CHP’de Bir İstifa Daha: Gerekçe Aday Belirleme Süreci

Koza Yardımcı, “Yaptığım tüm uyarılara ve müdahalelere rağmen CHP örgütlerinin ve seçmenlerimizin vicdanını yaralayan uygulamalar ısrarla devam etti” sözleriyle CHP Genel Başkan Yardımcılığı görevinden istifa ettiğini duyurdu.

Koza Yardımcı konuya ilişkin açıklamasının devamında, “CHP örgütlerinden ve seçmenlerimizden gelen tepkilere kulak tıkamamı kimse bekleyemez” ifadelerini kullandı.

Son parti adayların da açıklanmasıyla birlikte Cumhuriyet Halk Partisi’nde (CHP) dün başlayan istifa depremi bugün de devam etti. CHP Kültür ve Turizm Bakanlığı’ndan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Koza Yardımcı, görevinden istifa ettiğini duyurdu.

Koza Yardımcı, açıklamasında istifasına gerekçe olarak aday belirleme sürecini göstererek, “Yaptığım tüm uyarılara ve müdahalelere rağmen Cumhuriyet Halk Partisi örgütlerinin ve seçmenlerimizin vicdanını yaralayan uygulamalar ısrarla devam etti. Cumhuriyet Halk Partisi örgütlerinden ve seçmenlerimizden gelen tepkilere kulak tıkamamı kimse bekleyemez” dedi.

Eski Genel Başkan Yardımcısı Oğuz Kaan Salıcı’nın ‘Denge Denetleme Listesi’nden PM’ye seçilen Yardımcı, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada Parti Meclisi üyesi olarak yoluna devam edeceğini söyledi.

Yardımcı’nın açıklamasının tamamı şöyle: “Saygıdeğer Halkımıza ve parçası olmaktan gurur duyduğum Cumhuriyet Halk Partili yol arkadaşlarıma; Öncelikle, Parti Meclisimiz tarafından açıklanan tüm adaylarımıza başarılar diliyor, sahada partimizin yerel seçimlerdeki başarısı için yol arkadaşlarımla omuz omuza çalışacağımı özellikle belirtmek istiyorum.

Göreve geldiğim ilk günden bugüne kadar Cumhuriyet Halk Partisi örgütlerinin emeklerini gözeterek, liyakat esaslı, belirlenen kurallara ve talimatlara uygun bir aday belirleme süreci olması için mücadele ettim. Yaptığım tüm uyarılara ve müdahalelere rağmen Cumhuriyet Halk Partisi Örgütlerinin ve seçmenlerimizin vicdanını yaralayan uygulamalar ısrarla devam etti.

Cumhuriyet Halk Partisi Örgütlerinden ve seçmenlerimizden gelen tepkilere kulak tıkamamı kimse bekleyemez. Benim asli sorumluluğum onlaradır. Tüm bu nedenlerle Genel Başkanımızın takdiri ile geldiğim Genel Başkan Yardımcılığı görevimden istifa ederek, örgütümüzün takdiri ile seçildiğim Parti Meclisi üyeliği görevimde örgütümüzün ve seçmenlerimizin sesi olmaya devam edeceğim.”

Koza Yardımcı kimdir?

1973 yılında Adana’da dünyaya gelen Koza Yardımcı, eğitimini Adana’da tamamladı ve iş hayatına tekstil sektöründe başladı. 1995 yılında basın sektöründe çalışmaya başlayan Koza Yardımcı, 2000 yılında sarı basın kartı almaya hak kazandı.

Sivil toplum örgütlerinin ve derneklerin gücüne inan Koza Yardımcı, Atatürkçü Düşünce Deneği, Basın konseyi, DAK/SAR (Gönüllü Deniz Arama Kurtarma), Gezenbilir Doğa Sporları ve Gezi Kültürü Derneği’nde üye ve yönetici olarak aktif çalışmalarda bulunmaya devam etmekte.

Daha önce CHP Şişli İl Genel Meclis Üyeliği de yapan Koza Yardımcı, CHP 38. Olağan kurultayında Parti Meclisi Üyesi seçildi, sonrasında CHP Kültür ve Turizm Bakanlığından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı olarak atandı.

Paylaşın

CHP’de İstifalar Devam Ediyor: Parti Yönetimine Sert Eleştiriler

Cumhuriyet Halk Partisi’nden (CHP) istifa ettiğini duyuran eski Dikili Belediye Başkanı Osman Özgüven, “Değişim adına yeşeren umutlarımız ne yazık ki boşa çıkmıştır” dedi ve ekledi:

“Genel Başkan Özgür Özel ve yönetimi, partimizi özüne döndürerek sosyal demokrasi çizgisine oturtacakları, aday belirlenirken ön seçim ve halk anketi yapacakları yönünde Türkiye kamuoyuna verdikleri sözleri tutmamışlardır. Partimizin karar mekanizmalarını istila edenler, yurttaşlarımızın gönlünü kıran, seçmene saygı duymayan yanlış kararlar vermişler, CHP’deki çürümüşlük ayyuka çıkmıştır.”

Bölgede ‘efsane başkan’ olarak anılan Eski Dikili Belediye Başkanı Osman Özgüven, Cumhuriyet Halk Partisi’nden (CHP) istifa etti. Gazete Duvar’ın aktardığına göre; Özgüven istifasına ilişkin basın açıklamasında şu ifadelere yer verdi:

“Cumhuriyet Halk Partisi’nde değişim adına yeşeren umutlarımız ne yazık ki boşa çıkmıştır. Genel Başkan Özgür Özel ve yönetimi, partimizi özüne döndürerek sosyal demokrasi çizgisine oturtacakları, aday belirlenirken ön seçim ve halk anketi yapacakları yönünde Türkiye kamuoyuna verdikleri sözleri tutmamışlardır. Partimizin karar mekanizmalarını istila edenler, yurttaşlarımızın gönlünü kıran, seçmene saygı duymayan yanlış kararlar vermişler, CHP’deki çürümüşlük ayyuka çıkmıştır.

Gelinen noktada, başta Özgür Özel olmak üzere, genel merkez yönetiminin yarattığı derin hayal kırıklığı içindeyim. 81 yaşımdayım. Aktif siyasi yaşamımı noktalayalı 11 yıl oldu. Hiçbir kişisel beklentim yok. Şan, şöhret, methiye, ödül, rant hırslarım hiç olmadı. Umudum, partimizde reform hareketinin gerçekleşmesiydi. Umudum, geçmişte Dikili’de hayata geçirdiğimiz ve benden sonra sonlandırılan sosyal belediyecilik uygulamalarının yeniden canlandırılmasıydı. Umudum, tıpkı 1989 yılında başardığımız gibi yerel seçim zaferinin ardından partimizin iktidara gelmesiydi”

CHP Lideri Özgür Özel, Osman Özgüven hakkında ne demişti?

Osman Özgüven’in istifasının ardından gözler bir yandan da CHP Genel Başkanı Özgür Özel’e çevrildi. Özel, çocukluk ve gençlik yıllarında yaz mevsimlerini Dikili’de geçirdiğini belirterek, “Özgür Özel’de gördüğünüz ne varsa, ilk tohumlar, ilk filizlenmeler Dikili’de olmuştur” demişti. Özel, Osman Özgüven Belgeseli için verdiği röportajda, “Benim adımın onunla aynı cümlede geçmesi bile hak ettiğimden fazlası olur. Biz ancak Osman Özgüven’i rol model kabul eden, ona benzemeye çalışan solcular olabiliriz” ifadelerini kullanmıştı.

16 Aralık’ta Manisa’da gerçekleştirilen CHP Gençlik Kolları Buluşmasında ise Özel, “Yeni dönemde sıradan belediye başkan adayları açıklamıyoruz, suyu bedava veren Osman Özgüvenleri açıklıyoruz” diye konuşmuştu.

Osman Özgüven “hatadan dönün” çağrısı yapmıştı

28 Ocak’ta gerçekleştirilen CHP Merkez Yönetim Kurulu ve Parti Meclisi toplantılarında, mevcut Dikili Belediye Başkanı Adil Kırgöz tek isim olarak yer almış ve tekrar aday gösterilmişti. Tepki gösteren Özgüven, CHP Genel Merkezi’ne Dikili kararının gözden geçirilerek hatadan dönülmesi çağrısı yapmış ancak daha sonraki MYK ve PM toplantılarında bu konu yeniden gündeme alınmamıştı.

Osman Özgüven kimdir?

1943 yılında İzmir’in Dikili İlçesinde dünyaya gelen Osman Özgüven, Ege Üniversitesi’nden inşaat mühendisi olarak mezun oldu. 1984 yılında SODEP’ten Dikili Belediye Başkanı seçilince inşaat malzemeleri sattığı dükkanını kapattı ve etik değerler gereğince ticari faaliyetlerini tamamen sonlandırdı. Dört çocuğu, dört torunu olan Özgüven’in mal varlığı bulunmuyor. Tek gelir kaynağı ise emekli maaşı.

Siyasi yaşamını SODEP, SHP, CHP ekseninde sürdürmüş olan Osman Özgüven, hem Cumhuriyet Halk Partisi’nin hem de Türkiye ve dünyadaki sol kitlelerin saygı duyduğu önemli bir siyaset adamı olarak tanınıyor. Emek, demokrasi, barış mücadelesinin simge isimlerinden Özgüven, 12 Eylül Darbe yönetiminin baskıcı rejimine karşı ilk örgütlü mücadele zeminini Dikili’de oluşturarak adını duyurdu ve tarihe geçen festivaller düzenledi.

1984 – 1994 ve 2004 – 2013 yılları arasında Dikili’deki dört dönem belediye başkanlığı görevinde yerel devrim yaparak tarihe geçti. Sosyal belediyeciliğin ülkedeki en etkili uygulayıcısı oldu. Türkiye ekoloji hareketinin öncüleri arasında yer aldı. İnsan hakları savunucusu olan Özgüven’in en önemli somut başarılarından biri de Türkiye ve Yunanistan halkları arasında on yıllarca ilişkilerin kopuk kalmasından sonra, “Yurtta barış, dünyada barış” ilkesiyle Ege’deki dostluk kapısını açan önder olmasıydı.

Paylaşın

CHP Lideri Özel: Türkiye’yi Kucaklamak İçin Yola Çıkıyoruz…

31 Mart’ta yapılması planlanan yerel seçimlere sayılı günler kala, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel, sosyal medya hesabından bir tanıtım videosu paylaştı.

CHP Lideri Özgür Özel, “Türkiye’yi kucaklamak için yola çıkıyoruz…” notuyla yayınladığı kısa videoda bir kahvehanedeki televizyonda görülüyor. TV’de Özel’in “Biz Türkiye ittifakıyız, biz Türkiye’yi kucaklıyoruz” sözleri duyuluyor.

Video Özgür Özel’in “Sizden bunun için destek istiyoruz” sözleriyle biterken ekranda “Yakında” yazısı beliriyor.

Paylaşın

CHP’de İstifa Furyası: Tek Amaçları Kamusal Kaynakları Yağmalamak

31 Mart’ta yapılması planlanan yerel seçimlerde aday gösterilmeyen Adana Seyhan Belediye Başkanı Akif Kemal Akay, Cumhuriyet Halk Partisi’nden (CHP) istifa ettiğini duyurdu.

Haber Merkezi / Akif Kemal Akay, istifasına ilişkin sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı:

“Emeğe değer veren, hemen her alanda üretim yapan, ürettiğini ve diğer kaynakları en verimli şekilde kullanan, muhtaçlara yaptığı paylaşımlarda hiçbir şekilde kimlik ayrımı yapmayan, başarısı tüm kamuoyu tarafından kabul edilen bir başkana tahammül edemeyen; tek amaçları kamusal kaynakları yağmalamak olan yöneticilerin ahlak dışı yollarla işgal ettiği, 55 yıl hemen her alanında onurla ve gururla hizmet verdiğim Cumhuriyet Halk Partisi’nden istifa ediyorum. Seyhan’a ve Adana’ya, layık olduğu hizmetlere devam edeceğimi bir atasözünü anımsatarak tüm hemşehrilerime saygı ile duyuruyorum. ‘İstendiğin yere erinme, istenmediğin yere görünme!'”

Gürsel Tekin ve Soner Çetin’in istifası

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP), yerel seçimlerde kritik noktalarda adaylarını Parti Meclisi toplantısında belirlemişti. Toplantının ardından bugün CHP’de peş peşe istifalar yaşanmıştı. Partinin eski genel sekreteri Gürsel Tekin ile Çukurova Belediye Başkanı Soner Çetin istifa ettiklerini duyurmuşlardı.

Gürsel Tekin istifa kararına ilişkin yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullanmıştı: “Hiçbir objektif koşul, liyakat ve ehliyetin olmadığı, parti içi hemşehricilik, gruplaşma, ekipleşme ilişkileri ile makam ve mevkilerin dağıtıldığı, partiye emek veren, partinin iktidar olması için çalışan insanların dışlandığı, Türkiye’de iktidar mücadelesi yerine parti içi iktidar mücadelesinin yeğ tutulduğu, parti hukukunun ve partimiz emekçilerinin haklarının yok sayıldığı, Genel Merkezin kendi açıkladığı kural ve talimatlara bile uymadığı, parti hukukuna ve açıklamalarına güvenerek emek sarf eden insanların emeklerinin gasbedildiği, ideoloji, ilke veya düşünce ile oluşan yoldaşlık ruhu yerine ahbap-çavuş, eş, dost, akraba ilişkilerinin her düzeyde belirleyici olduğu bir yapı haline dönüşmüştür.”

Soner Çetin ise istifa açıklamasında, “Önce yerelde, ardından genelde iktidarı hedeflemesi gerekirken Cumhuriyet Halk Partisi mevcut yönetiminin sadece kendi parti içi iktidarlarını korumaya yönelik taktikler geliştirmeye çalıştığını kaygıyla izlemekteyiz. Bunu son aday belirleme yöntemlerinde de net bir şekilde gördük.” demişti.

Paylaşın

CHP’de Bir İstifa Daha: Parti İçi Dar Kadrolaşmanın…

CHP’li Çukurova Belediye Başkanı Soner Çetin, “Atatürk ilkeleri, cumhuriyet değerleri, sosyal demokrasinin evrensel kuralları gibi partinin kimliğini oluşturan kavramların göz ardı edildiği, tarafsız ve liyakate hiçbir kriterin dikkate alınmadığı, parti içi dar kadrolaşmanın ön plana çıktığı, adaylıkların ahbap-çavuş ilişkileriyle dağıtıldığı bir süreci üzülerek yaşadık” sözleriyle partisinden istifa ettiğini duyurdu.

Haber Merkezi / 31 Mart’ta yapılması planlanan yerel seçimlere sayılı günler kala, seçimlere hazırlıkların sürdüğü Cumhuriyet Halk Partisi’nde (CHP) aday gösterilmeyen isimler, partiden istifa etmeye devam ediyor. CHP’nin önemli isimlerinden Gürsel Tekin’den sonra CHP’li Çukurova Belediye Başkanı Soner Çetin de partisinden istifa ettiğini duyurdu. İstifasını sosyal medya hesabından duyuran Soner Çetin şu ifadelere yer verdi:

“Değerli hemşehrilerim; Çocukluğumdan itibaren Cumhuriyet Halk Partili bir ailenin içinde büyüdüm. Her zaman ifade ettiğim gibi 1923’te Cumhuriyet Halk Fırkası’nı Adana’da kuran Kuvayi Milliyeci bir dedenin torunu olmaktan dolayı her zaman gurur duydum. Gençlik Kollarından başlayarak hep partimin hizmetinde oldum, başarısı için çalıştım. 2009 yılında Adana Büyükşehir Başkan adayı gösterilip, çeşitli ayak oyunlarıyla 1 hafta sonra adaylıktan alınmamdan sonra bile partimize küsmedim, benim yerime gösterilen adayın başarısı için çalıştım.

10 yıldır da Cumhuriyet Halk Partisi’nden seçilmek suretiyle Çukurova Belediye Başkanlığı yapmaktayım. CHP’li olmaktan her zaman gurur duydum ancak Belediye Başkanlığının hizmet makamı olduğunun bilinciyle belediyeye hiçbir zaman siyaseti sokmadım. Her seçimden sonra parti rozetimi çıkardım, herkese ve her kesime eşit ve adaletli hizmet götürmenin gayreti içerisinde oldum. Bu anlayışla görevimi yaparken partimin bayrağını hep en yükseğe çıkarmayı hedefledim.

Girdiğimiz her seçimde gece gündüz demeden çalıştım, bunun karşılığını da seçim sonuçlarıyla aldık. Partimizin ve partililerimizin her zaman gururla takdim edecekleri bir yerel yönetici olmak için azami gayret gösterdim. Ancak gelinen noktada ömrümüzü verdiğimiz partimizin gasp edilmeye çalışıldığını, ilkelerinden ve değerlerinden uzaklaştırıldığını üzülerek görmekteyiz.

“Partinin kimliğini oluşturan kavramların göz ardı edildiği…”

Önce yerelde ardından genelde iktidarı hedeflemesi gerekirken, Cumhuriyet Halk Partisi mevcut yönetiminin sadece kendi parti içi iktidarlarını korumaya yönelik taktikler geliştirmeye çalıştığını kaygıyla izlemekteyiz. Bunu son aday belirleme yöntemlerinde de net bir şekilde gördük. Atatürk ilkeleri, cumhuriyet değerleri, sosyal demokrasinin evrensel kuralları gibi partinin kimliğini oluşturan kavramların göz ardı edildiği, tarafsız ve liyakate hiçbir kriterin dikkate alınmadığı, parti içi dar kadrolaşmanın ön plana çıktığı, adaylıkların ahbap-çavuş ilişkileriyle dağıtıldığı bir süreci üzülerek yaşadık.

Tanık olduğum bu kaygı verici tablo nedeniyle ömrünü Cumhuriyet Halk Partisi içerisinde geçirmiş, partinin birçok kademesinde gururla görev yapmış biri olarak partimden istifa ettiğimi üzülerek açıklıyorum. Ancak… Bu hikaye burada bitmez! Kamuoyuna saygıyla duyurulur…”

Paylaşın

CHP’de İstifa Depremi

Gürsel Tekin, partisinin ideoloji, ilke veya düşünce ile oluşan yoldaşlık ruhu yerine ahbap – çavuş, eş, dost, akraba ilişkilerinin her düzeyde belirleyici olduğu bir yapı haline dönüştüğünü belirterek CHP’den istifa etti.

Haber Merkezi / Gürsel Tekin, sosyal medya hesabından yaptığı açıklama ile Cumhuriyet Halk Partisi’nden (CHP) istifa ettiğini duyurdu. Gürsel Tekin, konuya ilişkin yaptığı açıklamasında şu ifadeleri kullandı:

“Aziz milletime ve yol arkadaşlarıma, Cumhuriyet Halk Partisi’nin temel ilkeleri tüzük ve programında yer almaktadır. Ne yazık ki geçen zamanda CHP çağdaş uygarlığı hedefleyen, Türkiye’de iktidar olma ve halka hizmet etme amacına sahip Atatürkçü ve sosyal demokrat bir parti kimliğinden uzaklaştırılmış, hiçbir objektif koşul, liyakat ve ehliyetin olmadığı, parti içi hemşericilik, gruplaşma, ekipleşme ilişkileri ile makam ve mevkilerin dağıtıldığı, partiye emek veren, partinin iktidar olması için çalışan insanların dışlandığı,

“Ahbap – çavuş, eş, dost, akraba ilişkileri…”

Türkiye’de iktidar mücadelesi yerine parti içi iktidar mücadelesinin yeğ tutulduğu, parti hukukunun ve partimiz emekçilerinin haklarının yok sayıldığı, Genel Merkezin kendi açıkladığı kural ve talimatlara bile uymadığı, parti hukukuna ve açıklamalarına güvenerek emek sarf eden insanların emeklerinin gasp edildiği, İdeoloji, ilke veya düşünce ile oluşan yoldaşlık ruhu yerine ahbap – çavuş, eş, dost, akraba ilişkilerinin her düzeyde belirleyici olduğu bir yapı haline dönüşmüştür.

Partinin her makamında görev alma onuruna erişmiş, her zaman sokakta, halkın içerisinde, Türkiye’de iktidar olmak için çalışmış benim için ortaya çıkan bu tablo acı ve üzüntü vericidir. Bu sebeple, Gençlik yıllarımdan beri hayatımı adadığım, ilkelerini kalbime mühürlediğim Cumhuriyet Halk Partisi’nden yine inandığım, uğruna yaşadığım ilkeler bunu emrettiği ve mevcut yapıda çalışma imkanım kalmadığı için büyük bir üzüntüyle istifa ediyorum. Uğruna hayatımı adadığım ilkeler için çalışmaya devam edeceğim. Kamuoyuna saygıyla duyururum.”

Paylaşın

CHP’nin “Yerel Seçimler” Sloganı Belli Oldu

31 Mart’ta yapılması planlanan yerel seçimler yaklaştıkça, partilerde çalışmalarını hızlandırdı. CHP’de de seçim kampanyası hazırlıklarına son rötuşlar yapılıyor. Edinilen bilgiye göre CHP’nin seçim kampanyası sloganı “İşimiz gücümüz Türkiye” olacak.

Son dakika bir değişiklik olmazsa belirlenen bu slogan “İşimiz gücümüz Ankara”, “İşimiz gücümüz Çanakkale” gibi her kentin adı ile de kullanılacak. Ayrıca seçim bölgelerinde parti politikaları dile getirilirken, “İşimiz gücümüz gençlik”, “İşimiz gücümüz emekliler” gibi sloganlar üretilecek.

Siyasi partilerin yerel seçim hazırlıklarında sona gelindi. Önümüzdeki hafta aday belirleme sürecini tamamlayacak olan partiler seçim kampanyalarının içeriğini de kamuoyu ile paylaşmaya başladı. Seçim beyannamesini ilk açıklayan AK Parti, “Gerçek belediyecilik” sloganı ile sahaya çıktı.

MHP, “Cumhur Bizim, Türkiye Hepimizin” sloganı ile mitinglere başlarken, iktidar ve muhalefet karşısında ‘üçüncü yol’ tarif eden İYİ Parti “Mecbur değilsin” sloganını kullanıyor. Saadet Partisi geçtiğimiz hafta seçim sloganını “Saadet İş Başına, Haydi Bismillah” olarak duyurdu. Yeniden Refah Partisi ise “Ahlaklı belediyecilik” diyerek 81 ilde gösterdiği adayları bir törenle tanıttı.

Gelecek hafta, 12 Şubat’ta yapacağı Parti Meclisi toplantısında kalan tüm adayları belirlemeyi hedefleyen CHP’de de seçim kampanyası hazırlıklarına son rötuşlar yapılıyor. Gazete Duvar’ın edindiği bilgiye göre CHP’nin seçim kampanyası sloganı “İşimiz gücümüz Türkiye” olacak.

Son dakika bir değişiklik olmazsa belirlenen bu slogan “İşimiz gücümüz Ankara”, “İşimiz gücümüz Çanakkale” gibi her kentin adı ile de kullanılacak. Ayrıca seçim bölgelerinde parti politikaları dile getirilirken, “İşimiz gücümüz gençlik”, “İşimiz gücümüz emekliler” gibi sloganlar üretilecek.

Paylaşın

Akaryakıt Fiyatları, Seçimlerden Sonra Yüzde 115 Arttı

İğneden ipliğe her ürünün zamlandığını belirten CHP’li Başevirgen, “Şimdi de Cumhuriyet tarihinin en yüksek akaryakıt fiyatlarıyla karşı karşıyayız. İktidar her fırsatta ekonominin düzeleceğini vadetse de seçimlerden bu yana akaryakıt fiyatları yüzde 115 arttı” dedi ve ekledi:

“Akaryakıt fiyatlarındaki artış iğneden ipliğe her şeyin zamlanması anlamına geliyor. Yiyecekten giyeceğe, ulaşımdan tükettiğimiz her bir ürüne de zamlar aynı oranda yansıyacak.”

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Manisa Milletvekili Bekir Başevirgen, arka arkaya yapılan akaryakıt zamlarına dikkat çekti. Gazete Duvar’dan Günsu Durak’ın aktardığına göre; Başevirgen, akaryakıta gelen zamlarla birlikte her ürünün zamlandığını belirtti.

Zamlarla birlikte ülkede artık halkın nefes alamaz hale geldiğini söyleyen Başevirgen, “Sarayın itibarından tasarruf etmeyen AK Parti iktidarı, acı reçeteyi yurttaşlara kesmeye devam ediyor. Türk-İş’in rakamlarına göre açlık sınırı 15 bin 48 liraya, yoksulluk sınırı ise 49 bin 19 liraya yükseldi. Bir ailede ancak 3 kişinin çalışması durumunda yoksulluk sınırına ulaşılabiliyor. İktidarın yarattığı zengin kesim hariç ülkede hiç kimse nefes alamaz hale geldi” dedi.

Başevirgen, seçimlerden bu yana akaryakıt fiyatlardaki artış oranına da dikkat çekerek, “Şimdi de Cumhuriyet tarihinin en yüksek akaryakıt fiyatlarıyla karşı karşıyayız. İktidar her fırsatta ekonominin düzeleceğini vadetse de seçimlerden bu yana akaryakıt fiyatları yüzde 115 arttı. Akaryakıt fiyatlarındaki artış iğneden ipliğe her şeyin zamlanması anlamına geliyor. Yiyecekten giyeceğe, ulaşımdan tükettiğimiz her bir ürüne de zamlar aynı oranda yansıyacak” diye konuştu.

Akaryakıt fiyatlarındaki peş peşe artışlarla birlikte vatandaşların ulaşım haklarının da elinden alındığını belirten Başevirgen, “Ulaşım sektörü ise akaryakıttaki artışı bilet fiyatlarına yansıtmaya başladı. Büyükşehirlerden Anadolu’ya 700 liradan ucuz bilet yok. Ankara-İstanbul arası en uygun otobüs bileti fiyatı 500 lirayı geçti.

KYK bursu alan ve Ankara’da okuyup, İstanbul’a ailesini görmeye giden bir öğrenci, gidiş-dönüş en az bin lirayı gözden çıkartmak zorunda. Öğrencilerin aldığı bursun sadece 2 bin lira olduğu düşünüldüğünde bir öğrenci bu bursla ayda sadece 2 kez ailesinin yanına gidebilir” açıklamasını yaptı.

Zamların ulaşım gibi halkın gıda, giyinme gibi temel haklarını da tehdit ettiğini ifade eden Başevirgen, “4 kişilik bir ailenin ise Ankara’dan İstanbul’a gidip gelmesi 4 bin lira, bu da asgari ücretin yaklaşık 4’te 1’ine denk geliyor. İktidar, yurttaşlarımızın bütün temel haklarını elinden aldığı gibi ulaşım hakkını da elinden alıyor. Akaryakıt fiyatlarının bu denli yüksek seyretmesi durumunda gıda ve giyinme hakkı da aynı ulaşım hakkı gibi vatandaşların elinden alınacak” dedi.

Paylaşın

Kemal Kılıçdaroğlu’ndan “Siyaseti Bırakmadım” Çıkışı

CHP’nin yedinci genel başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, “Siyaseti bırakmadım. Her gün vatandaşlarla, ziyarete gelenlerle görüşüyorum. Belli konularda daha derinlikli düşünmeye zamanım var” dedi.

Eski Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Serbestiyet’ten Hilal Köylü‘ye açıklamalarda bulundu.

6 Şubat depremlerinin ardından Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a duyduğu öfkeyi anlatan Kemal Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:

“Ülkeyi 22 yıldır yöneten siyasal iktidar; askerleri, deprem olduğunda sahaya anında yollamadı. Depremin ilk üç-dört saatinde seyyar hastaneler, mutfaklar kurulabilirdi, yapılmadı. İnsanların soğuktan ölmesine göz yumuldu. Neden? Türkiye’de sorumluluk taşıyan bir hükümet yok.

Erdoğan; depremi de, sorumluluğunu da görmezden geliyor. Beşli çeteye hizmet eden Erdoğan, ülkeyi dilediği gibi yönetiyor. Şimdi de çıkıp; merkezi hükümetle yerel yönetimin bir olmadığı kentlere hizmetin gitmeyeceğini söylüyor. Halka –Bana oy verirseniz, size hizmet ederim. Oy vermezseniz, gözümün önünde ölseniz de, seyrederim- mesajı veriyor.

Vatandaşın hayatı Erdoğan’ın umurunda değil. Erdoğan, şaşırtmıyor. Vatandaşını ve ülkesini işte bu derece sevmiyor. Bir zamanlar hakaret ettiğinin (Mısır Cumhurbaşkanı Sisi) ayağına gidip, üç-beş kuruş koparma planı yapıyor. Aslında Erdoğan hakkında konuşmak bile benim ağırıma gidiyor. ”

“Siyaseti bırakmadım”

Siyaseti bırakmadığını belirten Kemal Kılıçdaroğlu, şu ifadeleri kullandı: “Siyaseti bırakmadım. Her gün vatandaşlarla, ziyarete gelenlerle görüşüyorum. Belli konularda daha derinlikli düşünmeye zamanım var.

15-20 günde bir felsefeciler ve sosyologların da aralarında olduğu bir akademisyen grubuyla Türkiye’nin ve dünyanın sorunlarını konuşuyoruz, değerlendiriyoruz. Gazetelere makaleler yazıyorum, analizler yapıyorum. Çocuklarla, torunlarla zaten hep beraberiz. Selvi Hanım’la da tiyatroya gittik bir-iki kez.”

Paylaşın

Özel’den İttifak Açıklaması: Olmadı, Yapamadık

Manisa’da belediye başkan adayları tanıtım toplantısında konuşan CHP Lideri Özgür Özel, “Yeni bir yoldayız, bu yol temiz bir yoldur. Ülkenin kaderini değiştirmek, hep beraber zenginleşmek, yoksulluğu bitirmek için hep birlikte yürüyeceğiz” dedi ve ekledi:

“31 Mart seçimleri bu milletin iktidara sarı kart göstereceği seçimlerdir. CHP’yi yalnızlaştırmaya, şeytanlaştırmaya çalışıyorlar. İttifak olsun diye her şeyi yaptık ama saygı duyduğumuz ortaklarımız çeşitli gerekçelerle reddettiler. Bu ittifakı Ankara’da kuralım çok isterdim ama olmadı. Saygı duyuyorum. Bu ittifakı bir CHP’li kuramadıysa on bin CHP’li kuracak.”

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel Manisa’da belediye başkan adayları tanıtım toplantısında konuştu. Özgür Özel’in açıklamalarından öne çıkan bölümler şöyle:

“Benim için çok anlamlı bir gün, Bize yürüyüşümüze Türkiye’deki yürüyüşümüze hiçbir çıkar gözetmeden destek veren yoldaşlarıma teşekkür ederim. Girmediğim sokağı olmayan bir kentteyim. Yusuf Atılgan’nın Anayurt Oteli’ni yazdığı yerdeyim.  Bugün ezberleri bozan bir yürüyüşünün hep beraber içindeyiz. Manisa’da yüzler nasıl güler? Yoksula, garibana, işsize nasıl sahip çıkarız onun peşindeyiz. Ama birileri başka şeyler konuşmak istiyor.

Bizi hedef gösterip, saldırtıyorlar, hiçbir şey olmasa yeni tartışmalar başlatmak istiyorlar. Ortaya bir şeriat tartışması atıyor. Türkiye bunu konuşsun da mutfaktaki yangını konuşmasın istiyorlar. Ya sen şeriat tartışmasından bu memlekete ne kazandıracaksın? Bu memleketi bölüp te ne elde edeceksin.  Şeriat kuralları hukukun üstünde yer alsın dersen iyi düşün. Şeriat kurallarına göre hırsızlığın yalanın cezasını biliyorsun. Bu kurallar uygulanırsa ne parmağın ne dilin kalır senin.

“Ülkenin en büyük sorunu enflasyon ve hayat pahalılığı”

Biliyorsunuz ülke çok kötü yönetiliyor. Ülkenin en büyük sorunu enflasyon ve hayat pahalılığı. TCMB fiyat istikrarını sağlamak, enflasyonla mücadele için görevli kurur. Politikaları uygularken bağımsız olacak. Kanun öyle yazmış. Dün gece TCMB Başkanı Gaye hanım kendince istifa etti. Beş yılda beşinci başkan. 9 ayın sonunda görevden aldılar. Genç eğitimli bir kadın gelmiş görev yapıyor ancak bu kadınla uğraşmaya başladır. İstifaya zorladılar. Sonunda istifa geldi yerine biri atandı. Şahap gider Hafize gelir, Hafize gider başka biri gelir.

Listelerimiz dört dörtlük olmayabilir ama bu değişim inancıyla bu parti değişecek, gençleşecek ve iktidara yürüyecek. Söz veriyorum. Yeni bir yoldayız, bu yol temiz bir yoldur. Ülkenin kaderini değiştirmek, hep beraber zenginleşmek, yoksulluğu bitirmek için hep birlikte yürüyeceğiz.

31 Mart seçimleri bu milletin iktidara sarı kart göstereceği seçimlerdir. CHP’yi yalnızlaştırmaya, şeytanlaştırmaya çalışıyorlar. İttifak olsun diye her şeyi yaptık ama saygı duyduğumuz ortaklarımız çeşitli gerekçelerle reddettiler. Bu ittifakı Ankara’da kuralım çok isterdim ama olmadı. Saygı duyuyorum. Bu ittifakı bir CHP’li kuramadıysa on bin CHP’li kuracak.”

Paylaşın