Kılıçdaroğlu, Sosyal Medyadan Paylaştı: Bahçeli’nin Kandilleri

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin talimatıyla kendisine gönderilen kandillere ilişkin bir videoyu sosyal medya hesabından paylaştı.

CHP Lideri Kılıçdaroğlu, ‘Bahçeli’nin kandilleri’ notuyla paylaştığı videoda, “Sevgili halkım merhaba, burası genel merkezimizdeki makam odalarının hemen yanında bulunan küçük kütüphanemiz” ddedi.

Kılıçdaroğlu, videonun devamında ise şu ifadeleri kullandı:

“Biliyorsunuz elektrik faturalarını ödeyemeyenler için kendi şahsi faturamı ödememe protestomu başlatmıştım. Amacım ödeyemeyenlerin sesi olabilmektir. Elektriğimi kesmekle tehdit ediyorlar, Donacaksın diyorlar, karanlıkta kalacaksın diyorlar.

Bunlar beyhude çabalar. Her şeyi göze alarak yola çıktım. Bahçeli AK Parti sözcülerinden daha ateşli bir beşli çete savunucusu olup çıkıverdi. ‘Halkımız bu faturalarla acı çekiyor’ dedik diye tüm MHP teşkilatlarına kandil göndertti. Bakın gelenlerin hepsi kütüphanemizdeki masada. Koca MHP’yi ne hale getirdi, yazık.

Halk acı içinde Bahçeli 5’li çete savunmasında. Bahçeli, beşli çetenin karlarına savunadursun, bu iş nereye kadar gidecekse gitsin. İşte tam oraya kadar gideceğim ve zamlar geri çekilecek. Bu kandillerde hoş bir hatıra olarak müzemizde yerini alacak, Bahçeli kandilleri olarak.”

Paylaşın

Ahmet Davutoğlu’ndan Devlet Bahçeli’ye ’28 Şubat’ Tepkisi

Gelecek Partisi (GP) Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, altı siyasi partinin genel başkanının 28 Şubat’ta yapacağı toplantı için “Zillet koalisyonu tarafını deşifre etmiştir” diyen MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’ye tepki gösterdi.

Haber Merkezi / GP Lideri Davutoğlu, konuya ilişkin yaptığı açıklamada, “Bu memlekette 28 Şubat’tan son bahsetmesi gereken kişi Sayın Bahçeli’dir. Çünkü, 28 Şubat’ın Başbakan Yardımcısıdır. 28 Şubat’ta başörtüsü yasağını TBMM’de kim meşru kıldı? Başörtülü olarak milletvekili seçilen bir hanımefendiyi, baskı uygulayarak başını açtırıp Meclis’e kim soktu? Bahçeli soktu. Şimdi 28 Şubat’tan nasıl bahsediyor?” ifadelerini kullandı.

Davutoğlu, altı siyasi partinin genel başkanının buluştuğu toplantı için ise “Sizin o köşeli masanıza karşı biz de Halil İbrahim Sofrası kurduk! Biz Hz. Mevlana torunları olarak herkese gel deriz. Bu sofra Erdoğan ve Bahçeli de dahil olmak üzere herkese açıktır. İktidar böyle rahatsız oldu. Başkaları da rahatsız oldu. İktidarın yaptıkları yüzünden tüm dini ve milli değerlere karşı çıktılar. Bunlar, baş örtü yasağını isteyenler. Bu can bu tendeyken ve Gelecek Parti kadroları buradayken, 28 Şubat’ın tekrar yaşanmasına izin vermeyiz.” dedi.

Gelecek Partisi (GP) Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, Antalya Belek’te, İl başkanlarının yanı sıra üst düzey yöneticilerinin de katıldığı kampta seçim stratejisi ve yeni döneme ilişkin yol haritası hakkında bilgi verdi. Davutoğlu, konuşmasında şu ifadelere yer verdi:

“Kiminle konuşsanız çile. Emekliler geçinemiyor. Kadınlarımız her gün cinayete kurban oluyor. Gençlerimiz ümitlerini kaybetmiş. Elektrik faturaları artık bir kira bedeli.

Ülkede olumlu tablo çizen bir Erdoğan ve partisi. Neymiş, küresel bir krizmiş, yurt dışındaki artış dolayısıyla oluyormuş. Bakın verilere, yurt dışındaki artış oranıyla Türkiye’nin bir değil. Bugün Türkiye yönetilemiyor çünkü cahiller değil ülke, hane yönetemez.

ABD’de doğal gaz yüzde 23 artmış, Türkiye’de 2 katı gelmeyen ev var mı? İktidarı kenarda köşede eleştirenler, açıkça eleştiremiyor artık. Bu iktidar böyle bir korku ortamı yarattı. İşte bu yüzden buradayız.

Antalya’da. Biz Gelecek Partililer farklı mahallelerden geldik ama aynı ülkenin vatandaşıyız. Kendi mahallende kalmak, kahraman kesilmek, karşı mahalleye atmak rahat bir hayattır. İktidar bunu istiyor.

Toplumu kutuplaştırarak bölmek istiyor. O yüzden mahallelerimizden çıkalım çağrısında bulunduk. Çünkü biz biliyoruz ki, dar ve sığ kalıplara sıkışmış insanlarla özgürlük, ortak bir bilinç oluşmaz.

Bizi ayrıştırmaya çalışanlara karşı Gelecek Partililer olarak karşı duruyoruz. Adalet diyoruz, demokrasi diyoruz insan onuruna yaraşır refah diyoruz ve biz devleti inşa eden siyasi ahlak diyoruz. Bu bilinçle çağrılar yaptık partilere”

“Sokakta bir huzur oldu, güven oldu”

6 Muhalefet Partisi liderinin yaptığı toplatıyı da değerlendiren Davutoğlu konuşmasına şöyle devam etti: “Altılı masa oluştu. Selam verdik, selam aldık sünnet diyerek. Kimse kimseye kabalık yapmadı, kimse kimseye kem söz söylemedi. Bir araya gelemez dediler, bir araya geldik.

Ve birileri bundan rahatsız oldu. Bir kesim, iktidar sahipleri, gidecekleri için. İkincisi de iktidarın hatalarını, iktidarın istismar ettiği manevi değerlere yükleyenler. Sokakta bir huzur oldu, güven oldu. İlk defa demokrasi tarihinde çok farklı partilerden gelen kişiler bir araya geldi. Her birimizin kitleleri, görüşleri farklı ama bir araya geldik.

Çünkü memleket yangın yerine döndüyse suyla gidilir, ateşle gidilmez. Biz empati yapmaya karar verdik. Eğer ana damarlar olarak bu ülkede laiklik varsa, o masada oturanlar 28 Şubat laikliğini değil, özgürlükçü laikliği nasıl yerleştirebiliriz konuştuk.

Milliyetçiliği nasıl insan haklarını gözeten şekilde ortaya koyduğumuzu konuştuk. 28 Şubat’a karşı gür sesle haykıranlar bugün yolsuzluğun her türlüsünü bu topluma yaşatıyorsa, önce biz ses çıkaracağız. Kılıçdaroğlu’nun baş örtüsü özgürlüğünden bahsetmesi kıymetlidir. Bir araya geldiysek bu millet bundan memnundur, iktidar rahatsızdır”

“Kendi tarihine bilmez”

Konuşmasında MHP Genel Başkanı Bahçeli’yi de eleştiren Davutoğlu şunları ifade etti; “Bahçeli, şimdi de geometriye merak salmış, onların masası yuvarlak, bizimki üçgen demiş. Türkmen diyarıdır burası, gelenektir yuvarlak masa.

Halil İbrahim Sofrası’dır bu. Onlarınki Kemal Tahir’in dediği gibi Kurtlar Sofrası’dır. Onlar birbirlerini yiyerek buraya geldiler. Ülkenin her köşesinde de Halil İbrahim Sofrası kurmaya geliyoruz. Alevisi, Sünnisiyle, her görüşten insanla. Sonra dedi ki, 28 Şubat’a gün vermek Zillet’in kendini ifşa etmesidir.

Sen bununla ilgili konuşacak son kişisin Bahçeli, Başbakan Yardımcısı’ydın. 28 Şubat’ta baş örtüsü yasağını kim meşru kıldı? Bahçeli, Antalyalı milletvekilinin başını açtırıp öyle meclise soktu. Biz 28 Şubat kararlarıyla mücadele ederken siz o grubun içindeyiz. Türk tarihini bildiğini iddia eder onu da bilmez de, kendi tarihine bilmez.”

Paylaşın

Seçim Yasası, Mart’ın İlk Haftası TBMM’ye Geliyor

Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) ile Milliyetçi Hareket Partisi (MHP), Siyasi Partiler ve Seçim Yasası’nda uzlaştı. Teklif, Mart’ın ilk haftasında TBMM Genel Kurulu’na sunulacak. Yasayla seçim barajı yüzde 7’ye düşürülecek ve grup kurma şartı kaldırılacak.

