Ulaş Nikbay kimdir? Hayatı, Eserleri

3 Ocak 1976 yılında İstanbul’da dünyaya gelen Ulaş Nikbay, Kıbrıs Lefke Üniversitesi Bilgisayar Bilimlerinde öğrenim gördü. 1994-97 yılları arasında Trakya Üniversitesi İşletme Bölümündeki öğreniminin ardından, yatay geçişle İstanbul Üniversitesi İşletme Bölümünde öğrenimine devam etti ve 1998 yılında mezun oldu.

Haber Merkezi / 1999 yılında Yıldız Teknik Üniversitesi İşletme Yönetimi Bölümünde yüksek lisans çalışmasına başladı. Şiirleri; Edirne’den Esintiler Şiir Kitabı, Dünya Kitap, Kuzeyyıldızı, Anafilya, Bengisu gibi dergilerde yayımlandı. ”Bir Garip Mavi” adlı şiir sitesinin yürütücülüğünü, Kuzey Yıldızı dergisinin (5 sayı) yazı işleri müdürlüğünü yaptı. “Gülüşlerinin Sonbaharında Ağlardım” adlı şiir dosyasıyla 9. Dünya Kitap Şiir Ödülünü (2001) aldı. Şiirleri, aynı adla 2002 yılında kitap olarak yayımlandı.

“Elliüçe Dört Çay!”

-güvercinin kanatları devren satılık çaycı
asma katına çıktım ürpermelerin
ellerimde yapışkan cilvesi kısrağın
kanatlarından yakalamış güvercinin

-her gölge beni gölgeliyor çaycı

asma katta bir adam var bilesin
“savaş kadar acımasız yalan barışların
gölgesinde yakalanmış” diyesin

-şiirimde bir cehennem dolaşıyor çaycı

asma katlar ve sokaklar dardı gerçeğime
beyaz bir güvercindi çığlık kanadında tozu getirdi
yazma tozunu yuttum vardım cehenneme

-asma katlarda sonsuz üşüyorum çaycı

karanlıkta yakalandım ben bu gerçeğe
asma katına çıktım ürpermelerin
ellerimde yapışkan cilvesi kısrağın

elliüçe dört çay! çaycı

“Sarar Uykuma Uyurum Hep Seni”

ey gardiyan düşüm!
ey elleri ayakları prangada uykularım!
ve ey şehir!
biline ki O’na seslenişimdir:

içimin uykusunda
bir suç kadar masumsun
müebbet hapsimde
gardiyan düşümle uyursun

bense bir kan uykusunda
boğulurum her akşam
sokaklara düşerim
kaldırımlar boyu bazen

bazen ağlayışıma
mendil dediğin geceleri
bazen tütüne vurduğum
alkol ikindileri
sarar uykuma vururum düşleri

içimin meyhanesinde kaç sarhoş içer
mührü vurulmuştur kapısına da
söker atar mührünü yine de içer

ah! bu şehrin sensiz felekten geceleri
Kumkapı’dan öte görünmez meyhaneleri
sarar uykuma uyurum hep seni

o meyhanede bir şarkıdır senin sesin
o dalgalar kabartan “merhaba” deyişin

ne çok kuşatılmış
ne çok vurulmuşum
bu buğulu sesinde
ne çok savrulmuşum

bazen borç ölümlerime
yansıttığın faizleri
bazen uykusunda ayıldığım
bulanık bilinçleri

sarar uykuma vururum düşleri
sarar uykuma uyurum hep seni
hep seni…

Paylaşın