İmamoğlu’ndan Erdoğan’a: Yenilgiyi Tadacak Evine Gideceksin

Erdoğan’a seslenen İmamoğlu, “Ben, meydan okumama verecek yanıtın varsa bekliyorum. Yoksa yine sarayın odalarına saklanarak mı konuşacaksın?… Kusura bakma Erdoğan, atı alan Üsküdar’ı geçti geçti. Senin dönemin bitti. Öyle de bitti böyle de bitti senin dönemin” dedi.

Erdoğan’a millete gitme çağrısında bulunan Ekrem İmamoğlu, “Bırak yan yollara sapmayı. Ne istiyorsun belediyelerimizden, belediye şirketlerimizden, yakınlarımızdan ne istiyorsun? Neymiş ahmak davası. Millet gülüyor. Bunu İngilizceye çevirip dış dünyaya anlatamıyoruz bile. Savcıya tehdit davası, bilirkişi davası, bir de üstüne kendinde olmayan diploma davası” ifadelerini kullandı.

Kendisi hakkında çeşitli suçlar icat edildiğini savunan İmamoğlu, tek suçunun seçimlerde yenilmemek olduğunu vurgulayarak, “Dört kere yaşattığım gibi beşinci ve son yenilgiyi tadıp evine gideceksin. Çok korkuyorlar. Bir sandık daha gelir diye. O sandıkta karşısında olurum diye çok korkuyorlar. Beni bertaraf etmeye çalışıyor. Ne yapsan nafile. O sandık gelecek, millet seni evine gönderecek” dedi.

İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, İzmir’in Karşıyaka ilçesinde cumhurbaşkanlığı adaylığı için çalışmalarını başlattı. İzmir Mustafa Kemal Atatürk Karşıyaka Spor Salonu’nda CHP İzmir İl Başkanı Şenol Aslanoğlu ve İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay’ın ardından partililere seslenen İmamoğlu, şu ifadeleri kullandı:

“Devlet, milletine hizmet eder. Milletine şefkat elini uzatır. Milletini korur. Milletine güler yüzünü gösterir. Vatan, vatan ve millet hepimiz için kutsaldır. Devleti yöneten yöneticilerin yüzü asık olmaz, vatandaşını korkutmaz, vatandaşına parmak sallamaz, vatandaşını ürkütmez. Dolayısıyla yöneticiler vatandaş karşısında hadlerini bilmelidir. 23 Mart’ta işte bu inancı, bu özgüveni tüm ülkeye yayacağız. Yapacağımız ön seçimde iktidara en korktuğu şeyi, iktidar neden korkuyor biliyor musunuz sevgili dostlarım? Sandıktan korkuyor, sandıktan. Ne yapacağız? İktidarın en korktuğu şeyi, sandığı onlara göstereceğiz 23 Mart’ta.

Milletçe iktidarın giderek dozunu artırdığı bir zulüm ve baskı ile karşı karşıyayız. Kazandığı parayla geçinemeyen, borçlanmadan yaşayamayan milyonlarca yoksul ve dar gelirli, kendilerini işe sayan bu iktidarın zulmü altındadır. Sevgili dostlarım, eğitim, sağlık, adalet gibi devletin temel hizmetlerinden eşit olarak yararlanamayan milyonlarca vatandaşımız zulüm altındadır. Gençler, en kararlı şekilde yürümeye hazır mıyız? Bu gençlik marşını bu cennet vatanın her köşesinde söylemeye hazır mıyız?

Milyonlarca güneşi var bu ülkenin, milyonlarca. Her birimiz güneş olmaya hazır mıyız? Değerli dostlar, ülkeyi yönetenler işlerini doğru dürüst yapamadığı için depremlerde, yangınlarda, afetlerde, ne yazık ki denetlenemeyen hastanelerde, güvenliği sağlanamayan ortamlarda canlarını, sevdiklerini yitiren bu millet zulüm altındadır. Gerçekleri dile getiren, iktidarı uyarıp eleştiren herkes zulüm altındadır.

Sevgili dostlarım, Halkçılık vaadediyorum çünkü çok iyi biliyorum nasıl yapılır. Sosyal adaleti sağlamak, kamu yararını koruyup geliştirmek, vatandaşları piyasanın acımasız şartlarına mahkum bırakmamak için yaptıklarımız saymakla bitmez. Bütün belediye başkanlarımızla yaptık. Onun için halkçılık vaat ediyoruz. Şeffaflık vaat ediyoruz. İstanbul’da, İstanbul’da işe alımlarda, İstanbul’da meclis toplantılarımızda, her yıl bütçe değerlendirmelerimizde hep şeffaflığı gözettik. Attığımız her adımın hesabını çıkıp İstanbullulara yürek açıklığıyla verdik, tüm açıkla, dersimiz bu, görevimiz bu.

“Cumhurbaşkanı olma iddiasıyla yola çıkıyorum”

Artık Türkiye’de kapalı kapılar ardında işleyen mülakatlar yapmadık. Asla hesap vermeyen olmadık. Hesap sorulmayan yöneticilerinin devrini bitirme vakti gelmiştir. Partizanlıktan, ayrımcılıktan tamamen arındırılmış adil bir yönetim vaat ediyoruz. Böyle bir anlayış hayata nasıl geçirilir iyi biliyoruz. Partisi, inancı, yaşam tarzı dolayısıyla dışlanmak, ayrımcılığa uğramak, tek bir kişi ya da kurum bunu yaşamayacak. Sevgili dostlar, bugün benim için çok özel bir gün. Ben önce aday, sonra cumhurbaşkanı olma iddiasıyla yola çıkıyorum.