AKP ile MHP’nin bir süredir üzerinde çalıştıkları Siyasi Partiler ve Seçim Yasası’nın Mart ayının ilk haftasında TBMM Genel Kurulu’na sunulması bekleniyor. DW Türkçe’den Eray Görgülü’nün haberine göre; AKP ve MHP’li yetkililerden edinilen bilgiye göre 15 maddelik teklif, seçim barajı ile seçimlere katılma yeterlilik şartlarından biri olan grup kurma şartı dışında çok önemli değişiklikler içermeyecek. İttifak içi baraj, daraltılmış bölge gibi konularda da değişikliğe gidilmeyecek. Teklifle yüzde 7’ye düşürülecek.

Grup kurma şartı kaldırılacak

Bir diğer önemli değişiklik ise grup kurma şartı ile ilgili olacak. Mevcut yasaya göre bir partinin seçimlere girebilmesi için 81 ilin en az yarısında, seçimden en az altı ay önce teşkilatlanmasını tamamlamış olması ya da TBMM’de grup kurmuş olması gerekiyor. 2018 yılındaki milletvekilliği seçimlerinde henüz teşkilatlanmasını tamamlayamamış olması, önünde engel oluşturan İYİ Parti, CHP’den 15 milletvekili ile seçimlere katılabilme yeterliliği elde etmişti. Yeni düzenleme ile, seçime katılma yeterliliklerinden birisi olan TBMM’de grup kurma şartı kaldırılacak. Yasa yürürlüğe girdiği takdirde partilerin seçime katılabilmesi için teşkilatlanmasını tamamlamış olması gerekecek.

Destici’nin sözleri tartışma yarattı

Bu arada Büyük Birlik Partisi Genel Başkanı Mustafa Destici’nin düzenlemeyle ilgili “Yüzde 7 maddesine oy vermem” çıkışı ise “Cumhur İttifakı içerisinde çatlak mı var?” sorusunu gündeme getirdi. Siyasal iletişim uzmanı İbrahim Uslu, “Bu çıkışın Cumhur İttifakı içerisinde bir sorun yaratacağını zannetmiyorum” dedi. Destici’nin itirazını değerlendiren Uslu, “Seçim barajı, parlamenter sistem içerisinde anlamlı” ifadesini kullandı. Barajın mantığının parlamentodan bir hükümet çıkarılmasına olanak sağlamak olduğunu belirten Uslu, “Baraj olmadığında çok sayıda parti parlamentoya giriyor o zaman da güvenoyu zorlaşıyor. Ancak, başkanlık sisteminde vatandaş, başkanı doğrudan seçtiği için hükümet parlamentodan çıkmıyor. Bu durumda baraj bu kadar yüksek olmamalı, hatta hiç olmamalı” diye konuştu.

“Krize dönüşmedi ancak gerilimden bahsedebiliriz”

Uslu, düzenleme ile ilgili ise AKP’nin iki değişikliğe odaklandığını ifade etti. Uslu, “Birincisi daraltılmış bölgeye geçmek, ikincisi de il ve ilçe seçim kurul başkanlarını istediği gibi atayabilmek” dedi. MHP’nin itirazı üzerine bu düzenlemelerden vazgeçildiğinin kamuoyuna yansıdığını kaydeden Uslu, şöyle devam etti: “Üzerinde durulması gereken nokta, AKP ve MHP bir yılı aşkın süredir bu yasa üzerinde çalışıyor. Bugüne kadar uzlaşılamamış olması da dikkat çekici. Anayasa paketi üzerinde iki hafta içerisinde anlaşmış iki partiden bahsediyoruz”. İki parti arasında bir uzlaşmazlık olduğunu belirten Uslu, “Bu uzlaşmazlık, krize dönüşmedi ancak iki parti arasında bu konuda bir gerilimden bahsedebiliriz” dedi.

Paylaşın

HDP’den İhraç Edilince MHP’ye Katıldı

Mardin’in Artuklu ilçesinde yerel seçimlerde HDP’den meclis üyesi seçilen Mehmet Carti’nin, HDP tarafından ‘parti ilke ve prensiplerine uymadığı gerekçesiyle’ ihraç edildikten sonra MHP’ye katıldığı ortaya çıktı.

31 Mart 2019’daki yerel seçimlerde Mardin’in Artuklu İlçesi’nde HDP’den meclis üyesi seçilen Mehmet Carti, 2020 yılının eylül ayında HDP tarafından ihraç edildi.

Medyasocope‘tan Ferit Aslan’ın haberine göre HDP’nin o dönemki yazılı açıklamasında, Carti’nin seçildiği günden ihraç edildiği güne kadar meclis toplantılarına düzenli katılma konusunda eksik davrandığı, sorumluluğunu yerine getiremediği, kendisi ile görüşülmesine rağmen tutumunda ısrarcı olduğu belirtildi.

Açıklamada, Artuklu’ya bağlı Ortaköy Mahallesi’nde yaşanan DEDAŞ protestoları ile birlikte Carti’nin halkın yanında durup çözüm endeksli bir duruş göstermediği belirtilerek, “Mehmet Carti’nin partimizin ilke prensiplerini esas almayan ve halkımızın kendisine verdiği sorumluluğu yerine getirmeyen davranışlarından dolayı partimiz ile olan tüm ilişiği kesilmiştir” denildi.

Mehmet Carti, HDP’den ihraç edilince iki ay kadar bağımsız meclis üyeliğini sürdürdü, ardından MHP’ye katıldı. Carti’nin MHP’ye geçmesi ile Artuklu Belediye Meclisi’nde MHP’nin de bir üyesi olmuş oldu.

Mehmet Carti, Ortaköy’de yaşanan DEDAŞ protestosu sırasında Arap olduğu için HDP’li bazı meclis üyelerinin kendisine yönelik ırkçı söylemlerde bulunduğunu ve HDP’nin bu meclis üyeleri ile ilgili bir işlem yapmadığını ileri sürdü.

Carti, “HDP’nin Kürtleri temsil etmediğini gördüm. Onlar benim parti ile ilişiğimi kesmeseydi ben oradan ayrılacaktım. Başka partilere başvurum olmadı. MHP’ye, devlete en yakın siyaset yapan kurum olarak gördüğüm için oraya katıldım. Benim meclis üyeliğimden istifa etmem için baskı yaptılar. İstifa etseydim yedekteki HDP’li yerime gelecekti. O gelmesin diye istifa etmedim” diye konuştu.

Paylaşın

Anayasa Değişikliği Rafa Kalktı, Seçim Yasası Da Sallantıda

Gazeteci Murat Yetkin, “Anayasa değişikliği rafa kalktı, seçim yasası da sallantıda” balıklı yazısında, AK Parti ve MHP’nin kendi taslak çalışmalarını yaptığı anayasa değişikliğinin rafa kalktığını, Bahçeli’nin gündeminde olan seçim yasası değişikliği ise TBMM’ye getirilmesinin geciktikçe sallantıya girdiğini ifade etti.

Murat Yetkin, “Güvenilir kaynaklara göre, AK Parti ve MHP’nin Cumhur İttifakının cumhurbaşkanlığı seçiminden önce anayasa değişikliğine gitme planları fiilen rafa kaldırılıyor. Gerek Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan gerekse MHP lideri Devlet Bahçeli’nin gündeminde olan seçim yasası değişikliği ise TBMM’ye getirilmesi geciktikçe sallantıya giriyor” dedi.

Murat Yetkin, seçim barajını yüzde 10’dan yüzde 7’ye düşürecek seçim yasasının ekim ayında Meclis’e getirileceği söylenmesine karşın bu konuda da henüz bir gelişme olmadığını hatırlattığı ‘yetkinreport.com’daki köşesinde şu noktalara dikkat çekti.

“Seçim, Erdoğan ve Bahçeli’nin defalarca söylediği gibi zamanında yapılacaksa 18 Haziran 2023’te yapılması gerekiyor. Anayasanın 67’inci maddesiyse ‘Seçim kanunlarında yapılan değişiklikler, yürürlüğe girdiği tarihten itibaren bir yıl içinde yapılacak seçimlerde uygulanmaz’ diyor. Bunun anlamı, yine de erken seçim yapılamayacağı değil, ancak yapılırsa seçim yasası değişikliğinin uygulanamayacağı. Dolayısıyla iktidar eğer yeni bir seçim yasası çıkarıp uygulamak istiyorsa 18 Haziran’dan bir gün öncesinden bir yıl önce, yani 17 Haziran 2022’de yürürlüğe girmesi gerekiyor.”

Bu noktada Anayasa Mahkemesi’ne başvuru ihtimalinin hesaba katılması gerektiğine dikkat çeken Yetkin “Eğer CHP Anayasa Mahkemesi’ne iptal başvurusu yaparsa bu takvim fena halde şaşabilir. Özellikle MHP açısından önem taşıyan barajın yüzde 7’ye indirilmesi bakımından” diye yazdı.

Yazının tamamı için TIKLAYIN

Paylaşın

ORC Anketi: Millet İttifakı, Cumhur İttifakı’nı Geçiyor

ORC Araştırma, 3-9 Aralık 2021 tarihleri arasında yaptığı anketin sonuçlarını paylaştı. Anket sonuçlarına bakıldığı zaman AK Parti ve MHP’nin oluşturduğu Cumhur İttifakı’nın oy oranı yüzde 39,1 iken CHP ve İYİ Parti’nin oluşturduğu Millet İttifakı’nın oy oranı yüzde 41,4 olarak çıkıyor.

“Bu Pazar Genel Seçim olsa hangi partiye oy verirsiniz?” sorusunun yöneltildiği ankete göre, sadece 3 parti yüzde 10 barajını aşabiliyor. Türkiye genelinde 41 ilde toplam 3 bin 920 kişi ile görüşülerek yapıldığı belirtilen araştırmada AK Parti yüzde 30,3, CHP yüzde 25,5 ve İYİ Parti yüzde 15,9 oy alıyor.

MHP’nin yüzde 8,8 ve HDP’nin yüzde 8,1 ile baraj altı kaldığı araştırmada, DEVA Partisi yüzde 3,3, Gelecek Partisi ise yüzde 3,0 oy oranına ulaşıyor. Saadet Partisi’nin yüzde 1,4 oy aldığı ankette, Mustafa Sarıgül liderliğindeki Türkiye Değişim Partisi yüzde 1,2 ve Muharrem İnce’nin başkanlığını yürüttüğü Memleket Partisi yüzde 1,0 oy alabiliyor.

ORC’nin bir önceki araştırması ise sistem değişikliğiyle ilgiliydi. “Sistem değişikliği ile ilgili referandum olsa tercihiniz hangisinden yana olur?” yönündeki araştırmaya katılanların yüzde 57,8’i ‘parlamenter sistem’ derken, ‘mevcut sistem’ diyenlerin oranı yüzde 35,2’de kalmıştı. Aynı araştırmada kararsızların oranı yüzde 7,0 idi.

Paylaşın

Kılıçdaroğlu’ndan Bahçeli’ye ‘HDP’ Yanıtı

MHP Lideri Bahçeli’nin “HDP’yi meşru organ görmek demek, PKK’yı muhatap almak demektir” açıklamasına yanıt veren CHP Lideri Kılıçdaroğlu, “O zaman o Sayın Genel Başkan’a söyleyelim, HDP’nin TBMM Başkanvekilliği yaptığı zaman el kaldırıp söz istemesinler. Söz istiyorlarsa, nasıl istiyorlar? Biraz mantık olur” dedi.

Haber Merkezi / Ankara’da Gaziler Haftası Buluşması’na katılan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu , Kürt sorununa çözümü ve HDP tartışmaları kapsamında yeni açıklamalarda bulundu.

CHP Lideri Kılıçdaroğlu, gazetecilerin, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin “HDP’yi meşru organ görmek demek, PKK’yı muhatap almak demektir. CHP yönetimi siyasi ikbal ve istikbalinin çürük şifrelerini Kandil mağaralarının pespaye karanlığında bulmak üzere harekete geçmiştir” açıklamasını hatırlatması üzerine, şunları söyledi:

“Eğer millete hizmet edeceksek, her politikacının samimi ve dürüst olması lazım. Bu ülkenin sorunları var mı? Evet, sorunları var. Bu sorunlar kronikleşmiş mi? Evet, kronikleşmiş. Bugüne kadar çözülmemiş mi? Evet, çözülmemiş. Bir sorun varsa, bu sorunu çözecek organ hangisi? TBMM. TBMM’den daha büyük bir güç yoktur.

“Bu ülkeye huzuru, bu ülkeye barışı birlikte getireceğiz”

Milli Kurtuluş Savaşı’nı veren Meclis, bizim TBMM’dir. Dolayısıyla, ‘adres şöyleydi, adres böyleydi, şu sorun vardı, bu sorun vardı.’ Türkiye’de dünya kadar sorun var. Biz sorunlardan korkmuyoruz. CHP’nin Genel Başkanı olarak da bütün millete açık ve net söylüyorum, sizin oylarınızdan çok sizin sorunlarınıza talibim. Bu sorunları, samimi ve dürüst olarak çözeceğim. Bu ülkeye huzuru, bu ülkeye barışı birlikte getireceğiz. Dostlarımızla beraber getireceğiz.

Yeter artık bu millet bıktı. Kavgadan bıktı. Açlık var, sefalet var, yoksulluk var. Öğrenciler mezun olmuş, yurt bulamıyorlar yaptıkları tartışmalara bak. Bu tartışmalar Türkiye’yi kısır bir sürecin içine sokar. Dürüst ve namuslu olan siyasetçi, ahlaklı olan siyasetçi halkına güven veren siyasetçi doğruları her yerde her ortamda dillendirmek zorundadır, ben de bunu dillendiriyorum. Bunu söylüyorum.

“Söylediğiniz şeylerin mantığı olur”

Sorun var, evet. Bu sorun nerede çözülecek? TBMM’de çözülecek, bu kadar açık bu kadar net. ‘Öbür Genel Başkan şunu söylemiş, şu Genel Başkan bunu söylemiş’ o zaman o Sayın Genel Başkan’a söyleyelim, HDP’nin TBMM Başkanvekilliği yaptığı zaman el kaldırıp söz istemesinler. Söz istiyorlarsa, nasıl istiyorlar. Biraz mantık olur. Söylediğiniz şeylerin mantığı olur, mantık çerçevesinde hareket edersiniz.

“Bütün sorunlarını çözmeye kararlıyım, dostlarımızla beraber çözeceğiz”

Onu düşmanlaştır, bunu düşmanlaştır, kamplaşma yap. Bu kadar dert varken bunların derdi mi yok ya. Çocuklar yatağa aç giriyor. Sen 20 yıldır Türkiye Cumhuriyeti’nde görev yapıyorsun, yönetiyorsun Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni, 20 yılda yurt sorununu çözemedin. Bir yılda çözülecek sorunu çözemedin. Şimdi kalkmış bana bir sürü laf ediyorlar. İstediklerini etsinler yine söz veriyorum, bu ülkenin bütün sorunlarını çözmeye kararlıyım, dostlarımızla beraber çözeceğiz.

Sorunlarla boğuşan değil, nefes alan bir Türkiye’ye ihtiyacımız var. Sorunlarıyla ‘nereye gidiyor bu memleketin hali’ diye sormayacak vatandaş, o sorunlardan sıyrılacak, görkemli, güzel, ahlaklı, temiz bir siyaseti ve onun büyüttüğü Türkiye’yi görecek. Hedefimiz bu.”

Paylaşın

Bahçeli ile Davutoğlu arasında ‘serok’ gerilimi

MHP Lideri Bahçeli’nin bugünkü grup toplantısında kendisini hedef alan sözlerine cevap veren GP Lideri Davutoğlu, “‘Serok’ ifadesini bir hakaret ifadesi olarak kullanmak suretiyle sadece bana saldırmıyor; bu toprakların has dili olan Kürtçeye de bir ithamda bulunuyor, ‘bölücülükle’ özdeşleştiriyor Kürtçeyi” dedi.

Haber Merkezi / MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ve Gelecek Partisi (GP) Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu arasındaki ‘serok’ tartışması devam ediyor. Bahçeli’nin kendisini hedef alan sözlerine Hatay’da çektiği videolu açıklama ile yanıt veren Davutoğlu, şöyle dedi;

“Sayın Bahçeli, ‘Serok’ ifadesini bir hakaret ifadesi olarak kullanmak suretiyle sadece bana saldırmıyor; bu toprakların has dili olan Kürtçeye de bir ithamda bulunuyor, ‘bölücülükle’ özdeşleştiriyor Kürtçeyi.

Şimdi kendisine sesleniyorum. ‘Zillet’ nerede biliyor musunuz? Bu ülkenin has dillerinden olan bir dilin kullanılmasında değil; ‘zillet’, aziz Türkçemizin doğduğu Kaşgar’da, o aziz topraklarda konuşulan Türkçenin yasaklandığı bir zulüm döneminde, Uygur kardeşlerimizin toplama kamplarında her türlü muameleye maruz kaldıkları, Uygur bacılarımızın tecavüze muhatap oldukları bir dönemde susmaktır ‘zillet’ sayın Bahçeli.

Bütün dünya ayaktayken, Doğu Türkistan’daki zulme karşı sessiz kalmak ‘zillettir.’ Ankara, mazlum milletlerin de başkentidir. Bizi ‘zilletle’ suçlayacağınıza Erdoğan’a gidin ve Doğu Türkistan için sesini yükseltmesini söyleyin ya da siz yükseltin.

‘Zillet’ nerede biliyor musun sayın Bahçeli? 24 Nisan’da ‘soykırım’ ifadesini kullanan Joe Biden karşısında, sadece bir kahve içebilmek için sessiz kalmanın adıdır ‘zillet çamuru.’

Eğer ‘zillet çamurundan’ bu ülkeyi kurtaracaksanız, ayın Erdoğan’a şahsi ilişkileri için milletin itibarını yerle bir etmesinin hesabını sorun.

‘Zillet’ nerededir biliyor musunuz sayın Bahçeli? Köklü bir devlet geleneğine ve siyaset geleneğine sahip olan bu milletin bütün bu geleneklerini sarsan yolsuzluk iddiaları karşısında sessiz kalmaktır ‘zillet’ sayın Bahçeli. ‘Zillet çamuruna’ batanlar, yolsuzluk çamuruna sessiz kalanlardır.

‘Bölücülüğe’ gelince… Gerçek bölücülük, bu toprakların evlatlarını dil, din, mezhep, etnisite farklılıkları dolayısıyla birbirine düşman kılmaktır. Gerçek bölücülük, Ankara dışına çıkmadan, vatan birliğinden bahsetmektir. Bakın ben her yerdeyim…

Bana Toroslarda ‘Yörük Ahmet’ denir sayın Bahçeli, Diyarbakır’da ‘Serok Ahmet’ denir, Erzurum’da ‘Dadaş Ahmet’ denir, Balkanlarda ‘Boşnak Ahmet’ denir, Kırım’da ‘Tatar Ahmet’ denir.

“Her yerde onurla dolaşırız”

Biz bu kimlikleri bünyemizde barındırdığımız için bugün Anadolu’da, Rumeli’de, gönül coğrafyamızda, Kafkaslar’da, her yerde onurla dolaşırız.

‘Bölücülük’, millet evlatlarının arasında ayrım yapmaktır; bu ülkenin dilleri, örfleri arasında ayrım yapmaktır. Aziz Türkçemizi sonuna kadar savunurken, yine bu toprakların dili olan Kürtçemizin de özgürce kullanılmasına her zaman sahip çıkacağız.

Sayın Bahçeli, son sözüm şu: Net olarak söyleyin, kamuoyu duysun. ‘Serok’ ifadesini kullanmak bölücülükse, bir suçsa sayın Erdoğan bir suç mu işlemiştir? Acaba kastı nedir? Hangi ‘zillet ittifakının’ içinden gelerek ‘Serok’ ifadesine sessiz kalabilmiştir?

Eğer ‘Serok’ ifadesi suçsa, sayın Erdoğan’la ilk çay sohbetinizde bunu hesabını ona sorun. Yok eğer ‘Serok’ ifadesi suç değilse bana ve Kürtçeyi anadili olarak kullanan vatandaşlarımıza karşı bir özür borcunuz var, derhal özür dileyin.

Laf kalabalığını bırakın ve tavrınızı ortaya koyun. ‘Serok’ ifadesi konusunda Erdoğan’a ne diyeceksiniz, onu söyleyin.

“Serok Ahmet gafletinin pençesindedir”

Bahçeli partisinin TBMM’deki grup konuşmasında ne demişti?

“Hiç kimse niyet okuyuculuğu yapmasın, buzağıyı yanlış yerde aramasın. Serok Ahmet fitneyi bıraksın, buradan kendisini doyuracak ekmek çıkmayacaktır. Onun ‘serokluğu’ bölücülüğün umududur, terör örgütünün taltifidir, Türkiye’nin temellerini dinamitlemenin şifresidir.

Serok Ahmet zillet çamurunun içinde çırpınmaktadır. Görüyoruz ki siyasette zillet ittifakına melanet bir rol biçilmiş, takviye güç olarak bölücü ve yıkıcı unsurlar öne çıkarılmış, dış destek olarak uluslararası platformlar ve husumetle temellenen sivil toplum kuruluşları sürece dahi edilmişlerdir.”

Paylaşın

Gazeteci Gürsel: Bahçeli’nin Örtülü Hedefi Erdoğan’dır

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Antalya’da MHP’li il başkanlarıyla bir araya geldi ve basın toplantısı düzenledi.

