Yalova: Hersekzade Ahmet Paşa Hamamı

Hersekzade Ahmet Paşa Hamamı; Yalova’nın Altınova İlçesi, Hersek Köyü sınırları içerisinde yer almaktadır. Altınova İlçe Merkezi’nden Hersek Köyü’ne günün belirli saatlerinde toplu ulaşım araçlarıyla ulaşım sağlanmaktadır.

Hersekzade Ahmet Paşa Hamamı; Bursa Kültür ve Tabiat Varlıkları Koruma Bölge Kurulu tarafından 18.03.1989 tarih ve 451 sayılı kararı ile tescil edilmiştir.

Hersekzade Ahmet Paşa hamamı, aynı isimle anılan caminin güney doğusunda yer almaktadır. Ana kapı doğudadır. Giriş uzun dikdörtgen bir soğukluk bölümüne açılmaktadır. Buradan kuzeydeki kubbeli mekana, kuzeydeki kubbeli mekandan güneydeki kubbeli mekana birer kapıyla geçilmektedir.

Sıvalar çok tahrip olmuştur. Taban dipleri defineciler tarafından yer, yer kazılmıştır. Güneydeki kubbeli mekanın arkasında yer alan ateşlik kısmı tahribata uğramıştır. Harap durumda küçük bir hamamdır.

Eski bir yerleşim özelliğine sahip olan Hersek Köyü, önceleri kimler tarafından kurulduğu kesin olarak bilinmiyor. 2005 dekarı sulu olmak üzere toplam 5005 dekarlık tarım arazisine sahip olan Hersek, Altınova Deltasının deniz ile birleştiği alan üzerinde kurulmuş olup, kendi adını aldığı 1 km2 lik gölü vardır.

 

Paylaşın

Yalova: Çoban Kalesi

Çoban Kalesi; Yalova’nın Altınova İlçesi,  Soğuksu (Ayazma) Köyü sınırları içerisinde yer almaktadır. İlçe Merkezi’nden Soğuksu Köyü’ne günün belirli saatlerinde toplu ulaşım araçlarıyla ulaşım sağlanmaktadır.

Çoban Kalesi; I. Grup korunması gerekli Taşınmaz Kültür Varlığı olarak Bursa Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu tarafından 04.04.2004 tarih ve 10273 sayılı kararı ile tescil edilmiştir.

Kale, 150 rakımlı bir tepenin zirvesinde, 150 x 120 metre ebadında bir alanı işgal eder. Bir görüşe göre, belirlenemeyen bir tarihte Cenevizliler tarafından yapıldığı ileri sürülmektedir. Clive Foss (İngiliz Arkeoloji Enstitüsü Araştırmacı) ise, İmparator Alexius tarafından 1087 yapıldığı ileri sürer.

Prof. Dr. Halil İnalcık, “Çobanlar buraya sürüleriyle dinlemek için geldiklerinden, adı Çoban Kale olmuştur. Koyun Hisarı, Osmanlı geleneğinde bu bağlantı içinde, bizim Çoban Kalesi olmalıdır. ….İmparator Manuel Komnenos (1143–1180) , Pylai Kalesi’ni ve surlarını inşa ettirdi. Kıyı ovasına uzanan vadideki bizim Çoban Kale ya da Koyun Hisarı, bu yeni inşa edilen ya da onarılan kalelerden biri olmalıdır.” der.

Çoban Kalesi batı yönünden çıkılması kolay, diğer yönlerden çıkılması zordur. Güneyden gelen Karadere, Çoban Kalesinin güneyi, doğusu ve kuzeyini kuşattıktan sonra dönerek kuzeye doğru akar ve doğal bir set yapar. Bu durumda kalenin kapısı Batı’da olmalıdır. Çoban Kale stratejik bir konumdadır.

Gerek Roma, Doğu Roma (Bizans) , gerek Osmanlı döneminde, İstanbul’dan başlayıp Anadolu içlerine giden en önemli yolun hemen kenarında, yolu kontrol eden hakim bir noktadadır. Kısacası Çoban Kalesi, savunma yönü de göz önüne alınarak, önemli bir kontrol ve güvenlik kalesidir. Türkler’in batıdan gelecek tehditlere karşı, Çoban Kalesini yaptırdıkları da düşünülebilir.

Paylaşın

Yalova: Termal, Atatürk Köşkü

Atatürk Köşkü; Yalova’nın Termal İlçesi, Gökçedere Mahallesi sınırları içerisinde yer almaktadır. Şehir içi ulaşım araçlarıyla ulaşım sağlanmaktadır.

Atatürk Köşkü; Gayrimenkul Eski Eserler ve Anıtlar Yüksek Kurulu tarafından 15.5.1983 tarih ve 14971 sayılı kararla Korunması Gerekli Kültür Varlığı olarak tescil edilmiştir. Atatürk Köşkü, TBMM Milli Saraylara bağlı olarak hizmet vermektedir.

Bina kargirdir ve arazinin eğimine uygun olarak inşa edilmiştir. Kuzey- güney doğrultusunda uzunlamasına dikdörtgen bir alanın üzerine yerleştirilmiştir. Yapı kırma çatıyla örtülüdür. Doğu cephesinde zemin kata teras, birinci kata “ L” biçimli bir balkon yerleştirilmiştir. Güney cephesinin güneydoğu köşesine giriş verilmiştir. Burası gömme balkon içine alınmıştır. Güneybatı köşesi pahlanmıştır.

Batı cephesi olan giriş cephesine, çok sayıda pencere açılmıştır. İçeriye altı basamaklı bir merdivenle girilir. Buradan büyük bir orta sofaya geçilir. Bu bölüm “Şeref salonu” olarak adlandırılır. Salonun kuzey bölümünde toplantı ve yemek odasına geçilir. Terastan, toplantı ve yemek salonuna birer kapıyla girilebilen, binanın kuzey cephesinde küçük bir çalışma odası yer alır. Zemin katta Makbule Hanım’ın odası, Hizmetlilerin odası, bir oturma odası ve banyo bulunmaktadır.

Üst kat orta sofa, giriş bölümünün üstündeki kahvaltıların yapıldığı çinili balkona açılmaktadır. Çinili balkonun sağında bir banyo yer alır. Koridor başlangıcında ilk olarak Prof. Dr. Afet İnan‘ın odası bulunmaktadır. Buradan birbirine bağlı olan iki ayrı dinlenme odasına girilmektedir. Dinlenme odasının sonuncusu Atatürk’ün çalışma odasına bir kapıyla açılır. Çalışma odası da Atatürk’ün yatak odasıyla bağlantılıdır. Her iki odanın önünde “L” biçimli birer balkon bulunmaktadır. Yatak odasının açıldığı banyo orijinal armatürlere sahiptir.

Orta salonun sağ yanında kalan bölüm, misafirlere ayrılan odaları kapsamaktadır. Banyonun yanındaki ilk oda, misafir yatak odasıdır. Bu oda ve Atatürk’ün banyosu, içeriye çekilmiş bir balkona açılmaktadır. Koridorun üstünde bulunan yan yana iki yatak odasından soldaki Atatürk’ ün manevi kızı Sabiha Gökçen’e, sağdaki oda ise Zehra Hanım’a aittir. Bu odanın bitişiğinde bir banyo ve hizmetlilere ait birer oda yer almaktadır.

Yapının dış cephesinde herhangi bir süsleme öğesine rastlanmaz. Giriş cephesi Art- Deco özelliklerine sahiptir. İç mekânda tavandaki alçı süslemeler ve mobilyalarda geç rokoko ve ampir üslup izlenir. Binanın iç dekorasyonunda yer alan mobilyalar Dolmabahçe Sarayı’ndan getirilmiştir.

Mimarı Prof.S.Hakkı Eldem’dir. Köşk’te ilk yabancı devlet adamı olarak İran Şahı ağırlanmıştır. Köşk tamamen ahşaptan yapılmış olup, iki katlıdır. Üç şeref salonu ve onbir odası vardır. Dönemin kullanılan eşyası ile birlikte korunan Köşk müze olarak halka açıktır.

Çok partili sisteme geçiş, Yerli Malı Haftası, Türk Tarih ve Dil Kurumlarının kurulması, Kuran’ı-Kerim’in Türkçeleştirilmesi çalışmaları gibi zamanın birçok önemli kararları burada alınmıştır. Köşk’te bulunan bazı eşyalar ve özellikleri; Kurşunlu banyo ve kadınlar tablosu (Nurettin Niyazi 1930) Bir dağ yamacı ve bazı hayvanları temsil eden bir resim (Ayvazoski–1875). Halılar: İran, Hereke. Vazolar: Yıldız porselen, Fransa, Japon ve Çin, ayrıca bir tanesi Mısır yapımın Hiyeroğlif yazılarla süslü pirinç ve abanoz ağacından yapılmış.

Karyolalar: Pirinç yatak odası takımı, Fransız lake sandalyeler ceylan derisi ile kaplanmıştır. Radyo: Alman (RCA) marka. Piyano: Wilheelm Spaethe (Gera) Anneannesinden kalan kanaviçeli seccade. Masa: iki tarafı da eşit yapılmış, her iki tarafa kullanılıyor, İngiliz yapımı demir aksamları, yaldız altından kaplama. Dosya Dolabı: Kaplama, gül ağacı, demir aksamları yaldız altın. İran Şahı’nın hediyesi saat, şamdan altın, yaldız kaplama.

Paylaşın

Yalova: Termal, Yaver Köşkü

Yaver Köşkü; Yalova’nın Termal İlçesi, Gökçedere Mahallesi sınırları içerisinde yer almaktadır. Şehir içi ulaşım araçlarıyla ulaşım sağlanmaktadır.

Yaver Köşkü (No:193) ; Gayrimenkul Eski Eserler Anıtlar Yüksek Kurulu tarafından 14.05.1983 tarih ve 14971 sayılı kararı ile tescil edilmiştir. 2007’de restore edilmiştir. Köşk, günümüzde misafirhane olarak kullanılmaktadır. T.B.M.M. Milli Saraylar Daire Başkanlığına bağlıdır.

Atatürk Evi’nin hemen yakınındaki köşk, Sultan II. Abdülhamid Dönemi’nde (1876-1909) bir dinlenme köşkü olarak yapılmış ve Cumhuriyet Dönemi’nde yaverler köşkü olarak kullanılmıştır. Yapı iki tam kat ve bir çatı katından oluşur. Birinci katı kargir, üst katlar ahşaptır. Dikdörtgen planlıdır. Yapıda tavanlar ahşap olup beyaz boya ile badanalanmıştır.

Giriş bölümü orta kata açılır. Dikdörtgen bir orta sofa karşımıza çıkar. Sofa’nın iki yanına ikişer oda banyo ve mutfak yerleştirilmiştir. Kuzey cephesinde balkon yer alır. Yapının iç kısmında doğu cephesinden ahşap merdivenlerle alt ve üst katla bağlantı kurulur. Üst kat küçüktür, personelin kalması için kullanılmıştır.

Alt katta batı cephesinde dikdörtgen şeklinde banyo bulunur. Abdülhamid’in annesine ait olduğu bilinir. Banyonun ortasında havuz yer alır ve bu havuza basamakla inilir. Restorasyon esnasında havuzun üstü camla kapatılmıştır.

Saçaklı dik çatı, çatı katı penceresinin bulunduğu üçgen alınlık, üst dış cephe ve ikinci kattaki verandayı taşıyan kolonların başlıkları sahip oldukları süsleme özellikleriyle, art Nouveau üslubunu yansıtmaktadır. Köşk’teki eşyalar restorasyon sırasında yenilenmiş olup, modern mobilyalarla döşenmiştir. Yapı günümüzde T.B.M.M misafirhanesi olarak kullanılmaktadır.

Paylaşın

Yalova: Termal, Kurşunlu Hamamı

Yalova’nın Termal İlçesi, Gökçedere Mahallesi sınırları içerisinde yer almaktadır. Şehir içi ulaşım araçlarıyla ulaşım sağlanmaktadır. Kurşunlu Hamam; Gayrimenkul Eski Eserler Anıtlar Yüksek Kurulu tarafından 04.05.1983 tarih ve 14971 sayılı kararı ile tescil edilmiştir.

Roma Dönemi Despot hamamı olarak bilinen yapı, doğu-batı doğrultusunda enine dikdörtgen olarak inşa edilmiştir. Dış cephesi tamamen kargir malzeme ile örülmüş olup, beyaz renge boyanmıştır. Yapı geleneksel Türk hamamlarının plan şemasına uymayan münferit bir planlama gösterir.

Doğu cephesinde dikdörtgen açık bir havuz bulunur. Giriş her ne kadar güney cephesinde verilmişse de doğu cephesi açık havuza baktığı için özel olarak tasarlanmıştır. Soyunmalık bölümü “L” şeklindedir. Burada Türk hamlarında görülen fıskiyeli mermer havuz bulunur. Soyunmalık bölümünün üst örtüsü düz damdır, fakat fıskiyeli havuzun üstü beşik tonozla örtülmüştür.

Soyunmalıktan bir kapıyla soğukluğa geçilir. Bu bölüm zeminden pencere hizasına kadar mermer kaplı olup, üzeri beyaz sıvalıdır. Soğukluğun ortasında büyük bir havuz bulunur. Soğukluktan sıcaklığa yuvarlak kemerli bir kapıyla girilir. Ortada daire şeklinde küçük bir havuz bulunur. Havuzun kuzeyinde ve güneyinde yıkanma bölümleri yer alır. Sıcaklık buhar odasına açılır. Buhar odası kare planlıdır ve üstü kurşun kaplı tonozla örtülmüştür.

Süsleme doğu ve güney cephede yoğunlaşmıştır. Kubbe kasnağındaki kabartmalar ilgi çekicidir. Bir çerçeve içinde “Herakles” alt kısmında ise üç azize tasvir edilmiştir.”Herakles” sakallı ve çıplaktır. Başını hafif olarak sola doğru çevirmiştir. Vücudu tam bir atlet vücududur. Sağ eliyle bir ucu yere değen sopanın üzerine dayanmakta sol kolunun üzerinde ise bastonu tutmaktadır. Azizeler uzun elbiseler giymiş ve birbirlerinin ellerinden tutmuşlardır.

Buhar odasının üstünü örten tonozun güney cephesinde mermer bir kitabe yerleştirilmiştir. Kitabesine göre; “16 asır evvel inşaa edilen bu hamam Osmanlı Padişahlarından II. Abdülhamid El Gazi’nin tahta çıkışının 25. dönüm yılına rastlayan 1900 senesinde kendileri tarafından yeniden tamir ve ihya ettirilmiştir.” yazmaktadır.

Paylaşın

Yalova: Termal, Valide Hamamı

Valide Hamamı; Yalova’nın Termal İlçesi, Gökçedere Mahallesi sınırları içerisinde yer almaktadır. Şehir içi ulaşım araçlarıyla ulaşım sağlanmaktadır.

Yaklaşık 1600 sene önce Bizans Kralı Constantin tarafından yaptırılmıştır. En son Sultan Abdülmecit tarafından restore ettirilmiştir. Sultan Abdülmecit ‘in annesi Bezm-i Alem Valide Sultan burada tedavi gördüğü için Valide Hamam olarak adlandırılmıştır. Hamam, kadınlar ve erkekler olmak üzere hizmet vermektedir. Farklı bir mimari tarza sahip olan hamam, tarihi yapı özelliği taşır.

Roma ve Bizans devrinden itibaren Samanlı Dağlarının yamacındaki kaplıcalardan yararlanılmaktadır. Gökçedere ve Üvezpınar Köyleri arasındaki sıcak su kaynaklarından çıkan buhar nedeniyle yeraltı tanrısının burada yaşadığına inanılmış ve yöre Pythia Therma adı ile anılmıştır.

Osmanlılar devrinde uzun süre ilgi görmeyen kaplıcalar, Sultan Abdülmecit’in annesi Bezm-i Alem Valide Sultan ‘ın romatizma ağrılarına iyi gelince yeniden ilgi çekmiştir. Abdülmecit, eski hamamları renove ettirmiş ve yeni köşkler, tesisler yaptırmış; yabancı yatırımcıların da tesislere ortak olması ve işletmesi sonucu Yalova Termal, 19. yüzyıl sonunda çok popüler bir turizm ve sağlık merkezi haline gelmiştir.

Ne var ki art arda patlak veren savaşlar yüzünden yabancı ortaklar ülkeden kaçınca kendi haline bırakılıp unutulan kaplıcalar, 1929 yılında Atatürk’ün ziyareti üzerine tekrar ilgi görmüştür. Yalova’yı geleceğin su şehri yapmak isteyen Atatürk tarafından bir köşk yaptırılmış ve bugün müze olan bu köşk, cumhuriyetin ilk yıllarında hükümetin yazlık çalışma mekanı olarak kullanılmıştır. Günümüzde söz konusu hamamları, otelleri ve müzeyi kapsayan Yalova Termal Tesisleri Sağlık Bakanlığı tarafından işletilmektedir.

