CHP Lideri Özel’den ‘Erken Seçim’ Açıklaması: Böyle Giderlerse Yakın

Erken seçim tartışmalarına ilişkin açıklamalarda bulunan CHP Lideri Özgür Özel, “31 Mart seçimlerin sonuçlarından dolayı ben bir erken seçim tartışması başlatmayacağım dedim. Şimdi emeklinin sesini duymazsan, gençlerin geleceklerini karartmaya devam edersen, millet erken seçim isterse ben de haydi derdim. Böyle giderlerse yakın” dedi.

Özgür Özel, Erdoğan ile görüşmeye ilişkin ise, “MYK’yı bugün dördüncü kez toplayacağız. PM’yi topladım. Önceki dönem genel başkanlarımızla ile de görüşeceğim. Biz bir kişinin karar verdiği yapı değiliz. Biz ortak karar alır, istişare ederiz. Genel başkanlarımızın görüşlerini alacağım.

Bunun sonucunda da sayın Cumhurbaşkanı’nın takvimine göre randevu isteyeceğiz. Randevuyu Çankaya’ya verirse sevinirim. Meclis de olabilir. Beştepe’yi doğrudan tercih etmem ama mekan tartışması için de bu görüşmeyi heba etmem. Çünkü içerik mekandan önemli” ifadelerini kullandı.

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel, Özel, Now TV’de yayınlanan İlker Karagöz ile Çalar Saat programında konuştu. Özel’in açıklamalardan öne çıkanlar şu şekilde:

“Biz bunun bir yerrel seçim olduğunu unutmuyoruz. Millet sizi birinci parti olmanızı istiyoruz dedi. Sen kibrini göstermeyi sürdürürsen, millet erken seçim de ister. İnsanların cebinde parası yok. İnsanların ‘bunlarla olmuyor’ demesi erken seçim çağrısından çok daha etkilidir. Ben bir erken seçim çağrısı yapmayacağım. Ama milletimize kulak vermeye devam edeceğiz.

“Emeklilerin sesini duyurmak için…”

Çok yakında bir büyük emekli mitingi yapacağız. Yeri ne olur, ne zaman olur, onu değerlendireceğiz. Ama bizim mitinglerimiz barışçıl mitingler olacak. Emeklilerin sesini duymamaya devam ederlerse biz, emeklilerin sesini duyurmak için elimizden gelen her şeyi yapacağız.

Yürütmenin atması gereken adımlar var. Belediyelerimiz tasarruflu bir şekilde yönetilecek. Ne olursa olsun, mazaret üretmeyiz. Bu enkazı hep birlikte ayağa kaldıracağız. Milletin bu yoksulluğunda onları rahatsız edecek… Belediyeyi biz aldık diye CHP’lilerin çocukları işe girecek diye bir şey yok. İşe giren hakkıyla girsin. 31 Mart’ta atılan tokat kibre, şatafata atılmış tokattır. Sen yaparsan sana da atılır.

Sayıştay, belediye AK Partili diye suç duyurusunda bulunmamış. Bağımsız yargının mensupları kimin huzuruna gidiyorlarsa ondan çekinip de suç duyurusunda bulunmuyorlar. Normal şartlarda siyasetçiler Sayıştay’dan korkar. Eskiden başbakanlar Sayıştay’dan korkardı. Şimdi de Sayıştay, yürütmenin başından korkuyor.

IMF ile el sıkışıyorlar. Poz veriyorlar. Ama itiraf etmiyorlar. IMF neler isteyecekse ona benzer kemer sıkma politikalarını iktidar uyguluyor. Elbette güçlükler olur. Ama bir avuç zengine KKM verilecek ama emekliye zam yapılmayacak. Böyle olmaz. Fiyatlar sürekli artıyor. Asgari ücrete yılda dört kez zam yapılmalı. Bunlar iki kez yapacağız diyordu, artık onu da yapmıyorlar.  Sendikacılar da sendikacılığını yapacak. Bundan sonra CHP, mecliste olması gerektiği zaman mecliste sokakta olması gerektiği zaman sokakta olacak. Hakkını aramak isteyen herkese destek vereceğiz.

Bu ülkenin beka sorunu 4 gençten 3’ünün yurtdışına gitmek istemesidir. CHP iktidar olduğunda zaten bütün dünyaya vizesiz gidecekler. Avrupa Birliği üyesi olacaklar.”

Paylaşın

ABD’nin Suriye’deki Askeri Üssüne Roketli Saldırı

ABD’li bir yetkili, Irak’tan Suriye’nin Rumeylan kentindeki koalisyon üssünde bulunan askerlere beşten fazla roket atıldığını ancak hiçbir ABD personelinin yaralanmadığını söyledi.

Yetkili olayı “başarısız bir roket saldırısı” olarak nitelendirdi. Yetkili, bunun ardından Irak ve Suriye’de ABD öncülüğündeki koalisyona ait bir uçağın fırlatma rampasına yönelik bir saldırı gerçekleştiğini söyledi.

Irak’ın Zummar kasabasından Suriye’nin kuzeydoğusundaki bir ABD askeri üssüne en az beş roket fırlatıldı. Saldırı, Irak’taki İran destekli grupların ABD birliklerine yönelik saldırılarını durdurduğu Şubat başından bu yana gerçekleşen ilk saldırı.

Irak Başbakanı Muhammed Şiya es-Sudani iki gün önce Beyaz Saray’da Başkan Joe Biden ile biraraya gelmişti.

İran tarafından desteklenen Iraklı Şii paramiliter grubu Kataib Hizbullah’a bağlı bir Telegram grubunda yapılan paylaşımda, Irak’taki silahlı grupların, ülkedeki ABD öncülüğündeki askeri koalisyonu sona erdirmeye yönelik görüşmelerde çok az ilerleme kaydedilmesi üzerine yaklaşık üç aylık bir aradan sonra saldırılara yeniden başlama kararı aldığı belirtildi.

Kataib Hizbullah’a yakın bir başka popüler Telegram grubu Sabreen News, daha sonra İran destekli grup tarafından resmi bir açıklama yapılmadığını söyledi.

İsminin açıklanmaması kaydıyla Reuters’a konuşan ABD’li bir yetkili, Irak’tan Suriye’nin Rumeylan kentindeki koalisyon üssünde bulunan askerlere beşten fazla roket atıldığını ancak hiçbir ABD personelinin yaralanmadığını söyledi.

Yetkili olayı “başarısız bir roket saldırısı” olarak nitelendirdi ancak roketlerin üsse isabet edip etmediği ya da ulaşmadan imha edilip edilmediği hemen anlaşılamadı. Hedefin, üssün kendisi olup olmadığı da net değildi.

Yetkili, bunun ardından Irak ve Suriye’de ABD öncülüğündeki koalisyona ait bir uçağın fırlatma rampasına yönelik bir saldırı gerçekleştiğini söyledi.

Irak’taki iki güvenlik kaynağı ve üst düzey bir ordu yetkilisi, arkasında roketatar bulunan küçük bir kamyonun, Suriye sınırındaki Zummar kasabasında park halinde olduğunu söyledi.

Bir ordu yetkilisi, imha edilen kamyona daha detaylı inceleme için el konulduğunu ve ilk incelemelere göre kamyonun bir hava saldırısı sonucu imha edildiğini söyledi.

Yetkili, “Bu saldırıyla ilgili bilgileri paylaşmak üzere Irak’taki koalisyon güçleriyle iletişim halindeyiz” diye ekledi.

Güvenlik bilgilerini yaymaktan sorumlu resmi bir kurum olan Irak Güvenlik Medya Hücresi yaptığı açıklamada, Irak güçlerinin Suriye sınırı yakınlarında failleri hedef alan “geniş çaplı bir arama ve inceleme operasyonu” başlattığını ve onları adalete teslim etme sözü verdiğini söyledi.

Saldırılar, 20 Nisan’da erken saatlerde Irak’taki bir askeri üste meydana gelen büyük bir patlamada Irak güvenlik gücülerine mensup bir kişinin ölmesinin ardından geldi.

Kuvvet komutanı bunun bir saldırı olduğunu söylerken, ordu olayın soruşturulduğunu ve o sırada gökyüzünde herhangi bir savaş uçağının bulunmadığını açıkladı.

(Kaynak: VOA Türkçe)

Paylaşın

Türkiye’nin Askeri Harcamaları Yüzde 37 Arttı

Türkiye’nin askerî harcamaları 2023’te 2022’ye göre yüzde 37, 2014-2023 arası dönemde de yüzde 59 artış gösterdi. Türkiye, 2023’te Gayri Safi Yurt İçi Hasıla’sının (GSYİH) yüzde 1,5’ini askeri harcamalara ayırdı, Türkiye’nin harcamalarının küresel harcamalardaki payı ise yüzde 0,6 oldu.

NATO’ya üye 31 ülkenin 2023’teki askerî harcamaları ise 2022’ye göre yüzde 5,2 artarak 1 trilyon 341 milyar doları buldu. NATO ülkelerinin dünyadaki toplam harcamalarda payı yüzde 55 oldu.

Stockholm Uluslararası Barış Araştırmaları Enstitüsü (SIPRI), 2023 yılına dair küresel askerî harcamalarla ilgili raporunu açıkladı.

DW Türkçe’nin aktardığına göre; Dünya çapında askerî harcamaların toplamı bir önceki yıla göre yüzde 6,8 artarak 2 trilyon 443 milyar dolara ulaştı. Böylece 2009’dan bu yana harcamalarda en keskin artış yaşanmış oldu.

Askerî harcamalarda Amerika Birleşik Devletleri (ABD) 916 milyar dolarla başı çekerken tahminî verilere göre 296 milyar dolarla Çin ikinci ve 109 milyar dolarla Rusya üçüncü sırada yer aldı. Bu ülkeleri 83,6 milyar dolarla Hindistan ve 75,8 milyar dolarla Suudi Arabistan izledi.

Türkiye ise 15,8 milyar dolarlık harcamayla, 2022’ye göre bir sıra yükselerek dünya genelinde 22’nci sırada yer aldı. Türkiye’nin askerî harcamaları 2023’te 2022’ye göre yüzde 37, 2014-2023 arası dönemde de yüzde 59 artış gösterdi.

SIPRI raporuna göre Türkiye, 2023’te Gayri Safi Yurt İçi Hasıla’sının (GSYİH) yüzde 1,5’ini askeri harcamalara ayırdı, Türkiye’nin harcamalarının küresel harcamalardaki payı ise yüzde 0,6 oldu.

NATO’ya üye 31 ülkenin 2023’teki askerî harcamaları ise 2022’ye göre yüzde 5,2 artarak 1 trilyon 341 milyar doları buldu. NATO ülkelerinin dünyadaki toplam harcamalarda payı yüzde 55 oldu. Rapor hazırlanırken İsveç’in üyeliği henüz gerçekleşmediğinden 32’nci üye İsveç’in verileri NATO kapsamında rapora yansıtılmadı.

NATO’daki toplam askerî harcamalarda ABD’nin payı yüzde 68 olurken AB’ye üye 27 ülkenin payı yüzde 28 ile son on yılın en yüksek oranına ulaştı.

NATO’ya üye ülkelerin GSYİH’larının yüzde 2’sini askeri harcamalara ayırması hedefine ise 31 üyeden 11’i ulaştı. NATO üyelerinin harcamalarının GSYİH’ya oranı ortalama yüzde 1,9 oldu. Sadece üç üye ülke; ABD, Türkiye ve Hırvatistan son on yılda bu oranı artırmadı. Türkiye’nin askeri harcamalarının GSYİH’sına oranı 2014’te yüzde 1,9 iken bu oran yüzde 0,4’lük düşüşle 2023’te yüzde 1,5 oldu.

Ukrayna’ya bir yılda 35 milyar dolarlık askerî yardım

Batılı ülkelerin harcamalarında Ukrayna’ya yapılan askerî yardımlar da rol oynadı. SIPRI’nin tahminlerine göre Ukrayna’ya 2023’te toplam 35 milyar dolarlık askerî yardım yapıldı, bu yardımın 25,4 milyar dolarlık kısmı ABD’den geldi.

Ortadoğu’da da askerî harcamalar son on yılın rekorunu kırdı. 2023’te askerî harcamalar yüzde 9’luk artışla 200 milyar doları buldu. Bu artışta bölgedeki en büyük üç müşteri; Suudi Arabistan, İsrail ve Türkiye’nin harcamaları etkili oldu. İsrail’in askerî harcamaları yüzde 24 artarak 27,5 milyar dolara ulaştı.

Paylaşın

Tüketici Güven Endeksi 80,5’e Yükseldi

Mart ayında 79,4 olan tüketici güven endeksi nisan ayında yüzde 1,4 oranında artarak 80,5 oldu. Tüketici güven endeksinin 100’den büyük olması tüketici güveninde iyimser durumu, 100’den küçük olması tüketici güveninde kötümser durumu göstermektedir.

Haber Merkezi / Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) Tüketici Güven Endeksi Mart 2024 verilerini açıkladı. Buna göre; Türkiye İstatistik Kurumu ve Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası işbirliği ile yürütülen tüketici eğilim anketi sonuçlarından hesaplanan tüketici güven endeksi, Mart ayında 79,4 iken Nisan ayında %1,4 oranında artarak 80,5 oldu.

Alt endekslerden, mevcut dönemde hanenin maddi durumu yüzde -2,3 azalışla 65 gerilerken, gelecek 12 aylık dönemde hanenin maddi durum beklentisi yüzde 5,0 artışla 82,9, gelecek 12 aylık dönemde genel ekonomik durum beklentisi yüzde 4,4 artışla 78,1’e yükseldi. Gelecek 12 aylık dönemde dayanıklı tüketim mallarına harcama yapma düşüncesi yüzde -1,2 azalışla 95,8 seviyesine geriledi.

Tüketici güven endeksi nedir ve neden önemlidir?

Tüketici güven endeksi, aylık tüketici eğilim anketi ile tüketicilerin maddi durum ve genel ekonomiye ilişkin mevcut durum değerlendirmeleri ile gelecek dönem beklentileri, harcama ve tasarruf eğilimleri ölçülmektedir.

Anket sonuçlarından hesaplanan tüketici güven endeksi 0-200 aralığında değer alabilmektedir. Tüketici güven endeksinin 100’den büyük olması tüketici güveninde iyimser durumu, 100’den küçük olması tüketici güveninde kötümser durumu göstermektedir.

Tüketici eğilimine ilişkin endekslerden, tüketimin finansmanı amacıyla borç kullanma ihtimali endeksinin artması iyimser durumu, azalması ise kötümser durumu göstermektedir.

Benzer şekilde tüketici fiyatlarının değişimine ilişkin düşünce ve beklenti endekslerinin artması tüketici fiyatlarında düşüş düşüncesini/beklentisini, azalması ise tüketici fiyatlarında artış düşüncesini/ beklentisini göstermektedir. İşsiz sayısı beklentisi endeksinin artması işsiz sayısında azalma beklendiğini, endeksin azalması ise işsiz sayısında artış beklendiğini ifade etmektedir.

Paylaşın

Erdoğan’dan AK Parti’de ‘Değişim’ Sinyali

31 Mart’ta yapılan yerel seçimlerde istenilen sonucu alamayan AK Parti’de genel başkan Erdoğan’ın AK Parti MYK toplantısında ‘değişim’ sinyali verdiği öne sürüldü.

Erdoğan, toplantıda yardımcısı Cevdet Yılmaz’a da “Çarşı pazar ve fiyat artışı meselesinin üzerine çok sert gideceğiz” dediği iddia edildi.

Sözcü yazarı İsmail Saymaz, bugünkü yazısında, Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti) Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında toplanan AK Parti MYK toplantısına ilişkin kulis bilgilerini aktardı.

İsmail Saymaz’ın yazısından ilgili bölüm şöyle:

“Cumhurbaşkanı Erdoğan, geçen hafta Merkez Karar Yönetim Kurulu (MKYK) toplantısında, yakında Merkez Yürütme Kurulu’nda (MYK) değişime gideceği sinyalini verdi.

Erdoğan, toplantıda, “MYK’mızda nasıl bir yol yürüyeceğimizi gözden geçirip bir karar vereceğiz” dedi.

Erdoğan, tarih vermedi.

Ancak MKYK üyeleri, kadro değişikliğinin yakın bir zamanda olacağını düşünüyor.

Kimlerin kadro dışı bırakılacağı, kimlerin devam edeceği kestirilemese de Hayati Yazıcı, Ali İhsan Yavuz, Yusuf Ziya Yılmaz, Erkan Kandemir ve Fatih Şahin’in tırpandan payını alabileceği konuşuluyor.

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’yı eleştirdi

Erdoğan, toplantıda Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’yı sert bir şekilde eleştirdi. Koca’ya dönerek, “Randevularla alakalı şikayetler var. Sorunu seninle çok ciddi ele alacağız ve gerekeni yapacağız” dedi.

Erdoğan, Yardımcısı Cevdet Yılmaz’a da “Çarşı pazar ve fiyat artışı meselesinin üzerine çok sert gideceğiz” dedi.

AK Partili yetkililer partide köklü bir değişim gerektiğini ifade ediyor. “Sadece üç beş birimle toparlanacak iş değil. Bu genel bir iklim. CHP kaybetseydi tek başına yerel yönetimler başkanı mı suçluydu?” diyorlar.

Bu arada, Monako Yat Kulübü’nde ıstakoz ve Maldivler’de tatil AK Parti’de gündem olmayı sürdürüyor. AK Partili yetkili “Herkes onu konuşuyor. Sahici olmayan hiçbir kimseyi siyasete almamalısınız. Siyaset sahici insanların işi” diyerek, İzmir Milletvekili Şebnem Bursalı’yı eleştiriyor.

Benim gördüğüm, AK Parti’ye siyasetsizlik havası hakim. Bu yüzden AK Parti, içerisinden etkili aktör çıkaramıyor. Ya Murat Kurum gibi bürokratlarla ya da Şebnem Bursalı gibi AK Parti dışından figürlerle yürümek zorunda kalıyor.

AK Parti, aktör çıkaramadığı gibi…

Siyasi tutum da alamıyor.

Örneğin, hemen herkes eleştirdiği halde Bursalı’ya bir ceza verilemiyor.

Yeniden Refah Partisi, bu siyasetsizlikten besleniyor.”

Yazının tamamı için TIKLAYIN

Paylaşın

İYİ Parti’de Üst Düzey İstifa: Meral Akşener’e Sert Eleştiriler

31 Mart’ta yapılan yerel seçimlere “hür ve müstakil” giren ve büyük bir hezimet yaşayan İYİ Parti’de istifalar devam ediyor. Son olarak Bilge Yılmaz, Meral Akşener’i eleştirerek istifa ettiğini duyurdu.

Haber Merkezi / Akşener’in altılı masa sürecinin kötü bir müzakereyle yürüttüğünü belirten Bilge Yılmaz, “Partimizin kurumsal yapısı kişilerin çıkar, eğilim ve beklentileri karşısında çöktü. Parti lideri Sn. Meral Akşener ise Altılı Masa sürecinin her aşamasında kötü bir müzakere süreci yürüttü ve Kemal Kılıçdaroğlu adaylığını önleyemedi” dedi ve ekledi:

“Bu süreç, 3 Mart günü sert ve duygusal bir tepkiyle masadan ayrılma ve 3 gün sonra 7 cumhurbaşkanı yardımcılığı modelini kabul ederek masaya dönmeyle sonuçlandı. Bu tutarsızlık liderin siyasi kredisini tüketti.”

İYİ Parti Ekonomi Politikaları Başkanı Bilge Yılmaz, sosyal medya hesabı üzerinden yaptığı açıklama ile partisinden istifa ettiğini duyurdu. Yılmaz, istifa açıklamasında şu ifadeleri kullandı:

“Sevgili İYİ Partililer, 2021 senesinden bu yana daha demokratik ve daha müreffeh bir ülkede yaşamak için sizlerle birlikte siyasi bir mücadele verdim. Türkiye’ye gelirken, iktidara destek verenler dâhil daha iyi bir Turkiye hayal eden milyonlarca makul seçmeni İYİ Parti’nin ikna edebileceğini ve bunu başarabilecek kadro ve söylemlere sahip olduğunu düşünüyordum.

Açıkçası, beklentilerimde beni yanıltmayan birçok uzmanlık sahibi ve düzgün karakterli insanla tanıştım partide. Beni partim için çalışmaya bu insanların samimiyeti ve ülkelerine duyduğu sevgi teşvik etti, yüreklendirdi. İYİ Parti, doğru bir kurumsal yapı ve güçlü liderlik ile seçmenin talep ettiği boşluğu doldurmaya aday bir aktördü. Ne var ki, zaman içinde partinin zaafiyetlerini hep birlikte gördük.

Partimizin kurumsal yapısı kişilerin çıkar, eğilim ve beklentileri karşısında çöktü. Parti lideri Sn. Meral Akşener ise Altılı Masa sürecinin her aşamasında kötü bir müzakere süreci yürüttü ve Kemal Kılıçdaroğlu adaylığını önleyemedi. Bu süreç, 3 Mart günü sert ve duygusal bir tepkiyle masadan ayrılma ve 3 gün sonra 7 cumhurbaşkanı yardımcılığı modelini kabul ederek masaya dönmeyle sonuçlandı. Bu tutarsızlık liderin siyasi kredisini tüketti.

Geride kalan bir sene içinde ise sürekli olarak bir mağdur psikolojisi içinde ve yaşadığı bütün sorunların kaynağını dışarıda arayan, kendini sadece dışarıya düşmanlık ederek meşrulaştıran bir liderlik tarzı izledik. Artık kendi dışına konuşamayan, toplumun sadece sansasyonel haberler ve skandallarla ilgisini çekebilen bir parti kaldı geriye. Birçok iyi niyetli, temiz karakterli insan milletvekili aday listelerine ve belediye başkan adaylarına baktıkça haksızlığa uğradığını, emeğini boş yere heba ettiğini düşünüyor. Partiye oy veren vatandaşlar ise tepkilerini ya sandığa gitmeyerek ya da başka partilere oy vererek gösteriyor. Geldiğimiz nokta budur.

2023 yılında birçok kez İYİ Parti’nin ülkemizde iyi bir yönetime kavuşması için kilit bir görevi olduğunu ve kurumsal problemlerini çözmek zorunda olduğunu hem yetkili kurullarda hem de kamuya açık bir şekilde dile getirdim. Genel başkanımızın ricası ile Aralık 2023’te parti liderliğine son bir şans vermek için geri çekildim. Maalesef kötü gidiş devam edince 28 Şubat 2024’te şahsi çıkarların ortak hedeflerin önüne geçtiğini, muhalefet partilerinin genel seçim kazanabilmesi için yeniden yapılandırılması gerektiğini açıkladım.

“Umudum başkaydı”

Önümüzde bir kongre süreci var ve Sn. Meral Akşener örnek bir davranış göstererek aday olmayacağını açıkladı. Ne var ki, İYİ Parti’nin bu cendereden çıkabilmesi mevcut genel başkan adaylarının rekabetinin yarattığı atmosfer ile mümkün olmayacak. Bu süreçte umudum başkaydı. Parti olarak geldiğimiz noktayı ortak akıl ile ele almalı ve meseleyi genel başkanlık rekabetinin ötesine taşımalıydık. İYİ Parti’nin meselesi kimin genel başkan olacağı değil partinin nasıl yeniden toplumun tamamına konuşabilecek ve umut veren bir yapıya dönüşeceğidir. Görüyorum ki, bu noktanın çok uzağındayız.

Bir yılı aşkın süredir yapılan yanlış tercihler beni İYİ Parti’den ayrılmaya ve ülkemiz için yeni bir yapı altında çalışmaya itiyor. Ancak seçim sürecinde partiye zarar vermemek ve delegenin bana verdiği GİK üyeliği yetkisine ihanet etmemek için bekledim. Elimden gelenin en iyisini yapmaya çalışmış olmanın huzuruyla İYİ Parti’den ayrılıyorum. İYİ Parti’de birlikte çalışma fırsatı yakaladığım tüm vatansever insanlara minnettarım. Başta genel başkan adayları olmak üzere herkese gelecek kongrede başarılar diliyorum.”

Paylaşın

Galatasaray’dan Üst Üste 14. Galibiyet

Süper Lig’in 33. hafta maçında Galatasaray ile Pendikspor, Ali Sami Yen’de karşı karşıya geldi. Hakem Direnç Tonusluoğlu’nun yönettiği karşılaşmadan Galatasaray, 4-1 galip ayrıldı.

Haber Merkezi / Galatasaray’a galibiyeti getiren golleri, 35. dakika Mauro Icardi, 40. dakikada Abdülkerim Bardakcı, 77. dakikada Dries Mertens ve 90+6. dakikada Kerem Aktürkoğlu kaydetti. Pendikspor’un tek golünü ise 85. dakikada Alpaslan Öztürk attı.

Galatasaray, bu maçla birlikte Süper Lig’deki galibiyet serisini 14’e yükseltti. Galatasaray, böylece geçtiğimiz sezon yaptığı ligde art arda kazanma rekorunu egale etti.

Galatasaray, bu süreçte Kayserispor, Trabzonspor, İstanbulspor, Gaziantep FK, Samsunspor, Başakşehir, MKE Ankaragücü, Antalyaspor, Beşiktaş, Çaykur Rizespor, Kasımpaşa, Hatayspor, Alanyaspor ve Pendikspor’u mağlup etti.

Galatasaray, bu galibiyet ile 90 puana ulaştı. Haftaya en yakın takipçisi Fenerbahçe’nin 2 puan önünde giren Galatasaray, liderliğini sürdürmeyi garantilerken maç fazlasıyla puan farkını 5’ye çıkardı.

Ligde kalma mücadelesi veren Pendikspor ise bu sezon 17. kez mağlup oldu. Haftaya 30 puanla 19. sırada giren kırmızı-beyazlı takım, ateş hattında kaldı.

Goller

35. dakikada Mauro Icardi, orta sahadan aldığı topu Mertens’e verdi. Mertens, Köhn ile yaptığı verkaç sonrası meşin yuvarlağı tekrar Icardi ile buluşturdu. Arjantinli golcünün ceza sahası dışı sol çaprazından çektiği şutta, top filelerle buluştu: (1-0). 40. dakikada Hakim Ziyech’in sol taraftan kullandığı kornerde, Abdülkerim Bardakcı altıpas çizgisi üzerinde kafa vuruşuyla topu filelere yolladı: (2-0).

77. dakikada ceza yayı üzerinden Berkan Kutlu’nun sol tarafa pasında Mertens, ceza sahası sol çaprazdan yerden bir vuruşla topu ağlara yolladı: (3-0). 85. dakikada sağ kanattan Çekiçi’nin kullandığı serbest vuruşta arka direkte Alpaslan Öztürk, kafayla topu filelere gönderdi: (3-1).

90+6. dakikada Köhn’ün ara pasında sol kanatta topla buluşan Kerem Aktürkoğlu, bekletmeden meşin yuvarlağı Vinicius’a aktardı. Brezilyalı oyuncu, kaleci Erdem’i geçmeye çalışırken faule maruz kaldı ve hakem penaltı noktasını gösterdi. Topun başına geçen Kerem Aktürkoğlu’nun şutunda kaleci Erdem Canpolat gole izin vermedi. Ancak hakem Direnç Tonusluoğlu çizgi ihlalinden dolayı vuruşu tekrarladı. Kerem Aktürkoğlu, ikinci penaltı vuruşunda hata yapmadı ve topu filelerle buluşturdu: (4-1).

Stat: Ali Sami Yen

Hakemler: Direnç Tonusluoğlu, Çağlar Uyarcan, Aleks Taşçıoğlu

Galatasaray: Muslera, Kaan Ayhan, Nelsson (Sanchez dk. 83), Abdülkerim Bardakcı, Köhn, Torreira (Berkan Kutlu dk. 74), Kerem Demirbay, Ziyech (Kerem Aktürkoğlu dk. 74), Mertens (Tete dk. 82), Barış Alper Yılmaz, Icardi (Vinicius dk. 83)

Pendikspor: Erdem Canpolat, Serkan Asan, Alpaslan Öztürk, Murat Akça, Sequeira, Gökcan Kaya, N’Diaye (Çekiçi dk. 43), Lusamba, Halil Akbunar, Thiam, Umut Nayir (Eze dk. 80)

Goller: Icardi (dk. 35), Abdülkerim Bardakcı (dk. 40), Mertens (dk. 77), Kerem Aktürkoğlu (dk. 90+6 pen.) (Galatasaray), Alpaslan Öztürk (dk. 85) (Pendikspor)

 

Paylaşın

CHP Lideri Özel’den Belediye Başkanlarına Uyarılar

31 Mart’ta yapılan yerel seçimlerde birinci parti çıkan CHP’de genel başkan Özgür Özel, belediye başkanlarına uyarılarda bulundu. Özel, belediye başkanlarının israftan, lüksten, şatafattan uzak durması gerektiğini söyledi.

CHP Lideri Özgür Özel ayrıca, yeni seçilen belediye başkanlarına, “Popülizmden uzak durun, genel siyasete karışmayın” talimatı da verdi.

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel’in, İktidar Yolunda CHP Belediyeciliği Çalıştayı kapsamında belediye başkanları ile yaptığı kapalı toplantıda konuşulanlar belli oldu. Birgün’den Mustafa Bildirici‘nin edindiği bilgilere göre Özel, başarılı belediye hizmetlerinin tüm belediyelerde ortaklaştırılmasının önemine işaret etti.

Çalışmaların ortaklaştırılması amacıyla Genel Merkez koordinasyonunda çalışma yapılacağını kaydeden Özel, gençler için özel projelerin, yeni destekleyici adımların belediyeler tarafından atılmasını önemsediğini anlattı.

CHP Genel Merkezi’nin en çok üzerinde durduğu ve tüm belediyelere yaygınlaştırılmasını istediği projenin, “Genç Kart” uygulaması olduğu bildirildi. Öte yandan belediyelere, emeklilerin geçim sorununu azaltacak hizmetlerin üretilmesi talimatı verildi.

Toplantıda Özel, belediye başkanlarının israftan, lüksten, şatafattan uzak durması gerektiğini kaydetti. 31 Mart seçimlerinde kibrin değil, tevazunun kazandığının altını çizen Özel, Genel Merkez’in belediyelere her türlü desteği vereceğinin altını çizdi. Genel Merkez koordinesinde kurulacak etkin denetim mekanizmalarının, başkanların performansının ölçülüp değerlendirileceğini de kaydedildi.

CHP Lideri Özel’in başkanlara şunları söylediği öğrenildi: “Dönem, ayağa garanti pas dönemi. Tribünlere şov yapma dönemi değil. Sorunları dağ gibi olan vatandaş bizlerden en öncelikli sıkıntılarının çözülmesini bekliyor. Vatandaşa, ‘Bu başkanlar bu işi biliyor. Oy verdim pişman değilim. Allah onlardan razı olsun’ dedirtmemiz lazım. Millet bunu dediği zaman başarı kendiliğinden gelecektir. Bu seçimde Tayyip Erdoğan elindeki kamu gücüyle devletle milleti yarıştırdı.

Biz her kesimden oy aldık, hizmet edeceğiz. Bu seçimde eski ile yeni yarıştı. Onlar eskide inat etti biz yeni şeyler söyledik. Biz yeni kalmaya halkın içinde kalmaya devam edeceğiz. Sırtımızda büyük bir sorumluluk var. Önümüzde tarihin akışını değiştirme fırsatı var. Atatürk’ün partisini Cumhuriyetin ikinci yüzyılında iktidar yapma fırsatı var.”

“Popülizmden uzak durun, genel siyasete karışmayın”

Özgür Özel’in öte yandan, yeni seçilen belediye başkanlarına, “Popülizmden uzak durun, genel siyasete karışmayın” talimatı verdiği de belirtildi. Çalıştayın son günü belediye başkanlarına Genel Merkez’den talepleri de soruldu. CHP kaynaklarından edinilen bilgiye göre başkanlar en çok, iktidarın belediyeler üzerinde baskısının azaltılması için hukuki destek istedi.

Paylaşın

ABD’den İsrail, Ukrayna Ve Tayvan’a 95 Milyar Dolarlık Yardım

ABD Temsilciler Meclisi, Ukrayna, İsrail ve Tayvan’a güvenlik yardımı sağlayan 95 milyar dolarlık bir yasa paketini kabul etti. Yasa paketinin ABD Senatosu’nda onaylanarak ABD Başkanı Joe Biden’ın imzasına sunulması bekleniyor.

Haber Merkezi / Yardım paketi, ABD silahlarının, stoklarının ve tesislerinin ikmali için 23 milyar dolar da dahil olmak üzere Ukrayna 60,84 milyar dolar; 9,1 milyar doları insani ihtiyaçlar için olmak üzere İsrail için 26 milyar dolar ve Tayvan dahil Hint-Pasifik bölgesi için 8,12 milyar dolar ayrılmasını öngörüyor.

Ukrayna Devlet Başkanı Zelenskiy, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, “Bugün Temsilciler Meclisi’nden geçen hayati önem taşıyan ABD yardım tasarısı, savaşın yayılmasını önleyecek, binlerce hayat kurtaracak ve her iki ulusun daha güçlü olmasına yardımcı olacak” dedi.

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ise yardım paketinin ABD Temsilciler Meclisi’nde onaylanmasının ardından teşekkür mesajı yayımladı.

Netanyahu, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, tasarının ABD Kongresi’nde “ezici çoğunlukla” kabul edilmesinin, İsrail’in ABD’de her iki parti tarafından da desteklendiğini gösterdiğini ve “Batı medeniyetinin savunulması” anlamına geldiğini ifade etti.

Beyaz Saray yaptığı açıklamada, “Dünya Kongre’nin ne yaptığını izliyor” demişti. Beyaz Saray’ın açıklamasında, “Bu yasa tasarısını geçirmek, çok önemli bir anda Amerikan liderliğinin gücü hakkında güçlü bir mesaj gönderecektir. Yönetim, Kongre’nin her iki kanadını da bu ek finansman paketini hızla Başkan’ın masasına göndermeye çağırıyor” denilmişti.

Geçen yıldan bu yana Kongre’ye Ukrayna’ya yapılacak ek yardımı onaylaması yönünde çağrıda bulunan Biden da bir açıklamada bulundu. Biden, “Bu yardım, İsrail’in İran’ın eşi benzeri görülmemiş saldırılarıyla karşı karşıya olduğu ve Ukrayna’nın Rusya’nın devam eden bombardımanı altında olduğu bu çok acil bir zamanda geliyor” dedi.

Paylaşın

İYİ Parti’de “Meralciler”in Kurultay Beklentisi

31 Mart’ta yapılan yerel seçimlere “hür ve müstakil” giren ve büyük bir hezimet yaşayan İYİ Parti, olağanüstü kurultaya gidiyor. Genel Başkan Meral Akşener’in aday olmayacağı kurultayda parti yöneticileri Koray Aydın, Müsavat Dervişoğlu ve Tolga Akalın liderlik için yarışacak.

Ancak bu üç isim de Akşener ile siyasete başlamış ya da Akşener olduğu için İYİ Parti’ye katılmış birçok isim açısından bir seçenek değil. İYİ Parti Meclis grubunda birçok milletvekili, “üç adaya da mesafe koyup, tarafsız davranacağını sadece kurultayda mecburen oy kullanacağını” söylüyor.

Gazete Duvar’da yer alan habere göre; Seçimden hemen sonra, dar bir zaman diliminde yapılan kurultayın sağlıklı sonuç vermeyeceğini kaydeden birçok İYİ Partili, “Genel başkan aday olsaydı delege nezdinde sorun yaşamazdı. Ancak kamuoyu nezdinde bir güven kaybı yaşıyor. Sonuç olarak ‘Başarısız olursam bırakırım’ sözünün arkasında durdu. Ancak bunun bir geçiş süreci olacağını düşünüyoruz. Bir yıl sonra olağan kurultay var. Asıl yarış orada olur. Bu arada da daha sağlıklı tartışmalar yapıp, yaraları sarabiliriz” diyor.

Öte yandan seçimlerde umduğunu bulamayan İYİ Parti’de bunun nedenlerine dair tartışma devam ediyor. Seçimlere “Hür ve müstakil” girme kararını savunan bir kurmay, seçim sonrası yaptığı değerlendirmede bu sonuçta CHP’nin de hatası olduğunu savundu.

Yerel seçimlerde CHP ile kısmi bir iş birliğinin mümkün olduğunu ama CHP’nin tavrı nedeniyle bunun gerçekleşmediğini kaydeden kurmay o süreçte yaşananları şöyle anlattı:

“CHP kurultayı sonrası yeni genel başkan Özgür Özel’in genel başkanımızla görüşmesi önemliydi. Bu ziyarette iş birliği için bir kapı açılabilirdi. Ancak Özel İYİ Parti GİK toplantısında alından 81 ilde seçimlere tek başına girme kararının gözden geçirilip geçirilemeyeceğini sorarken somut bir teklifte bulunmadı. Eğer CHP o gün bir teklifle gelseydi böyle olmazdı. Sonuçta bizden bir karar değişikliği beklediklerini söylüyorlar ama bu kararı değiştirdiğinizde ne elde edeceğinizi bilmek istersiniz. Bu şekilde irdelenecek bir teklif olmayınca karar da değişmedi.”

Paylaşın