İmamoğlu’ndan Erdoğan’ın “Tıpış Tıpış Ödeyecekler” Sözlerine Yanıt

İBB Başkanı İmamoğlu, Erdoğan’ın, “Tıpış tıpış ödeyecekler. İş başka mevzulara gelince şahin kesiliyorlar, ama borç ödemeye gelince de güvercin kesiliyorlar. Milletin hakkını, yetimin hakkını size konserlerde, şarap turlarında yedirmeyiz” sözlerine verdiği yanıtta şu ifadeleri kullandı:

“Sayın Cumhurbaşkanı’nın ruh halinde ya da zihninde, bir sert cümle söyleyecekse, aklından hemen İstanbul’un geçmesi ve oradan, ‘İstanbul’a buradan da nasıl bir gönderme yaparım’ diye düşünmesi çok manidar. Bunu yaşıyoruz 6 senedir. Tabii söylediği iftira ifadelerinin hiçbirisi, bizim üzerimize yapışmaz.”

Türkiye Belediyeler Birliği (TBB) ve İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, TBB Encümeni toplantısının ardından basın mensuplarına açıklamalarda bulundu.

BirGün’ün aktardığına göre; 31 Mart 2024 yerel seçimleriyle birlikte, yerel yönetimlerde bir değişimin yaşandığına vurgu yapan İmamoğlu, “Ama ne yazık ki, 31 Mart 2024 yerel seçim sonuçlarının ardından, özellikle muhalefet partilerine ait belediyelerin hükümet tarafından hedef yapıldığını görüyoruz. Farklı konularda, farklı mevzularda bir kısım ayrımcılığın devam ettiğini görüyoruz. Kimi zaman siyasi operasyonlar, kimi zaman ekonomik operasyon girişimleri yaşandı bu kısa 8 aylık dönemde. Kimi zaman yıllardır belediyelerin hizmet verdiği alanlar ya da bir şekilde gelir elde ettiği alanların, hemen bu seçimden sonra geri alınması ya da müdahale edilmesi gibi uygulamalar… Bunları yaşadığımız bir 2024 yılına da seçimi yaşadığımız gibi veda ediyor ortamdayız. Maalesef, yine ülke demokrasimize gölge düşüren kayyum atamalarıyla 2024 yılını noktalıyoruz. Ve ne yazık ki, SGK başta olmak üzere, birtakım belediyelerin borçları bahane edilerek, belediyelerin elini kollarını bağlama çabalarına tanık oluyoruz” diye konuştu.

Merkezi iktidarın yerelde muhalefet pozisyonuna geçtiğinin altını çizen İmamoğlu, “Bu, milletin iradesidir. Buna saygı duymak, demokrasinin temel kuralıdır. Bir nevi ana muhalefet görevini sindirememesi meselesi, demokrasiye gölge düşürmektedir. Ve bu yönüyle de belediyelere yönelik, tam anlamıyla fütursuzca saldırıları harekete geçirmeleri, hepimizi üzmektedir, canımızı sıkmaktadır” dedi.

İmamoğlu, şöyle devam etti: “Halbuki şöyle bakılması gerekir: Milletimiz, 2023 yılında sizi iktidar yaptı. 2024 seçimlerinde de başka bir partiyi iktidar yaptı. Demokrasiyi sindirmek zorundasınız. Çünkü burası, 27 Aralık’ta Mustafa Kemal Atatürk’ün geldiği, başkenti Ankara olan Türkiye Cumhuriyeti devletidir. Ve temel dayanağı, laik bir hukuk devleti olmak ve aynı zamanda demokrasiyi güçlendirmektir. Bu manada yapılan bu uygulamalar, bu prensiplerin hiçbirine uymamaktadır. Siyasi olarak kayyumlar, ekonomik olarak da SGK prim borçlarının bu saldırıda araç olarak kullanılmasını ve kullanılmaya devam edildiğini görüyorum. Ve gerçekten memleketimizin işte tam da böylesi bir demokrasi ülkesi, hukuk ülkesi olması prensibine ters düştüğünü, gölge düşürdüğünü de ifade etmek isterim.”

Türkiye’deki tüm belediyelerin SGK prim borçlarının, SGK’nın gelir kalemlerinin yüzde 2,7’sine denk düştüğü bilgisini paylaşan İmamoğlu, şunları söyledi: “Hükümet, neredeyse bütün işleriyle ilgili sıkıntılarını, belediyelerin SGK borçlarına bağlar duruma geldi. Yani neredeyse, asgari ücreti niye düşük açıkladı diye yarın sorsalar, yani bunu bile belediyelerin SGK borçlarına bağlayacak kadar gündem ve mevzu ediyorlar. Ve bunun dillerinden düşürmemeleri de çok can sıkıcı.

Farklı üsluplarla, işte ‘belediyeleri silkeleme’ kavramı, efendime söyleyeyim hesapsız, kitapsız bir üslupla, belediyelere her ay gelen bütçe ödemelerinin kesintiye uğratılması, belediyelerin mallarına haciz koyulması ve bu anlamda ciddi bir adaletsizlik uygulamaları silsilesi. Hedefe konan ve kesinti haczi yağmuruna tutulan bazı belediyelerle ilgili birtakım farklı uygulamaları sizlerle paylaşmak isterim. Mesela, adaletsizliğe bir örnek: İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin bir önceki ay ödeneğinden, habersizce 1,1 milyar lira para kesildi. Ve buna benzer kesintiler, başka belediyelerimizde de söz konusu. Ya da bir başka İstanbul’daki ilçe belediyesine, CHP’li bir belediyeye -ki aralarında tarihi eserler de var- gayrimenkullerine hızlıca haciz konuldu.”