Paylaşın

Yalova: Fıstıklı Hamamı

Fıstıklı Hamamı; Yalova’nın Armutlu İlçesi, Fıstıklı Köyü sınırları içerisinde yer almaktadır. İlçe Merkezi’nden Fıstıklı Köyü’ne günün belirli saatlerinde toplu ulaşım araçları ile ulaşım sağlanmaktadır.

Hamam Osmanlı Dönemine tarihlendirilebilir. Giriş kısmı güney cepheden tek kapıyla sağlanmaktadır. Güney cephesi dağınık moloz taş örgülüdür. Giriş (ılıklık) kısmının üst örtüsü tonoz olup bu bölüm sıcaklık kısmı tek kubbe ile örtülüdür. Bölüm içerisinde sekiler ve nişler ile bir adet kurna görülmektedir.

Hamamın doğu kesiminde yine moloz taş örgü görülmektedir. Burada sıcaklık bölümüne bağlanan külhan bölümü bulunmaktadır. Bu kısım tuğla örgülüdür. Hamam genel olarak kareye yakın dikdörtgen plan şeması göstermektedir. Kuzey kısmında ve üst örtü kısımlarında farklı malzemeler kullanılmıştır.Bu kısımlardan arındırılması gerekmektedir.

Fıstıklı sırtını yasladığı ormanların yansıması ile yeşile boyanmış tertemiz denizi, şirin köy yolları ile harika bir tatil köyüdür. Geçmişi 1400’lü yıllara dayanan eski bir yerleşim olan Fıstıklı’nın adını bolca yetişen lezzetli fıstıklarından aldığı bilinir. Çerezlik ve dolmalık fıstıkları, ün salmış zeytinleri ülkenin dört bir yanında alıcı bulur. Köyde ve civarında bol bulunan fıstık ağaçlarının, köyün tarihinde önemli bir yeri vardır.

Eskiden Osmanlı Donanmasının bütün kürek ihtiyacı buradan karşılanır, kürekler fıstık ağacından yapılırmış. Tarihi ağaçları ile de bilinen Fıstıklı Köyü’nün meydanında tarihi çeşme, köye gelen ziyaretçilerin ilgi odalığını oluşturur. Temiz denizi ve sahili ile Mavi Bayrak çalışmalarını başlatan Fıstıklı, Gemlik Körfezinin en büyük balıkçı köyü olup, otel, motel, pansiyonları ve kamping alanları ile turizm hareketliliğinin yaşandığı ideal bir tatil köyüdür.

Paylaşın

Yalova: Bozburun Feneri

Bozburun Feneri; Yalova’nın Armutlu İlçesi, Bozburun Mevkii’nde yer almaktadır. Şehir içi ulaşım araçlarıyla ulaşım sağlanmaktadır.

Eski adı Posidium Burnu olan Poseidon onuruna yapılmış bir tapınak nedeniyle Neptün Burnu olarak da anılan Bozburun’da tarihi bir Poseidon Tapınağı’nın üzerine yapılmıştır. Yaklaşık 130 yıl önce sisli havalarda denizcileri uyarı için düdük olarak faaliyete geçen, 1926 yılında ışıklı fenere döndürülmüş bir yapıdır.

Fener 1957 yılında ciddi bir tadilattan geçmiş tamirat süreci boyunca feneri söndürülüp yerine asetilen bir fener kullanılmıştır. Fenerin üst kısmında bulunan bulunan rüzgar gülünde 1926 yılından kayıtlar vardır. Kıyı Emniyeti Genel Müdürlüğü’nün deniz fenerlerini turizme açmak ve değerlendirmek amacıyla çıktığı ihale sonucu 2009 yılında 10 yıllığına kiralanmıştır.

Armutlu adının “Armoda veya Armodies” sözcüklerinden geldiği sanılmaktadır. Bu sözcüklerin sözlük anlamlarına bakıldığında donanma veya donanmaya gözcülük eden kimseler anlamına gelmektedir. Eski bir yerleşim merkezi olan Armutlu bir çok isim değiştirerek, Armutlu adını almıştır. Eski adlarından bazıları ise Enrutluk, Emrudili, Imrudili olarak bilinmektedir.

Bu şirin ilçenin eski bir geçmişe dayanması Evliya Çelebi’nin ünlü Seyahatnamesi’nde 1050 senesine dayanan ve sefer ayının 9. gününe denk gelen satırlarında Mudanya ilçesine vardıklarını, oradan bir gemi ile Bozburun İskelesine geldiklerini ve bir koydan söz eder. Evliya Çelebi’nin Seyahatnamesi’nde adı geçen koyun, Armutlu olduğu sanılmaktadır.

Paylaşın

Yalova: Armutlu, Eski Hamam

Eski Hamam; Yalova’nın Armutlu İlçesi sınırları içerisinde yer almaktadır. İlçe Merkezi’ne 3 km. mesafedeki hamama, şehir içi ulaşım araçlarıyla ulaşım sağlanmaktadır.

Eski Hamam; Bursa Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu tarafından 10.03.1990 tarih ve 976 sayılı kararı ile tescil edilmiştir.

Eski Hamam’ın giriş cephesi doğudadır. Kadınlar ve erkekler hamamlarından oluşmaktadır. Hamamın orijinal bölümleri taştan yapılmıştır. Soyunmalık bölümleri 2007 yılında yapılan restorasyonlarla eklenmiştir. Bu bölümden girildiğinde göbek taşı ve kurnaların olduğu alana geçilir. Bu bölümlerin üzeri kubbeyle örtülüdür.

Armutlu adının “Armoda veya Armodies” sözcüklerinden geldiği sanılmaktadır. Bu sözcüklerin sözlük anlamlarına bakıldığında donanma veya donanmaya gözcülük eden kimseler anlamına gelmektedir. Eski bir yerleşim merkezi olan Armutlu bir çok isim değiştirerek, Armutlu adını almıştır. Eski adlarından bazıları ise Enrutluk, Emrudili, Imrudili olarak bilinmektedir.

Bu şirin ilçenin eski bir geçmişe dayanması Evliya Çelebi’nin ünlü Seyahatnamesi’nde 1050 senesine dayanan ve sefer ayının 9. gününe denk gelen satırlarında Mudanya ilçesine vardıklarını, oradan bir gemi ile Bozburun İskelesine geldiklerini ve bir koydan söz eder. Evliya Çelebi’nin Seyahatnamesi’nde adı geçen koyun, Armutlu olduğu sanılmaktadır.

Paylaşın

Yalova: Armutlu, Kaplıca Çeşmesi

Kaplıca Çeşmesi; Yalova’nın Armutlu İlçesi, Kaplıca Caddesi üzerinde yer almaktadır. Şehir içi ulaşım araçlarıyla ulaşım sağlanmaktadır.

Çeşme; Bursa Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu tarafından 10.03.1990 tarih ve 976 sayılı kararı ile tescil edilmiştir.

1.70 cm.x1.90 cm. ölçülerinde dikdörtgen bir forma sahiptir. Ayna taşı mermer kaplıdır. Üst kısmın orta bölümüne beşlik tonoz oturtulmuştur. Ayna taşın üzerinde bulunan mermer kitabe 52×85 cm.ebadında olup, üzerinde “Ünyeli Kerimesi Emine Hanımın Hayratıdır.1914” ibaresi yazılıdır.

Yalak kısmı taş malzemeden yapılmış olup, küçüktür. Yalağın kenar kısımları dikdörtgen şeklinde seki ile çevrilidir. Orjinalliği bozulmuştur. Çeşme günümüzde kullanılmaz durumdadır.

Armutlu adının “Armoda veya Armodies” sözcüklerinden geldiği sanılmaktadır. Bu sözcüklerin sözlük anlamlarına bakıldığında donanma veya donanmaya gözcülük eden kimseler anlamına gelmektedir. Eski bir yerleşim merkezi olan Armutlu bir çok isim değiştirerek, Armutlu adını almıştır. Eski adlarından bazıları ise Enrutluk, Emrudili, Imrudili olarak bilinmektedir.

Bu şirin ilçenin eski bir geçmişe dayanması Evliya Çelebi’nin ünlü Seyahatnamesi’nde 1050 senesine dayanan ve sefer ayının 9. gününe denk gelen satırlarında Mudanya ilçesine vardıklarını, oradan bir gemi ile Bozburun İskelesine geldiklerini ve bir koydan söz eder. Evliya Çelebi’nin Seyahatnamesi’nde adı geçen koyun, Armutlu olduğu sanılmaktadır.

Paylaşın