Samsun: Terme, Aşağı Söğütlü Camii

Aşağı Söğütlü Camii; Samsun’un Terme İlçesi, Söğütlü Mahallesi sınırları içerisinde yer almaktadır. Şehir içi ulaşım araçlarıyla ulaşım mümkündür.

Yığma yapım sistemiyle inşa edilen yapıda malzeme olarak ahşap kullanılmıştır. Yapı köşelerden ahşap geçme tekniğiyle inşa edilmiştir. Harim, son cemaat yeri ve kadınlar mahfilinden oluşmaktadır. Son cemaat yeri üst örtüsü sundurma şeklinde düzenlenmiştir ve üst örtü malzemesi Marsilya kiremittir.

Caminin minaresi kuzeydoğu köşesinde bulunmaktadır. Sonradan inşa edilen minaresi şerefesizdir. Yapının dıştan üst örtüsü dört yönde kırma çatıdır ve çatı malzemesi Alaturka kiremittir. Çatının saçak altları ahşap malzeme ile kapatılmıştır. Yapının harim girişi, kuzey cephesinde, son cemaat yerinde bulunmaktadır.

Giriş kapısı çift kanatlı ahşap kapı olup dikdörtgen formludur. Kapının çevresinde bulunan ahşap silmelerde ahşap işçiliğe rastlanmaktadır. Yapının kuzey ve batı cephesinde iki, doğu ve güney cephesinde dört adet pencere bulunmaktadır. Tüm pencereler dikdörtgen formlu ve ahşaptır.

Paylaşın

Samsun: Yeni Cami Köyü Ahşap Camii

Ahşap Camii; Samsun’un Terme İlçesi, Yeni Cami Köyü sınırları içerisinde yer almaktadır. Şehir içi ulaşım araçlarıyla ulaşım mümkündür.

Camiye ait bir inşa kitabesi yoktur. Kayıtlı bir vakfiyesine de yoktur. Caminin muhtelif yerlerinde, aşı boyalı ve ahşap yüzeylere oyularak yazılmış, inşa tarihine dair bir işaret görülmeyen yazılar görülmektedir.

Mihrabın sağındaki bordürde, ağaç yüzeye oyularak Arapça “1259” yazılmıştır. Basitçe dörtgen çerçeve içine alınan M. 1843 yılına denk gelen bu tarihin biraz üstünde, ahşap yüzeye mürekkeple gayet küçük olarak yazılmış nesih bir yazı yer alır: “Hâzâ ta’miru usta Oflu / Ahmed bin İbrahim / Sene 1259”

Burada geçen ifadelerden caminin H. 1259 / M.1843 yılında İbrahim oğlu Ahmed tarafından tamir edildiği anlaşılmaktadır. Harime açılan kuzey duvarın ortasındaki kapı kanadında, basit kazıma ve boyama usulüyle “sene 1318” (M. 1900) yazılıdır. Bu tarih, kapı kanadının yenilendiği tarih olabilir.

Cami mimari açıdan, Çarşamba Gökçeli (1206) ve Şeyh Habil Camii’nin (1211) küçük bir benzeridir. Terme ve civarının Çarşamba’dan daha sonra iskân edilmiş olabileceğini düşünürsek Terme’deki yapıların bu yıllardan sonra inşa edilmiş olabileceği anlaşılır. Camii’nin yöredeki benzerleri gibi 15–18. yüzyıl arasında inşa edilmiş olabileceğini düşünmekteyiz.

Cami; düz bir alanda, taşlara oturan kalın kütükler üzerinde kirişleme usulüyle kurularak yerden 0.60 m. kadar yükseltilmiştir. Dikine dikdörtgen şekildeki 8.55 x 10.80 m. boyutlarındaki harimin, kuzeyinde bir son cemaat yeri, doğusunda bir revak yer alır. Bunlarla birlikte 10.35 x 14.60 m.ye ulaşan tek katlı camiyi üç omuz kırma bir çatı örtmektedir.

Çatının altı, bakkal tavan şeklinde açıkken, yakınlarda muhdes bir tavan311 yapılmıştır. Kuzeydeki kapıyla ulaşılan caminin kadınlar mahfili ve minaresi yoktur. Yapı ahşaptan, yığma tekniğinde inşa edilmiştir. Harim duvarları, köşede kurtboğazı geçmelerle birbirine geçirilen 0.15 – 0.16 m. kalınlıktaki ahşap perdelerle yapılmıştır. Perdeler harim ve son cemaat yerinde duvar boyunca uzatılan tek parça karaağaçtandır.

Paylaşın

Samsun: Karacalı Ahşap Camii

Karacalı Ahşap Camii; Samsun’un Terme İlçesi Karacalı Mahallesi sınırları içerisinde yer almaktadır. Şehir içi ulaşım araçlarıyla ulaşım mümkündür.

Yapı Terme civarındaki en eski camilerden biri olup civar köylerin Cuma Camisi olarak inşa edildiği  bilinmektedir. Yapının bir kitabesi bulunmamaktadır.

Doğu duvarda ağaç zemine kazınarak nesih hatla Osmanlıca olarak Hicri 1112 tarihi yazılmıştır. Bu tarihten hareketle yapının 1700/01 tarihlerinde yapılmış olabileceği düşünülmektedir.

Vakıflar Genel Müdürlüğü arşivinde yapıya ait 1905 tarihli bir vakfiye kaydından, yapının bu tarihte bir ölçüde elden geçirildiği anlaşılmaktadır.

Yapı, taşlara oturan kalın kütükler üzerinde, kirişleme usulüyle ahşaptan yığma tekniği ile inşa edilmiş olup kırma çatılı ve alaturka kiremitle örtülüdür. Giriş kapısının üzerinde Arapça bir yazı mevcuttur. Yapının içinde ahşap taşıyıcılar bulunmaktadır.

Paylaşın

Samsun: Dağdıralı Camii

Dağdıralı Camii; Samsun’un Terme İlçesi, Dağdıralı Köyü sınırları içerisinde yer almaktadır. Şehir içi ulaşım araçlarıyla ulaşım mümkündür.

İnşa kitabesi bulunmayan caminin, kayıtlı bir vakfiyesine de yoktur. Kuzey duvarının dış yüzünde, kapı üstünde kazıma yoluyla “1285” (M. 1868) yazılıdır. Y. Can, yapıyı, Terme-Karacalı Köyü Camii’ne benzeterek, 1700 yılına tarihlediği Karacalı Camii’nden sonraya, ona yakın bir tarihe vermektedir.

Y. Can’ın görüşüne göre kapı üstündeki bu tarih, inşa için geçtir. Cami yöredeki benzerleri gibi, 15–18. yüzyıllar arasında inşa edildiğini düşündüğümüz diğer camilerle birlikte yaptırılmış olmalıdır. Caminin doğusunda, birkaç metre mesafede, ahşap yığma bir türbe bulunmaktadır.

Bir yıl önce kıble duvarına 0.30 m. aralık bırakılarak yapılan, betonarme abdest alma mahalli, caminin görüntüsünü bozmuştur. Cami halen ibadete açık olup ispeten iyi durumdadır.

Düz bir alanda kalın kütük ve taşlar üzerine kirişleme usulüyle kurularak, yerden 0.60 m. kadar yükselen yapı, ahşaptan yığma tekniğinde inşa edilmiştir. Dikine dikdörtgen şeklindeki 7.00 x 9.05 m. boyutlarındaki harimi, kuzey ve doğuda “L” şeklinde bir revak sarmaktadır.

Revaklarla ölçüleri 9.05 x 12.70 m.ye ulaşan tek katlı camiyi, dört omuz kırma bir çatı kapatmaktadır. Aslı bakkal tavan şeklindeki harimin tavanı, son yıllardan kalmadır. Caminin kadınlar mahfili ve minaresi yoktur.

Paylaşın

Samsun: Cüneyd-i Bağdadi Türbesi

Cüneyd-i Bağdadi Türbesi; Samsun’un Terme İlçesi, Dibekli Köyü sınırları içerisinde yer almaktadır. Şehir içi ulaşım araçlarıyla ulaşım mümkündür.

Cini Bağdad adı ile de tanınır. Biri yukarıda, diğeri aşağı düzlükte iki adet türbe vardır. Yapı olarak basittir. Sanatsal değeri yoktur. Türbe ile ilgili söylenti şöyledir; İslam ordularıyla Samsun önlerine gelen Cüneyd adlı yiğit, düzlükte savaşırken kolunun yitirir. Savaşa savaşa bir tepede şehit düşer. Kolunun ve bedeninin düştüğü yerlere birer türbe yapılır. Daha sonra kol gövdenin yanına gömülür ama ertesi gün kolun eski yerine döndüğü görülür.

Türbede yatan şahıs hakkında değişik görüşler vardır. Bunlardan önemlisi, Cüneyd-i Bağdadi Hazretleridir ki, bu şahsın mezarının Irak’ta olduğu bilinmektedir. Bir görüş de, Bağdadi Haydar adlı bir emir olduğudur ki, Cüneyd-i Bağdadi’nin kelime anlamının Bağdatlı asker olduğu, askerin adının ise Haydar olduğu diğer ve türbe ve mezarlardaki şahısların Haydar’ın askerleri olduğu bir savaş esnasında şehit oldukları yolundadır.

En uygun görüş ise bu şahsın Canik Emiri Cüneyd Bey olduğudur. Cüneyd Bey Selçuklu soyundan olup, Kubadoğlu sülalesindendir ve dönemin Samsun hakimidir. Şehzade Çelebi Mehmet’in tekrar Osmanlı hükümdarlığını kurduğu sırada Cüneyd Bey’in serbest kalmasına izin vermiş fakat daha sonra Amasya Valisi Hamza Bey üzerine gönderilerek büyük mücadeleler yaşanmış, Cüneyd Bey sığındığı Terme dağlarında öldürülmüş ve oraya gömülmüştür. Diğer mezarlar ise Cüneyd Bey’in askerleridir. Türbede dokuz metre uzunluğunda sanduka vardır.

Paylaşın

Samsun: İnusu (Hüseyinoğlu) Türbesi

İnusu (Hüseyinoğlu) Türbesi; Samsun’un Terme İlçesi, Bazlamaç Beldesi Hoylan Mahallesi, Yavuz Sokak’ta yer almaktadır. Şehir içi ulaşım araçlarıyla ulaşım mümkündür.

Türbe “Hüseyinoğlu Türbesi” adıyla da bilinmektedir. Geniş bir ağaçlık alanın içinde yer alan yapı tamamen bölgedeki ahşap camilerin kuruluş tekniğinde inşa edilmiştir.

Derinlemesine dikdörtgen plan sergileyen türbenin zemini iri taşlar üzerine oldukça büyük boyutlu kütüklerin belirli aralıklarla dizilip yerleştirilerek yerden 80 cm. yükseltilerek nemden etkilenme oranının en aza indirgenmesi sağlanmıştır.

Bu kütükler üzerine iri kirişlerin atılıp döşemenin tahta ile kaplanması, kestane cinsi kalın kütüklerin yontularak ve üst üste yerleştirilerek birbirlerine bağlanması sonucu beden duvarları oluşturulmuştur.

Türbede zaman zaman tadilat yapıldığı ahşap malzemedeki değişim ile alaturka kiremitlerle değiştirilen Marsilya kiremitlerden ve boya ile yazılmış 1999 yılında tadilat gördüğü ibaresinden anlaşılmaktadır.

Kuzey-Güney doğrultusunda, boyuna düzlemeli, dikdörtgen plan sergileyen türbe, mescit olarak da kullanılan giriş bölümü ile defin bölümünden oluşmaktadır.

Paylaşın