Akşener’den Ağıralioğlu’na Yanıt: Kardeşlik Yeminini Bozan Biz Olmayacağız

Partisinin İstanbul Milletvekili Ağıralioğlu’nun dikkat çeken sözlerine yanıt veren İYİ Parti Lideri Akşener, “İcazetini nereden aldıkları belli olmayanların karşısında; Çanakkale’de kanlarımız üzerine ettiğimiz o kardeşlik yeminini bozan biz olmayacağız!” dedi.

Haber Merkezi / İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, İYİ Parti İstanbul Milletvekili Yavuz Ağıralioğlu’nun bugün düzenlediği basın toplantısından bir kaç saat sonra sosyal medya hesabından bir açıklama yaparak, bugün TBMM’de partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmasının bir bölümünü paylaştı.

Akşener yaptığı paylaşımda, “Her vatandaşımızı, bir büyük memleket sofrasına oturtma hayalimizden vazgeçmedik; asla da vazgeçmeyeceğiz. İcazetini nereden aldıkları belli olmayanların karşısında; Çanakkale’de kanlarımız üzerine ettiğimiz o kardeşlik yeminini bozan biz olmayacağız!” açıklamasında bulundu.

İYİ Parti İstanbul Milletvekili Yavuz Ağıralioğlu, Meclis’te düzenlediği basın toplantısında, HDP, CHP ve millet ittifakının cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu’nu hedef almıştı.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun Millet İttifakı’nın cumhurbaşkanı adayı olması yönünde karar alınan grup toplantısına İYİ Parti Milletvekili Yavuz Ağıralioğlu ile Genel Başkan Yardımcısı ve Ankara Milletvekili Koray Aydın katılmamıştı. Ağıralioğlu’nun  Kılıçdaroğlu’nun adaylığına karşı harekete geçeceği iddiası gündeme gelmişti.

Halkların Demokratik Partisi’ninde (HDP) bileşeni olduğu Emek ve Özgürlük İttifakı, 14 Mayıs seçimlerinde Kemal Kılıçdaroğlu lehine cumhurbaşkanı adayı çıkarmayacaklarını açıklamıştı.

AK Parti iktidarının 21 yılda ekonomik ve sosyal politikalarının yarattığı yıkıma değinen HDP Eş Genel Başkanı Buldan, “AKP’nin yarattığı yıkım ve ağır bunalıma karşı Emek ve Özgürlük İttifakı’nın Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde üzerine düşen sorumluluğu yerine getireceğini” belirtmişti.

Paylaşın

Kılıçdaroğlu, ‘Helalleşme’ye Diyarbakır’dan Mı Başlayacak?

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun 27 Ocak’ta gerçekleştirmeyi planladığı, ancak kötü hava koşulları nedeniyle ileri bir tarihe ertelenen Diyarbakır ziyaretini Mart ayı başında gerçekleştirmesi planlanıyor.

BBC Türkçe’den Ayşe Sayın’ın haberine göre; Bir süre önce devletin uygulamaları nedeniyle haksızlığa uğramış kesimlerle “helalleşeceklerini” açıklayan CHP Lideri’nin Diyarbakır ziyaretinde bu konuda somut bir adım atacağı belirtiliyor.

CHP Lideri, 24 Ocak’ta DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan’ı ziyaretinin ardından yaptığı açıklamada, 27 Ocak’ta Diyarbakır’a bir ziyaret gerçekleştireceğini belirterek, “Bu ülkede demokrasi olacaksa, bu ülkede herkes kimliğinden ötürü ötekileştirilmeyecekse, inancından ötürü ötekileştirilmeyecekse bunun yolu Diyarbakır’dan geçer” ifadelerini kullanmıştı.

CHP Lideri’nin bu sözlerine AKP ve MHP sözcülerinin yanısıra, ittifak ortağı İYİ Parti’den de sert tepki gelmişti.

İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Yavuz Ağıralioğlu, sosyal medya hesabından şu sözlerle tepki göstermişti:

“Demokrasi ülkeye Diyarbakır’dan gelecektir diyenlerin ve bize çözüm sürecini, devamında da 1212 şehidimiz ile acıyı yaşatanların yaptıkları ortadadır! Diyarbakır dâhil memleketimizin 81 iline, 84 milyonun tamamına ve bütün ülkeye ne fayda ve hayır gelecekse yolu TBMM’den geçer. TBMM’den geçmeyen ve her ferdini ayırmadan kucaklayamayan vizyonsuzluğun, memleketi 20 senede nereye getirdiği aşikârken Sayın Erdoğan gibi Diyarbakır vurgusu ile siyasi alan açmaya kalkmak, hatada ve aynı macerada ısrar etmektir. Demokrasi ve hukukun yegâne adresi Ankara’dır!”

