Laparoskopi nedir, nasıl yapılır? Detaylar

Halk arasında kapalı ameliyat olarak bilinen Laparoskopi, leğen kemiği organları ile karın içi organlarının cerrahi tedavisinde, geniş ameliyat kesileri kullanmadan, boyutları 1 cm ve daha küçük 3-5 kesi içinden borucuklar yerleştirme ile yapılan ameliyattır. Açık ameliyat tekniğine alternatif olarak başvurulan laparoskopi, günümüzde ilk tercih edilen yöntem olarak karşımıza çıkmaktadır. 

Laparoskopinin pek çok avantajı bulunmaktadır. Kısa sürmesi, iyileşme süresinin kısa olması, konforlu bir yöntem olması ve risk faktörlerinin minimum düzeyde olması nedenleri ile hem hastalar hem de doktorlar tarafından oldukça sık tercih edilmektedir.

Laparoskopik cerrahi hangi hastalıkları tedavi eder?

Laparoskopik cerrahi, birçok hastalığın teşhis ve tedavisi için tercih edilebilmektedir. Bu yöntem ile en sık yapılan ameliyatlar kist cerrahisi, safra kesesi ameliyatları, apandisitin alınması (apendektomi), miyomların alınması (myomektomi), rahmin alınması (histerektomi), fallop tüplerinin bağlanması (tüp ligasyonu) ve çikolata kisti cerrahisi (endometriozis) olarak geçmektedir.

İç organlar ile ilgili olan rahatsızlıklarda cerrahî müdahale imkânı tanıyan laparoskopi, üroloji, genel cerrahi, gastroenteroloji ile jinekoloji doktorları tarafından kullanılır. Laparoskopik cerrahinin tercih edildiği rahatsızlıklardan başlıcaları şunlardır:

  • Karın ağrılarının araştırılması ve tanısı
  • PID (Pelvik inflamatuar hastalık teşhisi
  • Aşırı ağrı ve kanamanın görüldüğü regl kanamalarında teşhis koyma
  • Yumurtalık kistlerinin tanı ve tedavisi
  • İnfertilite nedenlerinin tespit edilmesi
  • Dış gebelik tedavisi
  • Bazı nedenlerden dolayı yumurtalık, fallop tüpü ve uterusun alınması
  • Apandisit ile ilgili rahatsızlıkların teşhis ve tedavisi
  • Bağırsakların kesilmesini gerektiren hastalıkların tedavi edilmesi
  • İnmemiş testis (skrotal orşiopeksi) teşhis ve tedavisi
  • Mide ülseri tedavisi
  • Obezite cerrahisi
  • Batın bölgesi kistlerinin tedavisi
  • Prostat, kolon, karaciğer, böbrek ve mesane gibi organların bazı parçalarının ya da tamamının çıkarılması
  • Kasık ve karın bölgesinde yer alan fıtıkların tedavisi

Laparoskopik cerrahi güvenli mi?

Aşağıdaki durumlarda laparoskopik cerrahi artık deneysel olmaktan çıkmış gelişimini gerçekleştirmiş ve standart tedavi halini almıştır.

  • Kolelithiazis (safra kesesi taşları)
  • Kolon ve rektum kanserleri ve polipleri
  • Gastroözefageal reflü hastalığı
  • Fıtıklar
  • Apandisit
  • Akalazya
  • İyi huylu mide tümörleri
  • Obezite cerrahisi
  • Sürrenal adenom (böbrek üstü bezlerinden kaynaklanan iyi huylu tümörler)
  • Karın içinden lenf nodu biyopsileri
  • Dalak cerrahisi
  • Donör nefrektomi (böbrek verici ameliyatı)
  • Diyagnostik laparoskopi

Laparoskopik cerrahinin avantajları nelerdir?

Laparoskopik cerrahi, hastaya birçok avantaj sağlayan bir tedavi yöntemidir.

  • Daha az yara ve yara izi
  • Ameliyat sonrası daha az ağrı ve travma
  • Birçok ameliyat için kanama, enfeksiyon gibi daha az yan etki
  • Daha hızlı iyileşme
  • Hastanede daha az kalış
  • Normal yaşantıya daha hızlı dönüş
  • Daha az karın içi yapışıklık
  • Daha az ameliyat fıtığı (insizyonel herni) gelişme ihtimali

Laparoskopi ameliyatı nasıl yapılır?

Laparoskopi ameliyatı öncesinde hasta ameliyat için hazırlanmaktadır. Ameliyathane önlüğü giydirilerek sedyeye yatırılmakta ve genel anestezi uygulaması ile uyutulmaktadır. Bu işlem sonrasında karında uygulama bölgesinde üç adet minimal kesiler açılarak karın içi basınç ile şişirilmekte ve özel olarak geliştirilmiş ışık ve görüntüleme kaynağı ile aydınlatılmaktadır. Böylece karın içi uygulama bölgesi ayrıntılı bir şekilde ameliyat ekibi tarafından görülebilmektedir.

Ameliyat süresi, türüne göre farklı şekilde gerçekleştirilebilmektedir. Ameliyat sonrasında ise açılan kesiler özel yöntemler ile dikilmektedir. Ameliyat günü hasta anestezi etkisini kaybedince sıvı gıdalar ile beslenmeye başlayabilmekte ve tuvalete gidebilecek kadar yürüyebilmektedir.

Ameliyatın türüne göre hastanın ameliyathanede kalma süresi değişiklik gösterse de genellikle 1 ya da 2 gün hastanede kalış süre bulunmaktadır. Rahim içi myomların ve poliplerin çıkarılması, yapışıklıkların giderilmesi, dış gebelik tedavisi ya da rahim alınması ameliyatlarında hastanede kalma süresi genellikle 1 gün olmaktadır. Genellikle açık ameliyatlar sonucunda kısırlık riski oldukça yüksektir ancak bu işlem ile söz konusu risk faktörleri en aza indirilebilmektedir.

Laparoskopi sonrası;

Laparoskopi sonrasında doktorunuz birtakım ağrı kesici ilaç ve antibiyotik içeren ilaçlar kullanmanızı tavsiye edecektir. Ağrı kontrolünün sağlanması ve herhangi bir enfeksiyona karşı vücudun korunması amacı ile söz konusu ilaçların aksatılmadan kullanılması oldukça önemlidir. Ameliyattan sonra 1 ay ağır sporlar uygulanmamalı, ağır kaldırılmamalı ve yoğun fiziksel aktivite gerçekleştirilmemelidir.

Özellikle kısırlık tedavisi için laparoskopik cerrahi uygulanan hastaların tüm stres faktörlerinden uzaklaşması büyük önem taşımaktadır. Ameliyat yaralarının kanaması ya da adet dönemi dışında kanama gerçekleşmesi durumunda ertelemeden doktorunuza başvurunuz. Bununla birlikte yüksek ateş şikayetinde de mutlaka doktorunuza danışınız. Ameliyat izleri birkaç ay içerisinde görünmeyecek şekilde küçülmektedir. Böylece karın bölgesinde herhangi bir estetik kaygıya neden olmamaktadır.

Laporoskopi riskleri nelerdir?

Laparoskopi riskleri aşağıdaki şekilde sıralanabilmektedir;

  • Açık ameliyata oranla çok daha düşük bir ihtimal olsa da kanama ve damar yaralanmaları ile enfeksiyona maruz kalma durumları söz konusu olabilmektedir.
  • Organ yaralanmaları söz konusu olabilmektedir. (Özellikle: mesane, rahim, bağırsak ve idrar yolları)
  • Ameliyat sonrasında kesi yerinin enfeksiyona maruz kalması

Elbette ki laparoskopi çeşitlerine göre farklılık gösterse de risk faktörlerini arttıran birtakım durumlar bulunmaktadır. Bu durumlar ise şu şekilde sıralanabilmektedir;

  • İdeal kilonun üzerinde olma
  • Karın bölgesinde daha önce ameliyat geçirmiş olmak
  • Karın içerisine enfeksiyon olması
  • Kalp ve akciğer hastalıklarının varlığı
  • Alkol ve sigara tüketimi
  • Endometriozis

Dikkat: Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır. Tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.

Paylaşın

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir