AK Parti’de “Ekrem İmamoğlu” Çatlağı
Ekrem İmamoğlu’na siyasi yasak verilmesinin yolunu açacak olan “Ahmak Davası”, AK Parti’de iki farklı görüşe neden oldu. Bir grup “siyasi yasak gerek” derken diğer taraf ceza almasının kendisini daha da güçlendireceği yorumunu yapıyor.
Dava, son iki yıldır Türkiye’de “Temyiz Mahkemesi” olarak da kabul edilen Yargıtay’ın bir alt basamağı İstinaf Mahkemesi’nde görülmeye devam ediyor.
İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem imamoğlu, 2019 yılında yenilenen belediye seçimlerinde dönemin İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’ya “31 Mart’ta seçimi iptal edenler ahmaktır” karşılığını verince yargı kıskacı altına girdi. İmamoğlu ile ilgili karar ise istinaf mahkemesi aşamasında. İmamoğlu’na siyasi yasak getirileceğine yönelik tartışmalar son dönemde AK Parti’de iki farklı görüşü ortaya koydu.
Cumhuriyet’ten Selda Güneysu’nun haberine göre; AK Parti’de bazı kurmaylar, “istinaf mahkemesinin İmamoğlu ile ilgili kararı onaması durumunda, İmamoğlu’nun siyasi aktör olarak daha da güçleneceği” değerlendirmelerini yapıyor.
Ayrıca partiden “Halk arasında ‘mağdur’ ve ‘İktidar tarafından engelleniyor’ algısı oluşabilir. Bu durumdan parti sorumlu tutulabilir. Ülke üzerinde yargının ‘bağımsız olmadığı’ değerlendirmeleri de kamuoyu önünde muhalefet cephesince tartıştırılır. Ülkenin bu tartışmaların içine çekilmemesi gerek. Bu nedenle İmamoğlu’na siyasi yasak gelmemeli” yorumları da geliyor.
AK Parti’de bazı kurmaylar ise bu görüşün tam tersini savunuyor. İmamoğlu’nun 2019 yılından bu yana “bir belediye başkanı gibi değil, ülkenin cumhurbaşkanı gibi davrandığı” da ileri sürülüyor. İmamoğlu’nun asıl hedefinin “2028 yılındaki cumhurbaşkanı seçimleri olduğu” ifade edilerek şu görüşler dillendiriliyor:
“İmamoğlu cumhurbaşkanı seçilmeyi hedefliyor. Yaptığı ziyaretlerde vatandaşları yanına topluyor. Vatandaşa üstü kapalı ‘Ben de buradayım’ mesajı veriyor. Yerel yönetimden çok iktidara yönelik ‘partisinin genel başkanı gibi yanıt veriyor.’ 2019 yılında da kamu görevlilerine hakaret ediyor. İstanbul’da pek çok sorun olmasına karşın ekranlarda iktidar üzerinden politika yürütüyor.
Bu yönüyle vatandaşların bir kısmından destek görüyor. Ancak bu durum söz konusu hakareti masum kılamaz. Bunun bir cezası olmalı. Kimse kamu görevlisine haraket etmemeli. Bununla birlikte İmamoğlu, 2028 yılındaki seçimlerde partisi tarafından aday gösterilebilir. Aday gösterilmese bile kendisi aday olmak isteyebilir. İmamoğlu’nun en başından beri hedefi bu.”
Siyasi yasak davası nedir?
Ekrem İmamoğlu, ilk kez İstanbul Büyükşehir Belediye başkanlığına seçildiği 2019 yılının kasım ayında Fransa’nın Strazburg kentinde düzenlenen Avrupa Yerel ve Bölgesel Yönetimler Kongresi’ne davetli olarak katılmış ve bir konuşma yapmıştı.
O dönem Türkiye İçişleri Bakanı olarak görev yapan AK Parti İstanbul Milletvekili Süleyman Soylu, İmamoğlu için “Avrupa Parlamentosu’na gidip, Türkiye’yi şikayet eden ahmağa söylüyorum. Bunun bedelini bu millet sana ödetecek” demişti.
İmamoğlu ise Soylu’ya “31 Mart’ta seçimi iptal edenler ve dünyada, Avrupa’da, onların gözünde nereye düştüğümüz noktasında, o olan şeylere, biten şeylere baktığımızda, tam da işte 31 Mart’ta seçimi iptal edenler ahmaktır. Önce ona bir odaklansın” cevabını vermişti.
Bunun üzerine Türkiye’deki seçimleri organize eden Yüksek Seçim Kurulu’nun (YSK) üyeleri hakarete uğradıklarını ve mağdur olduklarını belirterek İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı’na yazılı suç duyurusunda bulunmuştu.
Başsavcılığın hazırladığı iddianamede “kurul halinde çalışan kamu görevlilerine karşı görevlerinden dolayı alenen hakaret” suçundan İmamoğlu’nun 1 yıl 3 ay 15 günden 4 yıl 1 aya kadar hapis cezasına çarptırılması istenmişti.
İstanbul Anadolu 7. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen davanın ilk ayağında Ekrem İmamoğlu’na 2 yıl 7 ay 15 gün hapis ve siyasi yasak cezası verilmişti. Dava, son iki yıldır Türkiye’de “Temyiz Mahkemesi” olarak da kabul edilen Yargıtay’ın bir alt basamağı İstinaf Mahkemesi’nde görülmeye devam ediyor.