Asgari Ücrette Üçüncü Toplantı: Rakam Yine Gündeme Gelmedi

Asgari Ücret Tespit Komisyonu, 2025 yılında uygulanacak yeni asgari ücreti belirlemek amacıyla bugün üçüncü kez Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın ev sahipliğinde toplandı. Toplantıda asgari ücrete yapılacak zam oranı ile ilgili bir rakam gündeme gelmedi.

Haber Merkezi / Toplantı sonrası açıklama yapan TÜRK-İŞ Genel Başkan Yardımcısı Ramazan Ağar, görüşmede teklifin konuşmadığını söyleyerek dördüncü toplantıya işaret etti: Komisyon toplantısında rakam olarak yine hiçbir şey gündeme gelmedi.

İlki 10 Aralık, ikincisi 16 Aralık’ta toplanan Asgari Ücret Tespit Komisyonu, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın ev sahipliğinde 2025 yılında uygulanacak yeni asgari ücreti belirlemek amacıyla bugün üçüncü kez bir araya geldi.

TÜRK-İŞ’ten yapılan yazılı açıklamada, bugün gerçekleştirilen Asgari Ücret Tespit Komisyonu 3’üncü toplantısında 2025 yılı için geçerli olacak asgari ücret konusunda taraflarca herhangi bir rakamın dile getirilmediği belirtildi.

Açıklamada, “Bunun üzerine toplantının ardından TÜRK-İŞ’te bir araya gelen TÜRK-İŞ Asgari Ücret Tespit Komisyonu Üyeleri, işçi kesiminin talep ettiği rakamı belirleyerek TÜRK-İŞ Başkanlar Kuruluna sunmuştur. Kamuoyunun rakamların açıklanması konusundaki beklentileri dikkate alınarak bugün saat 16.00’da TÜRK-İŞ Başkanlar Kurulu salonunda yapılacak basın toplantısında işçi kesiminin talep ettiği rakam kamuoyuyla paylaşılacaktır” denildi.

Toplantı sonrası açıklama yapan TÜRK-İŞ Genel Başkan Yardımcısı Ramazan Ağar, görüşmede teklifin konuşmadığını söyleyerek dördüncü toplantıya işaret etti: Komisyon toplantısında rakam olarak yine hiçbir şey gündeme gelmedi.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, sosyal medya hesabından, Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun üçüncü toplantısına ilişkin açıklama yaptı.

Asgari Ücret Tespit Komisyonu çalışmalarının uzlaşı ve istişare zemininde yürütüldüğünü belirten Işıkhan, “Bugün gerçekleştirdiğimiz 3’üncü toplantıda, işçi ve işveren temsilcilerimiz ile bakanlığımızda bir araya geldik. 2025 yılında geçerli olacak asgari ücreti belirleme sürecinde hem çalışanlarımızın refahını artırarak enflasyona ezdirmeyecek hem de işverenlerimizin rekabet gücünü koruyacağız” değerlendirmesinde bulundu.

“Sefalet ücreti istemiyoruz”

DİSK Başkanı Arzu Çerkezoğlu Asgari Tespit Komisyonu toplantısının yapıldığı Çalışma Bakanlığı önünde açıklama yaptı. Asgari ücret başta olmak üzere bütün ücretlerin hayat pahalılığı karşısında eridiğini ifade eden Çerkezoğlu, “Zengini daha zengin yapan bu düzen değişmeden enflasyon gerçek anlamda düşürülmeden bu masadan çıkacak herhangi bir rakamın işçinin, emekçinin geçim derdini çözemeyeceği çok açık” dedi.

Çerkezoğlu şöyle konuştu: “Herkes asgari yaşasın. Asgari ücretli olsun. İşte bu düzene itiraz etmek için bugün Çalışma Bakanlığı önündeyiz. Buradan bir kez daha ifade ediyoruz. Aileleriyle birlikte milyonlarca işçi, emekçi, emekli bu ülkenin tüm değerlerini üretenler geçinemiyoruz. Asgari ücret başta olmak üzere bütün ücretler, her gün hayat pahalılığı karşısında eriyip gidiyor. Her gün alım gücümüz daha fazla düşüyor.

Bugün ne masada konuşulanlar, ne masada ifade edilmeyen rakamlar ne de biz hakemiz söylemiyle sorumluluktan kaçmaya çalışan hiç bir gerçekliği olmayan iktidar tutumları bütün bunlar işçinin, emekçinin karnını doyurmuyor. Bir kez daha Çalışma Bakanlığının önünde altını kalın çizgilerle çizerek söylüyoruz. Geçinemiyoruz, geçinemiyoruz, geçinemiyoruz. Sefalet ücreti istemiyoruz! Sefalet ücreti istemiyoruz! Sefalet ücreti istemiyoruz! Geçinemiyoruz… Geçinemiyoruz… Geçinemiyoruz…”

Asgari ücret konusunda işveren tarafı, 2025 yılında enflasyon oranını azaltmak için asgari ücret rakamında en fazla yüzde 30 artış olması gerektiğini görüşünde. İşçilerse yüzde 50’lik bir artışı dahi yetersiz görüyor. Mevcut tabloda 2024 yılı için asgari ücret, bir işçi için aylık brüt 20 bin 2 lira 50 kuruş, vergiler ve kesintiler düşürüldüğünde ise 17 bin 2 lira 12 kuruş. İşveren maliyeti ise 23 bin 502 lira 94 kuruş.

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre yıllık enflasyon Kasım itibariyle yüzde 47’nin üzerinde bulunuyor. Bu da asgari ücretin 11 ayda yüzde 47 eridiği anlamına geliyor. Sene sonu enflasyon beklentisi de son tahminlere göre yüzde 45 civarında. Yeni asgari ücret için konuşulan rakamlar ise 21-24 bin dolayında değişiyor. Bu rakamlar için en az yüzde 25 en fazla yüzde 41 zam yapılması gerekiyor.

Paylaşın

Asgari Ücrette İkinci Toplantı: Yine Rakam Konuşulmadı

“Asgari Ücret Tespit Komisyonu” toplantısı sonrası açıklamalarda bulunan TÜRK-İŞ Genel Başkan Yardımcısı Ramazan Ağar, “Sürecin uzayacağını zannetmiyorum, üçüncü toplantıda biteceğini düşünüyorum” dedi ve ekledi:

Haber Merkezi / “Toplantıdan önce de bu rakamın belirlenmesini istiyoruz. Biz para veren değil isteyen tarafız ve rakam söylersek altında kalabiliriz. Günün şartlarına göre milyonlarca asgari ücretlinin insanca yaşayabileceği bir rakam istiyoruz. İktidar neden rakam söylemiyor onun takip edilmesini istiyoruz.”

Asgari Ücret Tespit Komisyonu, 2025 yılında geçerli olacak asgari ücreti belirleme çalışmaları kapsamında bugün ikinci toplantısını yaptı. 50 dakika süren toplantının ardından açıklamada bulunan TÜRK-İŞ Genel Başkan Yardımcısı Ramazan Ağar, şu ifadeleri kullandı:

“Komisyon olarak, insanların enflasyonu, mutfağını, çocuklarını, ihtiyaçlarını karşılayamadığını söyledik. Hiçbir yaptırım gücümüz olmadığını söyledik. Kamouyunda tartışılması için rakam istedik ancak rakam açıklanmadı. ‘TİS’te rakam getiriyorsunuz zaten’ dediler. Elbette getiriyoruz çünkü TİS pazarlık ve müzakere masası. Asgari ücret pazarlık masası değil. TİS görüşmeleri aylarca sürer.

Sayın Hazine ve Maliye Bakanı, ‘Kötü günler geride kaldı’ diyor. O zaman gelecek güzel günlerden asgari ücretli vatandaşlarımız da faydalansın. Önümüzdeki hafta Çalışma Bakanlığı üçüncü görüşme için tarih bildirecek. Henüz belli değil.

İşçilerimiz, resmî komisyon üyelerimiz, birinci toplantıda da nasıl geçinemediklerini anlattılar. Görüşlerini bildirdiler. Benim söylediklerim de arkadaşlarımızı görüşleri. Arkadaşlarımız bize yazılı olarak da asgari ücret taleplerini iletecekler.

Sürecin uzayacağını zannetmiyorum, üçüncü toplantıda biteceğini düşünüyorum. Toplantıdan önce de bu rakamın belirlenmesini istiyoruz. Biz para veren değil isteyen tarafız ve rakam söylersek altında kalabiliriz. Günün şartlarına göre milyonlarca asgari ücretlinin insanca yaşayabileceği bir rakam istiyoruz. İktidar neden rakam söylemiyor onun takip edilmesini istiyoruz.”

Komisyon kaç kişiden oluşuyor, işlevi ne?

Asgari ücret; işçi, işveren ve hükümetten beşer temsilci olmak üzere 15 kişiden oluşan bir komisyon tarafından belirleniyor. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın belirlediği üyelerden birinin başkanlık ettiği komisyon, oy çokluğuyla asgari ücret miktarına karar veriyor.

On beş kişilik komisyonda işveren tarafını Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK), işçi tarafını ise en fazla üyeye sahip konfederasyon Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu (TÜRK-İŞ) temsil ediyor.

SGK verilerine göre, asgari ücretle asgari ücretin iki katı arasında ücretle çalışanların sayısı ise 13 milyona ulaşıyor. Asgari ücret ayrıca; kıdem tazminatı, işsizlik maaşı, GSS primleri, askerlik ve doğum borçlanması, isteğe bağlı sigorta primleri ve rapor ücretleri gibi birçok başka kalemi de ilgilendiriyor. Bu yönleriyle asgari ücretin artık toplumun tamamını etkilediği vurgulanıyor.

TÜRK-İŞ’in masadaki beş temsilcisinden dördünü işçiler oluşturdu. Ramazan Ağar başkanlığındaki heyette bu yıl aşçı, kuaför, taşeron işçi ve basın mensupları bulundu.

AK Parti Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başta olmak üzere hükümet yetkilileri ve ekonomi yönetimi, asgari ücretin enflasyona ezdirilmeyeceğini söylüyor. TÜRK-İŞ ise resmî enflasyon oranı ve çevresinde süren tartışmaların “anlamsız” olduğu yorumunu yapıyor.

3 Aralık’ta basın mensuplarının sorularını yanıtlayan TÜRK-İŞ Başkanı Ergün Atalay ise “Ne gerçekleşen enflasyon ne gelecek enflasyon… Bunların hiçbirini kabul etmiyoruz” dedi. Atalay, asgari ücretin seviyesine yönelik bir açıklama olmayacağını, işveren ve hükümetin teklifini görmeden bir değerlendirme yapmayacaklarını söyledi.

DİSK Araştırma Merkezi’nin 2025 raporuna göre, asgari ücretin büyümeden aldığı pay giderek düşüyor. Rapora göre, 1974’te kişi başına Gayrisafi Yurtiçi Hasıla’nın yüzde 80,6’sı düzeyinde olan asgari ücret, 2024 yılında kişi başına gelirin yüzde 46,5’ine düştü.

Hem hükümet temsilcileri hem de işveren ve işçi sendikaları şu ana dek net bir zam oranı söylemekten kaçındı. Ancak geçtiğimiz günlerde basına yansıyan çeşitli kulis haberlerinde, işveren temsilcilerinin “ortalama enflasyon” önerisiyle masaya oturacağı iddia edildi.

Basında yer alan tahminlere göre 2024 enflasyonu ile 2025 yılı için öngörülen enflasyon oranlarının ortalaması dikkate alınarak, yüzde 44 ile yüzde 21 ortalamasında, yani yüzde 32,5’lik zam teklif edilecek.

DİSK-AR Asgari Ücret Araştırması 2025 raporuna göre, asgari ücretin Temmuz 2024’te yeniden artırılmaması nedeniyle asgari ücretin alım gücü, enflasyon karşısında ciddi biçimde eridi. Hesaplamalara göre 2024 yılında asgari ücretlinin alım gücü kaybı 55 bin TL’ye yakın oldu.

TÜRK-İŞ’in hesaplamasına göre, dört kişilik bir ailenin aylık en düşük gıda harcamasını belirleyen açlık sınırı 20 bin 562 lira oldu. Gıda ile birlikte tüm temel ihtiyaçların dahil edildiği yoksulluk sınırı ise 66 bin 976 liraya yükseldi.

Paylaşın

“Asgari Ücret” Toplantısı Sona Erdi: Rakam Konuşulmadı

Asgari Ücret Tespit Komisyonu toplantısı sonrası açıklamada bulunan Türk-İş Başkan Yardımcısı Ramazan Ağar, “Rakam vermemize gerek yok, işveren bize rakam sunsun biz kabul edip etmediğimizi söyleyelim” dedi.

Asgari Ücret Tespit Komisyonu, 2025’te geçerli olacak asgari ücreti belirleme çalışmaları kapsamında ilk toplantısı bugün saat 16.00’da Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nda gerçekleştirildi.

On beş kişilik komisyonda işveren tarafını Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK), işçi tarafını ise en fazla üyeye sahip konfederasyon olan Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu (TÜRK-İŞ) temsil ediyor. TÜRK-İŞ’in masadaki beş temsilcisinden dördünü işçiler oluşturdu.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, toplantının açılışında yaptığı açıklamada şunları söyledi: “Asgari Ücret Tespit Komisyonu olarak;  1 Ocak 2025 tarihinden itibaren geçerli olacak asgari ücreti belirlemek üzere, bugün itibarıyla çalışmalarımızı başlatıyoruz. Komisyon görüşmeleri neticesinde tespit edilecek asgari ücretin, çalışma hayatının tüm paydaşları ve ülkemiz için hayırlara vesile olmasını temenni ediyorum. Çalışmalarımızı yürütecek olan komisyon üyelerimize de yapacakları çalışmalar için şimdiden teşekkür ediyorum.

Bildiğiniz gibi; işçi ve işveren temsilcileri ile birlikte belirlenen asgari ücret, genel bir  ücret seviyesini değil çalışanlara ödenebilecek minimum ücreti ifade etmektedir. Asgari ücretin belirlenmesi sürecinde özellikle; üç taraflı sosyal diyalog mekanizmasıyla  hareket ediyoruz. İşçi temsilcilerinin görüşlerini değerlendiriyoruz. İşveren temsilcilerinin görüşlerini dinliyoruz. Hükümet temsilcileri olarak, adalet terazisini dengede tutuyoruz.

