Düzce: Mehmet Arif Bey Köşkü

Mehmet Arif Bey Köşkü; Düzce’nin Akçakoca İlçesi, Osmaniye Mahallesi sınırları içerisinde yer almaktadır. Şehir içi ulaşım araçlarıyla ulaşım sağlanmaktadır.

Mehmet Arif Bey Köşkü, zemin+2 +çatı katlı ahşap binadır. Zemin kat duvarlarının taş ve tuğla ile yapıldığı, diğer kat duvarlarının ahşap ile kaplandığı görülmektedir. Köşke güneyden ve kuzeyden çift yönlü merdivenlerle girilmektedir. Zemin+1. ve zemin+2. kat iç sofa planlıdır. Merdiven sofa ortasında yer almaktadır. Sofa ahşap konsollarla çıkıntı yapmaktadır.

Çatı katı orta sofalı planlıdır. Sofa balkonla sonlandırılmaktadır. Köşkün doğu ve batı yönünde odalar, mutfak, banyo ve tuvalet yer almaktadır. Her iki kattada plan benzerlik göstermektedir. Çatı katı dört yandan aydınlanan geniş bir salon görünümündedir. Köşkte her odada tavan-taban ahşap gömme dolaplı, bazı odalarda basit şömine ve her katta baş oda tavanı basit işli göbeklidir.

Binanın dış kısmı tamamen ahşap kaplamalı ve çatı saçakları ahşapla dantel gibi işlenmiştir. Yapı beşik çatılıdır. Konut, Taşınmaz Kültür ve Tabiat Varlıkları Yüksek Kurul’nun 06.12.1985 tarih ve 1658 sayılı kararı ile tescil edilmiştir. Ankara Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu’nun 12.10.2993 tarih ve 3200 sayılı kararı ile güncellenmiştir.

1950’li yıllarda deniz ve karavan turizmi ile ülkemizde ilk turizm hareketinin başladığı Düzce’nin denize kıyısı Akçakoca; Denizi, kumu, Balıkçı Barınağı, her mevsimin özelliğine göre balık çeşitleri, gün batımı, sivil ve dini mimarisi, dağ çileği, kestane balı, fındığı, kilometrelerce uzanan plajları ve şifalı kumu, yemyeşil bitki dokusu, piknik ve mesire alanları, tarihi anıt ağaçları, tarihi Ceneviz Kalesi, mağarası, şelaleleri, ve yöresel ağız tatları ile yerli ve yabancı turistler için dikkat çekicidir.

Paylaşın

Düzce: Bekir Özkök Kültür Evi

Bekir Özkök Kültür Evi; Düzce’nin Akçakoca İlçesi, Osmaniye Mahallesi, Çuhallı Çarşısı’nda yer almaktadır. Şehir içi ulaşım araçlarıyla ulaşım sağlanmaktadır.

Bekir Özkök Kültür Evi, 31 Mayıs 2002 tarihli sözleşme ile varisler tarafından şartlı olarak Akçakoca Belediyesi’ne bağışlanmıştır. Koruma kurulundan onaylattırılan projeler kapsamında yapım ihalesi tamamlanarak restorasyona Ocak 2010 tarihinde başlanmıştır. Yapı, restorasyon çalışmalarının tamamlanması ile kültürel miras olarak hizmete sunulmuştur.

14. Uluslararası Parlayan Kent Akçakoca Kültür ve Sanat Festivali’nde açılışı yapılan Bekir Özkök Kültür Evi’nde, balıkçıların yaşantısını sergileyen bir oda bulunmaktadır. Akçakoca Kent Konseyi tarafından projelendirilen “Kaybolan Meslekler Sandal Ustalığı” ile ilgili de bir oda hazırlanmıştır.

Resim ve fotoğraf sergilerinin düzenlediği, kültürel etkinliklere ev sahipliği yapan Bekir Özkök Kültür Evi’nde, sergi amaçlı bölümlerin yanı sıra yöresel kıyafetler ve tarihi eşyalar barındıran odalar da bulunmaktadır.

1950’li yıllarda deniz ve karavan turizmi ile ülkemizde ilk turizm hareketinin başladığı Düzce’nin denize kıyısı Akçakoca; Denizi, kumu, Balıkçı Barınağı, her mevsimin özelliğine göre balık çeşitleri, gün batımı, sivil ve dini mimarisi, dağ çileği, kestane balı, fındığı, kilometrelerce uzanan plajları ve şifalı kumu, yemyeşil bitki dokusu, piknik ve mesire alanları, tarihi anıt ağaçları, tarihi Ceneviz Kalesi, mağarası, şelaleleri, ve yöresel ağız tatları ile yerli ve yabancı turistler için dikkat çekicidir.

Paylaşın

Düzce: Akçakoca, Merkez Camii

Merkez Camii; Düzce’nin Akçakoca İlçesi, Yalı Mahallesi, Plaj Sokak üzerinde yer almaktadır. Şehir içi ulaşım araçlarıyla ulaşım sağlanmaktadır.

Sıra dışı görünümüyle dikkat çeken Merkez Camii, tek kubbe sistemiyle yapılan camilerin aksine çağdaş mimarisi ile dikkat çekiyor. Temeli 1989 yılında atılan ve 2004 yılında hizmete açılan caminin kubbe yüksekliği 31 m, minare yüksekliği ise 58 m’dir.

Türk ve modern mimari sentezlerinin uygulandığı cami, Türkiye’de bu tarz mimari şekilde inşa edilen tek camidir. En belirgin mimari özelliği klasik tek çatı sistemi yerine Selçuklu Mimarisinde kullanılan sekizgen köşelerin üzerine oturtulmuş Türk otağ çadırından esinlenilmiş bir çatı sistemine sahip olmasıdır.

1950’li yıllarda deniz ve karavan turizmi ile ülkemizde ilk turizm hareketinin başladığı Düzce’nin denize kıyısı Akçakoca; Denizi, kumu, Balıkçı Barınağı, her mevsimin özelliğine göre balık çeşitleri, gün batımı, sivil ve dini mimarisi, dağ çileği, kestane balı, fındığı, kilometrelerce uzanan plajları ve şifalı kumu, yemyeşil bitki dokusu, piknik ve mesire alanları, tarihi anıt ağaçları, tarihi Ceneviz Kalesi, mağarası, şelaleleri, ve yöresel ağız tatları ile yerli ve yabancı turistler için dikkat çekicidir.

Paylaşın

Düzce: Yeni Meze Camii

Yeni Meze Camii; Düzce’nin Akçakoca İlçesi, Uğurlu Köyü sınırları içerisinde yer almaktadır. Akçakoca İlçe Merkezi’ne 16 km mesafededir.

İlçe Merkezi’nden Uğurlu Köyü’ne günün belirli saatlerinde toplu ulaşım araçları ile ulaşım sağlanmaktadır. Taş işçiliğinin güzel bir örneği olan cami 1885 yılında inşa edilmiştir.

İçinde Osmanlılardan kalma yazıların bulunduğu cami ilimizin önemli değerlerindendir. Bahçesinde bir de su kuyusu bulunan cami çevre düzenlemesiyle de huzurlu bir ortam sunmaktadır.

1950’li yıllarda deniz ve karavan turizmi ile ülkemizde ilk turizm hareketinin başladığı Düzce’nin denize kıyısı Akçakoca; Denizi, kumu, Balıkçı Barınağı, her mevsimin özelliğine göre balık çeşitleri, gün batımı, sivil ve dini mimarisi, dağ çileği, kestane balı, fındığı, kilometrelerce uzanan plajları ve şifalı kumu, yemyeşil bitki dokusu, piknik ve mesire alanları, tarihi anıt ağaçları, tarihi Ceneviz Kalesi, mağarası, şelaleleri, ve yöresel ağız tatları ile yerli ve yabancı turistler için dikkat çekicidir.

Paylaşın

Düzce: Orhan Gazi Camii

Orhan Gazi Camii; Düzce’nin Akçakoca İlçesi, Çayağzı Köyü sınırları içerisinde yer almaktadır. İlçe Merkezi’nden Çayağzı Köyü’ne günün belirli saatlerinde toplu ulaşım araçları ile ulaşım sağlanmaktadır.

Osmanlı Devleti’nin kurucularından Orhan Gazi’nin gelip konakladığı (Miladi 1323) ve kendi adı ile anılan bir de cami yaptırdığı bilinmektedir. Sultan Orhan Camii Şerifi olarak kayıtlara geçmiş bulunan bu kültür mirasımız, 2007 yılında Vakıflar Genel Müdürlüğü’nce restore edilerek, tekrar ibadet ve ziyarete açılmıştır. Bundan 687 yıl evvel çantı tekniği ile uzun kütüklerin birbirine geçirilmesiyle, çivisiz olarak inşa olunan, Tarihi Osmanlı Mescidi’nin kurulu bulunduğu alanda sarıklı mezar taşları da ayrıca dikkat çeker.

Ahşap mimaride tomrukların veya kerestelerin içine derin çentikler açılarak, çandı tekniği ile oluşturulan dörtgen kasnak, bir çeşit temel oluşturur. Temeli olmadan inşa edilen yapılar, iri taşların üzerine kasnakların yerleştirilmesiyle sağlamlaştırılır. Hiç çivi kullanılmaması, bu yapıların en büyük özelliği olarak biliniyor. Çandı yönteminde kerestelerin daha dayanıklı ve uzun ömürlü olması amacıyla çivi tercih edilmiyor.

1950’li yıllarda deniz ve karavan turizmi ile ülkemizde ilk turizm hareketinin başladığı Düzce’nin denize kıyısı Akçakoca; Denizi, kumu, Balıkçı Barınağı, her mevsimin özelliğine göre balık çeşitleri, gün batımı, sivil ve dini mimarisi, dağ çileği, kestane balı, fındığı, kilometrelerce uzanan plajları ve şifalı kumu, yemyeşil bitki dokusu, piknik ve mesire alanları, tarihi anıt ağaçları, tarihi Ceneviz Kalesi, mağarası, şelaleleri, ve yöresel ağız tatları ile yerli ve yabancı turistler için dikkat çekicidir.

Paylaşın

Düzce: Hemşin Camii

Hemşin Camii; Düzce’nin Akçakoca İlçesi, Hemşin Köyü sınırları içerisinde yer almaktadır. İlçe Merkezi’nden Hemşin Köyü’ne günün belirli saatlerinde toplu ulaşım araçları ile ulaşım sağlanmaktadır.

Düzce sınırları içerisinde, dini ve mimari açıdan önemi bulunan ve inanç turizmine yönelik birçok tarihi yapı, mezar ve türbe bulunmaktadır. Bunlardan farklı mimari teknikler kullanılarak inşa edilmiş çantı tipi Cuma Camileri en fazla dikkat çekenler arasındadır.

Çantı tipi camilere en iyi örneklerden biri Akçakoca’ya 15 km mesafede bulunan ve 1877 yılında Osmanlı- Rus Savaşı ardından Artvin’den gelen Hemşinlilerin kurduğu ve Hemşin köyünde bulunan Tarihi Hemşin Köyü Camii’dir. Birinci katında taş işçiliği örneği, ikinci katında ise çantı tekniği kullanılarak inşa edilen cami 150 yıla yaklaşan bir geçmişe sahiptir. Minaresinin de ahşap olduğu Hemşin Camii mihrap ve minberi, tavan işçiliği ile dikkat çekmektedir.

1950’li yıllarda deniz ve karavan turizmi ile ülkemizde ilk turizm hareketinin başladığı Düzce’nin denize kıyısı Akçakoca; Denizi, kumu, Balıkçı Barınağı, her mevsimin özelliğine göre balık çeşitleri, gün batımı, sivil ve dini mimarisi, dağ çileği, kestane balı, fındığı, kilometrelerce uzanan plajları ve şifalı kumu, yemyeşil bitki dokusu, piknik ve mesire alanları, tarihi anıt ağaçları, tarihi Ceneviz Kalesi, mağarası, şelaleleri, ve yöresel ağız tatları ile yerli ve yabancı turistler için dikkat çekicidir.

Paylaşın

Düzce: Ceneviz Kalesi

Ceneviz Kalesi; Düzce’nin Akçakoca İlçesi sınırları içerisinde yer almaktadır. Kale, ilçenin 2,5 km batısında, iki koy arasında bir falez üzerinde yapılmıştır.

Cenevizlerle özdeşleşmiş olan kalenin güneyinde doğu-batı doğrultusunda surların ortasında yüksek bir kulesi, iç avluda bir su sarnıcı bulunmaktadır. Kalede kullanılan tuğla ve harç diğer Ceneviz Kalelerinde kullanılan tuğla ve harçla benzerlikler göstermektedir.

Kalenin ne zaman yapıldığı kesin bilinmemekle beraber Karadeniz sahil liman kentleri arasındaki konumu itibariyle 13. yüzyılın başında Cenevizliler tarafından eklemeler yapılarak kullanılır hale getirildiği bir vakıa olduğundan kale Ceneviz Kalesi olarak bilinmektedir.

Kale “Ceneviz Ticaret Yolu’nda Akdeniz’den Karadeniz’e Kadar Kale ve Surlu Yerleşimleri” adıyla 15.04.2013 tarihi itibariyle UNESCO Dünya Miras Geçici Listesi’ne eklenmiştir.

Paylaşın

Düzce: Aktaş Şelalesi

Aktaş Şelalesi; Düzce’nin Akçakoca İlçesi, Aktaş Köyü sınırları içerisinde yer almaktadır. İlçe Merkezi’nden Aktaş Köyü’ne günün belirli saatlerinde toplu ulaşım araçları ile ulaşım sağlanmaktadır.

Düzce’ye 55 km, Akçakoca İlçesine 11 km mesafede bulunan şelale, doğası ve çevresindeki zengin bitki örtüsü ile Akçakoca’nın görülmeye değer doğal güzelliklerindendir.

Bölgeye deniz turizmi için gelen turistlerin önemli keşif noktalarından biri olan Aktaş Şelalesi, 50 m yüksekten düşen suyun sesi ve etrafını saran yeşillikler arasında trekking, foto-safari gibi doğa sporlarına oldukça uygundur.

Aktaş Şelalesi aynı zamanda Akçakoca’nın önemli yürüyüş parkurlarından birine sahiptir. Akçakoca çevre yolu Göktepe Köyü ayrımından yürüyüşe geçilen parkur 10 km’dir. Çoğunlukla dere kenarını takip eden orta zorlukta bir parkurdur.

Aktaş Vadisiyle devam ederek şelaleye ulaşılmasıyla son bulur. Şelale, muhteşem görüntüsünün yanı sıra, özellikle yaz aylarında serinlemek isteyenler için ideal bir ortam sunmaktadır.

Mükemmel doğa manzaralarıyla karşılaşacağınız şelaleye gitmeden önce tüm ihtiyaçlarınızı karşılamanızı öneririz. Şelalelerin bulunduğu bölgede ihtiyaçlarınızı karşılayacağınız işletme bulunmamaktadır.

Şelalenin yer aldığı vadiye yaya olarak inmeniz ve yürümeniz gerekmekte. Zaman zaman dere içerisinden geçmek zorunluluğu olacağından kıyafet ve ayakkabı konusuna dikkat etmeniz gerekmektedir.

Paylaşın