CHP’nin Oylarındaki 2.76’lık Artış Paylaşılamadı

CHP’nin oylarındaki 2.76’lık artışı DEVA Partisi, Gelecek Partisi ve Saadet Partisi’nin paylaşamadığı görülüyor. Örneğin DEVA Partililer Kahramanmaraş’ta milletvekili sayısının artışını, Gelecek Partililer uzun yılların ardından Rize’den milletvekili çıkarılmasını kendi destekleriyle açıkladı.

Cumhuriyet Halk Partili (CHP) bazı siyasetçiler ise “sağ muhafazakar partilerle artık sadece stratejik iş birliği yapılabilir ama ittifak olmamalı” diyor.

14 Mayıs seçimlerinde CHP’nin ortak liste kararı doğrultusunda DEVA Partisi, Gelecek Partisi, Saadet Partisi ve Demokrat Parti’ye toplam 38 milletvekili kazandırmasının tartışmaları sürüyor. 2018 seçimlerinde yüzde 22.65 oy alan CHP, 14 Mayıs 2023 seçimlerinde 4 partinin desteğine karşın oyunu ancak yüzde 25.41’e çıkarabildi.

Bu durumda CHP’nin kendi oy artışı olmadıysa 4 parti toplam oya 2.76 puan katkı yaptı. Geçtiğimiz hafta çalışmaya başlayan Meclis kulislerinde bu katkının en çok hangi partiden geldiğine dair sohbetler dikkat çekiciydi.

Partilerin CHP’nin oylarındaki 2.76’lık artışı kendi aralarında da paylaşamadığı görüldü. Örneğin DEVA Partililer Kahramanmaraş’ta milletvekili sayısının artışını, Gelecek Partililer uzun yılların ardından Rize’den milletvekili çıkarılmasını kendi destekleriyle açıkladı.

Gazete Duvar’da yer alan habere göre; CHP’li bazı siyasetçiler ise “sağ muhafazakar partilerle artık sadece stratejik iş birliği yapılabilir ama ittifak olmamalı” diyor.

Ortak Grup kurma arayışları

Öte yandan Gelecek Partisi, DEVA Partisi ve Saadet Partisi’nin ortak grup kurma arayışı sürüyor. Bir arada hareket etmeyi kolaylaştırmak için yeni kurulacak bir dördüncü parti çatısı altında grup oluşturma fikri karşılık bulmadı.

Üç partiden birinin çatısı altında grup kurma formülünde ise her parti kendi çatısını işaret ettiği için henüz sonuç alınamadı. Bu arada söz konusu arayış sürecinde DEVA ve Gelecek Partilerinin birleşmesinin de söz konusu olabileceği söyleniyor. Bu gerçekleşirse çözüm süreci döneminde kanunlaşan “Parti eş başkanlığı” sisteminin birleşmeyi kolaylaştırıcı rol üstlenebileceğini söyleyenler var.

Ancak “eş başkanlık” her ne kadar bu birleşme açısından “Sorun çözücü, rahatlatıcı bir formül” olarak görünse de “eş başkanlık sol jargon” olduğu gerekçesiyle biraz mesafeli yaklaşıldığı ifade ediliyor. Tartışmanın Meclis’in açılacağı ekim ayına kadar devam etmesi sürpriz olmayacak.

Paylaşın

Gelecek, DEVA Ve Saadet Partisi Ortak Grup Arayışında

Ahmet Davutoğlu Liderliğindeki Gelecek Partisi, Temel Karamollaoğlu Liderliğindeki Saadet Partisi ve Ali Babacan Liderliğindeki Demokrasi ve Atılım (DEVA) Partisi, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde (TBMM) ortak grup kurma konusunda kararlı.

Bir arada hareket etmeyi kolaylaştırmak için yeni kurulacak bir dördüncü parti çatısı altında grup oluşturma fikri karşılık bulmadı. Üç partiden birinin çatısı altında grup kurma formülünde ise her parti kendi çatısını işaret ettiği için henüz sonuç alınamadı.

Gazete Duvar’da yer alan habere göre; CHP listelerinden Meclis’e 35 milletvekili gönderen Gelecek Partisi, DEVA Partisi ve Saadet Partisi’nin ortak grup kurma arayışı sürüyor. Bir arada hareket etmeyi kolaylaştırmak için yeni kurulacak bir dördüncü parti çatısı altında grup oluşturma fikri karşılık bulmadı.

Üç partiden birinin çatısı altında grup kurma formülünde ise her parti kendi çatısını işaret ettiği için henüz sonuç alınamadı. Bu arada söz konusu arayış sürecinde DEVA ve Gelecek Partilerinin birleşmesinin de söz konusu olabileceği söyleniyor.