“İzmir’de bir belediyeye bu süreçte pozitif ayrımcılık uygulandı” diyen İmamoğlu, şunları anlattı: “Yine muhalefet belediyelerine, başta CHP’li belediyeler olmak üzere, aman vermeyen hükümet, İzmir’de bir belediyeye hazineye olan borçlarını kapatmak için ilginç bir metot uyguladı. Metot hayli ilginç. Maliye Hazinesi, kendisine ait çok büyük bir araziyi Menemen Belediyesi’ne hibe olarak verdi. Sonra da bu borçlarına karşılık Hazine’nin hibe ettiği araziyi satarak, borçlarını ödeme olarak geriye verme konusunda bir girişimi başlattı.

Açıkçası merkezi idarenin, hükümetin bir ilçe belediyesine borçlarını ödemesi konusunda bu anlamlı jestten rahatsız değiliz. Rahatsız olduğumuz, bu jestin benzerlerinin bu kadarını da beklemiyoruz yani. Çok daha düşük bir anlayışla bile diğer belediyelere de yaklaşsalar, bu sorunların tamamını şu anda istese, el ele verse, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, Maliye Bakanlığı, Şehircilik Bakanlığı el ele verse, Tarım Orman ve Köy İşleri Bakanlığı inanın bizimle oturup konuşsa, bu sorunların tamamını çözeriz ve hiç kimse böylesi bir çözümden de zarar görmez. Biz, TBB olarak, bu jestlerin partizanlıktan uzak bir şekilde yapılmasını arzu ediyoruz. Tüm belediyelere eşit bir şekilde uygulanmasını arzu ediyoruz.”

Kayyum atamalarına tepki gösteren İmamoğlu, ” Kayyum uygulamalarını kesinlikle reddeder ve kınarken, özellikle CHP’li Esenyurt Belediye Başkanımız Sayın Profesör Doktor Ahmet Özer’in, seçilmiş bir belediye başkanı olarak, yeni yıla ailesinden, Esenyurtlular’dan uzak bir şekilde haksızca cezaevine girmesinden ötürü duyduğum üzüntüyü de özellikle belirtmek isterim” dedi.

Suriye’de gelişmelere ilişkin açıklama yapan İmamoğlu, “Biz de TBB olarak, bu süreçte hem ülkemizin güvenliği hem ülkemizde yaşayan sığınmacıların evlerine geri dönüşü için sorumluluktan kaçmayacağımızı ve mutlaka sorumluluk alacağımızı ortak kararla belirttik, beyan ediyoruz. Suriye’de şehirlerin acil ihtiyaçlarının karşılanması, ekonomik ve sosyal altyapının yeniden inşası ve yerel yönetimlerin kapasite geliştirme süreçlerinin desteklenmesi, öncelikli konularımızdan birisidir” dedi.

İmamoğlu, TBB heyetinin Suriye’yi ziyaret edeceğini de açıkladı: “Bu çerçevede, TBB olarak, başta Şam olmak üzere, Suriye’deki şehirlerin ihtiyaçlarını yerinde tespit etmek, iki ülke belediyeleri arasındaki iş birliğini yeniden tesis etmek ve sürdürülebilir bir zemine oturtmak, birliğimiz belediyelerin desteğini koordine etmek amacıyla da bir TBB heyetinin, en kısa zamanda Suriye’yi ziyaret etmesini hep birlikte kararlaştırdık. İlk aşamada Şam’a gerçekleştirilmesi öngörülen ziyaret sırasında, Türkiye’deki geçici koruma altında bulunan Suriyelilerin gönüllü ve onurlu şekilde geriye dönüş ihtiyaçlarının karşılanması için, yerel yönetimler arasında iş birliği mekanizmalarının geliştirilmesi ve bu doğrultuda somut adımların planlanması da hedeflenmektedir.”

Erdoğan’a “Tıpış tıpış ödeyecekler” yanıtı

İmamoğlu, değerlendirme konuşmasının ardından, gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını da yanıtladı. AK Parti Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, “Tıpış tıpış ödeyecekler. İş başka mevzulara gelince şahin kesiliyorlar, ama borç ödemeye gelince de güvercin kesiliyorlar. Milletin hakkını, yetimin hakkını size konserlerde, şarap turlarında yedirmeyiz” sözleri sorulan İmamoğlu, şunları ifade etti:

“Sayın Cumhurbaşkanı’nın ruh halinde ya da zihninde, bir sert cümle söyleyecekse, aklından hemen İstanbul’un geçmesi ve oradan, ‘İstanbul’a buradan da nasıl bir gönderme yaparım’ diye düşünmesi çok manidar. Bunu yaşıyoruz 6 senedir. Tabii söylediği iftira ifadelerinin hiçbirisi, bizim üzerimize yapışmaz.

Biz, olimpiyatlara yol yürüyen bir şehiriz. Çok güçlü çalışmalar yapıyoruz. 2036’da ev sahibi olmak istiyoruz. 2027 Avrupa Oyunları’nın diplomasisini yürütüyoruz. Bu kapsamda yapılan, daha önce yapılmayacak, yapılmamış olduğu kadar, güçlü ve önemli diplomatik girişimlerin daha güçlüsünü yaparak, geçirdiğimiz o ortamları, bu şekilde ifade etmesi çok can sıkıcı, üzücü. Ama alıştık. Halbuki biz, daha dün, ülkemizin Spor Bakanı’yla, o yaptığımız diplomatik görüşmelerin sonucunda elde ettiğimiz Avrupa Oyunları’nın ya da 2036’ya birlikte çalışabilmenin yol ve yöntemlerini konuştuk. Bence doğru olan bu. Doğru olmayanı da Sayın Cumhurbaşkanı’nın ifadeleri. Devlet, devleti silkelemez yani. Devlet, kendi kurumunu silkelemez. Devlet, kendi kurumunun bir konusunda üzerine çökmez. Yardımcı olur, el verir, birlikte oturur, konuşur, çözüm bulurlar. Kaldı ki zaten güvercin de bizim, şahin de bizim yani.”

Paylaşın

Kişi Başı Kredi Kartı Borcu 81 Bin Liraya Yükseldi

Bireysel kredi kullanan kişi sayısı (takipteki krediler hariç) son bir yılda yaklaşık 2,1 milyon kişi artarak 40,7 milyon kişi olurken, kişi başı ortalama kredi bakiyesi (borcu) ise 57 bin liradan 81 bin liraya yükseldi.

Konya, Bayburt, Şırnak ve Siirt son 12 ayda bireysel kredi bakiyesi en çok artan il oldu. Kişi başına ortalama bireysel kredi (kredi kartı dahil) toplam borcu en yüksek iller ise sırasıyla, İstanbul, Ankara ve İzmir olarak sıralandı.

Nakdi krediler ise 1 Haziran 2024 itibarıyla, geçen yılın aynı ayına göre yüzde 38 artarak 14.473 milyar TL oldu.

Türkiye Bankalar Birliği (TBB) Risk Merkezi tarafından yayınlanan bültene göre, bireysel kredi kullanan kişi sayısı (takipteki krediler hariç) son bir yılda yaklaşık 2,1 milyon kişi artarak 40,7 milyon kişi oldu. Ortalama kredi bakiyesi (borcu) ise 57 bin liradan 81 bin TL’ye çıktı.

Haziran ayında 161 bin kişi ilk defa kredi kartı, 122 bin kişi ilk defa kredili mevduat hesabı kullandı. 97 bin kişi ilk defa tüketici kredisi çekerken, konut kredisi kullanan kişi sayısı 5 bin oldu. 22 bin kişi ilk defa ise taşıt kredisi kullandı.

Haziran 2024 ayı itibarıyla İstanbul yüzde 28, Ankara yüzde 10 ve İzmir yüzde 7’lik bireysel kredi payına sahiptir. Konya, Bayburt, Şırnak ve Siirt son 12 ayda bireysel kredi bakiyesi en çok artan il oldu. Kişi başına ortalama bireysel kredi (kredi kartı dahil) toplam borcu en yüksek iller ise sırasıyla, İstanbul, Ankara ve İzmir olarak sıralandı.

Nakdi krediler1 Haziran 2024 itibarıyla, geçen yılın aynı ayına göre yüzde 38 artarak 14.473 milyar TL oldu.

Tasfiye olunacak alacaklar 2024 yılı haziran ayı itibarıyla 281 milyar TL’ye ulaştı. Tasfiye olunacak alacakların 263 milyar TL’si bankalara; 12,2 milyar TL’si finansal kiralama şirketlerine, 3,5 milyar TL’si faktoring şirketlerine ve 2,5 milyar TL’si de finansman şirketlerine ait.

Haziran itibarıyla tasfiye olunacak alacak oranı en yüksek olan sektör, yüzde 5 ile inşaat sektörü oldu. Bu sektörü yüzde 4,3 ile enerji sektörü takip etti.

(Kaynak: Artı Gerçek)

Paylaşın

Kredi Kartı Borcunu Ödeyemeyenlerin Oranı Yüzde 70 Arttı

2023 yılının ilk altı aylık döneminde 379 bin 591 olan bireysel kredi kartı borcunu ödeyemeyenlerin sayısı, bu yılın aynı döneminde yüzde 70 artarak 645 bin 474’e çıktı.

Aynı dönemde bireysel kredi borcundan dolayı yasal takibe intikal edenlerin sayısı da yüzde 34 artarak 399 bin 377’den 536 bin 20 kişiye ulaştı. Bireysel kredi ve bireysel kredi kartı borcundan dolayı yasal takibe uğrayanlar ise yüzde 43 artarak toplam 891 bin kişiyi buldu.

Birgün’den Havva Gümüşkaya’nın haberine göre; Yüksek enflasyon karşısında satın alma gücünü kaybeden ve bireysel kredi ve kredi kartlarına yüklenen yurttaşlar borçlarını ödemekte güçlük yaşıyor. Başta kredi kartı borçları olmak üzere tüketici borçlarında patlama yaşandı. Yüksek faizler kaynaklı borç çevirme zorlaşınca yasal takibe düşenlerin sayısı da dikkati çekici bir biçimde arttı.

Türkiye Bankalar Birliği (TBB) Risk Merkezi’nin verilerine göre 2023 Ocak-Haziran döneminde 379 bin 591 olan bireysel kredi kartı borcunu ödeyemeyenlerin sayısı yüzde 70 artarak 645 bin 474’e çıktı.

Aynı dönemde bireysel kredi borcundan dolayı yasal takibe intikal edenlerin sayısı da yüzde 34 artarak 399 bin 377’den 536 bin 20 kişiye ulaştı. Bireysel kredi ve bireysel kredi kartı borcundan dolayı yasal takibe uğrayanlar ise yüzde 43 artarak toplam 891 bin kişiyi buldu.

Geçen yılın Haziran ayında 118 bin 362 olan yasal takibe intikal edenlerin sayısı bu yıl aynı ayda 213 bin 989 oldu. Bu kişilerin 118 bin 855’i bireysel kredi borcunu ödemeyen, 142 bin 28’i bireysel kredi kartı borcunu ödemeyenlerden oluştu.

Genel seçim sonrası değişen ekonomi yönetimi artan kredi kartı harcamalarını mercek altına almıştı. Geçen yıl Haziran öncesinde kredi kartı azami faiz ile nakit çekim, kredili mevduat hesabı faizleri enflasyonun çok altında kaldığı için avantajlı hale geldi. Kredi kartı harcamaları ve nakit çekim hızlı büyüdü. Politika faizinde artışın başlamasıyla birlikte bu faiz oranları da yükseldi.

Kasım ayında politika faizi artışları kredi kartına yansıtılmamaya başladı ancak 6 Nisan’dan itibaren faiz oranları yükseltildi. Kredi kartından nakit çekim ve kredili mevduat hesaplarında uygulanacak aylık azami akdi faiz oranının hesaplama yönteminde ise Merkez Bankası 16 Mart’ta değişiklik yaptı. Yeni yönteme göre hesaplanan aylık azami akdi faiz oranı yüzde 4,42’den yüzde 5’e çıkarıldı. Faiz oranlarında artışın ardından nakit çekim yavaşladı.

Ancak faiz oranlarındaki artışa rağmen kredi kartı kullanımı yüksek seviyede kalmaya devam ediyor. Bireysel kredi ve kredi kartı borçları 19-26 Temmuz haftasında 52,7 milyar lira daha artarak 3,34 trilyon liraya yükseldi. Bir haftada bireysel kredilerinin bakiyesi 16,6 milyar lira artarak 1 trilyon 803 milyar liraya, kredi kartı borç bakiyesi ise 36,1 milyar lira artarak 1 trilyon 532 milyar liraya çıktı.

Paylaşın

Türkiye Belediyeler Birliği “SGK Borçları” İçin Harekete Geçti

Türkiye Belediyeler Birliği (TBB), belediyelerin Sosyal Güvenlik Kurumu’na (SGK) olan borçları gerekçe gösterilerek ihbarname gönderilmesi ve hazine paylarından kesinti yapılması üzerine 24 maddelik bir öneri yayınladı.

AK Parti Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın partisinin grup toplantısında yaptığı “Emeklilere faydanız dokunsun istiyorsanız talimat verin belediyeleriniz SGK’ya olan birikmiş borçlarını ödesinler” açıklamasıyla başlayan tartışmaların ardından belediyelere haciz işlemleri uygulanmaya başlanmıştı.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakan Vedat Işıkhan’ın yaptığı açıklamada, uyarılara ve bildirimlere karşın prim borçlarını ödemeyen belediyelerle ilgili icra yöntemine başvuracaklarını bildirmişti. Tartışmaların ardından haciz işlemleri başlatılmış ve ilk olarak Mersin Büyükşehir Belediyesi’nin hesaplarına haciz konulmuştu.

Türkiye Belediyeler Birliği (TBB), şirket borçlarını gerekçe göstererek bazı belediyelere ihbarname gönderilmesi ve Hazine paylarından kesinti yapılması üzerine 24 maddelik bir öneri yayınladı.

Gazete Pencere’de yer alan habere göre; TBB Başkanı Ekrem İmamoğlu adına TBB Genel Sekreteri Suat Yıldız’ın imzasıyla ilgili bakanlıklara gönderilen resmi yazıda, 5393 sayılı belediye kanunun 15’inci maddesinin son fıkrasında yer alan “Belediyenin proje karşılığı borçlanma yoluyla elde ettiği gelirleri, şartlı bağışlar ve kamu hizmetlerinde fiilen kullanılan malları ile belediye tarafından tahsil edilen vergi, resim ve harç gelirleri haczedilemez” hükmü hatırlatıldı.

İlgili hükümde amaçlandığı gibi siyasi tercihlere göre kesinti yapılmasını engelleyecek, mahalli hizmetlerin kesintisiz olarak sunulmasını sağlayacak, asgari bir gelirin güvence altına alınmasına kesin olarak imkan verecek ve belediyelere ödeme kolaylığı getirecek yeni bir düzenlemeye ihtiyaç olduğu belirtildi.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı; Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ile Hazine ve Maliye Bakanlığı’na gönderilen yazıda, alacaklı kuramların tahsilatını hızlandıracak, yerel hizmetlerin aksatılmadan yerini getirilmesini sağlayacak 24 maddelik bir öneri paketi sunuldu.

Resmi yazıda; ekonominin bozulan dengesi, belediye gelirlerinde güncelliğin sağlanamamış olması ve sığınmacı yükünün belediyelere getirdiği yük de anımsatıldı.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı; Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ile Hazine ve Maliye Bakanlığı’na iletilen resmi yazıda belediye ve bağlı kuruluşlarının kamu borçlarının ne şekilde ödeneceğinin düzenlemiş olduğu hatırlatılarak, “5779 sayılı İl Özel İdarelerine ve Belediyelere Genel Bütçe Vergi Gelirlerinden Pay Verilmesi Hakkında Kanun’un 7’nci maddesinin 2’nci fıkrasında, 6183 sayılı Kanun kapsamında takip edilen borçlar ile sosyal güvenlik kuruluşlarına olan borçların alacaklı idarelerin talebi üzerine ilgisine göre Hazine ve Maliye Bakanlığı veya İller Bankasınca kesilerek ödeneceği hükmedilmiştir” denildi.

Bütün işverenler gibi, belediye, bağlı kuruluş ve şirketlerin de vergi ve sigorta prim borçlarını ödemelerinin mevzuatın gereği olduğuna dikkat çekilen yazıda, “Ekonominin bozulan dengesi, belediye gelirlerinde güncelliğin sağlanamamış olması ve sığınmacı yükü, geçmiş dönemden sarkan belediye borçları, dış borçlanma izinlerinin reddedilmesi, bankalardan teminat mektubu alınamaması, belediyelere yardım ödeneğinin kapsayıcı şekilde kullanılmaması gibi sebeplerle belediyelerin bütçe dengesinde sapmalar meydana geldiği, kamu borçlarının zamanında veya tam olarak ödenemediği de bir gerçekliktir” ifadelerine yer verildi.

Yazıda, belediyeleri ve şirketlerini haciz baskısına almanın yerel yönetimlerle merkezi idare arasındaki ilişkinin sağlıklı ilerlemesine katkı sağlamayacağı, belediyelere kanunlarla verilen yerel hizmetlerin yerine getirilmesini engelleyeceği de vurgulandı.

24 maddelik öneri: Yazıda, alacaklı kuramların tahsilatını hızlandıracak, yerel hizmetlerin aksatılmadan yerini getirilmesini sağlayacak 24 maddelik öneri paketinde tüm belediyeler adına şu istekler sıralandı:

1) Öncelikle belediyelerin hizmet üretmelerine, takipler ve hacizlerin engel olmasının önlenmesi için bu yoldaki girişimlerin durdurulması,
2) Yeni bir yapılandırma kanunu çıkarılarak uzlaşma kültürü içinde borçların ödenmesine imkân bağlanması,3) Borçlarını düzenli ödeyen belediye/şirketlerin teşviki amacıyla kamuya olan borçlarından en az %10 indirim yapılması,
4) Belediye paylarından yapılan borç kesintilerinin durdurulduğu dönemlerde kamuya olan borçlara faiz işletilmesinin durdurulması,
5) 5779 sayılı Kanun’daki dağıtım kriterlerinin artırılması,

6) Belediye meclislerine kanuni sınırlar dâhilinde vergi ve harç tarifesi belirleme yetkisi verilmesi,
7) Belediyelere ait vergi ve harç tarifelerinin alt üst sınırlarının yeniden belirlenmesi,
8) 2464 sayılı Kanun’un Geçici 7’nci maddesinin Yeniden Değerleme Oranını (YDO) içerecek şekilde yeniden ele alınması,
9) 2464 sayılı Kanun’un güncel gelirleri içerecek şekilde yeniden ele alınması,
10) Emlak Vergisi düzenlemesinin gözden geçirilmesi,

11) Genel aydınlatma giderlerinin belediyelerden alınması,
12) Kültür ve Tabiat Varlıkları Katkı Payının belediyelere bırakılması,
13) Motorlu Taşıtlar Vergisi üzerinden yol ve trafik katkı payı alınması, toplu taşımada vergi indirimi yapılması, ücretsiz/indirimli taşımalarda belediye ve şirketlerinin mali kayıplarının telafi edilmesi,
14) Konaklama Vergisinin belediyelerin geliri şeklinde düzenlenmesi,
15) Müze Giriş Ücretleri Payına ‘ören yerlerinin’ dâhil edilmesi,

16) Yatırım Hizmetlerinden alınan KDV’nin belediye borçlarına mahsup edilmesi,
17) Belediyelerin okul, yurt ve sağlık tesisi yapımı giderlerinin yarısının belediye borçlarına mahsup edilmesi,
18) Belediyelerin dava harçlarından muaf tutulması,
19) Karayolu geçişleri ile orman alanlarındaki belediye hizmetlerinden ücret alınmaması,
20) Su ve atık su tesislerinde tüketilen elektrik tarifesinin sanayi tarifesinin yarısını içerecek şekilde oluşturulması, belediyelerin elektrik giderlerinden KDV alınmaması,

21) Kalkınma Ajans Paylarının kaldırılması,
22) SUKİ gelirlerinden kesilen çevre katkı payının kaldırılması,
23) İmar para cezalarının yeniden ele alınması,
24) Sığınmacı barındıran belediyelerin mali yükünün karşılanması konularında yapılacak her türlü çalışmaya Birliğimizin katılımının sağlanması…

Paylaşın

Kredi Kartında Takibe Düşenlerin Sayısı Yüzde 90 Arttı

Ekonomik krizle boğuşan vatandaşlar geçimini sağlayabilmek için bireysel kredi ve kredi kartlarına sarılıyor. Kredi kartı harcamalarından dolayı yasal takibe takılanların oranı nisan ayında geçen yılın aynı ayına göre yüzde 90 arttı.

Türkiye Bankalar Birliği (TBB) Risk Merkezi, negatif nitelikli bireysel kredi ve kredi kartı ile ilgili Nisan 2024 verilerini açıkladı.

Gazete Pencere’nin aktardığına göre; Bireysel kredi kartı borcundan dolayı yasal takibe intikal etmiş kişi sayısı 2024 yılı Ocak-Nisan döneminde geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 70,2 artışla 429 bin kişiye yükseldi. Bu dönemde bireysel kredi borcundan dolayı yasal takibe intikal etmiş kişi sayısı da yüzde 32,5’lik artışla 355 bine kişiye ulaştı.

2024 yılı Ocak-Nisan döneminde, bir önceki yılın aynı ayına göre bireysel kredi veya bireysel kredi kartı borcundan dolayı yasal takibe intikal etmiş kişi sayısı yüzde 42 artarak 602 bin kişi oldu. Nisan 2024 itibarıyla bireysel kredi kartlarını da içeren bireysel kredilerde tasfiye olunacak alacaklar bir önceki yıl aynı döneme göre yüzde 79 artış ile 66 milyar TL’ye yükseldi.

Nisan 2023’te 65 bin 484 olan bireysel kredi kartı borcundan dolayı yasal takibe intikal etmiş kişi sayısı, Nisan 2024’te 124 bin 959’a ulaşarak son 28 ayın zirvesini gördü. Bu dönemde artış oranı yüzde 90,8 oldu. Nisan 2023’te 73 bin 122 olan bireysel kredi borcundan dolayı yasal takibe intikal etmiş kişi sayısı da Nisan 2024’te yüzde 50,7’lik artışla 110 bin 181’e ulaştı.

2024 yılı Nisan ayında bir önceki yılın aynı ayına göre bireysel kredi veya bireysel kredi kartı borcundan dolayı yasal takibe intikal etmiş kişi sayısı yüzde 61,4 oranında artarak 195 bin 870 kişiye yükseldi. Bireysel kredi ve kredi kartı borcunu ödememiş gerçek kişilerden borcu devam etmekte olan kişi sayısı Nisan 2024 itibarıyla 3 milyon 772 bin 425 oldu.

Faizler katlandı

Kredi faizleri ve kredi kartlarında gecikme faizleri, Mayıs 2023 seçimleri sonrasında katlandı. Nisan 2023’te yüzde 1,66 olan kredi kartında aylık azami gecikme faizi, Nisan 2024’te yüzde 3,66’ya yükseldi. Bu oran şu an yüzde 4,55 seviyesinde bulunuyor. Bu dönemde ihtiyaç kredisi faizleri de yüzde 30’lardan yüzde 80’lere yükseldi.

Paylaşın

AK Parti’de “Ekrem İmamoğlu” Krizi

İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun AK Partili rakibine fark atarak, Türkiye Belediyeler Birliği (TBB) başkanı seçilmesi AK Parti’de adeta bir krize yol açtı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yaşanan duruma tepki gösterdiği öğrenildi. Erdoğan, delegelerin tamamını oy kullanmaya getiremeyen AK Parti Yerel Yönetimler Başkanı Yusuf Ziya Yılmaz’ı azarladı. Kongreye kadar makamda kalmak istediği belirtilen 75 yaşındaki Yusuf Ziya Yılmaz’ın istifası istendi.

Türkiye Belediyeler Birliği (TBB) Meclis Toplantısında yapılan oylamada İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu en fazla oyu alarak Birlik Başkanı seçildi. Yapılan seçimlerde Ekrem İmamoğlu 515 oy alırken, Trabzon Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Metin Genç ise 250 oy aldı.

TBB’nin Başkan Vekili Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar oldu. Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Akın ise ikinci Başkan Vekili olma hakkı kazandı.

AK Parti’den de oy gitti

Ekrem İmamoğlu’na AK Partili belediye başkanlarının da oy verdiği ortaya çıktı. TBB’de büyükşehir, il ve nüfusu 100 binin üzerinde olan ilçe belediyelerinin başkanları doğal delege kabul ediliyor. Seçilmiş delegelerle birlikte TBB’nin delege sayısı 868’e ulaşıyor.

CHP 448 delegesi ile tek başına çoğunluğu sağladı. Ancak Ekrem İmamoğlu CHP’nin delege sayısını 67 farkla geçerek 515 oyla seçildi. İktidarın desteklediği AK Partili Trabzon Büyükşehir Başkanı Ahmet Metin Genç ancak 250 oy alabildi. Bu 67 farkın içinde İYİ Parti, DEM Parti ve YRP’nin de etkisi var. Ancak AK Parti’li belediye başkanının da İmamoğlu’na destek verdiği anlaşıldı.

ODA TV’de yer alan habere göre; Bu durum AK Parti’de adeta bir krize yol açtı. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın yaşanan duruma tepki gösterdiği öğrenildi. Erdoğan, delegelerin tamamını oy kullanmaya getiremeyen AK Parti Yerel Yönetimler Başkanı Yusuf Ziya Yılmaz’ı azarladı. Kongreye kadar makamda kalmak istediği belirtilen 75 yaşındaki Yusuf Ziya Yılmaz’ın istifası istendi.

Yusuf Ziya Yılmaz’ın “Ekrem İmamoğlu’na oy veren AK Partili belediye başkanlarını bulacağım bana müsaade edin diye” genel merkez koridorlarında bağırdığı öğrenildi.

Paylaşın

Bireysel Kredi Borçları 3.1 Trilyon Liraya Ulaştı

Türkiye Bankalar Birliği (TBB) verilerine göre, bireysel krediler yüzde 65 artarak 3.1 trilyon liraya ulaştı. Bireysel kredilerin yüzde 99’u bankalar tarafından kullandırıldı.

Bireysel kredilerin yüzde 46’sını kredi kartları, yüzde 29’unu ihtiyaç kredileri, yüzde 15’ini konut kredileri, yüzde 3’ünü taşıt kredileri ve yüzde 7’sini kredili mevduat hesabı oluşturdu.

Yüksek enflasyon ile TL’deki değer kaybı nedeniyle alım gücünde büyük kayıp yaşayan vatandaşın, yüksek faizlere karşın kredi ve kredi kartlarıyla geçinmeye çalışırken borcu her geçen yıl katlanıyor.

Sözcü’den Deniz Bilici Göçmen’in aktardığına göre; bankalar ve banka dışı finansal kuruluşlar tarafından kullandırılan bireysel krediler, Türkiye Bankalar Birliği (TBB) verilerine göre, yüzde 65 artarak 3.1 trilyon TL’ye ulaştı.

Bireysel kredilerin yüzde 99’u bankalar tarafından kullandırılırken, bireysel kredilerin yüzde 46’sını kredi kartları, yüzde 29’unu ihtiyaç kredileri, yüzde 15’ini konut kredileri, yüzde 3’ünü taşıt kredileri ve yüzde 7’sini kredili mevduat hesabı oluşturdu.

Takipteki krediler hariç, bireysel kredi kullanan kişi sayısı ise son bir yılda yaklaşık 2 milyon kişi artarak 40.3 milyon kişi olurken, ortalama kredi bakiyesi ise 76.8 bin TL düzeyinde gerçekleşti.

Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu’nun (BDDK) 10 Mayıs haftasına ait son verilerine göre bankalarca verilen bireysel krediler ile kredi kartı borçları toplamı 3 trilyon 64 milyar TL oldu.

Kişi başı borç 77 bin TL

Bunun 1 trilyon 653 milyar TL’sini bireysel krediler oluştururken, kredi kartı borçları ise 1 trilyon 410 milyar TL’ye ulaştı. Bireysel kredi borçlarının, 445 milyar 453 milyon lirasını konut kredileri, 90 milyar 398 milyon TL’sini taşıt kredileri, 1 trilyon 117 milyar 843 milyon TL’sini ihtiyaç kredileri oluşturdu.

Bireysel kredilerdeki artış, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 22.2 bulurken, kredi kartlarındaki artış ise söz konusu dönemde yüzde 110.6 oldu. BDDK verilerine göre toplam borçtaki yıllık artış oranı ise yüzde 51.5’i buldu.

Bankaların bilançolarında yüzdürülen sorunlu krediler de dağ gibi büyüyor. TBB’nin açıkladığı sorunlu ve yeniden yapılandırılan kredilere ilişkin verilere göre ‘yakın izlemedeki kredi’ tutarı 2023 sonunda bir önceki yıla göre 263 milyar lira (yüzde 41) artışla 912 milyar TL’ye yükseldi.

Tahsili gecikmiş krediler ise 28 milyar lira (yüzde 18) artışla 182 milyar liraya yükseldi. Böylece bankacılık sektörünün takipteki krediler yanında yakın izleme kapsamındaki sorunlu kredi hacmi 2023 sonu itibarıyla 1 trilyon 94 milyar liraya yükseldi.

Paylaşın

TBB’de Yönetim Değişiyor: Ekrem İmamoğlu’mu Mansur Yavaş Mı?

Türkiye Belediyeler Birliği (TBB) yönetimini İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun da, Ankara Büyükşehir Belediye (ABB) Başkanı Mansur Yavaş’ın da istediği konuşuluyor.

Parti yöneticileri, “Bu durum bir kriz konusu olur mu” sorusuna ise “Hayır olmaz, aralarında bir çözüm bulur, anlaşmaya varırlar” yanıtını veriyor.

31 Mart yerel seçimlerinin ardından Türkiye Belediyeler Birliği (TBB) yönetimi de değişecek. Bütçesi belediyelerden kesilen paylardan oluşan ama kaynakların “partizanca kullanımı” nedeniyle eleştirilen birliğin yerel seçim sonuçlarının kesinleşmesinin ardından yönetimi yenilenecek.

Önümüzdeki 1-2 ay içinde yapılması beklenen birlik seçiminde CHP’li belediyelerin başkanı belirleyecek çoğunlukta olduğu kaydediliyor. Kulislere göre daha önce eski İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş’ın da başkanlığını yaptığı Türkiye Belediyeler Birliği yönetimini İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun da, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş’ın da istediği konuşuluyor.

Gazete Duvar’ın aktardığına göre; Parti yöneticileri, “Bu durum bir kriz konusu olur mu” sorusuna ise “Hayır olmaz, aralarında bir çözüm bulur, anlaşmaya varırlar” yanıtını veriyor.

Bütçesinin yarısından fazlası CHP’li belediyelerden kesilmesine karşın kaynaklarının tamamına yakınının yıllarca Cumhur İttifakı belediyelerine aktarıldığını söyleyen parti yöneticileri, “Türkiye Belediyeler Birliği de değişecek. Çoğunluk belki muhalefette olacak ama tüm partilerin güçleri ölçüsünde, adil şekilde temsil edildiği, kaynakların hakkaniyetli bir şekilde dağıtıldığı bir yapıya dönüşecek” diyor.

Erdoğan – Özel görüşmesi

Öte yandan Geçtiğimiz haftanın en önemli gündem maddesi Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile CHP Genel Başkanı Özgür Özel arasında gerçekleşen görüşmeydi. Tarihi, içeriği ve yeri günlerce konuşulan görüşme AK Parti Genel Merkezi’nde yapıldı, toplam 95 dakika sürdü.

CHP Genel Başkanı Özel, görüşmenin Çankaya Köşkü ya da AK Parti Genel Merkezi’nde yapılmasından memnuniyet duyacaklarını ancak randevu Cumhurbaşkanlığı’nda verilirse de reddetmeyeceklerini söylemişti. Görüşme yeri olarak AK Parti Genel Merkezi’nin belirlenmesi CHP’nin bu ricası üzerine bir “jest” olarak nitelendirildi. Ancak Meclis’in muhalefet kulisinde farklı değerlendirmeler de vardı.

Erdoğan-Özel zirvesinin yerinin Erdoğan’ın Bahçeli ziyaretinden sonra netleştiğine dikkat çekenler, “Erdoğan Sayın Bahçeli’yi Beştepe’de, Cumhurbaşkanlığında kabul ediyor. Bahçeli hiç AK Parti Genel Merkezi’ne gitmedi. İki lider bir anlamda ‘devlet katında’ görüşme gerçekleştiriyor. Özel’le görüşmenin Cumhurbaşkanlığında değil AK Parti’de yapılmasını ‘Özel’e değil Bahçeli’ye jest’ olarak da yorumlamak mümkün” değerlendirmesini yapıyor.

Paylaşın

Karşılıksız Çek Oranı Rekor Seviyeye Çıktı

2023 yılı ekim ayında karşılıksız çek tutarı 8,1 milyar liraya ulaşarak rekor seviyeyi gördü. Aynı dönemde bankalara ibraz edilen toplam çek tutarı da 583,3 milyar lira ile tarihi zirveyi gördü.

Karşılıksız çek oranı haziran ve temmuz aylarında da yüzde 1,38 ile son zamanların en yüksek seviyesine çıkmıştı.

BloomberHT’de yer alan habere göre; Türkiye Bankalar Birliği (TBB) Risk Merkezi verilerine göre Ekim ayında karşılıksız çek tutarı 8,1 milyar TL’ye ulaşarak rekor seviyeyi gördü.

Aynı dönemde bankalara ibraz edilen toplam çek tutarı da 583,3 milyar TL ile tarihi zirveyi gördü.

Karşılıksız çek tutarındaki ivmeyi anlayabilmek için bu iki veri kıyaslandığında karşılıksız çek oranının yüzde 1,39 olduğu izlendi. Böylelikle karşılıksız çek oranında 2021 Haziran ayından bu yana en yüksek seyir izlendi. Karşılıksız çek oranı Haziran ve Temmuz aylarında da yüzde 1,38 ile son zamanların en yüksek seviyesine çıkmıştı.

Adet olarak bakıldığında ise karşılıksız çek oranı yüzde 0,9 olarak kaydedildi.

2023 yılı Ocak-Ekim döneminde bankalara ibraz anında karşılıksız çıkan, 13,8 bin keşideciye ait 122 bin adet çekin toplam tutarı 44 milyar TL oldu.

Karşılıksız işlemi yapılan 8 bin 811 keşideciye ait toplam 7,5 milyar TL tutarındaki 23,1 bin adet çek daha sonra ödendi.

Paylaşın

İhtiyaç Kredileri 852 Milyar TL’yi Aştı

Bankacılık sektörü tüketici kredileri türlerinin gelişimine bakıldığında konut kredilerinde geçen yıl 13 Mayıs’ta 324,3 milyar TL olan toplam bakiye bu yıl 12 Mayıs itibarıyla 423,4 milyar TL’ye çıktı. Yıllık değişim yüzde 30,6 oldu.

Taşıt kredilerinde geçen yıl 13 Mayıs’ta 18,5 milyar TL olan toplam bakiye de 12 Mayıs 2023 itibarıyla 77,8 milyar TL’ye yükseldi ve yıllık değişim yüzde 320,8 olarak kayıtlara geçti.

İhtiyaç kredilerinde ise geçen yıl 13 Mayıs itibarıyla 503,1 milyar TL olan toplam bakiye bu yıl 12 Mayıs itibarıyla 852,1 milyar TL’ye ulaştı. Yıllık değişim yüzde 69,4 oldu.

Bankaların nakit avansı kapatmasına yurttaşların gösterdiği tepki sonrası geri adım atılırken, bankacılık verileri de ekonomik krizin boyutlarını gösterdi. Kredi ve kredi kartı borcu bulunan kişi sayısı 3 milyon 859 bin 767 kişiye yükseldi.

Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde ikinci tur öncesi kredi kartları nakit avansa kapatıldı. Gelen tepkiler sonrası önce 15 bin TL sınırı getirildiği belirtilirken, süren tepkilerin ardından Merkez Bankası herhangi bir sınır uygulanmayacağını duyurdu. Ekonomiye ilişkin veriler, nakit avansa yönelik yurttaşların tepkilerinin gerekçelerini de gösterdi.

Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığı’nın “Türkiye Ekonomisinde Haftalık Gelişmeler ve Genel Görünüm Raporu”na göre tüketici kredilerinde toplam bakiye 12 Mayıs itibarıyla bir trilyon 353.3 milyar TL’ye ulaştı ve yıllık değişim oranı yüzde 60 oldu. Geçen yıl 13 Mayıs’ta tüketici kredilerinde toplam bakiye 845,9 milyar TL’ydi.

Cumhuriyet’ten Mustafa Çakır’ın haberine göre bireysel kredi kartlarında geçen yıl 13 Mayıs’ta 247,5 milyar TL olan toplam bakiye ise bu yıl 12 Mayıs itibarıyla 670 milyar TL’ye ulaştı. Yıllık değişim de yüzde 170,7 oldu.

İhtiyaç kredileri 852,1 milyar TL’ye ulaştı

Bankacılık sektörü tüketici kredileri türlerinin gelişimine bakıldığında konut kredilerinde geçen yıl 13 Mayıs’ta 324,3 milyar TL olan toplam bakiye bu yıl 12 Mayıs itibarıyla 423,4 milyar TL’ye çıktı. Yıllık değişim yüzde 30,6 oldu.

Taşıt kredilerinde geçen yıl 13 Mayıs’ta 18,5 milyar TL olan toplam bakiye de 12 Mayıs 2023 itibarıyla 77,8 milyar TL’ye yükseldi ve yıllık değişim yüzde 320,8 olarak kayıtlara geçti. İhtiyaç kredilerinde ise geçen yıl 13 Mayıs itibarıyla 503,1 milyar TL olan toplam bakiye bu yıl 12 Mayıs itibarıyla 852,1 milyar TL’ye ulaştı. Yıllık değişim yüzde 69,4 oldu.

3,9 milyon kişi borçlu

Türkiye Bankalar Birliği (TBB) Risk Merkezi’nin Mart 2023 sonu itibarıyla yayımladığı verilere göre Ocak-Mart 2023 döneminde bireysel kredi borcunu ödememiş (takipte olan) kişi sayısı 211 bin 871, bireysel kredi kartı borcunu ödememiş kişi sayısı da 193 bin 147 kişi oldu. Bireysel kredi veya kredi kartı borcunu ödeyemeyen kişi sayısı ise 332 bin 384 kişi.

Önceki yıllar dikkate alındığında ve varlık yönetim şirketlerinin takibine devredilenler de dahil olmak üzere bu tür borçlarını ödememişlerden borcu devam edenlerin sayısı ise 3 milyon 859 bin 767 kişiye çıktı.

Paylaşın