Çanakkale: Ayvacık, Babakale Camii

Babakale Camii; Çanakkale’nin Ayvacık İlçesine bağlı Babakale Köyü sınırları içerisinde yer almaktadır. Köy ulaşım araçlarıyla ulaşım mümkündür.

Camiyi Sultan II.Ahmet döneminde Vezir Kaptan Mustafa Paşa 1725 tarihinde yaptırmıştır. Cami değişik dönemlerde yapılan onarımlar nedeni ile özelliğini yitirmiştir.

Günümüzde dikdörtgen planlı olan caminin üzeri çatı ile örtülüdür. İbadet mekanı iki yanlarda altta dikdörtgen söveli, üstte de yuvarlak alçı şebekeli dörder pencere ile aydınlatılmıştır.

Giriş kapısının ve mihrabın iki yanında da altlı üstlü birer penceresi bulunmaktadır. Cami girişinin önünde sonradan ahşap bir sundurma yapılmıştır.

Minaresi taş kaide üzerine yine taştan silindirik gövdelidir. Minare alemi XIX.yüzyılda ampir üslubunda kubbemsi olarak yenilenmiştir.

Paylaşın

Çanakkale: Ayvacık, Yeşilyurt Camii

Yeşilyurt Camii; Çanakkale’nin Ayvacık İlçesi, Yeşilyurt Köyü sınırları içerisinde yer almaktadır. Köy ulaşım araçları ile ulaşım mümkündür.

Yeşilyurt Camisi kiliseden camiye çevrilmiştir. Kilisenin ne zaman yapıldığı konusunda yeterli bir bilgiye rastlanmamıştır. Cumhuriyetin kuruluşundan sonra mübadele kapsamında Çanakkale’den Rumların ayrılmasından sonra camiye dönüştürülmüştür. Cami kareye yakın dikdörtgen planlı olup, kaba taş ve tuğladan yapılmıştır.

Üzeri ahşap bir çatı ile örtülüdür. Beden duvarları üzerinde iki sıra halinde pencereler bulunmaktadır. Bunlardan ikisi yuvarlak kemerli, biri de ikiz pencereler halinde ampir üsluptadır. Camiye çevrildikten sonra yanına dikdörtgen taş bir kaide üzerine yuvarlak gövdeli, tek şerefeli bir minare eklenmiştir. Mihrabı herhangi bir özellik taşımamaktadır

Paylaşın

Çanakkale: Ayvacık, Adatepe Camii

Adatepe Camii; Çanakkale’nin Ayvacık İlçesine bağlı Adatepe Köyü sınırları içerisinde yer almaktadır. Köy ulaşım araçlarıyla ulaşım mümkündür.

Caminin ne zaman yapıldığı konusunda kesin bir bilgi bulunmamaktadır. Bununla beraber zağanos Paşa’nın eşi tarafından yaptırıldığı söylenmektedir.

Kareye yakın dikdörtgen planlı cami kesme taş ve tuğladan yapılmış, üzeri ahşap bir çatı ile örtülmüştür. Mihrap ve minberi mukarnaslı olup, üzerlerinde rumi motifler ve bitkisel bezemeler görülmektedir.

Ayrıca haziresinde de Osmanlı taş işçiliğini yansıtan mezar taşları bulunmaktadır. Caminin altında bir de sarnıç vardır. Caminin köşesine kare kaide üzerine silindir gövdeli köfeki taşından bir minare eklenmiştir

Paylaşın

Çanakkale: Assos Antik Kenti

Assos Antik Kenti; Çanakkale’nin Ayvacık İlçesine bağlı Behramkale Köyü sınırlarında yer almaktadır. Şehir içi ulaşım araçlarıyla ulaşım mümkündür. 

Assos, antik bir liman kentidir. Aynı zamanda bir öğretim merkezi olarak bilinen Assos’ta, İlk Çağ’ın ünlü filozofu Aristoteles bir felsefe okulu kurmuş zooloji, biyoloji ve botanik konularında da önemli araştırmalar yapmıştır.

Doğu ve Batı olmak üzere iki girişi olan antik kent, eski bir volkan konisi üzerine kurulmuş olup, güneye doğru uzanan teraslar üzerindeki yapı topluluklarından oluşur. Kentin etrafını çeviren 4 km.lik surların önemli bir bölümü bugün hala ayaktadır.

Akropol’de yer alan Athena Tapınağı, Arkaik Çağ’da inşa edilmiş Anadolu’nun en eski Dor tapınaklarından biridir. Denize yönelik muhteşem manzarasının yanında bu tapınak, mimari anlamda hem Dor/ Yunan hem İon / Anadolu özelliklerini yansıtması bakımındn Ege’nin iki yakasının kültürel bir sentezini oluşturur. Akropoldeki bu tarihi kalıntılar arasında Athena Tapınağı, Edremit Körfezi’nin gün batımında büründüğü muhteşem manzaranın izlenebileceği en uygun mekandır.

Buradan denize doğru inildikçe agora (çarşı), gymnasium (düşünsel ve bedensel eğitim merkezi) tiyatro, bouleuterion (kent meclisi binası) ve nekropol (antik mezarlık) sıralanmaktadır. Antik dönemde tragedya ve komedya gibi oyunların oynandığı 4000 seyirci kapasiteli tiyatronun büyük bölümü korunmuş durumdadır. Akropolün hemen kuzey köşesinde Osmanlı Sultanı I.Murat’ın 14. yüzyılda yaptırdığı tek kubbeli cami bulunmaktadır.

Behramkale köyü sınırlarındaki Osmanlı döneminden kalma köprü tümüyle ayakta olup halen kullanılmaktadır. Assos henüz bozulmamış doğal çevresi, denizi, otel, pansiyon ve Kadırga Koyu’ndaki uzun ve temiz sahilleri ve köyü ile hemen her yaştaki ziyaretçinin isteklerine cevap verebilecek nadir bir ören yeridir.

Paylaşın

Aristo’nun İlk Felsefe Okulunun Ev Sahibi ‘Assos’

Birçok uygarlığa ev sahipliği yapmış olan Çanakkale, tarihe tanıklık etmiş şehirlerdendir ve oldukça zengin bir geçmişe sahiptir. Çanakkale’nin Ayvacık İlçesi’nde de tarihi yerlerin oldukça fazla olduğu yerlerdendir.

“Assos Antik Kenti, Larissa Antik Kenti, Tragasia, Polymedion Antik Kenti, Pionia Antik Kenti, Lamponia Antik Kenti, Kolonai Antik Kenti, Chrysa (Khrysa), Apol, Gargaron, Gargara, Amaxitos” bu tarihi yerlerdendir.

Assos Antik Kenti: M.Ö. 2000 yıllarında Lelegler tarafından kurulan kent, denizden yaklaşık 238 m. yüksekliğindeki andezit kayalık bir tepe üzerine kurulmuştur.

İlçeye bağlı Behram Köyü ile iç içe olan Asos, ünlü filozof Aristo’nun (M.Ö. 348) ilk felsefe okuluna ev sahipliği yapmıştır.

Polymedion Antik Kenti: Ayvacık Sivrice burnu batısındaki deniz kenarında küçük bir tepe üzerinde olup, kalıntıların bir kısmı günümüzde deniz altında kalmıştır. İlkçağ kenti alanında toprak, pek bol keramik kırığıyla karışıktır.

Tragasia: Tragasia Troia yarımadasının güney ucunda, Baba burnuna 15 km. uzaklıkta, Gülpınarın da 7-8 km. kuzeydoğusunda olduğu sanılmaktadır.

Tragasai Hellen diline göre Tragasa’nın yeri anlamındadır. Kentin Byzantionlu Stephanos ve Strabon’da ismi geçmesine rağmen ayrıntılı bilgiye rastlanmamaktadır. Günümüzde de kent ile ilgili kalıntı veya buluntulara rastlanmamıştır.

Larissa Antik Kenti: Larissa antik kenti, Çanakkale’nin Ezine İlçesine bağlı Taraklı köyünün bulunduğu yerde idi. Araştırmacılar Larissa’nın yerini kesin olarak belirleyememişlerdir.

Larissa’nın ismine Strabon, Plinius gibi antik tarihçiler değinmiştir.Ancak yörede arkeoloji kazıları yapılmadığından herhangi bir kalıntı ile karşılaşılmamıştır.

Pionia Antik Kenti: Pionia Troas bölgesi antik kentlerinden Pionia’ya Strabon, Pausanias,Pilinus gibi antik tarihçiler değinmişlerse de yeri tam olarak kesinlik kazanamamıştır. Pionia, Hellen dilinde “otlak yeri” anlamına gelen bir sözcüktür.

Pionia’nın bulunduğu sanılan yerlerde arkeolojik araştırmalar yapılmadığından tam bir bilgi edinilememektedir.

Lamponia ( Lamponeia) Antik Kenti: İlçeye 7 km. uzaklıkta Kozlu köyü yakınındaki Asar Tepe üzerinde kurulmuştur. Lamponia’nın bulunduğu yerde arkeoloji kazıları veya yüzey araştırmaları yapılmadığından, yöre de bitki örtüsü altında olduğundan kalıntıları yeterli bir bilgi vermemektedir.

Bununla beraber Kozlu köyünden Lamponia’ya giden yolun sonunda bazı kalıntılar olduğu da görülmektedir. Surlarla çevrelenen kentte çok sayıda kuyu ve sarnıç bulunmaktadır.

Kolonai Antik Kenti: Kolonai antik kentinin yeri de tartışmalı olup kesinlik kazanamamıştır. Thoukydides ve Xenephon’da yalnızca ismi geçen kent hakkında bilgiler çok kısıtlıdır.

Chrysa (Khrysa): Bu kentin yeri Ayvacık İlçesi Gülpınar Beldesinin 2 km. kuzeybatısında, Beşik tepe üzerinde idi. Ünlü Apollo Smintheus tapınağında bu kentte bulunmaktadır. Smintheus, Fare Tanrı demektir.

Kenti, Yunanistan’dan gelen İonlar kuşattığı zaman, gece topraktan çok miktarda tarla faresinin çıkarak askerlerin silah ve teçhizatların deri kısımlarını kemirip kopardıkları ve bu yüzden kenti kuşatan İonların savaşı kaybettiği, ünlü coğrafyacı ve seyyah Strabon tarafından yaklaşık 2000 yıl önce yazılan Geographica adlı kitapta belirtilmektedir. Lekton halkı da bir minnet göstergesi olarak bu tapınağı inşa etmiş olmalıdır.

Apollon Smintheus Mabadi: Apollon Smintheus Tapınağı, Gülpınar Beldesi’nin kuzey-batısıyla, kuzey doğusu arasında kalan vadinin başlangıç eteklerinde Bahçeler-içi olarak adlandırılan mevkide yer alır. M.Ö. 2 YY. yapıldığı anlaşılmıştır.

Gargaron: Antik ismi Gargaron olan Kü-çükkuyu’ nun tarihi M.Ö. 9. yüzyıla kadar gitmektedir. Gargara ismini de İda Dağı’nın Gargara Tepesi’nden almıştır. Gargara’dan Homeros’un İlyada Destanı’nda çok sık bahsedilmektedir.

Küçükkuyu yöresinin, tarihin her döneminde yerleşime tabi tutulduğu bilinmekle beraber ; henüz tarihi geçmişi ile ilgili ayrıntılı çalışmalar da yapılmamıştır. Bu sebeple antik Gargara şehrinin yeri de tam olarak bilinememektedir.

1998 yılında Kültür Bakanlığı tarafından Gargara’nın yeri ile ilgili bir araştırma yapılmıştır. Bu araştırma sonucunda; ilk yerinin Nusratlı Köyü’nün kuzeyindeki Kocakaya Tepe’de olduğu, daha sonra ise Arıklı Köyü’nün doğusundaki Zindan Tepe’ye taşındığı tespit edilmiştir. Her iki tepede de bu araştırma sonucunu doğrulayacak tarihi kalıntılara rastlanmıştır.

Gargara: Eski Helen dilinde ” Kaynaşan Kalabalık” demektir. Kazdağı’nın (İda) yüksek doruklarından birinde, İzmir-Çanakkale yolunun sağ tarafındaki Çaltı Köyü’nün yakınlarında çok eski zamanlarda kurulmuştur.

 Burası Eski Gargara’dır. Sonradan kent halkı biraz daha güneye denize daha yakın bir tepeye taşınmış ve Yeni Gargara kenti orada oluşmuştur. Yeni Gargara’nın da kalıntıları Arıklı Köyü yakınındaki Zindan Tepe üzerindedir.

Hamaxitos: Amaxitos’un Troia yarımadasının güney ucunda Bababurnu yakınındaki Gülpınar’ın 3-4 km. güneybatısında deniz kıyısında olduğu sanılır. Amaxitos ,Hellen dilinde “Araba Yolu” veya “Anayol” anlamında bir sözcüktür.

Antik çağın tarihi ve coğrafyası konusunda bilgiler veren Xenophon, Thoukyidides ve Strabon bu kentin yalnızca isminden söz etmekle yetinmişlerdir. Amaxitos’da kazı ve yüzey araştırması yapılmamıştır. Bunun yanı sıra herhangi bir kalıntı veya buluntu ile karşılaşılmamıştır.

Paylaşın