Özel’den “Suriye” Çağrısı: Hatalar Tekrarlanmamalı

Suriye’deki gelişmelere ilişkin açıklamada bulunan CHP Lideri Özgür, “Suriye’nin tüm dostlarını, tüm Suriyelileri temsil edecek bir geçiş hükümetinin, ardından insan haklarına ve hukukun üstünlüğüne dayalı demokratik bir rejimin kurulmasına destek vermeye çağırıyoruz” dedi.

Haber Merkezi / Özgür Özel açıklamasında ayrıca, “Suriye’de tüm Suriyelileri temsil eden bir geçiş hükümeti kurulması elzemdir. Cumhuriyet Halk Partisi, Suriye’nin toprak bütünlüğünden, Suriye’de demokrasi, barış ve istikrar ortamından yanadır” ifadelerini kullandı.

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel, Suriye’de yönetimin Heyet Tahrir Şam (HTŞ) öncülüğündeki silahlı gruplara geçmesine ilişkin açıklamada bulundu. Özgür Özel, sosyal medya hesabı üzerinden yaptığı açıklamasında şu ifadeleri kullandı:

“Suriye’yi yıllardır otoriterlikle yöneten Esad rejimi, bugün itibarıyla son buldu. Şimdi Suriye’de tüm Suriyelileri temsil eden bir geçiş hükümeti kurulması elzemdir. Cumhuriyet Halk Partisi, Suriye’nin toprak bütünlüğünden, Suriye’de demokrasi, barış ve istikrar ortamından yanadır.

“Kapsamlı bir program derhal ortaya konulmalı”

Bizim Suriye’ye dair önceliğimiz, yurttaşlarımızın güvenliği ve huzurudur. Yıllardır Türkiye’de çeşitli statülerle bulunan Suriyelilerin evlerine dönüşlerini mümkün kılabilecek kapsamlı bir program derhal ortaya konulmalıdır.

Suriye’nin tüm dostlarını, Irak’ta ve Libya’daki hataların tekrarlanmaması adına, tüm Suriyelileri temsil edecek bir geçiş hükümetinin, ardından insan haklarına ve hukukun üstünlüğüne dayalı demokratik bir rejimin kurulmasına destek vermeye çağırıyoruz.”

Paylaşın

ABD, Doğu Suriye’de Kalmaya Devam Edecek Mi?

ABD Savunma Bakanlığı’nın Ortadoğu’dan Sorumlu Bakan Yardımcısı Daniel Shapiro, ülkesinin doğu Suriye’deki varlığını sürdüreceğini ve IŞİD’in yeniden canlanmasını önlemek için gerekli önlemleri alacağını söyledi.

Suriyeli silahlı grupların Beşar Esad hükümetini devirdiklerini duyurmasından birkaç saat sonra konuşan Daniel Şapiro, tüm taraflara sivilleri, özellikle de azınlıkları koruma ve uluslararası normlara saygı gösterme çağrısı yaptı. Shapiro, “(IŞİD’in) kalıcı bir yenilgiye uğratılmasını, IŞİD savaşçılarının güvenli bir şekilde gözaltına alınmasını ve yerlerinden edilen kişilerin geri gönderilmesini sağlamakta kararlıyız” dedi.

ABD Savunma Bakanlığı’na göre, 2024 itibarıyla yaklaşık 900 ABD askeri Suriye’de faaliyet gösteriyor. ABD güçlerinin çoğu, Suriye Demokratik Güçleri’ni (SDG) desteklemek için kuzeydoğu Suriye’de konuşlandırılmış durumda.

ABD’nin seçilmiş Başkanı Donald Trump da yaptığı açıklamada “Esad gitti. Ülkesinden kaçtı. Onun koruyucusu Vladimir Putin liderliğindeki Rusya ve İran artık artık onu koruyamıyor” dedi. Trump, Rusya’nın Ukrayna ve kötüleşen ekonomisi, İran’ın İsrail’le savaş nedeniyle zayıflamış durumda olduklarını öne sürdü.

Suriye’yi ne bekliyor?

Suriye’nin yeni liderleri, ülkeyi yeniden inşa etmek için milyarlarca dolarlık yardım ve yatırıma ihtiyaç duyacak. Birbiriyle rekabet halindeki farklı grupların bulunduğu bu ülkeye istikrar getirmeye çalışmak gibi göz korkutucu bir görevle de karşı karşıya kalacak.

Olası zorluklardan biri IŞİD militanlarının yeniden güç kazanması olabilir. İlk zamanlarında Suriye ve Irak’ın geniş bölgelerinde terör estiren örgüt, ABD öncülüğündeki koalisyon tarafından yenilgiye uğratılmadan önce dış operasyonları yönetiyordu.

Yıllardır Esad liderliğindeki devletten uzak duran Batılı hükümetlerin, küresel çapta terörist olarak tanımlanan Heyet Tahrir el Şam’ın (HTŞ) etkili olmaya hazırlandığı yeni bir yönetimle nasıl başa çıkacaklarına karar vermeleri gerektiği konuşuluyor.

Suriye uzmanı ve Oklahoma Üniversitesi Ortadoğu Araştırmaları Merkezi Direktörü Joshua Landis “Asıl soru bu geçişin ne kadar istikrarlı olacağı ve Colani’nin istikrarlı olması için çok istekli olduğu çok açık görünüyor” dedi. Landis, “Yeniden inşa etmek zorunda kalacaklar… Avrupa ve ABD’nin yaptırımları kaldırmasına ihtiyaçları olacak” diye ekledi.

HTŞ Suriye’nin en güçlü silahlı grubu ve bazı Suriyeliler HTŞ’nin acımasız İslamcı bir yönetim getirmesinden ya da misilleme yapmasından korkuyor. Her ikisi de ABD’nin yakın müttefiki olan Birleşik Arap Emirlikleri ve Mısır gibi ülkeler İslamcı militan grupları varoluşsal bir tehdit olarak gördüklerinden HTŞ bölgenin ağır toplarının direnişiyle karşılaşabilir.

Paylaşın

Süper Lig: Galatasaray Hata Yapmadı

Süper Lig’in 15. hafta maçında Sivasspor ile Galatasaray, Yeni 4 Eylül Stadyumu’nda karşı karşıya geldi. Hakem Turgut Doman’ın yönettiği karşılaşmadan Galatasaray, 3-2 galip ayrıldı.

Haber Merkezi / Galatasaray’ın gollerini 36. dakikada Yunus Akgün, 45+9. dakikada penaltıdan Victor Osimhen ve 53. dakikada Barış Alper Yılmaz, Sivasspor’un gollerini ise 25. dakikada Garry Rodrigues ve 90+1. dakikada Bekir Böke kaydetti.

Bu sonuçla birlikte ligdeki namağlup unvanını sürdüren Galatasaray 38 puanla liderliğini sürdürürken, son 4 maçta 1 puan alabilen Sivasspor 18 puanda kaldı.

Ligin bir sonraki maç haftasında Galatasaray evinde Trabzonspor’u ağırlarken, Sivasspor deplasmanda Bodrum FK ile karşılaşacak.

25. dakikada Koita’nın pasında topla buluşan Manaj, ceza sahasına girerken topa sert vurdu. Direkten dönen topu önünde bulan Rodrigues, düzgün bir vuruşla ağlara gönderdi: 1-0

36. dakikada Berkan Kutlu’nun sol kanatan verdiği ara pasında topla buluşan Yunus Akgün’ün sert vuruşunda, kaleci Nikolic’in kontrol edemediği meşin yuvarlak ağlara gitti: 1-1

45+6. dakikada Yunus Akgün’ün ara pasında kaleci Nikolic’in Osimhen düşürmesi sonucu hakem Turgut Doman penaltı noktasını gösterdi. 45+9. dakikada Osimhen’in kullandığı penaltıda top ağlara gitti: 1-2

53. dakikada Yunus Akgün’ün pasıyla ceza sahası içi sol tarafında topla buluşan Barış Alper Yılmaz’ın çaprazdan vuruşunda meşin yuvarlak ağlara gitti: 1-3

90+1. dakikada Sonko’nun uzun pasında ceza sahası içinde topla buluşan Bekir Turaç Böke düzgün vuruşla meşin yuvarlağı ağlara gönderdi: 2-3

Stat: Yeni 4 Eylül

Hakemler: Turgut Doman, Ceyhun Sesigüzel, Furkan Ürün

Sivasspor: Nikolic (Ali Şaşal Vural dk. 46), Radakovic (Bekir Turaç Böke dk. 73), Sonko, Emirhan Başyiğit (Pritchard dk. 58), Murat Paluli, Uğur Çiftçi, Charisis (Özkan Yiğiter dk. 64), Poungouras, Koita, Rodrigues (Diao dk. 73), Manaj

Galatasaray: Fernando Muslera, Barış Alper Yılmaz, Metehan Baltacı, Davinson Sanchez, Berkan Kutlu, Lucas Torreria (Kerem Demiray dk. 90), Gabriel Sara (Efe Akman dk. 90), Roland Sallai, Dries Mertens (Elias Jelert dk. 64), Yunus Akgün (Michy Batshuayi dk. 74), Victor Osimhen (Elias Victor Nelsson dk. 74)

Goller: Rodrigues (dk. 25) Bekir Turaç Böke (dk. 90+1) (Sivasspor), Yunus Akgün (dk. 36), Victor Osimhen (dk. 45+6 pen.) Barış Alper Yılmaz (dk. 53) (Galatasaray)

Paylaşın

Devrik Lider Beşar Esad Ve Ailesi Nerede?

Heyet Tahrir Şam (HTŞ) öncülüğündeki silahlı güçlerin Suriye’nin başkenti Şam’a girmesinin ardından Beşar Esad ve ailesinin Şam’dan uçağa bindiği Suriye’den ayrıldığı söylendi.

Haber Merkezi / Rusya da bu bilgiyi doğrulayan bir açıklama yaptı. Rusya Dışişleri Bakanlığı, Suriye’nin devrik lideri Beşar Esad’ın görevinden ayrıldığını ve ayrıca ülkeyi terk ettiğini duyurdu. Beşar Esad’ın başlıca destekçilerinden Rusya, Esad’ın nerede olduğuna ilişkin bilgi vermedi.

Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan da Suriye’deki gelişmelere ilişkin açıklamasında Esad’ın nerede olduğuna ilişkin bir yorumda bulunamayacağını belirterek “Nerede olduğunu da bilmiyoruz. Muhtemelen Suriye dışındadır” ifadelerini kullandı.

Beşar Esad iktidarının Başbakanı Muhammed el Celali de Esad’la bağlantısının tamamen kesildiğini söyledi. El Arabiya televizyonuna konuşan el Celali, Esad ve ailesinin ne zaman Şam’dan ayrıldığını ve nerede olduklarını bilmediğini ifade eden el Celali, Esad’la en son silahlı grupların Şam’a henüz girmeden Cumartesi akşamı bağlantı kurduğunu aktardı.

Gelinen noktada silahlı gruplarla diyaloğun mümkün olmadığını, kendinin ise savunduğu ilkeler gereği Suriye’de kalacağını kaydeden Celali, Esad hükümetinin birçok bakanının da hala kentte olduğunu kaydetti.

Rusya’nın resmi haber ajansı TASS, Suriye’yi terk eden eski devlet başkanı Beşşar Esad ve ailesinin Moskova’ya ulaştığını doğruladı. Habere göre Rusya Esad ve ailesine sığınma teklif etti.