Kılıçdaroğlu, daha sonra kötü hava koşulları nedeniyle Diyarbakır ziyaretini ertelediğini açıkladı, ancak bu sözleriyle ilgili tartışma, siyaset gündeminden düşmedi.

CHP: Çözüm yeri Meclis

CHP Lideri’ne yönelik Ağıralioğlu’nun bu çıkışı, ittifak ortakları arasında “yeni bir kriz mi?” sorusuna da yol açtı. İYİ Parti kurmayları, iki partinin ittifak ortağı olmakla birlikte, farklı duyarlılıkları olan iki ayrı parti olduğunu belirterek, Ağıralioğlu’nun da bu çerçevede kişisel olarak tepki gösterdiğini, ancak bu durumun ittifakta bir kriz anlamına gelmeyeceğini savunuyorlar.

Benzer şekilde CHP’de de Ağıralioğlu’nun çıkışı kişisel olarak yorumlanıyor ve aslında Kılıçdaroğlu’nun sözlerinin de yanlış yorumlandığı ifade ediliyor. Tepkinin, geçmişte eski Başbakan Mesut Yılmaz’ın “Avrupa Birliği’nin yolu Diyarbakır’dan geçer” sözleri ile özdeşleştirilmesinden kaynaklandığına dikkat çeken bir CHP yöneticisine göre Kılıçdaroğlu’nun konuşmasında böyle bir vurgu yok:

“Diyarbakır’a gidecek olduğu için böyle bir ifadeyi kullandı. Üzerinde çalışılmış bir açıklama değil. Rize’ye gitseydi belki oraya özgü bir sorun için de benzer şeyleri söyleyecekti. Sadece Diyarbakır değil, Türkiye’nin herhangi bir yerinde kan kaybı varsa, demokrasi varsa, oraya yatırımlar gitmiyorsa, bunu dile getirir Genel Başkan. Biz 2012’den bu yana Kürt sorununun çözüm yeri Meclistir diyoruz. Genel Başkan bunu ta o zaman net olarak ifade etti, bir komisyon kurun biz destekleriz dedik. Erdoğan’ı o dönem ziyaret ettik. Kılıçdaroğlu, ‘Benim genel başkanlığıma da mal olacaksa olsun, yeter ki sorunu çözün’ dedi. Genel Başkan’ın bu konudaki samimiyeti o günden bu yana değişmedi, aynı noktadayız. Bu işin çözüm yerinin Meclis olduğunu her keresinde söylüyoruz.”

‘Oy oranımız yüzde 18’lere yükseldi’

Kılıçdaroğlu’nun ertelediği ziyareti Mart ayı başında gerçekleştirmesi planlanıyor. Parti yönetimi Diyarbakır ziyaretine özel önem veriyor. Bölgede oyunu artırmak için bir süredir özel çalışma yürüten ve bu çerçevede “Doğu Masası” kuran CHP yönetimine göre bunun “olumlu sonuçları da alınmaya başlandı.”

CHP kurmayları, son seçimlerde yüzde 2’lerde olan bölgedeki oy oranının yüzde 18’lere tırmandığını belirtirken, başta Diyarbakır ve Şanlıurfa olmak üzere bölgedeki bazı büyük aşiretlerden CHP’ye yöneliş olduğunu ifade ediyorlar. Kılıçdaroğlu’nun Diyarbakır ziyaretinde de CHP’ye katılımlar olacağı belirtiliyor.

İlk helalleşme adımı ‘işkence mağdurlarıyla’

Kılıçdaroğlu’nun Diyarbakır ziyaretinde bir miting planlanmıyor. CHP Lideri, daha önce de yaptığı gibi sivil toplum örgütleri, kanaat önderleri, esnaf, sanayici gibi toplumun farklı kesimleri ile toplantılar yaparak, daha çok onların talep ve önerilerini dinleyecek.

Kulislere yansıyan bilgilere göre Kılıçdaroğlu’nun Diyarbakır gezisindeki en önemli mesajını ise “helalleşme” çağrısı oluşturacak.

Bir süre önce devletin uygulamaları nedeniyle haksızlığa uğramış, mağdur edilmiş kesimlerle “helalleşeceklerini” açıklayan CHP Lideri’nin Diyarbakır’da bu konuda somut bir adım atacağı ifade ediliyor. CHP yönetimi şimdilik bu adımı “sır gibi” saklıyor.

Kulislerde ise Kılıçdaroğlu’nun “helalleşme” çağrısının 12 Eylül askeri darbesi sonrasında işkencelerle anılan ağır işkencelerin yaşandığı “Diyarbakır Cezaevi’nde işkence görenlere” yönelik olacağı konuşuluyor. CHP Liderinin yapacağı ziyaretlerde ayrıca, ekonomi, demokrasi ve özgürlüklere ilişkin de mesajlar vereceği ifade ediliyor.

