DEVA Lideri Babacan: Başörtüsü Sorununun Tek Mağduru Erdoğan Mı?

Başörtüsü teklifine ilişkin değerlendirme yapan DEVA Lideri Babacan, “Başörtüsü sorununun Türkiye’deki ilk mücadelesini veren benim halam; Hatice Babacan. Döndü dolaştı Erdoğan’a mı kaldı? O, kızlarını yurt dışında okuttu, kendi ailesiyle ilgili sorunu bir şekilde aştı. Ama benim halam okuldan ihraç edildi. Kız kardeşlerim defalarca ceza yedi. Bu sorunu ailece yaşamışız” dedi ve ekledi:

“Başörtüsü sorununun tek mağduru o mu? Çözümün tekeli mi olmak istiyor? Ne yapmaya çalışıyor? Bu milletin ortak sorunuysa, gelin, hep beraber çözelim. Bu moda olması lazım”

Babacan, konuya ilişkin açıklamasının devamında, “Erdoğan şu anda başörtüsü üzerinden bir referandum istiyor. Çünkü milleti bölmek istiyor. Gerçek bölücülük bu. Birlik beraberlik istese böyle bir şey yapmaz. Gelin, neyse uzlaşalım der. Hiç kusura bakmasın. Bu ülkenin sorunları ya da bu ülkenin önemli konuları Erdoğan’ın tekelinde değil. Bu mesele (başörtüsü) hepimizin meselesi, tüm Türkiye’nin meselesi. Biz bunu Türkiye olarak çözeceğiz.” ifadelerini kullandı.

Demokrasi ve Atılım Partisi (DEVA) Genel Başkanı Ali Babacan, Flash Haber TV’de gazeteci Fatih Ertürk’ün sorularını yanıtladı. Babacan’ın konuşmasında öne çıkanlar bölümler şöyle:

“Bizden korkuyorlar”

“Dikkat edin, önümüzdeki dönemde Sayın Erdoğan’ın sinirleri daha da bozulacak. Daha çok hakaret edecek. Biz siyasetin asla öfke, hakaret, nefret düzlemine geçmeyeceğiz. Siyaset yaptığımız düzlemde umut var, koskoca başarı hikâyesi var. Biz bu işi kafaya koyduk. Seçimi alacağız. İnşallah Türkiye’de demokrasi kazanacak. Bunu da görecekler. Zaten görmeye başladıkları için bu panik hali var.

Görmeye başladıkları için son iki-üç haftadır sürekli hedefte ben varım. Niye? Gerçekten zayıf, önemsemedikleri bir rakip olsa niye uğraşsınlar? Eğer söylediğimiz her bir cümleye dikkat ediyorlarsa, söylediğimiz her bir kelimeden mana çıkarmaya çalışıyorlarsa, konuşmalarımız içerisinden cümleleri cımbızlayıp anlamını değiştirip yanlış anlaşılacak şekilde yalan yanlış servis ediyorlarsa demek ki bizden artık korkuyorlar.

“Başörtüsü referandumu istiyor”

Başörtüsü sorununun Türkiye’deki ilk mücadelesini veren benim halam; Hatice Babacan. Döndü dolaştı Erdoğan’a mı kaldı? O, kızlarını yurt dışında okuttu, kendi ailesiyle ilgili sorunu bir şekilde aştı. Ama benim halam okuldan ihraç edildi. Kız kardeşlerim defalarca ceza yedi. Bu sorunu ailece yaşamışız. Başörtüsü sorununun tek mağduru o mu? Çözümün tekeli mi olmak istiyor? Ne yapmaya çalışıyor? Bu milletin ortak sorunuysa, gelin, hep beraber çözelim. Bu moda olması lazım.

Erdoğan şu anda başörtüsü üzerinden bir referandum istiyor. Çünkü milleti bölmek istiyor. Gerçek bölücülük bu. Birlik beraberlik istese böyle bir şey yapmaz. Gelin, neyse uzlaşalım der. Hiç kusura bakmasın. Bu ülkenin sorunları ya da bu ülkenin önemli konuları Erdoğan’ın tekelinde değil. Bu mesele (başörtüsü) hepimizin meselesi, tüm Türkiye’nin meselesi. Biz bunu Türkiye olarak çözeceğiz.

“Yıldız Hanım işini yapıyor”

Sayın Bahçeli’ye sormak lazım: Bugüne kadar ülke için ne yaptın? Hangi faydan dokundu? ‘Benim şöyle bir eserim var’ diyeceği ne var? Merak ediyorum. Çıksın cevap versin. Her gün öfke, her gün nefret. İnsanlar bıktı.

Bugün Sayın Bahçeli’ye bir gazeteci sormuş. Bir siyasi partinin genel başkanının bir gazeteciyle konuşma tarzı… O tonda, o ifadede her şey var. Tehdit de var. Bir cümle deyip geçmeyin. Ama hepsi bitecek. İlk seçimde millet bitirecek. İfadesi enteresan. ‘İşine bak’ diyor. Halbuki Yıldız (Yazıcıoğlu) Hanım orada işini yapıyor, soru soruyor, gazetecilik yapıyor.

“6’lı Masa adaylığı”

Hasar Tespit Komisyonu gibi bir komisyon kurmaya karar verdik. Devletin gerçek tablosunu, gerçek verileri bulma komisyonu. Seçimlerden hemen sonra gerçek rakamları öğreneceğiz. O kadar çok şey örtülüyor ki… Bunların hepsi ortaya çıkar. Devlette evrak kaybolmuyor, her şey iz bırakıyor. Şimdiye kadar sakladıkları ne varsa ‘Budur’ deriz, milletimizin önüne koyarız.

Biz masada altı parti olarak açık yüreklilikle ‘Takım kaptanı kim olsun’u konuşacağız. Mutabakat benim üzerimde oluşursa kaptanlığı tabii ki yaparım. Kazanmakta da yönetmekte de sorun olmaz. Bunu ben, sen meselesine getirmek doğru olmaz. Takım, takım olarak başarılı olacak.

Benim Davos’ta verdiğim mesajın özü şu: Türkiye’den vazgeçmeyin, Türkiye büyük bir ülkedir. Davos neden önemli? Dünya ekonomisinin nereden baksanız yarısı üç günlüğüne Davos’ta buluşmuş oluyor. Bu, insanlara Türkiye’yi anlatmak için çok önemli bir fırsat. Davos’ta dış politikanın, jeopolitik meselelerin konuşulduğu çok sayıda oturuma katıldım, konuşmalar yaptım. Batı Balkanlar’dan tutun da dünyanın genel gidişine kadar, Rusya-Ukrayna Savaşı’ndan tutun Çin-Taylan meselelerine kadar her şey konuşuldu.”

Paylaşın

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir