DEVA Lideri Babacan: ‘Enkaz Devraldık’ Edebiyatı Bir Bahane

Iğdır’da halka seslenen DEVA Lideri Babacan, “Bizde ‘enkaz devraldık’ diye bir edebiyat bir bahane yok. Bizim öyle bahanelerimiz olmayacak arkasına sığınmayacağız bahanelerin. Türkiye’de herkes eşit yaşayacak. Ekonomik büyümeden anladığımız topyekün zenginleşmek” dedi ve ekledi:

Haber Merkezi / “Buzdolabından eksilenlerin yerine konulmasını sağlayacağız. Pazardan eli boş dönülmemesini sağlayacağız. Bayramda torununa harçlık veremeyen nine ve dedelerin cebinin dolması için çalışacağız. Torpilsiz iş bulmak için çalışacağız”

Babacan, konuşmasının devamında, “Bizim hedefimiz net. Tam demokrasi gelsin ki hak yerini bulsun. Hukukun üstünlüğü gelsin. Türk Kürt Arap Laz Boşnak Alevi Caferi fark etmez herkes bu ülkenin eşit ve onurlu vatandaşı olacak” ifadelerini kullandı.

14 Mayıs’ta yapılacak olan Cumhurbaşkanlığı ve 28. Dönem Milletvekilli Genel Seçimleri’ne 13 gün kala siyasi partilerin mitingleri sürüyor.

Demokrasi ve Atılım Partisi (DEVA) Genel Başkanı Ali Babacan, Iğdır’da halka seslendi. Babacan, konuşmasında öne çıkan bölümler şöyle:

“Başarısını görmek için eski defterlere bakmalı orda da ben çıkıyorum karşısına. Şu enflasyonu düşür de görelim. Cumhuriyet tarihinin en yüksek enflasyonu onun dönemimde yaşandı. Faiz üstüne faiz ödüyor. Katmerli faiz ödüyor. Hazine hiçbir zaman bu kadar faiz ödemedi.

Bizde ‘enkaz devraldık’ diye bir edebiyat bir bahane yok. Bizim öyle bahanelerimiz olmayacak arkasına sığınmayacağız bahanelerin. Türkiye’de herkes eşit yaşayacak. Ekonomik büyümeden anladığımız topyekün zenginleşmek. Buzdolabından eksilenlerin yerine konulmasını sağlayacağız. Pazardan eli boş dönülmemesini sağlayacağız. Bayramda torununa harçlık veremeyen nine ve dedelerin cebinin dolması için çalışacağız. Torpilsiz iş bulmak için çalışacağız.

Bizim hedefimiz net. Tam demokrasi gelsin ki hak yerini bulsun. Hukukun üstünlüğü gelsin. Türk Kürt Arap Laz Boşnak Alevi Caferi fark etmez herkes bu ülkenin eşit ve onurlu vatandaşı olacak.

Eşit vatandaşlık olsaydı. Demokrasinin üstünde kayyumların gölgesi gezmedi. Bu topraklarda konuşulan hiçbir dil dışlanmazdı. Meclis kürsüsünde bir milletvekili çıkıp Kürtçe konuşunca ‘bilinmeyen bir dil’ diye tutanak tutulmazdı. Fikirlerden korkulmaz, düşünceleri yasaklayamazsınız. Ülkemiz hiçbir dilin ötelenmediği bir ülke olacak.

Adalet yargının hızlı ve doğru çalışması.. Ve fırsat eşitliğidir. Özgür ve hukuk devletinde sorunlar meclis çatısında çözülür. Tam demokrasi yolunda durmadan çalışıyoruz bu nedenle. İktidara güle güle diyeceğiz ondan sonra normalleşecek her şey. Soğan da o zaman ucuzlayacak.

3 ülkeye sınırımız var ama bir araştırma hastanemiz yok diyor. Bakın doğru. Sınır illerimizin en önemli sorunu sürekli düşman üreten herkesle kavga eden bu zihniyet. Biz ne yapacağız düşman sayısını azaltacağız. Ancak böyle sınır illeri kalkınacak.

Gübrenin maliyetinin yarısını biz ödeyeceğiz çiftçinin ürettiği elektriğin yükünü alacağız. Çiftçinin ne kadar borcu varsa faizini sileceğiz donduracağız 2 yıl bekleyecek. Sonra sulama projelerimizi hayata geçireceğiz.

“Otoriterlik mi demokrasi mi?”

13 gün kaldı önümüzde demokrasi bayramı var. Bu seçimi o parti bu parti kazandı demeyeceğiz. Çünkü bu seçimi Iğdır kazanacak doğudan batıya Türkiye kazanacak.

Seçim aslında 2 tercih var. Nedir bu? Otoriterlik mi demokrasi mi, keyfilik mi hukuk mu, baskı mı özgürlük mü, tek akıl mı ortak akıl mı, korku mu umut mu, öfke mi sevgi mi? Kriz mi hukuk mu, yoksulluk mu zenginlik mi, kara kış mı bahar mı? Eskiden AK Parti’ye oy verenler ‘artık elim gitmiyor AK Parti’ye oy vermeye’ diyorlar. O yüzden kapı kapı dolaşacağız. O umutla oy verdiğiniz Erdoğan eski Erdoğan değil, o AK Parti eski AK Parti değil.

Kapı kapı dolaşacağız o yüzden. Iğdır’dan bir söz istiyorum. Kapı kapı dolaşacak mısınız? Söz mü? Bu seçim vatandaşlardan yetkiyi alalım gerisi bizde. Endişeye mahal yok. Çözdük yine çözeceğiz. Bu ‘Bebecan enflasyonu 2 haneye indiremez’ dediler indirmedik mi? ‘Bebecan paradan 6 sıfırı atmaz’ dediler atmadık mı? Korkuyor biliyorum. Yaptık çünkü daha önce yine yapacağız.”

Paylaşın

HDP’li 11 Milletvekiline Ait 13 Fezleke Meclis’te

Halkın Demokratik Partili (HDP) 11 milletvekiline ait 13 dokunulmazlık dosyası Meclis’e ulaştı. Dosyalar Karma Komisyon’a sevk edildi. Yeni gelen fezlekeler arasında dokunulmazlığının kaldırılması için hakkında komisyon kurulan Diyarbakır Milletvekili Semra Güzel de yer aldı.

Meclis’e yeni gelen dokunulmazlık dosyaları Diyarbakır Milletvekili Salihe Aydeniz (2), Diyarbakır Milletvekili Remziye Tosun (2), Siirt Milletvekili Sıdık Taş, Iğdır Milletvekili Habip Eksik, Batman Milletvekili Ayşe Acar Başaran, Diyarbakır Milletvekili Semra Güzel, Muş Milletvekili Gülüstan Kılıç Koçyiğit, Şanlıurfa Milletvekili Nusrettin Maçin, Şırnak Milletvekili Nuran İmir, Mardin Milletvekili Ebru Günay ve Şırnak Milletvekili Hüseyin Kaçmaz oldu.

Süreç nasıl işliyor?

Hakkında suç isnadı bulunan milletvekillerinin dokunulmazlığının kaldırılıp kaldırılmamasına ilişkin talepler, Adalet Bakanlığına sunuluyor. Bakanlık, talebi gerekçeli bir yazıyla Cumhurbaşkanlığına, Cumhurbaşkanlığı ise TBMM Başkanlığına iletiyor.

Meclis Başkanlığına gelen fezlekelerin gündeme alınmasındaki süreç, İçtüzüğe göre işliyor. Milletvekili dokunulmazlığı, İçtüzüğün “Yasama Dokunulmazlığı ve Üyeliğin Düşmesi” başlıklı dokuzuncu kısmının “yasama dokunulmazlığı” alt başlıklı birinci bölümünde düzenleniyor.

Bir milletvekilinin dokunulmazlığının kaldırılması hakkındaki istemler, TBMM Başkanlığınca “Gelen Kağıtlar” listesinde yayınlanarak Anayasa ve Adalet Komisyonu Üyelerinden Kurulu Karma Komisyona havale ediliyor.

Söz konusu fezleke ile Meclis’teki mevcut fezlekeler, sevk edildikleri Karma Komisyonda bekletilebiliyor ya da komisyonda gündeme alınabiliyor. Fezlekelerin gündeme alınması halinde süreç başlıyor. Karma Komisyon toplanıyor ve hangi fezlekeye ait dosyayı değerlendireceğine karar veriyor.

Hazırlık Komisyonu kuruluyor

Hazırlık Komisyonu, kurulduğu andan itibaren en geç 1 ay içinde dosyayı inceleyerek raporunu hazırlıyor. Bu komisyon bütün kağıtları inceleyip gerekirse o milletvekilini dinliyor ancak tanık dinleyemiyor.

Hazırlık Komisyonu, yasama dokunulmazlığının kaldırılması yönünde karar alırsa dosya Karma Komisyona havale ediliyor. Karma Komisyon da 1 ay içinde Hazırlık Komisyonu raporunu ve eklerini görüşerek sonuçlandırıyor.

Karma Komisyon, dokunulmazlığın kaldırılmasına veya kovuşturmanın milletvekilliği sıfatının sona ermesine kadar ertelenmesine karar veriyor.

Karma Komisyon kovuşturmanın ertelenmesini kararlaştırmışsa bu yöndeki raporu Genel Kurulda okunarak bilgiye sunuluyor. Bu rapora milletvekilleri tarafından 10 gün içinde itiraz edilmezse kesinleşiyor, itiraz edilmesi halinde ise rapor Genel Kurul gündemine alınıyor. İtiraz edilmeyen dosyalar Cumhurbaşkanlığına gönderiliyor.

Dokunulmazlığın kaldırılması yönündeki Karma Komisyon raporları, doğrudan Genel Kurul gündemine giriyor. Genel Kurul, raporu kabul ederek dokunulmazlığın kaldırılmasını kararlaştırabileceği gibi, raporu reddederek yargılamanın dönem sonuna ertelenmesine de karar verebiliyor.

Kovuşturma ertelenmiş ve bu karar Genel Kurulca kaldırılmamış ise dönem yenilenmiş olsa bile milletvekilliği sıfatı devam ettiği sürece ilgili hakkında kovuşturma yapılamıyor.

Genel Kurul aşaması

Milletvekillerine dağıtılan Karma Komisyon raporu, Genel Kurulda okunarak görüşülüyor. Biri lehte diğeri de aleyhte olmak üzere, iki milletvekili rapor üzerinde konuşma yapıyor.

Fezlekesi olan milletvekili isterse Hazırlık Komisyonunda, Karma Komisyonda veya Genel Kurulda kendi savunmasını yapabiliyor ya da başka bir milletvekili arkadaşına savunma yapması için bu hakkını verebiliyor.

Söz ve savunma talebi yoksa görüşmeler tamamlanıyor. Daha sonra Karma Komisyonun yasama dokunulmazlığının kaldırılmasına dair raporu oylamaya sunuluyor. Genel uygulamaya göre açık oylama yapılıyor. Genel Kurulda dokunulmazlıkların kaldırılmasına ilişkin oylamada, karar yeter sayısı (151) yeterli oluyor.

Her dosya için ayrı oylama yapılıyor

Genel Kuruldaki oylamada, her milletvekili ve fezleke için ayrı oylama yapılıyor. Bir milletvekili hakkında iki dosya varsa iki dosya ayrı ayrı oylanıp karara bağlanıyor. Dokunulmazlık hangi dosya hakkında kaldırıldıysa yalnızca o fezleke hakkında yargılama yapılabiliyor. Milletvekilinin dönem sonuna bırakılan dosyası hakkındaki dokunulmazlığı devam ediyor.

Genel Kurul kararından sonra milletvekilinin dokunulmazlığı, söz konusu dosya için kaldırılmış oluyor.

Meclis Başkanlığı, dosyayı Cumhurbaşkanlığı aracılığıyla Adalet Bakanlığına gönderiyor. Bakanlık da dokunulmazlığı kaldırılan milletvekili hakkında gereğinin yapılması için dosyası ilgili savcılığa havale ediyor.

Savcılık da dosyanın ulaşmasının ardından soruşturmaya kaldığı yerden devam ediyor, söz konusu milletvekilini tutuklanması talebiyle mahkemeye de sevk edebiliyor ya da tutuksuz olarak yargılanmasına da devam edebiliyor.

Dokunulmazlık kalkıyor, vekillik devam ediyor

Bir milletvekilinin dokunulmazlığının kalkmasıyla milletvekilliği düşmüyor, devam ediyor. Milletvekili maaşını alıyor ve diğer sosyal haklarından yararlanıyor. Tutuklanmamışsa Meclise gelerek yasama çalışmalarına da katılabiliyor.

Ancak milletvekili hakkındaki ceza kesinleştikten sonra Genel Kurulda okunuyor ve o zaman milletvekilliği düşürülüyor.

Milletvekilinin yasama dokunulmazlığının kaldırılmasına veya milletvekilliğinin düşmesine karar verilmesi halinde, Genel Kurul kararının alındığı tarihten itibaren 7 gün içinde ilgili milletvekili veya bir diğer milletvekili, kararın Anayasaya, kanuna veya İçtüzüğe aykırılığı iddiasıyla iptal için Anayasa Mahkemesine başvurabiliyor. Anayasa Mahkemesi, iptal istemini 15 gün içinde kesin karara bağlıyor.

Paylaşın

Iğdır: Armutlu Kaplıcaları

Armutlu Kaplıcaları; Iğdır’ın Armutlu İlçe sınırları içerisinde yer almaktadır. İlçe Merkezi’ne 4 km. mesafedeki kaplıcalara, şehir içi ulaşım araçlarıyla ulaşım sağlanmaktadır.

Türkiye’nin 1. derece önemli ve öncelikli kaplıcalarından olan Armutlu Kaplıcası, çevresi ağaç ve makilerle kaplı bir vadide, dere yatağı boyuna sıralanmış çok sayıda kaynaktan oluşmaktadır. Termal Kaplıcalarından sonra keşfedilmiş olmakla birlikte Bizans dönem ’in den beri varlığı bilinmekte ve sularından yararlanılmaktadır. Termal Kaplıcalarına nazaran denize daha yakındır. Bu yakınlık deniz ve kaplıca keyiflerinin bir arada yaşanmasına imkân tanımaktadır, içerisinde doğduğu ormanların gürlüğü ve manzarasının güzelliği Armutlu kaplıcalarının dinlendiriciliğini artırır.

Armutlu kaplıcalarının suyu ülkemizdeki radyoaktivitesi en yüksek olan kaplıca suyudur. Sıcaklığı 57 santigrat de­rece ile 73 santigrat derece arasında değişir. Kaplıcalar­dan banyo, içme ve solunum gibi farklı yollarla yararlanı­labilir. Bölgedeki birçok kaynağın en önemlileri Küpeli ve Hamam’dır.

Çevresinde kurulan turistik tesis ve otel gibi işletmeler sayesinde Armutlu Kaplıcaları geniş bir insan kitlesine hizmet sunmaktadır. Son yıllarda bu tesislere devre mülkler de eklenmiştir. Çok sayıda devre mülk inşa edilmiş, kaplıcaların suyu evlerin içerisine taşınmıştır. Denizin, kaplıcaların ve çeşitli bitki örtüsünün uyumu Armutlunun giderek daha çok insan tarafından ziyaret edilmesine se­bep olmaktadır.

Kaplıcalarının tedavi (endikasyon) özellikleri: Boyun, bel , kalça ve diz kireçlenmeleri, boyun ve bel fıtıkları, mekanik tipte kronik bel ağrıları, sportif yaralanmalar, tendinitler, kronik artritler (Romatoid artrit, Ankilozan spondilit), kas romatizması (Fibromiyalji), felç rehabilitasyonu, diabetik nevraljiler, dolaşım bozuklukları, diz, kalça protez ameliyat sonrası, ortopedik sekeller, sportif yaralanmalar, osteoporoz, kronik idrar yolu iltihapları ve taşları, sindirim sistemi hastalıkları (içme olarak da kullanılır), genel yorgunluk, buhar soluma ile bazı solunum sistemi hastalıkları, vücutta eser miktarda bulunan minerallerin eksikliği, çeşitli cilt hastalıklarından bazıları.

Kısaca; Kaplıca suyunun romatizmal hastalıklar, dolaşım hastalıkları, kırık sekelleri, cilt hastalıkları, siyatik ve her türlü nevralji, çeşitli felçler, adale hastalıkları ve atrofilleri, kadın hastalıkları, hastalık ve ameliyat sonrası rahatsızlıklar ve metabolizma bozukluklarına iyi geldiği görülmektedir.

Paylaşın

Iğdır: Hacı İbrahim Kümbeti

Hacı İbrahim Kümbeti; Iğdır’ın Aralık İlçesi, Gödekli Köyü sınırları içerisinde yer almaktadır. İl Merkezi’nden Gödekli Köyü’ne günün belirli saatlerinde toplu ulaşım araçları ile ulaşım sağlanmaktadır.

M.Ö. 4000 bin yıldan beri yerleşim yeri olarak kullanıldığı ve tarih boyunca birçok kavimlerin medeniyet ve kültürlerine ev sahipliği yaptığı bilinen Iğdır’da bir çok tarihi yapı bulunmaktadır. Hacı İbrahim Kümbeti de Iğdır’da bulanan önemli tarihi yapılardandır.

Kuzey güney istikametinde kare planlı olarak inşa edilen ve giriş kapısının üzerindeki Osmanlıca kitabede yazılı bulunan Hicri 1322 (Miladi 1907) tarihinde Hacı İbrahim arlına yapılan kümbetin giriş kapısı güney istikamette olup siyah kesme bazalt taşından inşa edilmiştir.

Kümbetin temeli iki sıra taşla esas binanın duvarlarından dışarı doğru çıkıntı yapmaktadır. İki metre yüksekliğinde ve 5,50 x 5,50 metre çapındaki binanın üstü yarım kubbeli olup, kubbe ile çatının birleştiği yer dışarıya çıkıntı teşkil etmektedir. Güney doğu ve kuzey doğuda birer küçük penceresi bulunan kümbetin içerisi çamurdan basit olarak sıvanmıştır.

İç mekanda bulunan üç mezar ve bu mezarlara ait Osmanlıca yazılı üç mermer kitabe bulunmaktadır. Zaman zaman bu mezarlar define arama maksadı ile tahrip edilmişlerdir. Kümbetin özellikle dış cephesi oldukça sağlam bir şekilde ayakta durmaktadır.

Paylaşın

Iğdır: Kolikent Kümbeti

Kolikent Kümbeti; Iğdır’ın Aralık İlçesi, Kolikent Köyü sınırları içerisinde yer almaktadır. İlçe Merkezi’nden Kolikent Köyü’ne günün belirli saatlerinde toplu ulaşım araçları ile ulaşım sağlanmaktadır.

M.Ö. 4000 bin yıldan beri yerleşim yeri olarak kullanıldığı ve tarih boyunca birçok kavimlerin medeniyet ve kültürlerine ev sahipliği yaptığı bilinen Iğdır’da bir çok tarihi yapı bulunmaktadır. Kolikent Kümbeti de Iğdır’da bulanan önemli tarihi yapılardandır.

Kolikent Köyü mezarlık alanında yer alan kümbet düzgün sekizgen planlı ve her kenarı yaklaşık 2 m genişliğindedir. Duvarlar düzgün kesme taşlarla örülmüş ve yaklaşık 50 cm kalınlığında, 1.60 m yüksekliğindedir. Kümbetin kubbesi yukarı doğru sivrilen formda ve yaklaşık 1.40 m yüksekliğindedir.

Kubbe ve duvar arasındaki bağlantıyı, 30 cm kalınlığındaki kasnak sağlamaktadır. Üstünde ve çevresinde herhangi bir kitabeye rastlanılmamış, Kümbetin duvarlarında ve özellikle çatısında yoğun tahribat gözlemlenmiştir.

Paylaşın

Iğdır: Ejder (Iğdır) Kervansarayı

Ejder (Iğdır) Kervansarayı; Iğdır’ın Merkez İlçesi, Harmandöven Köyü sınırları içerisinde yer almaktadır. İl Merkezi’nden Harmandöven Köyü’ne günün belirli saatlerinde toplu ulaşım araçlarıyla ulaşım mümkündür.

M.Ö. 4000 bin yıldan beri yerleşim yeri olarak kullanıldığı ve tarih boyunca birçok kavimlerin medeniyet ve kültürlerine ev sahipliği yaptığı bilinen Iğdır’da bir çok tarihi yapı bulunmaktadır. Ejder (Iğdır) Kervansarayı da Iğdır’da bulanan önemli tarihi yapılardandır.

Kuzey-batı güney-doğu yönünde uzanan dikdörtgen planlı bir oturum alanı üzerine inşa edilmiş yapının uzun kenarları boyunca belirli aralıklarla sıralanan ve yarı dairesel planlı beşer payanda bulunmaktadır; duvar yüzeylerinde graffiti olarak işlenmiş çeşitli taşçı işaretleri yer almaktadır.

Hanın güney-doğu cephesinin ortasındaki taçkapısı, cepheyle hemyüz olarak tasarlanmış ve kaş kemerli üç sıra profilli silmeyle kuşatılmıştır; kemerin üzengi seviyesinden başlayarak kilit taşına kadar yükselen alınlığının, üzerleri girift bitkisel bezemeli altı köşeli yıldız ve aralarında eşkenar dörtgenlerden oluşan kesme taş bloklarla örülmüş olduğu anlaşılmaktadır.

Taçkapıyla aynı formdaki bir kapı açıklığı vasıtasıyla, kare planlı ve nervürlü haç tonozla örtülü bir sofaya dahil olunmaktadır; tonoz sırtlarının birleştiği merkez noktasındaki kilit taşları, haçvari düzen oluşturan çift renkli düzgün kesme taşlarla kaplanmıştır ve ortasında kare formlu bir ışıklık yer alır.

Sofanın kuzey-doğu ve güney-batı kenarlarına bitişik ve birer kapı vasıtasıyla sofayla irtibatlandırılmış dikdörtgen planlı iki odadan kuzey-doğu yöndeki oda, beşik tonozla örtülü basit bir hacimdir. Buna karşılık, benzer plana sahip diğer oda, farklı ebat ve şekillerdeki düzgün kesme taşlarla örülmüş çift sıra nervürlü haç tonozlarla örtülüdür; tonoz sırtlarının birleştiği merkez noktasındaki kilit taşları, haçvari düzen oluşturan düzgün kesme taşlarla kaplanmıştır.

Sofanın kuzey-batı kenarındaki kaş kemerli bir kapı açıklığıyla, hanın, geçmişte ahır işlevi gören kapalı bölümüne geçilmektedir. Sözkonusu mekan, dikdörtgen planlı taş kaideler üzerine karşılıklı yerleştirilmiş kare planlı ve sivri kemerlerle birbirlerine ve duvarlara bağlanan sekizer ayakla derinlemesine doğrultuda ve beşik tonoz örtülü üç sahna taksim edilmiştir; orta sahın daha geniş ve yüksektir.

2006 yılında yapılan temizlik çalışmaları sırasında, ahır bölümünde taş sekiler ortaya çıkartılmıştır. Hanın kargir inşaatında farklı renklerde düzgün kesme küfeki taşları kullanılmıştır. Hanın kitabesi yoktur; 13. yüzyılın sonları ya da 14. yüzyılın başlarına tarihlendirilir.

Paylaşın

Iğdır: Aktaş Kaya Mezarı

Aktaş Kaya Mezarı; Iğdır’ın Tuzluca İlçesi, Aşağı Aktaş Köyü sınırları içerisinde yer almaktadır. İlçe Merkezi’nden Aşağı Aktaş Köyü’ne günün belirli saatlerinde toplu ulaşım araçlarıyla ulaşım sağlanmaktadır.

M.Ö. 4000 bin yıldan beri yerleşim yeri olarak kullanıldığı ve tarih boyunca birçok kavimlerin medeniyet ve kültürlerine ev sahipliği yaptığı bilinen Iğdır’da bir çok tarihi kalıntı bulunmaktadır. Aktaş Kaya Mezarı da Iğdır’da bulanan önemli tarihi kalıntılardandır.

Kaya Mezarı, Aşağı Aktaş Köyü’nün doğusunda bulunana kayalıkların üzerindedir. Aktaş olarak bilinen kayalığın güneye bakan düzeltilmiş yüzeyinde tek odalı olduğu ifade edilen dikdörtgen girişi bulunan kaya mezarı bulunur.

Giriş kısmı ve çevresinde bezeme. Kabartmalı figür veya yazı izine rastlanmamıştır. Kayalığın batıya bakan kısmında geniş merdiven izleri görülmektedir. Merdivenlerin sonlandırıldığı yerde düzeltilmiş bir alan bulunmaktadır. Sağ altlığı veya sunu çukuru görünmemiştir. Alanda bol miktarda seramik olduğu gözlemlenmiştir.

Paylaşın

Iğdır: Osmanlı ve Serdarbulak Kışlası

M.Ö. 4000 bin yıldan beri yerleşim yeri olarak kullanıldığı ve tarih boyunca birçok kavimlerin medeniyet ve kültürlerine ev sahipliği yaptığı bilinen Iğdır’da bir çok tarihi yapı bulunmaktadır. 

Osmanlı Kışlası ve Serdarbulak Kışlası da Iğdır’da bulanan önemli tarihi kalıntılardandır.

Serdarbulak Kışlası; Iğdır’ın Aralık İlçesi sınırları içerisinde yer alan kışla binası tek katlı ve dikdörtgen bir plana sahiptir. Yapı yaklaşık 4000 m2’lik alan üzerinde inşa edilmiştir. Tamamı bazalt taş malzemeden inşa edilen yapının girişi kuzeybatı yönündendir. Yapı ortada geniş bir avlu ve avluyu çevreleyen farklı ölçülerde ve farklı ihtiyaçlar için yapılmış odalardan oluşmaktadır.

Girişten itibaren geniş bir avluya girilir. Bu avlunun iki yanında yine farklı yerlerde yapılmış ve çeşitli amaçlarla kullanılan mekanlar bulunmaktadır. Girişin tam karşısında yükseltilmiş odalar ve arka tarafında ise yatay uzanan uzun bir salon bulunmaktadır.

Bölümler üzerinde yer alan pencere açıklıkları, basık yuvarlak kemerli olup, pencereler oldukça yüksek tutulmuştur. Yapı kompleks bir yapı özelliği göstermektedir. Askeri amaçlı yapılmasından olsa gerek süsleme öğelerine pek yer verilmemiştir. Sade bir tarzda inşa edilen kışlanın yalnız pencere kemerlerindeki taşların dikey yerleştirilmesiyle cephelerde bir hareketlilik göze çarpmaktadır.

Osmanlı Kışlası; Iğdır’ın Tuzluca İlçesi, Üçkaya Köyü’nün güneydoğusunda yer alır. Moloz taşların üzeri yontulmak sureli ile yapılmıştır. Kışla köye hakim bir konuma sahiptir. Üst kısmı yıkılmıştır. Yamaç kısmını tahkim etmek için alt tarafta istinat duvarı yapılmıştır. Batısından eğri taş deresi geçmektedir. Kapı ve penceresi günümüzde söküldüğünden yoktur

 

Paylaşın

Iğdır: Asma Kaya Mezarı

Asma Kaya Mezarı; Iğdır’ın Merkez İlçesi, Asma Köyü sınırları içerisinde yer almaktadır. İl Merkezi’nden Asma Köyü’ne günün belirli saatlerinde toplu ulaşım araçları ile ulaşım sağlanmaktadır.

M.Ö. 4000 bin yıldan beri yerleşim yeri olarak kullanıldığı ve tarih boyunca birçok kavimlerin medeniyet ve kültürlerine ev sahipliği yaptığı bilinen Iğdır’da bir çok tarihi kalıntı bulunmaktadır. Asma Kaya Mezarı da Iğdır’da bulanan önemli tarihi kalıntılardandır.

Gül Mevkii denilen mıntıkada bugün mescit olarak kullanılan orijinalinde kaya mezarı olan bir yapı tespit edilmiştir. Köyün orta kısımlarında yer alan kaya mezarının doğuya bakan girişi daha önce kapalıyken 20-30 sene evvel burada bir mekan olduğu fark edilmiş köylüler tarafından açılıp içi temizlenerek güney duvarına mihrap benzeri bir niş yapıldıktan sonra mescit olarak kullanılmaya başlanmış olduğu görüştüğümüz köylülerce ifade edilmiştir.

Kaya Mezarının; doğu yöndeki girişi moloz taş duvar ve ahşap kapıyla kapatılmıştır, içi iki bölümlü olup kuzey yöndeki bölümün batı duvarında bir adet kline (seki) mevcuttur. Oda yüksekliği 2 m civarında olup güneydeki oda 2.55 m genişliğe 5 m derinliğe sahiptir.

Paylaşın

Iğdır: Asma Kaya Yerleşim Alanı

Asma Kaya Yerleşim Alanı; Iğdır’ın Merkez İlçesi, Asma Köyü sınırları içerisinde yer almaktadır. İl Merkezi’nden Asma Köyü’ne günün belirli saatlerinde toplu ulaşım araçları ile ulaşım sağlanmaktadır.

M.Ö. 4000 bin yıldan beri yerleşim yeri olarak kullanıldığı ve tarih boyunca birçok kavimlerin medeniyet ve kültürlerine ev sahipliği yaptığı bilinen Iğdır’da bir çok tarihi kalıntı bulunmaktadır. Asma Kaya Yerleşim Alanı da Iğdır’da bulanan önemli tarihi kalıntılardandır.

l nolu mekan. Asma Köyü’nün batısındaki kayalıkların güney bölümünde yer almaktadır. Altı odadan oluşan mekana, genişlikleri 0.22-0.27 m yükseklikleri 0.20-0.30 m arasında değişen dik merdivenler ile ulaşılmaktadır. Merdivenler önceden kapalı iken kaya bloğunun kopması nedeni ile merdivenlerin üzeri açılmıştır.

Yumuşak kaya kütleleri zaman içerisinde özellikle şekil verilmiş bölümlerinde yer yer kopmalar görülmektedir. 2 ve 3 nolu mekanlar: kayalıkların orta bölümünde yer alan tek odalı kaya odalarıdır. Köylülerin ifadesine göre önceleri küçük kapılar bulunan tek odalı evler iken kayaların kopması sonucu dışarıdan birer niş şeklinde görülmektedir.

Çok dik kayalığın üst kısımlarında yapıldığından bu mekanlara çıkılamamıştır. 4 nolu mekan: kayalıkların orta bölümünde kısmen girişi çökmüş olan oda zemin seviyesinde yer almaktadır. Köylülerce girişi çökmeden önce koyunlar için barınak olarak kullanılmış olan odanın zemini toprakla dolu olup define arayıcı lan tarafından birkaç kez kazılmış olduğu görülmüştür.

5 nolu mekan: kayalıkların kuzey bölümünde yer alan girişi güney yöne bakan mekan üç odadan oluşmaktadır. Pencereleri silmeli olup girişi (orta bölüm) ise tahrip olmuştur. Ana mekân olarak düzenlenmiş orta bölüm daha geniş ve büyük tutulmuştur. Çok dik kayalığın üst kısımlananda yapıldığından bu mekanın iç mekanları da gezilememiştir.

Paylaşın