Enflasyon oranı, vatandaşın satın alma gücü, işgücü piyasalarının ihtiyaçları, ekonomik büyüme, istihdamın korunması ve  artırılması gibi ekonomik ve sosyal koşulları detaylı şekilde analiz ederek, hem işçi  hem de işveren taraflarının memnuniyetini gözeten, adil bir asgari ücret belirlenmesini ümit ediyoruz.

Bu toplantılar sadece bir ücret belirleme meselesi değil, emeğin ve  sermayenin birlikte güçlendiği bir dengeyi kurma çabasıdır. Bizim vizyonumuzda alın teri kutsaldır, sermaye ise kalkınmanın motor gücüdür. İkisini bir araya getirmek, sadece ekonomik büyümeyi değil, aynı zamanda toplumsal dayanışmayı ve  refahı da beraberinde getirecektir. İşçinin emeğiyle, işverenin yatırım gücünü aynı potada birleştiren bir düzen,  Türkiye’nin, kalkınma sürecinin de en güçlü hareket noktası olacaktır.

Bildiğiniz gibi; geleneksel anlayışta; işçinin alın teri ile sermayenin bir mücadele ve çatışma içinde  olduğu varsayılır. Ancak bu varsayım, hem günümüz dünyasının gerçeklerini hem ülkemizin kalkınma  ideallerini hem de kadim medeniyetimizin emeğe bakışını yansıtmaktan uzaktır. Bizler, alın teri ile sermayeyi karşı karşıya getiren bu çatışmacı anlayışı reddediyor;  emeğin değer gördüğü, alın teriyle sermayenin birbirini tamamladığı bir sistemi inşa  etmeyi hedefliyoruz. Çünkü Türkiye’nin büyük kalkınma hamlesini, ancak ve ancak işçi ve işverenin el ele  verdiği, aynı hedef doğrultusunda yürüdüğü bir düzenle gerçekleştirebiliriz.

Çalışanların emeğine saygı göstermenin ön şartı; insana yakışır işlerin, adil çalışmanın ve adil  ücret politikasının geliştirilmesine bağlıdır. İşverenlerin en önemli sorumluluğu; emeğin karşılığını adil bir şekilde vermektir. Yani bir çalışan, ortaya koyduğu çaba ve kattığı değer ölçüsünde karşılık almalıdır. Adil ücret ile çalışanların motivasyonu artarken aynı zamanda yükselen verimlilik ve  üretkenlik sayesinde; işletmenin, sektörün ve nihayetinde ülkemizin kazancı artar.

Bu duygu ve düşüncelerle; Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun toplantıları sonunda belirlenecek olan, 2025 yılı asgari ücretin, şimdiden aziz milletimize ve ülkemize hayırlar getirmesini temenni ediyor, bu  sürece katkı sunacak tüm komisyon üyelerine tekrar teşekkür ediyorum. Çalışanlarımızın refahını artıran, işverenlerimizin rekabet  gücünü koruyan ve ülkemizin ekonomik istikrarını ve sosyal kalkınmasını güçlendiren  süreci hep birlikte yürüteceğimize inanıyorum.”

“Geçim şartları her geçen gün ağırlaşmakta”

İşçi kesimi adına toplantının açılışında konuşan TÜRK-İŞ Genel Başkan Yardımcısı Ramazan Ağar, “TÜRK-İŞ, asgari ücretin belirlenmesi sürecinde işçi tarafı olarak bu komisyonda, işçilerin taleplerini ve yaşadıkları zorlukları dile getirmek sorumluluğunu taşımaktadır. Bu sorumluluk tarihi bir sorumluluktur. Çünkü asgari ücret milyonlarca işçinin ve ailesinin yaşam şartlarını doğrudan etkileyen, bu nedenle son derece önemli olan temel geçim kaynağıdır” dedi.

“Madem işçi tarafı olarak bu masada müzakere yapmak için bulunuyoruz ve milyonlarca insanın adına konuşacağız, o zaman çok dikkatli ve adil olmak gerekir. Adil olmak için de hesabı iyi yapmak gerekir” diyen Ağar, şöyle konuştu:

“Geçmiş yıllarda birçok kez emekçiyle, işçiyle uzlaşı sağlanmadan belirlenen asgari ücretin toplumu getirdiği yaşam şartları ortadadır. Bu nedenle sayın komisyona, bu yıl gerçekçi ve sürdürülebilir bir asgari ücret belirlenmesi için, işçinin sesini duyarak, dikkate alarak, hesap yapmanın önemini vurgulamak istiyorum.

Birçoğumuz her sabah daha gün ağarmadan erkenden evimizden ayrılıp işimize gidiyoruz, alın terimizle yaşam mücadelesi veriyoruz. Hepimizin temel amacı; ailelerimize daha iyi bir yaşam sağlamak, çocuklarımızın eğitim ve sağlık ihtiyaçlarını karşılamak ve onlara güvenli bir gelecek sunmaktır. Ancak, bugünkü yaşam şartlarına baktığımızda, mevcut asgari ücretle geçinmenin ne kadar zor olduğunu, hatta imkânsız hale geldiğini görüyoruz.

Öncelikle, yaşam maliyetleri sürekli artmaktadır. Gıda, barınma, ulaşım, sağlık ve eğitim gibi temel ihtiyaçlarımızın maliyeti son yıllarda ciddi şekilde yükselmiştir. Ücretlerimiz, bu artışları karşılayacak düzeyde değilken her geçen gün geçim sıkıntılarımız daha da derinleşmektedir. Enflasyon oranları bir yana, temel ihtiyaçlarımızı bile karşılamak güçleşmiştir. Ne enflasyon oranlarının ne mevcut geçim koşullarının sorumlusu işçi değildir. Bu hesapta işçi, canını dişine takıp emeğini ortaya koyandır. Ülkemizin ekonomik durumu ve büyüme oranları göz önünde bulundurulmalıdır.

Biz işçiler, ülkemizin ekonomik büyümesine doğrudan katkıda bulunuyoruz. Üretimdeki ve verimlilikteki artış, bizlerin özverili çalışmalarının sonucudur. Ülkedeki ekonomik büyümenin adil paylaşılması, emeğimizin hak ettiği değeri bulması için asgari ücretin alım gücünün insana yakışır bir yaşamı karşılaması gerekmektedir. Halen ele geçen net asgari ücret günlük 667 TL’dir. Önemli olan asgari ücrete hangi oranda zam yapılacağı değildir. 2025 yılında geçerli olacak asgari ücretin satın alma gücü ne olacaktır?

Asgari ücret mevzuatta şu şeklide tanımlanmaktadır: ‘İşçinin gıda, konut, giyim, sağlık, ulaşım ve kültür gibi zorunlu ihtiyaçlarını günün fiyatları üzerinden asgari düzeyde karşılamaya yetecek ücret…’ Sözün özü, asgari ücret tespitinde öncelikle dikkate alınması gereken husus, çalışanların geçim şartlarıdır. Geçim şartları her geçen gün ağırlaşmaktadır. Enflasyon artmasın diye, temmuzda asgari ücrete ara zam yapılmadı.

Fiyatlar yükselmeye devam etti. Asgari ücrete ara zammın yapılmadığı Temmuz ayında, elektrik ve doğal gaza yüzde 38 zam yapıldı. Enflasyonun nedeni asgari ücret değildir. Çalışanlar enflasyonun mağdurudur. Asgari ücretin alım gücünde son 20 yılda artış olduğu söylenmektedir. Ama geldiğimiz noktada bir günlük asgari ücretle bir kilo et bile almak mümkün değildir. Başta gıda fiyatları ve kira olmak üzere birçok temel mal ve hizmetin fiyatındaki artış devam etmektedir. Milyonlarca ücretli çalışan yetersiz ücret nedeniyle borç içindedir.

Asgari ücret konusunda herkes bir rakam telaffuz etti, temennilerini dile getirdi. Bu dönemde TÜRK-İŞ olarak bir rakam söylemedik. Biz asgari ücretin tespitinde temel alınması gereken şartları işaret ettik. TÜRK-İŞ Konfederasyonu olarak komisyona, her sene olduğu gibi dersimizi çalışmak bir yana yine ezber edip geldik.

Çünkü 37 yıldır her ay, bakın her yıl demiyorum, her ay düzenli olarak yaptığımız açlık ve yoksulluk sınırı araştırmamızı kamuoyuyla paylaşıyoruz. Çalışanların geçim koşullarını ortaya koymak ve temel ihtiyaç maddelerindeki fiyat değişikliğinin aile bütçesine yansımalarını belirlemek amacıyla yapıyoruz. Ülkemizde en az 8 milyon asgari ücretle çalışanın olduğu unutulmamalıdır. Toplumun çoğunluğu açlık sınırının altında kalan ücretle yaşamaya mahkum edilmesi kabul edilemez.

Emeğiyle alın teriyle çalışan emekçi açlığa yoksulluğa mahkum edilmiş yardıma muhtaç hale gelmiştir. Toplumda adalet ancak insanların yardıma muhtaç olmadığı bir sistemde mümkün olabilir. TÜRK-İŞ olarak toplumun girdiği bu darboğazı 20 Ekim’de Ankara’da gerçekleştirdiğimiz eylemle ortaya koyduk. 150 bin emekçinin katıldığı eylemde sesimizi duymayanlara, hep birlikte ‘Zordayız geçinemiyoruz’ dedik. Biz işçiler, asgari ücretin belirlenmesi sürecinde dikkate alınması gereken tüm bu şartların adil bir şekilde değerlendirilmesini talep ediyoruz.

Ekonomik olarak sürdürülebilir bir yapıya sahip olması için dengeli bir ücret politikası geliştirilmelidir. Hepimiz, insan onuruna yakışır bir yaşam sürmek, ailelerimize güvenli bir gelecek sunmak istiyoruz. Asgari ücret çalışmalarında belirleyici olan hükümetin asgari ücrete olan yaklaşımı ve bakış açısı bu yönde olmalıdır. Beklentimiz; asgari ücretin pazarlık konusu yapılmadan, insanca yaşamaya yetecek bir tutarda tespit edilmesidir. İşçi kesimi olarak komisyon çalışmalarına katkımız bu çerçeve içinde mümkün olacaktır.”

“Herhangi bir rakam konuşulmadı”

Yaklaşık 1 saat süren toplantının ardından basın mensuplarına açıklamalarda bulunan TÜRK-İŞ Genel Başkan Yardımcısı Ramazan Ağar, toplantıda herhangi bir rakam konuşulmadığını söyledi.

“Ülkemizin ekonomisine katkı sunan insanlarımızın ücretlerinin yükselmesi lazım” diyen Ağar, “İnsanlarımız ev kiralarını veremez hale geldi. Biz ülkemizi milletimizi seviyoruz. Bizi de sevsinler. Yüzümüz asık kalmasın. Önümüzdeki toplantıda bir ücret belirlenirse ona göre hareket edelim” ifadelerini kullandı.

Ağar, ellerini zayıflatacağı için rakam söylemediklerini aktararak, “Rakamı hükümetten veya işverenden bekliyoruz” dedi. Ağar, ikini toplantının 16 Aralık Pazartesi günü saat 14.00’te gerçekleştirileceğini bildirdi. Ağar ayrıca bu yıl büyük ihtimalle üçüncü toplantıda kararın açıklanacağını düşündüklerini belirtti.

Asgari ücret nasıl belirleniyor?

Asgari ücreti, yasa gereği işçi, işveren ve hükümetten beşer temsilci olmak üzere 15 kişiden oluşan Asgari Ücret Tespit Komisyonu belirliyor. Komisyon, yeni asgari ücreti belirleme çalışmaları kapsamında aralık ayında belirlenen tarihlerde toplanıyor.

Bakanlığın belirlediği üyelerden birinin başkanlık ettiği komisyon, en az 10 üyenin katılımıyla toplanıp oy çokluğuyla karar veriyor. Oyların eşitliği halinde ise başkanın bulunduğu tarafın çoğunluğu sağladığı kabul ediliyor.

Asgari ücret, halen bir işçi için aylık brüt 20 bin 2 lira 50 kuruş, vergiler ve kesintiler düştüğünde net 17 bin 2 lira 12 kuruş olarak uygulanıyor.

Asgari ücretin işverene toplam maliyeti, bir işçi için 23 bin 502 lira 94 kuruş. Bunun 20 bin 2 lira 50 kuruşunu brüt asgari ücret, 3 bin 100 lira 39 kuruşunu sosyal güvenlik primi, 400 lira 5 kuruşunu işveren işsizlik sigorta fonu oluşturuyor.

Paylaşın

Asgari Ücrete Yüzde 34 Zam: 11 Bin 402 Lira

Asgari ücrete yapılacak ara zammı belirlemek için üçüncü kez toplanan Asgari Ücret Tespit Komisyonu, asgari ücretin 1 Temmuz itibarıyla net 11 bin 402 liraya yükseltilmesini kararlaştırdı.

Haber Merkezi / Asgari Ücret Tespit Komisyonu, asgari ücrete yapılacak ara zammı belirlemek için bugün saat 11:00’de üçüncü kez toplandı. Toplantıda asgari ücretin 2023’ün ikinci yarısında yüzde 34 zamla net 11 bin 402 lira olması kararlaştırdı.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, toplantıya ilişkin şu açıklamayı yaptı: Asgari ücreti hem işçimizi koruyacak hem de yatırımların devamını sağlayacak şekilde belirleyeceğiz. Asgari ücret çalışmalarımız işçi ve işveren taraflarının uzlaşmasıyla sonuçlanmıştır. 2023’ün ikinci yarısında asgari ücret brüt 13 bin 414 liradır. Net ücret ise 11.402 lira olarak belirlenmiştir. Asgari ücrete uygulanan 400 liralık desteği önümüzdeki aylarda 500 lira olarak uygulamaya devam edeceğiz.

“İstihdamı gözeten bu rakama evet demenin memnuniyeti içindeyim”

Bakan Işıkhan’dan sonra söz alan Türkiye İşveren Sendikası (TİSK) Başkanı Özgür Burak Akkol ise şu açıklamayı yaptı: Bugün çok kıymetli bir kararı paylaşmak için bir aradayız. Yeni asgari ücretin hayırlı olmasını diliyoruz. Bu mutabakatta başlı başına özverili bunun altını çizmek istiyorum. Her paydaşlarımızın faydası için azami gayret gösterdik. Dengeli bir rakam için çalıştık. Bugün bütün imkanlarımızı zorlayarak hem çalışanlarımızı hem işletmelerimizi hem de istihdamı gözeten bu rakama evet demenin memnuniyeti içindeyim.

“Pazardaki, marketteki fiyatların kontrol altına alınması temennimiz”

TÜRK-İŞ Genel Başkanı Ergün Atalay, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a teşekkür ederek, “13 gündür taraflar yoğun bir çalışma yapıyor. Bugün son noktaya geldik bakan bey rakamı açıkladı. Bugün geldiğimiz noktada yüzde 34 bir zam var. İnşallah enflasyon belli bir noktaya gelir de alım gücümüz korunur. Pazardaki, marketteki fiyatların kontrol altına alınması temennimiz. Yoksa bu zamların anlamı kalmıyor” ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz da “Süreci ortak akıl, istişare ve uzlaşı ile neticelendiren işçi ve işveren temsilcilerimize teşekkür ediyorum,” ifadelerini kullandı.

Dün yapılan ikinci toplantının ardından TÜRK-İŞ Genel Mali Sekreteri Ramazan Ağar, işveren veya hükümet tarafından bir rakamın ortaya konulmadığını söylemişti. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan ise asgari ücretin belirlenmesi üzerine çalışmaların devam edeceğini ifade etmişti.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, dün TÜRK-İŞ Genel Başkanı Ergün Atalay’la AK Parti Genel Merkezi’nde görüşmüş Atalay bu görüşmenin ardından Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’na geçmişti. Bakanlıktaki toplantıda, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, Atalay ve TİSK Başkanı Özgür Burak Akkol ile bir araya gelmişti.

Asgari ücret, bir işçi için aylık brüt 10 bin 8 lira, vergiler ve kesintiler düştüğünde net 8 bin 506 lira 80 kuruş olarak uygulanıyordu. Asgari ücretin işverene toplam maliyeti, bir işçi için 11 bin 759 lira 40 kuruştu. Bunun 10 bin 8 lirasını brüt asgari ücret, 1551 lira 24 kuruşunu sosyal güvenlik primi, 200 lira 16 kuruşunu işveren işsizlik sigorta fonu oluşturuyordu.

Seçim öncesinde asgari ücrete verileceği vaat edilen 500 dolar sınırının altında kaldı. Eski Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin asgari ücretin 500 dolardan az olmayacağını açıklamıştı. Seçim sonrası ise bu vaat gerçekleşmedi. Yeni asgari ücret tutarı olan 11 bin 402 lira şu anda 482 dolar yapıyor.

Paylaşın

“Asgari Ücret” İçin İkinci Toplantı Sona Erdi: Rakam Konuşulmadı

Asgari Ücret Tespit Komisyonu, Temmuz ayından itibaren geçerli olacak yeni asgari ücretin belirlenmesi için yaptığı ikinci toplantı sona erdi. Komisyonun bu hafta üçüncü kez toplanacağı belirtildi. Komisyon, ilk toplantısını 13 Haziran’da yapmıştı.

Haber Merkezi / Asgari Ücret Tespit Komisyonu, asgari ücrete yapılacak ara zam oranını belirleme çalışmaları kapsamında 2’nci kez toplandı.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nda düzenlenen toplantıya, Çalışma Genel Müdürü Sadettin Akyıl, işçi kesimini temsilen Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu Genel Mali Sekreteri Ramazan Ağar ve işveren kesimini temsilen Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu Genel Sekreteri Akansel Koç katıldı. Toplantı, yaklaşık 2 buçuk saat sürdü.

Asgari Ücret Tespit Komisyonu, ilk toplantısını Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nda yapmıştı. Toplantıya bakanlığı temsilen Çalışma Genel Müdürü Sadettin Akyıl, işçi tarafını temsilen Türk-İş heyeti temsilcisi Türkiye Haber-İş Sendikası Başkanı Veli Solak, işveren tarafını temsilen ise Türkiye İşveren Sendikası Konfederasyonu (TİSK) Genel Sekreteri Akansel Koç katılmıştı. Toplantı, yaklaşık 1 saat 15 dakika sürmüştü.

Türk-İş Genel Mali Sekreteri Ramazan Ağar, toplantı sonrası açıklamalarda bulundu. Bu hafta üçüncü toplantının yapılacağını söyleyen Ağar’ın açıklamaları şöyle:

“Uzun uzun görüşmeler yaptık. Çalışma hayatı ile ilgili görüşmeleri sunduk. Rakam olarak bir yere gelinmedi. Bu hafta içerisinde üçüncü defa komisyon olarak bir araya geleceğiz. Komisyonda bir karara vardıktan sonra Cumhurbaşkanımız açıklama yapar diye düşünüyorum. Bayramdan önce rakam konusunda bir karar verilir diye düşünüyorum.

Şu anda 500 dolar karşılığı rakamını o dönem bakanımız söylemişti. Türk parası olarak görüşüyoruz, dolar üzerinden pazarlık yapmıyoruz. Günün şartlarına göre, insanların alım gücünün artmasını istiyoruz. 500 dolar üzerinden değil, günün şartlarına göre pazarlık yapılacak. Bu hafta sonuçlanacağını düşünüyoruz.”

“Kafamızdaki rakam olmazsa muhalefet şerhimizi koyarız. Gönlümüz üçlü olarak kararın alınması ” diyen Ağar, işveren ya da hükümet tarafından bir rakamın masaya gelmediğini söyledi.

Toplantı ile doğrudan yedi milyondan fazla çalışanı ilgilendiren yeni asgari ücret rakamıyla ilgili süreç de resmen başlamış olacak. Asgari ücret, toplam çalışanların yüzde 49’unu, özel sektörde çalışanların da yüzde 70’ini ilgilendiriyor.

Ocak’ta asgari ücrete cumhuriyet tarihinin en yüksek artışı yapılmış, yüzde 54,66 zam ile net 8 bin 506 liraya yükselmişti. Asgari ücret, bir işçi için aylık brüt 10 bin 8 lira, vergiler ve kesintiler düştüğünde net 8 bin 506 lira 80 kuruş olarak uygulanıyor.

Asgari ücretin işverene toplam maliyeti, bir işçi için 11 bin 759 lira 40 kuruş. Bunun 10 bin 8 lirasını brüt asgari ücret, 1551 lira 24 kuruşunu sosyal güvenlik primi, 200 lira 16 kuruşunu işveren işsizlik sigorta fonu oluşturuyor.

Yoksulluk sınırının dörtte biri

Birleşik Kamu İş’in mayıs ayı Açlık-Yoksulluk Araştırması’na göre dört kişilik bir ailenin açlık sınırı 11 bin 810, yoksulluk sınırı ise 31 bin 152 lira seviyesinde bulunuyor.

Türk-İş verilerine göre ise mayıs ayında açlık sınırı 10 bin 362 TL’ye yükselirken, yoksulluk sınırı 33 bin 752 liraya ulaştı. Böylece, açlık sınırı mevcut asgari ücretin en az bin 856 TL üzerine çıkarken yoksulluk sınırı asgari ücretin neredeyse dört katını buldu.

Yoksulluk sınırı saptanırken ortalama dört kişilik bir ailenin standart bir yaşam sürebilmeleri için gerekli olan ihtiyaçlar belirlenerek hesaplama yapılıyor. Açlık sınırı için ise minimum kalori ve minimum maliyet hesaplanıyor.

Asgari ücretle ilgili işçi temsilcilerinin gündemini yüksek enflasyon ve artan kurlar karşısında alım gücündeki düşüş oluşturuyor.

Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) verilerine göre mayıs ayında aylık enflasyon yüzde 0,04 ile neredeyse yerinde sayarken, yıllık enflasyon yüzde 40’ın (yüzde 39,59) altına geriledi. Enflasyonun düşüşünde, Karadeniz’de keşfedilen doğal gazın seçim yatırımı olarak mayıs ayında bedava verilmesi nedeniyle TÜİK’in bu kalemi hesaplamada sıfır alması etkili oldu.

TÜİK’in resmi enflasyonu olması gerektiğinden düşük hesapladığına dair tartışmalar uzun süredir devam ediyor. Bağımsız akademisyenlerin oluşturduğu Enflasyon Araştırma Grubu (ENAG) ise mayıs ayına ilişkin enflasyonu doğalgaz fiyatının değişmediği varsayımıyla aylık yüzde 7,35, yıllık yüzde 109,01 olarak açıkladı.

Enflasyonun daha düşük hesaplanması üzerinden asgari ücretin de bu düşük hesaplama ile daha düşük belirlenmesi gibi bir durum ortaya çıkıyor.

Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK), geçen hafta TÜİK’in gerçek enflasyon rakamlarını gizlediği gerekçesiyle Kurum’un İstanbul Bölge Müdürlüğü önünde bir eylem yaptı.

Yapılan basın açıklamasında, iktidarın baskısına dikkat çekilerek, “On milyonlarca insanımızın geliri, işte bu baskı altına alınmış TÜİK enflasyonuna göre belirlenecek. Tezgâhın farkındayız. TÜİK’in düşük enflasyonuna göre ücretleri artırıp sonra da ‘Milleti enflasyona ezdirmedik, ezdirmeyeceğiz’ diye politik nutuklar atacaklar.

Özetle Türkiye İstatistik Kurumu hayatın gerçeklerini sahte enflasyon rakamlarının arkasına saklayarak politikacıların iktidar sahiplerinin emrinde bir araç olarak kullanılmaya, emekçilerin ve emeklilerin karşısında durmaya devam ediyor” denildi.

Asgari ücret, bir işçi için aylık brüt 10 bin 8 lira, vergiler ve kesintiler düştüğünde net 8 bin 506 lira 80 kuruş olarak uygulanıyor. 27 Avrupa ülkesi arasında Türkiye 13 Haziran itibarıyla, Arnavutluk’un ardından en düşük asgari ücreti veren ikinci ülke konumunda.

Paylaşın

“Asgari Ücret” İçin İkinci Toplantı 19 Haziran’da

Asgari Ücret Tespit Komisyonu, Temmuz ayından itibaren geçerli olacak yeni asgari ücretin belirlenmesi için yapacağı ikinci toplantı Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın ev sahipliğinde 19 Haziran Pazartesi günü gerçekleştirecek.

Haber Merkezi / Toplantıda işçi kesimini Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu( TÜRK-İŞ), işveren kesimini temsilen Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK) temsil edecek.

Asgari Ücret Tespit Komisyonu, ilk toplantısını Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nda yapmıştı. Toplantıya bakanlığı temsilen Çalışma Genel Müdürü Sadettin Akyıl, işçi tarafını temsilen Türk-İş heyeti temsilcisi Türkiye Haber-İş Sendikası Başkanı Veli Solak, işveren tarafını temsilen ise Türkiye İşveren Sendikası Konfederasyonu (TİSK) Genel Sekreteri Akansel Koç katılmıştı. Toplantı, yaklaşık 1 saat 15 dakika sürmüştü.

Toplantının ardından açıklama yapan Türk-İş heyeti temsilcisi Veli Solak, “Bizim talebimiz; ‘Türkiye Yüzyılı’na yakışır şekilde bitmesi. Asgari ücretle çalışan kardeşlerimizin maaşlarının günün şartlarına göre, yaşanan ekonomik krize göre, ev kiralarına göre, hayat pahalılığına göre güncellenmesini istiyoruz” demişti.

Solak, toplantıda rakam konuşulup konuşulmadığı yönündeki soruya, “Resmi belgeler istendi. Önümüzdeki günlerde, ilerleyen saatlerde açıklama yapacağız” cevabını vermişti.

Toplantı ile doğrudan yedi milyondan fazla çalışanı ilgilendiren yeni asgari ücret rakamıyla ilgili süreç de resmen başlamış olacak. Asgari ücret, toplam çalışanların yüzde 49’unu, özel sektörde çalışanların da yüzde 70’ini ilgilendiriyor.

Ocak’ta asgari ücrete cumhuriyet tarihinin en yüksek artışı yapılmış, yüzde 54,66 zam ile net 8 bin 506 liraya yükselmişti. Asgari ücret, bir işçi için aylık brüt 10 bin 8 lira, vergiler ve kesintiler düştüğünde net 8 bin 506 lira 80 kuruş olarak uygulanıyor.

Asgari ücretin işverene toplam maliyeti, bir işçi için 11 bin 759 lira 40 kuruş. Bunun 10 bin 8 lirasını brüt asgari ücret, 1551 lira 24 kuruşunu sosyal güvenlik primi, 200 lira 16 kuruşunu işveren işsizlik sigorta fonu oluşturuyor.

Yoksulluk sınırının dörtte biri

Birleşik Kamu İş’in mayıs ayı Açlık-Yoksulluk Araştırması’na göre dört kişilik bir ailenin açlık sınırı 11 bin 810, yoksulluk sınırı ise 31 bin 152 lira seviyesinde bulunuyor.

Türk-İş verilerine göre ise mayıs ayında açlık sınırı 10 bin 362 TL’ye yükselirken, yoksulluk sınırı 33 bin 752 liraya ulaştı. Böylece, açlık sınırı mevcut asgari ücretin en az bin 856 TL üzerine çıkarken yoksulluk sınırı asgari ücretin neredeyse dört katını buldu.

Yoksulluk sınırı saptanırken ortalama dört kişilik bir ailenin standart bir yaşam sürebilmeleri için gerekli olan ihtiyaçlar belirlenerek hesaplama yapılıyor. Açlık sınırı için ise minimum kalori ve minimum maliyet hesaplanıyor.

Asgari ücretle ilgili işçi temsilcilerinin gündemini yüksek enflasyon ve artan kurlar karşısında alım gücündeki düşüş oluşturuyor.

Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) verilerine göre mayıs ayında aylık enflasyon yüzde 0,04 ile neredeyse yerinde sayarken, yıllık enflasyon yüzde 40’ın (yüzde 39,59) altına geriledi. Enflasyonun düşüşünde, Karadeniz’de keşfedilen doğal gazın seçim yatırımı olarak mayıs ayında bedava verilmesi nedeniyle TÜİK’in bu kalemi hesaplamada sıfır alması etkili oldu.

TÜİK’in resmi enflasyonu olması gerektiğinden düşük hesapladığına dair tartışmalar uzun süredir devam ediyor. Bağımsız akademisyenlerin oluşturduğu Enflasyon Araştırma Grubu (ENAG) ise mayıs ayına ilişkin enflasyonu doğalgaz fiyatının değişmediği varsayımıyla aylık yüzde 7,35, yıllık yüzde 109,01 olarak açıkladı.

Enflasyonun daha düşük hesaplanması üzerinden asgari ücretin de bu düşük hesaplama ile daha düşük belirlenmesi gibi bir durum ortaya çıkıyor.

Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK), geçen hafta TÜİK’in gerçek enflasyon rakamlarını gizlediği gerekçesiyle Kurum’un İstanbul Bölge Müdürlüğü önünde bir eylem yaptı.

Yapılan basın açıklamasında, iktidarın baskısına dikkat çekilerek, “On milyonlarca insanımızın geliri, işte bu baskı altına alınmış TÜİK enflasyonuna göre belirlenecek. Tezgâhın farkındayız. TÜİK’in düşük enflasyonuna göre ücretleri artırıp sonra da ‘Milleti enflasyona ezdirmedik, ezdirmeyeceğiz’ diye politik nutuklar atacaklar.

Özetle Türkiye İstatistik Kurumu hayatın gerçeklerini sahte enflasyon rakamlarının arkasına saklayarak politikacıların iktidar sahiplerinin emrinde bir araç olarak kullanılmaya, emekçilerin ve emeklilerin karşısında durmaya devam ediyor” denildi.

Asgari ücret, bir işçi için aylık brüt 10 bin 8 lira, vergiler ve kesintiler düştüğünde net 8 bin 506 lira 80 kuruş olarak uygulanıyor. 27 Avrupa ülkesi arasında Türkiye 13 Haziran itibarıyla, Arnavutluk’un ardından en düşük asgari ücreti veren ikinci ülke konumunda.

Paylaşın

Asgari Ücret Tespit Komisyonu Toplandı: İkinci Toplantı Ne Zaman?

Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun ilk toplantısının ardından açıklamada bulunan Türkiye Haber-İş Sendikası Genel Başkanı Veli Solak, “Görüşmelerin bayramdan önce bitmesini istiyoruz. İkinci toplantıyla ilgili herhangi bir tarih yok. Yarın olabilir, ertesi gün olabilir” dedi ve ekledi:

Haber Merkezi / “Bizim TÜRK-İŞ olarak talebimiz, Türkiye Yüzyılı’na yakışır şekilde bu toplantının bir an önce bitmesi. Asgari ücretin, günün şartlarına göre, yaşanan ekonomik krize göre, ev kiralarına göre, hayat pahalılığına göre güncellenmesini istiyoruz.”

Asgari Ücret Tespit Komisyonu, asgari ücrete yapılacak ara zam oranını görüşmek üzere ilk toplantısını gerçekleştirdi. Asgari Ücret Tespit Komisyonu, Temmuz ayından itibaren geçerli olacak yeni asgari ücretin belirlenmesi için ilk toplantısını Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nda yaptı.

Toplantıya bakanlığı temsilen Çalışma Genel Müdürü Sadettin Akyıl, işçi tarafını temsilen Türk-İş heyeti temsilcisi Türkiye Haber-İş Sendikası Başkanı Veli Solak, işveren tarafını temsilen ise Türkiye İşveren Sendikası Konfederasyonu (TİSK) Genel Sekreteri Akansel Koç katıldı. Toplantı, yaklaşık 1 saat 15 dakika sürdü.

Toplantının ardından açıklama yapan Türk-İş heyeti temsilcisi Veli Solak, “Bizim talebimiz; ‘Türkiye Yüzyılı’na yakışır şekilde bitmesi. Asgari ücretle çalışan kardeşlerimizin maaşlarının günün şartlarına göre, yaşanan ekonomik krize göre, ev kiralarına göre, hayat pahalılığına göre güncellenmesini istiyoruz” dedi.

Solak, toplantıda rakam konuşulup konuşulmadığı yönündeki soruya, “Resmi belgeler istendi. Önümüzdeki günlerde, ilerleyen saatlerde açıklama yapacağız” cevabını verdi.

Toplantı ile doğrudan yedi milyondan fazla çalışanı ilgilendiren yeni asgari ücret rakamıyla ilgili süreç de resmen başlamış olacak. Asgari ücret, toplam çalışanların yüzde 49’unu, özel sektörde çalışanların da yüzde 70’ini ilgilendiriyor.

Ocak’ta asgari ücrete cumhuriyet tarihinin en yüksek artışı yapılmış, yüzde 54,66 zam ile net 8 bin 506 liraya yükselmişti. Asgari ücret, bir işçi için aylık brüt 10 bin 8 lira, vergiler ve kesintiler düştüğünde net 8 bin 506 lira 80 kuruş olarak uygulanıyor.

Asgari ücretin işverene toplam maliyeti, bir işçi için 11 bin 759 lira 40 kuruş. Bunun 10 bin 8 lirasını brüt asgari ücret, 1551 lira 24 kuruşunu sosyal güvenlik primi, 200 lira 16 kuruşunu işveren işsizlik sigorta fonu oluşturuyor.

Yoksulluk sınırının dörtte biri

Birleşik Kamu İş’in mayıs ayı Açlık-Yoksulluk Araştırması’na göre dört kişilik bir ailenin açlık sınırı 11 bin 810, yoksulluk sınırı ise 31 bin 152 lira seviyesinde bulunuyor.

Türk-İş verilerine göre ise mayıs ayında açlık sınırı 10 bin 362 TL’ye yükselirken, yoksulluk sınırı 33 bin 752 liraya ulaştı. Böylece, açlık sınırı mevcut asgari ücretin en az bin 856 TL üzerine çıkarken yoksulluk sınırı asgari ücretin neredeyse dört katını buldu.

Yoksulluk sınırı saptanırken ortalama dört kişilik bir ailenin standart bir yaşam sürebilmeleri için gerekli olan ihtiyaçlar belirlenerek hesaplama yapılıyor. Açlık sınırı için ise minimum kalori ve minimum maliyet hesaplanıyor.

Asgari ücretle ilgili işçi temsilcilerinin gündemini yüksek enflasyon ve artan kurlar karşısında alım gücündeki düşüş oluşturuyor.

Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) verilerine göre mayıs ayında aylık enflasyon yüzde 0,04 ile neredeyse yerinde sayarken, yıllık enflasyon yüzde 40’ın (yüzde 39,59) altına geriledi. Enflasyonun düşüşünde, Karadeniz’de keşfedilen doğal gazın seçim yatırımı olarak mayıs ayında bedava verilmesi nedeniyle TÜİK’in bu kalemi hesaplamada sıfır alması etkili oldu.

TÜİK’in resmi enflasyonu olması gerektiğinden düşük hesapladığına dair tartışmalar uzun süredir devam ediyor. Bağımsız akademisyenlerin oluşturduğu Enflasyon Araştırma Grubu (ENAG) ise mayıs ayına ilişkin enflasyonu doğalgaz fiyatının değişmediği varsayımıyla aylık yüzde 7,35, yıllık yüzde 109,01 olarak açıkladı.

Enflasyonun daha düşük hesaplanması üzerinden asgari ücretin de bu düşük hesaplama ile daha düşük belirlenmesi gibi bir durum ortaya çıkıyor.

Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK), geçen hafta TÜİK’in gerçek enflasyon rakamlarını gizlediği gerekçesiyle Kurum’un İstanbul Bölge Müdürlüğü önünde bir eylem yaptı.

Yapılan basın açıklamasında, iktidarın baskısına dikkat çekilerek, “On milyonlarca insanımızın geliri, işte bu baskı altına alınmış TÜİK enflasyonuna göre belirlenecek. Tezgâhın farkındayız. TÜİK’in düşük enflasyonuna göre ücretleri artırıp sonra da ‘Milleti enflasyona ezdirmedik, ezdirmeyeceğiz’ diye politik nutuklar atacaklar.

Özetle Türkiye İstatistik Kurumu hayatın gerçeklerini sahte enflasyon rakamlarının arkasına saklayarak politikacıların iktidar sahiplerinin emrinde bir araç olarak kullanılmaya, emekçilerin ve emeklilerin karşısında durmaya devam ediyor” denildi.

Paylaşın

Asgari Ücret Tespit Komisyonu Toplanıyor: Açlık Sınırını Geçecek Mi?

İşçi, işveren ve hükümet temsilcilerinden oluşan Asgari Ücret Tespit Komisyonu, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının ev sahipliğinde bugün ilk toplantısını yapacak. İşçi kesimini temsilen TÜRK-İŞ, işveren kesimini temsilen Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK) heyeti katılacak.

Toplantı ile doğrudan yedi milyondan fazla çalışanı ilgilendiren yeni asgari ücret rakamıyla ilgili süreç de resmen başlamış olacak. Asgari ücret, toplam çalışanların yüzde 49’unu, özel sektörde çalışanların da yüzde 70’ini ilgilendiriyor.

Ocak’ta asgari ücrete cumhuriyet tarihinin en yüksek artışı yapılmış, yüzde 54,66 zam ile net 8 bin 506 liraya yükselmişti. Asgari ücret, bir işçi için aylık brüt 10 bin 8 lira, vergiler ve kesintiler düştüğünde net 8 bin 506 lira 80 kuruş olarak uygulanıyor.

Asgari ücretin işverene toplam maliyeti, bir işçi için 11 bin 759 lira 40 kuruş. Bunun 10 bin 8 lirasını brüt asgari ücret, 1551 lira 24 kuruşunu sosyal güvenlik primi, 200 lira 16 kuruşunu işveren işsizlik sigorta fonu oluşturuyor.

Yoksulluk sınırının dörtte biri

Birleşik Kamu İş’in mayıs ayı Açlık-Yoksulluk Araştırması’na göre dört kişilik bir ailenin açlık sınırı 11 bin 810, yoksulluk sınırı ise 31 bin 152 lira seviyesinde bulunuyor.

Türk-İş verilerine göre ise mayıs ayında açlık sınırı 10 bin 362 TL’ye yükselirken, yoksulluk sınırı 33 bin 752 liraya ulaştı. Böylece, açlık sınırı mevcut asgari ücretin en az bin 856 TL üzerine çıkarken yoksulluk sınırı asgari ücretin neredeyse dört katını buldu.

Yoksulluk sınırı saptanırken ortalama dört kişilik bir ailenin standart bir yaşam sürebilmeleri için gerekli olan ihtiyaçlar belirlenerek hesaplama yapılıyor. Açlık sınırı için ise minimum kalori ve minimum maliyet hesaplanıyor.

Asgari ücretle ilgili işçi temsilcilerinin gündemini yüksek enflasyon ve artan kurlar karşısında alım gücündeki düşüş oluşturuyor.

Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) verilerine göre mayıs ayında aylık enflasyon yüzde 0,04 ile neredeyse yerinde sayarken, yıllık enflasyon yüzde 40’ın (yüzde 39,59) altına geriledi. Enflasyonun düşüşünde, Karadeniz’de keşfedilen doğal gazın seçim yatırımı olarak mayıs ayında bedava verilmesi nedeniyle TÜİK’in bu kalemi hesaplamada sıfır alması etkili oldu.

TÜİK’in resmi enflasyonu olması gerektiğinden düşük hesapladığına dair tartışmalar uzun süredir devam ediyor. Bağımsız akademisyenlerin oluşturduğu Enflasyon Araştırma Grubu (ENAG) ise mayıs ayına ilişkin enflasyonu doğalgaz fiyatının değişmediği varsayımıyla aylık yüzde 7,35, yıllık yüzde 109,01 olarak açıkladı.

Enflasyonun daha düşük hesaplanması üzerinden asgari ücretin de bu düşük hesaplama ile daha düşük belirlenmesi gibi bir durum ortaya çıkıyor.

Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK), geçen hafta TÜİK’in gerçek enflasyon rakamlarını gizlediği gerekçesiyle Kurum’un İstanbul Bölge Müdürlüğü önünde bir eylem yaptı.

Yapılan basın açıklamasında, iktidarın baskısına dikkat çekilerek, “On milyonlarca insanımızın geliri, işte bu baskı altına alınmış TÜİK enflasyonuna göre belirlenecek. Tezgâhın farkındayız. TÜİK’in düşük enflasyonuna göre ücretleri artırıp sonra da ‘Milleti enflasyona ezdirmedik, ezdirmeyeceğiz’ diye politik nutuklar atacaklar.

Özetle Türkiye İstatistik Kurumu hayatın gerçeklerini sahte enflasyon rakamlarının arkasına saklayarak politikacıların iktidar sahiplerinin emrinde bir araç olarak kullanılmaya, emekçilerin ve emeklilerin karşısında durmaya devam ediyor” denildi.

Paylaşın

Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun 3. Toplantısından Da Uzlaşma Çıkmadı

Milyonlarca çalışanı doğrudan ilgilendiren Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun 3. toplantısı Türkiye İşveren Sendikaları (TİSK) ev sahipliğinde sona erdi. Taraflar baz alınacak enflasyon rakamlarında anlaşamadı.

BBC Türkçe’de yer alan habere göre; Toplantı sonrasında konuşan Çalışma Bakanlığı Müsteşarı Nurcan Önder, “TİSK asgari geçim tutarını 3100, Türk-İş 3900 lira olarak öngörüyor” dedi.

Türk-İş Genel Eğitim Sekreteri Nazmi Irgat, “İşveren kesimiyle uzlaşmazlıkları maalesef gideremedik” dedi.

Irgat, “Son 1,5 ayda anormal şekilde artan enflasyon dar gelirlileri daha zora soktu. Biz yaşanan enflasyon, çarşı-pazar enflasyonunu esas alan, büyümeden de refah payı alan bir asgari ücret bekliyoruz” diye konuştu.

Irgat, “İşverenlerin büyük itirazı üzerine TÜİK rakamları açıklayamadı” dedi.

Üçüncü toplantıya ev sahipliği yapan TİSK Genel Sekreteri Akansel Koç ise TÜİK’in enflasyon rakamlarını dikkate alacaklarını belirterek “Enflasyona karşı çalışanlarımızı koruyacağız” dedi.

SGK işçi primlerinin ödenmesinde 5 puanlık işveren desteğinin işçilere de sağlanması ve vergi diliminin yıllık brüt asgari ücret dilimine çekilmesi konularında tarafların anlaşmaya vardığı belirtildi.

TİSK Genel Sekreteri Koç, “3161 TL gibi resmi bir teklifimiz söz konusu değil” ifadesini kullandı. Komisyonun 4. toplantısı için tarihin daha sonra açıklanacağı belirtildi.

Paylaşın