MHP Lideri Bahçeli, konuşması sırasında Türkiye’nin kurucu Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal Atatürk’ün doğum yılı olan 1881’e atıf yaparak 31 Mart yerel seçimlerini değerlendirdi ve “Oy oranımız yüzde 18.81’dir. 18.81, 1881’dir. O da Atatürk’ün doğumudur” dedi.

Gazeteci Kadri Gürsel, “Bahçeli’nin 18,81 varsayımından Atatürk’ün doğum yılına uzanan numerolojinin örtülü hedefi Erdoğan’dır” dedi.

Gürsel’in twitter üzerinden konuya ilişkin yaptığı paylaşım şöyle:

“Bahçeli, AKP’ye ‘yüzde 33’e düştünüz’ demiş oluyor. Hesap basit, Cumhur’un yüzde 52’sinden Bahçeli’nin yüzde 18,81’ini çıkarınca 33,19 kalıyor. Bahçeli’nin 18,81 varsayımından Atatürk’ün doğum yılına uzanan numerolojinin örtülü hedefi Erdoğan’dır. Çok ilginç!”

Paylaşın

MHP, 30 Belediye Başkan Adayını Daha Açıkladı

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP), Genel Başkan Yardımcısı ve Ankara Milletvekili Sadir Durmaz, Mart 2019’da yapılacak olan seçimlerde yarışacak 30 belediye başkan adayını daha açıkladı.

Durmaz, yaptığı yazılı açıklamada, MHP Genel Merkezi seçim komisyonunun yapmış olduğu değerlendirme ve Devlet Bahçeli’nin onayları sonucunda 31 Mart 2019 Mahalli İdareler Seçimlerinde kesinleşen belediye başkan adaylarını duyurdu.

İşte o isimler:

1- Denizli Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Ebru Leman Kalkan

2- Niğde İl Belediye Başkan Adayı Hakan Er

3- Elazığ İl Belediye Başkan Adayı Bilal Çoban

4- Sivas İl Belediye Başkan Adayı Mehmet Er

5- Kırıkkale İl Belediye Başkan Adayı Serdar Yarar

6- Karaman İl Belediye Başkan Adayı Savaş Kalaycı

7- Ardahan İl Belediye Başkan Adayı Halil Kaçar

8- Adana Kozan İlçesi Belediye Başkan Adayı Nihat Atlı

9- Afyon Başmakçı İlçesi Belediye Başkan Adayı Ayhan Gönüllü

10- Afyon Bolvadin İlçesi Belediye Başkan Adayı Selahattin Kelekçi

11- Antalya Alanya İlçesi Belediye Başkan Adayı Adem Murat Yücel

12- Antalya Finike İlçesi Belediye Başkan Adayı Nail Dülgeroğlu

13- Balıkesir Balya İlçesi Belediye Başkan Adayı Osman Kılıç

14- Bartın Kurucaşile İlçesi Belediye Başkan Adayı Sinan Özekin

15- Burdur Tefenni İlçesi Belediye Başkan Adayı Ümit Alagöz

16- Ordu Fatsa İlçesi Belediye Başkan Adayı Murat Kaçak

17- Ordu İkizce İlçesi Belediye Başkan Adayı Osman Kaygı

18- Samsun Alaçam İlçesi Belediye Başkan Adayı İlyas Acar

19- İzmir Aliağa İlçesi Belediye Başkan Adayı Serkan Acar

20- Kahramanmaraş Afşin İlçesi Belediye Başkan Adayı Hikmet Böke

21- Karabük Safranbolu İlçesi Belediye Başkan Adayı Fatma Danışman

22- Karaman Ayrancı İlçesi Belediye Başkan Adayı Yüksel Büyükkarcı

23- Kayseri Özvatan İlçesi Belediye Başkan Adayı Halit Demir

24- Osmaniye Kadirli İlçesi Belediye Başkan Adayı Ömer Tarhan

25- Kırşehir Çiçekdağı İlçesi Belediye Başkan Adayı İsmail Yılmaz

26- Konya Kulu İlçesi Belediye Başkan Adayı Fatih Toklucu

27- Manisa Alaşehir İlçesi Belediye Başkan Adayı Ali Uçak

28- Çanakkale Ayvacık İlçesi Belediye Başkan Adayı Selçuk Gödek

29- Çankırı Bayramören İlçesi Belediye Başkan Adayı Halil Muratoğlu

30- Düzce Akçakoca İlçesi Belediye Başkan Adayı Okan Yanmaz

Paylaşın