, bir pazar sabahı, ne ile suçlandığımızı bilmeden, bir çoğu bugün firari olan ya da hukuk önünde hesap veren, ülkemizin birlik ve bütünlüğüne düşman odaklar tarafından kumanda edilen dönemin yargı mensuplarının kumpas kararı ile göz altına alındık. Türkiye Cumhuriyeti’nin en nadide unsurlarından biri olan Fenerbahçe Spor Kulübü’nün Başkanı, yöneticileri, onurlu temsilcileri olarak, tamamı ile yalan, kendi içerisinde dahi bir çok çelişkiyi barındıran safsatalar ile tiyatro bir yargılama ile Fenerbahçemizden, ailelerimizden, özgürlüklerimizden, işlerimizden 1 yıl boyunca mahrum bırakıldık. Tutuklu olduğumuz süreçte, FETÖ ülkemizde, birçok fay hattı yaratmaya çalışarak, sporseverleri birbirine düşman etmek için tüm enstrümanlarını kullandı. Geleneksel medyasıyla, spor medyasıyla, dijital medyasıyla, yargısıyla, polisiyle ülke içerisinde bizleri suçlu, Fenerbahçe’yi şaibeli göstermek için topuyla tüfeğiyle faaliyet gösteren söz konusu terör örgütü, bu faaliyetleriyle asıl amacı olan 15 Temmuz Kalkışmasına zemin hazırladı. Bizler bunu o günlerde fark etmiştik ve “Ne şikesi, memleket elden gidiyor” dedik. Fenerbahçe Camiası durumun vahametinin hep farkındaydı ama, konuya salt Fenerbahçe düşmanlığıyla bakanların durumun ciddiyetini anlaması maalesef biraz zaman aldı.

“2010-2011 sezonu şampiyonu, adıyla, takımıyla, taraftarıyla, Fenerbahçe”

Bizler özgürlüğümüzden olduk, Metris Cezaevi’nde olduğumuz süre boyunca yapılan hiçbir baskıya boyun eğmedik, haklı olduğumuzu her dakika haykırdık. Hakkımızda çıkarılan tüm yalanlarla mücadele ettik. Bu sırada her şeyimiz, Fenerbahçe’miz ise finansal olarak zayıflatıldı, futbolcularını kaybetti, şampiyonluğu son dakikada elinden alındı, sponsorlarından oldu. Herkesin sorumluluk almaktan kaçındığı, dokunma yanarsın denen bir dönemde, sadece taraftarlarımızdan aldığımız destek ve güçle gözü kara bir mücadeleye giriştik. Hakkımızda ferman buyrulan hapis cezasına yurt dışından özel uçak tutarak geldik. Kaçmadık. Sorulan her şeyin cevabını verdik. Bugün gelinen noktada, evrensel hukukun temel ilkelerine aykırı bir biçimde 10 yıldır kanıtlamaya çalıştığımız “Masumiyetimiz” Yargıtay’ın beraat kararlarını onaylamasıyla tescillenmiş oldu. Bizler için, 2011 Mayıs’ında Sivas’ta attığımız 4. golden sonra tartışmaya kapalı olan gerçeği bu vesileyle bir kez daha haykırıyoruz, 2010-2011 sezonu şampiyonu, adıyla, takımıyla, taraftarıyla, Fenerbahçe.

“Herkesin hesap verme vakti, sabırsızlıkla bekliyoruz!”

Evlatlarımızın saçlarını koklayamadığımız, sevdamız Fenerbahçe’yi soluyamadığımız, sevdiklerimize dokunamadığımız günlerden bugünlere, bizleri hiç yalnız bırakmayan Fenerbahçe taraftarına ve sürece olumlu anlamda katkı sunan, bununla birlikte adaletin tecil etmesinde rol oynayan tüm siyasilere ve yargı mensuplarına teşekkür ederiz. Tutuklandığımız ilk günden beri yanımızda olanları, Topuk Yaylası’nda Cadde’de, Silivri’de Metris’te Çağlayan’da bizlere destek olup bu karanlık yapıya karşı yürüyenleri, stadımızı doldurup masumiyetimizi haykıran kadınlarımızı ve çocuklarımızı, tutsak günlerimizde korkusuzca bizi ziyarete gelip moral verenleri hayatımızın en değerli anıları içinde daima yaşatacağız. ‘Dokunma yanarsın’ tehdidi ile arkasına bakmadan çekip gidenleri, destek veriyormuş gibi gözüküp arkamızdan kurulan kumpasa yardımcı olanları da asla unutmayacağız. Şimdi Fenerbahçe’ye ve bizlere 10 yıldır bu acıları yaşatan tüm herkesin hesap verme vakti, sabırsızlıkla bekliyoruz! “Darağacında olsak bile son sözümüz Fenerbahçe.”

Paylaşın

Yargıtay, ‘Futbolda Şike Davası’nda Verilen Beraat Kararlarını Onadı

Yargıtay 5. Ceza Dairesi, “futbolda şike davası” olarak bilinen davada eski Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım’ın da aralarında bulunduğu 4 kişi hakkındaki beraat kararlarını onadı. Fenerbahçe Başkanı Koç, “27 Aralık 2021 tarihi Fenerbahçe Spor Kulübü’nün tarihi günlerinden biridir” dedi.

5. Ceza Dairesi, 36 sanıklı davadan dosyası ayrılan Aziz Yıldırım, Abdullah Başak, İlhan Yüksel Ekşioğlu, Ahmet Çelebi’nin beraatlerine ilişkin yerel mahkeme kararına karşı, Trabzon Kulübü Derneği’nin temyiz istemini bugün karara bağladı.

Kararda, “Hukuka aykırı nitelikteki bu deliller dışlanarak mevcut delillerin değerlendirilmesi suretiyle Aziz Yıldırım, Abdullah Başak, Ahmet Çelebi ve İlhan Yüksel Ekşioğlu’nun atılı şike ve teşvik primi suçlarından mahkumiyetlerine dair hükümlerin, Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 323/1 maddesi gereğince iptali ve hükümlülerin isnat edilen suçlardan beraatlerine ilişkin yerel mahkeme kararlarında bir isabetsizlik görülmemiştir.” denildi.

Yargıtay 5. Ceza Dairesi, diğer sanık Selim Kımıl hakkında Giresun FM’in sahibi Mustafa Cici’ye yönelik tehdit suçundan verilen mahkumiyet hükmünün temyizini de karara bağladı. Daire, Kımıl’ın avukatının temyiz istemini reddederek mahkumiyet kararını onadı. Böylece 3 Temmuz 2011’de başlayan yargılama süreci sona erdi.

Yargıtay’ın kararını, eski Fenerbahçe Asbaşkanı Şekip Mosturoğlu, sosyal medya hesabından kamuoyuna duyurdu. Mosturoğlu, konuya ilişkin yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı;

“3 Temmuz 2011 de başlayan, ceza yargılaması süreci bugün sona ermiştir.İst.13.Ağır Ceza Mahkemesinin Sn.Aziz Yıldırım,Sn.İlhan Ekşioğlu, ben ve yargılanan diğer dava arkadaşlarımız için vermiş olduğu BERAAT KARARI Yrg.5.Ceza Dairesi tarafından ONANMIŞTIR. Camiamıza hayırlı olsun.”

“Fenerbahçe Spor Kulübü’nün tarihi günlerinden biri”

Fenerbahçe Başkanı Ali Koç ise FBTV’de yaptığı açıklamada bugün bekledikleri kararın çıktığını söyledi, “27 Aralık 2021 tarihi Fenerbahçe Spor Kulübü’nün tarihi günlerinden biridir” dedi.

Öte yandan Fenerbahçe Spor Kulübü de Twitter hesabından bir açıklama yaptı:

Paylaşın