11 Yılda 3 Bin 330 Kadın Erkekler Tarafından Katledildi

KCDP verilerine göre son 11 yılda 3 bin 330 kadın erkekler tarafından katledildi. Kadın cinayetlerine ilişkin açıklama yapan TKDF de Beyza Doğan cinayetini hatırlatarak kadın cinayetlerindeki cezasızlık politikasına dikkat çekti ve İstanbul Sözleşmesi için mücadele edileceğini vurguladı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın kararıyla Türkiye, İstanbul Sözleşmesi’nden çekilirken; koruma kararları ve şikâyetlere rağmen her gün en az bir kadın erkekler tarafından katlediliyor. Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu’nun (KCDP) verilerine göre, 2010-2021 yılları arasından 3 bin 330 kadın erkekler tarafından katledildi.

Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu (TKDF) tarafından yapılan açıklamaya göre geçen ay 32 kadın erkekler tarafından katledildi. Federasyon tarafından yapılan yazılı açıklamada, ağustos ayının başından bu yana ise 12 kadının vahşice katledildiği vurgulandı.

Beyaz Doğan cinayeti hatırlatıldı

Açıklamada, bu ayın başında 35 kez şikâyet edilen Salim Tekin adlı erkeğin 16 yaşındaki Beyza Doğan’ı katlettiği hatırlatılarak, “Öncesinde failini 35 kez şikâyet etmesine rağmen aynı fail tarafından vurularak öldürülen 16 yaşındaki çocuğun hesabını kim verecek?” diye soruldu.

‘Kadınların katledilmesine göz yumuluyor’

BirGün’de yer alan habere göre “Ülkenin her yerinden vahşice işlenmiş kadın cinayetleri haberlerinin gelmediği gün yok” denilen açıklamada, “Eşini öldürüp sosyal medya hesabından gururla paylaşım yapan kadın katillerini cesaretlendiren, ‘Mevcut yasalar yeterli, İstanbul Sözleşmesi’ne gerek yok’ diye bas bas bağıran, şiddeti özendiren, koruma kararlarının ihlal edilmesini görmezden gelerek yaptırım uygulamayan, failleri her aşamada aklayan zihniyet ve destekçileri; her geçen gün daha çok kadının ölmesine neden oluyor. Kağıt üzerinde kalan ve korumayan ‘koruma kararları’ kadınların hayatına mal oluyor. Önleme politikalarının yok edildiği bu süreçte kadınların katledilmesine göz yumuluyor, cezasızlık politikasıyla failler cesaretlendiriliyor” ifadeleri kullanıldı.

‘İstanbul Sözleşmesi’nden vazgeçmiyoruz’

Federasyon açıklamasında İstanbul Sözleşmesi vurgusunda da bulunarak “Eğer İstanbul Sözleşmesi ve koruyucu, önleyici tedbir kararları uygulansaydı birçok kadın hayatta olacaktı. Kadınlar kimsenin malı, namusu değildir. Kadınların hakları, karar alma yetileri, toplumun ve çalışma yaşamının her alanında eşit bireyler olarak var olmaları mücadelemiz devam edecek. İstanbul Sözleşmesi’nden vazgeçmiyoruz” denildi.

BM’den çağrı

Danıştay 10. Dairesi, İstanbul Sözleşmesi’nin feshi talebini reddederken; Birleşmiş Milletler’den (BM) 3 uzman da konuya ilişkin görüşlerini Danıtay’a sundu. Türkiye’ye sözleşmeye dönüş çağrısı yapılırken, “Türkiye’nin gidişatı tersine çevirmesi ve tarihin doğru tarafında yer alması için çok geç değil” ifadeleri kullanıldı.

Paylaşın

Taliban’dan ‘Ekmek, İş Ve Özgürlük’ İsteyen Kadın Protestoculara Şiddet

Afganistan’ın başkenti Kabil’de düzenlenen bir protesto gösterisinde Taliban güçlerinin kadınları dövdüğü ve havaya ateş açarak göstericileri zorbalıkla dağıttığı bildirildi. “Adalet, adalet. Cehaletten bıktık” sloganları atan kadınların büyük çoğunluğunun yüzlerini peçeyle örtmediği görüldü.

AFP haber ajansının aktardığına göre “Ekmek, iş ve özgürlük” sloganları atan yaklaşık 40 kadın Eğitim Bakanlığı binasının önüne yürüdü.

Taliban’ın ülkede yönetime el koymasının birinci yıl dönümü olan 15 Ağustos’u “kara gün” ilan eden protestocu kadınlar çalışma ve siyasete katılma hakkı talep etti. “Adalet, adalet. Cehaletten bıktık” sloganları atan kadınların büyük çoğunluğunun yüzlerini peçeyle örtmediği görüldü.

Taliban güçleri havaya ateş açarak göstericileri dağıtmaya çalıştı, ardından yakınlardaki dükkanlara sığınan protestocuları takip ederek kadınları dipçikleriyle dövdü. Aylar sonra yapılan ilk kadın protestosunu takip eden bazı gazeteciler de Taliban tarafından dayak yedi.

Kadın hakları geriliyor

Afganistan’da kadın hakları, Taliban’ın geçen yıl 15 Ağustos’ta ülkede kontrolü ele geçirmesinden bu yana büyük gerileme içerisinde. Kadınlar 20 yıldır Amerika Birleşik Devletleri’nin müdahalesi sırasında kazandıkları bazı sınırlı hak kazanımlarını da kaybetti.

Taliban, geçen yıl yönetimi ele geçirmesinin ardından, 1996-2001 yıllarına kıyasla İslami kuralları daha gevşeterek uygulama ve kadın haklarını tanıma konusunda uluslararası tanınma ve ülkenin dondurulan servetinin serbest bırakılması talebiyle taahhütte bulunmuştu.