Elbette, elbette odalarını bile sayamayacağımız, sayamayacağımız, söylemeye bile utanacağımız bir sarayda oturup ülkeyi yönetmek gibi bir hayalimiz yok. Ben bir makama değil, zorlu bir mücadeleye adayım. Tek derdim ve hayalim bu iktidarın yerle bir ettiği devlet yapısını, ekonomiyi, demokrasiyi, hukuku, eğitimi, sağlığı sizlerle birlikte inşa etmek.

İktidar zalimliğine yeni bir sayfa ekledi. Dün öğrendim ki aralarında kimi yol arkadaşım, kimi tanıdığım, kimi hiç tanımadığım insanların mal varlıklarına, banka hesaplarına el koymuşlar. Dedim ya, aralarında tanımadıklarım da var. Herhâlde selam verdim diye ya da bana geçerken dokundu diye onları da yaktılar. Her geçen gün, her saat, günde 20 saat çalışıyorum. Her geçen gün bana ve arkadaşlarıma yeni bir saldırı uyduruyorlar.

Son günlerde sizlerin karşısına çıkarak defalarca söylediğim bir şey var: Bu haktan ve hukuktan nasibini almamışların, bu iş bilmezlerin, bu makam ve mevkiye esir olmuşların hiçbir saldırısından korkmadım, korkmuyorum. Korkmadım, korkmuyorum, korkmayacağım. Sevgili dostlarım, benim yürüdüğüm bu yolda ben önce yüce Allah’a, sonra milletime güveniyorum. Kumpaslarla, kirli tezgahlarla, entrikalarla, fitneyle, fesatla kurdukları oyunu sizlere söz veriyorum başlarına yıkacağız, başlarına. Başlarına yıkacağız! Sanıyorlar ki bu insanların, sanıyorlar ki malına, mülküne, parasına çökerlerse korkarız, kaçarız. Sanıyorlar ki onların zulmünden yılarız, milletimizi yarı yolda bırakırız.

Sanıyorlar ki ben yalnız kalacağım. Yahu, yahu siz 10-15 kişinin malına, mülküne el koyarak beni yalnız bırakacağınızı mı düşünüyorsunuz? Millet benimle, millet! Millet benimle. Millet benimle! Bunlar körleşmiş. Bunlar körleşmiş. Varsa yoksa varsa yoksa koltuk. O koltuk senin mi? O koltuk milletin. O koltuk Türkiye Cumhuriyeti’nin. O koltuk bir saltanatın değil ha. O koltuk, o koltuk bir ailenin değil, milletin evlatlarının, sizin, sizin! Hanımefendiler, beyefendiler, hepinizin! Ey ilgili şahıs, o biliyor kendini, seni gidi seni.

Türkiye’ye 5 senede 1.200 soruşturma, teftiş duydunuz mu? 1.200! Yahu, 2.200 yapsan ne olur? Dönelim geriye. 11 senede bulup buluşturduğunuz biri ahmak, biri bilmem ne davası, demek de istemiyorum isimlerini. Açık bir şey söyleyeyim mi? 2014’ten beri benim suçum var. Tek bir suçum var: Sandıkta yenilmeyen Ekrem İmamoğlu olmak. Bize buldukları, esas suç bu. Bak, bu cümleleri aklına kazı.

Bize, ben buradan söylüyorum Ekrem İmamoğlu olarak, size de söz veriyorum, namus sözü veriyorum, bize yenilgiyi öğretemeyeceksin! Bize yenilgiyi öğretemeyeceksin. Dört kere yaşattığım gibi, bak, bu işareti biliyorsun. Dört kere yaşattığım gibi beşinci ve son yenilgiyi tadacak, evine gideceksin. Evine gideceksin. Çok korkuyorlar bir sandık daha gelir diye. Çok korkuyorlar o sandıkta karşısında olur muyum diye. Ödleri patlıyor.”

“Uykularını kaçıracağız”

İmamoğlu, İzmir’den sonra Kayseri’ye geçti. Erciyes Kültür Merkezi’nde CHP’lilere hitap eden İmamoğlu’nun konuşmasından öne çıkanlar şu şekilde: “Millete hizmet etme hevesini kaybettikleri için özellikle adaletten ayrıldıkları için memleketin bereketini kaçırıyorlar. Çözüm nedir, tek bir çözüm var. Memleketin bereketini kaçıranları önümüzdeki seçimde evine göndereceğiz!

Hedefimiz belli sadece seçimi kazanmanın değil, birliğin peşindeyiz. Yerinde sayanlar değil, ayağa kalkıp hedefe ilerleyenler kazanır… CHP, Türkiye’yi birleştiren güç. TBMM grubumuzun desteğiyle bu yola çıktım. AKP seçmeni de bizi takdir etti. Bu ülkenin meseleleri azalmadı daha da büyüdü. İktidarın koltuğu altından kayıyor. Vatandaşımızın memnuniyeti ile iktidar baskısı da artıyor.

İktidar siyasi operasyon yapıyor. Milletimiz iktidarı bize teslim etmek için gün saymakta. İktidarın koltuğu altından kayıyor. 23 Mart’ta iktidara en korktuğu şeyi sandığı göstereceğiz. Sandıktan kaçanları zangır zangır titreteceğiz. Bir avuç zalimin uykularını kaçıracağız.

Bütün küskünleri unutup el ele verirsek kazanırız. Tek adamlık ve partizanlık bitecek. Tek adamlığın gölgesi bile değmeyecek bu memlekete. Saraya değil mücadeleye adayım. İktidarın yerle bir ettiği her şeyi yeniden inşa edeceğiz… Benim TRT’de yüzümü bile göstermediler 6 senedir. Çünkü onlar sadece iktidara yüzünü dönen bir yayına döndüler. Hem de sizin paralarınızla. Yolsuzluğun daniskası orada yapılıyor.”

Paylaşın

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir