İyot Açısından Zengin 10 Sağlıklı Besin

İyot, tiroid hormonlarının üretimi için gerekli olan ve metabolizma, büyüme, beyin gelişimi gibi süreçlerde kritik rol oynayan bir mineraldir. İyot, vücut tarafından üretilemediği için besinler yoluyla alınır.

Haber Merkezi / Günlük iyot ihtiyacı yetişkinler için yaklaşık 150 mcg, hamile kadınlar için 220 mcg, emziren anneler için 290 mcg ve çocuklarda 90-120 mcg arasında değişir.

İşte iyot açısından zengin 10 sağlıklı besin:

Deniz Yosunu (Kelp, Nori, Wakame): Deniz yosunları, iyotun en zengin kaynaklarından biridir. Örneğin, 1 gram kombu yosunu yaklaşık 2984 mcg iyot içerebilir, bu da günlük ihtiyacın fazlasını karşılar. Ancak tüketim miktarına dikkat edilmelidir, çünkü fazla iyot da tiroid sorunlarına yol açabilir.

Morina Balığı: Yağsız bir balık olan morina, 85 gram porsiyonda yaklaşık 63-99 mcg iyot sağlar, bu da günlük ihtiyacın yüzde 42-66’sını karşılar. Omega-3 ve protein açısından da zengindir.

Ton Balığı: 85 gram ton balığı yaklaşık 17 mcg iyot içerir, günlük ihtiyacın yaklaşık yüzde 11’ini karşılar. Ayrıca protein, omega-3, potasyum ve B vitaminleri açısından da faydalıdır.

Karides: 85 gram karides yaklaşık 35 mcg iyot sağlar, bu da günlük ihtiyacın yüzde 23’ünü karşılar. Düşük kalorili, protein açısından zengin ve B12 vitamini, selenyum içerir.

İyotlu Tuz: 1/4 çay kaşığı iyotlu tuz yaklaşık 71 mcg iyot içerir, günlük ihtiyacın yüzde 47’sini karşılar. Ancak tuz tüketiminde aşırıya kaçmamak için dikkatli olunmalıdır.

Süt: 1 bardak (200 ml) süt, yaklaşık 56 mcg iyot sağlar, günlük ihtiyacın yüzde 37’sini karşılar. Kalsiyum ve D vitamini açısından da zengindir.

Yoğurt: 1 kase (150 gram) sade yoğurt, yaklaşık 154 mcg iyot içerir ve günlük ihtiyacın yüzde 50’sinden fazlasını karşılar. Probiyotikler ve kalsiyum açısından da faydalıdır.

Peynir (Özellikle Süzme Peynir): 1 fincan süzme peynir yaklaşık 65 mcg iyot, 30 gram çedar peyniri ise 12 mcg iyot içerir. Süt ürünlerinin iyot içeriği, hayvan yemine bağlı olarak değişebilir.

Yumurta: 1 büyük haşlanmış yumurta yaklaşık 25 mcg iyot içerir, günlük ihtiyacın yüzde 17’sini karşılar. Protein, çinko ve sağlıklı yağlar açısından da zengindir.

Kuru Erik: Vejetaryen veya veganlar için iyi bir seçenek olan 5 adet kuru erik, yaklaşık 13 mcg iyot sağlar, günlük ihtiyacın yüzde 9’unu karşılar. Ayrıca lif, K vitamini ve antioksidanlar açısından zengindir.

Paylaşın

Yaşlanmaktan Mı Korkuyorsunuz? Koşmaya Başlayın

Koşu sadece bir spor değil, sağlıklı bir yaşam tarzına doğru atılan en önemli adımlardan biridir: Vücudu güçlendirir, ruh sağlığını iyileştirir, sosyal bağlar kurar ve hayata pozitiflik katar.

Haber Merkezi / İşte koşmanın 10 temel faydası.

Vücudu güçlendirir: Kalp ve solunum sistemi iyileşir, dayanıklılık artar.

Ömrü uzatır: Düzenli koşu, kalp damar hastalığı riskini azaltır.

Kanseri önler: Fiziksel aktivite kanser geliştirme olasılığını azaltır.

Zihni keskinleştirir: Beyne giden kan akışının artması düşünme yeteneğini artırır.

Ruh sağlığını iyileştirir: Stres ve depresyonla mücadeleye yardımcı olur.

Uygun fiyatlı ve rahat bir spordur: Özel ekipmana ihtiyaç duyulmadan yapılabilir.

“Ben” zamanı yaratır: Kişisel zaman, iç huzuru bulmanıza yardımcı olur.

Doğada vakit geçirmenizi sağlar: Açık havada yapılan egzersizler ruh halinizi iyileştirir.

Bağımsızlık ve esneklik sunar: Ne zaman ve nasıl koşacağınızı siz seçersiniz.

Ruh halini iyileştirir: Koşu, vücutta mutluluk hormonlarının salgılanmasını sağlar.

Not: Sağlıklı ve aktif bir bireyseniz, doktora görünmeden koşuya başlamak genellikle güvenlidir. Ancak kronik bir rahatsızlığınız, yaş faktörü veya herhangi bir semptomunuz varsa, bir doktora danışmak en güvenli yaklaşımdır.

Paylaşın

Her Gün Çinko Takviyesi Almak Doğru Mu?

Vücutta birçok önemli işlevi olan çinko, bağışıklık sistemi, yara iyileşmesi, DNA sentezi ve hücre bölünmesi gibi süreçler için oldukça önemli metalik bir mineraldir.

Haber Merkezi / Her gün çinko takviyesi almak, bireysel sağlık durumuna ve ihtiyaçlara bağlı olarak doğru veya yanlış olabilir. Ancak, çinko takviyesi kullanımı konusunda bazı önemli noktalar göz önünde bulundurmalı:

İhtiyaca göre kullanım:

Çinko eksikliği: Eğer çinko eksikliği varsa (örneğin, kan testiyle doğrulanmışsa), doktor önerisiyle günlük çinko takviyesi almak faydalı olabilir. Eksiklik belirtileri arasında bağışıklık zayıflığı, saç dökülmesi, cilt problemleri veya tat / koku kaybı yer alabilir.

Normal diyet: Dengeli bir beslenme ile çinko ihtiyacı (yetişkinler için günlük 8 – 11 mg, hamile / emziren kadınlar için biraz daha fazla) genellikle gıdalardan (et, deniz ürünleri, kabak çekirdeği, baklagiller, fındık) karşılanabilir. Bu durumda takviyeye gerek olmayabilir.

Fazla çinko alımının riskleri:

Toksik etki: Uzun süre yüksek dozda çinko almak (günlük 40 mg üzeri), bakır emilimini engelleyerek bakır eksikliğine, mide bulantısına, baş ağrısına veya bağışıklık sistemi sorunlarına yol açabilir.

İlaç etkileşimleri: Çinko, bazı antibiyotikler veya diğer ilaçlarla etkileşime girebilir, bu yüzden doktora danışmak önemlidir.

Kimler için gerekli olabilir?

Vejetaryenler/veganlar (bitkisel gıdalardaki çinko emilimi daha düşüktür).
Hamile veya emziren kadınlar.
Bağışıklık sistemi zayıf olanlar veya sık hastalananlar (örneğin, soğuk algınlığı döneminde kısa süreli yüksek doz çinko faydalı olabilir).
Yaşlılar, çünkü çinko emilimi yaşla azalabilir.

Paylaşın

Kilo Vermenin En Etkili Yöntemi Nedir?

Kilo vermenin en etkili yolu, alınan kalori miktarını azaltırken, fiziksel aktiviteyle yakılan kalori miktarını artırmaktır. Başka bir ifadeyle kilo vermenin en etkili yöntemi, kalori açığı oluşturmaktır.

Haber Merkezi / Her bireyin metabolizması farklıdır. Kronik bir rahatsızlığı veya özel bir diyet ihtiyacı olan varsa, bir diyetisyen veya doktorla çalışmak en iyisidir.

İşte kilo verme süreci optimize etmek için atılması gereken temel adımlar:

Kalori Açığı: Günlük harcadığınızdan daha az kalori alın. Bunu, besin değeri yüksek, düşük kalorili gıdalar (sebzeler, tam tahıllar, yağsız proteinler) tüketerek ve porsiyon kontrolü yaparak sağlayabilirsiniz.

Kalori ihtiyacınızı hesaplamak için çevrimiçi bir TDEE (Toplam Günlük Enerji Harcaması) hesaplayıcısı kullanabilirsiniz.

Dengeli Beslenme: Protein ağırlıklı beslenmek tokluk hissini artırır ve kas kütlesini korur. Karbonhidrat ve yağları tamamen kesmek yerine, kompleks karbonhidratlar (yulaf, kinoa) ve sağlıklı yağlar (avokado, zeytinyağı) tercih edin. Şekerli ve işlenmiş gıdalardan kaçının.

Düzenli Egzersiz: Haftada 3 – 5 kez kardiyo (yürüyüş, koşu, bisiklet) ve direnç antrenmanları (ağırlık kaldırma) kombinasyonu yapın. Kardiyo kalori yakımını artırırken, direnç egzersizleri metabolizmayı hızlandırır ve kas kütlesini korur.

Uyku ve Stres Yönetimi: Yetersiz uyku ve yüksek stres, kortizol seviyelerini artırarak kilo vermeyi zorlaştırabilir. Günde 7-8 saat uyuyun ve meditasyon veya yoga gibi stres azaltıcı aktiviteler yapın.

Su Tüketimi: Günde 2-3 litre su içmek metabolizmayı destekler ve iştahı kontrol altında tutar.

Sürdürülebilirlik: Hızlı kilo kaybı vaat eden diyetlerden (keto, intermittent fasting vb.) ziyade, uzun vadede uygulayabileceğiniz bir beslenme planı seçin. Haftada 0.5-1 kg kayıp, sağlıklı ve sürdürülebilir bir hızdır.

Paylaşın

Günde Sadece 15 Dakika Hızlı Yürüyüş Hayatınızı Kurtarabilir

Hızlı yürüyenlerin, beslenme ve sigara gibi diğer yaşam tarzı faktörleri hesaba katıldığında bile, hızlı yürümeyenlere kıyasla neredeyse yüzde 20 daha düşük ölüm oranına sahip olduğu ortaya çıktı.

Haber Merkezi / Vanderbilt Üniversitesi’nden bilim insanları tarafından yapılan araştırmada, yaklaşık 80 bin yetişkinin verileri 16 yıl boyunca takip edildi.

Araştırmanın baş yazarı Dr. Wei Zheng, “Araştırma, günlük yürüyüşün ölüm oranı üzerindeki etkisini ölçen az sayıdaki çalışmadan biri” dedi.

Zheng, “Hızlı yürüyüş, her yaştan ve kondisyon seviyesinden bireyin genel sağlık ve özellikle kardiyovasküler sağlığı iyileştirmek için kullanabileceği, rahat ve erişilebilir bir aktivite” dedi.

Araştırmada öne çıkan temel bulgular ise şöyle:

“Günde sadece 15 dakika hızlı yürümenin, her türlü ölüm oranında yüzde 19’luk bir azalmayla bağlantılı olduğu ortaya çıktı.

Günde üç saatten fazla yavaş yürüyüşün ölüm oranında sadece yüzde 4’lük bir azalma sağladığı görüldü.

Hızlı yürüyüş, önde gelen ölüm nedenlerinden biri olan kardiyovasküler hastalıktan ölüm riskini azaltıyor.

Hızlı yürümenin faydaları, fiziksel olarak aktif olmayan kişiler için bile geçerliliğini korudu.”

Paylaşın

40 Yaş Üstü Kadınlar İçin Kas Güçlendirme Egzersizleri

40 yaş üstü kadınlar için kas güçlendirme egzersizleri, kemik sağlığını desteklemek, metabolizmayı hızlandırmak ve günlük yaşamda hareket kabiliyetini artırmak için önemlidir.

Haber Merkezi / Başlamadan önce bir doktora danışmanız önerilir, özellikle herhangi bir sağlık sorununuz varsa.

Egzersiz Programı (Haftada 3-4 Gün, 30-45 Dakika)

Isınma (5-10 Dakika)Hafif tempolu yürüyüş veya yerinde diz çekme.
Omuz çevirme, kol sallama ve hafif esneme hareketleri (örneğin, yan esneme veya baldır germe).

Kuvvet Egzersizleri

Squat (Çömelme): Alt Vücut (Bacaklar ve Kalça)

Nasıl Yapılır?: Ayaklar omuz genişliğinde açık, sırt düz. Kalçanızı yavaşça geri iterek dizlerinizi bükün, sanki bir sandalyeye oturuyormuş gibi. Dizler ayak parmaklarını geçmesin. Başlangıç için 10-12 tekrar, 2-3 set.
Faydası: Bacak ve kalça kaslarını güçlendirir, dengeyi artırır.

Duvar Şınavı (Wall Push-Up): Üst Vücut (Göğüs, Omuz, Kol)

Nasıl Yapılır?: Duvara omuz hizasında ellerinizi yerleştirin, ayaklar biraz geride. Vücudunuz düz bir çizgi oluşturacak şekilde yavaşça göğsünüzü duvara yaklaştırın ve geri itin. 10-12 tekrar, 2-3 set.
Faydası: Kol ve göğüs kaslarını güçlendirir, omuz sağlığını destekler.

Plank – Core (Karın ve Bel):

Nasıl Yapılır?: Yüzüstü yere uzanın, dirsekleriniz omuzlarınızın altında olsun. Ayak parmaklarınız üzerinde vücudunuzu düz tutarak 15-30 saniye bekleyin. 2-3 set.
Faydası: Karın, sırt ve omurga kaslarını güçlendirir, duruşu iyileştirir.

Dumbbell Row (Sırt Çekişi): Sırt ve Kollar

Nasıl Yapılır? Hafif bir dumbbell (veya su şişesi) kullanın. Bir el ve dizinizi bir sandalyeye dayayın, diğer elinizle ağırlığı yavaşça göğsünüze çekin ve indirin. Her kol için 10-12 tekrar, 2-3 set.
Faydası: Sırt kaslarını güçlendirir, kambur duruşu önler.

Deadlift (Hafif Ağırlıkla): Tüm Vücut

Nasıl Yapılır?: Ayaklar omuz genişliğinde, hafif bir dumbbell veya su şişesi elinizde. Sırt düz, kalça geriye doğru itilerek eğilin, ardından yavaşça doğrulun. 10-12 tekrar, 2-3 set.
Faydası: Kalça, sırt ve bacak kaslarını çalıştırır, günlük hareketleri kolaylaştırır.

Esneme ve Soğuma (5-10 Dakika)

Hamstring esnetme (bacak arkası), kuadriseps esnetme (bacak önü), göğüs açma ve omuz esneme hareketleri.
Derin nefes alarak rahatlayın.

Önemli İpuçları

Ağırlık Seçimi: Yeni başlayanlar 1-3 kg dumbbell veya su şişesi kullanabilir. Kaslar geliştikçe ağırlığı artırabilirsiniz.
Teknik: Hareketleri yavaş ve kontrollü yapın, doğru form sakatlanmayı önler.
Dinlenme: Setler arasında 30-60 saniye dinlenin.
Beslenme: Kas gelişimi için yeterli protein (örneğin, yumurta, yoğurt, tavuk, baklagiller) tüketin.
İlerleme: Haftalar geçtikçe tekrar sayısını veya ağırlığı artırabilirsiniz.
Ek Aktiviteler: Yürüyüş, yüzme veya yoga gibi düşük etkili kardiyo egzersizleri eklemek genel sağlığı destekler.

Dikkat Edilmesi Gerekenler:

Eklem ağrısı veya rahatsızlık hissederseniz egzersizi durdurun.
Osteoporoz veya başka kronik rahatsızlıklarınız varsa, doktorunuza uygun egzersizleri sorun.
Egzersizleri düzenli yapmak önemlidir, ancak aşırıya kaçmayın.

Bu program, genel bir rehberdir. Daha kişiselleştirilmiş bir plan için bir fizyoterapist veya kişisel antrenörle çalışabilirsiniz.

Paylaşın

Kronik Ağrınız mı Var? Uzmanlar Bu Egzersizleri Denemenizi Öneriyor

Kronik ağrılar varsa, düzenli egzersiz yapmak imkansız görünebilir, ancak kronik ağrılar, düzenli ve doğru egzersizlerle yönetilebilir. Egzersiz seçimi ağrının türüne, şiddetine ve genel sağlık durumuna bağlıdır.

Haber Merkezi / İşte kronik ağrıları azaltmaya yardımcı olabilecek egzersizler:

Düşük etkili aerobik egzersizler: Aerobik egzersizler endorfin salgısını artırarak doğal ağrı kesici etkisi sağlar.

Yürüyüş: Eklem dostu bir egzersizdir. Günde 10 – 30 dakika tempolu yürüyüş, kan dolaşımını artırır ve kas gerginliğini azaltır.

Yüzme veya su aerobiği: Suyun kaldırma kuvveti eklemlere binen yükü azaltır. Haftada 2 – 3 kez 20-30 dakika yüzme veya su egzersizi ağrıyı hafifletebilir.

Bisiklet: Sabit bisiklet, diz ve kalça ağrısı olanlar için idealdir. Düşük dirençle başlayın, 10 – 20 dakika sürün.

Esneme ve esneklik egzersizleri: Esneme, kas ve eklem sertliğini azaltarak hareket kabiliyetini artırır.

Yoga: Hafif yoga pozları (örneğin, kedi-inek pozu, çocuk pozu) kasları gevşetir ve esnekliği artırır. Haftada 2 – 3 kez 15 – 20 dakikalık seanslar uygundur.

Tai Chi: Yavaş, kontrollü hareketler içeren bu egzersiz, dengeyi geliştirir ve eklem sertliğini azaltır.

Statik esneme: Her büyük kas grubu için 10 – 30 saniye süren esnemeler (örneğin, hamstring veya omuz esnetme) gerginliği azaltır.

Kuvvetlendirme egzersizleri: Güçlü kaslar, eklemlere daha az yük bindirir ve duruşu iyileştirir.

Direnç bandı egzersizleri: Hafif direnç bantlarıyla kol, bacak ve sırt kaslarını güçlendirin. Örneğin, bantla omuz çekme veya bacak açma hareketleri.

Vücut ağırlığı egzersizleri: Duvara dayalı squat veya yarım şınav gibi düşük etkili hareketler kas gücünü artırır. Haftada 2 kez, 10 – 15 tekrar yapın.

İzometrik egzersizler: Kasları hareket ettirmeden sıkma (örneğin, plank pozisyonu) ağrıyı artırmadan güç kazandırır.

Denge ve koordinasyon egzersizleri: Denge egzersizleri düşme riskini azaltır ve özellikle fibromiyalji veya artrit gibi durumlarda faydalıdır.

Tek ayak üzerinde durma: Bir sandalyeye tutunarak 10 – 20 saniye tek ayak üzerinde durun, diğer ayağınızla değiştirin. Günde 2 – 3 set yapın.

Topuk parmak yürüyüşü: Düz bir çizgide topuklarınızla yürüyün, ardından parmak uçlarınızda yürüyün. 1 – 2 dakika tekrarlayın.

Nefes ve rahatlama egzersizleri: Nefes egzersizleri kaygıyı azaltır ve ağrıyla başa çıkmayı kolaylaştırır.

Diyafram nefesi: Sırt üstü yatın, bir elinizi göğsünüze, diğerini karnınıza koyun. 5 saniye burundan derin nefes alın, 5 saniye ağızdan verin. Günde 5 – 10 dakika yapın.

Progresif kas gevşetme: Kas gruplarını sırayla sıkıp gevşetin (örneğin, önce eller, sonra omuzlar). Bu, stres ve ağrıyı azaltır.

Genel ipuçları:

Yavaş başlayın: Egzersiz süresini ve yoğunluğunu kademeli olarak artırın. Aşırı zorlama ağrıyı kötüleştirebilir.

Isınma ve soğuma: Her seans öncesi 5 dakika hafif yürüyüş veya esneme yapın. Seans sonrası da esneme ile kasları rahatlatın.

Ağrıyı dinleyin: Hafif rahatsızlık normaldir, ancak keskin veya artan ağrı hissederseniz durun.

Düzenli olun: Haftada 3 – 5 gün, 10 – 30 dakikalık egzersizler idealdir.

Hidrasyon ve beslenme: Bol su için ve eklem sağlığını destekleyen besinler (örneğin, omega-3, antioksidanlar) tüketin.

Not: Herhangi bir egzersize başlamadan önce bir doktor veya fizyoterapiste danışılması önemlidir.

Önemli not: Egzersiz programı, kronik ağrının nedenine (örneğin, artrit, fibromiyalji, sırt ağrısı) ve bireysel duruma göre özelleştirilmelidir. Bir fizyoterapist, kişiye özel bir plan oluşturabilir.

Ayrıca, bazı durumlarda (örneğin, iltihaplı romatizma) egzersiz öncesi ilaç kullanımı gerekebilir.

Paylaşın

Hava Kirliliği Zihinsel Geriliğe Neden Olabilir Mi?

Cambridge Üniversitesi’nden bilim insanları tarafından yapılan yeni bir araştırma, hava kirliliğine maruz kalmanın demans (bunama) geliştirme riskini önemli ölçüde artırdığını ortaya koyuyor.

Haber Merkezi / Demans, şu anda dünya çapında yaklaşık 57 milyon kişiyi etkiliyor ve 2050 yılına kadar en az 150 milyon kişiyi etkileyeceği tahmin ediliyor.

Araştırmada, en az bir yıl boyunca hava kirleticilerine maruz kalan 29 milyondan fazla katılımcının verileri temel alındı. Araştırma, üç temel hava kirleticisi olan PM2.5, azot dioksit ve is ile bunama riskinin artması arasında güçlü bir bağlantı buldu.

Araştırma, araç emisyonlarından, enerji santrallerinden ve sobalardan kaynaklanan PM2.5’in bunama riskini yüzde 17 oranında artırdığını gösterdi. Benzer şekilde, azot dioksit ve is de artan riske katkıda bulunmaktadır.

Araştırmanın sonuçları, hava kirliliğinin halk sağlığında kilit bir faktör olarak ele alınmasının önemini vurgulamaktadır.

Bunama (demans), zihinsel işlevlerin (bellek, düşünme, dil, problem çözme) ilerleyici kaybıyla karakterize bir durumdur. Genellikle yaşlılıkta görülür ve Alzheimer hastalığı gibi nedenlerden kaynaklanabilir.
Paylaşın

Kovid 19 Pandemisi Beyni Yaşlandırdı Mı? Dikkat Çeken Araştırma

Nottingham Üniversitesi’nden bilim insanları öncülüğünde yapılan yeni bir araştırmaya göre, Kovid 19 pandemisi, virüse hiç yakalanmamış olsak bile beynimizi daha hızlı yaşlandırmış olabilir.

Haber Merkezi / Nature Communications’da yayınlanan araştırmada, pandemiyi yaşamanın özellikle yaşlı yetişkinlerde, erkeklerde ve dezavantajlı geçmişe sahip kişilerde beyin sağlığını nasıl etkilediği incelendi.

Bilim insanları, pandemi başladıktan sonra taranan kişilerin, pandemiden önce taranan kişilere kıyasla daha hızlı beyin yaşlanması belirtileri gösterdiğini ortaya koydu.

Araştırmada görülen beyin değişiklikleri kalıcı olmayabilir ve zamanla tersine dönebilir.

Araştırmada, Birleşik Krallık Biyobankası projesi kapsamındaki yaklaşık bin sağlıklı yetişkinin beyin taramaları analiz edildi.

Araştırmaya öncülük eden Dr. Ali Reza Mohammadi Nejad, sonuçlara şaşırdığını belirterek, “Kovid geçirmemiş kişilerde bile beyin yaşlanmasının daha hızlı olduğu görüldü” dedi.

Dr. Ali Reza Mohammadi Nejad, “Bu, izolasyon, stres ve belirsizlik gibi genel pandemi deneyiminin zihinsel ve beyin sağlığımız üzerinde ne kadar güçlü olabileceğini gösteriyor” diye ekledi.

Araştırmanın yazarlarından Prof. Dorothee Auer, sonuçların beyin sağlığının sadece hastalıklardan kaynaklanmadığını hatırlattığını söyledi.

Prof. Dorothee Auer, “Pandemi, özellikle dezavantajlı olanların günlük yaşamlarını olumsuz etkiledi. Bu beyin değişikliklerinin geri dönüp dönmeyeceğini henüz bilmesek de, kesinlikle mümkün” ifadelerini kullandı.

Bir diğer yazar Prof. Stamatios Sotiropoulos, pandemi öncesi ve sonrasında alınan beyin taramalarına erişimin, önemli yaşam olaylarının beyni nasıl etkileyebileceğini incelemek için nadir bir fırsat sunduğunu ekledi.

Bilim insanları, araştırmanın sonuçları küresel stres karşısında zihinsel ve beyin sağlığının önemi konusunda farkındalık yaratmasını umuyor.

Paylaşın

Haftada İki Egzersiz Kalp Hastalığından Ölüm Riskini Yüzde 33 Azaltabilir

Yeni yayınlanan bir araştırma, sadece hafta sonları egzersiz yapılsa bile, herhangi bir nedenden veya kalp hastalığından ölme riskinin yüzde 33 oranında azalabileceğini ortaya koydu.

Haber Merkezi / Araştırma, Harvard TH Chan Halk Sağlığı Okulu, Boston Üniversitesi ve Vanderbilt Üniversitesi gibi önde gelen üniversitelerden bilim insanları tarafından yapıldı.

Araştırmada, diyabet hastası olduğunu söyleyen 51 binden fazla yetişkinin 1997’den 2018’e kadar toplanan verileri incelendi.

Bilim insanları, katılımcıları ne kadar ve ne sıklıkla egzersiz yaptıklarına göre dört gruba ayırdılar. İlk grup hiç egzersiz yapmadı. İkinci grup ise biraz egzersiz yaptı ancak, her hafta en az 150 dakika orta ila yoğun fiziksel aktivite (tempolu yürüyüş veya bisiklet gibi) önerisine ulaşamadı.

Üçüncü grup “hafta sonu savaşçıları” olarak adlandırılıyordu; bu grup haftada yalnızca bir veya iki gün 150 dakika veya daha fazla egzersiz yapıyorlardı. Son grup ise “düzenli olarak aktif”ti; bunlar da 150 dakikalık egzersizi en az üç güne yaymışlardı.

Araştırmanın sonuçları çok açıktı. Hiç egzersiz yapmayanlara kıyasla, biraz egzersiz yapanların herhangi bir nedenden ölme olasılığı daha düşüktü. Hafta sonu savaşçılarının erken ölme riski yüzde 21, düzenli olarak egzersiz yapanların olanların ise yüzde 17 daha düşüktü.

Kalp hastalığından ölme oranlarına gelince, sonuçlar daha da çarpıcıydı. Hafta sonu savaşçılarının riski yüzde 33, düzenli olarak aktif olanların riski ise yüzde 19 daha düşüktü.

Ancak konu kanserden ölmeye geldiğinde, egzersizin etkisi daha az oldu. Kanser kaynaklı ölümlerde gruplar arasında büyük bir fark görülmedi.

Araştırma, sadece hafta sonları egzersiz yapmaya vaktiniz olsa bile, özellikle kalp hastalığı ve erken ölüm riski daha yüksek olan diyabet hastaları için büyük bir fark oluşturabileceğini ortaya koydu.

Sonuç olarak, ister hafta sonu savaşçısı olun ister düzenli egzersiz yapan biri olun, haftada önerilen 150 dakikalık egzersizi karşılamak, özellikle kalp rahatsızlıklarından kaynaklanan ölüm riskinizi azaltmanıza yardımcı olabilir.

Paylaşın