Ancak o tarihten bu yana kadınlara yönelik birçok kısıtlama hayata geçirildi. On binlerce kız çocuğu orta okul eğitiminden mahrum edildi, kamuda göveli kadınların işlerine geri dönmesi engellendi. İşi bilen, eğitimli personel eksikliği dolayısıyla işten atamadıkları kadınlar için de yerlerine erkek akrabalarını önermeleri istendi.

Kadınların uzun seyahatlerde ve uçakta tek başına yolculuk yapması yasaklandı. Ayrıca kadınların halka açık park ve bahçelerde erkeklerden ayrı şekilde yalnızca kendilerine ayrılan yerlerde dolaşmasına izin veriliyor.

Mayıs ayından itibaren kadınlara burka zorunluluğu getiren yönetimin televizyon spikerlerinin de yüzlerini örtmesi şartı getirmesi tepki toplamıştı.

(Kaynak: Euronews Türkçe)

Paylaşın

Erkekler Temmuz Ayında En Az 28 Kadını Öldürdü

bianet’in yerel ve ulusal gazetelerden, haber sitelerinden ve ajanslardan derlediği haberlere göre; erkekler Temmuz’da erkekler az 28 kadını ve bir çocuğu öldürdü. Erkekler, en az 64 kadına şiddet uyguladı, en az 16 kız ve oğlan çocuğunu istismar etti, en az 17 kadını taciz etti, 12 kadını da seks işçiliğine zorladı.

Temmuz’da en az 14 kadının ölümü basına “şüpheli” (Adıyaman (2), Aydın (2) Antalya (1), Kastamonu (1), Erzincan (1), İstanbul (2), Muğla (1), Kocaeli (1), Edirne (1), Urfa(1), Sakarya (1)) ölüm olarak yansıdı.

Cinayet

Erkekler, Temmuz’da en az 28 kadını öldürdü; geçen yıl bu sayı 24 idi. Ayrıca erkekler, kadınların yanındaki en az üç erkeği de öldürdü. En az beş kadın koruma kararı rağmen öldürdü. Öldürülen kadınlardan biri Özbekistanlıydı.

Erkeklerin 17 kadını öldürme “bahanesi” basına yansımadı. Erkekler 10 kadını ayrılmak istediği veya barışmak istemediği için öldürdü. Erkekler bir kadını da kızı “ayrılmak istediği” için öldürdü.

18 kadını kocası, eski kocası, sevgilisi erkekler, iki kadını abisi, bir kadını oğlu, bir kadını damadı, bir kadını akrabası erkekler, bir kadını da arkadaşı öldürdü. Dört kadını öldüren dört erkeğin yakınlık derecesi basına yansımadı.

Erkekler, 15 kadını ev içinde, altı kadını işyeri, ormanlık alan, sokak, hastane gibi ev dışı alanlarda öldürdü. Erkeklerin yedi kadını nerede öldürdüğü basına yansımadı.

Erkekler, 21 kadını ateşli silahlarla, dört kadını kesici aletle, bir kadını asitle, bir kadını döverek, bir kadını boğarak öldürdü.

Çocuğa Şiddet-Çocuk Cinayeti

Erkekler, Temmuz’da bir çocuğu öldürdü.

Eskişehir’de iki çocuk üvey babalarının kendilerine şiddet uyguladığını açıkladı. Adana ve Kars’ta iki erkek çocuklarına şiddet uyguladı.

Bir çocuğu babası öldürdü.

Cinsel Saldırı /Tecavüz

Erkekler, Temmuz 2022’de en beş kadına tecavüz etti. Geçen yıl aynı ay erkeklerin tecavüz ettiği kadın sayısı yediydi.

Bir kadına akrabası iki erkek, iki kadına yakınlık derecesi basına yansımayan iki erkek, bir kadına sevgilisi bir kadına da arkadaşı tecavüz etti.

Erkekler iki kadına ev içinde, üç kadına da pansiyon, market, işyeri gibi ev dışı alanlarda tecavüz etti.

Erkeklerin tecavüz ettiği kadınlardan biri Türkiye vatandaşı değildi. Bir kadın da engelliydi.

Taciz

Temmuz 2022’de erkekler en az 17 kadını taciz etti. Bu sayı geçen yıl aynı 21’idi.

Erkekler, beş kadını sözlü ve fiziki yollarla taciz etti. Erkekler 11 kadını da fotoğrafını veya videosunu çekerek taciz etti. Erkekler bir kadına da cinsel organını göstererek taciz etti.

Erkekler 17 kadını da ev dışı alanlarla taciz etti.

Kadınları taciz eden erkeklerden biri kadının patronuyken, 11 fail erkeğin yakınlık derecesi basına yansımadı.

Çocuk İstismarı

Erkekler, Temmuz’da en az 16 kız ve oğlan çocuğunu istismar etti. Geçen yıl aynı ay bu sayı 13 idi.

En az altı çocuğu istismar eden dokuz erkeğin yakınlık derecesi basına yansımadı. İki çocuğu komşusu, yedi çocuğu imam bir çocuğu istismar etti.

Erkekler, üç çocuğu ev içinde, 16 çocuğu kuran kursu, sokak gibi ev dışı alanlarda istismar etti.

Şiddet / Yaralama

Erkekler, Temmuz’da en az 64 kadına şiddet uyguladı. Geçen yıl da aynı ay bu sayı, 77 idi.

Erkeklerin şiddet uyguladığı 16 kadın “ağır” hasta olarak hastaneye kaldırıldı. Erkekler en az 12 kadına “koruma kararını” ihlal ederek şiddet uyguladı.

Erkeklerin şiddet uyguladığı kadınlardan, üçü trans kadındı. Kadınlara şiddet uygulayanlar arasında polis ve bekçiler de vardı.

Erkeklerin şiddet uyguladığı kadınlardan biri Türkmenistanlı biri de Suriyeliydi.