Kremlin’den bir kaynak, RIA Novosti’ye yaptığı açıklamada “Suriye Devlet Başkanı Esad ailesiyle birlikte Moskova’ya ulaştı. Rusya, insani kaygılar nedeniyle sığınma hakkı tanıdı” ifadelerini kullandı.

Yapılan açıklamada “Rusya her zaman Suriye krizine siyasi bir çözümden yana olmuştur. BM himayesinde müzakerelerin yeniden başlatılmasının gerekli olduğuna inanıyoruz” denirken Rus yetkililerin Suriye’deki ‘silahlı muhalefetin temsilcileriyle’ temas halinde olduğu ve “Muhalefetin liderlerinin Suriye’deki Rus askeri üslerinin ve diplomatik misyonlarının güvenliğini garanti altına aldığını” da eklendi.

Suriye’yi ne bekliyor?

Suriye’nin yeni liderleri, ülkeyi yeniden inşa etmek için milyarlarca dolarlık yardım ve yatırıma ihtiyaç duyacak. Birbiriyle rekabet halindeki farklı grupların bulunduğu bu ülkeye istikrar getirmeye çalışmak gibi göz korkutucu bir görevle de karşı karşıya kalacak.

Olası zorluklardan biri IŞİD militanlarının yeniden güç kazanması olabilir. İlk zamanlarında Suriye ve Irak’ın geniş bölgelerinde terör estiren örgüt, ABD öncülüğündeki koalisyon tarafından yenilgiye uğratılmadan önce dış operasyonları yönetiyordu.

Yıllardır Esad liderliğindeki devletten uzak duran Batılı hükümetlerin, küresel çapta terörist olarak tanımlanan Heyet Tahrir el Şam’ın (HTŞ) etkili olmaya hazırlandığı yeni bir yönetimle nasıl başa çıkacaklarına karar vermeleri gerektiği konuşuluyor.

Suriye uzmanı ve Oklahoma Üniversitesi Ortadoğu Araştırmaları Merkezi Direktörü Joshua Landis “Asıl soru bu geçişin ne kadar istikrarlı olacağı ve Colani’nin istikrarlı olması için çok istekli olduğu çok açık görünüyor” dedi. Landis, “Yeniden inşa etmek zorunda kalacaklar… Avrupa ve ABD’nin yaptırımları kaldırmasına ihtiyaçları olacak” diye ekledi.

HTŞ Suriye’nin en güçlü silahlı grubu ve bazı Suriyeliler HTŞ’nin acımasız İslamcı bir yönetim getirmesinden ya da misilleme yapmasından korkuyor. Her ikisi de ABD’nin yakın müttefiki olan Birleşik Arap Emirlikleri ve Mısır gibi ülkeler İslamcı militan grupları varoluşsal bir tehdit olarak gördüklerinden HTŞ bölgenin ağır toplarının direnişiyle karşılaşabilir.

Paylaşın

CHP’nin Seçim Hazırlığı: Dört Gruba Özel Çalışma

CHP bir değişiklik olmazsa 2028 yılında yapılacak seçimde dört kesim üzerinden oylarını artırmayı hedefliyor. Birincisi dindar kadın seçmenler, ikinci kesim sandığa gitmeyen seçmenler, üçüncüsü kırsal yerleşimlerdeki seçmenler ve dördüncü ise yurt dışında yaşayan seçmenler.

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel neredeyse katıldığı her programda CHP’nin son yerel seçimde birinci parti olduğunu hatırlatıyor, yapılan yeni anketlerde de bu tablonun devam ettiğine dikkat çekiyor. Ancak anketlerde yüzde 30 civarında görünen CHP oyu ne Meclis çoğunluğunu ne de 50+1 oy gereken Cumhurbaşkanlığı seçimini kazanmak için yeterli. Bir genel seçimi kazanabilmek için oy artışı şart.

Gazete Duvar’da yer alan habere göre; CHP bir değişiklik olmazsa 2028 yılında yapılacak seçimde dört kesim üzerinden oylarını artırmayı hedefliyor. Birincisi dindar kadın seçmenler. Yerel seçim analizlerine göre CHP son yerel seçimde AK Parti’den 1.5 milyon oy aldı. Bu oyların büyük kısmı dindar kadın seçmenden geldi. Yeni dönemde CHP’nin belediyeler aracılığı ile kadınlara daha çok dokunan çalışmalar yapması, CHP’nin de onlara seslenen bir söylem içinde olması gerektiği ifade ediliyor. İkinci kesim sandığa gitmeyen seçmen. Bu seçmenlerin büyük kısmını ilk kez oy kullanma hakkı kazanan gençlerin oluşturduğu ifade ediliyor. Umutsuzluk düzeyi orta ve ileri yaş seçmene göre daha yüksek olan yeni oy kullanacak genç seçmene umut aşılayan bir çalışma da ayrıca önem taşıyor.

Yine yapılan analizlere göre CHP’ye kırsal seçmen desteğinin düşük olduğu biliniyor. Oy artırma hedefinde üçüncü kesim olarak kırsal yerleşimlerdeki seçmen bu nedenle önem taşıyor. Dördüncü kesim ise genel seçmen içinde yüzde 2 gibi bir oranı olsa da, tabloyu değiştirecek etkilerde bulunan yurt dışı seçmen var. Parti programı çalışması, hükümet programı olarak hazırlanan CHP’nin seçime giden süreçte bu dört seçmen grubuna yönelik özel çalışma yapıp, vaatlerde bulunması bekleniyor.

Paylaşın

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan: Suriyeliler Artık Ülkelerine Dönebilir

Suriye’de Beşar Esad’ın devrilmesi sonrası açıklama yapan Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Türkiye’nin Suriye’nin milli birliğine, egemenliğine ve toprak bütünlüğüne çok büyük önem verdiğini vurgulayarak, “Ülkelerini terk etmek durumunda olan milyonlarca Suriyeli artık ülkelerine geri dönebilirler” dedi.

Haber Merkezi / Fidan, Suriye’de yeni yönetimin düzenli bir şekilde kurgulanmasının önemine dikkat çekerek, “Bölge ve bölge dışında bütün aktörlere dikkatli, sakin hareket etmeleri çağrısında bulunuyoruz. Bölgeyi daha fazla istikrarsızlığa götürmemek gerekiyor” ifadelerini kullandı.

“DAEŞ ve PKK’nın Suriye’deki durumdan bir avantaj sağlamaması, durumu kötüye kullanmaması için Türkiye’nin elinden geleni yaptığını” belirten Fidan, şöyle devam etti: “Amerikalı dostlarımızla temas halindeyiz. Bizim bu konudaki hassasiyetimizi biliyorlar. Türkiye’ye bu gruplardan gelecek tehditlere cevap vereceğimizi biliyorlar. ABD’deki yeni idareyle de bu konuyla ilgili temaslarımız olacaktır”

Suriye’deki yeni yönetimin kapsayıcı olması gerektiğini belirterek silahlı gruplara birleşme çağrısı yapan Fidan, şunları söyledi: “Suriye devlet kurumları korunmalı ve muhalif güçler hemen birleşmeli. Bütün bu anlayışla Suriye’de barışın sağlanması için elimizden geleni yapacağız. Komşu ülkelerle birlikte Suriye’nin yeniden inşa edilmesi için elimizdeki her türlü kapasiteyi kullanarak yeni idareyle çalışmaya devam edeceğiz.”

Fidan, açıklamasının devamında, “Sayın Cumhurbaşkanımız (Recep Tayyip Erdoğan) son birkaç aydır Esed’e ulaşmaya çalıştı ancak bu çabalar sonuçsuz kaldı. Biz Suriye’deki sorunları yakından biliyoruz. Rejim yavaş yavaş çöküyordu, biz de bunu görüyorduk. Onlarla herhangi bir temasımız olmadı” dedi ve ekledi:

“Suriye’nin istikrarı için çok uzun zamandır çaba gösteriyoruz. Bunlar zorlu ve yoğun çalışılması gereken zamanlar. Bölgesel ülkelerin yeni Suriye’yi zorluk çıkarmayan bir yapı olarak görmesi gerekiyor.”

“Rusya ve İran Esad’ı artık koruyamadı”

Almanya Başbakanı Olaf Scholz, Suriye’de Beşar Esad’ın devrilmesini “iyi haber” olarak yorumladı. Berlin’de bugün yaptığı açıklamada Esad’ın “kendi halkına acımasızca zulmettiğini, sayısız cana kıydığını ve birçoğu Almanya’ya gelen çok sayıda insanın Suriye’den kaçmasına neden olduğunu” belirten Scholz, bu nedenle Esad’ın hakimiyetinin sona ermesinin olumlu karşıladığını vurguladı.

“Şimdi önemli olan Suriye’de kanun ve düzenin hızla yeniden tesis edilmesidir” diyen Scholz, ülkedeki tüm dini toplulukların ve tüm azınlıkların korunması gerektiğine dikkat çekti.

Scholz, Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi’nin 2254 sayılı kararı uyarınca Suriye’deki çatışmaya siyasi bir çözüm bulunmasının mümkün olduğuna inandığının altını çizdi. BM’de 2015 yılında kabul edilen karar, BM gözetiminde bir anayasa hazırlanmasını ve özgür seçimler yapılmasını öngörüyor.

Almanya Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock, Suriye liderinin düşmesinin ardından “Suriye’de tam olarak ne olacağını söylemenin imkansız” olduğunu dile getirdi. Baerbock sözlerini, “Ancak bir şey açık: Suriye’deki milyonlarca insan için Esad’ın sonu, Esad rejimi tarafından işlenen sonsuz zulümden sonra ilk büyük rahatlama anlamına geliyor” diye sürdürdü.

Suriye’deki iç savaşta yüz binlerce Suriyelinin öldürüldüğüne ve milyonlarcasının da kaçtığına dikkat çeken Baerbock, “Esad kendi halkını öldürdü, işkence etti ve onlara karşı zehirli gaz kullandı. Sonunda bundan sorumlu tutulmalı” ifadelerini kullandı.

Suriye’deki etnik ve dini azınlıkların korunması gerektiğini söyleyen Baerbock, ülkenin diğer radikallerin eline geçmemesi konusunda da uyarıda bulundu. Baerbock, Almanya’nın ABD, İngiltere ve Fransa’nın yanı sıra Suriye’nin komşuları Türkiye ve Ürdün’le yoğun bir koordinasyon içinde olduğunu da vurguladı.

ABD’nin seçilmiş Başkanı Donald Trump da Truth Social adlı platformdan yaptığı açıklamada “Esad gitti. Ülkesinden kaçtı. Onun koruyucusu Vladimir Putin liderliğindeki Rusya ve İran artık artık onu koruyamıyor” dedi. Trump, Rusya’nın Ukrayna ve kötüleşen ekonomisi, İran’ın İsrail’le savaş nedeniyle zayıflamış durumda olduklarını öne sürdü.

ABD’nin bir başka tepkisi de, Savunma Bakanlığı’nın Ortadoğu Sorumlusu Daniel Shapiro’dan geldi. Bahreyn’in başkenti Manama’da düzenlenen bir konferansta konuşan Shapiro, Suriye’de bulunmaya devam edeceklerini belirterek Suriye’deki tüm gruplara sivileri ve özellikle de azınlıkları koruma ve uluslararası normlara saygı gösterme çağrısı yaptı. Suriye’nin kuzeydoğu sınırında yaklaşık 900 ABD askeri bulunuyor.

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron da Beşar Esad rejiminin sona ermesini “Barbar devlet sonunda yıkıldı” şeklinde yorumladı. Fransa’nın Ortadoğu’daki herkesin güvenliği için çalışmaya devam edeceğini belirten Macron, “Suriye halkına cesaretleri ve sabırları için saygı duyuyorum, sabırlı olmalarını diliyorum. Bu belirsizlik anında, onlara barış, özgürlük ve birlik diliyorum” dedi.

İtalya Dışişleri Bakanı Antonio Tajani de “Suriye’de yaşanan gelişmeleri endişeyle takip ediyorum. Suriye’deki temsilcilerimizle sürekli temas halindeyim” açıklamasını yaptı.

Katar Devlet Bakanı Muhammed el Hulafi de Suriye’deki süreci ilk günden beri desteklediklerini ve Suriyelilerin Suriye rejimine karşı savaştığını ifade etti. Hulafi, “Bu yolu tamamen destekliyoruz ve Suriye halkının toprak bütünlüğüne bağlıyız” dedi.

Çin Dışişleri Bakanlığı’ndan gelen açıklamada ise Çinli yetkililerin Suriye’deki gelişmeleri yakından izlediği ve ülkenin kısa sürede istikrara kavuşmasını umduğunu dile getirdi. Bakanlık, “Suriye’deki ilgili tarafları, oradaki Çinli kuruluşların ve personelin güvenliğini sağlamak için sert önlemler almaya çağırıyoruz,” açıklamasında bulundu.

South China Morning Post’a göre, Çin Büyükelçiliği de vatandaşlarının Suriye’den ayrılmalarına yardımcı oluyor. “Şu anda Suriye’deki Çin Büyükelçiliği güçlü bir şekilde varlığını sürdürüyor ve ihtiyaç sahibi Çin vatandaşlarına tam yardım sağlamaya devam edeceğiz.”

Birleşmiş Milletler (BM) Suriye temsilcisi Geir Pedersen, “Önemli olan, bu durumdan siyasi bir çıkış yolu bulabilmemizdir,” ifadelerini kullandı:

“Bu politik yolun daha önce olduğundan çok farklı olması gerekiyor, herkesi kapsayan bir süreç olması gerekiyor ve gerçekten birlik, istikrar, Suriye’nin egemenliğini ve topraklarını yeniden tesis edebilmesi ihtiyacına odaklandığımız bir süreç lazım. İyileştirilmesi gereken çok yara var.”

İsrail Diaspora İşleri Bakanı Amichai Chikli, muhaliflerin Suriye’deki ilerleyişinin ülkesi için “kutlama sebebi olmaktan uzak” olduğunu belirterek, işgal altındaki Golan Tepeleri’ndeki Hermon Dağı’nda İsrail’in kontrolünün yenilenmesi ve Suriye ile 1974’teki ateşkes hattı temelinde yeni bir savunma hattının kurulması çağrısında bulundu.

Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) Devlet Başkanı’nın diplomatik danışmanı Enver Gargaş, devlet dışı aktörlerin siyasi boşluklardan yararlanma fırsatı elde etmemesi gerektiğini söyledi. Gargaş, Bahreyn’in başkenti Bahreyn’de düzenlenen Manama Diyalog güvenlik forumunda yaptığı konuşmada, “Suriye’de yaşananlar aynı zamanda siyasi başarısızlığın ve çatışma ile kaosun yıkıcı doğasının açık bir göstergesidir,” dedi.

Filipinler Dışişleri Bakanlığı’ndan gelen açıklamada ise, “Filipinler, daha fazla sivil kaybı ve ölümünü önlemek için ilgili tüm tarafları itidal göstermeye ve daha fazla şiddetten kaçınmaya çağırıyor” dendi: “Suriye’deki Filipinlilerimizin durumuyla ilgili endişelerimizi dile getiriyoruz ve gerekli önlemleri almalarını ve Şam’daki Filipinler Büyükelçiliği ile iletişim halinde kalmalarını tavsiye ediyoruz.”

Paylaşın

DİSK, TÜRK-İŞ Ve HAK-İŞ’den “Asgari Ücret” Çağrısı: İnsanlık Onuruyla…

DİSK, Türk-İş ve Hak-İş, asgari ücretin günün ekonomik ve sosyal koşullarına göre işçinin ve ailesinin insanca yaşamasını mümkün kılacak ve insanlık onuruyla bağdaşacak şekilde belirlenmesi gerektiği çağrısında bulundu.

Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK), Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu (TÜRK-İŞ) ve Hak İşçi Sendikaları Konfederasyonu (HAK-İŞ), asgari ücrette ilişkin ortak bir açıklama yayınladı.

DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, TÜRK-İŞ Genel Başkanı Ergün Atalay ve HAK-İŞ Genel Başkanı Mahmut Arslan’ın imzasını taşıyan ortak açıklamada şu ifadelere yer verildi:

“İşçiler enflasyonun sebebi değil mağdurudur. Enflasyon artışını ücret gelirlerinde gören yaklaşım kabul edilemez. Asgari ücret, emeğe gösterilen saygının ölçüsüdür. Ülkemizdeki asgari ücret düzeyi AB üyesi çoğu ülkenin gerisindedir. Türkiye’nin rekabet şartları düşük ücret politikasıyla sağlanmamalıdır.

Sosyal devlet anlayışı çerçevesinde, gelir dağılımında adaleti ve iyileştirmeyi temel alan, refahın geniş kitlelere yayılmasını amaçlayan bir yaklaşımla asgari ücretin tespit edilmesi, toplumsal huzur ve iş barışının sağlanması için gereklidir.