Bu gerçekleşirse çözüm süreci döneminde kanunlaşan “Parti eş başkanlığı” sisteminin birleşmeyi kolaylaştırıcı rol üstlenebileceğini söyleyenler var. Ancak “eş başkanlık” her ne kadar bu birleşme açısından “Sorun çözücü, rahatlatıcı bir formül” olarak görünse de “eş başkanlık sol jargon” olduğu gerekçesiyle biraz mesafeli yaklaşıldığı ifade ediliyor. Tartışmanın Meclis’in açılacağı ekim ayına kadar devam etmesi sürpriz olmayacak.

DEVA, Gelecek ve Saadet Partisi milletvekillerinin ortak grup oluşturma çalışması devam ederken Meclis Başkanlığı da ön hazırlığa başladı. Edinilen bilgiye göre 6. grup kurulması durumunda Meclis’in ana binasının zemin katındaki tutanak müdürlüğünün yer aldığı odalar yeni grup için tahsis edilebilir.

2.76 puan tartışmaları

DEVA Partisi, Gelecek Partisi, Saadet Partisi ve Demokrat Parti’ye toplam 38 milletvekili kazandırmasının tartışmaları ise sürüyor. 2018 seçimlerinde yüzde 22.65 oy alan CHP, 14 Mayıs 2023 seçimlerinde 4 partinin desteğine karşın oyunu ancak yüzde 25.41’e çıkarabildi.

Bu durumda CHP’nin kendi oy artışı olmadıysa 4 parti toplam oya 2.76 puan katkı yaptı. Geçtiğimiz hafta çalışmaya başlayan Meclis kulislerinde bu katkının en çok hangi partiden geldiğine dair sohbetler dikkat çekiciydi. Partilerin CHP’nin oylarındaki 2.76’lık artışı kendi aralarında da paylaşamadığı görüldü.

Örneğin DEVA Partililer Kahramanmaraş’ta milletvekili sayısının artışını, Gelecek Partililer uzun yılların ardından Rize’den milletvekili çıkarılmasını kendi destekleriyle açıkladı. CHP’li bazı siyasetçiler ise “sağ muhafazakar partilerle artık sadece stratejik iş birliği yapılabilir ama ittifak olmamalı” diyor.

Paylaşın

Karamollaoğlu: Eğri Cetvelden Doğru Çizgi Çıkmaz, Çıkmıyor

Sosyal medya hesabından açıklamalarda bulunan SP Lideri Karamollaoğlu, “Eğri cetvelden doğru çizgi çıkmaz, çıkmıyor. Bu nedenle bizim için ne Meclis Başkanı’nın ne Cumhurbaşkanı Yardımcısı’nın ne de bakanların hiçbirinin dün bizimle aynı çatı altında siyaset yapmış olmaları bir şey ifade etmiyor” dedi ve ekledi:

Haber Merkezi / “Bizi, bugün ne yaptıkları, nasıl yaptıkları ve yarın ne yapacakları ilgilendiriyor. Hiçbirinin kılık kıyafeti, sakalı bıyığı, nereli ve kimlerden olduğu ilgilendirmiyor; bizi, hangi adımı atacakları ilgilendiriyor.”

Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, sosyal medya hesabında yaptığı yazılı açıklama ile yeni kabineye ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Karamollaoğlu’nun açıklamasından öne çıkan bölümler şöyle:

“Altını çizerek ifade ediyorum; sadece ‘yeni’ demekle yeni olunmuyor. Yeniliğin sözde değil özde olması lazım, lafta değil icraatta olması lazım. Politikalar değişmediği sürece, isimlerin değişmesinin hiçbir anlamı olmaz, olmuyor, nitekim bugüne kadar da olmadı.

Önemli olan, isimlerin değil politikaların ve zihniyetin değişmesidir. Zira özellikle son yıllarda defalarca tecrübe edildi ki maalesef isimler değişse de yaklaşım değişmiyor, yaklaşım değişmeyince de sonuçlar değişmiyor.

Eğri cetvelden doğru çizgi çıkmaz, çıkmıyor. Bu nedenle bizim için ne Meclis Başkanı’nın ne Cumhurbaşkanı Yardımcısı’nın ne de bakanların hiçbirinin dün bizimle aynı çatı altında siyaset yapmış olmaları bir şey ifade etmiyor; bizi, bugün ne yaptıkları, nasıl yaptıkları ve yarın ne yapacakları ilgilendiriyor. Hiçbirinin kılık kıyafeti, sakalı bıyığı, nereli ve kimlerden olduğu ilgilendirmiyor; bizi, hangi adımı atacakları ilgilendiriyor.”

Paylaşın

Karamollaoğlu’ndan Seçim Yorumu: Başarılı Hırsız

Partisinin genel merkezinde düzenlediği basın toplatışındaki seçim sonuçlarını ve son gelişmeleri değerlendiren SP Lideri Karamollaoğlu, “Başarı elde etmek önemlidir fakat bu başarıyı elde ederken hangi saiklerle hareket ettiğiniz, hangi değerleri referans aldığınız da en az başarının kendisi kadar kıymetli ve önemlidir. Bazen yalancının mumu yatsıda sönmez, bazen günlerce yanmaya devam eder. Ancak bu, yalancının başarılı olduğuna işaret etmez” dedi ve ekledi:

Haber Merkezi / “Bazen hırsızlık yapan birisi ömrünün sonuna kadar yakalanmayabilir. Yine bu durum, o hırsızın başarılı bir insan olduğuna değil olsa olsa “başarılı bir hırsız” olduğuna işaret eder. O nedenle bizler, ahlaki ve manevi değerlerimizi hiçe sayarak elde edilen hiçbir başarıya talip olmadık, bundan sonra da olmayacağız. Bizim inancımızda ve siyaset anlayışımızda ne olursa olsun, ne yapıp edip biz kazanalım mantığına yer yoktur, asla da olamaz.”

Karamollaoğlu, açıklamasının devamında, “Yalan söyleyerek, iftira atarak, algı ve manipülasyona başvurarak seçim kazanmayı da, devletin tüm imkanlarını kendi çıkarlarımız doğrultusunda kullanarak iktidarda kalmayı da bizler kendimize yakıştıramayız; bu yanlışlara düşmemek için de her daim Cenâb-ı Hakk’a sığınırız” ifadelerini kullandı.

Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, partisinin genel merkezinde düzenlediği basın toplatışındaki seçim sonuçlarını ve son gelişmeleri değerlendirdi. Karamollaoğlu, açıklamasında özetle şu ifadeleri kullandı:

“Bizler de teşkilatımızla, kadrolarımızla bu sorular üzerine ayrıntılı ve titiz bir şekilde eğiliyoruz. Ancak belki de son 40-50 senenin ‘en anormal’ propaganda sürecini yaşadığımız gerçeğini ıskalamamak gerektiğini bir kez daha hatırlatmak istiyorum. Haklı eleştirilerin başımızın üzerinde yeri vardır ve bunlardan istifade de ediyoruz.

Ayrıca insanımızın değişim beklentisinin gerçekleşmemesinin üzerine yaşadığı kırgınlıkları, kızgınlıkları ve küskünlükleri de anlayışla karşılıyoruz. Ancak her zaman olduğu gibi, yine iktidarın kulaklarına fısıldadıklarını tekrarlayanlara ve trollerin piyasaya sürdüğü cümleleri dile getirenlere de takılıp kalmıyoruz.

21 yıllık bir iktidara, medya gücüne, algı ve manipülasyon rüzgarlarına karşı kürek çekmek kolay değil. Tüm zorluklara rağmen, hem Cumhurbaşkanı Adayımız Sayın Kılıçdaroğlu, hem Millet İttifakının liderleri ve teşkilatları samimiyetle ve gayretle çalışmışlardır. Elbette eksikliklerimiz vardır, hatalarımız da olmuştur; bunlar da ayrıca gözden geçirilir ve geçiriliyor. Ancak tüm bu süreci ‘seçimi kazanan haklıdır’ anlayışına indirgemek büyük bir haksızlık olur.

Başarı elde etmek önemlidir fakat bu başarıyı elde ederken hangi saiklerle hareket ettiğiniz, hangi değerleri referans aldığınız da en az başarının kendisi kadar kıymetli ve önemlidir. Bazen yalancının mumu yatsıda sönmez, bazen günlerce yanmaya devam eder. Ancak bu, yalancının başarılı olduğuna işaret etmez.

Bazen hırsızlık yapan birisi ömrünün sonuna kadar yakalanmayabilir. Yine bu durum, o hırsızın başarılı bir insan olduğuna değil olsa olsa “başarılı bir hırsız” olduğuna işaret eder. O nedenle bizler, ahlaki ve manevi değerlerimizi hiçe sayarak elde edilen hiçbir başarıya talip olmadık, bundan sonra da olmayacağız. Bizim inancımızda ve siyaset anlayışımızda ne olursa olsun, ne yapıp edip biz kazanalım mantığına yer yoktur, asla da olamaz.

Yalan söyleyerek, iftira atarak, algı ve manipülasyona başvurarak seçim kazanmayı da, devletin tüm imkanlarını kendi çıkarlarımız doğrultusunda kullanarak iktidarda kalmayı da bizler kendimize yakıştıramayız; bu yanlışlara düşmemek için de her daim Cenâb-ı Hakk’a sığınırız.

Bunları mazeret üretmek için asla söylemiyorum” diyen Karamollaoğlu, “Tüm bunları yaşadığımız süreçte neler yaşandı unutulmasın diye not düşmek adına söylüyorum. Esas kaybedenler kimlerdir biliyor musunuz? Ahlaki değerlerini ve morallerini kaybedenlerdir.

Evet, seçim bitti; ancak Sayın Erdoğan’a oy veren yüz binlerce emekli de Sayın Kılıçdaroğlu’na oy veren asgari ücretli yüz binlerce ailemiz de bugün hâlâ açlık sınırının altında bir ücretle geçinmeye çalışıyor. O halde kazanan kim, kaybedenler kimler?

TÜİK’in müthiş bir matematik formülüyle %0.04 olarak açıkladığı enflasyon rakamları, sadece bize oy veren vatandaşlarımızın değil, iktidar blokuna ve Sayın Erdoğan’a oy veren vatandaşlarımızın da alın terinin gasp edilmesine vesile edilecek. Öyleyse, ‘kazananı olmayan’ bu kısır döngüden, ‘kaybedeni 85 milyon olan’ bu yersiz tartışmalardan bir an evvel çıkmamız, kurtulmamız gerekiyor.

Hiç kimsenin 9 ay sonra yapılacak olan Yerel Seçimlere odaklanarak, bugünü ıskalama lüksü yoktur. Saadet Partisi olarak bizler, bugüne kadar olduğu gibi, bugünden sonra da bu hatırlatmaları, uyarıları yapmaya devam edeceğiz. Biz doğru muhalefet yapmanın gereğini harfiyen yerine getirecek ve iktidarı doğru işler yapması adına ikaz etmeye devam edeceğiz.

Ülke olarak tarihi bir dönemeçteyiz. Böylesi kritik bir dönemde Türkiye’nin ‘kozmetik tedbirlere’ değil köklü değişikliklere ihtiyacı vardır. Aksi takdirde; ‘Ahmet gitmiş, Mehmet gelmiş’ hiçbir kıymeti yoktur. Gerçek manada bir vizyon ve üslup değişikliği olmadığı sürece; isim değişiklikleriyle, sadece ‘Ali’nin külahını Veli’ye giydirmekle’ gidişat maalesef değişmeyecek, belki de ‘kötüden betere’ olacaktır” diye konuştu.”

Paylaşın

DEVA, Gelecek Ve Saadet Partisi TBMM’de “Ortak Grup” Arayışında

Gelecek Partisi, Saadet Partisi ve Demokrasi ve Atılım (DEVA) Partisi, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde (TBMM) grup kurmak için birleşmek konusunda kararlı. Parti yöneticileri hangi partinin çatısı altında buluşulacağını tartışıyor.

Güçlendirilmiş parlamenter sistem çalışmaları dahil Millet İttifakı’nın pek çok içerik ve programında bir buçuk yıldır birlikte çalıştıklarını ifade eden parti yetkilileri, uzlaşı kültürü konusunda deneyim sahibi olan ve birbirini tanıyan ekipler olduklarını ifade ederek ortak grup konusunda da “siyaseti zorlamayacak” bir uzlaşıya varılacağını ifade ediyor.

Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde 15 milletvekili ile temsil edilen DEVA Partisi ile 10’ar milletvekiliyle temsil edilen Saadet Partisi ve Gelecek Partisi’nin Meclis’te bir grup kurmak için yürüttükleri müzakereler sürüyor. Bir siyasi partinin Meclis’te grup kurabilmesi için en az 20 milletvekiline sahip olması gerektiğinden üç partinin yetkili kurulları farklı formülleri tartışıyor.

Formüllerden ilki bu üç parti dışında yeni bir parti kurulması ve bu partinin çatısı altında grup oluşturulmasıydı. Ancak gelinen noktada süreci kolaylaştırmak adına yeni bir parti kurulmasındansa mevcut partilerden birinin çatısı altında birleşilmesine daha sıcak bakılıyor. Üç partinin temsilcileri bugünlerde hangi partide birleşeceklerini müzakere ediyor.

Gazete Duvar’dan Ceren Bayar’ın haberine göre, güçlendirilmiş parlamenter sistem çalışmaları dahil Millet İttifakı’nın pek çok içerik ve programında bir buçuk yıldır birlikte çalıştıklarını ifade eden parti yetkilileri, uzlaşı kültürü konusunda deneyim sahibi olan ve birbirini tanıyan ekipler olduklarını ifade ederek ortak grup konusunda da “siyaseti zorlamayacak” bir uzlaşıya varılacağını ifade ediyor.

Karşılıklı müzakere süreçleri devam ederken üç siyasi parti de kendi partilerinin adı ile grup kurulmasını istiyor. Örneğin Saadet Partisi, “en köklü parti olması ve bir geleneğe sahip olması” sebebiyle üç partinin 35 milletvekilinin Saadet Partisi grubunda buluşmasının uygun olacağını düşünüyor. DEVA Partisi ise Türkiye’nin yeniliğe ihtiyacı olduğunu, üç siyasi parti arasındaki en genç, en yeni parti olması sebebiyle grubun “DEVA grubu” olmasının daha faydalı olacağına inanıyor.

Son kararın karşılıklı görüşmeler, müzakereler sonucu verileceğini kaydeden parti yetkilileri Meclis’te bir grup olarak temsil edilmenin önemi ve avantajlarının farkında olduklarını, grup kurmanın bir gereklilik hatta bir zorunluluk olduğunu ve bu yüzden hiçbir partinin süreci zorlayacak bir tutuma girmeyeceğini ifade ediyor.

Siyasi parti gruplarının Meclis’teki komisyonlara üye bildirimi için son günün 9 Haziran olması sebebiyle grubun kurulması konusundaki kararın bu tarihe kadar verilmesi yönünde bir beklenti olduğunu hatırlattığımız bir yetkili, “Temennimiz 9 Haziran’a kadar bir karara varmak ama bu bir zorunluluk değil. Biz grubu ne zaman kurarsak o zaman Meclis’e gerekli bildirimi yapabiliriz. Meclis’in tatile gireceğini de göz önünde bulundurursak 1 Ekim’e kadar vakit var. Dolayısıyla acele etmeden, sağlıklı bir şekilde tartışarak karar vereceğiz” dedi.

3 milletvekili ile Meclis’e giren Demokrat Parti’de ise kurulacak yeni gruba dahil olmadan yola devam etme fikrinin ağır bastığı ifade ediliyor.

TBMM’de grup kurmak neden avantajlı?

Grubu olan siyasi partiler Meclis Başkanlık Divanı’nda temsil edilip, Genel Kurul kürsüsünde grup adına söz hakkı kullanabiliyor ve ihtisas komisyonlarına üye verebiliyor. Bir siyasi parti grubunun en az bir grup başkanı, iki de grup başkanvekili olabiliyor. Grup başkanvekillerinin de genel kurul oturumlarında ayrıca söz hakkı bulunuyor. Tüm bu avantajların yanı sıra salı günleri düzenlenen siyasi parti grup toplantılarını düzenleme hakkı da kazanılıyor.

Grup kurulması halinde grup toplantılarında hangi siyasi partinin genel başkanının konuşma yapacağına ilişkin soruya yanıt veren bir parti yöneticisi, HDP’nin eş başkanlarının her hafta sırayla konuştuğunu hatırlatarak, benzer bir yöntemin işletilebileceğini, grup toplantılarında üç genel başkanın sırayla konuşmasının önünde bir engel olmadığını aktarıyor.

Grup yönetiminde yer alacak bir grup başkanı ve iki grup başkanvekilinin de üç siyasi parti arasında eşit bir şekilde bölüşülebileceği ifade ediliyor.

Paylaşın

CHP Genel Merkezi’ndeki Millet İttifakı Liderleri Toplantısı Sona Erdi: Açıklama Yapılmadı

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın zaferle çıktığı ikinci tur Cumhurbaşkanı seçimi sonrası, Millet İttifakı liderleri, Kemal Kılıçdaroğlu’nun davetiyle CHP Genel Merkezi’nde bir araya geldi. Toplantı sonrası açıklama yapmadı.

Haber Merkezi / Millet İttifakı bileşeni CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan ve Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal, saat 22:30’da CHP Genel Merkezi’nde seçim sonucunu değerlendirdi. Toplantı 23:50 sıralarında bitti, liderler açıklama yapmadı.

Millet İttifakı

Millet İttifakı, 5 Mayıs 2018 tarihinde Cumhuriyet Halk Partisi (CHP), İYİ Parti, Saadet Partisi (SAADET) ve Demokrat Parti (DP) arasında kurulan seçim ittifakıdır. Daha sonrasında Demokrasi ve Atılım Partisi (DEVA), Gelecek Partisi ittifaka katılmıştır.

Türkiye’de 2023 genel seçimlerinde ana rakip olan Cumhur İttifakı’na karşı yarışmak üzere altı muhalefet partisinden oluşan bir seçim ve yönetim ittifakıdır. Aslen 2018 genel seçimlerinden önce kurulan ittifak, Türkiye’nin yeni kurulan cumhurbaşkanlığı sistemine direnme konusunda ortak payda bulan siyasi yelpazedeki dört muhalefet partisi tarafından resmen başlatıldı.

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) ve İYİ Parti, muhalefete yıllar sonra ilk büyük seçim başarısını kazandıran 2019 yerel seçimleri için ittifakı yeniden kurdu.

İttifak o zamandan beri genişledi ve iktidardaki Adalet ve Kalkınma Partisinden (AK Parti) ayrılan iki yeni partiyi bünyesine dahil etti: Gelecek Partisi ve Demokrasi ve Atılım Partisi (DEVA).Her iki parti de Millet İttifakı partileriyle birlikte ortak bir aday gösterme niyetlerini önceden açıklamıştı.

Genişlemeden kısa bir süre sonra Millet İttifakı gelecekteki hükûmet programlarını açıklayarak Türkiye’de seçimlerden önce bunu yapan ilk siyasi oluşum oldu. Millet İttifakı, 30 Ocak 2023 tarihinde Ortak Politikalar Mutabakat Metni’ni Ankara’da kamuoyu ile paylaştı.

Genel olarak ittifak, güçlendirilmiş bir parlamenter sistemin kurulmasına özellikle vurgu yapmaktadır. Ülkedeki mevcut demokratik gerileme eğilimini tersine çevirme, hukukun üstünlüğünü ve kuvvetler ayrılığını yeniden tesis etme ve Türkiye’nin insan hakları sicilini iyileştirme ittifakın hükûmet programında değindiği konulardandır.

Paylaşın

Saadet Lideri Karamollaoğlu: Gönül İsterdi Ki…

Cumhurbaşkanlığı seçim sonuçlarına ilişkin açıklama yapan Saadet Partisi Lideri Karamollaoğlu, “Seçim sonuçlarının ülkemize ve coğrafyamıza hayırlar getirmesini temenni ediyorum. Gönül isterdi ki, adil bir seçim dönemi yaşansın ancak ne yazık ki olmadı” dedi ve ekledi:

Haber Merkezi / “Her şeye rağmen kararlı bir şekilde mücadelemize omuz veren teşkilatlarımıza ve sandığa giderek oy kullanan vatandaşımızın her birine teşekkür ediyorum. Bizler, ahlaktan ve adaletten hiçbir zaman taviz vermeden “Yaşanabilir bir Türkiye” için kararlılıkla mücadelemize devam edeceğiz. Hiçbir zaman unutulmamalıdır ki; bu ülke bizim, hepimizin!”

Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, Cumhurbaşkanı seçim sonucuna ilişkin sosyal medya hesabından açıklamalarda bulundu. Karamollaoğlu açıklamasında şunları kaydetti:

“Seçim sonuçlarının ülkemize ve coğrafyamıza hayırlar getirmesini temenni ediyorum. Gönül isterdi ki, adil bir seçim dönemi yaşansın ancak ne yazık ki olmadı.

Her şeye rağmen kararlı bir şekilde mücadelemize omuz veren teşkilatlarımıza ve sandığa giderek oy kullanan vatandaşımızın her birine teşekkür ediyorum. Bizler, ahlaktan ve adaletten hiçbir zaman taviz vermeden “Yaşanabilir bir Türkiye” için kararlılıkla mücadelemize devam edeceğiz. Hiçbir zaman unutulmamalıdır ki; bu ülke bizim, hepimizin!”

Paylaşın

GP Lideri Davutoğlu’ndan Üç Partiye “Meclis Grubu” Çağrısı

Gelecek Partisi Lideri Ahmet Davutoğlu, Ali Babacan’ın lideri olduğu DEVA, Temel Karamollaoğlu’nun Genel Başkanı olduğu Saadet Partisi ve Gültekin Uysal’ın lideri olduğu Demokrat Parti’ye TBMM’de ortak grup kurma çağrısı yaptı.

Karar TV’de konuşan Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, Millet İttifakı’nda yer alan üç partiye daha önce de bu teklifi götürdüğünü ancak kabul görmediğini söyleyerek “Meclis’te bir yeni tablo oluştu, birlikte bir grup kurmak bir zarurettir” dedi. Seçimlere CHP listelerinden giren Gelecek Partisi, 14 Mayıs’taki meclis seçimlerinde TBMM’de 10 milletvekili çıkarmıştı.

Millet İttifakı’nın AKP’den rahatsız olan seçmenleri niye kendine çekemediği konusuna değinen Davutoğlu, “Ben bu meseleyi iki sene önce gördüm. Altılı masayı kurmadan önce arkadaşlara ‘gelin ortak zemin kuralım’ dedim. ‘AK Parti’ye oy vermeye alışmış kitlelerin bir anda Cumhuriyet Halk Partisi’ne oy vermesi mümkün değil’ dedim. Ama anlatamadım. Yani sonra da anlatamadım. İtiraf edeyim. Çok ısrar ettim. Herkes biliyor kamuoyunda bunu. Bazı şeyleri, fırtınanın geldiğini görürsünüz ama gücünüz fırtınayı engellemeye yetmez” ifadelerini kullandı.

Ahmet Davutoğlu, “Şimdi de buradan bir çağrıda bulunuyorum. Özellikle bu üç parti yetkililerine. Meclis’te bir yeni tablo oluştu, birlikte bir grup kurmak bir zarurettir. Üç parti, hatta Demokrat Parti’yle. Birlikte grup kurmak bir zarurettir” diye konuştu.

Gelecek Partisi Genel Başkanı Davutoğlu, bunun ne şekilde gerçekleşebileceği sorusunu ise “Onun formülleri bulunur. Biz çalıştık. Ya ben çalışmadığım hiçbir şeyi gündeme getirmem. Çok rahat formülleri bulunur. Yeter ki insanlar yaşadıklarından biraz ders alsınlar. Yani evet. Orada ben de suçlayamıyorum seçmeni. Alışmadığı bir yere gidip vuramıyor işte. Ve ben bunu söyledim” diye yanıtladı.

Paylaşın

28 Mayıs Seçimi: Millet İttifakı Stratejisini Belirledi

Cumhuriyet Halk Partisi, Demokrat Parti , DEVA Partisi, Gelecek Partisi, İYİ Parti ve Saadet Partisi’nden oluşan Millet İttifakı, CHP Genel Merkezi’nde yaptığı toplantıda Cumhurbaşkanlığı ikinci tur seçimi için stratejisini belirledi.

Milletr İttifakı Cumhurbaşkanı Adayı ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, kampanyasında, Cumhur İttifakı’nın “terörle yan yanalar” algısını kırmak için mücadele verecek.

BBC Türkçe’den Ayşe Sayın’ın haberine göre, ilk turda “pozitif kampanya” yürüten Kılıçdaroğlu, “terörle mücadele” konusunda daha somut ve net mesajlar verecek, kampanya dilini sertleştirecek.

Cumhur İttifakı’nın Meclis’te çoğunluğu sağlaması ile “Kılıçdaroğlu gelirse istikrarsızlık olur” söylemine de karşı söylem geliştirildi.

Saha çalışmalarında Cumhurbaşkanı’nın geniş yetkileri ön plana çıkarılacak ve Meclis’in “denge-denetleme” işlevine vurgu yapılacak.

Altılı Masa CHP Genel Merkezi’nde toplandı

Millet İttifakı’nın liderleri İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu ve Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal, ittifakın Cumhurbaşkanı Adayı Kemal Kılıçdaroğlu’nun ev sahipliğinde, ikinci tur seçim kampanyasının stratejisine son biçimini vermek için CHP Genel Merkezi’nde bir araya geldi.

Liderler, geçmişteki toplantıların tersine, bu kez medyaya görüntü vermedi, garaj girişini kullanmayı tercih etti.

Toplantıdan tek kare fotoğraf paylaşılırken, herhangi bir açıklama yapılmadı.

Yaklaşık 3 saat süren toplantıda, parlamento seçimlerine ilişkin sonuçlar değerlendirildi, ikinci tur seçim kampanyası stratejisini netleştirildi.

İkinci turun kampanya hedefleri

Kulislere yansıyan bilgilere göre kampanya sürecinde hedef, Erdoğan’ın “terör söylemi” nedeniyle Millet İttifakı’na oy vermekten kaçınan “milliyetçi seçmeni ikna” ve ilk turda oy kullanmayan yaklaşık 8,5 milyon seçmenden bir bölümünü sandıkla buluşturma olarak belirledi.

Altılı Masa, Erdoğan’ın ilk turda yarışı önde bitirmesinde en önemli etken olarak, “teröristlerle işbirliği yapıldığı ve seçim kazanılırsa Abdullah Öcalan’ın serbest bırakılacağı” yönündeki söylemin bir kısım seçmende karşılık bulmasını gösteriyor.

İttifak bu söylemi “dezenformasyon” olarak nitelendiriyor.

Seçim sürecinde sahada karşılaşılan en büyük zorluk olarak da, Erdoğan’ın “kurgu videolarl”a oluşturduğu bu algının kırılamaması, bir kısım seçmenin adeta “perdelerini kapatıp, kendilerini dinlememesi” işaret ediliyor.

CHP kurmayları, Erdoğan’ın “terör söyleminin” bu kadar etkili olmasını ise “Bu iletişim dili çok önceden başlanmış, iyi hazırlanmış ve çalışılmış. Devletin valisi, kaymakamı dahi bir şekilde bu projenin içinde olmuş görünüyor. Hemen her kesimden, aynı ifadelerle bizi terör üzerinden itham etmenin başka izahı yok” ifade ediyorlar.

‘Negatif kampanya’ yürütülecek

Bu saptamalar doğrultusunda, “iftira” olarak nitelendirilen bu algıyı kırmak ve milliyetçi seçmeni ikna etmek için “negatif kampanya”  olarak nitelendirilen bir kampanya stratejisi benimsendi.

Erdoğan’ın ikinci tur sürecinde de yine “terör söylemi” üzerinden seçmeni konsolide edeceği değerlendirmesi yapılarak, bu iddialara karşı somut belge ve görüntülerle karşılık verilmesi görüşü öne çıktı.

Bu çerçevede, Cumhur İttifakı’nın 2019 yerel seçimleri öncesi muhalefete destek verilmemesi için “Abdullah Öcalan’ın mektubunu” kampanyasında kullanması, Osman Öcalan’ın TRT’ye çıkarılması, HÜDA PAR’ın Hizbullah’la ilişkisi, AKP iktidarının çözüm sürecindeki yanlış politikalarına vurgu yapacak mesajlar ve görseller paylaşılacak.

‘Karar Ver’ sloganı

İkinci tur kampanyasının ana sloganlarından birisi ise “Karar Ver” olarak belirledi. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu da göçmen politikasına ilişkin görüşlerini anlattığı sosyal medya paylaşımını da “Karar Ver” başlığıyla yaptı.

İttifakın seçim stratejisinin ikinci ayağını ise sandığa gitmeyen veya iki kesimi de protesto edip Sinan Oğan’a oy veren seçmeni ikna etmek oluşturacak.

Bu çerçevede, ikinci tur seçimin bir “final olacağı” vurgusu yapılarak, seçmenin “Özgür, adil bir Türkiye” ile “baskıcı bir rejim” arasında tercih yapmak durumunda kalacağı belirtilerek, “Karar Ver” sloganı ile seçmeni sandığa götürme stratejisi izlenecek.

Cumhur İttifakı, 14 Mayıs seçimlerinde Meclis’te çoğunluğu sağlamanın avantajıyla ikinci tura gidecek. Konuşmalarında buna sık sık vurgu yapan Erdoğan’ın, “Kılıçdaroğlu gelirse istikrarsızlık olur” söylemine karşı ise Cumhurbaşkanı’nın geniş yetkileri ön plana çıkarılarak, parlamentonun “denge-denetleme” işlevini üstleneceği vurgusu ön plana çıkarılacak.

Meclis’in gensoru, güven oylaması yetkileri olmadığı için yürütmede istikrarsızlık yaşanma riski olmadığı anlatılacak.

Liderler sahada ayrı ayrı çalışacak

Edinilen bilgiye göre Millet İttifakı liderleri sahada ayrı ayrı bölgelerde çalışma yürütecek, büyük mitingler düzenlenmeyecek.

Başta deprem bölgesi olmak üzere sahada farklı toplum kesimleri, kanaat önderleri, sivil toplum örgütleri, esnaf ziyaretleri gibi yüz yüze ve dar kapsamlı toplantılar yapılacak.

Sandık güvenliğini sağlamada parti yöneticileri görev alacak

14 Mayıs seçimlerinden sonra kamuoyunda en çok tartışılan konulardan birisi “seçim güvenliği” oldu.

Muhalif seçmenin Yüksek Seçim Kurulu’na olan şüpheli bakışı ve “Oylarımız çalınıyor” endişesi nedeniyle ikinci turda bu kuşkuyu ve riski ortadan kaldırmak için ekstra önlem alınması benimsendi.

Bu çerçevede, 28 Mayıs gecesi, parti yöneticileri, milletvekilleri, parti örgütlerinin temsilcilerinin, oy sayım işlerinin sürdüğü süreçte sandık başında olması planlandı.

‘Mücadeleye devam, buradayız’

Öte yandan yönetimi, ikinci tur seçim için yapılacak çalışmalara ilişkin bir genelgeyle görevlendirme yaptı.

CHP Genel Sekreteri Selin Sayek Böke ve Örgütlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Oğuz Kaan Salıcı imzasıyla CHP Meclis Grup Başkanlığı tarafından milletvekillerine gönderilen ve “Mücadele devam. Buradayız” başlıklı genelgeye göre, 26, 27 ve parlamentoya yeni giren 28’inci dönem milletvekilleri görevlendirildikleri illerde saha çalışması yürütecek.

Belediye başkanları kendi bölgelerinde çalışacak. İl başkanlarının koordinasyonunda, kadın ve gençlik kollarının katılımıyla saha çalışması yürütülecek.

Paylaşın

Millet İttifakı’nın “Strateji” Toplantısı Sona Erdi

Millet İttifakı’nda yer alan altı siyasi partinin genel başkanları, CHP Lideri Kılıçdaroğlu’nun ev sahipliğinde bir araya geldi. Yaklaşık 3 saat süren toplantı basına kapalı gerçekleştirildi.

Haber Merkezi / Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı ve Millet İttifakı Cumhurbaşkanı Adayı Kemal Kılıçdaroğlu, Millet İttifakı Liderleri Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal, DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener ve Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu ile CHP Genel Merkezi’nde bir araya geldi.

Yaklaşık 3 saat süren toplantı basına kapalı düzenlenirken, 14 Mayıs seçimlerinin sonuçları ile 28 Mayıs’ta yapılacak Cumhurbaşkanı Seçimi’nin ikinci tur stratejisi ve kampanya çalışmalarının görüşüldüğü toplantıya ilişkin ortak açıklama yapılması bekleniyor.

Paylaşın