En az 41 kadını kocası, eski sevgilisi yaraladı, 12 kadına şiddet uygulayan 13 erkeğin yakınlık derecesi basına yansımadı. Bir kadını komşusu erkek, üç kadına oğlu, bir kadını akrabası, bir kadını kardeşi, üç trans kadını polis bekçi erkekler, bir kadını hastası, bir kadını da damadı yaraladı.

Erkekler, 15 kadına boşanmak istediği/barışmak istemediği için şiddet uygularken, bir kadına “dini saiklerle”, bir kadına da “cinsel saldırıda bulunmak” için şiddet uyguladı. Erkeklerin 47 kadına şiddet uygulama bahanesi basına yansımadı.

Erkekler, 45  kadını darp ederek yaralarken, sekiz kadını ateşli silahlarla, 11 kadını da kesici aletle yaraladı.

Erkekler, 16 kadını iş yeri, otobüs, ormanlık alan gibi ev dışı alanlarda, 36 kadını ev içinde yaraladı. Erkeklerin 12 kadına nerede şiddet uyguladığı basına yansımadı.

Seks İşçiliğine Zorlama

Erkekler, Temmuz’da en az 12 kadını seks işçiliğine zorladı. Geçen yıl aynı ay bu sayı, 36 idi. Seks işçiliğine zorlanan kadınlar Türkiye vatandaşı değildi. Seks işçiliğine zorlananlar arasında çocuklar da vardı.

 

Paylaşın

Bilim İnsanları Kelliğin Muhtemel Çözümünü Buldu

Yeni bir araştırmada, insanların saçlarının dökülüp dökülmeyeceğinden tek bir kimyasalın sorumlu olabileceği bulundu. Birleşik Krallık’taki erkeklerin yaklaşık üçte ikisi erkek tipi kellikle karşı karşıya kalacak.

Çalışmada, kimyasal maddenin keşfinin “sadece kelliği tedavi etmekle kalmayıp, nihayetinde yaraların iyileşmesini de hızlandırabileceği” belirtiliyor.

Riverside Kaliforniya Üniversitesi’nden araştırmacılar, saç köklerinin bölünmesine ve ölmesine tek bir kimyasalın yol açtığını keşfetti.

Biophysical Journal adlı bilimsel dergide yayımlanan çalışmanın ortak yazarı Çişuan Vang şöyle dedi:

Bilimkurgu eserlerinde karakterlerin yaralarını hızla iyileştiğinde bunu sağlayanın kök hücreler olduğu fikri mevcut.

Gerçek hayattaysa yeni çalışmamız bizi kök hücre davranışını anlamaya daha da yakınlaştırıyor. Böylece kök hücreyi kontrol edebilir ve yara iyileşmesini teşvik edebiliriz.

Düzenli ve otomatik biçimde kendini yenileyen tek insan organı olması sebebiyle saç köklerini inceleyen ekip, TGF-beta adı verilen bir protein türünün saç köklerindeki kök hücrelerin bölünmesini nasıl kontrol ettiğini ve bazılarının neden ölebildiğini keşfetti.

Vang şöyle açıkladı:

TGF-betanın iki zıt rolü var. Bazı saç köklerinin yeni yaşam üretmesi için faal hale gelmesini ve sonra da apoptozu, yani hücre ölüm sürecinin düzenlenmesini sağlıyor.

Bir saç kökü kendini öldürdüğünde bile asla kök hücre deposunu öldürmüyor. Hayatta kalan kök hücreler yenilenme işareti aldığında bölünüyorlar, yeni hücre yapıyorlar ve yeni bir saç kökü oluşturacak şekilde gelişiyorlar.

Fakat bilim insanları bir saç kökü öldüğünde kök hücre deposunun varlığını sürdürdüğünü tespit etti.

Çalışmanın yazarları saç kökü kök hücrelerini faal hale getirerek saç uzamasını sağlamanın mümkün olabileceğini fakat bu konu üzerinde daha fazla araştırma yapılması gerektiğini ekledi.

(Kaynak: Independent Türkçe)

Paylaşın

Erkekler, Haziran Ayında 32 Kadını Öldürdü

Erkekler, Haziran’da en az 32 kadını ve yedi çocuğu öldürdü, en az 89 kadına şiddet uyguladı, en az 41 kız ve oğlan çocuğunu istismar etti, en az 27 kadını taciz etti, 24 kadını da seks işçiliğine zorladı.

bianet’in yerel ve ulusal gazetelerden, haber sitelerinden ve ajanslardan derlediği haberlere göre; Haziran’da en az 14 kadının ölümü basına “şüpheli”, (Antalya (2), İstanbul (4), Hatay (1), Bursa (1), Manisa (1), Kocaeli (1), Çorum (1), Denizli (1), Afyon (1), Antep (1)  ölüm olarak yansıdı.

Erkekler, en az 89 kadına şiddet uyguladı, en az 41 kız ve oğlan çocuğunu istismar etti, en az 27 kadını taciz etti, 24 kadını da seks işçiliğine zorladı.

Kocaeli’nde bir kadını erkekler intihara sürükledi. Erkekler İstanbul’da da bir kadını öldürmeye teşebbüs etti.

Cinayet

Erkekler, Haziran’da en az 32 kadını öldürdü; geçen yıl bu sayı 24 idi. Ayrıca erkekler, kadınların yanında bulunan en az altı erkeği de öldürdü.

Kadınları öldüren erkeklerden biri polis biri de astsubaydı. En az üç kadın koruma kararı rağmen öldürdü. Öldürülen kadınlardan biri Kırgızistan yurttaşıydı.

Erkeklerin 18 kadını öldürme “bahanesi” basına yansımadı. Erkekler 10 kadını ayrılmak istediği veya barışmak istemediği için öldürdü. Erkekler bir kadını “kıskandığı”, bir kadını “namus”, bir kadını “gürültü yaptığı”, iki kadını “köpek beslediği” için öldürdü. Erkekler bir kadını da “şaka yaptım” diyerek öldürdü.

22 kadını kocası, eski kocası, sevgilisi erkekler, üç kadını oğlu, üç kadını akrabası, iki kadını komşusu öldürdü. İki kadını öldüren beş erkeğin yakınlık derecesi basına yansımadı.

Erkekler, 24 kadını ev içinde, altı kadını işyeri, ormanlık alan, sokak, hastane gibi ev dışı alanlarda öldürdü. Erkeklerin iki kadını nerede öldürdüğü basına yansımadı.

Erkekler, 18 kadını ateşli silahlarla, sekiz kadını kesici aletle, bir kadını domuz bağı ile bir kadını göle atarak,  bir  kadını boğarak, bir kadını yakarak, bir kadını da darp ederek öldürdü. Erkeklerin bir kadını nasıl öldürdüğü basına yansımadı.

Çocuğa Şiddet-Çocuk Cinayeti

Erkekler Haziran’da yedi çocuğu öldürdü.

Altı çocuğu babası, bir çocuğu 15 yaşında bir çocuk öldürdü.

Cinsel Saldırı /Tecavüz

Haziran’da basına cinsel saldırı yansımadı.

Taciz

Haziran 2022’de erkekler en az 27 kadını taciz etti. Bu sayı geçen yıl aynı ay yedi idi.

Erkekler, 23 kadını sözlü ve fiziki yollarla taciz etti. Erkekler üç kadını da fotoğrafını veya videosunu çekerek taciz etti. Erkekler bir kadına da cinsel organını göstererek taciz etti.

Erkekler 27 kadını da ev dışı alanlarla taciz etti. Kadınları taciz eden 26 erkeğin yakınlık derecesi basına yansımazken, iki kadını bir doktor taciz etti.

Çocuk İstismarı

Erkekler, Haziran’a en az 41 kız ve oğlan çocuğunu istismar etti. Geçen yıl aynı ay bu sayı 16 idi.

En az 18 çocuğu istismar eden 17 erkeğin yakınlık derecesi basına yansımadı. 15 çocuğu öğretmeni, bir çocuğu muavin, iki çocuğu kuran kursu hocası, bir çocuğu diş teknisyeni, iki çocuğu bir mağaza çalışanı, bir çocuğu üvey babası, bir çocuğu yaşam koçu istismar etti.

Erkekler, iki çocuğu ev içinde, 39 çocuğu okul, sokak, lunapark (korkuevi) gibi ev dışı alanlarda istismar etti.

Şiddet / Yaralama

Erkekler, Haziran’da en az 89 kadına şiddet uyguladı. Geçen yıl da aynı ay bu sayı, 94 idi.

Erkeklerin şiddet uyguladığı 12 kadın “ağır” hasta olarak hastaneye kaldırıldı. Erkekler en az on sekiz kadına “koruma kararını” ihlal ederek şiddet uyguladı.

En az 62 kadını kocası, eski sevgilisi öldürdü, 17 kadına şiddet uygulayan 13 erkeğin yakınlık derecesi basına yansımadı. Altı kadını akrabası, 4 kadını da arkadaşı yaraladı.

Erkekler, 18 kadına boşanmak istediği/barışmak istemediği için şiddet uygularken, sekiz kadına kıskandığı için şiddet uyguladı. Erkeklerin 63 kadına şiddet uygulama bahanesi basına yansımadı.

Erkekler, 56 kadını darp ederek yaralarken, 12 kadını ateşli silahlarla, 15 kadını da kesici aletle yaraladı. Erkekler iki kadını yakıcı madde ile yaralarken, iki kadını da yaktı. Erkekler iki kadını da balkondan atarak yaraladı.

Erkekler, 33 kadını iş yeri, otobüs, ormanlık alan gibi ev dışı alanlarda, 56 kadını ev içinde yaraladı. Erkeklerin on kadına nerede şiddet uyguladığı basına yansımadı.

Seks İşçiliğine Zorlama

Erkekler, Haziran’da en az 24 kadını seks işçiliğine zorladı. Geçen yıl aynı ay bu sayı, 63 idi. Seks işçiliğine zorlanan 24 kadın Türkiye vatandaşı değildi. Seks işçiliğine zorlananlar arasında çocuklar da vardı.

Paylaşın

Erkekler, Haziran Ayında 31 Kadını Katletti

Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu, haziran ayında katledilen kadınlara ilişkin hazırladığı raporu açıkladı. Platform tarafından hazırlanan rapora göre haziran ayında 31 kadın cinayeti işlenirken, 22 kadın da şüpheli bir şekilde ölü bulundu. Haziran ayında en çok kadın cinayeti ise İstanbul’da işlendi.

Haber Merkezi / Rakamlara göre İstanbul’da dört, Zonguldak’ta üç, Ankara, İzmir, Antalya ve Balıkesir’de iki, Adana, Bursa, Isparta, Malatya, Denizli, Manisa, Van, Edirne, Muş, Erzurum, Kayseri, Batman, Giresun, Kütahya ve Tekirdağ’da bir kadın katledildi.

Haziran ayında katledilen 31 kadından 10’u evli olduğu erkek, ikisi eskiden birlikte olduğu erkek, yedisi birlikte olduğu erkek, biri eskiden evli olduğu erkek, biri oğlu, dördü babası, biri akrabası ve üçü de tanıdığı bir erkek tarafından öldürüldü. İki kadının ise faille yakınlığı tespit edilemedi. Kadın cinayetlerinin büyük bölümü evlerde işlenirken, kadınların 23’ü evinde öldürüldü. İki kadın sokak ortasında katledilirken, bir kadın yol kenarında ve biri de rüzgar türbini arazisinde öldürüldü. 4 kadının ise nerede öldürüldüğü tespit edilemedi.

Rapora göre öldürülen 31 kadından 11’i boşanmak istediği, barışmayı reddettiği, evlenmeyi reddettiği, ilişkiyi reddettiği gerekçesiyle katledildi. İki kadın ise ekonomik bahanelerle öldürülürken, 18 kadının katledilme nedeni tespit edilemedi.

İstanbul Sözleşmesi’nin kaldırılmasından bu yana 259 cinayet

1 Temmuz 2021 tarihinde İstanbul Sözleşmesi’nin yürürlükten kaldırılmasının üzerinden geçen son bir yılda ise 259 kadın erkekler tarafından öldürüldü, 239 kadın ise şüpheli bir şekilde ölü bulundu. Haziran ayında gerçekleşen 5 kadın cinayetinde kadınlar, çocuklarıyla birlikte öldürüldüğüne de dikkat çekilen raporda, “Korunmaya çalışan, kutsal sayılan “aile yapısı” kadınları ve çocukları korumazken, İstanbul Sözleşmesi koruyor. İstanbul Sözleşmesi’ne göre eğer bir çocuk şiddete tanık oluyorsa, şiddet mağdurudur. Bu ülkede çocuklar sadece şiddete tanık olmuyor; anneleriyle birlikte öldürülüyorlar. Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesinin 6. maddesi çocuğun temel yaşam hakkını tanımlamaktadır ve devletler çocukları korumakla yükümlüdür. Daha fazla çocuğun öldürülmesine izin vermeyeceğiz! İstanbul Sözleşmesini, Çocuk Hakları Sözleşmesini ve Lanzorate Sözleşmesini etkin uygulayın” denildi.

İzmir’de iki kadın katledildi

Öte yandan İzmir’de ise haziran ayında iki kadın cinayeti işlendi. İzmir’de evli olduğu Gülşah Alpay ile tayin meselesi yüzünden tartışan Murat Alpay beylik silahı ile kızları 14 yaşındaki Selin Alpay ve 10 yaşındaki Duru Sıla Alpay’ı öldürdü. Ardından intihar etti. Çeşme ilçesinde yaşayan ve kendisinden üç gündür haber alınamayan Nahide Yoğurt ise şüpheli şekilde ölü bulundu.

Paylaşın

Erkekler, Mayıs Ayında 32 Kadını Katletti

Erkekler Mayıs ayında en az 32 kadını öldürdü. Erkeklerin 19 kadını öldürme ‘bahanesi’ basına yansımazken, 12 kadının ayrılmak istediği veya barışmak istemediği için öldürdüğü basına yansıdı. Erkekler, bir kadını da ‘ücret’ tartışması sırasında öldürdü.

bianet’in yerel ve ulusal gazetelerden, haber sitelerinden ve ajanslardan derlediği haberlere göre; erkekler Mayıs’ta en az 32 kadını öldürdü, en az dört kadına tecavüz etti.

Mayıs’ta en az 21 kadının ölümü (Adana (1), Aydın (5), Çorum (1), Elazığ (1), Hatay (1), İstanbul (4), İzmir (1), Kayseri (1), Kırklareli  (1), Manisa (2),Manisa (1), Ordu (1), Van (1)) basına şüpheli olarak yansıdı.

Aydın’da bir kadın kendisine sistematik şiddet uygulayan ve işkence eden kocasına karşı meşru müdafaa hakkını kullandı.

Erkekler, Sakarya’da bir kadını öldürmekle veya kadınlara zarar vermekle tehdit etti.

Cinayet

Erkekler, Mayıs’ta en az 32 kadını öldürdü; geçen yıl bu sayı 18 idi. Ayrıca erkekler, kadınların yanında bulunan en az dört erkeği de öldürdü.

Mayıs’ta öldürün kadınlardan biri trans kadındı. Kadınları öldüren erkeklerden biri, güvenlik görevlisiydi.

Erkeklerin öldürdüğü kadınlardan biri Suriyeli, bir kadın da Afganistan vatandaşıydı. Erkekler en az beş kadını “koruma” veya “uzaklaştırma” kararına rağmen öldürdü. İki kadın şiddete karşı korunma istemişti, talebi karşılanmadığı için öldürüldü.

Erkeklerin 19 kadını öldürme “bahanesi” basına yansımadı. Erkekler 12 kadını ayrılmak istediği veya barışmak istemediği için öldürdü. Erkekler, bir kadını da “ücret” tartışması sırasında öldürdü.

21 kadını kocası, eski kocası veya sevgilisi öldürdü. İki kadını akrabası. Yedi kadını öldüren sekiz erkeğin yakınlık derecesi basına yansımadı. Bir kadını hastası, bir kadını da komşusu öldürdü.

Erkekler, 20 kadını ev içinde, 12 kadını işyeri, ormanlık alan, sokak, hastane gibi ev dışı alanlarda öldürdü.

Erkekler kadınlardan yarısından fazlasını ateşli silahlarla öldürdü.

Erkekler, 20 kadını ateşli silahlarla, iki kadını boğarak, beş kadını da kesici aletle, iki kadını işkence ederek, bir kadını darp ederek, bir kadını balkondan atarak öldürdü. Erkeklerin bir kadını nasıl öldürdüğü basına yansımadı.

Çocuğa Şiddet-Çocuk Cinayeti

Erkekler, Mayıs’ta altı çocuğu öldürdü. Geçen yıl bu sayı bir idi. Altı çocuğu da babası öldürdü. Erkeklerin öldürdüğü iki çocuk Ukraynalı, iki çocuk Afganistanlıydı.

Erkekler, 3 çocuğu bıçakla, bir çocuğu darp ederek, iki çocuğu da balkonda atarak öldürdü.

Cinsel Saldırı /Tecavüz

Basına yansıyan bilgilere göre erkekler, Mayıs’ta en az dört kadına tecavüz etti. Geçen yıl aynı ay erkeklerin tecavüz ettiği kadın sayısı dokuzdu.

Bir kadına yoga öğretmeni, iki kadına doktor tecavüz etti. Bir kadına tecavüz eden erkeğin kim olduğu bilgisi basına yansımadı.

Erkekler, bir kadına hastanede tecavüz ederken, erkeklerin üç kadına nerede tecavüz ettiği bilgisi basına yansımadı.

Taciz

Mayıs 2022’de erkekler en az 11 kadını taciz etti. Bu sayı geçen yıl aynı ay 13 idi.

Erkekler, altı kadını sözlü ve fiziki yollarla taciz etti. Erkekler beş kadını da fotoğrafını veya videosunu çekerek taciz etti.

Erkekler 11 kadını ev dışı alanlarla taciz etti. Kadınları taciz eden 10 erkeğin yakınlık derecesi basına yansımazken bir kadını da komşusu taciz etti.

Çocuk İstismarı

Erkekler, Mayıs’ta en az 22 kız ve oğlan çocuğunu istismar etti. Geçen yıl aynı ay bu sayı 16 idi.

En az dokuz çocuğu istismar eden dokuz erkeğin yakınlık derecesi basına yansımadı. 10 çocuğu iki öğretmen, bir çocuğu akrabası, iki çocuğu babası istismar etti.

Erkekler, dört çocuğu ev içinde, 18 çocuğu okul, sokak gibi ev dışı alanlarda istismar etti.

Şiddet / Yaralama

Erkekler, Mayıs’ta en az 64 kadına şiddet uyguladı. Geçen yıl da aynı ay bu sayı, 67 idi.

Erkeklerin şiddet uyguladığı 10 kadın “ağır” hasta olarak hastaneye kaldırıldı. Erkekler en az on iki kadına “koruma kararını” ihlal ederek şiddet uyguladı.

Erkeklerin şiddet uyguladığı kadınlardan biri Suriyeliydi.

En az 46 kadını kocası, eski sevgilisi öldürdü, bir kadını damadı, bir kadını babası, bir kadını da iş arkadaşı öldürdü. 15 kadını öldüren 16 erkeğin yakınlık derecesi basına yansımadı.

Erkekler sekiz kadını ayrılmak istediği için, üç kadını kıskandığı için bir kadını aidat ödemek istemediği için öldürdü. Erkekler bir kadını işe geç geldiği için öldürürken, erkeklerin 52 kadını öldürme “bahanesi” basına yansımadı.

Erkekler, 51 kadını darp ederek yaralarken, dört kadını ateşli silahlarla, altı kadını da kesici aletle yaraladı. Erkekler iki kadını yakıcı madde ile yaralarken bir kadını da doğalgazla öldürmeye çalıştı.

Erkekler, 24 kadını iş yeri, otobüs, ormanlık alan gibi ev dışı alanlarda, 30 kadını ev içinde yaraladı. Erkeklerin on kadına nerede şiddet uyguladığı basına yansımadı.

Seks İşçiliğine Zorlama

Erkekler, Mayıs’ta en az 65 kadını seks işçiliğine zorladı. Geçen yıl aynı ay bu sayı, 584 idi. Seks işçiliğine zorlanan 27 kadın Türkiye vatandaşı değildi. Seks işçiliğine zorlananlar arasında çocuklar da vardı.

Paylaşın

Kadının Rızası Dışında Gerçekleşen Her Türlü Cinsel İlişki Tecavüz Sayılacak

İspanya’da Meclis’in alt kanadı kadınların rızası dışında gerçekleşen her türlü cinsel ilişkiyi tecavüz olarak nitelendiren yasa tasarısını onayladı. “Yalnızca evet evettir” olarak bilinen hükümetin önerdiği mevzuat, cinsel istismar ve cinsel saldırı suçlarını tecavüz suçu olarak nitelendiriyor. 

Bu suçun işlendiğinin kanıtlanması için bundan böyle mağdurun şiddete maruz kaldığı veya direniş sergilediğini kanıtlaması gerekmeyecek. Eşitlik Bakanı Irene Montero Kongre’de milletvekillerine verdiği demeçte, “(Sloganlar) ‘Sadece evet evettir’ ve ‘Sana inanıyorum kız kardeş’ sonunda bir yasaya dönüştü. Şu andan itibaren İspanya tüm kadınlar için daha özgür ve daha güvenli bir ülke” açıklamasında bulundu.

İki yılı aşkın süredir üzerinde çalışılan ve 140’a karşı 201 oyla kabul edilen yasa tasarısı meclisin üst kanadına gönderildi. Burada da onaylandığı takdirde yasa yürürlüğe girecek. İspanya’da 4 yıl önce kendilerini “Wolf Pack” olarak adlandıran beş erkek, Pamplona’da boğa koşusu festivali sırasında bir kadına toplu tecavüzde bulunmuştu.

Erkeklerin tecavüz yerine cinsel istismar suçundan daha hafif hapis cezalarına çarptırılması kamuoyunda büyük tepki yaratmış, yasa tasarısının hazırlanmasına ivme kazandırmıştı.

Mahkumiyet kararlarına verilen kitlesel protestolar, küresel #MeToo hareketinin ardından uluslararası dikkatleri İspanya’ya çekmiş, kararın temyizi için 2019’da başvurulan Yüksek Mahkeme beş erkeğin tecavüz ettiğine hükmederek haklarında daha uzun süreli hapis cezaları vermişti.

Kısa süre önce de henüz reşit olmamış iki gencin 18 yaşındaki bir kadına tecavüz etmesi ve 12 ile 13 yaşlarındaki iki kız çocuğuna da cinsel tacizde bulunduğunun ortaya çıkması toplumu bir kez daha şoke etti. Yeni mevzuat, reşit olmayan saldırganların zorunlu seks ve eşitlik eğitimi almalarını zorunlu kılacak.

İspanya’da solcu azınlık hükümeti 17 Mayıs’ta da kürtaj haklarını güçlendiren ve ay hallerini şiddetli geçiren kadınların devlet tarafından karşılanan ücretli izinden faydalanmalarını sağlayan bir yasa tasarısını da meclise sunmuştu. Tasarının kabulü durumunda İspanya Avrupa’da bu yönde adım atan ilk ülke olacak.