İşçi temsilcileri, ‘insan onuruna yaraşır’ bir düzeyde asgari ücret belirlenebilmesi için, komisyon çalışmaları sırasında temel alınması gereken ilkeleri aşağıdaki biçimiyle savunmaktadır: Asgari ücretin saptanmasında Anayasa’da yer alan ‘geçim şartları’ yaklaşımına öncelikle uyulmalıdır.

Günün ekonomik ve sosyal koşullarına göre işçinin ve ailesinin insanca yaşamasını mümkün kılacak ve insanlık onuruyla bağdaşacak asgari ücret belirlenmelidir. Asgari ücret, herhangi bir ayrım yapılmadan yine ulusal düzeyde tek olarak belirlenmelidir.

İşçilerin arasında nitelik, kıdem, işin mahiyeti gibi ekonomik amaçlı değerlendirmelerin tümünden bağımsız olarak ele alınmalıdır. Asgari ücret, sosyal bir ücret olarak kabul edilmeli ve buna göre belirlenmelidir.

Devlet çalışanlar arasında ayrım yapmamalı, kamuda geçerli en düşük aylık tutarını asgari ücret belirlenirken de dikkate almalıdır. Sendikal örgütlenmenin önündeki engeller kaldırılmalı ve asgari ücret teşviki sadece sendikal örgütlenmenin olduğu iş yerleri için uygulanmalıdır.”

İlk toplantı  10 Aralık’ta

Öte yandan 2025’te uygulanacak asgari ücreti belirlemek için toplanacak olan Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun ilk toplantı tarihi 10 Aralık olarak netleşti. 15 üyeden oluşan komisyonda, işçileri TÜRK-İŞ, işverenleri TİSK temsil edecek.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı temsilcileriyle, asgari ücretle çalışan dört çalışan da komisyonda yer alacak. İlk kez bir gazeteci de komisyonda yer alacak.

İlk toplantının Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nda yapılması bekleniyor. Görüşmelerde ekonomik göstergeler değerlendirilecek. Asgari ücret şu an 17 bin 2 lira. Bu ücrete 2024’te, 2023’teki gibi ara zam uygulanmadı.

Türk-İş’in ‘Açlık ve Yoksulluk Sınırı Araştırması’nın Kasım 2024 sonuçlarına göre dört kişilik ailenin sağlıklı, dengeli ve yeterli beslenebilmesi için yapması gereken gıda harcaması tutarını ifade eden ‘açlık sınırı’ 20 bin 562 lira oldu.

Gıda, giyim, konut, ulaşım, eğitim, sağlık ve benzeri ihtiyaçlar için yapılması zorunlu diğer harcamaların toplam tutarına denk gelen ‘yoksulluk sınırı’ysa 66 bin 976 lira. Araştırmaya göre bekar bir çalışanın ‘yaşama maliyeti’ aylık 26 bin 712 lira.

Ankara’da yaşayan dört kişilik ailenin asgari gıda harcaması bir önceki aya göre yüzde 0,64 arttı. Son 12 ay itibarıyla artış oranı yüzde 46,60, yıllık ortalama artışsa yüzde 67,20 hesaplandı.

TÜRK-İŞ Genel Başkanı Ergün Atalay, asgari ücretin insanın insanca yaşayabileceği, hayat standartlarını rahatlatıcı düzeyde olması gerektiğini söyledi.

Atalay, “Rakamdan öte insanın insanca yaşayabileceği ve en azından hayat standartlarına nefes aldıracak ücret olması lazım. Asgari ücrete bir rakam koyarsın, enflasyon devam ettiği müddetçe asgari ücretin ne önemi, ne özelliği var” dedi.

Paylaşın

Suriye’de Yarım Yüzyıllık Esadlar İktidarı Devrildi

Suriye’de silahlı gruplar Şam’ı ele geçirerek Devlet Başkanı Beşar Esad’ın devrildiğin ve 23 yıldır devam eden Esadlar rejiminin sona erdiğini duyurdu. Beşar Esad’ın nerede olduğu ise bilinmiyor.

Haber Merkezi / Reuters haber ajansına konuşan iki üst düzey ordu subayı, silahlı grupların Şam’a giriş yapmadan önce, Beşar Esad’ın bilinmeyen bir yere gitmek üzere bir uçakla ülkeden ayrıldığını söylediler.

Suriye Başbakanı Muhammed Gazi Celali, hükümetin yetkilerini geçiş hükümetine devretmeye hazır olduğunu açıkladı.

Rusya Dışişleri Bakanlığı, Suriye’nin devrik lideri Beşar Esad’ın görevinden ayrıldığını ve ayrıca ülkeyi terk ettiğini duyurdu. Esad’ın destekçilerinden Rusya, Esad’ın nerede olduğuna ilişkin ise bilgi vermedi.

Rusya’nın şu anda Suriye’deki gruplarla bağlantıda olduğunu da kaydeden Bakanlık yetkilileri, Rusya’nın Suriye’deki askeri üslerinin ise tehlikede olmadığını belirtti.

ABD Savunma Bakanlığının Ortadoğu Sorumlusu Daniel Shapiro, Suriye’de bulunmaya devam edeceklerini belirterek Suriye’deki tüm gruplara sivileri ve özellikle de azınlıkları koruma ve uluslararası normlara saygı gösterme çağrısı yaptı. Suriye’nin kuzeydoğu sınırında yaklaşık 900 ABD askeri bulunuyor.

Beşar Esad’ın düşüşü, babasının 30 yıllık yönetiminin ardından genç bir reformcu olacağının umulduğu 2000 yılında Suriye’nin beklenmedik başkanı olarak geçirdiği ilk aylarla tam bir tezat oluşturdu. Sadece 34 yaşında olan Batı eğitimli göz doktoru ve nazik tavırlı Esad, teknoloji meraklısı bir bilgisayar hayranıydı.

Ancak Mart 2011’de patlak veren yönetimine karşı protestolarla karşılaştığında Beşar Esad, protestoları bastırmak için babasının taktiklerine başvurdu. Ayaklanma bir iç savaşa dönüşürken, müttefikleri İran ve Rusya’nın da desteğiyle ordusunu silahlı grupların elindeki şehirleri yerle bir etmek üzere serbest bıraktı.

Uluslararası insan hakları grupları ve savcılar Suriye’de hükümete ait gözaltı merkezlerinde işkence ve yargısız infazların yaygın olarak kullanıldığını iddia etti.

Suriye savaşı yaklaşık yarım milyon insanın ölümüne ve ülkenin savaş öncesi 23 milyonluk nüfusunun yarısının yerinden edilmesine neden oldu. Ayaklanmanın bir iç savaşa dönüşmesiyle birlikte milyonlarca Suriyeli sınırı geçerek Ürdün, Türkiye, Irak ve Lübnan’a, bir kısmı oradan Avrupa’ya kaçtı.

Beşar Esad’ın gidişi, 54 yıldan az bir süredir devam eden Esad ailesi iktidarının da sonunu getirdi.

Paylaşın

TFF Başkanı Hacıosmanoğlu’ndan Hakem Tepkisi: Gerekeni Yaparız

TFF Başkanı İbrahim Hacıosmanoğlu, Galatasaray – Sivasspor maçının son dakikalarında Barış Alper Yılmaz’ın yaşadıklarına ilişkin yaptığı açıklamada, “Ben böyle bir iğrençlik görmedim” dedi.

Haber Merkezi / Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) Başkanı İbrahim Hacıosmanoğlu, Galatasaray – Sivasspor maçının son dakikalarında Barış Alper Yılmaz’ın yaşadıklarına ilişkin açıklama yaptı. Hacıosmanoğlu şu ifadeleri kullandı:

“Böyle bir şey gördünüz mü hayatınızda? Bizim haysiyetimizle, şerefimizle kimsenin oynamasına müsaade etmeyiz. Hakem de olsa, başka kim olursa olsa… Ben böyle bir iğrençlik görmedim. Milli gururumuz, milli takımda oynayan bir kardeşimize yapılan hareketi tasvip etmek mümkün değil. Gerekeni yaparız biz de…”

Okan Buruk: Bugünün özeti

Galatasaray Teknik Direktörü Okan Buruk da, Barış Alper Yılmaz’ın pozisyonuna tepki gösterdi: “Bilerek bir oyuncunun kendi mevkisinden koşup, diğer mevkisindeki arkadaşının ayağına bilerek vurması, basması, onu sakatlamak için bir çaba sarf etmesi, VAR hakeminin çağırmasına rağmen orta hakemin pozisyona kırmızı kart vermemesi aslında bugünün özeti.

Bir milli oyuncunun, çok değerli bir oyuncunun sakatlandığı bir günde daha fazla konuşulacak bir şey olduğunu zannetmiyorum. Maçın sonu bugünün, bundan önceki haftaların özetiydi. Bu duruma getiren herkes çok mutlu olsun.”

Galatasaray Kulübü ise konuya ilişkin yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı: “Karşılaşmanın son dakikasında Barış Alper Yılmaz’a yapılan insanlığa sığmayan faulün ardından gerçekleştirilen VAR konuşmalarını merakla bekliyor olacağız! 90 dakika boyunca yaşanan tüm skandal hakem kararlarına rağmen; İYİLER DAİMA KAZANIR!”

Galatasaray Kulüp Doktoru Yener İnce yaptığı açıklamada, “Barış Alper Yılmaz’ın ayağında kırık şüphesi yok. Aşil tendonuna sert müdahale geldiği için dizinde sıkıntı var. MR sonrası belli olacak” ifadelerini kullandı.

Paylaşın

Türkiye, Rusya Ve İran’dan Doha’da “Suriye” Görüşmesi

Katar’ın başkenti Doha’da düzenlenen 22’nci Doha Forum’u marjında, Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, İran Dışişleri Bakanı Abbas Erakçi ve Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, Suriye’de gerilimi dindirmek ve soruna siyasi bir çözüm bulmak amacıyla bir araya geldi.

Suriye’de silahlı grupları destekleyen Türkiye ile Suriye yönetimi destekçileri Rusya ve İran arasındaki görüş ayrılıkları ile muhalif grupların sahadaki kazanımlarının devam ediyor olması, soruna hemen bir çözüm bulunmasını zorlaştıran bir durum olarak değerlendiriliyor.

Dışişleri Bakanlığı kaynakları, görüşmeyi yapıcı olarak nitelendirdi. Görüşmede sahadaki durumun ele alındığını aktaran kaynaklar, siyasi sürecin yeniden başlatılmasının önemine değinildiğini belirtti. Görüşmede Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin (BMGK) 2254 sayılı kararı uyarınca hareket edilmesi gerektiğinin vurgulandığını ifade eden Dışişleri Bakanlığı kaynakları, Suriye’nin toprak bütünlüğü ve siyasi birliğine destek beyan edildiğini bildirdi.

Rusya Dışişleri Bakanı Lavrov, üçlü görüşmenin ardından açıklamalarda bulundu. Rusya, Türkiye ve İran Dışişleri Bakanları olarak Suriye’deki silahlı çatışmaların bir an önce sonlandırılması gerektiği konusunda görüş birliğine vardıklarını söyleyen Lavrov, Moskova’nın Suriye’de “meşru muhalefet” olarak tanımladığı gruplarla Esad rejimi arasında diyalog kurulmasından yana olduğunu belirtti.