Paylaşın

Siyasette ‘Diyarbakır’ Tartışması: İYİ Parti’den Sert Eleştiri

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun “Demokrasinin yolu Diyarbakır’dan geçer” sözü siyasette yeni bir tartışma başlattı. Halkların Demokrasi Partisi’nin (HDP) “Olumlu, ancak yetersiz” ifadeleriyle değerlendirdiği açıklamaya İYİ Parti’den sert eleştiri geldi.

DW Türkçe’den Eray Görgülü’nün haberine göre; CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan’ı ziyaretinde dile getirdiği “Bu ülkeye demokrasi gelecekse, bunun yolu Diyarbakır’dan geçer” ifadeleri siyasetin yeni tartışma konusu oldu. HDP’li Meral Danış Beştaş, açıklamayı olumlu bulduğunu ancak yetersiz karşıladığını ifade etti. İYİ Parti’li Yavuz Ağıralioğlu ise Kılıçdaroğlu’nu “Bin 212 evladımızı şehit verdik” sözleriyle eleştirdi.

Ağıralioğlu: Her problemin çözüm mercii Ankara’dır

İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Yavuz Ağıralioğlu, “Diyarbakır fantezilerinden başlayan ifadelerden bin 212 evladımızı şehit verdik. Demokrasinin yolu TBMM’den geçer” dedi. Kılıçdaroğlu’nun ifadelerini “Erdoğan’dan aşina olduğumuz ifadeler” sözleriyle değerlendiren Ağıralioğlu, “Buna mukabil başlayan çözüm süreci, müteakip ödediğimiz büyük bedeller bizim için ders olmalı.  Her problemin çözüm mercii Ankara’dır” diye konuştu.

“Memlekete demokrasi gelecekse, 81 vilayetimize hukuk gelecekse, kalkınmış müreffeh bir ülke olacaksak, bunun yolu sadece ve sadece TBMM’den geçer” ifadesini kullanan Ağıralioğlu, şöyle devam etti: “Memleketin çözüm mercii Meclis’tir. İradesi, kanunu, kuralı kayıt altında, demokrasisi taçlanmış, güçlü bir müreffeh bir ülke istiyorsak, bunu 84 milyonu bir araya getirecek bir hukukla yapacağız. Bunu merkezi mercii Ankara’dır, başkenttir, TBMM’dir. Bunun dışında her yelteniş daha önce defalarca denenmiş bedeli çok ağır ödenmiş işlerdir.”

Beştaş: Kürt halkı sözünün gereğini yerine getirilmesini bekler

HDP Grup Başkanvekili Meral Danış Beştaş, açıklamayı olumsuz değerlendirmediğini ancak yetersiz bulduğunu söyledi. Beştaş, şunları söyledi:

“Mesut Yılmaz’ın da AB’nin yolu Diyarbakır’dan geçer diye bir sözü vardı. Çiller döneminden beri Kürt meselesinin çözümüne dair farklı metaforlarla bu tip açıklamaları çok duyduk. Artık bu sözlerin uygulanması zamanı. Kürt halkı bu şekilde mesajlarla bu sorunun çözülemeyeceğini çözülemediğini on yıllardır deneyimliyor.”

Kılıçdaroğlu’nun Diyarbakır’dan kastının Kürt meselesinin çözümünün olduğuna dikkat çeken Beştaş, “Yani Kürt halkı, Kılıçdaroğlu’ndan bu sözünün gereğini yerine getirilmesini bekler. Bu sözde kalan iyi niyet beyanı olmamalı” dedi.

Açıklamayı yadsımadığını ancak yetersiz bulduğunu ifade eden Beştaş, “Evet doğrudur demokrasinin yolu Diyarbakır’dan Türkiye’nin tamamının demokratikleşmesinin yolu Kürt meselesinin çözümünden geçiyor. Bunu Kılıçdaroğlu’na atfen söylemiyorum ama Kürtler, sadece seçim zamanlarında oy olarak görülmekten, ‘bizim kardeşimiz’ söylemlerinden illallah etmiş durumdalar. Bu konuda eşit, özgür ve yurttaş olarak herkes gibi bu ülkenin yurttaşı olarak ortak vatanda yaşamak istiyorlar. Biz tam da bunun mücadelesini veriyoruz” ifadesini kullandı.

Beştaş, “Kılıçdaroğlu’ndan, sözünün gereğini yerine getirmesi için beklentiniz tam olarak nedir?” sorusu üzerine şu yanıtı verdi: “Önümüzde Semra Güzel fezlekesi var. CHP, fezlekeye ‘evet diyeceğiz’ diyor. Bu, Diyarbakır’da çok büyük kırılma yapıyor. İktidar olmadan da atılacak adımlar vardır. Daha dün Millet İttifakı’nın ortağının genel sekreteri ‘HDP kapatılmalıdır’ dedi. İYİ Parti, MHP’den koptu doğru. Ama MHP’nin başka şekliyle karşı karşıyayız. CHP’nin bu konuda kendi ortağına söz söylemesi gerekir.”

Üstün: Demokrasi eksikliği bir çok alanda

Gelecek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Ayhan Sefer Üstün ise, Türkiye’de bir demokrasi eksikliği yaşandığını belirterek, “Ama bu demokrasi eksikliği bir çok alanda kendini gösteriyor. Seküler kesim de, muhafazakar kesim de, Alevi kesim de sorun yaşıyor. Yıllardan beri can yakıcı bir sorun olan Kürt meselesi de bir demokrasi eksikliğinin tezahürü olarak ortaya çıkıyor” dedi. Üstün, “Elbette ki bu söylem, bir açıdan bakıldığında doğru ama sadece demokrasi eksikliğinin tamamını tarif etmiyor. Zaten muhtemelen kastı, tamamını tarif etmek olmamış olabilir” ifadesini kullandı.

Hedeflerinin tüm kesimlerin maruz kaldığı demokratik hak taleplerinin yerine getirilmesi olması gerektiğini dile getiren Üstün, şöyle devam etti: “Amacımız, bu demokrasi açığını kapatmak olmalıdır. Meseleye biraz bu açıdan bakıyorum. Son zamanlarda zaten Sayın Kılıçdaroğlu, helalleşmek gibi sözlerle de aslında herkesin herkesle helalleşeceği bir ortamdan durumdan bahsediyor. Tek bir yere atıfta bulunduğunu tahmin etmiyorum. Demokrasinin demokratik hakların Kürt meselesi üzerinden açığını dile getirmek istemiş olabilir. Demokrasi açığı sadece bir yerde yok. Maalesef her alanda bu açık son yıllarda derinleşerek artmıştır.”

Kaya: Kürtleri memnun edecek, Türkleri rahatsız etmeyecek çözüm

Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Bülent Kaya da, bölge halkının yaşadığı sorunlara temel hak ve hürriyetler çerçevesinde bakılması gerektiğini belirterek, şöyle konuştu: “Özellikle toplumsal birlik ve kardeşlikle alakalı, terörün sona erdirilmesiyle alakalı, Kürt meselesine demokratik çözümle alakalı değişik dönemlerde bazı çalışmalar yapıldı. Belli konularda sonuç alındı, belli konularda sonuç alınamayıp tekrar eski politikalara dönüldü. Her iktidara talip her siyasi parti ve lider mutlaka bu konunun demokrasi çerçevesinde çözülmesinin önemli olduğuna inanır.”

“Geçmişte de zaman zaman bazı siyasilerin Kürt meselesi ile ilgili samimi mesajları olduğunu” ifade eden Kaya, “Dilerim ve umut ederim ki bu kez, bu manada bir fırsat oluşacaksa Türkiye’de bu meselenin artık Kürtleri memnun edecek, Türkleri de rahatsız etmeyecek ortak bir uzlaşıyla ortadan kalkacağı bir sürece hep beraber girmiş oluruz” dedi.

Yeneroğlu: Kılıçdaroğlu’nun cümlesi çok önemli

“Kürt meselesi, Türkiye’nin neredeyse kuruluşundan beri en can yakıcı sorunlarından birisidir” diyen DEVA Partisi Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Yeneroğlu da, “Demokrasimizi geliştirecek pek çok düzenleme de maalesef Kürt meselesi nedeniyle çözümsüzlüğe hapsedilmiştir. Sayın Kılıçdaroğlu’nun bugün sarf ettiği cümle de bu açıdan çok önemlidir diye düşünüyorum” ifadesini kullandı.

Yeneroğlu, “Diyarbakır sadece Diyarbakır değil; Kürt meselesi de sadece Kürtlerin meselesi değildir. Bu coğrafyada yaşayan herkesin, hepimizin sorunudur” dedi. Demokratik devletin tüm vatandaşların eşit haklara sahip olduğu devlet olduğunun altını çizen Yeneroğlu, şunları söyledi: “Dolayısıyla gerçek anlamda demokratikleşme ancak eşit vatandaşlık ilkesinin uygulanmasıyla sağlanacaktır. Etnik ayrımcılığın olmadığı, her fikrin hukuk devleti güvencesinde ifade edilebildiği bir ülkede demokratikleşmemizi ilerletmemiz mümkün olacak. Buna yürekten inanıyorum.”

Paylaşın