Paylaşın

HRW: Koruma Altındaki Kadınlar Da Tehlikede

ABD merkezli İnsan Hakları İzleme Örgütü (Human Rights Watch – HRW), Türkiye’deki “6284 Sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Yönelik Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun” kapsamında verilen önleyici ve koruyucu tedbir kararlarının kullanımını inceleyen bir raporu kamuoyuna açıkladı. Rapor, kolluk güçleri ile mahkemelerin kararlara uyulmasının sağlanamaması sebebiyle kadınların tehlikede olduğuna dikkat çekiyor.

“Türkiye’de Kadına Yönelik ve Aile İçi Şiddetle Mücadele: Korumadaki Zaafların Ölümcül Sonuçları” adlı raporda 18 aile içi şiddet vakası incelendi. Rapora göre, kolluk kuvvetleri ve mahkemeler tarafından kadınları korumak amacıyla verilen tedbir kararlarının sayısı artsa da yetkili makamlar şiddet mağdurlarını korumak konusunda etkisiz kalıyor. Resmi verilere göre, 2021’de 272 bin 870 kişi hakkında önleyici, 10 bin 401 kişi hakkında ise koruyucu tedbir kararı alındı. Ancak, uygulamada sorunlar yaşanıyor.

Devlet koruması altındayken öldürülen kadınlar

Uygulama nedeniyle hayatını kaybeden kadınlardan birine Yemen Akoda örnek gösteriliyor. Bir fabrikada çaycı olarak çalışan üç çocuk annesi Yemen Akoda (38), 24 Haziran 2021’de eşi Eşref Akoda tarafından Aksaray’daki evinin önünde vurularak öldürülmüştü. Raporda Akoda’nın öldürülmeden önce dört ayrı önleyici tedbir kararı aldırdığı ve Eşref Akoda’nın ise bu kararların ikisini ihlal ettiği belirtiliyor. Raporda ihlallerle ilgili olarak Aksaray Cumhuriyet Başsavcılığı’na şikâyette bulunulduğu, ancak eş Akoda’ya herhangi bir yaptırım uygulanmadığı kaydediliyor.

İçişleri Bakanlığı verilerine göre, 2016-2021 yılları arasında öldürülen bin 846 kadından 157’si öldürüldükleri sırada devlet koruması altındaydı. Anaokulu çalışanı 45 yaşındaki Ayşe Tuba Arslan da bu kadınlardan biriydi. Ancak Eskişehir’de eski eşi Yalçın Özalpay’ın satır ve bıçakla saldırdığı kadın, 24 Kasım 2019’da hayatını kaybetti. Arslan, Özalpay’ın hakaret, tehdit ve yaralamalarıyla ilgili olarak Eylül 2018-Ekim 2019 tarihleri arasında polise ve savcılığa 23 ayrı şikâyette bulunduğu, mahkemelerden dört ayrı önleyici tedbir kararı aldırdığı ifade ediliyor. Özalpay’ın tedbir kararlarını defalarca ihlal ettiğini sekiz kere yetkililere ihlalleri bildirmesine rağmen mahkemeler “delil yetersizliği” gerekçesiyle Özalpay’a herhangi bir yaptırım uygulamadı. Eskişehir Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından re’sen başlatılan polisin ihmali ihtimaline ilişkin soruşturmada, savcılık kovuşturmaya yer olmadığına karar verdi.

“İhlallere yönelik yaptırımlarla ilgili çok az bilgi var”

DW Türkçe’den Burcu Karakaş’ın haberine göre, Adalet ve İçişleri bakanlıklarının koruyucu ve önleyici tedbir kararlarının sayısının arttığını göstermek için çok uğraştığı belirtilen raporda “Ancak bu, önlemlerin niteliksel etkileri, başarı ve başarısızlık oranları, koruma önlemlerinin ihlallerinin sayısı, ihlallere yönelik yaptırımlar ve her şeyden önce kadınların kendilerinin genel olarak daha gelişmiş bir koruma deneyimleyip deneyimlemedikleri hakkında çok az bilgi vermektedir” denildi.

Rapora göre, mahkemeler, tedbir kararlarını genellikle çok kısa süreler için verirken yetkililer de etkili risk değerlendirmeleri yapmak veya tedbir kararlarının etkinliğini izlemek konusunda yetersiz kalıyor. Bu durumun da aile içi şiddet mağdurlarının karşı karşıya kaldıkları şiddet riskinin sürmesine ve bazen ölümle sonuçlanmasına yol açtığı vurgulanıyor. Raporda “Bazı failler önleyici tedbir kararlarını herhangi bir yaptırıma maruz kalmaksızın ihlal etmektedir. Cezai kovuşturmaya uğrayan ve hüküm giyen faillere verilen cezalar ise genellikle çok kısa sürelidir, çok geç verilir ve etkili bir caydırıcılık sağlamaktan uzaktır” deniliyor.

Polis memurlarıyla görüşme: En büyük eksiğimiz psikolog

HRW’nin İstanbul’da görüştüğü hakim ve savcılar, koruyucu ya da önleyici tedbir kararı alınmasına ilişkin başvuruların nadiren reddedildiğini dile getiriyor. Araştırma kapsamında, aile içi şiddetle mücadele birimlerinde çalışan polis görevlileriyle de görüşüldü.

Kendileriyle birlikte çalışan bir psikoloğun bulunmasının birimlerine faydalı olacağını savunan polis memurlarından biri, “Şu anda en büyük eksiğimiz bu” ifadesini kullanıyor. Elektronik kelepçelerden sorumlu bir polis ise Şiddet Önleme ve İzleme Merkezleri (ŞÖNİM), polis ve mahkemeler arasındaki eşgüdümün ve yazışmaların tamamlanmasının iki ayı bulduğunu belirterek “En iyisi hepimizin aynı odada çalışması olurdu” diyor.

Şiddet mağduru mülteci kadınların karşılaştığı zorluklar

Raporda, mülteci kadınların şiddet karşısında yaşadığı sorunlara da yer veriliyor. HRW’nin görüştüğü Suriyeli N.K., 2022 yılının başında şiddet ve tehdit nedeniyle dini nikahlı olduğu H.I.’dan ayrıldığını anlatıyor. Ankara’da yaşayan ve Türkçe bilmeyen 23 yaşındaki genç kadın, bir tercümanla iletişime geçtikten sonra bir polis karakoluna gittiğini, karakol görüşmesi sırasında polis memurları kendisine karara dahil edilebilecek önleyici tedbir türleri veya adli yardımdan faydalanma hakkı konusunda hiçbir bilgi vermediğini söylüyor.

Rapora göre, Ankara 1. Aile Mahkemesi 30 günlük önleyici tedbir kararı vermiş olsa da karar kendisine bildirilmediği gibi Suriyeli kadın kararın H.I.’ya tebliğ edilip edilmediğini de öğrenemedi. Genç kadın polisler tarafından mahkeme kararı hakkında 10 gün sonra bilgilendirildi. Raporda, “Polis ve mahkemeler, Türkçe bilmeyen mağdurlara tam bilgi ve yardım sağlamada onlara destek olmak için daha fazla kaynağa ihtiyaç duymaktadır” deniliyor.

“ŞÖNİM ziyaret talebimiz reddedildi”

HRW raporuna göre mağdur, aile birey, veya avukatların yetkililerden yardım talep etmek veya faillerin serbest bırakılmasına itiraz etmek için sosyal medyaya yönelmek zorunda hissetmiş olmaları, çarpıcı unsurlardan biri. HRW’nin görüştüğü polis memurları ve hâkimler, geleneksel şikâyet yöntemleri başarısız olduğunda sosyal medyanın vakalara dikkat çekmekte ve yetkililerden yanıt almakta başarılı bir araç haline geldiğini doğruluyor.

HRW Türkiye Direktörü Emma Sinclair-Webb, kamu otoritelerinin görüşünü rapora yansıtmak için çok büyük çaba sarf ettiklerini, bu nedenle polis, savcı ve hakimler ile yaptıkları görüşmelerin oldukça önemli olduğunu dile getirdi. İstanbul’daki ŞÖNİM’i de ziyaret etmek istediklerini belirten Sinclair-Webb, “Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı tarafından ziyaret talebimizin reddedilmesine şaşırdık. ŞÖNİM’lerin çalışma performansına ilişkin son sekiz yıldır ulaşılabilir veri neredeyse yok” dedi.

İnsan Hakları İzleme Örgütü, Türkiye hükümetine kadına yönelik şiddete ve ev içi şiddete karşı mücadele konusunda uluslararası hukuku uygulaması, 6284 Sayılı Kanun kapsamında önleyici ve koruyucu tedbir kararları ile ihlallere yönelik yaptırım uygulanmalarının güçlendirilmesi ve kadına şiddet verileri konusunda şeffaf davranması için tavsiyelerde bulunuyor.

Paylaşın

Afganistan’da Kadın Spikerler Ekrana Burkayla Çıktı

Afganistan’da yayın yapan TOLOnews, Ariana Televizyon, Shamshad TV ve 1TV spikerleri, baskılar sonrası bugün gözleri ve alınları dışında yüzlerini tamamen örten kıyafetlerle televizyonda göründü. 

Talibanın Ahlak Bakanlığı Sözcüsü Akif Mahajar geçen hafta yaptığı açıklamada burka kararının bir tavsiye olduğunu söylemiş ve burka kullanılmaması için son günün 21 Mayıs olduğunu duyurmuştu. Bu kararname öncesinde kadınların yalnızca başlarını örtmeleri Taliban için yeterliyken kararname ile tüm vücudu ve yüzü örten burka zorunlu hale getirildi.

TOLOnews spikerlerinden Sonia Niyazi, şimdiye kadar bu karara karşı direndiklerini ve yüzlerini tamamen örtmeye karşı olduklarını söyledi. Baskılara maruz kaldıklarını belirten Niyazi, “Taliban ekrana yüzünü örtmeden çıkan bütün sunucuların görevinden alınacağını söyledi.” şeklinde konuştu.

TOLOnews’in müdürü Khpolwak Sapai ise kanalın çalışanların yüzlerini örtmeye zorlandığını söyledi. Sapai, “Bunu yapmak zorunda olduğumuzu, başka seçenek olmadığını söylediler. Dün beni aradılar ve kesin bir şekilde karara uymamız gerektiğini söylediler. Bizim tercihimiz değil bu, zorla ve baskıyla yapıyoruz.” ifadelerini kullandı.

Baskılar kademeli olarak arttı

Taliban yönetimi ele geçirdiği ağustos ayından bu yana kadınların giyimine ilişkin birçok kez görüş bildirdi. Ancak mayıs ayı başında kamuoyunu duyurulan burka zorunluluğu, ülke çapında bu konuda ilk resmi ‘ferman’ olma niteliği taşıyor.

Burka, Taliban’ın iktidarda olduğu 1996 ile 2001 yılları arasında da kadınlar için zorunlu tutulmuştu. Taliban Ağustos 2021’de yeniden iktidara geldiğinde, dünya kamuoyuna bu kez daha ılımlı oldukları mesajını vermişti. Ancak zaman içinde kadınlara vadedilen haklardan kademeli olarak vazgeçildi.

Afganistan’da hâlihazırda kadınların yurt dışına seyahat etmesi ve ülke içinde yanlarında erkek olmadan uzun yola çıkması yasaklandı. Mart ayında lise ve dengi kız okullarının kapatılması talimatı verildi. Kadın ve erkeklerin Kabil’deki parkları aynı gün ziyaret etmesi yasaklandı.

Paylaşın