Silahlı gruplardan Heyet Tahrir Şam’ın (HTŞ) ise ismini ne şekilde değiştirirse değiştirsin “terörist” olarak kalacağını ifade eden Lavrov, “terörist grupların” Suriye topraklarını kontrol etmesine izin verilmesinin “kabul edilemez” olduğunu söyledi. Lavrov, Suriye’deki gelişmelerin ne yönde ilerleyebileceğine ve bu ülkedeki Rus askeri üslerine ne olacağına dair soruya ise “tahminler” üzerine konuşmayacağını belirterek yanıt verdi.

Lavrov’la benzer açıklamalarda bulunan İran Dışişleri Bakanı Erakçi de üçlü toplantıda Suriye’deki çatışmaların derhal durdurulması gerektiği konusunda fikir birliğine vardıklarını belirtti. Açıklamaları İran devlet medyası tarafından aktarılan Erakçi, “En önemlisi, Suriye hükümeti ve meşru muhalif gruplar arasındaki siyasi görüşmeleri başlatmak” dedi.

Astana süreci nedir?

Türkiye, Rusya ve İran, Suriye’de barışı konu edinen Astana toplantıları kapsamında Suriye’nin geleceği konusunda üçlü formatta düzenli görüşmeler gerçekleştiriyor.

Astana toplantıları, 2017 yılında Türkiye, Rusya ve İran’ın garantörlüğünde başladı. Süreç, adını ilk toplantıların düzenlendiği Kazakistan’ın başkenti Astana’dan (günümüzde Nur-Sultan olarak da biliniyor) aldı.

Bu zamana kadar toplamda 22 kez düzenlenen toplantılarından sonuncusu ise Suriye’de muhalif militanların yeniden saldırıya geçmesinden iki hafta önce Astana’da düzenlenmişti.

Bakan Fidan, 2 Aralık’ta İranlı mevkidaşı Arakçi ile Ankara’da bir araya gelmiş ve ardından düzenlenen ortak basın toplantısında İran ile koordinasyonu sürdüreceklerine vurgu yapmıştı.

Türkiye: Derin görüş ayrılıkları var

Türkiye, Rusya ve İran’ın son gelişmelere ilişkin derin görüş ayrılıkları dikkat çeken bir duruma işaret ediyor. Türkiye, olayların bu hale gelmesinin nedeni olarak Esad yönetiminin son 5 senede sağlanan çatışmasızlık ortamını muhalefetle uzlaşma sağlamak için kullanmaması ve Ankara’nın ilişkileri normalleştirme çağrılarına yanıt vermemesi olarak görüyor.

AK Parti Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 6 Aralık’ta gazetecilerin sorularına yanıt verirken, Esad’a yaptığı çağrılara yanıt alamadığını bir kez daha anımsattı ve Türkiye’nin liderliğini Heyet Tahrir eş-Şam’ın (HTŞ) yaptığı saldırıları desteklediğini ima etti.

Erdoğan, “İdlib, Hama, Humus ve hedef tabii Şam. Muhaliflerin bu yürüyüşü devam ediyor. Temennimiz kazasız belasız bir şekilde Suriye’deki bu yürüyüş devam etsin,” ifadelerini kullandı. Ankara’da yapılan değerlendirmelerde, son saldırılar bağlamında Suriye sahasındaki statükonun değiştiği ve yeni bir uzlaşıya varılacaksa bu yeni gerçeklik üzerine inşa edilmesi düşüncesi ön plana çıkıyor.

HTŞ ve diğer muhalif grupların başlattığı sürece müdahil olmadığını, ancak Halkın Savunma Birlikleri’nin (YPG) karmaşadan yararlanıp Türkiye’ye dönük tehdit oluşturmasına izin vermeyeceğini belirten Ankara, önceliğinin Suriye’nin toprak bütünlüğünün korunması kapsamında bir siyasi çözüm olduğunu kaydediyor.

Rusya ise Türkiye’nin süreçteki etkisine vurgu yapıyor. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile telefon görüşmesinde, Ankara’nın bölgedeki kapasitesine dikkat çekti ve olayların durdurulması çağrısında bulundu.

Rus Dışişleri Bakanı Lavrov ise doğrudan Türkiye’nin rolünden bahsetmek yerine İdlib’te çatışmasızlık bölgesinin oluşmasına yol açan 2019 ve 2020 anlaşmalarını anımsattı ve bu bölgede kontrolün Türkiye’de olduğunu kaydetti.

İran ise sahadaki gelişmelerden ABD ve İsrail yönetimini sorumlu tutuyor ve Türkiye gibi bölge ülkelerine dolaylı uyarıda bulunuyor. İran Dışişleri Bakanı Arakçi, Fidan ile Ankara’da yaptığı görüşmede, Suriye sahasında yaşanan son olayların komşu ülkelerin istikrarını da tehlikeye atacak türde gelişmeler olduğu uyarısında bulundu.

Rusya’ya oranla Esad yönetimine desteğini daha güçlü ifadelerle yansıtan Tahran yönetimi, Şam’a askeri olarak da destekte bulunacağını açıkladı. Suriye’de İran’a bağlı önemli sayıda milis gücü bulunuyor ancak bu grupların sahadaki mevcut çatışmaların seyrini ne kadar değiştirebileceği bilinmiyor.

İran’ın Astana Süreci toplantısında, muhalif grupların geri çekilmesi çağrısında bulunması ve mevcut Suriye yönetiminin egemenliğine saygı duyulması çağrısını yinelemesi bekleniyor.

Lavrov, görüşmede Türkiye ile Rusya arasında geçen yıllarda varılan İdlib anlaşmalarının kesin olarak uygulanması konusunu ele alacaklarını, “Çünkü Halep’i ele geçiren teröristler İdlib çatışmasızlık bölgesinden geldiler,” ifadesini kullandı.

Paylaşın